Günümüz bilgi çağında, eğitim sürecindeki herkes bilgisayar kullanmak gerektiğini bilmektedir. Önceleri teknik bilgileri olan uzman kişiler tarafından kullanılan bilgisayarlar artık her kesimden insanlar tarafından kullanılmaktadır. Hastanelerde, fabrikalarda, devlet dairelerinde, okullarda kısaca her yerde kullanım alanı olan bilgisayar, insanların yaşantısında önemli bir rol oynamaktadır. Bundan dolayı, bilgisayar kullanmak kısaca bilgisayar okuryazarı olmak artık zorunluluk halini almıştır. Bu bölümde “Niçin bilgisayar kullanıyoruz ve öğreniyoruz?” sorusunun yanıtı yanında, bilgisayarlar hakkında temel bir bilgi bulacak, bilgisayar ile tanışacaksınız.
BİLGİSAYAR(Computer)
Kendisine girdi olarak verilen verileri, program adı verilen bir dizi komuta göre işledikten sonra, sonuçları çıktı olarak veren elektronik aygıtlardır. Bilgisayarlara, gelişmiş bir hesap makinesi denilebilir. Ancak aritmetiksel işlemler yanında mantıksal işlemleri de yapabilen bir hesap makinesidir.
Bilgisayar denilince akla kişisel bilgisayarlar gelir. Oysa tanımda yer aldığı gibi işlem yapan aygıtların tümü bilgisayardır. Banka ATM’leri, Databanklar, Cep Telefonları, VCD-DVD göstericiler, MP3 çalarlar günlük yaşamda kullandığımız bilgisayarlara örnektir.
Bu kitabın konusunu Kişisel Bilgisayarlar (PC - Personal Computer) oluşturmaktadır.
Resimde kasa, ekran, klavye, fareden oluşan standart bir bilgisayar görünmektedir.
BİLGİSAYARDA BELLEK BİRİMLERİ
Bilgisayarların veri hızları ve bellek kapasitelerini göstermek için birimler kullanılır. Nasıl ki metre, kg, litre gibi birimler kullanıyorsak, bilgisayarın bellek birimini göstermek için de bir birim kullanmak gerekir. Bilgisayarın alfabesini 1 ve 0 rakamları oluşturur. Bilgisayarınız tüm karmaşık işlemleri bu iki rakamı kullanarak gerçekleştirir. Tüm hayatı bu iki rakama bağlanmıştır. 1 sayısı devreden akım geçtiğini, 0 sayısı ise devreden akım geçmediğini gösterir. Bilgisayarlarda bütün veriler, ikili sayı düzenine göre gösterilirler. Bunun nedeni 0 ya da 1 ile gösterilen elektriksel bir durumdur.
Bit : 1 ya da 0‘ a karşılık gelen anlatımdır.
Byte : Sekiz bitin yan yana gelmesi ile byte oluşur. Bilgisayarda bir karakteri gösterir.
0 0 1 0 1 1 0 1, bir byte veriye karşılık gelir.
Daha büyük bellek birimlerini göstermek için 1024’ün katları kullanılır.
1024 Byte = 1 Kb. (Kilo Byte)
1024 Kbyte = 1 Mb. (Mega Byte)
1024 Mbyte = 1 Gb. (Giga Byte)
1024 Gbyte = 1 Tb. (Terra Byte)
VERİ
Bilgisayara işlenmesi için verilen her türlü bilgidir. Bir örnek vermek gerekirse öğrencilerin adları, soyadları, kimlik bilgileri, not bilgileri bilgisayar için birer veridir.
İŞLEM
Bilgisayara aktarılan verilerin işlenme biçimine karar veren, bilgisayar programıdır. Program, verileri belirlenen komutlara göre “işlem”e sokar ve çıktı üretir. Buna örnek vermek gerekirse; öğrenci notlarının hesaplanarak okuldan mezun olanların bulunması, kız ya da erkek öğrencilerin sayılarının bulunması “işlem”dir.
ÇIKTI:
Verilerin işlenmesinden sonra oluşan, üretilen bilgilerdir. Okulu bitirmeye hak kazanan öğrencilerin listesinin yazıcıdan alınması örnek olarak verilebilir.
VERİ İŞLEM BİLGİ
INPUT PROCESS OUTPUT
(Girdi) (Çıktı)
Veri, işlem, bilgi sırası bu şekilde olduğu gibi görselleştirilebilir.
Bilgi İşlem Kavramı
PROGRAM, bilgisayara yüklenen verilerin işlenme biçimini bilgisayara bildiren komutlar dizisidir. Bilgisayarı programlar olmadan kullanabilmemiz olanaksızdır. Bilgisayarda veri, işlem, bilgiden oluşan bilgi işlem kavramını inceledikten sonra "Niçin bilgisayar kullanıyoruz?" sorusunun yanıtını arayalım. İlk yapılan bilgisayardan bu yana bilgisayar teknolojisinde büyük gelişmeler oldu. Bu gelişmelerden en önemli olanı bilgisayarın boyutlarıdır. Daha önce sadece büyük işletmeler tarafından kullanılan bilgisayarlar artık, boyutlarının küçülmesi ile evlere kadar girmiştir. Niçin bilgisayar kullanıyoruz sorusunun yanıtını, bilgisayar ile insanın karşılaştırmasını yaparak bulmak doğru olacaktır.
-
İŞLEM HIZI : Normal zeka düzeyine sahip insanlar herhangi üç basamaklı iki sayının çarpımını yaklaşık 30 saniye içinde yaparlar. Böyle bir işlem 50 defa tekrarlanırsa 1500 saniye olacaktır. Aynı işlem bilgisayarda işlemcinin hızına göre değişmekle birlikte saniyenin yüzde birinden daha kısa sürer.
-
HATA OLASILIĞI: Matematiksel işlemleri yaparken (Örneğin;üç basamaklı iki sayıyı çarparken.) insanların hata yapma olasılıkları yüksektir. Bilgisayarlar için ise program doğru oldukça hata olasılığı yoktur.
-
UNUTKANLIK: Bundan birkaç yıl önce tanıştığınız herkesin adını aklınızda tutabilir misiniz? İlkokuldaki notlarınızı hatırlıyor musunuz? Ancak bilgisayarlar manyetik ortamda sakladıkları her bilgiyi yıllar geçse de unutmaz.
-
YORULMA: Kolay bir işi bile insan belli bir süre yaptıktan sonra yorulur. Ancak bilgisayarlar yorulmaz.
-
YARATICILIK: Bilgisayar herhangi bir sorunu kendi başına çözemez. Prizden fişini çektiğinizde ya da yararlanmasını bilmediğinizde yalnızca elektronik bir yığındır. Bilgisayarlar kendilerini programlayan, yapacağı işlemleri tek tek komutlar halinde kendisine ileten insanlar olmadıkça hiçbir işe yaramazlar.
Bilgisayar konusunda bilgisi olmayan kişiler, bilgisayarı yanlış bir şekilde yorumlamaktadırlar. Bir düğmesine basıldığında birçok işlemi yerine getiren olağanüstü aygıtlar olarak düşünürler. Bu yanlış bir düşüncedir. Bilgisayarlar; programlar ve onları kullanacak bilgi ve beceriye sahip insanlar olmadıkları sürece yalnızca elektronik bir aygıttır. Hiçbir işe yaramayan hurdalık bir aygıt...
Bilgisayarı iki ayrı bölüme ayırıp incelemek doğru olacaktır. Bunlardan birincisi donanım, ikincisi yazılımdır.
BİLGİSAYAR
DONANIM (Hardware) YAZILIM (Software)
1- Temel Bileşenler 1- Sistem Yazılımları (Windows, MS-Dos)
2- Bellek Birimleri 2- Paket Program Yazılımları (Ofis Prog.)
3- Çevre Birimleri 3- Programlama dilleri, Derleyici
Yazılımları (C++, Pascal, Basic)
-
Giriş Birimleri
-
Çıkış Birimleri
-
Giriş/Çıkış Birimleri
DONANIM(Hardware):
Bilgisayarın fiziksel parçalarına donanım denir. Donanımı görevlerine göre bölümlerine ayırabiliriz.
TEMEL BİLEŞENLER Anakart(Mainboard):
Bir bilgisayarda tüm bileşenler Anakarta bağlanır. Bu bileşenler anakartı bir platform olarak kullanır. Anakart üzerinde yongalar, transistörler, veriyolları, çeşitli donanımlar için yuvalar, bağlantı kapıları ve soketler bulunan baskılı bir devre elemanıdır. Bir bilgisayarın özelliklerini belirleyen en önemli bileşendir.
Anakart üzerindeki elektronik bileşenler, bu bilgisayara hangi tür işlemciler takılabileceğini, en yüksek bellek kapasitesinin ne olacağını, hangi donanım teknolojilerini destekleyeceğini belirlemektedir. Bir anakartın destekleyeceği teknolojileri belirleyen en önemli faktör anakartın yongasetidir. Yongaseti (chipset), anakartın beynini oluşturan entegre devredir. Anakartları ayıran en önemli özellik, desteklediği işlemcidir. Bir işlemci (Örn;Pentium III) için üretilmiş anakarta, başka bir işlemci(Örn; Pentium II ya da Pentium IV) takılamaz. İşlemci, önbellek, sistem veri yolları, çevre birimleri, kısaca bilgisayar içindeki her bileşen arasında veri akışını denetleyen birimdir.
Veriyolu (BUS) : Bilgisayar içindeki bileşenler birbirleriyle çeşitli şekilde haberleşerek bir uyum içinde çalışırlar. Bileşenler birbirleriyle haberleşmeyi veriyolları aracılığıyla yapar. Daha kolay bir anlatımla; bir bileşenden diğerine verileri iletmek için kullanılan devrelere veriyolu (bus) adı verilir. Sistem veriyolu denildiğinde genelde anakart üzerindeki bileşenler arasındaki veriyolları anlaşılır. Tüm veriyolları iki bölümden oluşur; adres veriyolu ve standart veriyolu. Standart veriyolu bilgisayar üzerinde yapılan işlemlerle ilgili verileri aktarırken, adres veriyolu, verilerin nerelere gideceğini belirler. Bir veriyolunun kapasitesi önemlidir. 16 bitlik veriyolu bir seferde 16 bit, 32 bitlik veriyolu 32 bit transfer eder. Her veriyolunun Mhz cinsinden bir saat hızı (frekans) değeri vardır. Sadece iki donanım aygıtını birbirine bağlayan veriyoluna “port” adı verilir. Günümüzde PCI ve AGP veriyolları kullanılmaktadır. ISA mimarisi ise, artık üretilmeyen düşük hızda iletişim sağlayan bir veriyoludur.
ISA (Industry Standard Architecture) : ISA yuvalar, anakart üzerinde uzun siyah kart yuvaları halinde bulunur. İlk kullanımda kullanılan 8 bitlik mimarinin yetersizliğinden dolayı 1984 yılında 16 bitlik veriyolu mimarisine çıkarılmıştır.
PCI (Peripheral Component Interconnect): PCI yuvalar, anakart üzerinde ISA yuvalardan daha kısa ve beyaz renktedir. 1993 yılında geliştirilen bu veriyolu 64 bitliktir. Uyum sorunları nedeniyle uygulamada 32 bitlik veriyolu olarak kullanılmaktadır.
AGP (Accelerated Graphics Processing): Yalnızca ekran kartları için geliştirilmiş bir veriyolu mimarisidir. Grafik ağırlıklı uygulamalar geliştikçe işlemci ile grafik bileşenleri arasında daha geniş bir bant aralığına gerek duyulmuştur. Bunun sonucunda ekran kartlarında ISA’dan bir ara veriyolu standardı olan VESA’ya, sonra da PCI’ya geçilmiştir. Bu gelişim de yeterli olmayınca ekran kartının doğrudan işlemciye ulaşmasını sağlayan, ekran kartlarına özel olan AGP veriyolu mimarisi 1997 yılında geliştirilmiştir.
SABİT DİSK ARABİRİM STANDARTLARI
Sabit disk arabirim standartları terimi, sabit diskten gelen bilgilerin aktığı, kontrol edildiği ve bir nevi yorumlandığı veriyolları için kullanılır. Bu yollar belli arabirimler kullanırlar ki performans üzerinde oldukça etkilidir. Çeşitli sabit disk arabirimi standartları vardır. Bu standartlar ST-506, ESDI, EIDE, IDE ve SCSI'dir.
IDE (Integrated Drive Electronic–Tümleşik Sürücü Elektroniği):
Kişisel Bilgisayarlarda en yaygın kullanılan arabirimdir. Gerek duyduğu kontrol devresi, kendisi üzerine monte edilir durumdadır. Böylece ekstradan bir disk kontrol kartına gerek kalmaz.
SCSI (Small Computer System Interface – Küçük Bilgisayar Sistem Arabirimi):
Genelde Unix ve Novell istasyonlarında kullanılır. Ancak son yıllarda kişisel bilgisayarlarda da kullanılmaya başlanmıştır. SCSI sadece sabit disk ve disket sürücü arabirimi olmayıp aynı zamanda CD sürücü, yazıcı ve tarayıcı gibi aygıtları da destekleyen bir arabirimdir.
BIOS (Basic Input /Output System):
BIOS’un anlamı Temel Giriş-Çıkış Sistemidir. Bir bilgisayardaki en temel seviye yazılımıdır. Donanım ile işletim sistemi arasında bir arayüz görevi görür. Donanıma erişimi ve ileri düzey işletim sistemlerinin uygulanmasını sağlar. Aynı zamanda donanım ayarlarını kontrol eder. Sistemin açılmasından sorumludur. Bir yazılımdır ve anakart üzerindeki BIOS yongası üzerinde tutulur.
MERKEZİ İŞLEM BİRİMİ-İŞLEMCİ (CPU - Central Processing Unit) :
Bilgisayarın asıl gücü, bilgisayarın beyni olan ve sistem ünitesinin iç kısmında yer alan küçük bir parçasıdır. İşlemci, tüm donanım birimlerinin kontrolünü, bu birimlerin birbirleriyle olan ilişkisini ve donanım birimleri arasındaki bilgi alışverişini denetler.
