Çankaya Oteli.
Erkin Emiroğlu, 1985
temi değiştirilmiş, korunması gerekli, orta sofalı plan düzeni ve iç dekorasyonu yok edilmiştir. Yerine yapılan yeni kagir yapının içine beş kat sığdırılmış ve dış kısmına ise ahşap kaplama olarak eski cephe düzeni giydirilmiştir. Günümüzde yapı genellikle yazlık konut olarak kullanılmaktadır.
Yapının dış mimarisinde bezeme, tüm cephelere yayılmış olmasına rağmen ö-zellikle ön cephede yoğunlaşmıştır. Ne-oklasik Osmanlı üslubundaki yapıların çoğunda görüldüğü gibi, bu yapıda da cephe düzeninde, tam ortada girişten çatıya yükselen düşey bir anıtsal ifade vardır. Birinci kat girişinde ve pencere üzerlerinde yer alan at nalı kemerler İslam kaynaklıdır. Pencere üstlerindeki sağır kemer üzerine iki adet dört kollu yıldız geçme yerleştirilmiştir. Giriş üzerinde yer alan üç at nalı kemerde, oyma olarak dokuz kollu yıldız motifleri görülür. İkinci kat pencere eteğinde, Selçuk-lu-Osmanlı ahşap ve taş oymacılığının örgeleri olan altı kollu yıldızlar ve üçlü nişler görülmektedir. Aynı katın balkon parmaklığı da sekizli yıldızların ahşap oyma örneklerinden oluşur. Bu tür bir bezeme sunuluşu, yüzeydeki diğer boş ayna ve motiflerin kökenleri yer yer taş mimariyi çağrışım yoluyla anımsatmak-
MAlIYE BAKANLIĞI
BİLGİİŞLEM
DAİRE BAŞKANLI6I Jl
Çapa
İstanbul Ansiklopedisi
tadır. Eski Çankaya Oteli'nin bu dış mimarisi genel olarak yeniden inşa edilmeye çalışılmış, ancak kat yüksekliklerinin artması ve saçak kotunun yükseltilmesi nedeniyle oranları ve bütünlüğü
kaybolmuştur.
y * CAN BİNAN
ÇAPA
Vatan Caddesi'nden (bugün Adnan Menderes Bulvarı) güneye doğru uzanan, güneydoğusunda Fındıkzade, batısında Şehremini semtleriyle çevrili, Fatih İlçesi' ne bağlı semt.
Çapa'nın Millet Caddesi'nin kuzeyinde kalan kısmı Ördekkasap Mahallesi Muhtarlığı, aynı caddenin güneyinde kalan kısmı ise Denizabdal Mahallesi Muh-tarlığı'na bağlıdır. Yoğun yerleşme, semtin hemen hemen ortasından geçen Millet Caddesi'nin kuzeyinde kalır. Caddenin güneyinde en önemlisi Gureba Hastanesi olmak üzere çeşitli sağlık kurumları ve eğitim binaları vardır.
Bölge 330'da L Constantinus'un şehri başkent yapmasından sonra inşa edilen surların içinde kalmıştır. İstanbul'un fethinden sonra, şehrin yoğun yerleşme bölgelerinin bir ölçüde dışında kaldığı, önemli bölümünde bostanlar bulunduğu anlaşılmaktadır. Semtin adının köke-
ni konusunda ayrıntılı bilgi yoktur. Reşat Ekrem Koçu, Çapa adının Latince havalandırma ve bu amaçla kullanılan demir alet anlamına gelen "zappa" sözcüğünden bozularak zamanla Türkçede Ça-pa'ya dönüştüğünü yazar.
Semtin varlığı bilinen en eski yapısı, Bizans döneminin en büyük açık sarnıçlarından olan 25.000 m2 yüzölçümlü ve yaklaşık 15 m derinliğindeki I. Anastasi-os döneminde (491-518) yapılmış Mocus Sarmcı'dır. Sarnıç daha sonra toprakla dolmuş ve bostan olarak kullanılmıştır (Cu-kurbostan). P. Gilles, 1540'ta burada bir bostan bulunduğunu yazar. 1988.'e kadar üzerinde birkaç gecekondu ile bir futbol sahası olan bu yere 1988'den sonra sabit pazar kurulmuş, 1993'te de sabit pazar barakaları yıkılarak otopark yapma projesi gündeme gelmiştir.
Osmanlı döneminde semte camiler, o-kullar, hamamlar yapılmışsa da bunların pek azı, o da büyük değişikliklere uğrayarak günümüze kadar gelebilmiştir. Sık sık çıkan yangınlar bunda en büyük etkendir. Millet Caddesi ile Necip Asım So-kağı'nın kesiştiği yerde bulunan Saraç Doğan Camii 925/1519'da yapılmış, 1918 yangınında tahrip olmuş, 1956'da Millet Caddesi genişletilirken kaldırılmış, 1975' te mescit için ayrılan şimdiki arsaya Va-
Dostları ilə paylaş: |