Berceste ayetler (Şiir/Tebyin)



Yüklə 3,46 Mb.
səhifə2/47
tarix26.07.2018
ölçüsü3,46 Mb.
#58412
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   47

İnkar edip de küfre sapanlara gelince;

-Onların dünyadaki hallerini görünce.-

Dostu,yaranıdırlar,yardımcılarıdırlar,

Yardakçılarıdırlar birbirlerinin onlar!

Eğer siz böyle yapmaz,gönül,gönüle olmaz,

Rabb’in yasalarına,kutsal buyruklarına

Boyun eğmez,güvenmez,özenle uygulamaz,

Adaleti,birliği,kardeşliği ayakta

Tatmaz,savsaklarsanız,gerçek dost olmazsanız,

Hele birbirinize candan bağlanmazsanız

Yeryüzünde bir fitne,baskı,zorbalık çıkar,(…fitneler…hortlar,)

Büyük bir fesat olur,dengeler alt-üst olur,

Değerler ters,yüz olur,olanlar size olur!

(Kuruların yanında yaş olanlar da yanar.)


ENFAL(8/73)

***
Ey Muhammed Mustafa!Biz,ne önceden,ne de

Senden sonra kimseye,asla hiçbir beşere

Ölümsüzlük vermedik,bunu uygun görmedik..

-Yalnız Rahman içindir ebedilik,ölmezlik.-

Şimdi sen ölürsün de-ki kuşku yoktur bunda-

Onlar-inanmayanlar-beş paralık dünyada

Baki mi kalacaklar,varis mi olacaklar,

Rahat mı edecekler,öyle mi sanıyorlar?
Her nefis gün gelince,ömrü sona erince,(..ecel vakti…)

Ölümü tadacaktır,bu ilahi yasadır.

Bir sınama olarak Biz sizi hayırla da,

Deniyoruz şerle de,dünya hayatınızda.(…hayatınız boyunca.)

(İnsanın fıtratında her iki fiili de

İşleme meyli vardır,böyle yaratılmıştır.)

Ve eninde,sonunda döndürüleceksiniz

Bize,kullar olarak hesap vereceksiniz.

ENBİYA(21/34-35)

***


22

Acıyan,Bağışlayan Rabb’in HAKİM Adıyla

Allah,ilmi hikmeti-isabetle hükmetme-

Nimeti,bereketi verir dilediğine.(…layık olana.)

O hak edeni bilir,o kime verilmişse,(…mutlak bilgeliğiyle.)

Ona büyük bir hayır,tarifsiz büyüklükte (…zenginlikte)

Bir servet,bir iyilik lütfedilmiş demektir.

Emsalsiz bir güzellik,üstün ve selim akıl…

Doğru,sağlam bilgiye ulaşmanın yolları

Önünde açılmıştır,ufku aydınlanmıştır.(…perdeler yırtılmıştır.)

Ancak akıl sahibi olanlar çok kapsamlı,

Çok yönlü düşünmeyi bilir,ibret alırlar,

Kur’an’ı kavrayarak,Rabb’in yoğun anlamlı

Sözlerinden her zaman,derin,büyük bir iman,

Keskin,yüksek kavrayış,içten duyuş,anlayış,

Olanca varlığıyla canı Hakk’a adanmış

Bir karakter sahibi halis bir mü’min gibi…(…kişilik…)

Odur nefsini yenen asıl yiğit,pehlivan.

-Rabb’in buyruklarına yürekten inanırlar,(…inananlar)

Yaşarlar,yaşatırlar,örnek insan olurlar

Ömrün her döneminde,dünyada,ahirette…-
BAKARA(2/269)
***
Hayır,hayır!Biz Hakk’ı-amaçlı ve anlamlı-

Amaçsız ve anlamsız batıl’ın tepesine (…olanın…)

Fırlatır atarız da,önlenmez gücümüzle,((Başına çalarız da kahreden…)

Belini kırıverir,o batıl’ın işini (Beynini dağıtır da…)

Bitirir paramparça yapar kafatasını.(…kof kafasını!)

Ve bir de bakarsın ki,işte o an beriki

Yok olup silinmiştir,sus-pus oluvermiştir.

-Bütün havası gitmiş,sönmüş,soluvermiştir.--

Allah’a yamamaya,ya da yakıştırmaya

23
(Yaratan,yaratılan hakkında fütursuzca)(…konusunda haksızca)

Çalışıp durduğunuz,bütün uydurduğunuz

Haksız,yanlış,tutarsız vasıflardan dolayı(…sıfatlardan…)

Yazıklar olsun size,pek çok yazıklar hem de!

-Düşünmüyor musunuz ne olacak sonunuz?-


ENBİYA(21/18)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabb’in CAMİ Adıyla

Biz Kıyamet Günü’nde,O Gün’e has olarak

Hak terazilerini,En Adil Mahkeme’yi

-Dosdoğru bir tartışla tartan terazileri.-

Ortaya koyacağız ilahi bir görkemle.

(Bu Gün verdiğimiz bir söz gerçekleşmektedir,

Yalanlayan bakışlar gerçeği görmektedir.)

Haksızlığa uğramaz,uğratılmaz hiç kimse

O Gün artık kıl kadar,zerre miktarı kadar

Bir fiil bile olsa onu ortaya koyar

-Gözler önüne serer,getiririz gündeme…-

Hiç noksansız tartarız şaşmaz terazimizde.

Hesap gören olarak Tek Hükümran olarak

Biz yeteriz herkese sınırsız gücümüzle,

Limitsiz ilmimizle,yeter artarız bile…

ENBİYA(21/47)
***
24
Acıyan,Bağışlayan Rabbin MÜ’MİN Adıyla

Böyleyken inançsızlar,bin bir yüzlü sapkınlar,

-Münafıklar,münkirler,benciller,akılsızlar…-(…müstekbirler/

Allah’ı bırakıp da bir şey yaratamayan, beyinsizler…)

Aksine kendileri yaratılmış bulunan,

Kendi benliklerine bile ne zarar,ne de

Bir yararları olan,ne öldürmeye ne de

-Öteye göçten sonra yine hayat vermeye-

Ölüleri yeniden dirilterek sinlerden

Çıkarmaya,adilce hesaba çekmeye de

Güçleri,yetkileri olmayan,yetemeyen

Tanrı diye düzmece uydurulan,tapılan

İlahlar edindiler,rabler peydahladılar…

(Onurlu birer insan,müslüman olmak varken,

Kibir burgaçlarına kapılıp yok oldular…)

FURKAN(25/3)


***

Acıyan,Bağışlayan Rabb’in EHAD Adıyla

Eğer yerde,göklerde Tek Bir Allah’tan başka

İlahlar bulunsaydı,onların her birisi

Kendi yasalarını,gücünü yetkisini

Kullanmak isteseydi-ki isteyeceklerdi-

Gökle,yerin düzeni alt-üst oluverirdi,

Bir kaosa döner de,dağılır giderlerdi,(…dağılıverirlerdi…)

İkisi de kesinkes fesada uğrarlardı.

Ya da aralarında bir uzlaşma yoluna

Gidererek evrenleri yedmeye kalksalardı,

25
O zaman ilah olma özellikleri gider,

Onlar birbirlerine muhtaç duruma düşer

Yardım isterlerdi ki,bunun da ilahlıkla

Bağdaşır bir tarafı olmazdı kuşkusuz ki!

Demek ki Arş’ın Rabbi-Tek Ölümsüz Sahibi-

Her şeyden büyük yüce,O,mutlak otorite

Olan Allah onların yakıştırmalarından,

Sapkın inançsızların tüm uydurduklarından, (..yakıştırmalarından)

Saygısızlıklarından,boş iftiralarından

Beridir,münezzehtir,Yüceler Yücesi’dir,

Eşsizdir,rakipsizdir,Güzeller Güzeli’dir,

Yakıştırdıkları her şeyin ötesindedir.(…üzerindedir.)
ENBİYA(21/22)

İSRA(17/42)

***
Ancak Allah’ın izin verdiği,söz aldığı, (…ahd…)

Sözünden,eyleminden,yapıp ettiklerinden

Hoşnut,razı olduğu,O’na gönülden bağlı

Halis iman sahibi,sorumlu mü’minlerden

Başka hiçbir kimsenin yardıma,şefaate

-Her can yükünü ancak kendi yüklendiğinden-

Hakkı olmayacaktır,yararı da Mahşer’de. (…Mahkeme’de.)

(O Rahmet kaynağıyla yaptığı sözleşmeye

Sadık kalanlar nail olurlar şefaate.) (…olacak…)

MERYEM(19/87)

TAHA(20/109)

SEBE(34/23)

ZÜMER(39/44)

BAKARA(2/255)

NECM(53/26)
***

26

Acıyan,Bağışlayan Rabb’in ALLAH Adıyla


Ey insanoğlu!Rabb’in sadece Kendisine

Başka birine değil halis kulluk etmeni,

O’nun dışında ,O’na ortak,O’nun yerine

Bir ilah edinmeni kabul etmiyor bil ki!

Kınanmış,terk edilmiş olarak bir köşeye

Atılır,bir başına kalakalırsın öyle…(…sonra…)
Rabb’in kesin olarak şunları emretmiştir.

-Her insanın uyması gereken ilkelerdir.-

Ey insanlar!Rabbiniz sadece Kendisine

Has kulluk etmenizi,ana-babanıza da (ebeveyninize de)

Güzel davranmanızı,iyilik etmenizi

Emretti,çok kesin bir şekilde hüküm verdi.

Onlardan biri ya da ikisi yanın(ız)da

Elden,ayaktan düşer eğer yaşlanırlarsa,

“Öf” bile demeyiniz sakın kendilerine.

Zinhar horlamayınız,azarlamayınız da.

Ve her ikisine de nazik olun,saygılı,

Hep tatlı,iç açıcı,hoş,gönül okşayıcı

Güzel sözlerle hitap edin edebinizle.

Onlara merhametle,alçakgönüllülükle

Davranarak kol,kanat gerin üzerlerine,

Şefkatle,içtenlikle,iyi niyetinizle.

“Rabbim!Küçüklüğümde nasıl büyütmüşlerse,

Yedirmiş,içirmişler,görüp,gözetmişlerse,

Fide gibi özenle yetiştirmişler ise,

Şimdi de Sen onlara öyle rahmet et!”deyin.

-Yakarın Yaradan’a iyilikleri için.-

(Allah’ın rızasına kavuşma yollarında


27
Onlar bize sunulan en büyük fırsatlardan

Biridir hiç kuşkusuz Mevlamız tarafından.

Hayırlı evlat olmak bilincine ulaşmak,

Bu bilinci ömrümüz boyunca diri tutmak

Ne bulunmaz nimettir,rahmettir,berekettir,(…fazilettir,)

Dünyada Ahirette şereftir,haysiyettir.)
(Ey kullar,ey insanlar,bakanlar,bakmayanlar,

Görenler,görmeyenler,duyanlar,duymayanlar

Alim Rabbiniz sizin kalplerinizdekini,

İçinizde gizlinin,gizlisi gizlileri

Bilir,çok iyi bilir bütün detaylarıyla.(…boyutlarıyla.) Siz iyi,barışsever ve yararlı kişiler,(..insanlar/kullar)

Olursanız bilin ki-kuşkunuz olmasın ki-

Yeter ki iyiliği içselleştirenlerden

Olun,hayatınızı taçlandırın onurla.)

Allah kötülüklerden yüz çevirerek dönen

(Hata,suç işlemede inat,ısrar etmeyen)

Kendisine tövbeyle,aşkla yönelenleri

Yüce merhametiyle çokça bağışlayandır.

-Eşsiz,sonsuz,limitsiz bir bağışlayıcıdır.-

Bir de akrabalara,yoksula,yolculara (…soy bağı(n) olanlara,)

Hakkını ver güzelce,fakat gereksiz yere

Amaçsızca,arsızca sakın saçıp,savurma!

Şüphesiz böylesine ölçüsüz bir biçimde

Saçanlar,savuranlar-çok geçmeden mutlaka-

Şeytanların dostları,sapkın yardakçıları,

Kardeşleri,karanlık işlerde ortakları

Olurlar,olurlar da,dünyada,ahirette

Dipsiz anaforlara sürüklerler onları.

Çünkü Şeytan Rabbine karşı yüz çevirmiştir,(Şeytan ise…)

Çok nankörlük etmiştir,azmış,kibirlenmiştir.(…sınırı çiğnemiştir.)

(Rabbin nankör kulları,kınanan bahtsızları

Olmak istemiyorsak tutumlu olmalıyız.

O’nun bize cömertçe verdiği rızıkları (…sayısız nimetleri)

28
Saçıp savurmamalı,hakça paylaşmalıyız

Hem dünya,hem ahiret kardeşlerimiz ile…)
Ey Rasul’üm!Rabbinden umduğun,beklediğin

-Bekleme durumunda kaldığın rahmet için.-

(Bir lutfu,bir rahmeti arama çabasında)

Gelmemesi halinde,onların yüzlerine,

-Senden bir şey bekleyen yoksul sahabilerin-

(Habbab,Süheyb,Bilal’in ve onlar gibilerin)

Sana yürekten bağlı,güvenen dostlarına(…kardeşlerinin)

Eğer bakamıyorsan,yüz çevirmek zorunda (…yardım edemiyorsan,)

Kalacak oluyorsan,hiç değilse onlara

Gönül alıcı,tatlı,yumuşak sözler söyle…

(Bu ilke geçerlidir her Müslüman için de,(…insan…)

Böyle güçlenir bağlar kardeşler arasında.

(Yine sen ey insan!)Ne ellerini boynuna

Bağlayıp,dolayıp da eli sıkı biri ol,

Ne büsbütün açarak saçıp savuranlardan(…aşırı gidenlerden…)

-Cebinde,cüzdanında kırkayak olanlardan…-(…akrep tüneyenlerden…)

(İkisi arasında cömertlik en uygun yol.) (…ideal/doğru…)

Verilen rızıkları,sonra kınanırsın da

Yitirdiğin şeylerin hasretini çekersin,

Pişmanlık ateşiyle yanarsın,bir köşede

Büzülürsün öylece bomboş kalan ellerin

Böğründe,bir başına,yardımsız sonra bak ha!

Hiç şüphesiz ki Rabbin rızkı dilediğine

Hak etmiş olduğundan-onu hak ediyorsa-

Genişletir,bol verir,dilediğine ise

Hakkı olmadığından-eğer hak etmiyorsa-

Daraltır,geriletir belli ölçüye göre.

(Kimine çok vererek,az vererek kimine,

Sınar,değerlendirir,ona göre not verir.

Budur yakışan O’nun şaşmaz adaletine.)

Çünkü O,kullarının her hallerini bilir.

Ve onları-elbette-çok iyi görmektedir.

29

Geçim endişesiyle,yoksulluk korkusuyla(…kaygısıyla)



Evlatlarınızın da kıymayın canlarına.

(Ortaktırlar onlar da kuşkusuz rızkınıza.)

Onların da,sizin de rızıklarınızı Biz

Veririz hiç şüphesiz,onları öldürmeniz

Çok ağır bir hatadır,suçtur,büyük günahtır.
Zinaya yaklaşmayın,harama bulaşmayın,(…pisliğe…)

Soyunuzu boş yere kirletmeyin,bozmayın!

O bir hayasızlıktır,pisliktir,karanlıktır.

Ve çok kötü bir yoldur,çok yanlış bir tutumdur.

Bunu yapanlar ancak arsızdır,onursuzdur,

Gösterilecek haklı bir sebep olmadıkça

Yüce Allah’ın size haram kıldığı cana (…dokunulmaz…)

-Her can hiç kuşkusuz ki layıktır sayılmaya.-(…değerli,onurludur.)

Kıymayın sakın ola kanarak nefsinize!

Eğer öldürülürse haksız yere bir kimse,

Ya da zulüm görürse,haksızlığa uğrarsa,

(O kim olursa olsun,ister yoksul,isterse

Varsıl/kuvvetli olsun,eşdeğer bir cezada)(…hatırlı…)

Hakkını alabilmek için temsilcisine

Yetki tanımışızdır,söz hakkı vermişizdir.

Ancak bu temsilci de-ceza uygulamada-

İşlenen suça karşı sınır tanımazlığa

Asla yönelmemeli,ileri gitmemeli (…aşırı…)

Haddi aşmamalıdır,hakkı gözetmelidir,

Adaleti ayakta tutmayı bilmelidir.

Zaten Biz kendisine bu yetkiyi vermekle

-Çözüme ulaşmada-gerekli yardımda da

Bulunmuş olmaktayız,adil davranmaktayız.

-Ondan da adaleti beklemektir hakkımız.-

Yetimlerin malına-hakkına hukukuna-

Rüştüne erinceye kadar ancak en iyi,

En güzel bir niyetin,uygun yararlı şeklin

Dışında kurnazlıkla,art niyetle,arsızca

Yaklaşayım demeyin,aç gözlülük etmeyin.
30

Verdiğiniz söz ile yapılan sözleşmeyi (…andlaşmayı…)

Tam yerine getirin,adaleti gözetin. (…ahde vefa gösterin.)

Çünkü verilen söz de,yapılan sözleşme de

Sorumluluk getirir,ciddiyet gerektirir.

Şüphesiz ki,söz veren herkes bundan dolayı

En Yüce Duruşma’da ifade verecektir.

-İyi değerlendirin ahireti,dünyayı.- (…verilen fırsatları.)


Ölçtüğünüz zaman da-uzunlukta/gramajda-

Ölçeği tam olarak-eksiksiz,çalmayarak-

-Kendiniz müşteri konumuna koyarak-

Tamam tutun,tastamam,çalmadan aldatmadan,

Başkasının hakkına el uzatmayın asla! (...aman!)

Ve doğru teraziyle,hilesiz kefelerle

-Damgalanmış gramlarla,doğru ağırlıklarla-

Tartın mallarınızı,şaşmayın doğruluktan!

(Dosdoğru kıstas ile ölçün/biçin her şeyi,

Hem maddi,hem manevi-dünyevi ve uhrevi

Değerlendirmelerde,karşılaştırmalarda.)

Bu,sonuç bakımından hem daha isabetli,

Hayırlıdır,güzeldir,karlı alış-veriştir,

Hem her iki dünyada kazanç,huzur getirir.


Hakkında hiçbir bilgin bulunmayan bir şeyin

Sakın ardına düşme,tökezlenebilirsin,

Yolda kalabilirsin,zarar görebilirsin.

Çünkü gönül,göz,kulak-bunların her birisi-

Sorumludur unutma bilgisizce ardına (Mesuldür ayrı,ayrı…)

Düştüğün-yabancısı olduğun-şeyden senin.(…her bir şeyin…

Arzda böbürlenerek,şişinip kasılarak

-Başkalarına karşı üstünlük taslayarak-

Dolaşma,caka satma,çalım atmaya kalkma!

Çünkü sen azametin,ağırlığın,kibrinle

Ne yeri delebilir,ne de boyca dağlarla

Boy ölçüşebilirsin ey Ademoğlu asla!

31
(Kendine gel bakalım,ne oluyor ki sana, (Haddini bil…)

Çizmeden yukarıya çıkmaya çabalama!)

Tüm bu sayılanların,ortaya konanların

-Açıklanmış olan bu evrensel kuralların-

Kötü olanları da Rabbiniz’in Katı’nda

-Daha doğrusu bunlar,bütün bu sayılanlar,

Hiç hoş karşılanmayan tutumlar,davranışlar- (…düşünceler,

Sevimsizdir,çirkindir,hoş olmayan şeylerdir. eylemler…)

(Asıl kötülükleri,beğenilmeyişleri

Kınanmış,yasaklanmış olmalarıdır yani.)

İşte bunlar Rabbinin,Yüceler Yücesi’nin

Ey Rasul-Nebi sana Bilgeler Bilgesi’nin

Vahyettiği şeylerdir,hikmetler,bilgilerdir.

(Uyulması gereken ilahi öğütlerdir.)

-Vahyedilen,amacı gerçekleştirmen için

Hikmet dolu sözlerden bir bölümdür sadece.-(…ölümsüz

(İnsanların bilmesi,uyması,yaşaması, hükümlerden…)

Dünyada,ahirette mutluluğu tatması

Bireyin,toplumların yeni baştan inşası

İçin konulmuş olan evrensel prensiplerdir,

İlahi ilkelerdir,hikmetler,öğütlerdir.)
Allah ile birlikte başka ilah edinme!

Allah’ın rahmetinden,lutfundan,kereminden,

Sonsuz merhametinden,sözünden,nusretinden

Uzaklaştırılmış,terk edilmiş bahtsız biri

Olarak Cehennem’e-kozmik ıslah evine-

Sürüklenirsin sonra -kul-insan-and olsun ki!


İSRA(17/22-39)
***
32
Acıyan,Bağılayan Rabbin ŞEKÜR Adıyla
O sapkın yalancılar,bahtsız üstü bahtsızlar,

(İnkarda,nankaörlükte direnen umutsuzlar!)

Tek Allah’ın Yolu’ndan-kardeşlikten/barıştan-

İyilikten,hayırdan,adaletten,ışıktan

Çevirip insanları-zayıf inançlıları-

Alıkoyanlar var ya,dünyada bir çıkara

Dayalı işlerini,bütün iyilikleri

-Eğer gösteriş olsun diye yapıyorlarsa.-

Allah tümüyle boşa,sonuçsuz bir çabaya (…yararsız…)

Dönüştürür kuşkusuz Yargılama Günü’nde…

İyiliğin gizlisi,sade,gösterişsizi

Makbuldür,değerlidir,önemli,geçerlidir

Yüce Allah Katında-Hakikat makamında- (-Ululuk/Sonsuzluk…)

Böyle iyiliklere-samimi gayretlere, (…emeklere,)

Yürek teri dökülen soylu üretimlere (…güzel girişimlere)

Ancak ödül verilir,Allah mutlak adildir.

En güzel,en değerli,en büyük ödülleri

Sadece Allah verir,o zengindir,cömerttir.

(O’ndan başkalarından birşey beklenmemeli!) (…istenmemeli!)
MUHAMMED(47/1)
***

Acıyan,Bağışlayan Rabb’in BARİ Adıyla

Kısa/uzun vadede,insanlara/kullara

Hem bütün ufuklarda-evrensel boyutlarda-

Ruh ürpertici,derin,boyutsuz evrenlerin

Sonsuz yüzeylerinde,hem öz benliklerinde

Kendi nefislerinde,benlikleri içinde

-Enfüste ve afakta-büyük/küçük alemde-

(Hem makrokozmoslarda,hem mikrokozmoslarda)
33
Biz ayetlerimizi hep göstereceğiz ki,

Ta ki,vahyin-Kur’an’ın,Yüce Kutsal Zikir’in-

Tartışmasız,apaçık,mutlak gerçek olduğu

-Hiçbir söze benzemez-Allah sözü olduğu.-

Belli olsun,iyice açıklansın onlara. (…bahtsız inançsızlara.)

(Herkes için ortaya konsun,çıksın açığa.)

-Ayetleri okuyun göklerde,içinizde,

Varlığın aydınlığı parlasın yüzünüzde. (….ihtişamı görülsün

Ve Rabbinin her şeye-her şeyin üzerinde- alnınızda.)

Tanık olması sana ey Resul’üm yetmez mi?

-Ey insanlar size de,artık düşünseniz e!-

(Her şeye şahit olan senin Rabbin insana

Ey Nebi,yetmedi mi limitsiz bilgisiyle?)

-Ey Rasul!Kendisinin her şeyin üzerinde

Bir tanık oluşu da senin Yüce Rabbin’in (Rabbin’e)

Yetmez mi beğendiğim,seçtiğim Peygamber’im?) (…kutlu Elçi’m?)

(Ne zaman öğrenecek bakmayı gözlerimiz, (Ağlamayı…)

Düşünmeyi beynimiz,çarpmayı kalplerimiz?

Sevmeyi,paylaşmayı ne gün başaracağız,

Kendimizle ne zaman,nasıl barışacağız?) (Kendimizin…farkına

varacağız?)
FUSSİLET(41/53)
***
And olsun ki,insanı Biz en güzel biçimde

Yarattık her şeyiyle-nicelik/nitelikte-

Nefsinin,iç beninin sinsice kendisine

Fısıldadıklarını,ne gibi vesveseler

Verdiğini biliriz limitsiz bilgimizle.(…ilmimizle.)

Kasem olsun,Biz ona,şah damarından bile

Yakınızdır-elbette-yani ta yüreğinde.-

(Allah bize bu kadar yakınken can kardeşler

O’nunla aramıza başkası nasıl girer?)
KAF(50/16)

***


34

Acıyan,Bağışlayan Rabbin FATIR Adıyla

İnkar eden,inkarda ısrar eden,direnen

Nankörler,beyinsizler,bahtsızlar,müstekbirler,

(Sınırsız gücümüzle,bir”Ol!”buyruğumuzla

Sonsuz bir enerjinin ortaya çıkmasıyla

Bir”ak nokta”dan,yani yokluktan yaratılan)

Göklerin yeryüzüyle “yaratılış anı”nda

Bitişik bir haldeyken,onları birbirinden

Ayırdığımızı ve duran,hareket eden

Her canlı şeyi sudan-hayat veren sıvıdan-

Sonsuz kudretimizle yarattığımızı da

-Yaratışımızdaki hikmeti,yüceliği-

Hiç anlamazlar mı ki,görüp düşünmezler mi?

İnanmayacaklar mı,inanmazlar mı hala?

(Bu nasıl bir kibirdir,nankörlüktür ya Rabbi!)

ENBİYA(21/30)

***
Allah’ın,Elçisi’nin huzurunda kimseyi

-Her an huzurlarında olmalı değil miyiz?-

Öne geçirmeyiniz ey can kardeşlerimiz,

Ne başkalarını,ne bir şey,kendinizi…

-Bir idolü,bir fikri,beşeri bir sistemi.-

Onlar her şeyimiz borçlu olduklarımız,

Dünyada,ahirette mutluluk kaynağımız,

Biricik güvencemiz,velinimetlerimiz…

Herkesten,her şeyden çok onları sevmeliyiz.

Nankörlük etmemeli,haddimizi bilmeli,

Saygıda,teşekkürde kusur etmemeliyiz!

(Edepten,güvenmekten uzak kalmamalıyız!)

Ulu Allah’a karşı sorumluluk bilinci

İçinde olmalıyız,kayıtsız uymalıyız

Yüce buyruklarına,ancak böyle ortaya

35
Çıkar içten,samimi,katıksız imanımız.

Allah’ın,Elçisi’nin bizlere öğrettiği

Değerleri ömrümüz boyu korumalıyız.(Öğütleri…yaşamalıyız.)

Hiç kuşkusuz ki Allah bütün frekanslarıyla

Her şeyi işitendir,gözetleyen,Bilen’dir

Bütün boyutlarıyla,bütün detaylarıyla.

Hakimler Hakimi’dir,Bilgeler Bilgesi’dir.
HUCURAT(49/1)

***

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HADİ Adıyla

Ey Muhammed Mustafa!Şu bir gerçektir ki sen,

Sevdiğin,beğendiğin,hısım,eş,dost,akraba

Saydığın,önem,değer verdiğin bir kimseyi (…kimseleri)

Hidayete/rahmete,doğru yola kolayca

İletemezsin,ancak Allah dilediğini

Hidayete erdirir,doğruya eriştirir. (…doğru yolu gösterir.)

O,kimin doğru yola girmek istediğini,

Bu yolu seçtiğini,özgür iradesini

Bu yolda kullanarak aydınlık ufuklara

Yürüyecek,koşacak olanları herkesten

Çok daha iyi bilir,görür,değerlendirir.

(İnananlara güzel,büyük ödüller vardır,

İnanmayanlar için gelecek karanlıktır.

Bekleyenlere O Gün uzak değil,yakındır.)
KASAS(28/56)
***

36

Acıyan,Bağışlayan Rabbin HAK Adıyla



Şüphesiz dinlerini,kutsal değerlerini

-Ölümsüz hakikati-paramparça edip de,

Özümseyemeyenler,benimseyemeyenler,

Yanlış yorumlayarak içselleştiremeyenler,(…değerlendirmeyenler,)

Gruplar oluşturarak parçalayanlar var ya,

(Gruplara ayrılarak taraf olanlar var ya,)

Ey Nebi!Senin hiçbir şekilde yakınlığın,

Yoktur,olmamalıdır bir ilişkin,bir bağın

Yapacağın hiçbir şey o ayırımcılarla.

Benim farzlarım,senin güzelim sünnetinin

Dışında başka bir şey,bir yol arayanların

Sonu ancak hüsrandır dünyada/ahirette.

Onlardan daha iyi,güzel,daha güvenli

Daha sağlam dayanak yoktur Müslüman için.

(Kulağı çınlayanlar bizden mi,değil midir?)

(Yalnız mü’minler için değil,her insan için.)

Onların işi ancak Bir Allah’a kalmıştır.

Sonra Allah onlara-sınırı aşanlara-

Yaptıklarını bir,bir elbet bildirecektir.

Birliği bozanların yanlış eylemlerinin (…fillerinin)

Hesabını Divan’da mutlaka soracaktır.

EN’AM(6/159)


***

37
Acıyan,Bağışlayan Rabb’in ALİM Adıyla

Ey Rasulallah!Sana Kıyamet’in ne zaman (Son Saat’in…)

Gelip çatacağını,demir atacağını

Soruyorlar sapkınlar-inançsızlar,bahtsızlar! (-nasipsiz inançsızlar!)

De ki;Onun bilgisi ancak Ulu Rabb’imin,

Yüceler Yücesi’nin,Bilgeler Bilgesi’nin

Katındadır,limitsiz bilgi envanterinde.(..hazinesinde/dağarcığında.)

Onun vaktini O’ndan başkası söylenmeye,

Açıklama yapmaya,ortaya çıkarmaya

Asla mezun,yetkili,vazifeli değildir.

Bu konuda kimseye ne bir bilgi,ne izin

Zinhar verilmemiştir ve verilmeyecektir.

Bütün ağırlığını o saat hissettirir,

Göklere de,yere de o çok ağır gelmiştir.(..gelecektir.)

(Bütün ağırlığıyla kopacaktır “bir an”da

Göz açıp kapamadan o göklerde ve yerde.)

O size birdenbire-ansızın-gelecektir,

O sizi birdenbire,aniden-bulacaktır.

Ey Nebi!Onu sanki biliyormuşsun gibi

Sen,sana soruyorlar.De ki;”Onun bilgisi

Ancak Yüce Allah’ın yanında,Katındadır.

-Kutlu Levh-i Mahfuz’un kayıtlıdır,saklıdır.-

(Sanki senin ısrarla o bilginin peşine


Yüklə 3,46 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   47




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin