Birinci Bölüm / allah'i tanimak



Yüklə 1,3 Mb.
səhifə68/80
tarix21.08.2018
ölçüsü1,3 Mb.
#73543
1   ...   64   65   66   67   68   69   70   71   ...   80

Sorular:


1- İnsanın dünyada ebediyen yaşayamayacağını belirten Kur'ân ayetlerini açıklayınız.

2- İnsanın canını kim alacaktır? İlgili ayetlerde, ihtilaf gibi görünen farklılığı açıklayınız.

3- Can verme konusunda ne gibi farklılıklar olmaktadır?

4- Ölüm anında iman getirip tövbede bulunma konusunda Kur'â-n'ın görüşünü ilgili ayetlerle açıklayınız.

5- Kur'ân-ı Kerim hangi tür "yeniden dünyaya dönüş"ü reddetmektedir? Bu reddiye, rec'at inancıyla çelişmekte midir? Neden?

6- Berzah âlemini açıklayınız.

[1]- Müminun, 100.

50- KUR'ÂN'DA KIYAMETİN TASVİRİ

Giriş


Kur'ân-ı Kerim'deki beyanlar ahiret dünyasının oluşumunun sadece insanların yeniden dirilmesinden ibaret olmadığını, esasen bu kâinat düzeninin tamamen değişime uğrayacağını ve apayrı özelliklere sahip başka bir kâinat oluşacağını göstermektedir. Bizim tahmin edemeyeceğimiz ve doğal olarak özelliklerini de tam olarak anlayamayacağımız bir nizamdır bu… İlk yaratılandan sonuncusuna kadar bütün insanlar birlikte diriltilecek, yaptıklarının karşılığını görecek ve ebedî olarak nimetler veya azaplar içinde yaşayacaklardır.

Bu konuyla ilgili ayetler çok fazla olduğundan ve bunları incelemek epeyce vakit alacağından, biz burada bu ayetlerin ortak içeriğini özetle aktarmakla yetineceğiz.


Karalar, Denizler ve Dağların Hâli


Yeryüzünde çok korkunç bir deprem olacak,[1] yeryüzü içindeki her şeyi dışarı atacak,[2] paramparça olup dağılacak,[3] denizler yarılacak,[4] dağlar yerinden hareket edecek[5] ve parçalanıp dağılacak,[6] bir kum yığını gibi un ufak olacak,[7] ardından, hallaç edilip atılmış yün gibi olacak,[8] havada savrulup gidecek,[9] ve göklere uzanan o heybetli sıradağların yerinde yeller esecektir.[10]

 

[1]- Zilzal, 1; Hacc, 1; Vakıa, 4; Müzzemmil, 14.



[2]- Zilzal, 2; İnşikâk, 4.

[3]- Hâkka, 14; Fecr, 21.

[4]- Tekvir, 6; İnfitar, 3.

[5]- Kehf, 47; Nahl, 88; Tur, 10; Tekvir, 2.

[6]- Hâkka, 4; Vakıa, 5.

[7]- Müzzemmil, 14.

[8]- Maaric, 9; Kariâ, 5.

[9]- Taha, 105, 107; Mürselat, 10.

[10]- Kehf, 8; Nebe, 20.

Gökyüzü ve Yıldızların Hâli


Ay,[1] güneş[2] ve bazıları güneşten milyonlarca kat büyük ve ondan çok daha fazla ışık saçan büyük yıldızlar sönüp dökülecek,[3] hareket sistemleri bozulacak,[4] ayla güneş birbirine kavuşacak,[5] dünya üzerine gerilmiş sapasağlam bir tavan gibi duran gökyüzü sarsılıp çalkalanacak,[6] yarılıp yırtılacak,[7] kağıt gibi katlanıp tomar gibi dürülecek,[8] uzaydaki bütün cisimler erimiş madene dönüşecek,[9] gökyüzü bulut ve dumanla dolacaktır.[10]

 

[1]- Kıyamet, 8.



[2]- Tekvir, 1.

[3]- age. 2.

[4]- İnfitar, 2.

[5]- Kıyamet, 9.

[6]- Tur, 1; Hâkka, 16.

[7]- Rahman, 37; Hâkka, 16; Müzzemmil, 18; Mürselat, 9; Nebe, 19; İnfitar, 1; İnşikak, 1.

[8]- Enbiyâ, 104; Tekvir, 11.

[9]- Mearic, 8.

[10]- Furkan, 25; Duhan, 10.

Ölüm Borazanı (Sur)


Durum, yukarıdaki gibi olduğunda ölüm borazanı çalacak (sura üfürülecek) ve bütün canlılar ölecektir.[1] Tabiat âleminde hayattan hiçbir iz kalmayacak, herkesi dehşet ve korku saracak,[2] ancak varlık âleminin sırlarından haberdar olan ve kalpleri Allah sevgisi ve ilâhî marifetle dolu bulunanlar buna şaşırmayacaktır.

 

[1]- Zümer, 68; Hâkka, 13; Yasin, 49.



[2]- Neml, 87-89.

Diriliş Borazanı ve Kıyametin Başlaması


Bu kâinat böylece yok olduktan sonra kalıcı ve ebedî bir yapıya sahip bulunan yeni bir kâinat oluşacaktır[1] ve bütün kâinat Allah'ın nuruyla aydınlanacaktır,[2] yaşam borazanının sesi duyulacak, tekrar sura üfürülecek,[3] ve bütün insanlar, hatta hayvanlar[4] bir anda diriliverecek,[5] şaşkınlık ve korku içinde,[6] havada uçuşup duran kelebeklerle çekirge sürüsü misali[7] hızla[8] Allah'ın huzuruna koşacak[9] ve bütün mahlûkat çok geniş ve alabildiğine büyük bir yerde bir araya toplanacak[10] ve berzah âleminde bir saat veya bir gün veya en fazla birkaç gün kaldıklarını sanacaklardır.[11]

 

[1]- İbrahim, 48; Zümer, 67; Meryem, 38; Kaf, 22.



[2]- Zümer, 69.

[3]- Zümer, 68; Kehf, 99; Kaf, 20, 42; Nebe, 18; Nâziat, 13-14; Müddessir, 8; Saffat, 19.

[4]- En'âm, 38; Tekvir, 5.

[5]- Kehf, 47; Nahl, 77; Kamer, 50; Nebe, 18.

[6]- Kaf, 20.

[7]- Karia, 4; Kamer, 7.

[8]- Kaf, 44; Mearic, 43.

[9]- Yasin, 51; Mutaffıfin, 30; Kıyamet, 12, 30; ayrıca "haşr, neşr, likaullah, rücu-u ilâllah, er-reddu ilâllah" terimlerinin olduğu ayetlere bakınız.

[10]- Kehf, 99; Teğabun 9; Nisâ, 87; En'âm, 12; Âl-i İmrân, 9; Hud, 103.

[11]- Rum, 55; Naziat, 46; Yunus, 45; İsrâ, 52; Taha, 103-104; Müminun, 113; Ahkâf, 35.


İlâhî Yönetimin Zuhuru ve Bütün İlişkilerin Kesilmesi


Ahiret âleminde hakikatler aşikâr olacaktır,[1] ilâhî yönetim ve iktidar tam olarak tecelli edip zuhur bulacaktır,[2] yaratılmışların üzerine öyle bir heybet çökecektir ki kimse yüksek sesle konuşamayacaktır,[3] herkes sadece kendi kaderinin ne olacağını düşünecek, hatta evlatlar anne-babalarından, akraba ve dostlar birbirlerinden kaçacak[4] ve esasen insanlar arasındaki bütün bağlar ve ilişkiler kopacak, yok olacaktır,[5] dünyevî çıkarlar ve şeytânî kıstaslara dayalı dostluklar düşmanlığa dönüşecek,[6] geçmişte işlenen suç ve hatalardan duyulan pişmanlık yürekleri yakıp kavuracaktır.[7]

[1]- İbrahim, 21; Âdiyat, 10; Târık, 9; Kaf, 22; Hâkka, 18.

[2]- Hacc, 56; Furkan, 26; Mümin, 16; İnfitar, 19.

[3]- Hud, 105; Taha, 108, 111; Nebe, 38.

[4]- Abese, 34-37; Şuarâ, 88; Mearic, 10-14; Lokman, 33.

[5]- Bakara, 166; Müminun, 101.

[6]- Zuhruf, 67.

[7]- En'âm, 31; Meryem, 39; Yunus, 54.


İlâhî Adalet Divanı


Bütün bunlardan sonra Allah Teala'nın adalet mahkemesi kurulacak ve bütün kulların bütün yaptıkları bu divanda hazır edilecektir.[1] Amel defterleri sahiplerine dağıtılacak,[2] herkesin kendi yaptığının ona ait olduğu öylesine aşikâr olacaktır ki kimseye "sen ne yaptın?" diye sormaya gerek kalmayacaktır.[3]

Bu mahkemede melekler, peygamberler ve Allah'ın diğer seçkin kulları şahit olarak hazır bulunacaktır,[4] hatta insanın kendi vücudunun derisi, elleri ve ayakları ona karşı şahitlikte bulunacak[5] ve herkesin hesabı titizlikle görülecek ve ilâhî ölçüye vurulup tartılacak[6] haklarında adalet ve hak üzere hüküm verilecek,[7] herkes kendi çaba ve gayretinin karşılığını alacaktır.[8] İyilikte bulunanlara, yaptıklarının on katı ödül verilecek,[9] hiç kimse bir başkasının yükünü yüklenmeyecek,[10] ama başkalarını saptıranlar kendi günahlarına ilave olarak saptırdıklarının günahlarına (onların günahları zerrece azalmaksızın) denk bir günah daha yüklenecek,[11] hiç kimse bir başkası adına hiçbir şey ödeyemeyecek,[12] kimsenin şefaati kabul edilmeyecek,[13] ancak Allah Teâla tarafından kendilerine izin verilen ve sadece O'nun rızasına uygun kıstaslarla davrananlar şefaatte bulunabileceklerdir.[14]

 

[1]- Âl-i İmrân, 30; Tekvir, 14; İsrâ, 49.



[2]- İsrâ, 13, 14, 71; Hâkka, 19,25; İnşikak, 7,10.

[3]- Rahman, 39.

[4]- Zümer, 69; Bakara, 143; Âl-i İmrân, 140; Nisâ, 41, 69; Hud, 18; Hacc, 78; Kâf, 21; Nahl, 84,89.

[5]- Nur, 24; Yasin, 65; Fussilet, 20-21.

[6]- A'râf, 8,9; Enbiyâ, 47; Müminun, 102-103; Karia, 6-8.

[7]- Yunus, 54, 93; Casiye 17; Nahl, 78; Zümer, 69,75.

[8]- Necm, 40-41; Bakara, 281, 286; Âl-i İmrân, 25, 161; En'âm, 70; Hud, 111; İbrahim, 51; Taha, 15; Mümin, 17; Casiye, 22; Tur, 21; Müddessir, 38; Yasin, 54; Zümer, 24.

[9]- En'âm, 160.

[10]- Necm 39; En'âm, 146; Fatır, 18; Zümer, 7.

[11]- Nahl, 25; Anketub, 13. Bu ayetlerle ve ilgili rivayetlerden de anlaşılacağı üzere başkalarının hidayetine yardımcı olanlar daha fazla sevap kazanacaklardır.

[12]- Bakara, 48-123; Âl-i İmrân, 91; Lokman, 33; Mâide, 36; Hadid, 15.

[13]- Bakara, 48, 123, 254; Müddessir, 48.

[14]- Enbiyâ, 28; Bakara, 255; Yunus, 3; Meryem, 87; Taha, 109; Sebe, 23; Zuhruf, 86; Necm 26.


Yüklə 1,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   64   65   66   67   68   69   70   71   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin