Başkent üNİversitesi hukuk faküLtesi


MÜVEKKİLİN, SÖZ KONUSU EKSİK BELGE VE BİLGİ DURUMUNU MAHKEMEYE BİLDİRMEMESİ VE ALİ’DEN BU BELGELERİ YAPTIRMALARINI İSTEMESİ DE TCK 257/2’YE AYKIRILIK OLUŞTURMAZ



Yüklə 0,8 Mb.
səhifə6/9
tarix08.01.2019
ölçüsü0,8 Mb.
#93370
1   2   3   4   5   6   7   8   9

9.2. MÜVEKKİLİN, SÖZ KONUSU EKSİK BELGE VE BİLGİ DURUMUNU MAHKEMEYE BİLDİRMEMESİ VE ALİ’DEN BU BELGELERİ YAPTIRMALARINI İSTEMESİ DE TCK 257/2’YE AYKIRILIK OLUŞTURMAZ.

Bilirkişiler, inceledikleri olayda raporlarını vermeleri için gerekli bilgi ve belgelerin dosyada mevcut olmadıklarını tespit ettiklerinde, durumu bir “ön raporla” mahkemeye bildirebilirler. Bunda bir kuşku yoktur.


Bilirkişiler, delil tespiti dosyasında eksik olan belgelerin temin edilmesini taraflardan da isteyebilirler, bunun aksini düzenleyen bir kural olmadığı gibi, uygulamada bu yoldadır. Müvekkil de görevini yapabilmesi için gerekli olan ve Ali tarafından temini gereken eksik belgelerin tamamlanması halinde raporunu vereceğini söylemiş, Ali’nin belirtilen şekilde istisna akdi ile diğer sanığa yaptırması suretiyle bu eksik belgenin temini üzerine de raporunu vermiştir. Müvekkilin bu fiili TCK 257/2’ye veya hiçbir suça vücut vermez.

9.3. Ancak, YÜKSEK MAHKEME, AKSİ GÖRÜŞTE İSE, MÜVEKKİLİN BU FİİLİ OLSA OLSA ANCAK TCK 257/2’YE AYKIRILIK OLUŞTURABİLİR.

Gerçekten, eğer, müvekkilin bu fiili, bir suç oluşturmakta ise, bu suç, ancak ve ancak TCK 257/2’deki görevi savsama suçunu oluşturabilir. Çünkü, müvekkilin bu fiili, “ihmali” bir harekettir, icrai bir hareket değildir. İhmali hareket ise, sadece TCK 257/2’ye aykırılık oluşturur. İhmali hareket, hiçbir şekilde icrai harekete konu TCK 257/1’deki suçu oluşturmaz.



III. DOSYADA MEVCUT DELİL DURUMU VE OLUŞA GÖRE, HALEN BİRBİRİNDEN AYRI İKİ İHTİMAL VARLIĞINI KORUMAKTADIR.
İSPAT YÖNÜNDEN BU İKİ İHTİMAL EŞ DEĞERLİDİR. ORTADA BİRİNİN DİĞERİNE TERCİH EDİLMESİNİ GEREKTİREN BULGUSAL / OLGUSAL / AKILSAL HERHANGİ BİR KANIT MEVCUT BULUNMAMAKTADIR.
BİR DAVADA EN AZINDAN İKİ İHTİMAL, TEKE İNDİRİLMEDİĞİ SÜRECE, ORTADA GÖZ ÖNÜNE ALINMASI GEREKEN BİR “ŞÜPHE” VARDIR.
BU DURUM KARŞISINDA, YÜKSEK MAHKEMENİN MÜVEKKİLİM BAKIMINDAN, İSNAT EDİLEN FİİLE İLİŞKİN OLARAK, “ŞÜPHE SANIK LEHİNE” KURALINI UYGULAMA MECBURİYETİ İLE KARŞI KARŞIYA BULUNMAKTADIR.
Yukarıda değinildiği üzere, mevcut delil durumuna ve oluşa göre, her iki sanığın fiili ayrı ve bağımsızdır, özellikle, a) müvekkilin görevi içinde diğer sanığın yaptığı iş yoktur, b) bilirkişilik görevinin yapılabilmesi için diğer sanığın hazırladığı teknik belgelere ihtiyaç vardır. Bu nedenle, olayda iştirak ilişkisi ve iştirak iradesi söz konusu değildir. Ayrıca, müvekkilimin, olayda, iştirak eyleminin varlığının kanıtlanması da hiç bir biçimde söz konusu değildir.
1. Dosyada mevcut delil durumu ve oluşa göre, HALEN BİRBİRİNDEN AYRI İKİ İHTİMAL VARLIĞINI KORUMAKTADIR.
Gerçekten, mevcut delil durumu ve oluşa göre, eğer müvekkilin ayrı ve bağımsız fiilinin herhangi bir suça vücut vermemesi nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekmesine karşın, bu konuda aksi bir düşünce varsa, bu demektir ki, dosyada birbirinden ayrı iki ihtimal bulunmaktadır.
Bu ihtimallerden ilki, katılan tarafın, “her iki sanığın birlikte gelip, raporun hemen verilmesinin karşılığı olarak, 15.000 YTL paranın istenmesi” iddiasına konu ihtimaldir. İkinci ihtimal ise, söz konusu paranın sanık Çelik’in sözleşmeye dayalı olarak yapıp teslim ettiği işin bedelinin bir kısmının makbuz karşılığı alınmasına savunmasına konu ihtimaldir.
2. ASLINDA SAVUNMANIN İDDİASINA KONU İHTİMALİN DAHA GALİP OLMASINA KARŞIN, HER İKİ İHTİMAL, EN AZINDAN İSPAT YÖNÜNDEN EŞ DEĞERLİDİR.
Yukarıda belirtildiği üzere, a) sanık Çelik sözleşme konusu işi mahallinde nivo aleti ile ölçüm yapmak suretiyle yapmış ve Ali’ye teslim etmiştir, b) Ali’nin dikkati çeken davranışları, ısrarla makbuz vermekten kaçınması, c) buna karşın diğer sanığın yaptığı işi belirtmek suretiyle makbuz vermesi, ç) diğer sanığın yaptığı işi teslim ettiğini, Ali’nin bu yolda bir beyanı olmamasına karşın, Yüksek mahkemenin ara kararıyla kabulü karşısında, yaşamın olağan akışına ve genel yaşam deneylerine göre savunmanın iddiasına konu ihtimalin doğruluğu, geçerliliği, sahihliği, diğer ihtimale göre daha üstündür.
Bu iki ihtimalden biri karara esas alınacaksa, delilleri vicdani kanaatine göre değerlendiren Yüksek Mahkemenin bu ikinci ihtimali kararına esas alması gerekir. Gerçekten, Yüksek Mahkeme, sadece soyut nitelikte olan ilk ihtimali kararına esas alamaz. Çünkü, ORTADA BİRİNİN DİĞERİNE TERCİH EDİLMESİNİ GEREKTİREN BULGUSAL / OLGUSAL / AKILSAL HERHANGİ BİR KANIT MEVCUT BULUNMAMAKTADIR.
3. BUNA RAĞMEN, YÜKSEK MAHKEME, HER İKİ İHTİMALİ OLUŞA VE MEVCUT DELİL DURUMUNA AYKIRI OLARAK, EŞ DEĞERLİ SAYDIĞI TAKDİRDE, BU KEZ DE, ŞÜPHE SANIK LEHİNEDİR TEMEL KURALINI ALMAK VE MÜVEKKİL SANIĞIN BERAATİNE KARAR VERMEK ZORUNDADIR.

Yüksek Mahkemece, belirtilen nedenle, “Şüpheden sanık yararlanır (İn dubio pro reo) ilkesi” 26, diğer tanımıyla “masumluk karinesi, suçsuzluk karinesi” 27 gereğince, müvekkilimin, cezalandırılmasına değil, beraatine28 karar verilmesi gerekir.


Gerçekten, böyle bir durumda, olayda, şüphenin yenilmemesi ile oluşan boşluklar, akıl yürütme yoluyla ve tecrübe kuralları ile doldurularak ispatın gerçekleşmiş olduğu da kabul edilemez. Diğer yandan, olayda, müvekkilimin aleyhine olan bir kanuni karine de söz konusu değildir. Gerçekten, “boşluklar makul kabul edilemeyecek kadar fazla ise, kuşkusuz, şüphenin yenildiğinden bahsetmek mümkün olmayacaktır” 29, çünkü, “hukuk açısından önemli olan, yetkili makamın şüpheyi yenmesidir” 30.
Bir sanığa atılı suça konu “maddi sorun”, geçerli kanıtlarla ispatlanamamış ise, Ceza Usul Hukukunun genel ilkelerinden olan “Şüphe sanık lehinedir” ilkesi gereğince, müvekkilimin, cezalandırılmasına değil, beraatine karar verilmesi gerekir.
Böyle bir durumda, mahkeme, müvekkilimin, iştirak eylemi ile suçu işlemiş olduğuna ilişkin yorum yoluyla, müvekkilimin cezalandırılmasına karar veremez. Çünkü, yorum = kanıt, kanaat = kanıt değildir.
Diğer yandan, KUNTER’in de belirttiği gibi, “Bir hususun hilafının da mümkün olduğunun kabul edilmesi, o hususun sabit olmaması demektir. O halde bir hususun sabit olması için o hususun hilafının mümkün olmadığının kabul edilmesi zaruridir. Bir hususun % 99 mümkün görülmesi de sabit olması demek değildir. Zira geriye % 1 imkan kalmış, yani şüphe ortadan kaldırılamamıştır. Bu şüpheden sanık yararlanır.31
Bilindiği üzere, bir yerde, ispat yoksa, ancak “şüphe” var demektir. “Ceza usul yasamızda delil yetersizliği durumunda sanık lehinde yargılama yapılacağı konusunda açık hüküm bulunmaktadır” 32 (CMK 230) 33. Çünkü, her vicdani kanaat, bir kanıta dayanmak zorundadır. Hakimin, kanıtsız vicdani kanaatı olmaz.
EREM’inde belirttiği üzere, “Vicdani kanaat “d e l i l s i z k a n a a t” demek değildir. Delil olmadan hakim, mesela sanığın suçlu olduğuna “vicdani kanaati”ne binaen hüküm veremez” 34. “Ceza usulünde delilsiz kanaat olamıyacağına göre bunun dışında kalan bir “vicdani kanaat” usul hukukunun objektifliği ile bağdaşamaz. Eğer bu terim, gerekçesiz bir kanaate sahip olmak, o yolda hüküm verebilmek imtiyazını ifade için kullanılıyorsa usul hukukunda kabulü imkansız bir kavramı gösteriyor, demektir. Eğer delile dayanan bir kanaat bahis konusu ise ortada delillerin takdirinden başka bir ameliye mevcut değil, demektir ve terim, ifade etmek istediği kavrama aykırı düşer” 35.
Gerçekten, bir sanığa atılı suça konu “maddi sorun (mesele)”, olayda olduğu gibi, geçerli kanıtlarla ispatlanamamış ise, Ceza Usul Hukukunun genel ilkelerinden olan “Şüphe sanık lehine yorumlanır” ilkesi gereğince, müvekkilimin, cezalandırılmasına değil, beraatine karar verilmesi gerekir. Çünkü, müvekkilimin cezalandırılması için gerekli şartların olmadığı yargılama ile ortaya çıkmıştır. Böyle olunca, “bir suç unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinde şüphe varsa, bundan sanık faydalanacak ve gerçekleşmediği kabul edilecektir ; bir hafifletici sebebin (örneğin, tahrik) veya menfi bir unsurun (örneğin, meşru müdafaa) bulunup bulunmadığında tereddüt edildiğinde yine aynı şekilde sanığın lehine olan kabul edilecek yani burada ilkinin tersine, bu sebebin bulunduğu kabul olunacaktır”36.
Bilindiği üzere, “Hakim sübut bakımından bir kanaata varamazsa, yani şüphesini % 100 yenemezse, o hususu sabit olmamış addedecek ve sabit olmamanın sonuçlarına karar verecektir. Bu prensip ceza muhakemesinde şüpheden sanık yararlanır (In dubio pro reo) şeklinde ifade edilmektedir. / .. Bu prensip daima sanık lehinedir. Zira bu prensip, sanığın ancak isbat edilen hususlardan sorumlu tutulabileceği manasınadır” 37.
Diğer yandan, “Ceza muhakemesinde maddi sorun çözüme kavuşturulamazsa, şüpheden sanık yararlanacak ve beraat edecektir”38. Çünkü, “Bu kaide gereğince şüphe-suçsuzluk lehine “maddi delil” sayılır. Bu suretle sanık “masumluk karinesi”nden faydalanır”39 40. Gerçekten, YCGK.nun 19.4.1993, 6-79/108 sayılı kararına göre de, “.. Ceza Yargılamasında kuşkunun bulunduğu yerde, mahkumiyet kararından söz edilemez. Bu ilke evrenseldir41
Yukarıda belirtilen nedenlerle, sanığın üzerine atılı suçlardan ayrı ayrı beraatlerine, aksi halde, hakkında TCK.nun 62 maddesi ile lehe olan indirim nedenlerinin uygulanmasına, TCK 52, 51 maddelerinin uygulanması ile verilecek cezanın paraya çevrilmesine ve ertelenmesine karar verilmesini saygı ile dileriz. 08.09.2006

