Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi


BEZCİZADE MUHYİ EFENDİ TEKKESİ



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə326/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   322   323   324   325   326   327   328   329   ...   899
BEZCİZADE MUHYİ EFENDİ TEKKESİ

bak. SALI TEKKESİ



BEZİRGAN TEKKESİ

bak. RAMAZAN EFENDİ CAMİİ VE TEKKESİ



RF.7MtAT.FM VALİDE SULTAN

(?, ? - 2 Mayıs 1853, istanbul) Bezırıi-âlem Kadın Efendi, Bezmiâlem Valide o-larak da bilinir. II. Mahmud'un (hd 1808-1839) yedi kadın efendisinden ikincisi, Abdülmecid'in (hd 1839-1861) annesidir. 1823-1839 arasında "kadın efendi", 1839-1853 arasında da "mehd-i ulyâ-ı salta-

nat", "valide sultan-ı âlîşan" sanlarını taşımıştır. İstanbul'a kazandırdığı hayır e-serleriyle tanınır.

Bezmiâlem, bilinen tek çocuğu Abdül-mecid'i 25 Nisan 1823'te doğurdu. Bu sırada onun 18-25 yaşları arasında olduğu tahmin edilebilir. Kocası II. Mahmud'un kalabalık hareminde bir varlık gösteremedi. Oğlu Abdülmecid, henüz 16 yaşında iken tahta çıkınca Bezmiâlem de saray kuralları gereği "sultan" sanını aldı ve "devletlû, iffetlû valide sultan hazretleri" konumuna yükseldi. Osmanlı sarayında, padişah eşlerinden hiçbirine sultan (kraliçe) sanı verilmediği için, bu sanı padişahın annesi taşıyordu.

Tanzimat-ı Hayriye denen ve köklü değişimlerin gündeme geldiği bir dönemde, valide sultan olan Bezmiâlem, çok genç ve deneyimsiz olan oğlu Abdülmecid'in padişahlığı ile yakından ilgilendi. Fakat bu ilgisi, bir önceki valide sultan Nakşidil'in, II. Mahmud'u etki-leyişi ve yönlendirişi düzeyinde değildi. Devlet işlerine müdahalede de aşırılıktan uzak kaldı. Buna karşılık, oğlunun özellikle saray çevresinde olup bitenlerden haberdar olmasına çaba gösterdi. Bunun önemli bir kanıtı, Bursa ve Çanakkale gezilerinde Abdülmecid'e gönderdiği mektuplardır.

Mektupları, imlasının bozuk, yazısının çirkin olduğunu gösterdiği kadar kültürünün de kıt olduğunu düşündürecek düzeyde basittir. Bununla birlikte o, son dönem Osmanlı sarayının en saygıdeğer valide sultanı kabul edilmiştir. Bunda, oğlu Abdülmecid'in ve dört torununun (V. Murad, II. Abdülhamid, V. Mehmed Reşad ve VI. Mehmed Vahi-

deddin) padişah olmalarının da etkisi vardır.

Osmanlı sarayı hareminin giderek Avrupai yaşam biçimine yaklaşması, haremin dışa dönük yeniliklere öncülük etmeye başlaması buna bağlı olarak lüks ve israf tutkusunun yaygınlaşması, Bez-miâlem'in temsil ettiği yeni haremin ö-zellikleri olarak belirginleşmiştir. Abdülmecid'in, yapımını başlattığı Dolmabah-çe Sarayı'nda mabeyin dairesi ile harem dairesi arasında görkemli bir valide sultan dairesine de planda yer verdirtmesi, söz konusu yaklaşımla bağlantılıdır. Ancak, Bezmiâlem, Dolmabahçe Sarayı tamamlanmadan öldüğü için, bu daireyi, Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan kullanabilmiştir. Mısır Valisi Abbas Paşa' nın (hd 1848-1854) Bezmiâlem'e hediye olarak rebap, ut, kanun ve Arap deflerinden bir saz takımıyla birlikte çok iyi yetiştirilmiş hanende (şarkıcı) ve sazendeler (çalgı çalan) göndermesi de o dönemde anlamlı bulunmuştur. Cevdet Paşa, Tezâkifde, Cidde tüccarlarından Fe-rec Yüsr'ün, Hazine'den düşük kurla aldığı altınları Hicaz kentlerinde yüksek fiyatlara bozdurup büyük kazanç sağladığını, bu maksatla İstanbul'daki yetkili ve etkin birçok kişiye rüşvetler verdiğini, bunlar arasında Bezmiâlem Valide'nin de bulunduğunu ima eder. Bunun gibi, gümrük vb işlerde de padişah anası sıfatıyla birtakım çıkarlar sağladığının ölümünden sonra konuşulduğunu, hattâ bunu bazı vezirlerin Abdülmecid'e dahi söylemekten çekinmediklerini, padişahın da "Benim ölmüş validemden ne isteniyor?" dediğini ve üzüldüğünü açıklar. Cevdet Paşa, saray hareminin dedikodulara neden olan olaylarına değinirken de daha eskileri hatırlatarak "Bezmiâlem Valide Sultan dahi eğerçi bu yolda lisana gelmiş idi. Lâkin saraylıların zapt ü rabtına muktedir idi. Anın vefatından sonra bu karılar artık zaptolunmaz oldu ve etmedikleri rezalet kalmadı" der. Reisülulema ve nakibüleşraf Tahsin Bey'in de Bezmi-âlem'in yanında özel bir saygınlığı olduğunu ve bu sayede iltizam satışlarından pek çok paralar kazandığını vurgular.

Tüm bunlara karşın Bezmiâlem, yaşadığı dönemde İstanbul'da halktan aşırı saygı görmüş ve sevilmişti. Herkes onu akıllı, onurlu, hayır ve iyilik düşkünü, yoksullara yardımı iş edinmiş, kutlu bir ana olarak görmekteydi. İnce ve duygusal bir kadın olduğu rivayet edilen Bez-miâlem'in oğlu Abdülmecid'e düşkünlüğü doğaldır. Ancak, o da eski saray geleneklerinin etkisinde, Abdülmecid'in çok sayıda kadınla düşüp kalkmasına göz yummayı annelik görevi bilmiş, kuşkusuz, bilmeden oğluna kötülük etmiştir.

1850'ye doğru sağlığı bozulan Bezmi-âlem'i, Abdülmecid'in hekimi Spitzer, hareme girerek muayene etmişti. Onun tasvirine göre valide sultanın yüzünde ince bir yaşmak vardı. Yanakları allıklıydı. Yaşı 36 civarında gösteriyordu. Vücudunu çok iyi korumuştu. Bir Gürcü kızına özgü elleri bembeyaz ve inceydi. Heki-

me iltifatlarda bulunmuş ve feracesinin cebinden çıkardığı bir kese altını, ha-remağası aracılığı ile kendisine sunmuştu. Bezmiâlem, hizmetine bakan cariyelerle Yalova'ya giderek kaplıca tedavisi görmüştür. 45-50 yaşlarında iken ölümü İstanbul'da üzüntüye neden olmuş ve büyük bir cenaze alayı ile kocası II. Mahmud'un Divanyolu'ndaki türbesine gömülmüştür. Abdülmecid, annesinin cenazesine, devir, dua ve sadaka hizmetlerine o zamana göre bir servet sayılan 79-000 kuruş harcamıştır.

İstanbul açısından Bezmiâlem Valide Sultan'ın iki önemli hizmeti söz konusudur. Modern anlamda ve halk sağlığına dönük ilk büyük sağlık kurumunu kendi adını taşıyan zengin bir vakfa dayalı olarak Bezmiâlem Valide Sultan Gu-rebâ-yı Müslimin Hastanesi adı altında hizmete soktuğu (1845) gibi, eğitim alanında da bir yeniliğe öncülük etmiş ve İstanbul'daki modern ve bir anlamda laik ilk sivil okulu Valide Mektebi adıyla tesis etmiştir (1849). Her iki kurumun da adlarında ve işlevlerinde birtakım değişiklikler olmasına karşın günümüze kadar yaşaması ayrıca önemlidir. Valide Mektebi'nin açılış töreninde bulunan Abdülmecid, okumayı teşvik amacıyla ve sembolik biçimde kendi çocuklarını da (Şehzade Murad ve Fatma Sultan) buraya kaydettirmişti. O sırada İstanbul' da yayımlanan Fransızca Le Journal de Constantinople gazetesinde (24 Nisan 1850) okulun tüm masraflarının padişahın annesi tarafından karşılandığı yazıldığı gibi, başkentteki yabancı gözlemciler de Valide Mektebi'ni ilk Türk koleji olarak tanımlamışlardır. Yoksul çocukların himayesine ve yetişmelerine de ö-zen gösteren Bezmiâlem'in bıraktığı diğer eserlerin başlıcaları Dolmabahçe Ca-mii(->) valide çeşmeleridir. Oğlu Abdülmecid'e yazdığı 13 mektup Topkapı Sarayı Arşivi'ndedir. Bu arşivde ayrıca cenaze törenine, yaptırdığı okulun masraflarına ilişkin belgeler de vardır.

Bibi. Topkapı Sarayı Arşivi Kılavuzu, 1. Fas., İst., 1938, s. 76, Belge Numaraları, E-3202, 8384, 11842, E-5933 (13 Mektup), D-8136, 8221; Sicill-i Osmanî, I, 26; G. Oransay, Osmanlı Devletinde Kim Kimdi?, 1. Osmanoğul-lan, Ankara, 1969, s. 150; Cevdet, Tezâkir, II, 94-95, 131, 156; "Bezmiâlem Validesultan" İSTA, V, 2732-2733; M. Ç. Uluçay, Haremden Mektuplar, ist,, 1956, s. 147-164; Uluçay, Padişahların Kadınları, 120-121; M. Cunbur, "Selçuklu ve Osmanlı Devirlerinde Kadınların Kurdukları Şifâhâneler", Erdem, S. 8 (Mayıs 1987), s. 346-348.

NECDET SAKAOĞLU




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   322   323   324   325   326   327   328   329   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin