1)ERDANE- İmkânı olduğu halde, ortaokuldan sonrasına devam etmedi. Bunu anlamış değilim. Aslında zekidir, isteseydi başarılı da olabilirdi. O zamanlar için önemsememiş olabilir. Ancak, pişman olmuştur kanaatindeyim. Hulusi Özbey ile yaptığı evlilikten; Esma ve Esat adında iki çocukları vardır. Sevgili dostumuz Hulusi’nin vakitsiz ölümü üzerine, çocukları ile birlikte yaşamlarını İstanbulda sürdürmektedir. Esma (Elkt.Müh.-henüz bekar.) – Esat (İnş.Müh.henüz bekar.)
2)LEYLA- Öğrenciliği ve bilahare ulaştığı öğretmenlik mesleğinde kendisini kabul ettirmesini bildi. Gerek ilçede yapmış olduğu ve gerekse İstanbulda sür-dürdüğü görevde başarılı olmuştur. Ablası gibi aynı kaderi paylaştı. Eşini çok vakitsiz kaybetti. Erdinç Işıltan ile olan beraberliğinden dünyaya gelmiş olan Aslı ve Özgecan ile birlikte yaşamını sürdürmektedir. Kendisine güvenli ve ka-rarlı bir yapıdadır. Aslı (Mak.Müh.henüz bekar.) – Özgecan (İnş.Müh.) +Pınar (Kim.Müh.) = Henüz yok.
3)SADIK DOĞAN- Talebeliği ve akabinde görev aldığı öğretmenlik mesleğini başarı ile sürdürdü. Ancak, bununla da yetinmedi.Yüksek okulu bitirerek, bir süre banka müfettişliği görevinde bulundu. Emekli olduktan sonra da boş dur- madı. Tahmin ediyorum muhasebecilik yaptı. Kendisi alçak gönüllü naif bir in-sandır. Sevdiğim ve takdir ettiğim biridir. Fisun ile olan evliliğinden; Çağdaş isimde bir çocukları vardır. Çağdaş (Üni.Öğ. –henüz bekar.)
4)ABDULLAH SEDAT DOĞAN- İlk ve Ortaokulu Doğanşehirde okuduktan sonra, lise ve yüksek tahsiline Adana’da devam etti. Mühendislik Yüksek Oku- lunu bitirdi. İnşaat mühendisliği ve müteahhitlik yaptı. İnşaat Mühendisleri oda-sı başkanlığını 6 dönem sürdürdü. Sonra siyasete merak sardı. Bu alanda sivrildi ve kendini kabul ettirdi. Dedesi Esat Doğan gibi, o da milletvekili seçildi. 18. dönem S.H.P.Milletvekili olarak parlementoda görev aldı. 1992-1993 yıllarında da Adana Çukobirlik Genel Müdürlüğünde bulundu. Adana’da büyük bir taraftar topluluğu vardır. Bu durumda olmak için, insanın çok önemli özelliklerinin ol-ması gerekir ki, bu özellikler onda fazlasiyle mevcuttur. Siyasi çalışmalarına aralıksız devam etmektedir. Ancak, siyasetteki ayak oyunları onun sivrilmesini engellemektedir. Gül ile olan beraberliğinden; İsmet Yaşar- Sedat ve Esat adla-rında 3 çocukları olmuştur. İsmet Yaşar( Esn.Lise Mez.)- Sedat (İnş. Müh.) – Esat (Lise Öğ.)
5)AYLA- İlkokulu ve Ortaokulu Doğanşehirde okudu. Ortaokulda benim tale- bem idi. Terbiyeli, çalışkan ve başarılı bir öğrenci idi.Yükseğe devam ederek sonuçta bir bankada görev aldı. Emekli olarak şu anda eşi ve çocukları ile bir- likte Ankara’da yaşam sürmektedir. Edip Özbey ile olan evliliğinden; Cumhur (İnş.Müh.) ve Aylin(öğ.) dünyaya gelmişlerdir.
6)VEDAT DOĞAN- Ailenin en küçüğü. Genelde ailenin en küçükleri, yaramaz ve şımarık olurlar. Ancak,Vedat bu düşünceyi yıkmıştır. Tanıdığım en temiz, en terbiyeli, en sakin ve en çalışkan bir aile küçüğüdür. İlkokulu ve Ortaokulu ki bir hocası da ben idim, Doğanşehirde bitirdi. Her bakımdan hayranlık duyduğum ve unutamadığım öğrencilerimden birisi idi. Yüksek okulu bitirip, burslu olarak Amerika’ya gitti. Bir süre orada kaldıktan sonra annesinin ısrarı üzerine Tür- kiye’ye döndü. Şimdilerde İstanbuldaki bir Üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Birsen ile olan beraberliğinden; Pelin ve Ceren adlarında iki kızları var.
ÜMMİYE DOĞAN- Esat Doğan’ın sevgili, cefakar, fedakar eşi. Kendisini ço- cukluğum ve ilk gençlik çağımda yakından tanıma fırsatı buldum. Gelen gidenin eksik olmadığı evde, misafirler için adeta seferberlik ilan edilirdi. Evin hemen yakınında bulunan genişçe bir mutfakta çeşit çeşit yemekler hazırlanır, Ümmiye teyze, yardımcılarının da katkılariyle pişmekte olan yemeklerin titizlikle kont- rolünü yapar, en ufak bir aksaklığa bile meydan vermezdi. Babası Yusuf’un Batumda iken saray aşçısı olduğu dikkate alındığında bu konuda ne kadar mahir olacağını izah etmeye gerek yoktur sanırım. (Yusuf’un saray aşçısı olduğu şeklindeki tespitlerime tepkiler olmuştur. Onun aşçı değil de yüksek bir mevki sahibi olduğu ileri sürülmektedir. Benim bilgilerim bana anlatılanla sınırlıdır. Bu konularda iddia sahibi olma konumunda değilim.) Onun hazırlayıp sunduğu yemekleri yiyen misafirler, hayranlıklarını ifade etmekten kaçınmamışlardır. Hemen hemen her gün yaşanan kargaşa ve yorgunluk son zamanlarda onun adeta belini bükmüş, o uzun fidan gibi vücut ikiye katlanmış duruma gelmişti. Bu yorgunluğa fazlaca direnemeyen Ümmiye teyze, 1960 yılında Hakkın rah-metine kavuşmuştur.
Pekii, kimdir bu Ümmiye teyze? Onu yakından tanımaya çalışalım. Yusuf De-mir’in ilk eşi Mine’den olmadır. Aile, Gürcistan toprakları içinde bulunan ve bir zamanlar Osmanlı liman şehri olan Batum’da saraylarda yaşam sürmekte idi. I.Abdülhamit zamanında ve II.Mahmut zamanında yapılan Osmanlı-Rus savaş-larında alınan ağır mağlubiyetler sonucunda, bu toprakların Rusların eline geç-mesi, buralarda yaşamakta olan Türk asıllı insanların ağır işkence ve tecavüz-lere maruz kalması üzerine, yıllarca yaşamış oldukları bu toprakları terk edip yakınlardaki Osmanlı’ya ait Artvin, Ardahan ve Kars’ın sınıra yakın köylerine kendilerini atmışlardır. Şavşat’ın Tepeköy’üne yerleşen aile, 1293 (1877) de 93 Harbi diye bilinen harpte, Osmanlı’nın yine ağır bir mağlubiyet alması ve bura toprakların Rusların eline geçmesi üzerine, burasını da terkederek gemi ile gelip Yalova’ya yerleşmişlerdir. Bu arada, o yörelerden bu nedenle göç etmek zorun- da kalan büyük bir muhacir grup, eski adiyle Subatra, yeni adı ile Viranşehir ve bilahare Başbakan İsmet İnönü’ün istemi üzerine Doğanşehir olarak değiştirilen bu meskun, etrafı kale surları ile çevrili yere yerleşmişlerdi. Aile yakınlarından olan Begi ailesinden İbrahim ve Adile’den olma Memet Ali’nin “ Burası çok güzel, burada bizim oralardan çok insan var. Buraya gelin rahat edersiniz” şek-lindeki ısrarlı daveti üzerine, aile fertleri Yalova’dan kalkarak yola koyulurlar. Binbir zorluk içerisinde Viranşehir’e vasıl olan aile, gördükleri manzara karşı-sında adeta şok olurlar. Neticede o güzelim Yalova’yı terkederek böylesi bir ye-re geldikleri için bin pişman olurlar ama iş işten geçmiştir artık. Bir süre burada kalan ailenin kızlarına talipler çıkar. Yusuf’un ilk eşi Mine’den olma Ümmiye, Sadık Ağa oğlu Esat Doğan ile, ikinci eşi Basim’den olma Zahide, Hasan Özbey ve onun ölümü üzerine de H.Abbas Durak ile evlenir. Bir diğer kızları Rukiye de Yağcı ailesinden Süleyman ile evlenir. Ailenin diğer fertleri buraya pek ısı-namadıklarından gerisin geri Yalova’ya dönmek için yola koyulurlar. Rukiye ile Süleyman da onlarla birliktedir. Konya’nın Çumra ilçesine kadar gelen aile, daha ileriye gitme gücünü kendilerinde bulamayarak buraya yerleşmeye karar kılarlar.