Sanık Avukatı

Av. Üstün Savunman

  • 19.03.2007 DERS GÜNÜ NOTLARI :

T.C. SİNCAN Duruşma Tarihi: 21/07/2006

AĞIR CEZA MAHKEMESİ Oturum no: 2

sayfa no:1



DURUŞMA TUTANAĞI
Esas No : 2006/00666

Başkan : MEHMET HÜKÜM - 0123456

Üye : SELİM KARAR - 0178933

Üye : NEVİN UYMAZ - 0289911

Cumhuriyet Savcısı : ALPER İDDİA - 0211983

Katip : HÜLYA YAZICI - 0826124


BELLİ GÜN VE SAATTE CELSE AÇILDI: Taraf vekilleri ile sanıklar hazır açık duruşmaya devam olundu.
(MAHKEME BAŞKANI, TANIK YOKLAMASI YAPMIŞ, AMA, TUTANAĞA GEÇİRMEMİŞTİR. BU BİR EKSİKLİK DEĞİLDİR. DURUŞMADA DİNLENEN TANIKLARIN GELDİĞİ VE BEYANLARININ ALINDIĞI TUTANAKTAN ANLAŞILACAKTIR)
TANIK OSMAN KONUŞUR : Halil oğlu ..d.lu halen .. Ankara adresinde oturur

(CMK 58/1)


Sanıkları tanır engel hali yok, (CMK 45, 50)
görevinin önemi anlatıldı, (CMK 53), tanıklığına ait bilgi verildi (CMK 59/1)
usulen yemini yaptırıldı, (CMK 54, 55)


  • “TANIK,YÜKSEK SESLE TEKRAR EDEREK VEYA OKUYARAK YEMİN EDER” (CMK 56/1)


soruldu.
Sulh Hukuk Mahkemesinde bir kooperatifin tespit davası vardı. Mahkeme Cevdet Bilgili’yi, beni ve Savaş Susar’ı bilirkişi olarak atamıştı. Mahkeme heyeti bizi mahalline götürdü. 2 blok ve 24 daireden oluşan inşaatları gördük. İnşaatlarda yapılan imalatların maliyeti ile eksik kalan imalatların maliyetinin hesaplanması isteniyordu bu husus ise ayrıntılı bir inceleme gerektiriyordu biz ayrıntılı inceleme yapmak için mahkemeden mehil talep ettik. Yaklaşık bir hafta on gün sonra kooperatif yetkilisi bizi inşaatlara götürdü. Tüm bilirkişiler inşaata gittik. Çelik Ölçüm’ü ben tanımıyorum Çelik hiç bizimle olmadı. Biz gerekli incelemeyi yaptık ve sonra raporu mahkemeye sunduk dedi soruldu.

Biz raporumuzu hazırlama aşamasında bu olayı duyduk. Onun üzerine mahkeme hakimi ile görüştük, mahkeme hakiminin isteği üzerine birlikte değil ayrı ayrı rapor düzenleyip verdik dedi.


Tanıktan yeniden soruldu: Mahkeme kişi başına 250.000.000 TL ücret takdir etmişti. Biz bu işin fazlalığından dolayı her hangi bir ek ücret talep etmedik dedi.

Tanıktan yeniden soruldu: Biz mahkeme ile olay yerini gördükten sonra yaklaşık bir hafta ya da on gün sonra kooperatif merkezinde buluştuk, bir kooperatif yetkilisi bizi binaların olduğu yere götürdü, ben sıhhı tesisat, kalorifer tesisatı, doğalgaz yangın ve asansör tesisatı ile ilgili ölçümlerde bulunacaktım. Bunlar bir hayli zaman alacaktı, yeniden gitmemek için yanıma yardımcı bir arkadaş almıştım. Diğer arkadaşlar ise her hangi bir yardımcı almadılar diğer arkadaşlarla zaman zaman beraber zaman zamana ise ayrı çalıştık, beraber baktığımız binalarda onlar da kendilerine göre tespitler yapıyorlardı dediğim gibi Çelik Ölçüm bizim yanımızda yoktu dedi.

TANIK SAVAŞ SUSAR: Erdal oğlu .... d.lu halen ..... adresinde oturur
Sanıkları tanır engel hali yok,
görevinin önemi anlatıldı, tanıklığına ait bilgi verildi
usulen yemini yaptırıldı,
soruldu:

Sulh Hukuk Mahkemesinin tespit dosyasında bilirkişi olarak atanmıştık. Mahkeme heyeti ile gittik, yeminimiz yaptırıldı olay yerini gördük ancak inşaat 2 bloktan oluşan bir inşaat olduğu için ayrıntılı tespit için süre istedik. Yaklaşık bir hafta ya da on gün sonra bilirkişiler olarak kooperatif merkezinde buluştuk. Kooperatifte görevli birisi bizi inşaat mahalline götürdü, ben inşaatın elektrik ile ilgili imalatlarını gereksiz imalat varsa bunları tespit edecektim orada bir gün çalıştım ben kendi branşımda gerekli tespitleri tamamladım. Cevdet Bilgili de inşaatın diğer yani hafriyat beton tuğla kısımlarına bakacaktı ben Çelik Ölçüm’ü ilk defa bu gün gördüm. Kendisi bizimle hiç bulunmadı bizimle hiç temas etmedi bizim yaptığımız iş ile bir ilgisi yoktur, iş acildi bir araya gelmemiz zaman alacaktı o yüzden herkes kendi branşında raporunu ayrı ayrı düzenleyip verdi, mahkemeden her hangi bir ek ücret talep etmedik bu konuda arkadaşlar arasında bir görüşme ve anlaşma olmadı dedi.


Tanık Osman Konuşur’dan yeniden soruldu:

Ek ücret konusunda aramızda bir görüşme ve anlaşma olmadı ancak işin hacmi göz önüne alınarak ek ücret istemeyi düşünüyorduk ama bu olay ortaya çıkınca bundan vazgeçtik dedi.



Tanıklardan yeniden soruldu: Ek ücret istemeyi düşündük ancak miktarı konusunda aramızda bir tespit yapılmadı dediler.
Müdahil vekili bizim tanık ifadelerine bir diyeceğimiz yok dedi, Sanık Cevdet Bilgili vekili, tanık ifadelerine bir diyeceğimiz yok dedi. Sanık Çelik Ölçüm vekili, bizim de bir diyeceğimiz yok dedi. (CMK 215)
Sanık Cevdet Bilgili’den soruldu: Tanık ifadelerine bir diyeceğim yok inşaatın yaklaşık %70’i bana kalmıştı, bu da zaman alacaktı, dedi.
Sanık Çelik Ölçüm’den soruldu tanık ifadelerine bir diyeceğim yok dedi.


  • CMK 209/1 : “..DELİL OLARAK KULLANILACAK BELGELER.., DURUŞMADA OKUNUR


Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/.... D.iş sayılı dosyasının gönderildiği,



  • MAHKEME BAŞKANI, DOSYAYA AİT BİLGİYİ ÖZET OLARAK TUTANAĞA GEÇİRİR


yapılan incelemede,
Ali Malcı vekili Av. Selma Atak’ın mahkemeye verdiği 10.3.2006 tarihli dilekçe ile tespit talebinde bulunduğu, mahkemenin 11.3.2006 tarihinde tespit talebini kabul ederek Osman Konuşur, Savaş Susar ve Cevdet Bilgili’yi bilirkişi olarak atadığı, mahkeme heyeti ile bilirkişilerin 11.3.2006 tarihinde mahalline gittikleri, bilirkişilerin yeminlerinin yaptırıldığı ve bilirkişilere raporlarını düzenlemeleri için 20 gün süre verildiği, bilirkişi Cevdet Bilgili imzasıyla düzenlenen 1.4.2006 tarihli raporun aynı gün, bilirkişi Osman Konuşur imzasıyla düzenlenen bilirkişi raporunun 5.4.2006 tarihinde, bilirkişi Savaş Susar imzasıyla düzenlenen bilirkişi raporunun 12.4.2006 tarihinde mahkemeye sunulduğu görüldü.
Katılan vekili, incelenen dosyaya bir diyeceğimiz yok dedi.

Sanık vekilleri, incelenen dosyaya bir diyeceğimiz yok dediler.



Sanıklardan soruldu: Bizim de incelenen dosyaya bir diyeceğimiz yok dediler.

Müdahil vekili Av. Selma Atak söz aldı. Geçen oturum dinlenmesine karar verilmeyen tanığımız Emin Doğrucu, paranın alındığı gün Ali Malcı ile birlikte bulunmaktadır, olayın yakından tanığıdır. Dışarıdadır, dinlenmesini talep ederim dedi.

  • CMK 234/1,b,4 : “MAĞDUR İLE ŞİKAYETÇİNİN HAKLARI ŞUNLARDIR:

b) KOVUŞTURMA EVRESİNDE ; 4. TANIKLARIN DAVETİNİ İSTEME”

C. Savcısından soruldu : Dinlenmesi mütalaa olunur dedi.
Sanık vekillerinden soruldu : Sanık Cevdet Bilgili vekili dinlensin dedi.
Sanık Çelik Ölçüm vekili : Dinlenmesine gerek yoktur dedi.
Sanıklardan ayrı ayrı soruldu : Avukatlarımızın beyanlarına katılıyoruz dediler.
G.D. : Müdahil tanığı Emin Doğrucu’nun dinlenmesine oybirliğiyle karar verildi.
TANIK EMİN DOĞRUCU : … oğlu …..D.lu … adresinde ikamet eder.
Tanıkları olay nedeni ile tanır engel hali yok,

usulen yemini yaptırıldı,

soruldu :
Ali Malcı arkadaşım olduğundan olay günü ben bürosunda Ali’nin yanında bulunuyordum, önce Cevdet Bilgili ve onun arkasından Çelik Ölçüm geldiler para Ali Malcı’da idi, Ali kapıyı açtı, parayı masanın üzerine koydu, bu parayı masanın üzerinden alıp Çelik Ölçüm’e ben verdim. Ali Malcı makbuz düzenlenmesini istedi, makbuzu ben yazdım Çelik Ölçüm bu makbuzu imzaladı daha sonra polisler olaya el koydular dedi.
---------





G.D. : Müdahil tanığı Emin Doğrucu’nun dinlenmesi isteminin reddine oybirliğiyle karar verildi.
Katılan vekili söz aldı. Bu tanığımızın CMK 178 gereğince dinlenmesini talep ediyoruz dedi.


  • CMK 178 ÇAĞRILMASI REDDİLEN TANIĞIN VEYA UZMAN KİŞİNİN DOĞRUDAN MAHKEMEYE GETİRİLMESİ : “MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİM, SANIĞIN VEYA KATILANIN GÖSTERDİĞİ TANIK VEYA UZMAN KİŞİNİN ÇAĞRILMASI HAKKINDAKİ DİLEKÇEYİ REDDETTİĞİNDE, SANIK VEYA KATILAN O KİŞİLERİ MAHKEMEYE GETİREBİLİR. BU KİŞİLER DURUŞMADA DİNLENİR.


SORU 1 : MAHKEMENİN CMK 178’E GÖRE, TANIĞI DİNLEMEME YETKİSİ VAR MIDIR, YOKSA, BURADA BAĞLI - KESİN YETKİ Mİ SÖZ KONUSUDUR ?
SORU 2 : MAHKEMENİN CMK 178’E GÖRE YAPILAN TANIĞIN DİNLENMESİ İSTEMİNİ REDDİNİN YAPTIRIMI VAR MIDIR ?
G. D. İSTEM GİBİ : Katılan vekilinin tanık dinletme istemi reddedilmiş ise de, CMK 178. madde doğrultusunda hazır olduğu bildirilen tanık Emin Doğrucu’nun dinlenmesine oybirliği ile karar verildi. Anlatıldı. Açık duruşmaya devam olundu>

--------

Müdahil vekili bizim tanık ifadesine bir diyeceğimiz yok dedi.
Sanık Cevdet Bilgili vekili söz aldı, soru sormak istediğini bildirdi.



  • CMK 201 DOĞRUDAN SORU YÖNELTME :

(1) CUMHURİYET SAVCISI, MÜDAFİ VEYA VEKİL SIFATIYLA DURUŞMAYA KATILAN AVUKAT ; SANIĞA, KATILANA, TANIKLARA, BİLİRKİŞİLERE VE DURUŞMAYA ÇAĞRILMIŞ DİĞER KİŞİLERE, DURUŞMA DİSİPLİNİNE UYGUN OLARAK DOĞRUDAN SORU YÖNELTEBİLİRLER. SANIK VE KATILAN DA MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİM ARACIĞI İLE SORU YÖNELTEBİLİR. YÖNELTİLEN SORUYA İTİRAZ EDİLDİĞİNDE SORUNUN YÖNETİLMESİNİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNE, MAHKEME BAŞKANI KARAR VERİR. GEREKTİĞİNDE, MAHKEME BAŞKANI KARAR VERİR. GEREKTİĞİNDE İLGİLİLER YENİDEN SORU SORABİLİR.

(2) HEYET HALİNDE GÖREV YAPAN MAHKEMELERDE, HEYETİ OLUŞTURAN HAKİMLER, BİRİNCİ FIKRADA BELİRTİLEN KİŞİLERE SORU SORABİLİR”
02.04.2006 tarihinde sanık Cevdet Bilgili’yi kim, neyle, niçin Ali’nin işyerine çağırdı, Cevdet ile Çelik işyerine birlikte mi geldiler, yoksa ayrı ayrı mı geldiler ? Ayrıca, Cevdet Bilgili Ali’den herhangi bir biçimde bir para talep etti mi veya böyle para talebine ait bir konuşma geçti mi ?
Katılan vekili söz aldı, bu sorunun olayla bir ilgisi yok, sorulmamasını talep ederim dedi.
G.D. : Sorunun sorulmaması talebinin reddine karar verildi.
Katılan vekili tekrar söz aldı, sorunun sorulmaması talebin ısrar etti ve Mahkeme Kararı alınmasını talep ederim dedi.


  • CMK 192/2 : “DURUŞMADA İLGİLİ OLANLARDAN BİRİ DURUŞMANIN YÖNETİMİNE İLİŞKİN OLARAK NAHKEME BAŞKANI TARAFINDAN EMROLUNAN BİR TEDBİRİN HUKUKEN KABUL EDİLEMEYECEĞİNİ ÖNE SÜRERSE MAHKEME, BU HUSUSTA BİR KARAR VERİR”


G.D. : Sorunun sorulmaması talebinin reddine oybirliğiyle karar verildi.
TANIK EMİN DOĞRUCU : Ali’nin isteği üzerine Cevdet’e ben telefon ettim, Çelik önce, Cevdet telefonla çağırmamız üzerine geldi. Cevdet’in para konusunda bir talebi olmadı, bir konuşma da geçmedi, zaten ben parayı Çelik’e verdim, makbuzu imzalattım dedi.
Sanık Cevdet’in, Ali’nin beyanları okundu, oluşan çelişkinin giderilmesi için soruldu : Olay benim anlattığım gibi olmuştur dedi.
Tanık beyanına karşı diyecekleri soruldu.

Katılan vekili, müvekkilin aleyhine beyanları kabul etmiyorum dedi.
Sanıklar vekilleri ile sanıklar ayrı ayrı tanığın beyanına diyeceğimiz yoktur dediler.
(MAHKEME BAŞKANI CUMHURİYET SAVCISINA SORU SORMAMIŞTIR)

SORU 3 : MAHKEME BAŞKANI CUMHURİYET SAVCISINA SORU SORMAMIŞ, CUMHURİYET SAVCISI DA BU KONUDA BİR TALEPTE BULUNMAMIŞTIR. BURADA Kİ USULİ EKSİKLİK, ESASLI BİR HATA MIDIR, YOKSA, ESASA ETKİLİ OLMAYAN BİR USULİ EKSİKLİK Mİ SÖZ KONUSUDUR, YOKSA, CUMHURİYET SAVCISININ SÖZ ALMAMASI KARŞISINDA, CUMHURİYET SAVCISININ BU HAKKINI KULLANMAK İSTEMEDİĞİNİN KABULÜ MÜ DAHA UYGUNDUR ?



Taraflardan ayrı ayrı kovuşturmanın genişletilmesi istemleri olup olmadığı soruldu. Yoktur dediler.
Katılan vekilinden soruldu : biz iddialarımızı daha önce dosyaya bildirmiştik tanıklar lehimize ifade verdi, zaten sanıklar suç üstü yakalandılar biz sanıkların cezalandırılmalarını istiyoruz dedi.
İDDİA MAKAMI ESAS HAKKINDAKİ MÜTAALASINDA:
Sanıklardan Cevdet Bilgili hakkında rüşvet almak çelik Ölçüm hakkında ise ona yardım ederek bu suça katılmaktan cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmıştır.

Sanık Cevdet Bilgili Ali Malcı’nın yaptırdığı tespit davasında Sulh Hukuk Mahkemesinde iki kişi ile birlikte bilirkişi olarak atandığı ve sanığın mahkeme heyeti ile olay mahalline gittiği, bunun dışında da inceleme yapacağı binaları görmek üzere gittiği ancak bir süre sonra yanına diğer sanığı da alıp müştekiye giderek işlerin kapasiteli olduğunu ve raporlarını erken verebilmeleri için Çelik Ölçüm’e 15.000 YTL verilmesi gerektiğini beyan ettiğini, müştekinin bunu kabul etmekle birlikte durumu avukatına sorup yasal olmadığını, öğrenince onun yönlendirmesi ile mahkemeye başvurduğunu mahkemenin kendi bilgisi dışında dosyaya ilgisi olmayan bir şekilde bu paranın Ankara C.Savcılığına olayı ihbar ettiği, olayı öğrenen C.Savcılığının zabıtayı görevlendirmesi ile istenilen paranın bir kısmını almak için gelen Sanık Çelik Ölçüm ile yine aynı yere çağrılan Cevdet Bilgili’nin istenilen paranın 3.000 YTL’sini aldıktan sonra yakalandıkları anlaşılmıştır.

Sanık Cevdet Bilgili’nin tespit dosyasında bilirkişi olarak atandığı bu nedenle sıfatı nedeni ile rüşvet suçunu işleyebilecek memurlardan olduğu açıktır.

Sanığın görevi gereğince yapması gereken bir işi yapmak için, işi daha erken yapabilmek için yanındaki arkadaşı ile 15.000 YTL talep ettiği ve bu para verilirse onun yaptığı tespitlere imza atabileceğini bildirdiği dosyadaki delillerle anlaşılmaktadır.

Sanık Cevdet Bilgili’nin işin kapasiteli olduğu bu nedenle bir takım inceleme yapabilmek için diğer sanığın yardımına ihtiyaç duyduğu bu sanığı da Ali’nin talebi üzerine kendisini bulduğunu savunmuş ise dosya ile ilgisi olmayan bir incelemeyi yapabilmesinin gerekli olmadığı gibi eğer bu konuda bir ihtiyaç duyarsa mahkemeye bunu bildirmesi gerektiği bizce tartışmadan uzaktır. Üstelik yıllardır bu konuda bilirkişilik yapan sanık Cevdet Bilgili’nin bunu bilmemesi düşünülemez.

Sanık Çelik Ölçüm’ün de Ali’yle her hangi bir ilgisi olmadığı halde diğer sanığın yönlendirmesi ile onunla birlikte hareket ederek Ali’den anılan parayı bir şekilde tahsil etmeye kalkıştığı ve sanık Cevdet Bilgili’nin eylemine katıldığı anlaşılmaktadır.

Bu nedenlerle sanıkların rüşvet alma suçunu işledikleri tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığından eylemlerine uyan TCK’nın 252/3-1, 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesini kamu adına diler ve isteriz dedi.
Sanık Cevdet Bilgili vekili biz yazılı savunma vermiştik ancak C.Savcısının görüşü karşısında yeniden yazılı savunmada bulunacağız, süre verilsin dedi.
Sanık Çelik Ölçüm vekili bizde yazılı savunmada bulunmak üzere süre istiyoruz dedi.
Dosya incelendi,
G.D. İSTEK GİBİ


  1. Sanık vekillerine yazılı savunmada bulunmaları için süre verilmesine,

Bu sebeplerle duruşmanın 10.09.2006 saat 10.00’a bırakılmasına oy birliği ile karar verildi.


  • 12.03.2007 DERS GÜNÜ NOTLARI :

T.C. SİNCAN Duruşma Tarihi: 03/06/2006

AĞIR CEZA MAHKEMESİ Oturum no: 1

sayfa no:1



DURUŞMA TUTANAĞI
Esas No : 2006/00666

Başkan : MEHMET HÜKÜM - 0123456

Üye : SELİM KARAR - 0178933

Üye : NEVİN UYMAZ - 0289911

Cumhuriyet Savcısı : ALPER İDDİA - 0211983

Katip : HÜLYA YAZICI - 0826124





  • MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİM, DURUŞMAYI YÖNETİR VE SANIĞI SORGUYA ÇEKER ; DELİLLERİN İKAME EDİLMESİNİ SAĞLAR” (CMK 191/1)




  • MAHKEME BAŞKANI, MÜBAŞİR ARACILIĞI İLE “DAVETİYE İLE ÇAĞRILAN” (CMK 145) SANIKLARI, MÜDAFİLERİNİ, ŞİKAYETÇİ İLE VEKİLİNİ, TANIKLARI DURUŞMA SALONUNA ÇAĞIRIR

BELLİ GÜN VE SAATTE CELSE AÇILDI: Yakınan ile sanıklar ve sanık vekilleri hazır açık yargılamaya başlandı.





  • SANIĞIN VE MÜDAFİİNİN HAZIR BULUNUP BULUNMADIĞI, ÇAĞRILMIŞ TANIK VE BİLİRKİŞİLERİN GELİP GELMEDİKLERİ SAPTANARAK DURUŞMAYA BAŞLANIR. SANIK, DURUŞMAYA BAĞSIZ OLARAK ALINIR” CMK 191/1,1)




  • MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİM, DURUŞMANIN BAŞLADIĞINI, İDDİANAMENİN KABULÜ KARARINI OKUYARAK AÇIKLAR” (CMK 191/1,2)




  • TANIKLAR DURUŞMA SALONUNDAN DIŞARI ÇIKARILIRLAR” (CMK 191/2)




  • DURUŞMADA, SIRASIYLA ;

A) SANIĞIN AÇIK KİMLİĞİ SAPTANIR, KİŞİSEL VE EKONOMİK DURUMU HAKKINDA KENDİSİNDEN BİLGİ ALINIR” (CMK 191/3,a)



  • MAHKEME BAŞKANI ÖNCE KİMLİK TESPİTİ YAPMIŞTIR

Yakınan Ali Malcı Yusuf oğlu 1967 d.lu …. Sincan adresinde ikamet eder.

Sanık Cevdet Bilgili : … oğlu ……’den olma …. … D.lu aslen Ankara Sincan Yenikent … Mah. Nüfusuna kayıtlı olup halen …… Ankara adresinde ikamet eder, evli 1 çocuklu okur yazar, Mühendis.

Sanık Çelik Ölçüm : … oğlu ….’dan olma …. D.lu aslen …… nüfusuna kayıtlı olup halen ……….. Ankara adresinde ikamet eder, evli 2 çocuklu okur yazar, inşaat mühendisi, sabıkasız.




  • DURUŞMADA, SIRASIYLA ;

B) İDDİANAME VEYA İDDİANAME YERİNE GEÇEN BELGE OKUNUR,

C) SANIĞA, YÜKLENEN SUÇ HAKKINDA AÇIKLAMADA BULUNMAMASININ KANUNİ HAKKI OLDUĞU VE 147 NCİ MADDEDE BELİRTİLEN DİĞER HAKLARI BİLDİRİLİR,

D) SANIK AÇIKLAMADA BULUNMAYA HAZIR OLDUĞUNU BİLDİRDİĞİNDE, USULÜNE GÖRE SORGUSU YAPILIR” (CMK 191/3,b,c,d)



  • SANIKLARIN SORGUSUNA GEÇİLİR. CMK 147 EMREDİCİ NORMDUR. SORGUNUN CMK 147’NİN TÜM KOŞULLARINA UYGUN YAPILMASI GEREKİR. BU KOŞULLARIN TAMAMINA VEYA BİRİNE AYKIRI DAVRANILMASI İŞLEMİN GEÇERSİZLİĞİNE YOL AÇABİLİR. ONUN İÇİN DİKKATLİCE UYGULANMALIDIR. BU NEDENLE, MAHKEME BAŞKANI, CMK 147’Yİ DOĞRUDAN SANIKLARA OKUMALIDIR


CMK nın 147. maddesi uyarınca sanıklara yasal hakları hatırlatıldı, sanıklar susma hakkımızı kullanmıyoruz savunmamızı yapacağız demekle, … C.Savcılığının 26.6.2006 ve 2006/… sayılı iddianame ve ekleri okundu sanıklardan savunma ve delilleri soruldu.


  • MAHKEME BAŞKANININ SANIĞA SAVUNMASINI VE DELİLLERİNİ SORMASINA DİKKAT EDİNİZ. BİRİSİ SANIĞIN İDDİAYA KARŞI BEYANI, DİĞERİ BU BEYANIN İSPATI ARACIDIR


SANIK CEVDET BİLGİLİ SAVUNMASINDA:
Suçlamayı kabul etmiyorum, suçlama iftiradan ibarettir, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/… D.iş dosyasında üç kişilik bilirkişi heyetinden biride benim diğer arkadaşlar Makine Mühendisidir, biz mahkeme heyeti ile mahalline gittik şikayetçi Alı Malcı’ya ait 2 bloktan oluşan ve 24 dairelik %99’u tamamlanmış durumdaki inşaatları gördük rapor tanzimi aşamasına geldik ben (A) Belediyesine gittim oradan yaptığım araştırmada inşaatın projesinin bulunmadığını inşaatlar hakkında her hangi bir başvuru yapılmadığını tespit ettim yine inşaatın ruhsatının olmadığını tespit ettim bu durumda rapor yazmamızda olanak yoktu temel hafriyatının çıkartılması gerekiyordu bunu Ali Malcı’ya anlattım temel hafriyatının çıkartılıp bize verilmesini bildirdim Ali Malcı kendisinin tanıdığının bulunmadığını bana söyleyerek bunu benim yaptırmamı söyledi ben birkaç arkadaşla görüştüm ama Çelik Ölçüm’ü buldum çünkü onun ölçme aleti vardı Ali Malcı ile Çelik Ölçüm görüştüler anlaşmışlar beni de çağırdılar saat 14.00 civarında oraya gittim ve 14.45’de oradan ayrıldım 3-4 gün sonra Çelik beni arada mahalline ölçmeye çıktığını söyledi ve arkasından hesapları getirdi biz bu hesaplarla keşifte tespit ettiğimiz bulguları karşılaştırdık raporumuzu hazırladık raporumuzu verdik ben raporu verdikten sonra Çelik beni telefonla aradı Ali Malcı’nın bürosunda bulunduğunu söyleyerek ısrarla benim oraya gelmemi istedi ben de gittim orada otururken Ali’nin arkadaşı olduğunu anladığım Emin adındaki kişi Ali ve benim yanımda bir miktar parayı Çelik’e verdi bu parayı Çelik saydı ve parayı aldığına dair makbuz imzalayıp bu kişiye teslim etti bu para alış verişi ile ve para ile herhangi bir ilgim yoktur bunlar benim bilgim dışında gerçekleşmiştir dedi.

Eğer temel hafriyatının satın alması gerekiyorsa bunun için mahkemeye başvurmaları ve mahkeme onayını aldıktan sonra bu konuda gerekli incelemeyi yapmaları gerektiği hatırlatılarak

Sanık Cevdet Bilgili’den soruldu Ali işinin çok acele olduğunu bildirerek bu konuyu mahkemeye aktarmadan yaptık kötü bir niyetimiz yoktur dedi.




  • MAHKEME BAŞKANI, SANIĞIN SORGUSU YAPILIP BEYANI ALINDIKTAN SONRA, DOSYADA MEVCUT SAVUNMALARINI OKUR (CMK 213, 209/1), SORGUDAKİ BEYAN İLE KARŞILAŞTIRIR, FARKLI BEYANLAR, ÖRNEĞİN ÇELİŞKİ VARSA, BU ÇELİŞKİNİN GİDERİLMESİ İÇİN VEYA KAPALI BİR BEYANIN AÇILMASI VEYA BİR DURUMA AÇIKLIK GETİRİLMESİ İÇİN SANIĞA SORU SORABİLİR


Sanığın daha önce alınan savunmaları okundu, benzer olduğu görüldü o savunmalarımı da tekrar ederim dedi .

Bu sırada yakınan “vekili” Av. Selma Atak da geldi yerine alındı Av. Selma Atak vekaletname örneği ile davaya katılma istemini taşıyan dilekçesini verdi alında dosyasına konuldu.


  • “VEKİL : KATILAN, SUÇTAN ZARAR GÖREN VEYA MALEN SORUMLU KİŞİYİ CEZA MUHAKEMESİNDE TEMSİL EDEN AVUKATI.. İFADE EDER” (CMK 2/1,d)


SANIK ÇELİK ÖLÇÜM SAVUNMASINDA:
Cevdet Bilgili’nin savunmasına katılıyorum. Bunun dışında binanın temelinden çatısına kadar tüm kalemleri hesaplayacaktım bunun için ölçme aletine ihtiyaç vardı bu alet bende bulunduğu için Cevdet Bey beni aradı Ali Malcı ile görüştüm, mahallini gördükten sonra Ali Malcı ile görüştüm 15.000 YTL’ye anlaştık, 02.04.2006 günü ben Ali’nin bürosuna gitmiştim Ali Cevdet Bilgili’yi de çağırmamı istedi ısrarla bunu istedi Emin adındaki kişi bana bir miktar para verdi ve “...makbuz vermenize gerek yok...” diye söyledi ben de buna karşılık “.. öyle şey olmaz ticari iş için para veriyorsunuz verilen paranın ticari deftere geçmesi için makbuz düzenlenmesi gerekir diyerek..” makbuz düzenlettim düzenlenen makbuzu da imzalattım suçlamayı kabul etmiyorum dedi

Sanığın daha önce alınan savunmaları okundu benzer olduğu görüldü tekrar ederim dedi.


  • MAĞDUR İLE ŞİKAYETÇİ, CUMHURİYET SAVCISI VEYA MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİM TARAFINDAN ÇAĞRI KAĞIDI İLE ÇAĞRILIP DİNLENİR” (CMK 233/1)


YAKINAN ALİ MALCI ŞİKAYETİNDE:

Ben tespit yapılan inşaatların bulunduğu arsanın malikiyim Cevdet Bilgili Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasında atanan bilirkişilerden birisidir. Mahkeme bilirkişi heyeti ile inşaatları gördü 2-3 gün sonra Cevdet Bilgili işin ayrıntılı olduğunu ve uzun süreceğini ama yanında getirdiği Çelik ile anlaştığımız taktirde Çelik’in bir an önce hesapları çıkartacağını, Çelik’in çıkartacağı hesapları imzalayacağını, raporu vereceğini bana söyledi, ben bunun üzerine Çelik Beyle konuştum, Çelik Ölçüm yapacağı işe karşılık 15.000 YTL istedi ben bunu kabul ettim arkasından avukatıma konuyu açtım Avukatım bunun suç olduğunu bildirince mahkemeye dilekçe verdik mahkeme bizi savcılığa sevk etti savcı bey bize bunun kanıtlanabilmesi için suçüstü yaptırmamız gerektiğini bize anlattı bizde bunun üzerine bir miktar para hazırladık parayı vereceğimiz günü Çelik’i ben çağırdım Cevdet Bilgiliye de arkadaşım Emin Doğrucu telefon etti Cevdet Bilgili geldi para bende idi parayı Emine teslim ettim Emin de parayı Çelik Ölçüm’e verdi olay yerinde tertibat alan polisler olaya el koydular davacıyız dedi.



Yakınandan tekrar soruldu yüklenicinin işleri doğru yapmadığını, sözleşmeye aykırı davrandığını öğrendim bunu tespit ettirip yükleniciye dava açacaktım bu amaçla mahkemeye başvurmuştuk dedi.

Yakınanın daha önce alınan ifadeleri okundu o ifadelerimde doğrudur dedi.


  • TANIKLAR CMK’DEKİ HÜKÜMLERE GÖRE DİNLENİR. “HER TANIK, AYRI AYRI VE SONRAKİ TANIKLAR YANINDA BULUNMAKSIZIN DİNLENİR” (CMK 52/1). DİNLENEN TANIK DIŞINDAKİLER DIŞARIDA ÇAĞRILMALARINI BEKLERLER. MÜBAŞİR İLK DİNLENECEK TANIĞI ÇAĞIRIR.


TANIK DURUŞMA SALONUNDAKİ YERİNİ ALIR. KİMLİK TESPİTİ YAPILIR. TANIĞA, İLK ÖNCE ADI, SOYADI, YAŞI, İŞİ VE YERLEŞİM YERİ, İŞYERİNİN VEYA GEÇİCİ OLARAK OTURDUĞU YERİN ADRESİ, VARSA TELEFON NUMARALARI SORULUR. GEREKİRSE TANIKLIĞINA NE DERECEYE KADAR GÜVENİLEBİLECEĞİ HAKKINDA HAKİMİ AYDINLATACAK DURUMLARA, ÖZELLİKLE ŞÜPHELİ, SANIK VEYA MAĞDUR İLE İLİŞKİLERİNE DAİR SORULAR YÖNELTİLİR” (CMK 58/1)
TANIKLIKTAN ÇEKİNME VEYA YEMİNLİ DİNLENİP DİNLENMEYECEKLERİ DURUMU TESPİT EDİLİR.
MAHKEME BAŞKANI TANIĞA GÖREVİNİN ÖNEMİNİ HATIRLATIR. BU

BAĞLAMDA “TANIĞA ;

a) DİNLENMEDEN ÖNCE, GERÇEĞİ SÖYLEMESİNİN ÖNEMİ,

b) GERÇEĞİ SÖYLEMEMESİ HALİNDE YALAN TANIKLIK SUÇUNDAN DOLAYI

CEZALANDIRILACAĞI,

c) DOĞRUYU SÖYLEYECEĞİ HUSUSUNDA YEMİN EDECEĞİ,



d) DURUŞMADA MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİMİN AÇIK İZNİ OLMADAN MAHKEME SALONUNU TERK EDEMEYECEĞİ, ANLATILIR” (CMK 53)

TANIK HASAN DURMUŞ: … oğlu …..D.lu … adresinde ikamet eder. Tanıkları olay nedeni ile tanır engel hali yok


  • TANIKLARA YEMİN VERİLMESİ CMK 54/1 : “TANIKLAR, TANIKLIKTAN ÖNCE AYRI AYRI YEMİN EDERLER. GEREKTİĞİNDE VEYA BİR KİMSENİN TANIK SIFATIYLA DİNLENİLMESİNİN UYGUN OLUP OLMADIĞINDA TEREDDÜT VARSA YEMİN, TANIKLIKTAN SONRAYA BIRAKILABİLİR”




  • YEMİNİN BİÇİMİ CMK 55 : “(1) TANIĞA VERİLECEK YEMİN, TANIKLIKTAN ÖNCE “BİLDİĞİMİZ DOSDOĞRU SÖYLEYECEĞİME NAMUSUM VE VİCDANIM ÜZERİNE YEMİN EDERİM” VE 54 ÜNCÜ MADDEYE GÖRE TANIKLIKTAN SONRA VERİLMESİ HALİNDE “BİLDİĞİMİ DOSDOĞRU SÖYLEDİĞİME NAMUSUM VE VİCDANIM ÜZERİNE YEMİN EDERİM” BİÇİMİNDE OLUR.

(2) YEMİN EDİLİRKEN HERKES AYAĞA KALKAR”
usulen yemini yaptırıldı,


  • “TANIK, DİNLENMEDEN ÖNCE HAKKINDA TANIKLIK YAPACAĞI OLAYLA İLGİLİ OLARAK MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİM TARAFINDAN, KENDİSİNE BİLGİ VERİLİR ; HAZIR OLAN SANIK, TANIĞA GÖSTERİLİR. SANIK HAZIR DEĞİLSE KİMLİĞİ AÇIKLANIR. TANIKTAN, TANIKLIK EDECEĞİ KONULARA İLİŞKİN BİLDİKLERİNİ SÖYLEMESİ İSTENİR VE TANIKLIK EDERKEN SÖZÜ KESİLMEZ” (CMK 59/1)


soruldu.
Ali Malcı arkadaşım olduğundan olay gün ben bürosunda Ali’nin yanında bulunuyordum sanıklar oraya geldiler Cevdet Bilgili “.. işin bir ayrı ayrıntısı var bunu bir günde yetiştirmemiz mümkün olmayacak eğer Çelik’ gerekli hesapların çıkartılması işi verilirse raporu tamamlayabiliriz Çelik bu iş için 15.000 YTL para istiyor ne dersiniz..” diye söyledi sanık Çelik de bu sözlere katıldı. Ali bir düşüneyim size gereken cevabı veririm dedi sanıyorum avukatı ile görüşmüş teklifi kabul eder göründü Çelik gerekli işleri yapmış dedi.



  • CMK 212 : TANIĞIN ÖNCEKİ İFADESİNİN OKUNMASI


Tanığın daha önce alınan ifadesi okundu soruldu.

O ifademde doğrudur tekrar ederim dedi,
Yakınan Ali Malcı’dan tekrar soruldu, para bende idi bu arada sekreterim gelince ben kapıyı açtım parayı masanın üzerine koydum parayı Emin verdi biz para konusunu sanıklarla konuşurken Avukatımla görüşüp ondan sonra kesin cevabı vereceğimi bildirdim Avukat ile görüştüm avukat bunun suç olduğunu anlatınca bunun üzerine sanıkları aradık teklifi kabul eder göründük bundan sonra diğer olaylar gelişti dedi.
TANIK HATİCE SEKRETER: … kızı, … doğumlu …. adresinde ikamet eder, sanıkları olay nedeni ile tanır engel hali yok usulen yemini yaptırıldı soruldu.
Ben Ali Malcı’nın yanında sekreter olarak çalışıyorum, tarihini hatırlamadığım bir gün sanıklar Cevdet ile Çelik beraber geldiler içeride neler konuştuklarını ben bilmiyorum. Ben daha sonra görevden ayrıldığım için para verilme sırasında orada değildim başka bir şey bilmiyorum dedi.

Tanığın daha önce alınan ifadesi okundu, o ifadem doğrudur ben pazartesi günü işyerine gitmiştim geldiğimde Ali Malcı “..bilirkişiler para istiyor kendilerini şikayet edeceğiz seni de tanık olarak göstermek istiyoruz..”diye söylemişti ama ben olaya tanık olmadım dedi.


  • TANIKLIK EDİLEN KONULARI AYDINLATMAK, TAMAMLAMAK VE BİLGİLERİNİNİN DAYANDIĞI DURUMLARI GEREĞİNCE DEĞERLENDİRMEK İÇİN TANIĞA AYRICA SORU YÖNELTİLEBİLİR (CMK 59/2)


Yakınan vekili tanıklara sorduracağımız bir husus yoktur dedi.

Sanık vekilleri bizim de tanıklara sorduracağımız bir husus yoktur daha sonra ifadeleri değerlendireceğiz dediler.

Sanıklardan soruldu, tanık ifadelerine şimdilik bir diyeceğimiz yoktur dediler.


  • TANIĞIN DURUŞMA SALONUNDAN AYRILMASI CMK 208 : “TANIKLAR, DİNLENDİKTEN SONRA ANCAK MAHKEME BAŞKANI VEYA HAKİMİN İZNİYLE DURUŞMA SALONUNDAN AYRILABİLİR



  • DURUŞMADA OKUNMASI ZORUNLU BELGE VE TUTANAKLAR CMK 209/1 : “NAİP VEYA İSTİNABE YOLUYLA SORGUSU YAPILAN SANIĞA AİT SORGU TUTANAKLARI, NAİP VEYA İSTİNABE YOLUYLA DİNLENEN TANIĞIN İFADE TUTANAKLARI İLE MUAYENE VE KEŞİF TUTANAKLARI GİBİ DELİL OLARAK KULLANILACAK BELGELER VE DİĞER YAZILAR, ADLİ SİCİL ÖZETLERİ VE SANIĞIN KİŞİSEL VE EKONOMİK DURUMUNA İLİŞKİN BİLGİLERİN YER ALDIĞI BELGELER, DURUŞMADA OKUNUR”



Sanıklara ait kayıtlar okundu.


  • DİNLEME VE OKUMADAN SONRA BİR DİYECEĞİNİN SORULMASI CMK 215 : SUÇ ORTAĞININ, TANIĞIN VEYA BİLİRKİŞİNİN DİNLENMESİNDEN VEYA HERHANGİ BİR BELGENİN OKUNMASINDAN SONRA BUNLARA KARŞI BİR DİYECEKLERİ OLUP OLMADIĞI KATILANA VEYA VEKİLİNE, CUMHURİYET SAVCISINA, SANIĞA VE MÜDAFİİNE SORULUR”


Sanıklardan soruldu okunan kayıtlar bize aittir doğrudur dediler.

02.04.2006 tarihli yakalama, zapt etme tutanağı, para teslim tutanağı, Sulh Hukuk Mah. 19.3.2006 tarihli ihbar yazısı diğer belgeler okundu.

Sanıklarda soruldu aleyhimize olan hususları kabul etmiyoruz dediler.

Sanık Çelik Ölçüm vekilinin duruşma arasında verdiği 1.6.2006 tarihli dilekçesi ve dilekçe ekinde ibraz edilen ekleri okundu.

Sanık vekilinden soruldu dilekçemizi tekrar ederiz karşı taraf müvekkilim gerekli çalışmayı yaptığını kabul ettiğine göre Çelik Ölçüm’le birlikte mahallinde çalışma yapan ve hesapları hazırlayanlar Ahmet Demir ve Erhan Orhan dinlenmeyebilirler, takdir mahkemenindir dedi.

Sulh Hukuk Mahkemesinin yazıları 10.3.2006 tarihli bilirkişilerin atanmasına ilişkin tutanak fotokopisi okundu.

Sanıklardan soruldu bir diyeceğimiz yoktur dediler.

Sanık Cevdet vekili, mahkemenin ihbar yazısı 19.3.2006 tarihini taşımaktadır olay ise 2.4.2004 tarihinde meydana gelmiştir. 1.4.2004 tarihinde rapor verilmiştir. Belli ki karşı taraf bu süre içerisinde adeta delil toplamak için zaman kazanmıştır olay soyut iddiadan ibarettir dedi.

Sanık Çelik vekili bizim bir diyeceğimiz yoktur dedi.

Dosya incelendi.



G.D.İSTEK GİBİ:

  1. Sulh Hukuk Mah. 2006/… D.iş sayılı dosyasının istenmesi için yazı yazılmasına

  2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/.. D. İş sayılı dosyasına Osman Konuşur ve Savaş Susar adlı bilirkişilerin adreslerinin sorulması için yazı yazılmasına, adresleri geldiğinde tanık sıfatı ile davetiye çıkartılmasına

  3. Suçtan zarar gören durumunda bulunan Ali Malcı’nın davaya katılma isteminin kabulüne,

  4. Sanık Çelik’in işle ilgili metraj hesabı yapıldığını taraflarca kabul edildiğinden Ahmet Demir ve Erhan Orhan’ın dinlenmelerinden vazgeçilmesine,

Bu sebeplerle duruşmanın 11.07.2006 saat 09.25 e bırakılmasına oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip

0123456 0178933 0289911 0826124


  • 05.03.2007 DERS GÜNÜ NOTLARI :




  • ŞÜPHELİ İFADELERİ İLE TANIK BEYANLARININ ALINMASI

Cumhuriyet savcılığının soruşturmanın yapılması talimatı üzerine, Emniyet Amirliği, şikayetçi Ali Malcı ve tanıklar ile şüpheli bilirkişi Cevdet Bilgili ve Çelik Ölçüm’ün ifadesini usulüne göre almıştır. İfade ve sorgunun nasıl yapılacağı CMK 145-147’de düzenlenmiştir.


CMK 147’e göre, “(1) Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur :

a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.

b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.

c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

d) 95 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhal bildirilir.

e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu söylenir.

f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.

g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.

h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkanlardan yararlanılır.

i) İfade ve sorgu bir tutanağa bağlanır. Bu tutanakta aşağıda belirtilen hususlar yer alır:

1. İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih,

2. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilenin açık kimliği,

3. İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri,

4. Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı,

5. İmzadan çekinme halinde bunun nedenleri.


  • ALİ MALCI’NIN SAVCILIK 42 İFADE TUTANAĞI 43 :

Şikayetçi : Ali Malcı, Yusuf oğlu, 1967 doğumlu, .. adresinde oturur olduğunu söylemekle Şikayet dilekçesi ile mahkemenin suç duyurusu okundu.

Soruldu : Mahkemeye verdiğim şikayet dilekçemi tekrarlıyorum dedi. Yükleniciyle aramızda anlaşmazlık çıktı, inşaata ve tesisatlara konu işlerin ve bedellerin tespiti için mahkemeye başvurdum. Mahkemenin atadığı inşaatla ilgili bilirkişi Cevdet Bilgili, yanında Çelik Ölçüm ile işyerime geldiler. Bilirkişi Cevdet yanındaki Çelik ile anlaşmamı söyledi. Çelik, mahkemenin bilgisi olmadan 15.000 YTL verildiği takdirde, inşaatla ilgili bütün detay işleri çıkartacağını söyledi. Ben bir ödeme yapmadım, siz bir işe başlayın, ödemeyi yaparım, ancak ödeme karşılığında belge isterim dedim. Yapılan işin yasal olduğunu, istenirse makbuz verilebileceğini söylediler, gittiler. Bu durumu dilekçe ile mahkemeye bildirdim. İşyerimdeki sekreterim ve o gün yanımda olan arkadaşım Hasan Durmuş olaya tanıktır, sanıklardan şikayetçiyim dedi

Beyanı okundu imzası ile onayladı 22.03.2006

(Adı soyadı) Şikayetçi Ali Malcı

C. Savcısı (imza) Z.K. (sicil) (imza) (imza)




  • ALİ MALCI’NIN EMNİYETÇE ALINAN İFADE TUTANAĞI :

MÜŞTEKİ İFADE TUTANAĞI

(Kimlik bilgileri vardır)

“.. Huzurda bulunan .. Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2006 tarih ve Hz : 2006/… sayılı talimat yazıları ekinde gönderilen Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben dilekçeyi ben verdim. Yüklenici ile inşaatla ilgili aramızda anlaşmazlık çıktı. Delil tespiti için bilirkişi talebinde bulunduk. Mahkeme tayin ettiği bilirkişilerle inşaatta inceleme yapmışlar, bu inceleme sonucuna göre rapor düzenlemeleri gerekirken, bilirkişilerden Cevdet Bilgili ile birlikte Çelik Ölçüm adlı kişi 16.03.2006 tarihinde .. adresindeki işyerime gelerek bana ve yanımda bulunan arkadaşım Hasan Durmuş’a işinizle ilgili ayrıntılı rapor düzenleyeceğiz ancak bu iş için mahkemenin öngördüğü ücret dışında 15.000 YTL vermeniz gerekiyor dediler, bende siz rapor düzenlemeye başlayın parayı size veririm ancak karşılığında belge isterim dedim, bana yaptıkları işin yasal olduğunu istendiği zaman alacakları paraya karşılık gider makbuzuna imza atabileceklerini söylediler ve gittiler, bunun üzerine konunun yasal olup olmadığını öğrenmek için avukatımla görüştüm, avukatım ilgili mahkemenin hakimi ile görüştü, işin yasal olmadığını bize söyleyince bende Sulh Hukuk Mahkemesine bir dilekçe ile müracaatta bulundum. Her ikisinden şikayetçiyim dedi alınan ifadesini okudu doğruluğunu imzası ile tasdik etti ve edildi 22.03.2006 saat 12.15

İfadeyi Alan İfadeyi yazan

(Adı soyadı) Şikayetçi Ali Malcı

Komiser (imza) Adı soyadı Pol. Me. (imza) (imza)


  • ALİ MALCI’NIN İFADELERİNE GÖRE MADDİ OLGULAR BÜTÜNÜ

1) Bilirkişi Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm’ün Ali’nin işyerime gitmeleri, burada Cevdet’in yanındaki Çelik ile anlaşmasını söylemesi, Çelik’in mahkemenin bilgisi olmadan 15.000 YTL verildiği takdirde, inşaatla ilgili bütün detay işleri çıkartacağını beyan etmesi,

2) Ali’nin “siz bir işe başlayın, ödemeyi yaparım, ancak ödeme karşılığında belge isterim” demesi üzerine Cevdet ve Çelik’in işyerinden ayrılmaları,

3) Ali’nin İşyerindeki sekreteri ile o gün yanında olan Hasan Durmuş olaya tanık olması.

4) Ali’nin avukatı ile görüşmesi sonucunda şikayetçi olması.



  • TANIK HASAN’IN EMNİYETÇE ALINMIŞ İFADESİ :

TANIK İFADE TUTANAĞI



T A N I Ğ I N :

ADI VE SOYADI : Hasan Durmuş

BABA VE ANA ADI : Hasan - Selime

DOĞUM YERİ VE TARİHİ : Pınarbaşı - 1958

NÜF.KAYITLI OLDUĞ YER : Kayseri - Pınarbaşı - .. mah.

İKAMET ADRESİ : ……… İzmir Tel: ………

İŞ ADRESİ : -

MESLEĞİ : SSK emeklisi

MEDENİ HALİ- TAHSİLİ : Evli - Ortaokul Mezunu

İFADENİN ALINDIĞI YER : ….. Emniyet Amirliği

İFADENİN ALINDIĞI TARİH : ...2006 Saat: 14.10

… C. Başsavcılığının …..2006 gün ve Hz: 2006/…. sayılı talimat yazıları ekinde Müdürlüğümüze gönderilen şikayet dilekçesine istinaden Tanık sıfatıyla alınan ifadesinde ;

SORULDU : Ben yukarıda açık adresimi vermiş olduğum yerde ikamet ederim. Emekli olduğum için ara sıra arkadaşım Ali Malcı’nın işyerine ziyarete giderim. Arkadaşım Ali’nin yanında bulunduğum bir sırada, sonradan arkadaşımdan bilirkişi olduğunu öğrendiğim Cevdet ile Çelik adlı kişiler işyerine geldiler, Ali’ye incelemenin yapıldığını, ancak raporun düzenlenebilmesi için 15.000 YTL’nin verilmesi gerektiğini, aksi takdirde işin aksayacağını söylediler. Ali, işin yasal olup olmadığını sordu, yasaldır dediler. Sonradan Ali şikayetçi oldu. Benim işyerinde tanık olduğum olay bu şekildedir dedi, ifadesi okundu, doğruluğunu imzası ile onayladı 22.03.2006 saat 12.30

İfadeyi Alan İfadeyi yazan Tanık

(Adı soyadı) Kom. (imza) (Adı soyadı) Pol. Me. (imza) Hasan Durmuş (imza)


  • TANIK HASAN’IN BEYANINA KONU MADDİ OLGULAR

1) Cevdet ile Çelik’in Ali’nin işyerine gelmeleri, “Ali’ye incelemenin yapıldığını, ancak raporun düzenlenmesi için 15.000 YTL’nin verilmesi gerektiğini, aksi takdirde işin aksayacağını” söylemeleri.




  • TANIK A’NIN SEKRETERİ HATİCE’NİN EMNİYETÇE ALINMIŞ İFADESİ

TANIK İFADE TUTANAĞI

(Tanık Hasan’ın kimlik bilgilerine ilişkin kısmı burada da aynıdır).

… C. Başsavcılığının …..2006 gün ve Hz: 2006/…. sayılı talimat yazıları ekinde Müdürlüğümüze gönderilen şikayet dilekçesine istinaden Tanık sıfatıyla alınan ifadesinde ;

SORULDU : Ben yukarıda açık adresimi vermiş olduğum yerde sekreter olarak çalışmaktayım. Tarihini net olarak hatırlayamadığım bir gün işyerine sonradan birisinin bilirkişi olduğunu öğrendiğim iki kişi geldi, işverenim Ali Malcı ile görüşmek istediğini söylediler, Ali ile arkadaşı Hasan Durmuş içeride bulunmaktaydılar, kendilerini işverenin yanına aldım, içeride ne konuştuklarını bilmiyorum, ertesi gün Ali’den gelenlerin raporun biran önce hazırlanması için kendisinden 15.000 YTL istediklerini, şikayet edeceğini söyledi, bildiklerim bundan ibarettir dedi, ifadesi okundu, doğruluğunu imzası ile onayladı. 22.03.2006 saat 12.45

İfadeyi Alan İfadeyi yazan Tanık

(Adı soyadı) Kom. (imza) (Adı soyadı) Pol. Me. (imza) Hatice Sekreter (imza)



  • TANIK HATİCE’NİN BEYANINA KONU MADDİ OLGULAR

1) Birisinin bilirkişi olduğunu öğrendiği iki kişinin Ali’nin işyerine gelmeleri, hasan’ın bulunduğu sırada Ali’nin odasında görüşmeleri, görüşme hakkında bilgisinin olmaması,

2) Ali’nin, ertesi gün gelenlerin raporun bir an önce hazırlanması için 15.000 YTL istediklerini, şikayet edeceğini söylediği beyanı.


  • BİLİRKİŞİ CEVDET BİLGİLİ’NİN ŞÜPHELİ SIFATIYLA ALINAN EMNİYET İFADE TUTANAĞI 44 :

(CMK Md. 147)

ADI VE SOYADI : Cevdet Bilgili

BABA VE ANA ADI : Hasan - Hülya

DOĞUM YERİ VE TARİHİ : Aydın - 08.10.1940

NÜF.KAYITLI OLDUĞU YER : Ankara - Çankaya

EV ADRESİ-TEL NO : ……….

İŞ ADRESİ-TEL NO : ………..

MESLEĞİ : emekli, bilirkişilik yapar.

MEDENİ HALİ-TAHSİLİ :Evli - Yüksekokul Mezunu …

HABER VERMEK İSTEDİĞİ YAKINI : Eşine haber vermek istemiştir.

MÜDAFİİ DURUMU : Talep Etmemiştir.

İFADENİN ALINDIĞI YER : …. Emniyet Amirliği

TARİH VE SAATİ : 02.04.2006 Günü Saat:15.02

İfade verene isnat edilen suç anlatıldı, müdafi tayin hakkının bulunduğunu, müdafi tayin edebilecek durumda değilse baro tarafından tayin edilecek bir müdafii talep edebileceği ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, isterse müdafiin soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla ve vekaletname aranmaksızın ifade de hazır bulunacağı, yakınlarından istediğine yakalandığını duyurabileceği, isnat edilen suç hakkında açıklama bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını talep edebileceği kendisine teker teker hatırlatılıp açıklandı. Eşine haber verilmiştir.

C. Başsavcılığının 22.03.2006 tarih ve 2006/… hazırlık sayılı talimat yazıları ekinde Müdürlüğümüze gönderilen müşteki Ali Malcı’nın 19.03.2006 tarihli şikayet dilekçesi ile ilgili olarak ve .. Barosundan CMK’ya göre talep üzerine gönderilen müdafii hazır olarak alınan ifadesinde;

SORULDU: Ben halen yukarıda açık adresimi vermiş olduğum yerde ikamet ederim. Yukarıda kimliğimle ilgili vermiş olduğum bilgiler doğrudur, bana aittir. Şikayette adı geçen A’nın delil tespiti işi ile ilgili dosya bilirkişi olarak tarafıma verilmişti ancak dosyanın içerisinde teknik bilgiler yoktu. Metraj toprak hafriyatı ve diğer teknik bilgiler yoktu, Ali Malcı’dan proje ve belgeleri istedim, Ali’nin daveti üzerine bunlarla ilgili görüşmek üzere Ali’nin işyerine gittim. Projeleri bana göstermelerini istedim. Onaylı olmayan projelerde toprakla ilgili hafriyat yer almadığından, bir mühendise toprak hafriyatını ölçtürmelerini istedim ve betonla demir hesabı çıkarttırmalarını söyledim. Tanıdıkları mühendis firma varsa yaptırmalarını istedim. Ali bana tanıdığının olmadığını varsa benim tanıdığım bir mühendis göndermemi istedi. Bende bu konuyla ilgili özel ölçme aleti olan inşaat mühendisi Çelik Ölçüm ile temas kurmasını Ali’den istedim, ancak Ali, bana Çelik’i yanına bizzat getirmemi istemesi üzerine, Çelik’i kendisine götürdüm. Projede ne yapacaklarını tarif ettim ve ayrıldım. Ali ile Çelik orada kaldılar. Benim bilgim dışında ölçüm işi için konuşup pazarlık etmeleri üzerine anlaşmışlar. Ali, anlaşmadan sonraki ilk hafta sonu Çelik’in ölçüm aleti ile birlikte inşaata gidip, hafriyat ölçümü yaptığını bana bildirdi. Çelik Ölçüm hesapları yaparak bana getirdi. Ancak daha önceki hafta sonu diğer bilirkişilerle birlikte iki bloktan oluşan inşaatın dairelerini teker teker gezerek, noksan ve eksik işler listesini tespit ettik. Çelik’in getirdiği hesaplar üzerinde eksik işler teker teker kontrol edilerek kişisel raporumu yazarak mahkemeye sundum. Ali Malcı’dan herhangi bir ücret talebim veya rüşvet talebim olmamıştır. Çelik, benim yanımda 02.04.2006 günü .. adresteki Ali’nin işyerinde yaptığı işle ilgili makbuz karşılığında para aldı. Benim bu konu ile ilgili herhangi bir alakam yoktur. Tarafıma yapılan bir suçlama varsa bu suçlamayı da kabul etmiyorum dedi.

Atanan müdafi huzuruyla alınan ifadesinde, CMK 147 maddedeki hususlar yerine getirildikten sonra, ifadesi yüksek sesle kendisine okundu ve ifadesini okuduktan sonra doğruluğunun anlaşılması üzerine kendisi ve müdafiinin imzası ile tasdik edildi. 02.04.2006 Günü Saat: 15.54

İFADEYİ ALAN İFADEYİ YAZAN İFADEYİ VEREN

Komiser - imza Polis Memuru- imza Şüpheli Cevdet Bilgili

- imza



  • ŞÜPHELİ CEVDET BİLGİLİ’NİN İFADESİNE GÖRE MADDİ OLGULAR BÜTÜNÜ

1) Bilirkişi dosyasında metraj toprak hafriyatı ve diğer teknik bilgilerin bulunmaması,

2) Bilirkişi Cevdet Bilgili’nin Ali Malcı’nın daveti üzerine onun işyerinde görüşmesinde onaylı olmayan projelerde toprakla ilgili hafriyat yer almamasının anlaşılması ve bunun üzerine bilirkişinin Ali Malcı’dan bir mühendise toprak hafriyatını ölçtürmelerini ve betonla demir hesabı çıkarttırmalarını istemesi, (Bilirkişinin sözü edilen eksikler olmadan bilirkişilik görevinin yapılamayacağına ait bir beyanı yok)

3) Ali Malcı’nın tanıdığı bir mühendis olmaması nedeniyle, bilirkişiden bildiği bir mühendis istemesi, onun da konuyla ilgili özel ölçme aleti olan inşaat mühendisi Çelik Ölçüm ile temas kurmasını söylemesi,

4) Ali’nin, Çelik’i yanına bizzat getirmesini istemesi üzerine, bilirkişinin Çelik’i Ali’ye götürmesi, Projede ne yapılacağını anlatıp ayrılması ve Ali ile Çelik’in bilirkişinin bilgisi dışında ölçüm işi için konuşup pazarlık etmeleri ve anlaşmaları,

5) Bilirkişilerin keşiften sonra bilirlikte inşaata gidip, daireleri teker teker gezerek, noksan ve eksik işler listesini tespit etmeleri,

6) Ali’nin anlaşmadan sonraki ilk hafta sonu Çelik’in ölçüm aleti ile birlikte inşaata gidip, hafriyat ölçümü yaptığını bilirkişiye bildirmesi ve Çelik Ölçüm’ün hesapları yaparak bilirkişiye vermesi, bilirkişinin, Çelik’in getirdiği hesaplar üzerinde eksik işlere göre kişisel raporunu yazıp mahkemeye vermesi,

7) Çelik’in bilirkişinin yanında 02.04.2006 günü Ali’nin işyerinde yaptığı işle ilgili makbuz karşılığında para alması.




  • ÇELİK ÖLÇÜM’ÜN ŞÜPHELİ SIFATIYLA ALINAN EMNİYET İFADESİ :

(CMK Md. 147)

ADI VE SOYADI : Çelik Ölçüm

BABA VE ANA ADI : …. - ….

DOĞUM YERİ VE TARİHİ : …..- …

NÜFUSA KAYITLI OLDUĞU YER : ….- …..

EV ADRESİ –TEL NO :…….. ….

ADRESİ TEL NO : …..

MESLEĞİ : İnşaat Mühendisi

MEDENİ HALİ – TAHSİLİ : Evli - Yüksekokul mezunu

HABER VERMEKE İSTEDİĞİ YAKINI : Haber vermek istememiştir.

MÜDAFİ DURUMU : Talep Etmemiştir.

İFADENİN ALINDIĞI YER : … Emniyet Amirliği

TARİH VE SAATİ : 02.04.2006 Günü Saat 15.02


İfade verene isnat edilen suç anlatıldı, müdafi tayin hakkının bulunduğunu, müdafi tayin edebilecek durumda değilse baro tarafından tayin edilecek bir müdafi talep edebileceği ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, isterse müdafiin soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla vekaletname aranmaksızın ifade de hazır bulunacağı, yakınlarından istediğine yakalandığını duyurabileceği, isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulması için somut delillerinin toplanmasını talep edebileceği kendisine teker teker hatırlatılıp açıklandı.

…C.Başsavcılığının …2006 tarih …. hazırlık sayılı talimat yazıları ekinde Müdürlüğümüze gönderilen müşteki A’nın …2006 tarihli şikayet dilekçesi ile ilgili olarak alınan ifadesinde;

SORULDU : Ben halen yukarıda açık adresimi vermiş olduğum yerde ikamet ederim. Yukarıda kimliğimle ilgili vermiş olduğum bilgiler doğrudur ve bana aittir. İnşaat Mühendisiyim. .. adlı işyerinde çalışmaktayım. Tarihten 2 hafta kadar önce, bilirkişilik yapmam nedeniyle önceden tanıdığım olan Cevdet Bilgili isimli arkadaşım, beni arayarak bir inşaatla ilgili delil tespitiyle ilgili olarak, bilirkişilik işine tayin edildiğini söyledi. Yaptığı kontrollerde inşaata konu binanın hiçbir ölçüm işi olmadığından dolayı bilirkişi raporunu vermesinin mümkün olmadığını, durumu bildirdiği tesbit isteyen Ali Malcı’nın kendisinden söz konusu bu işleri yapabilecek bir kişiyi tavsiye edip edemeyeceğini sorduğunu, bunun üzerine beni tavsiye ettiğini söyledi. Ben, Ali ile söz konusu işin yapılması için görüştüm, 15.000 YTL’ye anlaştım. İnşaat mahalline yardımcım ve özel ölçüm aletimle gittim, hafriyatından çatısına kadar benim yapmam gereken tüm işlerin ölçümleri ve bilgilerin toplanmasına ilişkin çalışmaları yaptım, iki hafta gibi uzun bir süre çalıştım, metrajları ve kesin hesapları çıkardım ve bir dosya halinde Ali’ye teslim ettim.

Bu işler esnasında benim mahkemece tayin edilmişliğim veya herhangi bir resmiyetliğim yoktur. Ali, bilirkişi Cevdet’in ricası üzerine ve hafriyat ölçüm aletimin olması nedeni ile benden yardım talep etmiştir. Ali beni arayarak ödemeyi kendisinin yapacağını ancak bir miktar ödeyebileceğini söyledi. Bende bunun üzerine Cevdet ile birlikte Ali’nin .. adresindeki daireye gittik. Burada Ali ve yanında Emin isimli bir arkadaşı vardı. Burada konuyla ilgili bilgi verdim, Ali’den emeğimin karşılığı olan paranın bir kısmını içerir 3.000 YTL parayı ben elden aldım. Karşılığında hakediş ve kesin hesap adı altında bir makbuz kesildi fakat tarafıma verilmedi. Bende 3.000 YTL‘yi çantamın içinde arka bölüme koyarak Cevdet ile birlikte iş yerinden ayrıldık. Dairenin kapısından çıktığımız sırada görevli polis arkadaşlar tarafından şikayet üzerine yakalandığımız tarafımıza bildirildi. Kesinlikle bu parayı rüşvet adı altında değil emeğimin bir miktar karşılığı olarak aldım. Gerçekten, Türkiye’nin her yerinde kesin hesap çıkartmak toplam maliyetlerin %1’i olmasına ve bu rakam bu olayda yaklaşık 40.000-50.000 YTL olmasına rağmen, ben çok daha düşük bir bedelle Ali ile konuşarak ve pazarlık ederek anlaşmıştık. Tarafıma yapılan suçlamaları kabul etmiyorum.

Alınan ifadesinde, CMK 147 maddedeki hususlar yerine getirildikten sonra, ifadesi yüksek sesle kendisine okundu ve ifadesini okuduktan sonra doğruluğunun anlaşılması üzerine imzası ile tasdik etti ve edildi. 02.04.2006 Günü Saat 16.40

İFADEYİ ALAN İFADEYİ YAZAN İFADE VEREN

(adı soyadı) (adı soyadı) Çelik Ölçüm

Komiser Polis Memuru Şüpheli





  • ŞÜPHELİ ÇELİK ÖLÇÜM’ÜN İFADESİNE GÖRE MADDİ OLGULAR BÜTÜNÜ

1) Cevdet Bilgili’nin bilirkişi atandığı bir binanın hiçbir ölçüm işi olmadığından dolayı bilirkişi raporunu vermesinin mümkün olmadığını, bu iş için kendisini tespit isteyen Ali Malcı’ya tavsiye ettiğini söylemesi,

2) Çelik Ölçüm’ün bilirkişi Cevdet Bilgili’nin tavsiyesi üzerine Ali Malcı ile görüşmesi, inşaatın gerekli ölçüm işiyle ilgili 15.000 YTL’ye anlaşması,

Çelik’in bu konudaki beyanı :“Kesinlikle bu parayı rüşvet adı altında değil emeğimin bir miktar karşılığı olarak aldım. Gerçekten, Türkiye’nin her yerinde kesin hesap çıkartmak toplam maliyetlerin %1’i olmasına ve bu rakam bu olayda yaklaşık 40.000-50.000 YTL olmasına rağmen, ben çok daha düşük bir bedelle Ali ile konuşarak ve pazarlık ederek anlaşmıştık”

3) Çelik’in İnşaat mahalline yardımcısı ile gitmesi, özel ölçüm aletiyle hafriyatından çatısına kadar Ali ile anlaşmasına göre yapması gereken işlerin ölçümleri ve bilgilerin toplanmasına ilişkin çalışmaları yapması, metrajları ve kesin hesapları çıkarması ve bir dosya halinde Ali’ye teslim etmesi,

4) Ali’nin Çelik’i kısmi ödeme için araması üzerine Cevdet ile birlikte Ali’nin işyerine gitmesi, Ali ve yanında Emin isimli bir arkadaşı varken, Ali’den 3.000 YTL parayı ben elden alması ve karşılığında hakediş ve kesin hesap adı altında bir makbuz kesilmesi,

5) Çelik’in 3.000 YTL‘yi çantasına koyarak Cevdet ile birlikte iş yerinden ayrılması ve dairenin kapısından çıktıklarında polisin şikayet üzerine yakalandıklarını bildirmeleri.


  • ALİ MALCI’NIN EMNİYETÇE ALINAN EK İFADE TUTANAĞI :

EK İFADE TUTANAĞI

(Kimlik bilgileri)

.. 22.03.2006 tarihinde konuyla ilgili makamınıza verdiğim ifadeye ek olarak ifademi veriyorum. Tespit raporunun kısa süre de çıkması için 15.000 YTL isteyen bilirkişi Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm’ün istediği rüşveti ispat etmek ve şahısları yakalatmak için 01.04.2006 günü kendilerini telefon arayarak, 02.04.2006 günü büromda ödeme yapacağımı söyledim, şahıslar zaten devamlı olarak arayarak paranın biran önce ödenmesini istiyorlardı, durumu polise bildirdim, polis memurları bu kişiler gelmeden işyerinde tertibat aldılar, Cevdet ve Çelik geldiler, o sırada yanımda arkadaşım Emin Doğrucu vardı, büroda kendilerine önceden seri numaraları alınan 3.000 YTL parayı verdim, paranın diğer kısmını on gün sonra vereceğimi söyledim, şahıslar 3.000 YTL’yi aldılar, kendilerinden bu parayı aldıklarına dair avans makbuzunu imzalattım, ikisi işyerinden ayrılacakları sırada odada tertibat alan görevli polisler tarafından yakalandılar dedi doğruluğunu okuduktan sonra imzası ile tasdik etti ve edildi. 02.04.2006 saat 15.20

İFADEYİ ALAN İFADEYİ YAZAN İFADE SAHİBİ

(adı soyadı) (adı soyadı) Hüseyin Öztürk

Komiser Polis Memuru Şüpheli


  • TANIK EMİN’NİN EMNİYETÇE ALINMIŞ İFADESİ :

TANIK İFADE TUTANAĞI

(Tanık Hasan’ın kimlik bilgilerine ilişkin kısmı burada da aynıdır).

… C. Başsavcılığının …..2006 gün ve Hz: 2006/…. sayılı talimat yazıları ekinde Müdürlüğümüze gönderilen şikayet dilekçesine istinaden Tanık sıfatıyla alınan ifadesinde ;

SORULDU : Ben yukarıda açık adresimi vermiş olduğum yerde çalışmaktayım. Tarihini net olarak hatırlayamadığım bir gün arkadaşım Ali Malcı’nın işyerine bir konuyu görüşmek üzere uğramıştım. Ali bana polisin bir rüşvet işi için işyerinde tertibat aldığını söyledi. Bu arada, işyerine iki kişi geldi, Çelik adlı kişi söz konusu işleri yaptığını Ali’ye söyledi, para istedi, Ali kendisine makbuz imzalattı, parayı Çelik aldı, çantasına koydu, diğer Cevdet adlı kişi parayı almadı, iki kişi işyerinden çıktığı sırada polis yakaladı, bildiklerim bundan ibarettir dedi, ifadesi okundu, doğruluğunu imzası ile onayladı. 02.04.2006

İfadeyi Alan İfadeyi yazan Tanık

(Adı soyadı) Kom. (imza) (Adı soyadı) Pol. Me. (imza) Emin Doğrucu (imza)


  • TANIK EMİN’İN BEYANINA KONU MADDİ OLGULAR

1) Cevdet ile Çelik’in Ali’nin işyerine gelmeleri, Çelik’in söz konusu işleri yaptığını Ali’ye söylemesi ve para istemesi üzerine, Ali’nin kendisine makbuz imzalatması, parayı Çelik’in alıp çantasına koyması,

2) Cevdet adlı kişinin parayı almaması,

3) işyerinden çıktığı sırada polisin Cevdet ve Çelik’i yakalaması.




  • İDDİANAME 45

Cumhuriyet Savcısı, talimatı üzerine yapılan ve fezleke ile tarafına iletilen emniyetin soruşturmasına ek olarak bir ifade almamış ve araştırma yapmamıştır. Cumhuriyet savcısı, soruşturmada toplan deliller suçun işlendiği konusunda yeterli şüphe oluşturuyorsa, iddianamesini düzenler ve kamu davasını açar (CMK 170/1,2). İddianame kamu davasını açan belgedir. İddianamede yer alması zorunlu unsurların neler olduğu CMK 170/3 ve 4’de gösterilmiştir.


CMK 170/3 ve 4’e göre, “Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede ;

a) Şüphelinin kimliği, b) Müdafii, c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği, d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi, e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği, g) Şikayetin yapıldığı tarih, h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, j) Suçun delilleri, k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı ; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, Gösterilir. / İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır”.


Ayrıca, “İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür”. (CMK 170/5).
Cumhuriyet savcısı, şüpheli Cevdet Bilgili ile Çelik Ölçüm hakkında yapılan soruşturmada toplanan delillerin suç işlendiği konusunda yeterli şüpheyi taşıdığını kabul ile İddianamesini hazırlamış ve Ağır Ceza Mahkemesine kamu davasını açmıştır.

T.C.


……….

CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI

HAZIRLIK NO : 2006/…..

ESAS NO : 2006/….

İDDİANAME NO : 2006/….

İ D D İ A N A M E


Yüklə 0,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin