BöLÜM 1 NÜTRİent gideriMİ ec kentsel atiksu aritma direktiFİ


Parametreler Konsantrasyonlar Min.İndigeme (%) Yorumlar



Yüklə 198,9 Kb.
səhifə2/3
tarix30.10.2017
ölçüsü198,9 Kb.
#22728
1   2   3

Parametreler Konsantrasyonlar Min.İndigeme (%) Yorumlar



BOD5 125 mg/l 70 – 90 Bütün arıtma

( 20 0C’de nitrifikasyonsuz) tesislerinde



COD 125 mg/l 75

TSS 35 mg/l

(n.e.<10000) 90

60 mg/l

(n.e. 10.000-100.000 )


P ( Toplam Fosfor ) 2 mg/l P 80 Sadece duyarlı

(n.e.10.00-100.000) alanlara deşarj

1mg/l eden arıtma

(n.e.<10.000) tesislerinde

N ( Toplam Nitrojen ) 15 mg/l 70 - 80 Sadece duyarlı

(n.e. 10.000-100.000 ) alanlara deşarj


10 mg/l eden arıtma

(n.e.<10.000) tesislerinde


n.e..=nüfus eşdeğeri

Duyarlı alanlar, su alanına yeterli deşarj olmaksızın tanımlanamaz. Bu, bütün duyarlı alanlar 10000’ den daha büyük nüfusa denk evsel atıksu deşarjı almalıdır, demektir. Danışma belgeleri, ortalama 100 g/lt’den daha büyük fosfat konsantrasyonunun ötrofikasyonu arttırabildiğini önermektedir.Bu durumun olduğu yerlerde, alıcı ortamda alg patlamasının olup olmadığı, flora ve faunanın çeşitlilik ve sayısında bir değişiklik olup olmadığı ve bağlı alg büyümesinin bir rahatsızlığa yol açıp açmadığı hassas bir şekilde değerlendirilmelidir. Eğer duyarlı bir alan tanınıyorsa, deşarj sırasında nütrientler kontrol edilmek zorundadır. 50 mg/lt nitrat konsantrasyonunu aşkın ve insan tüketimi için ayrılmış sularda, deşarjdan gelen nitratların kontrol edilme gereklililği olabilir. Bu anlamda, direktif, duyarlı alanlara ötrofikasyonun etkilerinden kurtaracak birçok deşarj kuralı istemektedir. Ayrıca, Direktif, bunun çeşitli uygulama bölümleri için zaman çizelgesi belirler. Konuyla ilgili bölümlerden biri, nütrient gideriminin amacı için 31 Aralık 1998 ile birçok arıtma kuralına sahip, iyi çalışan bir arıtma tesisi inşa etmektir.

Tablo 1.1.’deki çıkış suyu kaliteleri ; nitrifikasyon, denitrifikasyon veya fosfor giderimi, yani ileri veya 3. arıtım olarak bilinen arıtmalar ile elde edilebilir. Nütrientlerin standartlarını ve etkilerini verdikten sonra aşağıdaki bölümlerde nütrient kontrol stratejileri ve ileri atıksu arıtma metotları ele alınacaktır.

1. 2. NÜTRİENT KONTROL STRATEJİLERİ
Nütrient kontrol stratejisinin seçiminde, arıtılmamış suyun karakteristiğini, mevcut atıksu tesisinin tipi ve nütrient kontrol gereksiniminin seviyesini değerlendirmek önemlidir. Yıllık yerine mevsimlik, nütrient giderim yöntemleri kullanılmalıdır. Nütrient kontrolü için kullanılan yaklaşımlar, belirli nütrient kontrolü için tekil proses eklenmesi (Örneğin fosfor çökelmesi için alum eklenmesi) veya ana biyolojik arıtma sistemine nütrient giderimi proseslerinin eklenmesini içerebilir. Kullanılan yaklaşımlar ve proses akış diyagramları istenilen çıkış suyu kalitesine, işletimin esnekliğine ve fiyata bağlı olacak şekilde seçilir.

Bugün, belirli atıksular için mevcut prosesler arasından doğru prosesi seçmek, dikkatli düşünülmesi gereken bir noktadır. Seçim prosedüründe şunlar göz önünde tutulmalıdır: (1) Gereken giderimin derecesi, (2) Tesisin boyutları, (3) İlk yatırım maliyeti , (4) Bakım ve işletim maliyeti, (5) Çamur eldesi, (6) Atıksuyun karakteristikleri, (7) Kanunlar, (8) Çevresel şartlar ( Ör:İklim, tesisin yeri )dır.


Arıtma tesisleri tarafından deşarj edilen nütrientleri düzenlemek ve miktarlarını sınırlandırmak veya kontrol etmek için kimyasal, fiziksel ve biyolojik çeşitli arıtma metotları kullanılmıştır. Başlangıçta, çoğu kez kullanılan prosesler, amonyak oksidasyonu ve kontrolü için biyolojik nitrifikasyon, nitrojen giderimi için metanol kullanılan biyolojik denitrifikasyon ve fosfor giderimi için kimyasal çökelmeydi. Son yıllarda, yalnız fosfor giderimi veya fosforla birlikte nitrojen giderimi için birçok biyolojik arıtma tesisi geliştirilmiştir. Bu prosesler, tasarımcı ve işletimciler için kullanılan kimyasalları ortadan kaldırması veya önemli ölçüde azaltmış olduğundan önemlidir (Metcalf & Eddy, 1991 ).
1.3. NİTROJEN VE FOSFOR GİDERİMİ
Dünyadaki su kalitesinde vurgulanması gereken, kalitenin, konvansiyonel kirliliklerin gideriminden yani ikincil arıtma ile geleninden, nütrient, patojen ve toksik maddelerin giderimine dönmüştür. İlk biyolojik nütrent giderimi çalışması, amonyak giderimi için hava sıyırma prosesinin kullanıldığı atıksu arıtma tesisi ile California Tahoe Gölü’nde, 1969’da başladı.

Bundan sonra nünrient giderimi üzerine önemsenecek miktarda araştırma yapılmıştır. Sonuç olarak, bugün farklı atıksu tipleri için büyük sayıda seçenek mevcuttur. Bununla birlikte, sertleşen standartlar, insanları daha verimli arıtma seçeneği bulmaya zorlamaktadır. Bu yüzden, en iyi teknoloji için araştırmalar devam ediyor ve kesinlikle devam edecektir.

Atık sularda bulunan nitrojen ve fosfor bileşimleri, alıcı sularda kirliliğe sebep olur ve bu yüzden, atıksu arıtımında bu maddelerin giderimi için düzenlemeler yapılmalıdır. Daha öncede ele alındığı üzere, fosfat ve nitrat ötrofikasyonu neden olup, nitrat sağlık riskini arttırır, amonyak klor ile reaksiyona girer, oksijen gereksinimi yükselir, sudaki yaşama toksik etki yapabilir ve fosfat atıksu arıtmada kullanılan koagülasyon proseslerinde reaksiyonları yavaşlatabilir (Winkler, 1981 ).
1.4. NİTROJEN GİDERİMİ
Son yıllara kadar, proseslerin kirlilik kontrollerinde vurgulanan prensip, atıksulardan gelen karbonlu organik maddelerin hızlı ve ekonomik olmuştur. Nitrojen bileşiklerinin öneminin kirletici olarak tanımlanmasından beri nitrojen giderimi ve nitrojen kontrolü için yeni prosesler geliştirmek ve geleneksel atıksu arıtma tesislerinin modifikasyonu için prosesler geliştirmeye yoğun çaba harcanmıştır ( Winkler, 1981 ).

Nitrojen giderimi için amonyak sıyırma, kırılma noktası klorlaması ve seçici iyon değişimi gibi sayısız fizikokimyasal metot, bulunmuştur; ancak yüksek işletim maliyeti ve güvenilmezliği yüzünden bunlar popüler bulunmamıştır. Nitrojen giderimi için en ucuz ve en başarılı teknik, atıksu arıtma tesislerindeki reaktörlerde oluşan biyolojik nütrient çevriminin ve mühendislik şartlarının içinde bulunduğu reaksiyonları işletmektir (Horan, 1990 & Eckenfelder ve Argaman, 1978).

Atıksulardan ve kirletilmiş akarsulardan okside edilmiş ve okside edilmemiş nitrojen giderimi için birçok proses araştırılmıştır. Bunlar arasında denitrifikasyon tarafından takip edilen biyolojik nitrifikasyon, amonyağın hava ile sıyırması, iyon değişimi ile amonyak ve nitrat giderimi ve kırılma noktası klorlamasıdır. Dört metot kabul bulunmuş olup, takip edilen bölümlerde derinlemesine ele alınacaktır. Ters osmoz, alg hasatlaması, distilasyon ve elektrodiyaliz gibi diğer giderme prosesleri incelenmeyecektir.
1. 4. 1. NİTRİFİKASYON

Biyolojik anlamda nitrojenin tam giderimi, nitrifikasyon ve denitrifikasyon olmak üzere ardışık iki proses içerir. Nitrifikasyon yalnız amonyak nitrojenini giderebilir fakat sonuçta nitrit ve nitrat nitrojen elenemeyecek ve alıcı su ortamlarında istenmeyen mikrobiyal büyüme için bunlar birer nütrient kaynağı gibi hizmet edebilir. Denitrifikasyon yalnızca nitrojenin okside edilmiş şekli üzerinde rol oynar. Bu, denitrifikasyonu garanti etmek için nitrifikasyon gerçekleştirilmelidir demektir. Bu iki reaksiyon çevresel ve proses parametreler açısından başlıca zıtlıkları gerektirir. Bunlar sıra ile oksijen, bekleme süresi ve nütrienttir, teker teker ele alınmalıdır Nitrifikasyon, nitrojen giderim prosesinin ilk adımı olduğu için ilk olarak o, açıklanacaktır.

Nitrifikasyonun mühendislik açısından önemli olan başlıca özelliği, tam aerobik, ototrofik bakteriler tarafından gerçekleştirilmesidir (Horan, 1990). Bu, iki mikroorganizma tarafından gerçekleştirilir. Bunlar, Nitrosomonas ve Nitrobacter’dir, ötrofik olarak sınıflandırılırlar; çünkü enerjilerini inorganik bileşiklerden elde ederler, aksine heterotrofik organizmalar enerjilerini organik bileşiklerden elde ederler.

Amonyum nitrojeninin nitrifikasyonu, iki adımlı bir prosestir, ilk adım amonyumun Nitrosomonas tarafından nitrite dönüşümü;

NH4 + 3/2 O2 2H + H2O + NO2

2. adım Nitrobacter mikroorganizmalar tarafından nitritin nitrata dönüşmesi;

NO2 + ½ O2 NO3
Tasarım hesaplamaları için genellikle amonyağın nitrata oksitlenmesi için gereken oksijen, yaklaşık 4,57 mg/lt dir ki bu sık sık dizayn hesaplamaları için tavsiye edilir.

Nitrifikasyonu başarmak için nitrifikasyon organizmalarının büyümesi için uygun şartlar gerekir. 1972’de Reeves nitrojen giderimini ele alan bir literatür yaptı ve nitrifikasyon için gerekli şartların literatürde çeşitli çelişkiler içerdiği sonucuna vardı. Bu çalışmaya göre, Downing et al (1961, 1966) nitrifikasyon için temel şartların taslağı çıkarmıştır. Biyolojik arıtmada nitrifikasyon için en az 0,5 mg/lt çözünmüş oksijen, aktif çamur ünitesinde an az 8 saat bekleme süresi ve düşük F/M oranına göre yükleme faktörünün gerektiğini bulmuşlardır. Diğer araştırmacılar, değerlerin bazı durumlarda bir öncekinden etkili derecede farklı olduğunu belirtmişlerdir. Örneğin, Bringman (1960) bekleme süresi için 3 saat gerektiğini belirtirken, Wuhrman bekleme süresi 0,48-2 saat olduğunda nitrifikasyonun yüksek seviyede mümkün olduğunu buldu. Wuhrman oksijjen konsantrasyonunun 1 mg/l düşüklükte iken nitrifikasyonun kaydedilir olduğunu buldu. Bununla birlikte, şimdiye gelindiğinde aşağıdaki değerler daha çok kullanılmaktadır.

Bunlar;

ÇO >3.5 mg/lt



MLSS >3000 mg/lt

Hidrolik Bekleme Süresi > 10 saat

Katı Bekleme Süresi > 3 gün

Ve eğer sabit film reaktörler kullanılırsa derinlik > 2.4 metredir.


Nitrifikasyon prosesleri, karbon oksidasyonu ve nitrifikasyon fonksiyonlarının ayrımının derecelerine göre sınıflandırılabilir. Karbon oksidasyonu ve nitrifikasyon tek kademeli olarak adlandırılan tek bir reaktörde gerçekleştirilebilir. Ayrık kademede, nitrifikasyon ve karbon oksidasyonu ayrı reaktörlerde olur. Süspanse ve bağlı büyüyen reaktörler, tek kademeli veya ayrık kademe sistemlerinde kullanılabilir. Tek kademeli ve ayrık kademe nitrifikasyonun örnekleri aşağıda verilmektedir.

Ön Çökeltim Nitrifikasyon Tankı Nitrifikasyon Durultucusu


Giriş Suyu Çıkış Suyu

Geri dönen çamur Atık çamur



( a )

Ön Çökeltim Havalandırma Son Çökeltim Nitrifikasyon Tankı

Giriş suyu Tankı Çıkış Suyu

Geri Dönen Çamur

Geri Dönen Çamur

Atık çamur Atık çamur



( b )
Şekil 1.1. Tipik askıda büyüme karbon oksidasyonu ve nitrifikasyon

a) Tek kademeli b) Ayrık kademe


1 .4. 1. 1. Tek Kademeli
BOI gideriminin olduğu ve nitrifikasyonun aynı zamanda gerçekleştiği tek kademe, sadece tek bir çökelme evresi ile daha basit bir tesis dizaynına ve daha düşük tesis yapım maliyetine sahiptir. Ayrıca, birçok mevcut tesis üzerine kolayca modifiye edilebilir.

Yaygın olarak kullanılan prosesler geleneksel tapa akışlı, tam karışımlı, havalandırma ve oksidasyon hendeğinin çeşitli modifikasyonlarıdır.


1. 4.1.2. Ayrık Kademe

Nitrifikasyon bakterileri, yüksek çözünmüş oksijen konsantrasyonu ve uzun çamur yaşı gereksinimi olan yavaş büyüyen mikroorganizmalardır. Ayrıca, nitrifikasyon bakterileri, heterotrofik bakterileri etkilemeyecek düzeydeki konsantrasyonlara sahip olan bazı kirleticilerin etkileri nedeniyle inhibe edilebilirler. Bu nedenlerden dolayı, karbon giderimi ve nitrojen giderimi proseslerinin ayrı reaktör içinde olması, artan proses verimi ile herbir reaktörde farklı şartların egemen olması ve arazi gereksiniminin azalması gibi nedenlerle mantıklı görünmektedir. Ayrıca, atık içindeki inhibe edici bileşiklerin, metabolizma prosesi, seyrelme ve flokların bağlanması ile ilk evrede zararsız hale getirilmesi olasıdır, sonuç olarak, nitrifikasyon ikinci evrede inhibe edilemez ( Horan, 1991 ).

Ayrık sistemin ilk evresinde kimyasal arıtma olabilir. Genelde kireç ilavesi kimyasal arıtma olarak kullanılabilir. Bununla birlikte, kireç ilavesi genellikle nitrifikasyon kademesine gelen atıksuyun pH’ını arttırır, alkalinite seviyesini ve ham atıksuyun kalitesini değiştirir. Atıksudaki yüksek pH değeri nitrifikasyonu arttır fakat genellikle alıcı sulara deşarj öncesi rekarbonasyonu azaltır. Organik karbon oksidasyonundan gelen karbondioksit ve nitrifikasyon reaksiyonlarından gelen asidite, rekarbonasyon için karbondioksit eklemesi ihtiyacı büyük ölçüde azaltır veya ortadan kaldırır.

Biyolojik ikincil arıtmada nitrifikasyon için fosfor eklenmesine ihtiyaç olmayabilir çünkü için fosfat ihtiyacı çok düşüktür (WPCF, 1980).




        1. Sabit Film Reaktörlerde Nitrifikasyon

Son zamanlarda, ayrık kademe nitrifikasyon için damlatmalı filtreler ve dönen biyolojik diskler gibi bağlı büyüme prosesinin iki farklı tipi sık sık kullanılmıştır. Yalnızca birkaç uygulamada dolgu yataklı reaktörler de kullanılmıştır. Dolgu yataklı reaktör, hava veya nitrifikasyonu uzun süre korumak için reaktörün ortasından enjekte edilen yüksek saflıkta oksijen hariç, yukarı akışlı kum filtrelerine benzemektedir (Metcalf & Eddy, 1991). Nitrifikasyon genellikle çok düşük sıcaklık hariç geleneksel düşük-verimli damlatmalı filtrelerde başarılıdır. Nitrifikasyon, yüksek yüzey alanlı ortam kullanıldığında ve atıksuların geri çevrimi ile verimi artar, başka türlü, nitrifikasyon verimi BOİ giderimi gibi yükleme arttıkça azalır (Winkler, 1981 ). 1860’da Rohlich, nitrifikasyonun ve BOİ gideriminin aynı zamanda damlatmalı filtrelerde gerçekleştiğini gösterdi. Raporunda, filtrenin derinliği, boyutları, ortamın tipi ve hidrolik yükleme gibi proses değişkenlerinden bahsetti. Nitrifikasyonu etkileyen diğer faktörler; atıksuyun sıcaklığı, atıksudaki karbonlu maddeler ve inhibitörlerin varlığıdır.

Son yıllarda, sayısız araştırmacı dönen reaktör teknolojisi ile nitrojen oksidasyonunun kinetiklerini araştırmıştır. Bütün durumlarda nitrifikasyonu yüksek derecede başarmak için, nitratlaştırıcı organizmalar yerleştirilmeli ve biyofilm içinde baskın olmalıdır. Çünkü heterotrofik organizmalar nitratlaştırıcı kültürlerden daha dayanıklı ve hızlı büyüme oranlarına sahiptirler. Bu, nitratlaştırıcı kültürün baskınlığını sağlamak için çözünür karbonlu BOİ5’i azaltmada gereklidir. Bu, nitratlaştırıcı reaktör içinde, 15 mg/lt’ye eşit veya daha az çözünür BOİ5 konsantrasyonu gibi substrat yükleme parametrelerinin dizaynıyla başarılır. Çözünür BOİ5’in 15 mg/lt’nin altına düşmesiyle, nitratlaştırıcı bakteriler baskın hale gelir ve amonyak oksidasyonu optimum oranda ilerler.

Ortamda bulunan otrofik nitratlaştırıcı popülasyon, büyümelerini sınırlandıracak çevresel şartlara tabi tutulurlar. Sonuç olarak, pH, alkalinite, karışık sıvı askıda madde, çözünmüş oksijen ve sıcaklık gibi kesin şartlar nitratlaştırma büyüme oranını optimize etmek için dizayn süresince göz önünde bulundurulmalıdır (WPCF, 1983 ).





      1. BİYOLOJİK NİTRİFİKASYON VE DENİTRİFİKASYON

Denitrifikasyon, nitrit ve nitratın gaz nitrojen bileşiklerine, nitrojen gazı, nitrus, ve nitrit oksitlerine indigendiği ve düşük oksijenin bulunduğu şartlarda solunum mekanizmalarındaki oksijen ihtiyacı karşılamak için nitrat kullanan mikroorganizmalar tarafından gerçekleştirilen prosese verilen isimdir (Winkler, 1981).

1940’larda, denitrifikasyon, birçok aktif çamur atıksu arıtma tesisinde oluştuğu bulunmuştur. Bu, biyolojik nitrojen gideriminde önemli sayıda araştırmayı kıvılcımlandırdı. Sonuç olarak, denitrifikasyon evsel atıksu arıtımında en çok kullanılan nitrojen giderme prosesi haline gelmiştir. Günümüzde de nitrojen arıtımı gereken , birçok endüstriyel atık için proses seçeneğidir (WPCF, 1983).

Nitrojen gazına dönüşümle nitrat giderimi anoksik şartlar altında (çözünmüş O2 yokluğunda) biyolojik olarak başarılabilir. NO3-N indirgenmesinde asimilatör ve disimilatör olarak iki tip enzim sistemi mevcuttur. Asimilatör nitrat indirgeme prosesinde, biyosentez sürecinde hücreler tarafından kullanılmak üzere NO3-N, amonyak nitrojene dönüştürülür ve NO3-N nitrojenin kullanılabilir tek şeklidir. Disimilatör nitrat indirgeme prosesinde, NO3-N nitrojen gazı şeklini alır, bu proses atıksuların denitrifikasyonunda görülebilir. Çoğu biyolojik nitrifikasyon ve denitrifikasyon sisteminde bakteriler tarafından nitratın, nitrojen gazına dönüşmesinde enerji kaynağı sağlamak için atıksu yeterli karbon içermelidir. Karbon gereksinimi, atıksu ve hücre maddesi gibi iç veya dış kaynaklar (Örneğin metanol) tarafından sağlanabilir (Metcalf & Eddy, 1991).

Atıksulardan nitrojenin tamamen gideriminin hem nitrifikasyon hem de denitrifikasyonu gerektirir, çünkü denitrifikasyon nitrat bulunmaksızın gerçekleşemez. İki reaksiyon çevresel gereksinimlerin ana zıtlıklarını özellikle oksijen ile ortaya çıkarır, bu proseslerin tek reaktör içinde olması zordur. Ancak, havalandırıcıların kapalı olduğu reaktör içinde özel bölgeler sağlanması yani sadece karışım olduğu şartlarda, anoksik şartlar hızla oluşur ve denitrifikasyon gerçekleşir. Bu olay çok kolaylıkla tapa akışlı reaktörlerde, engelli akışlı tanklarda veya sonsuz kanallı oksidasyon hendeklerinde başarılabilr. Çıkış suyunda istenilen nitrat konsantrasyonlarını elde etmek için çamurun büyük bir bölümünün geri çevrimi ve gereksinim duyulan 1,5-2 oranında bir çamur geri devri gerekliliği buluşmuştur.

Tüm denitrifikasyon prosesi AWWA (1992) tarafından özetlenmektedir:



  • NO3-N N2

  • Oksijen geri kazanımı 2,86 kg O2 / kg NO3 –N

  • Alkalinite geri kazanımı 3,0 kg CaCO3 / kg NO3 –N

  • Biyokütle üretimi 0,4 kg VSS / kg COD

Görüldüğü gibi denitrifikasyonun, oksijen ve alkaliniteyi geri kazandığı ve daha fazla VSS ürettiği görülür. Bu nedenle denitrifikasyonda nitrifikasyon ilerleme, oksijen tüketimine ilişkin ekonomik bir adımdır. Tipik olarak yaklaşık %25’den daha az oksijen nitratlaştırıcı/denitratlaştırıcı tesislerinde kullanılır. Çünkü denitrifikasyon, parçalanabilir karbon kaynaklarına gereksinim duyar, bu çoğunlukla, prosesin başındaki anoksik ortamlara büyük miktarda nitratlaştırılmış atığın geri çevrimi tarafından sağlanmaktadır (Kielly, 1997).

Nitrifikasyonun, sadece amonyumu nitrata okside etmesinden dolayı, denitrifikasyon toplam nitrojen azaltmasını başarmak için prosesin içine dahil edilmelidir.

Bu denitrifikasyon adımını başarmak nitrifikasyondan biraz daha zordur çünkü aynı ortamlarda parçalanabilir karbon kaynağı ve nitratın her ikisinin de bulunması gerekir. Bu 3 genel yolla başarılabilir.


  • Denitrifikasyon bölgesine veya reaktöre metanol veya asetat gibi ekzojenik karbon kaynağı sağlamak,

  • Atıksudaki CBOD’ın azaltılabilir karbon kaynağı olarak kullanımı ya (1) Nitratlaştırılmış atığın büyük bir miktarının akış planının başındaki anoksik ortama geri çevrimi ya da (2) ham atıksuyun veya ilk atık suyun bir bölümünün nitrat içeren bölgeye çevrilmesi ile olur.

  • Hücrede bulunan endojenik karbonun azaltılabilir karbon kaynağı olarak kullanımı


1.4.2.1. Birleşik Nitrifikasyon/Denitrifikasyon Sistemleri

Denitrifikasyon için dış karbon kaynağı kullanmak ve denitrifikasyonun oksijen geri kazanım avantajlarını işletmek için birçok nitrifikasyon/denitrifikasyon prosesi geliştirilmiştir (Kielly, 1997). Bu proseslerin içerdiği belirli avantajlar;

1) Nitrifikasyonun ve BOİ5 gideriminin başarılması için gerekli hava hacminde azalma,

2) Denitrifikasyon için gerekli ilave organik karbon kaynağına (Ör: Metanol) ihtiyacın ortadan kaldırılması,

3) Kademeli nitrifikasyon/denitrifikasyon sistemlerinin ihtiyacı olan aradaki çökeltim tanklarının ve çamur ve geri devir sistemlerinin ortadan kaldırılması.

Bu sistemlerin çoğu toplam nitrojenin % 60-80’ ının gideriminde yeteneklidir, giderim oranlarının % 85- 95 arasında değiştiği rapor edilmiştir (Metcalf & Eddy, 1991).

Birleşik nitrifikasyon/denitrifikasyon ve nitrojen gideriminin etkinleştirilmesi için karbonlu maddelerin giderimi çeşitli şekilde ayrık kademe ve birleşik proses olasılığı sunar.

Şekil 1.2. Olası Çeşitli Nitrifikasyon/Denitrifikasyon Prosesi Şekilleri

(Şekil üzerindeki kısaltmalar için anahtar: K-g: Karbon giderimi, A: Atık su B: Besleme, D: Denitrifikasyon, N: Nitrifikasyon, H: Havalandırma, Ç: Çökelme, A-Ç: Atık Çamur



K-g İlave karbon

Yüklə 198,9 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin