552 Buharı, et-Tarih'te; Tirmizî, Nesâî ve İbni Mâce Hz. Âişe'den rivayet etmişlerdir. Ben derim ki: "Hadis sahihtir. "(İbni Kesir c. 4, s. 258) ile Şeyh Elbânî Sahihü'l-câmi'de (1562) sahih kabul etmişlerdir.
553 Müslim, es-Sahîh'inde rivayet etmiştir.
554 Buhârî ve Müslim, sahihlerinde; Tirmizî ile Nesâî de Sünelilerinde rivayet etmişlrdir.Ben derimki:Ebu Musadan gelen hadisi İbn ebi şeybede, el-İmanda rivayet etmiştir.bkz. Sahihul-cami(6530).
561 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 172-173.
562 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 173.
563 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 173.
564 Hadîd sûresi, (57/21)
565 Bakara sûresi, (2/148).
566 Hz. Ömer, sadaka verme konusundan Ebû Bekir'le yarıştıktan sonra böyle demiştir. Allah yolunda Hz. Ömer, malmm yarısını getirirken, Hz. Ebû Bekir, tamamım getirmiştir. Bu esnada da Hz. Ömer, (artık seninle hiç yarışmayacağım) demiştir. Kıssayı Ebû Dâvûd (Avn şerhi, c. 5, s. 94) ve Tirmizî (Tühfe şerhi c.l, s. 161) rivayet etmişlerdir. Tirmizî "hadis, hasen ve sahihtir" demektedir. Ben derim ki: "Hadîsin senedinde Zeyd b. Eşlem yoluyla Hişam b. Sa'd vardır. et-Takrîb'de "Hişam, doğru, ama çok vehmi olan birisidir"; el-Mîzan'da ise: "Ebû Dâvûd der ki: "O, Zeyd b. Eşlem hakkında insanların en sağlamıdır. Be nedenle hadisin senedi hasendir" denmektedir. Ben derim ki Câmiül-usûl (c. 8, s. 591) muhakkiki da senedi hasen kabul etmiştir.
567 Mutaffifîn sûresi, (83/26).
568 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 173-174.
569 Bu manadan birçok hadisler gelmiştir. Sahîhayn'da Sahamı bir kadından îbni Ab-bas'm rivayet ettiği en sahihidir, bkz. İrvâül-galîl, c. 9, s. 70; NasbuV-râye, c. 3, s. 154-158.
570 Ben derim ki: Konuyla ilgili birçok hadisler gelmiştir. Ama bunlar, herhangi bir hac, oruç yahut, ölü gibi mutlak ifadelerle gelmemiştir. Hepsi belirli durumlarla ilgili mukayyed ifadelerdir. Burada hepsini teker teker açıklama imkânımız yok. Daha geniş bilgi için bkz. Ahkâmül-cenâiz.
571 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 175-176.
572 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 176-177.
573 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 177-178.
574 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 178.
575 îyâl: kişinin bakmakla yükümlü olduğu aile halkı. Hadisi Taberânî, el-Kebîr'de ve el-Evsat'ta; Ebû Nuaym, el-Hilye'de; Beyhakî ise İbni Mes'ûd'dan merfû' olarak eş-Şuab'da rivayet etmişlerdir. el-Askerî der ki: Bu, mecazî manada genişlik içindir." Ben derim ki: "Hadis gerçekten zayıftır. Ebû Yala ve Bezzar Enes'ten; Taberânî ise el-Kebîr'de İbni Mes'ûd'dan rivayet etmişlerdir, bkz. Zaîfûl-câmî (2945). Ancak yukarıdaki rivayetin kimden rivayet edildiğim bilmiyorum, bkz. Feyzül-kadîr, c. 3, s. 506. Bu kitapta muhaddisierin hadis aleyhinde, zayıflığı ile ilgili görüşleri nakledilmiştir.
576 îbni Kayyim'ın garipliklerinden biri de budur: O, bize ibadetlerin tevkîfî olduğunu söylemişti. Zikirler de bu babtandır. Rasûlulîah'm Öğrettiği dualar dışında muayyen bir duaya sarılmak caiz değildir. Sana ne oluyor da vahiy dışında bir prensiple bilinmesi, uyulması mümkün olmayan şeylere bağlanma karşılığında bir mükafat takdir edebiliyorsun! Allah büyüğümüz İbni Kayyım'ı affetsin! Ama, her yiğit atın bir kisvesi her âlimin de bir zellesi vardır. Konunun sonunda inşallah bunu açıklayacağım.
577 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 178-179.
578 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 180.
579 Malik, Ahmed, Buharı ve Müslim rivayet etmişlerdir, bkz. Sahîhül-câmî
Bu kitapta "son on günde" ifadesi fazladır. Hadisin rivayetleri için bkz. Sahihül-câmî, c. 9, s. 234-235.
580 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 181-182.
581 Nisa sûresi, (4/59).
582 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 182.
583 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık:183.
584 Necm sûresi, (53/39).
585 Hadis yukarıda geçti. İbni Abbas'tan mevkuf şekliyle sahihtir; merfû' rivayeti ise İbni Kayyun'ın da dediği gibi zayıftır.
586 Hadis sahihtir. Yukarıda geçti.
587 Müellifin de dediği gibi hadis zayıftır. Beyhakî'den nakledilen söz Kîtâbu'I-ma'ri-fe'dedir.
588 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 183-185.
589 Senedi sahihtir. Bu manada birçok hadisler gelmiştir.
590 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 185-186.
591 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 186.
592 Hadis, oldukça zayıftır. İbni Mâce İbni Abbas'tan, Husayn b. Avf yoluyla rivayet etmiştir. Râvîlerden Muharamed b. Kerîb hakkında İmam Ahmed "hadisi münker-dir. Husayn b. Avf tan garib şeyler nakleder" demektedir. Buhârî de "hadisi mün-kerdir" demektedir, bkz. İbni Mace, es-Sünen, c. 2, s. 970-97). Ben derim ki: Fakat îbni Mâce (Sünen, c. 2, s. 969) sözkonusu hadisi İbni Abbas'tan diğer bir tarikle rivayet etmiştir ki bu rivayet sahihtir. Hadisin metni şudur: "Evet, baban adına hac yap. O, fazla hayır yapmamışsa fazla şer de yapmamıştır" ez-Zevâid'de hadis, sahih görülmüştür. Ben derim ki: "Diğer bir hadiste Rasûlullah şöyle karşılık vermiştir: "Baban adına hac yap, umre yap" Bu hadisi Tirmizî, Nesâî, İbni Mâce ve Hâkim, Ebû Razın'den rivayet etmişlerdir, bkz. Sabîhül-eâmî (3122).
593 Hadis sahihtir. Yukarıda geçti.
594 Ebû Dâvûd İbni Abbas'tan (c. 5, s. 270); îbni Mâce (c. 2, s. 969); Dârakutnî (c. 2, s, 267-269); bundan başka et-TeÜıîs (c. 2, s. 223-224); Beyhakî, İbni Hibban rivayet etmişler; Elbânî de Sahîhül-câmî'de (3123) hadisi sahih saymıştır. Ben derim ki: "Suyûtî hadisi sadece Ebû Davud'un rivayet ettiğini söylemiştir! Elbânî her nedense bu konuda birşey dememiş, fakat Irvâül-galîl'de (c. 4, s. 171) biraz hadis aleyhinde konuşarak, rivayet yollarını nakletmiş, yukarıda zikrettiklerimiz dışında İbni Cârûd, Taberânî ve Beyzâ' gibi muhaddislerin de rivayetleri bulunduğunu belirtmiştir.
595 Müslim, Mâlik, Şâfi'î Ebû Dâvûd, Nesâî, Tahâvî, İbni Cârûd, Beyhakî ve Ahmed rivayet etmişlerdir, bkz. Irvâîil-galîl, c. 4, s. 155.
596 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 186-187.
597 Hadis hasendir. Ahmed, Ebû Dâvûd, Nesâî, İbni Mâce, İbni Hibban ve Hâkim Sa'd b. Ubâde'den; Ebû Ya'lâ da, Müsned'de İbni Abbas'tan rivayet etmişlerdir, bkz. Sahîhül-câmi (1124).
598 Ben derim ki: "Eser zayıftır. İbni Kayyım'm burada unutkanlığı inşallah gerçeğe uygun olmuştur."
599 (Hayra delalet eden onu yapan gibidir) hadisine işaret etmektedir. Hadisi, Bezzar, İbni Mes'ûd'dan; Taberânî ise Sehl b. Sa'd ile İbni Mes'ûd'dan rivayet etmişlerdir. Diğer rivayetler için bkz. Sahîhül-câmî(3393).
600 Birinci bölüm, Ahmed'in, Müslim'in, dört Sünen sahibinin, Dârimî'nin ve tbni Ebî Asım'ın Ebû Hureyre'den rivayet ettikleri sahih bir hadisin bir bölümüdür, bkz. Sahîhül-câmî (6110)
601 Ben derim ki: "Allah ibni Kayyım'a rahmet etsin. Bu hususta o, kıyası gereğinden fazla geniş tutarak hadiste gelmeyen şeyi hadîste bildirilene kıyaslamiştır. Rasûlullah'tan sabit olan herşeye cevaz vermemekle beraber ona karşı da gelmeyiz. Ancak bir haberle bu kayıtlanmışsa başka. Bu takdirde Rasûlullah'tan sabit olan şeye diyeceğimiz yok. Meselâ, ölü adına nezir orucu tutmak sabit olduğu şekliyle caizdir. Aynı şey Ölünün velisi için de sözkonusudur, yine ebeveynden biri adına çocuklardan birinin hac yapması caizdir. Her çocuk için ayrı ayrı hac yapmak gerekmez. Duâ ve istiğfarda ise ölü ile diri arasında fark yoktur. Mesele, yapılan duanın kişi için kabul edilmesine bağhdır. Kişi adına bir amel işlenmesi ya da baş-kasının işlediği amelden faydalanması önemli değil. Hafız îbni Kesir "insanoğlu için ancak kendi kazancı vardır" âyetini yorumlarken der ki: "Bu âyet-i kerimeden İmam Şafi'îve arkadaşları, Kur'ân okuma sevabının ölülere ulaşmayacağı hükmünü çıkarmışlardır. Çünkü bu, ne onların amelleridir ne de kazançlarıdır. Bu nedenle Rasûlullah ümmetine bunu hoş görmemiş; ümmetini buna teşvik ederek onlara bir nassla yahut ima ile bir tavsiyede bulunmamıştır. Ayrıca bu, hiçbir sahabeden nakledümemiştir de. Hoş görülen birşey olsaydı, önce onlar yaparlardı. Anlaşıldığı gibi, ibadetler naslarla tayin edilir; kıyas ve reylerin burada önemi yoktur. Dua etmek, sadaka vermeye gelince hem bunların sevaplarının ölülere ulaşacağı konusunda icma vardır, hem de şeriatın nassıyla bunlar sabittir." Sonra îbni Kesir "Ademoğlu ölünce..." hadisine işaret eder; hadiste belirtilen üç ibadetin gerçekte, insanın çalışması, kazanması yapması şeklinde olduğunu açıklamıştır. Kişinin önceden yapmış olduğu amellerin çoğu da böyledir. Yani çocukların işlediği ameller babalarına ulaşır. Bu durum, sahih bir hadiste "kişinin yediği en güzel rızık kendi kazandığı ve kazancının ürünü olarak çocuğunun kazandığıdır" şeklinde belirtilmiştir. Sözkonusu âyetin manası bu açıdan bakıldığında, hadislerde, eserlerde beyan edilen hususlarla asla çelişmez. Daha geniş bilgi için bkz. Ahkâmül-eenâiz (ölünün faydalanacağı şeyler maddesi), s. 168-178; İstanbullu Mahmud Mehdinin tahkikini yaptığı, Muhammed b. Abdüsselam eş-Şakîrî'nin- Hükmül-kırâati 'alel-mevta risalesi; Tefsîrül-Menâr, c. 8, s. 254-270. Menar sahibi "kimse, kimsenin yükünü taşımaz" âyetini yorumlarken oldukça güzel açıklamalarda bulunmuştur. Umulur ki Yüce Allah, Menar tefsirinden bu bölümü tahkikli ve dipnotlu olarak çıkartıp insanların faidesine sunmayı kolaylaştırır inşaallah.
602 İbn Kayyim el-Cevziyye, Kitabu’r-ruh, İz Yayıncılık: 187-191.