Yusuf Demir’in, Mine ve Basim’den olan çocukları şu kişilerden ibarettir :Ümmiye( Mine’den)- Zahide( Basim’den) ve Rukiye( eşi Süleyman ile birlikte diğer aile bireyleri ile gelip Çumra’ya yerleşmiştir.) Viranşehirde evlilik yaparak kalmışlardır. Oğlanlardan Ali Rıza ve Cemil Batumlu ise Çumra’ya yerleşmiş- lerdir…
Batum kökenli, Muhacir dayı diye anılan Mehmet Kaba ve kız kardeşi Gülperi (Sadık Ağa oğlu Molla Refet’in ikinci eşi, Muhtar Ziya Doğan- Emine Özbey ve Rabia Laçin’in anneleri) ve Begi ailesi Doğanşehirde, Vehbi Durak ile evli olan Gülperi ise Akçadağ Bahride eşi ile birlikte yaşam sürmüştür.
Bu ailenin Şavşat Tepeköy’den yakınları olan Binali ve Yıldız’dan olma aile fertleri, yapılan davet üzerine 1948 yılında Doğanşehir’e gelerek kalıcı olarak yerleşmiştir.
-
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Hikayede adı geçen diğer akraba muhacirlerin de ailevi durumlarını, merak-lılara “DOĞAN AİLESİ” içinde değerlendirmekte yarar olacağı inancındayım. Bilindiği üzere hikayede adı geçen Ömer Ağa + Fatma’dan olma Sadık Ağanın, yine Ömer Ağa+Fatma’dan olma, Hamit ve Numan isminde iki kardeşi daha vardır. Ayrıca Ömer Ağa’nın kardeşi Kadı Kadir’in de, Kamil Ağa, Sefer Ağa ve Şeyh İsmail adında üç oğlu vardır. Bilindiği üzere Kadı oğulları Sivasta ayrı-larak Yozgat’a gidip oraya yerleşmişlerdi. İki sene orada ikamet ettikten sonra, amca oğullarının daveti üzerine Viranşehir’e gelmişler, onların maddi ve manevi yardımları ile burada yerleşmeye karar kılmışlardır. Sadık Ağa ve ailesinden daha önce bahsetmiştik. Şimdi de diğer isimleri yani Ömer Ağa ve Fatma’dan olan diğer oğulları tanımaya çalışalım.
- H A M İ T A Ğ A -
Ömer Ağa ve Fatma’dan olma Hamit Ağa’nın, Osman ve Azime’den olma İhsan ile olan beraberliğinden; 1) Abbas Ağa( 1849-1928) 2) Gülhanım oldu.
I)ABBAS AĞA(1849-1928)- Önce Taner ailesinden Muhsine ile, daha sonra da Sürgülü (Ali Efendi ve Ayşe Fatma’dan olma) Ümmiye ile evlilik yapmış, bu beraberliklerden; Muhsine’den 6, Ümmiye’den 3 olmak üzere 9 çocuğu olmuş- tur. Daha sonra seferberliğe iştirak iştirak ederek şehit düşmüştür. Şehit olduğu yer Erzurum-Hasankale’dir.
II)GÜLHANIM- Sürgülü İsmail Dulkadir ile evlenmiş, ancak çocukları olmadı.
ABBAS AĞA- (Recep+Sultan Taner kızı) Muhsine ile olan beraberliğinden; 1-Rıdvan (1888-1966) 2-Abdülhamit(Kara Hacı) 1900-1974) 3-Haydar(1904-1947) 4-Gülendam(1896-1913) 5-Sultan(1906-1916) 6-Süleyman(1906-1920) olmuşlardır. Son üçü genç yaşta vefat etmişlerdir.
ABBAS AĞA- ( Sürgülü Ali Efendi+Ayşe Fatma kızı) Ümmiye ile olan bera-berliğinden de; 1-Fatma (1912-…) 2-İsmail(1913-1993) 3-Hamdi(1915-…) dün-yaya gelmişlerdir.
