BiRİNCİ BÖLÜM


grup). JEO BİR JEO-EKONOMİ



Yüklə 333,83 Kb.
səhifə3/4
tarix01.11.2017
ölçüsü333,83 Kb.
#25263
1   2   3   4

8. grup). JEO BİR JEO-EKONOMİ

Peter Dicken

Bir Yerlerde Bir şeyler Oluyor
Dünya ekonomisinin doğası, özellikle 1950lerden bu yana çarpıcı ölçekte değişti.Ulusal sınırlar,artık,üretim sürecinin “su sızdırmaz” taşıyıcıları olarak dayanamadı.Bunun yerine daha çok oluşan sızıntılar yoluyla kalbura döndüler.
Bu sürecin etkisi çok geniş ölçeklidir. Artık her birimiz küresel ekonomik sisteminin içine babalarımız dedelerimizden daha çok tam çekilmiş durumdayız.Geçmişte kuşkusuz coğrafi uzaklık güçlü bir yalıtma etkisi yaratmışken artık eğer kaldıysa birkaç sanayi dalı uluslar arası rekabete karşı “doğal koruma” atındadır.Buna karşılık günümüzde giderek büyüyen bir bölümü sadece küresel balgamda anlam taşımakta.
Bu nedenle günümüzden yüzyıl ya da yüzyılı aşan zaman önce sadece nadir ve egzotik ürünler ve bazı temel hammaddeler gerçek uluslar arası ticarete konu olmuşken günümüzde her şeyin uzak bölge ticareti içinde kapsandığı düşünülebilir. Ulusal sınır içinde kapsanmak yerine,ulusal sınırlara karşı giderek karmaşıklaşan üretim örgütlenmesi nedeniyle ürünlerin gerçek kökenini saptamak çok güç olabilmektedir.
Bu gelişmelerin yarattığı çağrışım, uzmanlaşmanın küresel ölçekteki dağılımında coğrafi bir değişimi yansıtan yeni küresel iş bölümünün ortaya çıkışıdır.On sekizinci yüzyıl politik-ekonomisti Adam Simith’in tanımladığı gibi “iş bölümü”,özünde basitçe çalışanların üretim sürecinin farklı dilimlerinde uzmanlaşma anlamına gelir.Bu coğrafi anlamda hiç de belirgin bir boyut taşımadı.Ancak tam da sanayi ekonomilerinin evriminin ilk dönemlerinde bu boyutu içerdi.Bazı bölgeler özgül ekonomik faaliyetler konusunda uzmanlaştılar.
Avrupa’nın hızla evirilen sanayileşmiş ulusların ve ABD’nin bölgelerinde demir-çelik,gemi inşası,tekstil,mühendislik ve benzeri konularda uzmanlaşması karakteristik bir özelliğe dönüştü.Küresel ölçekte,geniş anlamda iş bölümü, uç ürünler üreten sanayileşmiş uluslar ile uluslar arası işlevi sanayileşmiş ülke hammadde ve tarımsal ürünler sağlamak ve uç ürünler için Pazar işlevi taşımak olan sanayileşmemiş ülkeler arasındaydı:Bir çekirdeğin çerçevesinde yarı-çevre olarak yapılanan böylesi bir özelleşme,yıllar boyunca dünya ticaretinin büyük bir temelini oluşturdu.

