(280-) Ve in kâne zu usretin fe nezıratün ila meyseretin, ve en tesaddeku hayrun leküm in küntüm ta'lemun;
* Eğer borçlu darlık içindeyse, ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır.
وَاتَّقُواْ يَوْماً تُرْجَعُونَ فِيهِ إِلَى اللّهِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
(281-) Vetteku yevmen turceune fiyhi ilellahi sümme tüveffa küllü nefsin ma kesebet ve hüm la yuzlemun;
* Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır.
İttika edin ey mü’minler, sakının şu günden ki, o gün Allah’a döneceksiniz, yani Allah’a döneceğiniz gün gelmeden evvel sakınınız, dünyaya, nefsinize meyletmek-ten sakınınız;
Bilindiği gibi bu Âyet-i Kerîme son gelen Âyettir, ve tavsiye niteliğindedir.
Bu Âyet tavsiye olarak gelen ve bütün bu hakikatleri bünyesinde toplamış olarak gelen bir Âyettir, o gün gelmeden evvel fiillerinizi güzelce yapın demektir.
Diğer yönüyle kişi tevhid yolundaysa eğer, senin nefsaniyetin senden alınıp Rabbine döneceksin, Rab olacaksın yani beşeriyetin kalkacak Rabbine döndürüleceksin ifadesi vardır. Sonra ifa edilecektir yani verilecektir, her nefis neyi kazanmışsa kendisine o verilecektir ve zulüm olunmayacaktır.
Hüküm düzeyinde gelen bir son Âyet daha vardır o da veda haccında gelen “el yevme ekmeltü leküm diyniküm“ (Maide,5/3.) Âyetidir, bu Âyet ise Hz.
425
Rasûlüllah’a ölümünden evvel gelen son hükmi Âyettir.
Dostları ilə paylaş: |