1) RIDVAN AĞA( 1888-1966 )- (Mahmut ve Pembe Tekin kızı) Sündüs ile olan beraberliğinden; 1-Yusuf Ziya(1918-1986) 2-Hamit(1931-1986) 3-Abbas (1933-1983) 4-Kemal (1936-2006) 5-Meliha(1923-2008) 6-Mehmet Fahri(1925-1928) 7-Fikri (1933-1934) dünyaya gelmişlerdir. Rıdvan Ağa’nın ikinci evlili- ğini yaptığı Karabeg ailesinden Hüseyin-Ümmi kızı Cemile’den çocuğu yoktur.
Rıdvan Ağa, gerçek manada bir ağa gibi yaşam sürdü. Kendisine ait bir köy odası vardı.Yaşlı ve itibarlı insanlar burada ağırlanırdı. Başka yerlerden gelen herkes, genelde misafir olurdu.Yer, içer ve yatarlardı. Ağalık yaşantısından en ufak bir taviz vermezdi.Yardıma ihtiyaç duyan hiçbir kimse eli boş çevrilmezdi. Söylendiğine göre bütün maddi varlığını bu uğurda harcamıştır. Esat Doğan’ın mebus olması üzerine, Belediye Başkanlık görevini vekaleten sürdürmüştür.
2) HAYDAR AĞA(1904-1947)- Hasan- Ruşen kızı Hatice ile olan beraberliğin- den; Medeha- İsmet( Genç yaşta öldü)- Gülten ve Nurten dünyaya gelmişlerdir. Kendisini tanıma imkanım olmadı. Ben henüz çocukken 1947 yılında genç yaşta vefat etmiştir. Mezarı, diğerlerinden farklı bir yerde, bu günkü Karşıyaka Cami- sinin arka bahçesindedir. Orada bir mezar daha vardır. O da Haci Hamdi Durak’ a aittir. Anlatıldığı üzere, kendisi, memlekette olup bitenleri öğrenmeye pek me-raklıdır. Bu vesile ile, o zamanlar radyo henüz yaygın değildir. Sadece karakol-da bir radyo vardır. II. Dünya Harbinin başlangıç yıllarıdır. Harp ile ilgili bilgi-leri herkes merak etmektedir. Haydar Ağa her gün karakola uğrar, askerlerle birlikte haberleri dinler, kardeşi Rıdvan ağaya ait köy odasında toplanan insan- lara nakledermiş.
3)ABDÜLHAMİT(Kara Hacı)1900-1974- Tekin ailesinden Mahmut-Pembe kızı Emine ile olan beraberliğinden Ahmet dünyaya gelmiştir. İkinci evliliğini Nuri- ye ile yapmış, çocukları olmamıştır. Üçüncü evliliğini de Altıntoplu Elif ile yap-mıştır. Elif, Memet Taştan ile Köçek Hasan’ın eşi Fatma ile kardeştirler. Bu be-raberlikten de Mehpare- Nazif- Leyla ve Perihan dünyaya gelmişlerdir. Sağlı- ğında kendisini tanıma imkanı buldum. Kendisi hakkında fazla bilgim yok. Onu, omuzunda kürekle Sıtma mevkiindeki arazilerine giderken görürdüm. O zaman- lar yaşlı idi. İnce, uzun boylu, hareketli bir insandı. Onunla ilgili merak ettiğim bir konu “ Neden kendisi de diğer kardeşleri gibi “ AĞA “ diye anılmamıştır?” Ben bunu onun, ağalığı pek önemsemediği ve benimsemediğine yormaktayım.
4) GÜLENDAM(1896-1913)- 5)SULTAN(1906-1916)- 6)SÜLEYMAN(1907-1920). - Bu üç evlat genç yaşlarda vefat etmişlerdir.
- ABBAS AĞA’nın Ümmiye’den olan çocuklarına gelince:
1)FATMA(Çerkez)1912-…)-Abbas Ağa’nın ikinci eşi Ümmiye’den olmadır. Tanıdığım kadarı ile, otoriter, tam bir Osmanlı kadınıdır. Rıza Özdemir ile evli-dir. Başta kendi ailesi olmak üzere herkes tarafından saygı görmüştür.
2)İSMAİL AĞA(1913-1993)- AbbasAğa’ın, ikinci(Ümmiyeden) eşinden olma- dır. Sağlığında tanıma imkanım oldu. Kendisi “Yarım Ağa” olarak tanınırdı. Bu yakıştırmanın neden dolayı yapıldığını pek bilmememe rağmen, kısa ve tıknaz oluşundan dolayı olduğunu sanıyorum. Kendisini çok ağır başlı, laflarını tarta- rak konuşan, kendisine son derece güvenli bir insan olarak bilirim. 1955 Be- lediye Başkanlık seçiminde, amcası oğlu Mustafa Ağa’ya bir meseleden dolayı kızarak, D.P. yi desteklemiş ve ilk defa D.P. ye Belediye Başkanlığı seçimini kazandırmıştır. Ancak bilahare akrabalarının baskısı ile tekrardan C.H.P.’ye dö- nüş yapmıştır.
3)HAMDİ DOĞAN(1915-….) Abbas ağanın ikinci eşinden olmadır. Kendisi uzun yıllar “Züğürt Hamdi “ olarak anılmıştır. Elindeki parayı anında keyfi için harcayıp, uzun süre parasız kaldığı için bu yakıştırma yapılmıştır sanıyorum. Sorumluluk taşımayan bir yapıya sahipti. Girişken, hiçbir şey ve hiçbir kimse-den çekinmez bir yapıdadır. Yakınlarını koruma ve kollama iç güdüsüne sahip-tir. Bu onun en belirgin özelliği olmuştur. Gerekli hallerde kabadayılığını ortaya koyabilmiştir. Son zamanlarda çok yakın komşu olduk. Onun ve eşi Fatma nine-nin samimi, sade ve içten duruşları bizleri etkilemiştir. Abbas Ağa’dan olma diğer kardeşleri “Ağa “ olarak tanınmalarına rağmen kendisinin bu şekilde anıl-maması sergilediği tavır ve davranışlarından olsa gerek diye düşünmekteyim.
(Rıdvan Doğan + Sündüs oğlu) ZİYA DOĞAN+AYŞE (Nazmi + Mürüvvet Doğan kızı) ile beraberliğinden, 1- Türkan -Yüksel İnan ile evlendi.
ZİYA DOĞAN + NAZİFE(H.Memet-Hava Bilgilikızı) ile yaptığı ikinci evlilik-ten de 1-Feramuz(Av.) 2-Mehrizat 3-Gülhanım 4-Nuran(Bankacı) 5- Nilgün
Ziya Doğan(1918-1986)- Tapu Dairesinden emekli olduğundan “ Tapucu” diye anılmıştır. Tertipli, düzenli, saygın bir insandı. Oğlu Feramuz Doğan, avukatlık görevine başladığı ilk yıl kanserden vefat etti. Kendisi pek zeki ve tertipli bir arkadaşımızdı. Genç yaşta ölümü yakınlarını ve bizleri çok üzmüştür. Suzan ile olan beraberliğinden, Ferda dünyaya gelmiştir.
MEHRİZAT + Salih Yavuzkurt ile olan beraberliğinden, Cumhur oldu.
NURAN (Em.Bank.Md.)- Talebem ve yakınım olduğu için kendisini iyi tanı- maktayım. Tertipli, düzenli, aklı başında, kontrollü, sorumluluğunun bilincinde, hesabını kitabını bilen, bilinçli ve aydın bir insandır. Öğretmen emeklisi dayısı oğlu Memet Bilgili ile olan evliliğinden; Ali Volkan(Öğ.Gör.) ve Ahmet Murat olmuştur.(Geniş bilgi “ Bilgili” ailesinde).
GÜLHANIM(Güloş)- Temiz, tertipli, daha ziyade titizdir. İyi kalpli, insanlara karşı nazik, konuşkan biridir. Tapucu Vahap Korun ile evlidir. Çocuk yok.
NİLGÜN- Özürlü olduğu için hiç evlenmedi. Temiz, terbiyeli ve sakindir.
(Rıdvan Doğan + Sündüs oğlu) HAMİT DOĞAN - (Halit + Meryem kızı) Hatice ile beraberliğinden = 1-Şükran 2- Cevdet 3- Birsen olmuşlardır.
Hamit Doğan; gördüğüm ve tanıdığım kadarı ile, sessiz, sakin, kendi halinde, işinde gücünde biri idi. Çocuklarından ; 1)Şükran + Mehmet Akbuğa ile olan evliliğinden; Önder-Öner-Sevgi-Sevinç olmuştur. 2)Cevdet DOĞAN- Terbiyeli, insanlara karşı ve özellikle de büyüklerine karşı son derece saygılı, inanılır ve güvenilir bir insandır. Hatice ile olan evliliğinden; Ünal- Nihal ve Okan olmuş-tur. 3)BİRSEN+ Metin Demirkaya ile olan evliliğinden Esra dünyaya gelmiştir.
-----------------------------------------------
(Rıdvan Doğan + Sündüs oğlu) ABBAS DOĞAN- (Fındıklı ) Şükriye ile beraberliğinden = 1)Muhsine 2) Mesut(Maliyeci) 3)Metin 4)Mesrure oldular. Abbas Doğan; hareketli, çalışkan ve üretkendi. İnsani ilişkileri iyi idi. Kendine güveni tamdı. Çok değişik işler yaparak ailesini ayakta tutmayı bilmiştir.
MUHSİNE- Akıllı, terbiyeli, halim-selim ve düzenlidir. Hikmet Doğan ile olan evliliğinden; Yelda - Selda- Selma ve Levent olmuştur.
MESUT DOĞAN- Maliye’den emeklidir. Ağır başlı, efendi ve saygın bir insan- dır. Çalışmayı sever ve ileriye dönüktür. Akıllı ve zekidir. Emekli olduktan son-ra müteahhitlik ve eczacılıkla iştigal etti. İnsani ilişkileri düzeyli idi. Takdir etti-ğim ve değer verdiğim düzeyli ve prensip sahibi bir insandır. En verimli bir çağda vefat etmesi tüm ilçe halkını üzüntüye boğmuştur. Öğretmen Suzan ile evliliğinden; Canan(ecz.) ve Rıdvan(Es.) olmuştur. 1- Canan(Ecz.) +Feridun Kavuncu(Dr.) = Yaprak – yağmur. 2- Rıdvan(Esn.) + Dilan = Duru olmuştur. Her iki çocukları da ilçede sevilip ve takdir edilmektedirler. Canan, eczanesi ile sağlık hizmetei verirken, Rıdvan da babasının işlerini başarı ile sürdürmektedir.
METİN DOĞAN- İyi bit şofördür. Ancak, yaşantısı inişli-çıkışlıdır. Çam Hasan’ ın kızı Bilgeser ile olan evliliğinden; Burcu-Aygen ve Ayça olmuştur.
MESRURE- Talebelerimdendi. Akıllı, zeki ve çalışkandır.Terbiyeli, saygılı ve ağırbaşlı biridir. Alaattin Balkış ile evliliğinden; Cem ve Selim olmuştur.
Bu arada Abbas Doğan’ın eşi Şükriye’den bahsetmeden geçemeyiz. Kendisini yakınen tanımaktayım. Okul görmemiş bir köylü kızı olmasına rağmen; gayet olgun, insani ilişkileri mükemmel, terbiyeli ve hoşgörülü, eli öpülesi biridir.
----------------------------
(Rıdvan Doğan+Sündüs oğlu)KEMAL DOĞAN- (HacıAli Şahin kızı) Naime ile beraberliğinden = 1- İsmet 2- Ayten 3-Nurten 4-Birten olmuşlardır. Kemal Doğan(1936-2006) halim selim, kendi halinde bir insandı.
1- İsmet DOĞAN- Efendi, saygılı ve dürüsttür. Bir hastalık sonucu vakitsiz genç yaşta ölmüştür. Gönül ile evliliğinden; Fatih-Verda ve M.Sefa olmuştur.
2- AYTEN+ Erhan Tekin = Erkin ve Orkun. 3- NURTEN+ Özcan Şahin = Ahmet-Furkan ve Merve. 4- BİRTEN+ Vedat Doğan = Pelin ve Zerrin
---------------------------
(Rıdvan Doğan+Sündüs kızı) MELİHA+ALİ DOĞAN (İsmail+Ayşe Fatma oğ.) Bu evlilikten 3 çocuk dünyaya geldi, ancak hiçbiri yaşayamadı. Eşi Ali ölünce yalnız kaldı. Son zamanları sancılı geçti.
…..
(Abbas Ağa+Muhsine oğlu) ABDÜLHAMİT + EMİNE (Mahmut + Pembe kızı) ile olan beraberliğinden; 1- AHMET DOĞAN (Babasının lakabı Kara Hacı Ahmet olarak anılmıştır.) Gözü, gönlü bol, saygın bir insandır. Hayırseverdir. İnsanlarla iletişimi çok iyidir. Saygı duyduğum biridir. Son zamanlarında kendi-sini ziyaret etmekten hem ben ve hem de kendisi memnun kalmıştı. Şevki İnan kızı Gülhanım ile olan beraberliğinden; Hamdi- Avni- Sultan-Kadir- Soner- Songül ve Şeref olmuştur. Askerliğini Tokatda Memet Tekin ile birlikte yapmış-tır. Doğanşehirde yaşam süren Ahmet Özdil’in tavsiyesi ile Tokat da babası ile temas kurulmuş, kendileri ile çok yakından ilgilenilmiştir. Hatta yeni evlenmiş olduğu eşi de Tokat’a getirilerek askerlik boyunca misafir edilmiştir. Ahmet Doğan’ın Gülhanım ile olan beraberliğinden; 1)HAMDİ DOĞAN- Akıllı, zeki, çalışkan ve iş yapandır. Meral ile olan evliliğinden; Umut ve Ahu olmuştur. Kendisi başarılı bir iş adamı idi. Sonraları işleri pek iyi gitmedi. Bir ara siyasete de merak sardı.
2)AVNİ DOĞAN + Zühal = Emre ve Dilşat. Avni’yi sonraları tanıma fırsatım oldu. Kendisi bende çok olumlu bir intiba bırakmıştır. 3)SULTAN + Kemal = Damla. 4)KADİR DOĞAN + Nalan = Onur ve Itır. 5)SONER DOĞAN+ Seba-hat = Soykan ve Sercan. 6)SONGÜL+ Süha Kan = Seda ve Süver. 7)ŞEREF DOĞAN + Canan = Yaprak ve Yağmur olmuştur.
Ahmet ağabeyin başta Hamdi ve Avni olmak üzere, Sultan, Kadir, Soner, Songül ve Şeref pek yakinen tanımama rağmen insanlar üzerinde iyi bir intiba bırakmışlardır.
ABDÜLHAMİT+ ELİF ( Altıntoplu ) beraberliğinden de; 1- Mehpare 2- Nazif 3- Leyla 4- Perihan dünyaya gelmişlerdir. 1-MEHPARE- İyi niyetli, olgun ve akrabalarına düşkündür. İnsanlarla iletişimi iyidir. Cafer Dulkadir ile evlidir. Kürşat adında bir oğulları vardır. Kürşat Dulkadir(Öğret.ve idareci) + Zühal (Öğret.) = Gökçe. Kürşat değerli öğrencilerimdendir.
2-NAZİF DOĞAN- Benim çocukluk ve okul arkadaşımdır. Kavgalı olduğum tek insandır. Vakitsiz ölümü bizleri üzmüştür. Hatice ile evliliğinden; Ayhan DOĞAN(Öğret.) + Zeynep = Dilan-Nihan ve Elifcan olmuştur. Ayhan çok hareketli, girişken, büyüklerine değer veren ve küçükleri kollayan bir yapıdadır. Vedat DOĞAN(Sb.) + Birten (K.Doğan’ın kızı)= Pelin ve Ceren olmuştur. Vedat, zeki ve çalışkandır. Ağabeyi gibi hareketli olmayıp durgun bir yapıdadır.
3-LEYLA- Ali Balkış ile olan beraberliğinden; Ogün + Güllü= Zeynep Sude- Cemre-Nazif Güray Yunus. Güray - Çok genç yaşta vefat etti. Koray ise henüz bekardır. 4-PERİHAN+ Yafes Bilgili ile olan beraberliğinden; Esen + Bekir Gök = Memet olmuştur. Ersoy(Pol.) + Necla(Maliyeci) = Eysema Doğa –Aleyna Sıla dünyaya gelmişlerdir.
Abdülhamit (Kara Hacı)’in bir diğer eşi Nuriye’den çocuğu olmamıştır.
==================================================
(Abbas Ağa-Muhsine oğlu) HAYDAR + HATİCE (Hasan + Ruşen kızı) = Be-raberliğinden; 1- Medeha 2- İsmet 3- Gülten 4- Nurten dünyaya geldiler.
I)- MEDEHA- ( Ahmet + Emine Doğan oğ.) Vahit Doğan ile beraberliğinden; 1-Nüvit Yetkin (Öğretmen) 2-Özgen(Öğretmen) 3-Gönül 4-Ümit Yaşar (me.)
Medeha- Çok olgun ve ağırbaşlıdır. Vahit Doğan ile uyumlu bir evlilik yapmış- tır. Akrabalık ilişkileri çok iyi düzeydedir. Saygın bir insandır.
II) -GÜLTEN – ( Rıza + Fatma Özdemir oğ.) Ökkeş Özdemir ile evliliğinden; 1-Oğuz (esnaf) 2-Bediz 3-Ediz (me.) 4-Filiz (Geniş bilgi “Özdemir”de)
Gülten- Sosyal ilişkileri çok iyi. Olgun ve hatırlı bir insandır.
III)- NURTEN – ( Nazım Oğhan( Hoca) oğ.) TAHİR OĞHAN ile evliliğinden; 1-Selçuk 2-Selim 3-Selma 4-Belma(Geniş bilgi”Oğhan” ailesinde)
(Abbas Ağa + Ümmiye kızı) FATMA + RIZA ÖZDEMİR beraberliğinden; 1-Nazire 2- Ökkeş(Esnaf) 3-Erol(Tamir ustası) 4-Şükran dünyaya geldiler.
Fatma- Çerkez Fatma diye anılmıştır. Oturaklı, olgun, gün görmüş, otoriter ve tam bir Osmanlı hanımıdır. (Geniş bilgi “ Özdemir “ ailesindedir.)
(Abbas Ağa + Ümmiye oğlu) İSMAİL DOĞAN + AYŞE FATMA (Molla Şamil ve Nezme kızı) beraberliğinden; 1-Abdülkadir (Z.Ban.Em.) 2-Zeki (Bel.Em.) 3-Ali (Es.Çiftçi) dünyaya geldiler.
Ayşe Fatma’ın babası Molla Şamil’den biraz bahsedelim. Dokumacılık üzerine çalışmıştır. Nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. Kendisinden başka Vahide(Şahin ailesinden Şakir Ağa’nın ikinci eşidir. H.Ali-Mustafa-Hüseyin ve Gülperi’in anneleri), Abdülkadir(Hakkı Çavuş, Emine ve Yeter’in dedeleri) dir. (Geniş bilgi “Sevim” ailesinde.) adlarında iki kardeşi vardır. Molla Şamil’in Şakir Ağa ve Elmas’tan olma Nazime ile olan evliliğinden de; 1-Ayşe Fatma (İsmail Doğan’ın eşi) 2- Ayşe (H.İbrahim Şahin’in eşi, Nebi Şahin’in annesi) ve 3- Hacı Memet (Münevver’in babası, Kamil Kuru’nun kayın babası)-(Geniş bil-gi “Kuru” ailesinde.) isimlerinde üç çocuğu vardır. Molla Şamil; Şahin ailesin-den Şakir Ağa’ nın hem damadı, hem de eniştesi konumundadır.
---------------------------------------------------------------------------------
1) ABDÜLKADİR DOĞAN+ ŞÖHRET (1921… Sefer+Elmas Okçu kızı )bera-berliğinden; 1- Fatma 2- Şengül 3- Tahsin 4- Özgül 5- Mihriban 6- Memet.
ABDÜLKADİR DOĞAN; Efendi, dürüst ve sevecen bir insandı. Onu hep gü-ler yüzü ve insancıl yanı ile tanırım. Uzun yıllar Ziraat Bankasında görev yaptı. Son yıllarda İzmir’e taşındı. Ve orada da vefat etti.
1-Fatma + Orhan Akgönül ile beraberliğinden; Sibel-Emel ve üç oğlan çocuğu bulunmaktadır. 2-Şengül+Kamil Alagöz ile beraberliğinden; Şebnem ve Tamer.
Şengül bir trafik kazasında vefat etti. Kamil daha önce ölmüştü. Bu acıya daya-namayan oğul Tamer de intihar ederek canına kıymıştır. 3-Tahsin DOĞAN (İnş.Müh.)+ Şükran ile olan beraberliğinden; Barış oldu. 4-Özgül + İsmail Mu-ratoğlu ile olan beraberliğinden; Ebru dünyaya geldi. 5-Mihriban + Kamil Akyıl ile beraberliğinden Murathan ve Özlem oldular.
6- Mehmet DOĞAN(Em.Sb.) + Süreyya ile olan beraberliğinden; Fırat ve Ser-hat dünyaya geldiler. Mehmet Doğan- Çok donanımlı biridir. Sosyal ilişkileri güçlüdür.Yaptığı her şeyi özenle ve başarı ile yapar. Futbol hakemliği ve son olarak da özel bir hastanenin müdürlüğünü yapmaktadır. Ailevi sorumlulukları üst düzeydedir. Büyüklerine karşı saygıda kusur etmez. Sevdiğim, değer verdi-ğim ve takdir ettiğim biridir. Eşi Süreyya da değerli ve terbiyeli öğrencilerim-dendir. Mehmet Doğan’ın Süreyya ile evlenme hususunda epeyi mücadele ver-diğini anımsıyorum.
Dostları ilə paylaş: |