Yeni ”Bir Jeo Ekonomi mi? Küreselleşme Tartışması


Bir yandan gerçek yaşamlarımızın üzerinde küresel güçlerin egemen olduğu ,yerini bir küreselleşmiş dünya ekonomisi içinde yaşadığımız görünüşünü yaşamaktayız öte yandan ise her şeyin çok değişmemiş olduğu görüşünüde taşırız ulusal ekonomilerin hala ileri ölçüde önem taşımayı sürdürdüğü küreselleşmiş olmaktan çok uluslar arası bir dünya ekonomisi yaşadığımız görünüşü.Bence gerçek bu iki kutupta da yatmaz gibi görünüyor.Nicel anlamda dünya ekonomisi belki den 1913’ten önce en azından bugün olduğu ölçüde hatta bazı açılardan daha da fazla bütünleşmiş olsa da bu bütünleşmiş olsa da bu bütünleşmenin doğası nitel anlamda çok farklıydı.
Ancak işleyen küreselleştirici güçler olsa da tümüyle küreselleşmiş bir dünya ekonomisinde değiliz.Küreselleşme eğilimleri tüm düzensizlik ve farklılığında giderildiği Pazar güçlerinin dal budak saldığı ve denetlenmez olduğu ve ulus-devletin sırtüstü yere yapıştığı her şeyi çepeçevre saran uç durum olmak yerine birbiriyle bağlantılı süreçlerinlerin bir karmaşığı olduğudur.Bu eğilimler zaman ve mekan içinde çok değişkenlik gösterir.Böylesi bir süreç –yönelimli yaklaşımı takınmak için,uluslar asılaşma süreçleri ile küreselleşme süreçleri arasında ayrım yapılması önemlidir.

Uluslarasılaşma ekonomik faaliyetlerin ulusal sınırların ötesine basit yayılımını kapsar.Bu özünde ekonomik faaliyetin daha geniş bir coğrafi yayılımına yol açan nicel bir süreçtir.

Küreselleşme süreçleri uluslar arası süreçlerinden nitel anlamda farklıdır.Bu süreçler sadece ekonomik faaliyetin ulusal sınırlar ötesine coğrafi yayılımını kapsamaktan daha öte daha da önemlisi uluslar arası alana yayılmış olan bu faaliyetlerin işlevsel bütünleşmesinde kapsar
Yeni bir Jeo Ekonomi mi? Karmaşıklığı Çözmek
Dünya ekonomisi çalışmalarında çözümlenmenin geleneksel birimi ulus devlettir. Üretimi, ticaret ,yatırım ve bunlar gibi konulardaki istatistik verilerin hemen tümü ulusal “bölmeler “içine yağılır.Böyle bir yığılma düzeyi ekonomik faaliyetlerin örgütlenmesinde oluşan değişimlerin doğası göz önüne alındığında giderek daha az kullanışlı olur.Bu ulusal düzeyin önemsiz olduğu çağrışımını yaratmak değildir.Tam karşı yönde bu kitabın ana konularından biri,çağdaş küresel-ekonomide ulus-devletlerin kilit aktörler olmayı sürdürdüğüdür…Her durumda,değişen üretim,ticaret ve yatırımların haritalarını incelemek için ağırlıklı olarak ulusal düzeydeki verilere güvenmemiz gerekir…Ancak daha önce belirttiğimiz gibi,ulusal sınırlar artık üretim süreçlerini,bir dönemler olduğu biçimde “içermezler”.Bu süreçler ulusal sınırları ve farklı coğrafi ve örgütsel ölçeklerde işleyen şaşırtıcı bir ilişkiler dizisi içinde aşar.Ne olduğunu kavramak için,ulusal ölçekten daha alt ve daha üst ölçekleri anlamaya gerek duyarız.
Üretim Zincirleri:Temel bir Yapı Bloğu

Özellikle kullanışlı bir kavramsal giriş noktası, Her bir evrenin mal yada hizmet üretim sürecine değer eklendiği, birbirleriyle işlem anlamında bağlantılı bir işlevler dizisi olarak tanımlanabilen üretim zinciridir. Bizim bakış açımızdan, üretim süreçlerinin iki yönü özellikler önem taşır:

*bu süreçleri koordinasyonu ve düzenlenmesi

*bu süreçlerin coğrafi düzenlenişi


Üretim Zincirlerinin Koordinasyonu ve Düzenlenmesi
Bu yazının başlıca konularından biri, üretim zincirlerinin koordinasyonunda ve bu nedenle de yeni dünya ekonomisinin biçimlenmesinde kilit rol oynayan ulus-ötesi şirketlerin giderek artmasıdır…Ancak ulus-ötesi ağlarının çeşitliliğini ve karmaşıklığını yakalamak için.ulus – ötesi şirketlerin geniş,paraya çevrilebilir uluslar arası temelli varlıkların sahiplik düzeylerine dayanan geleneksel tanımının ötesine geçen bir tanımını kullanma gereği duyarız.

Bu nedenle, ulus-ötesi şirket ,

Kendi iyiliğinde olmasa bile, birden çok ülkede koordinasyon ve denetleme gücüne sahip bir firma olarak tanımlanacaktır.
Üretim Zincirlerinin Coğrafi Düzenlenişi
Tam da özel bir üretim zincirini koordine etmek için örgütsel düzenlemeler yelpazesini teşhis ettiğimiz gibi,bir coğrafi olasılıklar yelpazesini de teşhis edebiliriz…Üretim fonksiyonları küresel ölçekten yerel ölçeğe bir bütün boyunca yelpazenin bir ucunda coğrafi anlamda yayılmış ya da diğer bir uçta coğrafi olarak yoğunlaşmış olabilir.
Küreselleşen bir Dünyada Bile Tüm Ekonomik Faaliyetler Yerleştirilir
“Coğrafyanın sonu” ve “uzaklığın ölümü”.Bu iki deyim küreselleşmeye ilişkin literatürün büyük bölüm ününde açıkça yada örtülü olarak çınlanır.Bu görüşe göre taşıma,ve iletişin teknolojilerindeki çarpıcı gelişmeler,”uzaklığın zorbalığından özgürleşen ve artık “yere” bağlanmayan sermayeyi ve onu denetleyen firmaları aşırı-devingen kılmıştır.Diğer bir deyişle bu ekonomik faaliyetin ”mekansızlaştırılmış” olduğunu gösterir.Sosyolog Manuel Castells küreselleşme güçlerinin,özelliklede yeni bilgi teknolojileri tarafından yönlendiren “yer uzamı”nın yerine “akış uzamı”nı koyduklarını öne sürmektedir.Herhangi bir şey herhangi bir yere yerleştirilebilir ve sonuç vermezse kolaylıkla bir başka yere taşınabilir…Bu tür düşünceler çekici olabilir.bir an düşünmek bize bunların nasıl da yanıltıcı olduğunu göstermektedir.Taşıma ve iletişim teknolojilerinde gerçekte devrim yaratılmış olsa da…hem coğrafi uzaklık ve hem yer özellikle temel olmayı sürdürür.Üretim zincirlerinin her bileşeni,her firma,her ekonomik faaliyet sözcüğünün düz anlamıyla belirli mevkilerde ”toprağa bağlıdır”.Bu bağlılık hem fiziksel yatırım maliyetleri,hem de daha az somut anlamda yerelleşmiş sosyal ilişkiler biçimindedir.
Faaliyet ölçekleri,Çözümleme Ölçekleri

Bu nedenle, Jeo ekonomi birbiriyle akış örgüleri yoluyla ilintilendirilen üretim zincirleri,ekonomik uzamlar ve yörelerin oluşturduğu ve coğrafi anlamda değişken,karmaşık ve dinamik bir ağ olarak betimlenebilir.Ancak bu süreçlerin işlediği uzamsal ölçeğin kendiside değişkendir.Dolayısıyla ek olarak küresel ekonomik sistem içindeki değişik aktörler için değişik ölçekler anlamını da taşır.Eğilim ,ölçek boyutunu sadece ikiye düşürmektir.Küresel ve yerel.İkisinin de kesişme düzlemindeki küresel-yerel gerilimi konusunda çok şey yazılmıştır.Firmalar,devletler ve yerel toplulukların her birinin ,bu gerilimi çözüme ulu-aştırmakla karşı karşıya kaldığı tartışılmaktadır.

Bunun gerçek bir sorun olduğu kuşkusuzdur. Ancak “küresel” ve özelliklede “yerel” kavramların değişik bağlamlarda aynı anlamı taşımaları her zaman geçerli değildir.Örneğin ,uluslar arası iş dünyası literatüründe “yerel” terimi ulusal yada hatta Avrupa,Asya,Kuzey Amerika düzeyinde daha geniş bölgesel ölçeği ifade eder.Ancak çoğu insan açısından ”yerel”,daha çok küçük bir uzamsal ölçek,içinde yaşadıkları yerel topluluk anlamını taşır.Bununla beraber ekonomik faaliyetlerin oluşma ölçeğinin sadece iki uç noktasına küresele ve yerele odaklanmak hatalıdır.Birbirleriyle ilintili faaliyet ve çözümleme ölçekleri çerçevesinde düşünmek daha da önemlidir.Örneğin yerel,ulusal,bölgesel,ulus-ötesi ve küresel.Bunlar hem politik ve ekonomik aktörlerin etkilediği faaliyet uzamları ve hem de gerçek dünyadaki karmaşıklığın bir bölümünü doğru olarak yakalamak için çözümsel kategoriler olma anlamını taşır.

KÜRESEL ENFORMASYON KAPİTALİZMİ

Enformasyon ekonomisi küreseldir. Küresel bir ekonomi,bir dünya ekonomisinden ayrı,yeni bir tarihsel gerçekliktir.Bir dünya ekonomisi,sermaye birikiminin tüm dünyada ilerlediği bir ekonomi,Fernand Braudel ve lmmanuel Wallerstein’ın bize öğrettikleri gibi Batı’da en azından on altıncı yüzyıldan beri var olmuştur.Küresel bir ekonomi ise biraz farklıdır:bu,gerçek yada seçilen bir zamanda tüm gezegen ölçeğinde tek birim olarak işleme kapasitesindeki bir ekonomidir.Kapitalizm daima zaman ve mekan sınırlarını aşmaya çalışarak durmaksızın yayılmayı karakterize edilmesine karşın,dünya ekonomisi,enformasyon ve iletişim teknolojilerinin sağladığı alt yapı temelinde ve hükümetlerin ve uluslar arası kuruluşların uygulamaya koyduğu devlet denetiminin kaldırılması ve serbestleştirme politikalarının sonuç verici desteğiyle,ancak yirminci yüzyılın geç dönemlerinde gerçekten küreselleşti.Yinede ekonomideki her şey küresel değildir:Gerçekte,üretim,istihdam ve firmaların çoğu yerel ve bölgesel olmayı sürdürmektedir ve öyle kalacaktır.

Ekonomik sistem bu küreselleşmiş, stratejik bileşenleri yoluyla küresel anlamda bağlanır.Bu nedenle,daha kesin olarak,küresel ekonomi,çekirdek bileşenleri gerçek yada seçilen zamanda gezegen ölçeğinde bir birim olarak çalışan kurumsal,örgütsel ve teknolojik kapasite olan bir ekonomidir
Küresel Mali Piyasalar
Sermaye piyasaları küresel anlamda karşılıklı bağımlıdır ve bu,kapitalist ekonomide küçük bir sorun değildir.Sermaye tarihte ilk kez gerçek zamanlı çalışan,küresel anlamda bütünleşmiş mali piyasalarda gece gündüz yönlendirilir:Tüm dünyada elektronik devrelerde saniyeler içinde milyarlarca dolar değerindeki iş gerçekleşir.Yeni enformasyon sistemleri ve iletişim teknolojileri sermayeye ekonomiler arasında çok kısa süre içinde mekik dokuma olanağı sağlar;sermaye ve ondan dolayı tasarruf ve yatırımlar dünya ölçeğinde bankalardan emekli fonlarına,borsalara ve döviz alım-satımlarına kadar,hepsiyle bağlantılıdır.Bu nedenle,küresel mali akışlar,hacim olarak hız olarak karmaşıklaşmaya ve bağlantı anlamında çarpıcı ölçüde artmıştır…

Mali küreselleşmede kritik bir gelişme, hükümetin parasal ve mali politikalardaki özerkliğinin altını tartışmasız oyan, ulusal paralar arasındaki değişim değerini etkileyen nakit ticaretinin şaşırtıcı hacmidir.

Sermaye piyasaları ve döviz kurları birbiriyle bağlantılı olduğu için para politikaları ve faiz oranları da bağlantılıdır. Böylece her ekonomi bağlıdır. Başlıca ortak merkezler giderek karmaşıklaşan küresel mali ağı çekip çevirmek gereken insan kaynaklarını ve olanaklarını sağlasalar da gerçek sermaye işlemleri bu merkezleri bağlayan enformasyon ağlarından oluşur.
Sürecin sonucu, enformasyon sistemleri ağlarının ve yardımcı birimlerin yönlendirdiği küresel sermaye akış ağında,mali dünyada değerin ve değer üretiminin artan yoğunlaşmasıdır.Mali piyasaların küreselleşmesi,yeni küresel ekonominin belkemiğidir.
Piyasaların Mal ve Hizmetler için Küreselleşmesi:

Uluslar arası Ticaretin Büyümesi ve Dönüşümü
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde ulusla arası ticaretin evrimi, dört ana eğilimle karakterize edilir: Sektörel dönüşümünü;gelişen ülkeler arasında büyük farklılıklar olsa da ticaretin artan bir bölümünün gelişen ülkelere kaymasıyla görece çeşitlenmesi:küresel ticaretin serbestleştirilmesiyle dünya ekonomisinin bölgeselleştirilmesi arasındaki etkileşim;ve firmalar arasında,bölgeleri ve ülkeleri bölen bir ticaret ağının oluşumu.Bu eğilimlerin her birini gözden geçirelim.

Uluslar arası ticaretin daha önceki örüntüleri olan hammaddeleri egemenliğine karşıt yönde üretilmiş mallar ticareti uluslar arası enerji-dışı ticaretin büyük bölümünü oluşturur.

Ticaretin yapısında derin bir dönüşüm söz konusudur. Malların ve hizmetlerin bilgi bileşeni, katma değer açısından sonucu belirleyici olmaktadır. Bu nedenle, gelişmiş ve gelişen ülkeler arasındaki geleneksel ticari dengesizliğin üzerine değeri yüksek ürünlerle daha az değerli malların eşitsiz değiminden kaynaklanan yeni bir dengesizlik türü eklenmektedir.

Üretimin Uluslararasılaşması:

Çok-Uluslu Şirketler ve Uluslar arası Üretim Ağları
1990’larda mal ve hizmet üretimi, dağıtımı ve yönetiminin hızlanan uluslarasılaşması süreci söz konusu oldu. Bu süreç bağlantılı üç yönü kapsadı: Doğrudan yabancı yatırımın artması,küresel ekonomide üretici olarak çok uluslu şirketlerin belirleyici rolü ve uluslar arası üretim ağlarının oluşumu.Doğrudan yabancı sermaye yatırımının ana kaynağı çokuluslu şirketlerdir.Ancak doğrudan yabancı sermaye yatırımı uluslar arası üretim sadece%25îni sağlar.Çok uluslu şirketlerin dışarıdan bağlı ortaklıkları yatırımlarını yerel ve ulusal piyasalardan borç almayı ,hükümetlerin sübvansiyon ve ödeneklerini ve yerel firmaların ortak mali desteğini içeren çok çeşitli kaynaklardan karşılamaktadırlar.Doğrudan yabancı sermaye yatırımının artışın işaretlerinden sadece birisi olduğu üretim ağlarıdır.Gerçekte,dünya ticaretinin üçte ikisini yarattıkları ve dünya ticaretinin üçte biri aynı ortaklığın dalları arasında gerçekleştiği için,çok uluslu şirketlerin üretim sonucudur. Çok uluslu şirketlerin uluslarasılaşmış üretimin çekirdeğini ve bu nedenle de küreselleşme sürecinin temel bir boyutunu oluşturdukları konusunda kuşku duyulmazken, bu oluşumların gerçekte tam olarak ne oldukları aynı ölçüde açık değildir.

Bilgiye Dayalı Üretim ve Bilim ve Teknolojinin Seçici Küreselleşmesi
Bilgiye dayalı üretimde üretkenlik ve rekabet edebilirlik, bilgi ve bilgi işleme üretimine dayanır. Bilgi üretimi ve teknolojik kapasite, firmalar, her türden örgütler ve sonuçta ülkeler arası rekabette kilit aracıdır.Bu nedenle,bilim ve teknolojinin coğrafyasının küresel ekonomi alanları ve ağları üzerinde büyük etkisinin olması gerekir. Akademik araştırma sistemi küreseldir. Bu sistem dünyadaki bilimciler arasındaki sürekli iletişime bel bağlar .Bilim topluluğu Avrupa skolastisizmi dönemlerinden bu yana, Batıda büyük ölçüde,küresel değilse bile uluslar arası olagelmiştir.
Gerçekte Internet, ordu ile ”büyük bilim”in çarpık birliğinden doğdu ve 1980’lerin başında değin gelişimi, genelde bilimsel iletişim ağları alanıyla sınırlandı.İnternetin 1990’larda yayılması ve bilimsel buluşların hızı ve kapsamının artması sonucunda,Internet ve e posta küresel bir bilimsel sistemin oluşumuna katkıda bulundu.

Günümüzde bilimsel araştırma ya küreseldir yada bilimsel olmaya son verir. Yine de bilim küresel olmasına karşın,bilim pratiği,Jeffrey Sachs’ın işaret ettiği gibi,gelişmiş ülkelerce belirlenen konulara doğru bükülür. Özetle; bilim ve teknoloji stokunun hala bir avuç ülkede ve bölgede yoğunlaşması söz konusuyken,teknolojik uygulama bilgisi akışları dünya üzerinde,ileri derecede seçici örüntüde olsa da giderek yayınım göstermektedir.


Küresel İşgücü
İşgücü bilgiye dayalı ekonomide sonucu belirleyici etkense ve üretim ve dağıtım giderek küresel bir temelde örgütlenmekteyse işgücünün koşut bir küreselleşme sürecine tanıklık etmemiz gerekecek gibi görünür. Ancak konular karmaşıktır…
Uzmanlaşmış iş gücünün giderek artan Küreselleşmesi süreci söz konusudur.Bu sadece yüksek becerili işgücü işgücü olmaktan öte ,dünyada olağandışı yüksek talep olan ve bu nedenle göç yasaları,ücretler ve çalışma koşulları geçerlidir.Bu üst düzey profesyonel işgücü için geçerlidir:üst düzey yöneticiler,mali analistler,gelişkin iş danışmanları.bilim insanları,mühendisler,bilgisayar yıldız sporcular,dinsel önderler,politik danışmanlar ve “profesyonel suçlular” içinde geçerlidir.Herhangi bir pazarda beklenmedik katma değer üretme kapasitesindeki herhangi biri tüm kürede satma ve satışa konu olma zevkini tadar.Bu uzmanlaşmış işgücü dilimine on milyon yanlarca insan dahil değildir;ancak iş dünyası ağlarının,medya ağlarının performansı sonucu belirleyicidir;böylece en değerli işgücü piyasası gerçekte küreselleşmektedir.
Küreselleşmenin Siyasal İktisadı:Kapitalist Yeniden-Yapılanmama,

Bilgi Teknolojisi ve Devlet Politikaları
Hükümetler kendi egemenlik güçlerinin altını oyan küreselleşme yönündeki bu çarpıcı itişe nasıl kilitlendiler? Hükümetleri “burjuvazinin yürütme komitesi” olma rolüne indirgeyecek olan dogmatik yorumları dışta bırakırsak, sorun görece karmaşıktır. Dört açıklama düzeyi arasında ayrım yapmayı gerektirir. Belirli bir ulus-devletin sezilen stratejik çıkarları, ideolojik bağlam liderliğinin politik çıkarları ve görevlilerin kişisel çıkarları
Devletin çıkarları göz önüne alındığında, yanıt her devlet için değişir. Yanıt başlıca küreselleştirici olan ABD yönetimi için açıktır:açık ve bütünleşmiş bir küresel ekonomi Amerikan firmalarının,Amerikan kökenli firmaların ve böylece de Amerikan ekonomisinin yararına çalışır.Bu ABD’nin dünyanın artakalanı karşısında sahip olduğu teknolojik üstünlük ve yüksek yönetsel esneklik nedeniyledir.Amerikan kökenli çok uluslu şirketlerin dünyada uzun dönemdir varlığı ve uluslar arsı ticari ve mali kuruluşlarda Amerikan topraklarındaki tüm firmalar ve tüm insanlar için olmasa da ABD’nin artan ekonomik gönenci anlamına gelir .Bu Amerikan ekonomik çıkarını, Clinton ve ekonomik kurmayları,özellikle de Rubin Summers ve Tyson iyi kavradılar.Bu unsurlar,gerektiğinde Amerikan ekonomik ve politik gücünü uygulayarak,dünyada serbest ticaretin temel ilkelerini yerleştirmek için sıkı çalıştılar.
Küresel ekonomi politik olarak oluşturuldu. İş dünyasında firmaların yeniden yapılandırılması ve yeni enformasyon teknolojileri küreselleşme eğilimlerinin kaynağında olmakla birlikte, ticaret ve yatırımın devlet denetimi dışına çıkarılması, özelleştirilmesi ve serbestleştirilmesi politikaları olmaksızın,şebekeleşmiş küresel ekonomi yönünde kendi başlarına evirilemediler.Bu politikalar dünya ölçeğine hükümetler ve uluslar arası kuruluşlar tarafından kararlaştırıldı ve yasalaştırıldı.
Bu nedenle, üretkenlik/tüketimcilik değer sistemi içinde ülkeler, firmalar yada insanlar için bireysel seçenek yoktur. Mali piyasanın yıkıcı eritmesine set çekme ya da tümüyle farklı değerleri izleyen insanların arasına karışmama dışında,küreselleşme süreci kurulur ve zaman içinde hazırlanır.Bir zamanlar kurulmuş olan küresel ekonomi yeni ekonominin temel özelliğidir.

KÜRESEL PAZAR YENİBÖLGESELLİĞE KARŞI

Björn Hettne

Farklı siyasal aktörler olarak dünya bölgeleri diyalektik bir tarihsel süreç yoluyla çevriliyorlar ve bu nedenle, aktör olma kapasitelerinde bir hayli ayrışmaktadır. Belki de “devletlilik ve ulusluluk” gibi kavramlarla benzerlik içinde “bölgelilik” düzeylerinden bahsedebiliriz daha üst düzey bir bölgelilik; daha üst düzey ekonomik özgürlük,iletişim, kültürel homojenlik, bütünlük hareket yeteneği ve özel olarak, uyuşmazlıkları çözme yeteneği demektir. Bölgeselleşme, artan bölgelilik sürecidir ve kavram, tek bir bölgeye işaret edebileceği gibi dünya sisteminde işaret edebilir. Bölgesel karmaşıklığa, “bölgeliliğe”5 düzey görebiliriz belli bir evrimsel mantığı ifade edebilirler ama amaç, bir aşama teorisi değil, daha ziyade, karşılaştırılmalı analiz için bir çerçeve sunmaktır.


Birinci düzey doğal coğrafi engellerle sınırlandırılmış coğrafi ve ekolojik bir birim olarak bölgedir. İkinci düzey insan gurupları arasındaki sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik doğanın yerel ötesi ilişkilerini kapsayan toplumsal sistem olarak bölgedir. Kültürel ekonomik, siyasal ya da askeri alanların herhangi birisinde organize işbirliği olarak bölgedir. Dördüncü düzey örgütsel çerçevenin bütün bir bölge boyunca toplumsal iletişimi ve değerlerin birleşmesini geliştirmesiyle şekillenen bölgesel sivil toplum olarak bölgedir.
Bölgeliliğin beşinci düzeyi; ayırt edici bir kimlik aktörün kapasitesi, meşruiyet, karar verme yapısı ile uyrukların temsili olarak bölgedir. Daha üst düzey bölgelilik benim yeni bölgeselcilik dediğim şeyi tanımlamaktadır. Bu, “eski eski bölgeselcilik iki kutuplu soğuk savaş bağlamında oluşturulmuşken, yeni olanı daha çok kutuplu bir dünya düzeni içinde şekillenmektedir. Eski bölgeselcilik, yukarıdan (süper güçler tarafından) yaratılmışken yeni olanı içeriden ve daha kendiliğinden (kurucu devletlerin kendileri temel aktörler olduğu ölçüde) bir süreçtir. Eski bölgeselcilik hedefleri açısından özel iken yeni olanı daha ayrıntılı ve çok boyutlu bir süreçtir.
KÜRESELLEŞME ÇOK MU İLERİ GİTTİ?

Dani Rodrik
İlk olarak, ticaret ve yatırım engellerinin azalması, uluslar arası sınırları geçenler ile tam çaprazında buna şansı olmayanlar arasındaki asimetriği vurgulamaktadır. İlk kategoride sermayedarlar, yüksek vasıflı işçiler ve istedikleri yere kaynaklarını aktarabilme serbestliği olan birçok meslek sahibi vardır. Vasıfsız yada yarı vasıflı işçiler ve birçok orta düzey yöneticide ikinci kategoride yer almaktadır. Aynı konuyu daha teknik terimler ile ortaya koyarsak; küreselleşme, ikinci kategorideki bireylerin hizmetlerine duyulan talepleri daha esnek hale getirir, bu şu demektir; ulusal sınırları aşan diğer insanların hizmetleri kolaylıkla, çalışan nüfusun geniş bir kesiminin hizmetlerinin yerine geçebilir. Küreselleşme, bu nedenle, kökten bir şekilde istihdam ilişkisine dönüştürmektedir.
İkinci olarak küreselleşme, hem yerli normlar üzerine kurulu uluslar ve onları oluşturan toplumsal kurumları hem de aralarında bulunulan sürtüşmeleri beslemektedir. Üretilmiş mallar için teknoloji standartlaştıkça ve uluslar arası duruma gelip, iç içe geçtikçe, farklı değerler, normlar, kurumlar ve kolektif tercihlere sahip uluslar, benzer ürünler için piyasalarda başa baş rekabet etmeye başlamaktadır. Ayrıca küreselleşmenin yayılması farklı düzeylerde kalkınmış ülkeler arası ticaret için fırsatlar yaratmaktadır.

Bizler süreçler ve ciddi biçimde onları kapsayan toplumsal düzenlemeler için bireysel tercihlerimizi harekete geçirmeden, bu yeni alanlarda neler olduğunu anlayamayız. Özgül olarak; böyle yaparak, insanların uluslar arası ekonomik bütünleşmenin sonuçları hakkında duydukları rahatsızlığı anlayamayız.



KÜRESEL PİYASALAR VE ULUSAL POLİTİKA

Geoffrey Garret

Küreselleşmenin politika tercihleri üzerindeki sınırlamalarının çagdaş söylemin önerdiklerinin çoğundan daha düşük olmasının iki temel nedeni vardır. İlk olarak; piyasa bütünleşmesi üreticilerin ve yatırımcıların çıkış seçeneklerini arttırmakla kalmadı, toplumun geniş kesimlerinde ekonomik güvensizlik duygularını da yükseltti. Bu durum, devletlerin zenginlik ve riski yeniden dağıtarak piyasadaki yerinden oynamaları yatıştırmak için politik aygıtları kullanması yönündeki siyasal saikleri güçlendirdi.


İkinci olarak müdahaleci devletle ilişkilendirilmiş bedeller olsa dahi, çok sayıda hükümet programı hareketli finansman ve üretime çekici gelen iktisadi çıkarlar yaratıyor. Bugün, iyi hükümet etmenin mülkiyet haklarını korumayı ve insan sermayesi ile fiziksel alt yapıyı büyütmeyi iddia etmek tartışma götürmez. Ama mantık daha ileriye yürütülmelidir. Bazı iktisatçılar eşitsizliği azaltmanın toplumsal istikrarı arttırmak yoluyla büyümeyi teşvik ettiğini savundular. Önde gelen siyaset bilimciler, zenginlik ve riski yeniden dağıtan iktisadi politikaların piyasaya olan popüler desteği beslediğini ileri sürüyorlar.
Yüklə 333,83 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin