İmar Yasası'ndan Boğaziçi'ne Müdahale
Boğaziçi Yasası yürürlükteyken, 9 Mayıs 1985'te yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Yasası'nın 47. ve 48. maddeleriyle, Boğaziçi Yasası'nın 3. maddesinin "f ve "g" fıkralarında ve 10. maddesinin tümünde değişiklikler yapılmıştır.
Özellikle 3. maddenin "f fıkrasındaki yeni düzenlemeyle "Boğaziçi alanında imar planı değişikliği yapılabileceği" hükmü getirilmiş, "g" fıkrasında ise ön-görünüm bölgesindeki yapı yasağı kaldırılarak, 500 m2'den büyük parsellere belli oranda inşaat hakkı tanınmıştır.
Anayasa Mahkemesi, bu değişiklikler arasındaki "g" fıkrasıyla getirilen ayrıcalıklı yapılaşma hakkının Anayasa'ya aykırı olduğu ve Boğaziçi Yasası'nın ön-görünüm bölgesiyle ilgili genel koruma ilkeleriyle çeliştiği gerekçesiyle, söz konusu maddeyi 11 Aralık 1986 tarihli kararıyla iptal etmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararının Resmi Gazetede yayımlanmasına kadar geçen 4 aylık süre içerisinde, dönemin belediye yetkilileri tarafından verilen 1.071 adet yapı bloğuna ait inşaat ruhsatı, Boğaziçi üzerindeki spekülatif yapılaşmanın en çok tartışılan örneklerini oluşturmaktadır. Aynı maddeye dayanılarak, 9 Mayıs 1985'ten Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına kadar geçen 19 aylık süre içinde ruhsat verilen yapı sayısı ise sadece 390'dır. Bu rakamlar, kamuoyunda, yargı kararının Resmi Gaze-te"de yayımlanmasının bilinçli olarak geciktirildiği ve yine yargı kararı bilinmesine karşın, dönemin yerel yöneticilerinin hukuka aykırı olarak bu inşaatlara izin verdiği şeklinde, uzun süren tartışmalara yol açmıştır.
Benzer şekilde, yine 1985'te Boğaziçi Yasası'nın 10. maddesini değiştiren İmar Yasası'nın 48. maddesiyle de, gerigörü-nüm ve etkilenme bölgesinde 4 ve 5 katlı yapılaşmaya olanak sağlanmış, ayrıca arsalar üzerindeki yapı yoğunluğu hesaplanırken "brüt parsel alanı" esas a-lınarak, kamuya terk edilen yol, yeşil a-lan, otopark gibi kesimlerin de inşaat alanı hesabına katılması kuralı getirilerek, yine yoğunluk artıran bir düzenleme yürürlüğe sokulmuştur. Bu değişiklik ise halen yürürlüktedir ve bölgedeki yoğun yapılaşmanın başlıca yasal dayanağım oluşturmaktadır.
2960 sayılı Boğaziçi Yasası, 3194 sayılı İmar Yasası'yla 1985'te getirilen değişiklikler dikkate alınmazsa, mimarlık, şehircilik ve korumadan yana diğer ilgili çevreler tarafından genelde olumlu karşılanmıştır. Yasanın özellikle Öngörünüm bölgesi için getirdiği kısıtlamalar, yine 1985 değişikliği ayrı tutulursa, gecekondulaşma dışında. Boğaz'm yapılaşmadan korunması yönünde önemli ve etkili olmuştur.
Bununla birlikte yasanın, gerek kendi içeriğindeki teknik yanlışlıklarından, gerekse özellikle kaçak yapı denetimi ve cezalar yönünden güçsüz kalan hükümlerinden ötürü, Boğaziçi'nin korunmasında yeterli hukuksal dayanağı yarattığı söylenemez.
OKTAY EKİNCİ
Dostları ilə paylaş: |