BAYEZİD-İ CEDİD MESCİDİ
96
97
BAYILDIM KÖŞKÜ
Bayıldım Köşkü
M. d'Ohsonnün "Tableau General de l'Empire Ottoman" adlı kitabında yer alan gravürden ayrıntı, 18. yy sonu. Erkin Emiroğlu foioğraf arşivi
gün bunlardan birkaçı hâlâ temelde durduğu gibi, birkaç parça da istanbul Arkeoloji Müzesi'ne götürülmüştür.
Bayezid çifte hamamı, istanbul'da Türk hamam mimarisinin, bugün ayakta kalabilmiş mimari nispetlerin ahengi bakımından en gösterişli örneğidir. Bu husus bilhassa cadde üzerindeki cephesinde belirgindir. Aynı zamanda şehrin en büyük ve anıtsal karakterde hamamı olan Bayezid Hamamı, Türkleşen istanbul'da yeni bir şehircilik anlayışına göre kurulan Bayezid Külliyesi'nin bir parçası ve onu tamamlayan bir eleman olarak da değerlidir. Bu bakımdan korunması ve aslına uygun olarak tamir edilerek ömrünün uzatılması elzemdir. R. Ekrem Koçu, bu hamam ile ilgili ve 1918-1920 arasında Konyalı Âşık Mehmed tarafından yazılmış bir halk destanını yayımlamıştır.
Kasr-ı Hümayun: Bayezid Camii ile aşhane-imaret arasındaki boşlukta, II. Mahmud tarafından ahşap bir Kasr-ı Hümayun yaptırılmıştır. Divan-ı Aynî'deki manzum tarih kitabesinden 1225/1810' da inşa ettirilmiş olduğu öğrenilen bu zarif bina, harap bir hale gelmekle beraber zamanımıza kadar ulaşmıştı. Zemin katının üstünde bir asma kat, bunun üstünde de çifte sıra pencereli, dışa şahnişin çıkmalı esas kasır bulunuyordu. Türk sivil mimarisinin İstanbul içindeki bu son değerli örneği ne yazık ki 1933'e doğru istanbul Belediyesi tarafından yıktırılarak ortadan kaldırıldı. Ressam Ah-med Ziya Akbulut (1869-1938) tarafından, son haliyle kasrı avludan tasvir eden yağlıboya tekniğinde yapılmış tablo, şimdi Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi'nde bulunmaktadır.
Muvakkithane ve Sebil Evliya Çelebi, Bayezid Külliyesi'nde bir de muvakkit-hane bulunduğunu bildirir. Bugün bu binanın yeri tespit edilememektedir. Aynı şekilde yine Evliya Çelebi'nin "Sebil-hane-i Sultan Bayezid Velî" olarak adlandırdığı sebilin de yeri bilinmez. Tarih beytinden III. Murad zamanında yapıldığı anlaşılan sebilin, şimdiki rektörlük binası ile İÜ Eczacılık Fakültesi arasındaki sokağın başında olduğu ileri sürülmüştür, istanbul'un Kırım Harbi yıllarında, 1855'e doğru Robertson adında bir İngiliz tarafından çekilen ilk fotoğraflarında caminin sağ minaresi hizasında, meydanda, 19. yy'da hâkim olan "empire" üslubunda tek katlı bir binanın varlığı fark edilir. Bunun belki de Bayezid Mu-vakkithanesi olabileceği bir ihtimal olarak düşünülebilir, ikinci bir ihtimal de, II. Bayezid vakıfları mütevellisi tarafından 1800-1805 arasında Kulekapulu Seyyid Hasan eliyle çizdirilen suyolu haritasında, meydan ortasında işaretlenen Fincancı Kolluğu (Karakolu) olmasıdır. Caminin hazire duvarına bitişik olan sıra dükkânlar ise 19601ı yıllarda yapılmıştır. Bunlar bir dereceye kadar 16. yy'da inşa edilmeleri uygun görülmüş olan dükkânların yerlerim tutmaktadır.
Türk şehirciliğinde ne ölçüde olursa olsun camiyi tamamlayan bir unsur.
onun önüne gölge veren ağaçtır. Bayezid Camii'nde, iç avluda da evvelce yaşlı ağaçların bulunduğu eski resimlerden anlaşılmaktadır. Bugün bunlardan hiçbiri kalmamıştır. Fakat cami ile imaret arasındaki boşlukta oldukça yaşlı iki ağaç henüz yaşamaktadır. Bunlardan biri, camiye yakın olanı bir atkestanesi ağacıdır. Diğeri ise daha ortada olup çok yaşlı bir çınardır. Gövdesi büyük ölçüde çürüdüğünden boşalan kısmı kötü bir biçimde çimento ile doldurulmuştur. Bu "anıt ağaçların" her ikisinin de komşusu oldukları mimari anıtları tamamlayan unsurlar oldukları göz önünde bulundurulmalı ve bu düşünce ile de yaşatılmaları için gerekli önlemler alınmalıdır. Bunların kuruyup ortadan kalkması Bayezid Külliyesi'ne estetik bakımdan çok şey kaybettirecektir.
Bibi. Evliya, Seyahatname, I. 143-145; Ay-vansarayî, Hadîka, I, 13-14; Schneider, Byzanz, 17-22; Janin, Constantinople byzan-tine, 69-72; Janin, Eglises et monasteres, 22-25; Hüsnü (Tengüz), Bayram Hediyesi: Be-dâyî-i Âsâr-ı Osmâniyye, İst., 1335, s. 35-36; Halil Ethem, Camilerimiz, tst, 1933, s. 43-45; (Konyalı), Abideler, 21-24; R. E. Koçu-E. H. Ayverdi, "Bayezid Camii", İSTA, IV, 2229-2235; Eyice, İstanbul, 40-41; Müller-Wiener, Bildlexikon, 385-390; Gurlitt, Konstantino-pels, 64; (Altınay), Onikinci Asırda, 178; ay, Mimar Sinan, İst., 1931, s. 20; A. Süheyl Ün-ver, Fatih'in Oğlu Bayezid'in Suyolu Haritası, ist., 1945; ay, "Mimar Kemaleddin mi, Mimar Hayreddin mi?", Akşam, (8 Şubat 1338); A. Mayer, Islamic Architects and their Works, Cenevre, 1956, s. 81-82, 79-80; R. Melül Meriç, "Beyazıd Camii Mimarı", Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yıllık Araştırmaları Dergisi, II (1957), s. 4-76; A. Gabriel, "Leş mosquees de Constantinople", Syria, VIII (1926), s. 372, 399; Yüksel, Bâyezid-Yavuz, 191-217; S. Eyice, "İstanbul Minareleri", Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve İncelemeleri, I (1963), s. 40-41; M. Sudal, Hünkâr Mahfilleri, ist., 1958, s. 21-23; Baltacı, Osmanlı Medreseleri, 163-176; Kütükoğlu, İstanbul Medreseleri, 102-103; Kütükoğlu, Darü'l-Hilafe, 57; Glück, Böder, 69-71, 152-153; Aru, Hamamlar, 67-69; ISTA, IV, 2240-2243; S. Eyice, "Türk Hamamları ve Bayazıd Hamamı", Türk Yurdu, S. 244 (1955), s. 849-855; E. Âli Çavlı, Bayezit Hamamı Meselesi, İst., 1957; Aksoy, Sıbyan Mektepleri, 78; Z. Çelik, The Rema-king of istanbul, Portrait of an Ottoman City in the Nineteenth Century, Washington, 1986, s. 115-119; Ünver, Muvakkithaneler, 237; S. Tansel, Sultan II. Bayezit'in Siyasi Hayan, İst., 1968, s. 78; S. Eyice, "İstanbul'da Sultan II. Bayezid Külliyesi", STAD, S. 8 (1990), s. 11-26; ay, "Beyazıt II Camii ve Külliyesi", DlA, VI, 45-49.
SEMAVi EYİCE
Dostları ilə paylaş: |