BAYRAM PAŞA KÜLLİYESİ
102
103
BAYRAM YERLERİ
Bayram Paşa Külliyesi'nin genel görünümleri. Araş Neftçi (üst), Hazım Okurer, 1993 (alt)
rin kapatılmasından önceki son onarım olması gereken, 21 Muharrem 13257 6 Mart 1907 onarımına ilişkin bir belge bulunmaktadır.
Tekkeyi, türbeyi ve sebili çevresinde toplayan avlunun cümle kapısı, kuzey yönündeki Haseki Caddesi'ne açılır. Basık kemerli kapı, avlu yönündeki iki sütuna oturan, sivri kemerli ve kubbeli sayvanı ile dikkati çeker. Bu asıl girişten başka, biri doğudaki Haseki Kadın Sokağı'na, diğeri batıda, Haseki Camii' nin arsasını tekke arsasından ayıran çıkmaz sokağa açılan iki de tali giriş vardır. Dervişlerin barınmasına tahsis edilen on adet hücre, avluyu doğu ve güney yönlerinde kuşatan "L" biçiminde bir kitle oluşturmaktadır. Söz konusu hücreler gerek boyutları gerekse de planlan ve üstyapılan bakımından medrese hücrelerine benzemekte, ancak avluya pencere açmanın imkânsız olduğu köşe hücresi dışında, dışa kapalı olma-
ları ve içlerinde ocak bulunmaması ile onlardan ayrılmaktadır. Daha önce, 16. yy'da Koca Sinan'ın tasarladığı Atik Valide ve Sokollu Mehmed Paşa tekkelerinde de gözlenen bu özellik, tarikat yapılarında aranan belirli bir içedönüklü-ğün göstergesi olsa gerektir.
Derviş hücrelerinin önünde sekiz birimli bir revak uzanmakta, hücrelerin batı ucunda, bunlara oranla daha büyük oldukları için avlu yönünde ileri çıkan meydan odası ile şeyh odası yer almaktadır. Revak birimlerinde, kubbeleri taşıyan sivri kemerler, baklavalı başlıklarla donatılmış sütunlara oturur. Kare planlı ve pandantifli kubbelerle örtülü olan meydan odası ile şeyh odasının arasında, batı yönündeki tali girişi izleyen geçidi avluya bağlayan beşik tonozlu bir geçit yer almakta, söz konusu mekânların kapıları bu tonozlu geçide açılmaktadır. Tekkenin yegâne ocağını barındıran şeyh odasının arkasına, arsa-
nın güneybatı köşesine, su haznesi ile bir dizi hela yerleştirilmiştir.
Sekizgen prizma biçimindeki kubbeli tevhidhane, avlunun güney kesiminde bağımsız bir kitle olarak tasarlanmıştır. Basık kemerli girişi kuzeye, cümle kapısının karşısına gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Kemerin üzerinde boş bırakılmış bir kitabe levhası, daha yukarıda, sonradan örüldüğü anlaşılan sivri kemerli bir açıklık göze çarpar. Tevhidhane girişinin önündeki basamaklı sahanlığın köşelerinde birer yuvarlak sütun izi seçilmekte, bu sahanlığın, aslında bir sundurma ile örtülü olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca yapının kuzey ve kuzeybatı kenarlarında, duvarın dış yüzünde sıva izleri görülmekte, gerek bu izlerden gerekse de çevre sakinlerinin ifadelerinden bu yönde tevhidhaneye bitişen iki katlı bir ahşap bölümün bulunduğu ortaya çıkmaktadır. Bu ahşap bölümün üst katından, tevhidhane kapısı üzerindeki sivri kemerli açıklık aracılığıyla içerideki fevkani kadın mahfillerine geçildiği belli olmaktadır.
Tevhidhanenin, girişin bulunduğu kuzey kenarı ile mihrabı barındıran kenar dışında kalan kenarları, altlı üstlü ikişer pencere ile donatılmıştır. Alttakiler dikdörtgen açıklıklı, söveli ve demir parmaklıklı, üsttekiler ise sivri kemerli ve alçı revzenlidir. Yarım sekizgen nişi ve dilimli kavsarası ile mihrap sade görünümlüdür. Mekânın iç köşelerine, mihrap ile aynı biçimde ancak çok daha ufak boyutlu nişler kondurulmuştur. Fevkani kadınlar mahfilini taşıyan ahşap eliböğründelerin alt kesimlerindeki küçük mukarnaslar, alınlarında, zamanla silinmiş olsa da hâlâ seçilebilen klasik üslupta kalem işleri, bu unsurların ve dolayısıyla mahfilin ilk inşa döneminden kalma olduğunu kanıtlar.
Türbe ve Sebil Birbirleriyle bağlantılı olan türbe-sebil ikilisi, arsanın kuzeydoğu köşesinde, cadde ile sokağın kavşağında yer alır. Türbe, kare planlı ve kubbeli merkezi bir birim ile bunu kuşatan üç adet düz tavanlı eyvandan meydana gelir. Eyvanın bulunmadığı kenarda türbenin girişi yer almaktadır. Türk-İslam mimarisinde, Horasan yöresinin İslam öncesi sivil mimarisinden kaynaklanan ve birçok yapı türüne uygulanmış olan bu şemayla 17. yy'a ait bir türbede karşılaşılması, ayrıca söz konusu türbenin, aynı şemayı arz eden Bağdat ve Revan köşklerinin çağdaşı olması dikkat çekicidir. Merkezi kubbe içeriden tromplarla, dışarıdan sekizgen bir kasnakla desteklenmiş, yapının dış görünümüne egemen kılınmıştır.
Türbe mekânı, tevhidhanedekiler gibi iki sıra halinde düzenlenmiş pencerelerden ışık alır. Devrinden kalma kalem işlerinin yamsıra duvarlarda yatay olarak dolaşan çini ayet kuşağı dikkati çeker. Celi sülüsle yazılmış olan bu kuşakta, beyaz renkli harfler lacivert zemin üzerinde yer almaktadır. Türbe girişinin önünde, barok üsluptaki ayrıntıları, 18.
yy'ın ikinci yarısında yenilendiğini kanıtlayan ahşap direkli bir revak vardır. Re-vağın, ahşaptan kare kesitli yüksek kaidelere oturan daire kesitli ahşap direkleri, düşey çubuklarla hareketlendirilmiş ve kompozit başlıklarla donatılmıştır. Direklerin arasında, bağdadi tekniği ile oluşturulmuş bileşik kemerler görülür. Bunlara, kirişlerin altını dolgulayan yalancı kemerler demek daha doğrudur. İki birimli olan revak düz ahşap tavanla örtülüdür. Kemer biçimindeki dolguların iç yüzeylerinde ve tavan silmesinde yer alan kalem işlerinde "S" ve "C" kıvrımlarının çerçevelediği çiçek demetleri resmedilmiştir. Türbe ile bu yapıya iki noktada teğet olan çevre duvarı arasında üçgen planlı iki alan yer almakta, sokaktan bu alanlara açılan geniş ziyaret pencerelerinden türbenin içi görülebilmektedir.
Türbenin kuzeydoğu kenarındaki eyvana bitişen sebil, sekizgen planlı ve kubbelidir. Sekizgenin kenarlarından beş tanesi dışa açılmakta, bu kenarların köşelerinde yükselen, baklava başlıklı sütunlara sivri kemerler oturmaktadır. Tezgâhlarla donatılmış bulunan bu kenarlarda, sivri kemerlerin altında, açıklıkları geometrik taksimatlı madeni şebekelerle kapatılmış dilimli kemerler görülmektedir. Sivri kemerlerin aynaları alternatif olarak rumîli ve yıldız motifli mermer şebekelerle dolgulanmış, ayrıca kemerlerin arasında kalan yüzeyler rumî kabartmalarıyla bezenmiştir. Mukarnaslı saçak silmesinin altında 1044/1634-35 tarihini veren, külliyenin yegâne kitabesi uzanır. Kuzeydoğu yönünden bakıldığında, sebil ile arkasındaki türbe, Sinan sonrası klasik üsluba özgü son derecede hareketli bir kitle oluşturmaktadır.
Çeşme: Haseki Caddesi üzerinde, se-
Münif Fehim'in
bir bayram
yerini
betimleyen
bir resmi.
Gözlem Yayınları
Arşivi
bilin biraz sağında yer alan çeşme, çevre duvarının türbeye değdiği noktada inşa edilmiştir. Kaval silmeli bir çerçeve içine alınmış olan sivri kemerli nişi, kırık kaş kemerli ayna taşı ile klasik üslubu yansıtan bu çeşmenin aslında ahşap bir saçakla donatılmış olduğu duvardaki izlerden belli olmaktadır.
Şadırvan ve Kuyu: Tekke ve avlusunda bulunan şadırvanın bütün unsurları beyaz mermerden yontulmuştur. Sekizgen bir hazne, bunu kuşatan sekiz adet daire kesitli, baklava başlıklı sütun ve bunlara oturan basık sekizgen pra-mit biçiminde, kurşun kaplı bir ahşap çatıdan meydana gelmektedir. Haznenin yüzlerinde sivri kemerciklerle kuşatılmış birer musluk yer alır.
Aynı şekilde beyaz mermerden mamul olan kuyunun bileziği, kenarları silmeli, kare planlı bir tabanın ortasına yerleştirilmiştir. Bileziğin altı kare, üstü sekizgen kesitli olup, pahlı yüzeylerin alt kesimi mukarnaslarla, üst kesimi ise maşrapa koymaya mahsus yuvarlak çıkıntılarla hareketlendirilmiştir. Maşrapa-lıklann altında birer ufak palmet kabartması göze çarpmaktadır. Çıkrık dikmeleri, bileziğin üst hizasına kadar kare, bu hizadan itibaren sekizgen kesitli olarak tasarlanmış, kesitin değiştiği yerlere mukarnaslar konmuş, dikmeler soğan kubbeciklerle taçlandırılmıştır.
Hazire: Tekke avlusunun bir kısmını kaplayan nazirede, Bayram Paşa Tek-kesi'nin şeyhleri ve mensupları gömülüdür. Halvetî-Sünbülî, Bayramî-Him-metî ve Kadiri tarikatına özgü serpuşlar (taçlar), ayrıca bazı mezar taşlarında Kadirîliğin simgesi olan ve "Kadiri gülü" tabir edilen yıldız kabartmaları dikkati çekmektedir.
Bibi. Ayvansarayî, Hadîka, I, 58-59; Çetin, Tekkeler, 568; Aynur, Saliha Sultan, 34, no. 33; Âsitâne, 6; BOA, İrade Dahiliye, no. 261, 20 Zilkade 1255/1840; Osman Bey, Mecmua-i Cevâmi, I, no. 34, 18-19; Münib, Mecmua-i Tekâyâ, 3; BOA, İrade Evkaf, no. 2958/13, 21 Muharrem 1325/1907; Gurlitt, Konstantino-pels, III, şekil 18e; İhsaiyat, II, 19; Vassaf, Sefine, V, 272; Zakir, Mecmua-i Tekâyâ, 38-89;
I. Kumbaracılar, "Türk Mimarları", Arkitekt, 2(1937), 59-60; Kumbaracılar, Sebiller, 23; K.Otto-Dorn, "Osmanische ornamentale Wand-malerei", Kunst deş Orients, I, (1950), 49, şekil 3; Eyice, istanbul, 86-87; Ayverdi, İstanbul Haritası, pafta D-3; R. Mimaroğlu, "BabaEfendi (Şeyh)", "Babaefendi Dergahı", İSTA,IV, 1738; Ş. N. Bayrakdar, "Bayrampaşa Kütüphanesi", İSTA, IV, 2306; H. Göktürk,"Bayrampaşa Medresesi, Mektebi, Sebili,Tekkesi, Tekke Mescidi ve Türbesi", İSTA,IV, 2306-2308; Öz, İstanbul Camileri, I, 35;Aksoy, Sıbyan Mektepleri, 103; Z. Nayır, Osmanlı Mimarlığında Sultan Ahmet Külliyesive Sonrası, ist., 1975, 175-178; ay, "İstanbulHaseki'de Bayram Paşa Külliyesi", Ord. Prof.Dr. İsmail Hakkı Uzunçarşılı'ya Armağan,Ankara, 1976, 397-410; Sözen, Mimar Sinan,262-203, 266; Kütükoğlu, İstanbul Medreseleri; S. Eyice, "Mimar Kasım Hakkında", Belleten, XLII/172 (1979), 767-808; "BayrampaşaKülliyesi", "Bayrampaşa Kütüphanesi", IKSA,
II, 1148-1149; O. Aslanapa, Osmanlı DevriMimarîsi, İst., 1986, 340-341; Fatih Anıtları,106-107; Fatih Camileri, 68-69, 235, 272,342; M. B. Tanman, "Bayram Paşa Külliyesi",DlA, V, 267-268.
M. BAHA TANMAN
Dostları ilə paylaş: |