Giriş birimlerinden alınan veriler anakart üzerindeki veriyolları yardımıyla Ram belleğe aktarılır. Bilgiler Ram bellek üzerinden işlenilmek için sıra ile işlemciye aktarılır, işlem gören veriler ise tekrar Ram belleğe aktarılarak, çıkış birimlerine işlenmiş veriler gönderilir.
Mikroişlemciler komut işleme hızlarına, bit seviyelerine ve ön belleklerine göre sınıflandırılır. Çalışma frekansı, işlemcinin bir frekans dalgasında kaç bit işleyeceğini gösterir. Örneğin; 800 mhz(1 saniyede 800.000.000 bit işleyen) bir işlemci 0,00000000125 saniyede bir bit işlemektedir. Bir komutun 1 Bayt (8 bit) olduğu düşünülürse bu işlemci saniyede 100.000.000 komut işleyebilir demektir. Ancak komut işleme kapasitesi önbelleğin miktarına bağlıdır. Çünkü komutlar önce önbelleğe alınır sonra işlenir dolayısıyla işlemcilerde önbellek, hızı ve işlenen komut miktarını direk etkiler. Mikroişlemcilerin bit seviyeleri, verilerin giriş ve çıkışlarında kaç bit işlem yapacaklarını belirler. İşlemcinin kendi iç yapısında küçük boyutlarda bulundurduğu bu belleklere Ön Bellek (Cache Memory) denilmektedir. Ön Bellek işlemciye giren verileri üzerinde tutup bir havuz oluşturulmasını böylece işlemlerin daha hızlı yapılmasını sağlar. Ön Bellek, işlevi nedeniyle bilgisayarın hızında sağladığı artışla fiyatta da önemli derecede belirleyicidir.
Mikroişlemcinin mimarisini bilmek bilgisayarımızda kullanacağımız yazılımı seçmemize yarar. 64 bit işlemcinin bulunduğu bilgisayarda 32 bit yazılımlar geriye uyumluluk çerçevesinde kullanılabilir. Ancak 64 bit yazılımlar sadece 64 bit işlemcilerde çalışır.
EKRAN KARTI(Graphic Card) :
Ekran kartının görevi, işlemciden aldığı bilgiyi ekranda göstermektir. Ekranda oluşacak görüntü; işlemci ile ekran arasında bir arabirim olan ekran kartı tarafından toplanır. Bilgisayarın oluşturduğu bilgiler, ekran kartı tarafından ekrana video sinyali olarak gönderilir.
İşlemciden ekran kartına gönderilen bilgi bu kartın belleğinde saklanır. Eski tip ekran kartlarında bu bilgi ekran kartı belleğinde piksel piksel (nokta nokta) saklanır ve işlemciden gönderilen bu piksel bilgilerinin yönetimi yine işlemci tarafından yapılır. Bu durum işlemci üzerine fazladan yük getirdiğinden ekrandaki görüntünün hızı düşük olur. Bu tip ekran kartı kullanan bilgisayarlarda, bazı grafik programları ve gelişmiş oyunlar için kaliteli görüntü alınamaz. Yeni tip ekran kartlarında ise işlemcinin görüntü işlemedeki yükünü hafifletmek ve 3 boyutlu görüntü sağlamak amacıyla, işlemciden gönderilen görüntü verileri ekran kartının belleğinde saklanır. Daha büyük bellek daha fazla renk ve çözünürlük sağlar. Son zamanlarda üretilen ekran kartlarında 4 MB, 8 MB, 16 MB, 32 MB, 64 MB’lık bellek kullanılmaktadır. Ekran kartı, anakart üzerindeki ISA, PCI veya AGP yuvalarından birine takılır.
Resimde PCI bir ekran kartı görünmektedir..
Çözünürlük (Resolution): Ekrandaki görüntüler dikey ve yatay çizilmiş ve piksel olarak adlandırılan noktalardan oluşmaktadır. Çözünürlük, ekranda gösterilebilecek piksel (nokta) sayısını belirler. Çözünürlük arttıkça bir alana düşen nokta sayısı da artar. Bu artış o alandaki görüntü kalitesini artırır. Örneğin; 640 x 480 çözünürlüğe sahip bir ekranda; yatay olarak 640, dikey olarak 480 nokta görüntülenir. Çözünürlüğü 800 x 600 değerine yükselttiğimizde görüntü kalitesi artar. Ancak ekran kartının verebileceği çözünürlük değerlerini, kullanılan ekranın desteklemesi gerekir.
Tarama Frekansı: Ekran kartından gelen sinyaller, monitör içerisinde elektron demetine dönüştürülerek ekranın on kısmındaki fosfor tabakaya fırlatılır. Elektronların fosfor tabakasına çarptığı noktalarda aydınlık oluşur ve bu bölge kısa bir süre aydınlık kalır ve söner. Sönme işi saniyenin yüzde biri kadar bir sürede gerçekleşir. Bu işin süreklilik sağlaması için sürekli olarak fosfor tabakası üzerine elektron gönderilmesi, tazelenmesi gerekir. Bu da en az saniyede 60 defa olmalıdır. Bu oranın daha düşük olması halinde ekran titriyormuş gibi görünür ve gözü yorar. Tazelemenin (refresh) fazla olması ekranın netliğini artırmaktadır.
Grafik kartları; çözünürlük, renk ve hızlarına göre çeşitlere ayrılmaktadır. Bazıları şunlardır:
MDA (Monochrome Display Adapter): Kişisel Bilgisayarların ilk yıllarında en çok kullanılan kartlardır. Siyah beyaz ekranlarda kullanılan ekran kartlarıdır.
CGA (Color Graphics Adapter): IBM tarafından üretilen ilk renkli ekran kartıdır.
EGA (Enhanced Graphics Adapter): CGA’dan sonra çıkarılan daha gelişmiş bir ekran kartı türüdür.
VGA (Video Graphics Adapter): Öncekilerine göre daha gelişmiş bir ekran kartı türüdür. 256 renkten 24 milyon renge kadar renk desteği vardır. Bu kartın daha gelişmişi olan SVGA kartlarda ise üzerinde takılı bulunan bellek miktarına göre 17 milyar renge kadar destek verebilmektedir.
XGA ve PGA (Extended Graphics Adapter Professional Graphics Adapter): Bu tür kartlar daha gelişmiş olup, profesyonel grafik uygulamalarında kullanılmaktadır.
GÜÇ KAYNAĞI(Power Supply):
Türkiye’de kullanılan hat gerilimi dalgalı akım ve 220 volt’tur. Bilgisayarlar ise doğru akım ve 3,3-5-12 volt kullanır. Bunu bilgisayar için dönüştüren aygıt güç kaynağıdır. Güç kaynağı adından düşündüreceği gibi bir kaynak değil, kaynağı dönüştürüp dağıtan aygıttır. Enerji depolayıp enerji kesintisinde devreye giren UPS (Uninterruptable Power Supply–Kesintisiz Güç Kaynağı) ile farklıdırlar. Güç kaynağından kasanın içine doğru dağılan renkli kablolarla bilgisayarın anakartına, disk ve disket sürücülerine dağıtım yapılır.
Güç bağlantıları resimdeki gibi çeşitli uçlarla yapılır. Resimde solda yer alan dört yuvalı büyük adaptör; Sabit Disk, CD sürücü, DVD sürücü türünde aygıtları, ortada yer alan dört yuvalı küçük adaptör, disket sürücüleri, sağda yer alan yirmi yuvalı en büyük adaptör de, anakartı beslemede kullanılır.
BAĞLANTILAR (Port) :
Bağlantı noktaları bilgisayara çevre birimlerinin bağlandığı yerlerdir. Çevre birimi ile bilgisayar arasında veri aktarımını yapar.
Paralel Bağlantı (LPT)
Paralel bağlantı bilgisayarımızın dış dünya ile bağlantı kurmasını sağlayan çıkışlardan biridir. Paralel bağlantı 25 pinli bir adaptörden oluşmaktadır. Günümüzde en yaygın olarak yazıcılar bağlantısında kullanılmaktadır. LPT1 bilgisayarın arka kısmında dişi tipinde bir adaptördür. Yazıcı bağlantı kablosu erkek tipi adaptördür ve laplink kablosu olarakta adlandırılır.
Paralel bağlantı ile;
-
Çok hızlı bilgi gönderilip alınabilir.
-
Kullanılan kablo uzunluğu en fazla 4 metre olabilir.
-
Bir bilginin bir karakteri bir kerede gönderebilir.
Biçimsel olarak adından anlaşılacağı gibi veriyi paralel biçimde gönderir.
1
0
0
1 Paralel bağlantı
1 Veri iletim biçimi
1
0
1
Seri Bağlantı: (Com Port)
Seri bağlantı da paralel bağlantı gibi bilgisayara giriş-çıkış sağlayan bir bağlantı tipidir. Standart bir kişisel bilgisayarda 4 COM bağlantı bulunmaktadır.
Aralık arttığı zaman paralel bağlantılar iletişim için yetersiz kalır, uzun aralıklarda seri bağlantılar kullanılır.
Seri Bağlantı ile;
-
Paralel bağlantıya göre daha yavaş bir iletim söz konusudur.
-
Kullanılan kablo uzunluğu kısıtlanmaz.
-
Bir karakterin bir biti bir kerede gönderilir.
1 0 0 1 1 1 0 1 Seri bağlantı Veri iletim biçimi
USB (Evrensel Seri Veriyolu - Universal Serial Bus):
USB Evrensel seri yolu, bilgisayar ve telekominikasyon endüstrisinde geliştirilmiş, iletişim standartlarında yeni bir bağlantı şeklidir. Amacı, geleneksel seri ve paralel bağlantıların yerini almak ve işi evrenselleştirmektir. Bir çok bilgisayar, artık USB'siz üretilmemektedir. Çevre birimleri de aynı şekilde USB destekli üretilmektedir. USB aygıtlar güç beslemesi de yaparak en fazla 5 volt enerji ile çalışan aygıtları ayrıca enerji beslemesine gerek olmaksızın çalıştırmayı da sağlar. USB, 12 Mbit/s ve 1.5 Mbit/s data transfer hızı sağlar. Bir USB bağlantı noktasından çoklama yöntemiyle seri olarak çok sayıda aygıt bağlanabilir.
USB Bağlantıda,
-
Yeni bir aygıt bağladığınızda bilgisayarı kapatmanız gerekmez.
-
Kasayı açmanız gerekmez.
-
Kart takma, çakışma sorunları yaşanmaz.
PS/2 (Personal System/2):
IBM tarafından geliştirilmiş bir bağlantı biçimidir. PS/2 girişi günümüzde klavye ve fareleri bilgisayara bağlamak için kullanılmaktadır. PS/2’ler 6 pinli bir giriştir. Biçimi aynı olduğundan karıştırılmaması için klavye ve farenin bağlantı yeri genelde farklı renklerde tanımlanır.
BELLEK BİRİMLERİ ANA BELLEK:
Doğrudan işlemciye bağlı olan donanım birimidir. Programların çalıştırıldığı, yapılan işlemlerin sonuçlarının depolandığı yerdir. Ana bellek türleri şunlardır.
Rastgele Erişimli Bellek (RAM - Random Access Memory ) :
Merkezi işlem birimine bağlı olan bir bilgi deposudur. Rastgele erişimli bellektir. Çalıştırılan program bu belleğe yüklenir. Bellek sayılarla gösterilen hücrelerden oluşur. Her hücrenin sayısal bir adresi vardır. Bu bellekte istenilen adrese yazma ya da istenilen adresten okuma işlemi yapılabilir. Bilgisayarın kapanması halinde bu bellekteki bilgiler silinir.
Salt Okunur Bellek (ROM - Read Only Memory) :
Yalnızca okunabilir bellektir. Üretici firma tarafından hazırlanmıştır. Bilgisayar hakkında bilgiler içerir. Bilgisayar açıldığı zaman yapılması gereken komut ve bilgileri saklamak için kullanılır. Bu bellekteki bilgiler bilgisayarın kapatılması ile silinmez. Anakart üzerinde bulunan BIOS yazılımı burada tutulmaktadır. Adı Salt Okunur Bellek olmasına karşın artık güncellenebilen türleri olduğundan, güncelleme ile yeniden yazılması olanaklıdır. Bilinen adının yerleşmiş olması nedeniyle hala Salt Okunur Bellek olarak anılmaktadır.
YAN BELLEK:
Ana belleğe ek olan belleklerdir. RAM bellekten farkı; bilgisayar kapatılsa da, bu tür belleklerdeki bilgiler saklanır. Bir program yan bellekten alındıktan sonra ana belleğe yüklenerek çalıştırılır. Bir bakıma yan bellek programların saklandığı, ana bellek ise çalıştırılıp gerekli olan işlemlerin yapıldığı bir saklama birimidir. Yan bellek olarak, disket, sabit disk, CD, DVD, kaset örnek verilebilir.
Yan bellek bilgi, programlar ya da yapılan işlemlerin sonuçlarının depolandığı yerdir. Bellek ünitesi doğrudan işlemciye bağlıdır. Bir programı çalıştırdığımız zaman, program belleğe yüklenir, girilen veri bellekte saklanır. Bu nedenle bellek miktarı çalıştırılabilecek program miktarını belirler.
Bilgisayarda programların, dosyaların ya da belgelerin saklandığı, depolandığı ünitelere; kayıt ortamları ya da yan bellek adı verilir.
Kayıt ortamları kullanılan bilgisayara göre değişebilir. Kayıt ortamlarını incelemek gerekirse; şekilde bir bilgisayar sistemine ait giriş, işlem ve çıkış üniteleri gösterilmiştir. Şekildeki okların yönlerine dikkat edilecek olursa bazı okların tek yönlü bazılarının çift yönlü oldukları görülür.
Kayıt Ortamları/Yan Bellek
Manyetik kayıt ortamları Disket (A:), (B:):
Taşınabilir bir bellek ünitesidir. 5,25 ve 3,5 inç boyutlarında türleri vardır. Ancak 5,25” boyutlular artık kullanılmamaktadır. 360 Kb., 720 Kb. ve 1,44 Mb. kapasitelerinde türleri bulunmaktayken artık günümüzde 1,44 Mb. olanların dışındakilere rastlanmamaktadır.
Sabit Disk (Hard Disk) (C:) :
Bilgisayarda verilerin saklandığı bellek ünitesidir. İşletim sistemi ve uygulama programları Sabit Disk’e yüklenir. Yardımcı bellek üniteleri arasında en yüksek kapasitede veri saklayan ve en hızlı aygıtlardır.60 Gb., 80 Gb. … 200 Gb . kapasitelerinde olanları yaygın olarak kullanılmaktadır. Sabit Disk’te ikincil ölçüt olarak motor devir hızı önem taşır. 5400 RPM, 7200 RPM, hızlı olanlar yaygındır. Sabit Disk’ler bölümlendirme ile kapasite aynı kalmak kaydıyla birden fazla disk gibi tanımlanabilir. Sık başvurulan bir kullanım biçimidir.
Manyetik Teyp :
Müzik kasetlerine benzeyen yapısıyla büyük miktarlarda veri saklayabilen yedekleme birimleridir. Sabit disk olarak program çalıştırmak için, işletim sistemi kurmak için kullanılamaz, yedekleme ünitesidir.
Optik Kayıt Ortamları: CD-ROM(Compact Disc- Read Only Memory):
Disketlere göre çok yüksek kapasiteli bir yan bellek ünitesidir. Optik yollarla fiziksel olarak veri kaydedilmiş disklerdir. Fiziksel biçimde kaydedilmiş olması, manyetik ortamlardan etkilenmesini önler. 800 Mb.’a kadar kapasiteli çeşitleri vardır, yaygın olarak 650 Mb., 700 Mb. kapasiteliler kullanılır. Yüksek kapasitesi nedeniyle kaliteli kayıt yapılan müzik albümlerinde yaygın olarak kullanılır. CD-ROM’lar CD-ROM sürücü aracılığıyla okunur. IDE aracılığıyla Anakarta bağlanırlar.
CD-R(CD-Recordable), CD-RW(CD-ReWritable): Bir kez yazılabilen CD türleri CD-R, Yeniden yazılabilen CD türleri CD-RW olarak tanımlanır.
DVD-ROM(Digital Versatile Disc):
CD-ROM’dan sonra geliştirilen ve CD-ROM’a benzeyen bir teknolojidir. Yaygın olarak 4,7 GB. veri saklayanları kullanılır. Yüksek kapasitesi, kaliteli kayıt sağladığından Film endüstrisi tarafından çokça kullanılmaktadır.
Bilgisayar sistemine bağlı olan birimlere işlem yaparken kullanmak üzere adlar verilmiştir. Bunlardan A: ve B: harfleri disket sürücüleri gösterirken, C: harfi sabit diski gösterir. Bölümlenmiş bir sabit diskte sıradaki parçalar ya da ikinci, üçüncü sabit diskler İngiliz alfabesindeki harf sırası ile D:, E:, F: olarak adlandırılır. Ayrıca CD sürücüler ve DVD sürücüler, Anakarta bağlanma ve tanımlanma sıralarına göre yine aynı biçimde harflerle adlandırılır.
GENİŞLEME YUVALARI ETHERNET (AĞ ARABİRİM) KARTLARI
Ethernet (Ağ bağlantı arabirimi) kartı ilk olarak Xerox firmasında 1972 yılının sonlarında, deneysel olarak geliştirildi. Böylelikle bilgisayarlar, diğer sunucular, lazer yazıcılar birbiriyle koaksiyel kablo ile birleştirilen ethernet kartları vasıtasıyla haberleşebiliyordu. Elbette o zaman ki haberleşme hızı oldukça düşüktü. 1976 yılından sonra Ethernet kartları yaygın olarak kullanılmaya başlandı
Ethernet kartları kullanılarak oluşturulan bir ağda, bilgisayarlar sahip oldukları Ethernet kartlarının kimliklerini belirleyen MAC adresleri yardımıyla ayırt edilirler ve her Ethernet kartının mac adresi farklıdır.
Ethernet kartları bilgisayar ağları üzerinde aktarılacak veriyi sabit boyutta küçük paketler halinde iletirler. Bu küçük paketler dört değişik bilgi içerir;
1. Alıcının MAC adresi (Verinin varacağı bilgisayar adres bilgisi)
2. Gönderenin MAC adresi (Verinin gönderildiği bilgisayar adres bilgisi)
3. Gönderilecek veri'nin kendisi
4. CRC kodu (veri paketlerinin doğru iletilip iletilmediğinin kontrolünü sağlayan bilgi)
Her bilgisayar kendi Ethernet kartına gelen paketin ilk bölümü olan alıcı MAC adresini okur ve kendi MAC adresiyle kontrol eder. Eğer gelen paket kendine aitse işler, değilse işleme koymaz.
Günümüzde Ethernet kartları üç farklı hızda iletişim sağlayabilmektedir:
1. 10 Megabit/saniye hızında çalışan Ethernet kartları
2. 100 Megabit/saniye hızında çalışan Ethernet kartları (Fast Ethernet)
3. 1000 Megabit/saniye hızında çalışan Ethernet kartları (Gigabit Ethernet)
Ethernet kartının çalıştığı hıza göre kullandığı medya tipi de farklılaşmaktadır. İstenen iletişim hızına göre koaksiyel (fazla kullanılmamaktadır), büklümlü çift veya Fiber Optik kablo ile iletişim sağlanmaktadır. Günümüzün en çok kullanılan Ethernet kartları olan Fast Ethernet ve Gigabit Ethernet kartları arasında iletişim, büklümlü çift veya fiber optik kablo seçeneklerinden biri kullanılarak sağlanmaktadır
MODEMLER (MOdulator-DEModulator):
Bir bilgisayarın başka bir bilgisayarla haberleşmesi ya da internete telefon hattı aracılığıyla bağlanmasında kullanılır. Bilgisayarın kullandığı sayısal (Digital) sinyallerin telefon hattı (Analog) sinyallerine, telefon hattı sinyallerinin de bilgisayarın kullandığı sayısal sinyale karşılıklı dönüştürülmesini yapan aygıttır. Günümüzde yaygın olarak Dial-Up(Çevirmeli) ve ADSL(Asymmetric Digital Subscriber Line) modemler kullanılmaktadır. Kullanılacak yazılımlar yardımıyla modem takılı bir bilgisayar aynı zamanda fax alıp gönderme işlemini de gerçekleştirir.
Telefon hatları kullanılarak iki bilgisayarın birbiri ile haberleşmesi istendiğinde her iki bilgisayarda da çalışan birer modem olması gereklidir.
Modemler hızlarına göre ve kullanım yerlerine göre çeşitlendirilmektedir.
Modemlerin hızları; saniyede gönderebildikleri/alabildikleri bit sayısı ile ölçülür ve bu ölçü bps (bit per second) ile gösterilir.
İlk kullanımından bugüne modemler farklı hızlarda çalıştırılmakla beraber, günümüzde en çok tercih edilen modemler 56 Kbps hızında çalışanlardır.
Kullanım yerine göre modemler iki farklı türdedir;
Internal Modemler : Bilgisayar kasası içine, anakart üzerindeki uygun genişleme yuvasına takılarak kullanılırlar.
External Modemler: Bilgisayar kasası dışında, harici bir güç kaynağı ile çalışan modemlerdir. Bilgisayarla bağlantısı bir seri kablo yardımıyla sağlanır.
Bağlantı türlerine göre de modemler ikiye ayrılır;
Dial-Up Modemler: Normal telefon hatlarını ve tarifesini kullanarak çalışan çevirmeli modemlerdir.
ADSL Modemler: Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. ADSL hat ve bağlantıları kullanarak; kesintisiz ve çevirmeli modemlere göre daha hızlı, ucuz İnternet bağlantısı yapılmasını sağlarlar. ADSL modemlere takılan küçük bir aygıt ile İnternet bağlantısı kesilmeden telefon görüşmeleri de yapılabilmektedir.
SES KARTI
Ses kartları başta yalnızca oyunlarda gerekli olduğu düşünülen çok da gerekli olmayan bir parçaydı. Ancak bilgisayarların gelişimi sonucu, multimedya özellikler bilgisayarın vazgeçilmez bir yanı oldu. Artık müzik ya da radyo dinlemek, TV ya da film izlemek, oyun oynarken sesleri duymak gibi gerekçelerin yanında işletim sistemlerinin ve paket programların birçok sesli uyarı komutları ve tele-konferans gibi nedenlerle de ses kartı temel bileşenler arasına girmeye başladı. Ses algılama programlarıyla veri girişi de hızla gelişen bir teknoloji olarak bilgisayarda yerini almakta, ses kartlarının önem ve gerekliliğini artırmaktadır.
8 Bitlik ses kartları ile başlayan süreç 16 bitlik kartlara ve bugün profesyonel müzik yapanların kullandığı 32 bitlik ses kartlarına ulaştı.
Ses kartı dış ortamdan aldığı analog ses sinyallerini sayısal sinyale, bilgisayarda üretilen sayısal sinyalleri de analog ses sinyallerine dönüştüren aygıttır. Ses kartı analog sinyalleri bit seviyesine (Kaç bitlik olduğuna) göre bitlere ayırarak, sayısal bilgilere dönüştürmektedir. Bu bit seviyesi de sesin kalitesini belirler.
Ses kartı üzerinde temel olarak 2 giriş bir de çıkış bulunmaktadır. Bunlar bağlantı ile ses girişi (line in), mikrofon girişi ve hoparlör çıkışıdır. (wave out). Ayrıca bir de oyun portu bulunmaktadır. Bu port oyunlarda kullanılan joystick ve direksiyonlar için kullanılmaktadır.
Ses kartlarının mikrofon girişine bağladığımız mikrofonla bilgisayara kendi sesimizi kaydedebiliriz.
ÇEVRE BİRİMLERİ GİRİŞ BİRİMLERİ
Kullanıcıların bilgisayara veri girebilmesi, komutları aktarabilmesi için kullandığı girdi araçlarıdır. Bu araçlara örnek olarak klavye(Keyboard), fare(Mouse), tarayıcı(Scanner), oyun çubuğu(Joystick), kamera, optik okuyucu sayılabilir.
KLAVYE(Keyboard):
Fiziksel olarak bir daktilonun tuş takımına benzeyen klavye, bilgisayarlarda en çok kullanılan giriş birimidir. Donanım tanımlarında Standart 101/102 tuşlu klavye olarak tanımlanır. Ancak sayıldığında 104 ya da 105 tuş olduğu görülür. Tuş sayısı, Windows 95 işletim sistemiyle birlikte eklenen 3 Windows özel tuşu ile birlikte bu sayıya ulaşmış, ancak alışagelmiş tanımlama değiştirilmemiştir.
Klavyeler her ülkenin dil yapısına ve yazım kurallarına göre farklılıklar gösterebilir. Klavyelerde çok kullanılan harfler daha güçlü parmakların olduğu yer olan orta sırada yer alır. Ülkemizde Q ve F klavyeler kullanılmaktadır. Klavyenin alfabetik bölümünde sol üstte yer alan karakter Q ise, bu klavye Q klavye olarak adlandırılır. F klavye ise, Türkçe sözcük yapısına, sık kullanılan harflerin kolay yerlerde oluşuna göre tasarlanmış, Alfabetik tuşlarda sol üstte F harfi olan klavyedir. Klavyede Türkçe’ye özel karakterler olan Ü,ü,Ğ,ğ,İ,ı,Ş,ş,Ç,ç,Ö,ö karakterleri yer alıyorsa klavye Türkçe olarak (Türkçe Q Klavye, Türkçe F Klavye) adlandırılır.
Klavyenin üzerindeki tuşların işlevlerinden önce genel bir inceleme yapalım.
1-Fonksiyon Tuşları
2-Alfabetik Tuşlar
3-Sistem Özel Kontrolleri
3-Sayısal Tuşlar
4-Yön Tuşları
5-Düzenleme Tuşları
6-Bilgisayar Klavyesi Tuşları
7-Windows Özel Tuşları
olarak bölümlere ayırabiliriz.
101/102 Tuşlu Standart Türkçe Q (ya da QWERTY) klavye.
FONKSİYON TUŞLARI : Program tarafından belirlenen görevleri üstlenirler. Her tuşun görevi programcının seçimine göre değişir. Programlarda F1 tuşu (Evrensel kabul görmüş) yardım tuşudur.
ALFABETİK TUŞLAR: Alfabetik karakterleri yazmak için kullandığımız bölümdür. Karakterler dışında birkaç işlevsel tuşu da daktilolarda kullanıma yerleşmiş tuşlardır.
Klavyede yer alan bazı tuşlar ve karakterlerin yazılma biçimleri.
Q
@
A
+
4 $
^
3 #
Ü
~
Birinci tuş örneğinde A tuşu gösterilmiştir. A tuşuna basıldığında a yazılır, Caps Lock etkin ise A yazılır. Üst Karakter(Shift) tuşu ile basıldığında Caps Lock etkinse a, değilse A karakteri yazılır.
İkinci tuş örneğinde Q için birinci tuşta söylenenler geçerlidir. Ancak @ karakterini yazmak için bu tuşa Alt gr ile birlikte basılmalıdır.
Üçüncü tuş örneğinde tuşa basıldığında Caps Lock’ın etkin olup olmamasına bakılmasızın 4 yazılır. Üst Karakterle birlikte basıldığında + karakteri, Alt Gr ile basıldığında $ karakteri yazılır.
Dördüncü tuşta ^ (Şapka karakteri) gibi özellik taşıyan karakterler dışındakiler önceki örneklerde olduğu gibi yazılır. Şapka karakterini yazmak için Üst Karakter ile birlikte bu tuşa basıldığında herhangi bir karakter yazılmaz. Ancak ardından boşluk tuşuna basıldığında karakter görüntülenir. Bunun nedeni şapkalı karakterlerin yazımında da bu tuşun kullanılmasıdır. Â, â, Û, û, Î, î gibi karakterler şapka karakterinden sonra istenen harfin tuşuna basılmasıyla yazılır.
Beşinci tuşta da Ü karakterleri önceki tuşlarda olduğu gibi yazılırken, ~ karakteri, şapka karakterine benzer bir biçimde ardından gelen tuşla birlikte yazılır. Örneğin; Alt Gr + Ü tuşunun ardında a tuşuna basıldığında ã karakteri yazılır. Ã, Õ, õ, Ñ, ñ karakterleri aynı yol izlenerek yazılır.
Tab: Kelime-işlemci programlarda önceden belirlenen ölçü ya da karakter kadar boşluk bırakmak için kullanılır. Windows işletim sisteminde komut düğmeleri arasında geçişi sağlar.
Caps Lock: Büyük harflerin kullanılabilmesi için Caps Lock’ın etkin olması gerekir. Büyük/küçük kilitli anlamında olup, sürekli büyük ya da küçük harf yazmak istediğinde kullanılır. Caps Lock ışık göstergesi yandığında büyük harflerle yazar.
Back Space: Kelime işlem programlarında İmlecin sol tarafındaki karakterleri siler. Klavyede sola doğru olan ok işaretli tuştur.
SİSTEM ÖZEL KONTROLLERİ: Bu tuşlar bilgisayarda karakter yazmak ya da programlara özel komutlar vermekten öte, daha çok sistemle ilişkili genel komutlar için kullanılır.
Print Screen: Satır komutlu işletim sistemlerinde ekranda yer alan görüntüyü yazıcıya gönderen tuş, görsel işletim sistemlerinde ekrandaki görüntüyü panoya alarak resim işleme programlarına aktarmayı sağlar. Alt + Print Screen komutu yalnızca etkin pencereyi panoya aktarır.
Scroll Lock: Bazı çizim ve tablolama programlarında imleci sabitlemeyi sağlar. İmleç kilidi etkinleştiğinde, imleç sabitken belirtilen yönde ekran hareket eder.
Pause/Break: Çalışmakta olan programa ara vermek için kullanılır. Çoğunlukla oyunlarda etkin olur. Ctrl tuşu ile birlikte kullanıldığında çalışan programı kırar, çalışmasını sonlandırır. Bu özelliği artık kullanılmamaktadır.
SAYISAL TUŞLAR: Klavyenin sağ bölümündeki tuşlar sayısal tuşlar olarak adlandırılır. Sayısal tuşlar bölümü alfabetik tuşların üzerinde yer alan sayılarla aynı işlevi görmesine karşın, hesap makinesi düzeninde olduğu için daha kolay bir kullanım sağlar. Sayısal tuşları kullanabilmek için Sayısal Kilit (Num lock) ışığının yanık olması gerekir. Sayısal kilit etkin olmadığında, tuşların üzerinde yazan ikincil görevleri olan yön ve düzenleme tuşları yerine kullanılırlar.
YÖN TUŞLARI: Ekran üzerinde istediğimiz bir noktaya gitmek, metinler üzerinde gezinmek, menülerden seçim işlemlerini gerçekleştirebilmek için istenilen yönde hareket etmeyi sağlar.
DÜZENLEME TUŞLARI: Yanlış ya da fazladan yazılan karakterlerin silinmesi, düzeltilmesi gibi işlemler ve başa, sona, ekran yukarı, ekran aşağı davranışları için kullanılır.
Insert/Ins: Kelime işlemcilerde araya gir, üstüne yaz işlevini yerine getirir.
Delete/Del: Kelime işlem programlarında ya da bilgisayara komutları verme esnasında yapılan yazım hatalarının düzeltilmesi işleminde kullanılır. İmlecin bulunduğu konumdan itibaren sağ taraftaki karakterleri siler.
Home: İmleci başa götürmeyi sağlar.
End: İmleci sona götürmeyi sağlar.
Page Up: Bir ekran yukarıyı görüntülemeyi sağlar.
Page Down: Bir ekran aşağıyı görüntülemeyi sağlar.
WINDOWS ÖZEL TUŞLARI: Klavyede alfabetik tuşların en alt sırasında Boşluk tuşunun iki yanında (Alt tuşunun solunda bir, Alt Gr tuşunun sağında iki.) yer alırlar. Üzerlerinde tanımlama için Windows simgesi ve fare oku simgesi ile tanımlanmışlardır.
Windows: Windows’un başlat menüsünün açılmasında ve kısayollarda kullanılır. Kullanım kolaylığı için her iki tarafta da birer tane bulunur.
Fare oku: Fare sağ tuş menüsünün açılmasını sağlar.
BİLGİSAYAR KLAVYESİ TUŞLARI: Yalnızca bilgisayar klavyesine özel tuşlardır. Daktilo ya da benzeri başka bir klavyede yer almazlar.
Esc: Programlarda geriye dönüş ve çıkış işlemleri için kullanılır. Hata mesajlarının iptal edilmesi, bir önceki menüye geri dönülmesi ya da ağ ortamındaki bilgisayarlarda ağ parolasının iptal edilmesi gibi işlemlerde kullanılır.
Enter: Giriş komutu tuşudur. Komutları onaylamayı sağlar. Kelime işlem programlarında paragraf başı yapar. Alfabetik tuşlar bölümünde simgesiyle yer alır. Sayısal tuşlar bölümünde aynı görevi gören Enter tuşu daha bulunur.
Ctrl (Control), Alt, Alt Gr, Shift :Tek başlarına hiçbir görevleri yoktur. Başka tuşlarla birlikte kullanılırlar.
Ctrl (Control) : Kısayollarda kullanılan bir tuştur. Örneğin; Ctrl+Esc başlat menüsünü açar.
Shift: Üst Karakter tuşudur. Klavyede, tuşların üst bölümünde bulunan karakterlerin yazdırılmasında kullanılır. Alfabetik tuşlarda küçük harflerle yazarken büyük harflerle yazmayı ve tersine bir işlem olarak büyük harflerle yazarken küçük harflerle yazmayı sağlar. Kısayollarda da kullanılır.
Alt : Kısayollarda kullanılır. Örneğin; Alt+F4 etkin pencereyi kapatır. Diğer bilgisayar klavyesi tuşlarından farklı olarak tek başına basıldığında menüyü etkinleştirir. Alt tuşu ile birlikte sayısal tuşlardan sayı yazıldığında ASCII değerler yazılabilir. Örneğin; Alt + 65, A karakterini, Alt + 64, @ karakterini yazılmasını sağlar. Bu özellik klavyede yer almayan karakterlerin yazımında sıkça kullanılır.
Alt-Gr: Klavyede kimi tuşlar üzerinde bulunan üçüncü karakterlerin yazdırılmasında kullanılır. Örneğin; Alt Gr + Q ile @ karakteri, Alt Gr + 4 ile $ karakteri yazılır.
Fare (Mouse):
Fare, bilgisayarın giriş aygıtlarından biridir. Bilgisayara komutlar vermek, ekran üzerinde hareket etmek için kullanılır. Farenin ekran üzerinde hangi noktada olduğunu gösteren ok biçiminde bir imleci vardır. Fare hareket ettirildiğinde ekrandaki imleç X ve Y eksenleri üzerinde fareyle aynı biçimde hareket eder. Fare üzerinde bulunan tuşlar seçim yapmak, çalıştırmak, açmak, menü açmak, taşımak ve programların yüklediği görevleri(Çizim programlarında çizgi çizmek vb.) yapmakta kullanılır.
Tarayıcı (Scanner):
Bilgisayarın giriş aygıtlarından birisidir. Bilgisayarda tanımlanan programlar yardımıyla resim ya da yazıları bilgisayara aktarır. Çözünürlük ve hız tarayıcılarda belirleyici özelliklerdir.
ÇIKIŞ BİRİMLERİ:
Bilgisayarda işlenen verileri kullanıcının anlayacağı, yararlanacağı biçimde aktaran araçlardır. Monitörler, yazıcılar, çiziciler çıkış birimleridir.
Ekran (Monitor):
Bilgisayarın çıktı birimi olan ekran, televizyon ekranına benzer.
Çözünürlük(resolution) ekranın görüntü kalitesini belirler. Çözünürlük, piksel (pixel) terimiyle değerlendirilir.
Ekran boyutları inç(inch) ile ölçülür, inç (") karakteriyle gösterilir. Kullanımda yer alan ekran boyutlarına örnek olarak artık piyasaya sürülmeyen 14" ve piyasada en çok rastlanılan 15", 17", 19" verilebilir. 1024x768 çözünürlüğü destekleyen bir ekranda görüntü yatayda 1024, düşeyde ise 768 nokta ile oluşturulur.
Ekranlar temelde 4’e ayrılır. Monochrome,CRT, LCD, TFT.
Monochrome, ekranlar siyah beyaz olup çok eski ekranlardır.
CRT (Cathode Ray Tube - Katot Işın Tüplü Ekran)
CRT ekranlar günümüzde yaygın olarak kullanılan bir ekran çeşididir. Bu ekran havası boşaltılmış ve ön yüzeyi binlerce fosfor noktacığından (dot) oluşan koni şeklindeki tüpten meydana gelir.
LCD (Liquid Crystall Display - Sıvı Kristalli Ekran)
LCD ekranlarda görüntü sıvı kristal diyotlar yardımıyla sağlanmaktadır. Bu diyotlara gerilim uygulandığında, içlerindeki moleküllerin polarizasyonu değişmekte ve beraberinde de diyotun geçirgenliği değişmektedir. Bu duruma dijital saatlerde de rastlamaktayız.
TFT (Thin Film Transistor – İnce Film Transistör)
LCD ekranlardaki likit kristallerin oluşturduğu pikseller transistörler ile denetlenir. Bugün TFT tekniğinin kullanıldığı LCD ekranlar standart durumdadır.
Yazıcı (Printer):
Bilgisayarın çıktı birimi olarak yazıcı, bellekteki bilgileri istenilen özellikteki kağıda yazan aygıttır. Kullandığı yönteme göre adlandırılan türleri vardır. Fotokopi Makinesi mantığıyla, toner-ısı ile çıktı alınan lazer yazıcılar, mürekkep ile çıktı alınan mürekkep püskürtmeli yazıcılar ya da şerit üzerinde vuruşlarla yazan nokta vuruşlu yazıcılar kullanılmaktadır.
GİRİŞ/ÇIKIŞ BİRİMLERİ:
Bilgisayarlara hem veri girişi hem de bilgisayardan veri çıkışı yapabilen birimlerdir. Bu grubun içinde Modem ve Ethernet (Ağ Arabirim) kartlarını sayabiliriz. Banka otomatlarında sıkça karşılaşılan, ekran üzerinden seçimler yapılan türde ekranlar da hem giriş hem de çıkış birimidir.
YAZILIM:
Bilgisayarın çalışmasını, işlemesini sağlayan programlardır. Programlar olmadan bilgisayarı kullanmayız. Kullanıcının gereksinimlerine göre hazırlanmış yazılımlar, bilgisayarı yönetmemizi, donanımlara komutlar vermemizi sağlar. Klavyeden basılan tuşu harf olarak ekranda görüntüleyen işletim sistemi, yazıcıdan çıkacak yazışmamızın kağıt boyutlarını, boşluklarını ayarlamamızı sağlayan sözcük-işlemci, çizimleri çiziciye aktaran tasarım programı birer yazlımdır.
SİSTEM YAZILIMLARI:
Bilgisayarın çalışmasından ve yönetiminden sorumlu olan programlardır. Bir fabrikada müdürün yaptığı göreve benzetilebilir. En yaygın bilinenleri; DOS, WIN95/98/ME/2000/XP, UNIX, LINUX işletim sistemleridir. Sistem programları bilgisayar ile iletişim kurmanızı sağlar. Sizin mikroişlemci ile anlaşmanızı sağlayan programlardır. Bilgisayarı işletim sistemi olmadan açmanız ve kullanmanız mümkün değildir. Bilgisayar, işletim sistemini açılış sırasında yükler.
Kitabın ileri bölümlerinde DOS ve Linux işletim sistemleri hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra Windows XP sürümü ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
PAKET PROGRAMLAR:
Asıl amacı gerçekleştiren programlardır. Bu programlar uzun araştırma ve uğraşlar sonucunda geliştirilirler. Muhasebe, bordro, öğrenci izleme, CAD yazılımları paket programlara örnektir.
Kişisel bilgisayarlarda daha çok ofis programları kullanılır. Bunlar kelime işlem, elektronik tablolama, sunu hazırlama ve veritabanı programlarıdır. Bütün bu programlar Office XP program paketi içerisinde sunulur.
Kitabın ileri bölümlerinde Office XP paketi içinde yer alan Microsoft Word XP, Microsoft Excel XP, Microsoft PowerPoint XP, Microsoft Access XP ve Microsoft FrontPage XP ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
PROGRAMLAMA DİLLERİ VE DERLEYİCİLER:
Bilgisayar üreten ve bilgisayara ilişkin aygıtları üreten firmalar, bu aygıtların kullanımı için kodlar geliştirler. Biz bu kodlara makine kodları adını veriyoruz. Bir bilgisayar makine kodları kullanılarak programlanır. Bu şekilde bir bilgisayarı ya da çevresel bileşenini kullanmak için hex kodlardan ve basit komutlardan oluşan düşük yapılı bir makine dili geliştirilmiştir. Bu dile Assembler denir.
Assembler dili ile bilgisayar programı yazmak çok zordur. Herkes tarafından anlaşılmaz ve kullanılamaz. Bunun için, kullanması ve komutlarını akılda tutması kolay olan, üst düzey programlama dilleri geliştirilmiştir. Bunlar C, PASCAL, BASIC, DBASE, FOXPRO, türünde dillerdir. Bunların yanında görsel yazılımlar (obje/nesne) geliştirmek içinde, Visual Basic, Delphi gibi diller de geliştirilmiştir.
Derleyici: Bilgisayar programı yazmak için kullanılan dilin komutlarını makine kodlarına çeviren programlara derleyici adı verilir. Bilgisayarlar yalnızca bu kodları algılayıp, gerekli olan işlemleri yapabilir, diğer aygıtlarla(Ekran Kartı, Sabit Disk, Disket Sürücü, Yazıcı, Usb, LPT1, vb.) bağlantı kurabilirler.
Bilgisayar dillerinden biri kullanılarak yazılmış programlara Kaynak Kod (Source Code) adı verilir. Makine diline çevrilen kodlara ise Derlenmiş kod (Compiler Code) denir.
Dostları ilə paylaş: |