BöLÜm I giRİŞ


ÇEKİNGEN ÇOCUKLARA SOSYAL BECERİLER KAZANDIRILMASI PROGRAMI



Yüklə 1,18 Mb.
səhifə9/174
tarix05.01.2022
ölçüsü1,18 Mb.
#70753
növüYazı
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   174
ÇEKİNGEN ÇOCUKLARA SOSYAL BECERİLER KAZANDIRILMASI PROGRAMI

HEDEF GRUP: Arkadaşlık kurmakta ve kendini ifade etmekte zorlanan, sosyal beceri eksikliği yaşayan 6-8. sınıflara uygundur.

PROGRAMIN GEREKÇESİ VE TEORİK DAYANAĞI

İnsan sosyal bir varlıktır ve diğer insanlarla etkileşim halindedir. Bu etkileşim içindeki her birey diğer bireylerle sağlıklı bir yaşam tarzını amaçlar. Bireyler arasındaki etkileşimin sağlıklı olabilmesi, kişilerin duygu, ilgi ve isteklerini doğrudan ve içtenlikle iletebilmesi temeline dayanır. Ancak toplum içinde yaşamak, kişilerin yalnız kendi düşünceleri doğrultusunda davranmalarını engelleyebilir. Toplumsal kurumlar (aile, okul, din, hukuk vb.) ve toplumsal değerler bireylere doğal haklarını ifade etmek yerine, onları toplumun beklenti ve kuralları doğrultusunda dolaylı ifade etmeyi öğretmektedir. Bu da iletişim aksaklıklarına neden olabilmektedir (Alberti ve Emmons, 1995; s. 24).

Kişinin temel gereksinimlerini karşılamada doğal çevresi yaşamsal önem taşırken, diğer yandan toplumsal çevresi de insanın kendine özgü bir kişilik geliştirmesinde ve sağlıklı bir ruhsal yapı oluşturmasında çok önemli bir etkiye sahiptir. Ekonomik ve sosyal yaşamdaki değişmeler sonucu insanlar çok kısa bir zaman aralığı içinde gittikçe artan sayıda ilişkiye girmek zorundadır. Bu da ilişkilerin daha yüzeysel kalmasında, ilişkilerdeki yüzeysellik de bireyin hem kendine hem de topluma yabancılaşmasına neden olabilmektedir. İnsanlar arasındaki ilişkilerdeki bu iletişim sorunlarının bir kısmı çevresel özelliklerden kaynaklanırken, önemli bir bölümü de kişilik özelliklerinden kaynaklanmaktadır (Cüceloğlu, 1979; s.13).

Reyal (1984)’ e göre, biyolojik, sosyal ve psikolojik gereksinimleri olan insanın bu gereksinimlerini giderirken ortaya koyacağı davranış örüntüleri bireyler arası etkileşimi ortaya çıkaracaktır. Bu etkileşimi yaşayan her birey ilgili diğer bireylerle sağlıklı bir iletişim ve etkileşmeye dayanan bir yaşam tarzını amaçlarken her birey kendisini gerçekleştirmeyi planlar. Bireylerin sosyal yaşamlarında mutlu olabilmeleri etkili iletişim becerilerine bağlıdır ki bireyler yaşamlarında mutlu olabilsinler. Bu başarının yani sağlıklı etkileşime olanak sağlayan davranışsal özellik çoğunlukla atılgan davranış örüntüsüdür (Akt. Akıncı Doğan, 2006; s.2).

Bireyin davranışlarının temelinde onun gereksinimleri yatmaktadır. Birey, birtakım gereksinimlerini karşılamak için başkalarıyla sürekli iletişim halindedir. Bu iletişim esnasında bazı kişiler duygu, düşünce ve isteklerini iletme becerilerinde yeterli olmayabilirler ve ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekebilirler. Bu kişiler ya çekingen olarak kendi haklarına fazla saygı duymadıkları için kendi haklarının ihlal edilmesine göz yumarak seçme hakkını başkalarına bırakır ya da saldırgan olup istedikleri amaçlara başkalarını kırarak ve onların haklarını ihlal ederek ulaşır. Gerek saldırganlık gerekse çekingenlik, uyumsuz davranışlar kapsamına girer. Bu davranışın tam tersine sağlıklı etkileşime olanak sağlayan davranışsal özellik atılgan davranış örüntüsüdür. Atılgan davranış olumlu, uyumlu ve sağlıklı bir davranıştır (Akt.Akıncı Doğan,2006; s.2).

Araştırmalar, kişilerin kendilerini ifade edebilmeyi başarmalarının doğrudan bir sonucu olarak, benlik saygılarını arttırıp, endişe duygularını azalttıklarını, depresyonu yendiklerini, daha fazla saygı görmeye başladıklarını, hayatları ile ilgili hedeflere ulaşmada daha başarılı olduklarını, kendilerini daha iyi anladıklarını ve diğer insanlarla daha etkin iletişim kurabildiklerini göstermektedir. Bireylerin sosyal yaşamda başarılı olanları onların etkili iletişim becerilerini kazanmalarıyla gerçekleşir. Ayrıca sosyal becerilerin gelişmesi, insanların ilgilendikleri şeylere daha çabuk ulaşma, fırsatları değerlendirme ve duygusal olarak çevreye uyum sağlamalarına yardımcı olur ( Alberti ve Emmons, 1995; s.42). Liberman ve ark. (1978)’na göre, her gün karşılaşılan kişisel sorunların bir kısmı bireylerin duygularını anlatma ya da ilgi ve isteklerini kendileri için önemli olan bireylere iletmede başarısız olmalarından kaynaklanmaktadır(Akt.Akıncı Doğan, 2006; s.6).

Çocukların akran ilişkileri ile ilgili sosyal gelişim kuramları oysal davranışların öğrenilme süreci hakkında bilgi verir. Freud, sosyalleşmeyi çocuğun ana babasına duyduğu duygusal bağın diğer kişilere yansıtılması olarak görür. Erikson ise insan yaşamını psikososyal temelli 8 evre olarak inceler. Güven duygusunun kazanılmasıyla başlayıp benlik bütünlüğü ile sona eren evreleri başarıyla geçirebilen insanlar, uygun sosyal tutuma sahip olanlardır. Bilişsel kuramlara göre sosyal gelişim yeni bilişsel becerilerin kazanılmasıyla oluşur. Bilişsel gelişim sosyal ilişki ve davranışları geliştirir. Sosyal öğrenme kuramı öğrenmeyi 4 aşamada ele alır: Dikkat, hatırda tutma, yeniden üretme ve güdülenme. Oyun ortamlarında çocuklar akranlarını izler ve örnek alarak sosyal davranışları öğrenirler. Oyun çocuğun imgeleme gücünü artıracak,sıra bekleme, empati kurma gibi becerileri kazandıracak doğal fırsatlar içerir ve böylece sosyal gelişime katkıda bulunur. Arkadaş ilişkileri çocukların gelişiminde büyük rol oynar. Akranlar aile kadar koruyucu değillerdir hatta zaman zaman zorlayıcı olabilirler. Uyumlarını etkileyen akran ve arkadaşlık ilişkilerinde farklı deneyimler yaşarlar. Arkadaşları olan fakat akran grubu tarafından kabul edilmeyen çocuklar sosyal beceri programlarına daha çok ihtiyaç duyarlar(Gresham,1981;akt.Ender, Sibel,s.1-2).

Çekingen çocuklar yaşıtları ile ilişki kurmakta zorlanırlar, arkadaşları ile birlikte olmaktansa yalnız kalmayı tercih ederler ya da kendilerinden küçüklerle bir araya gelebilirler. Çoğunlukla güvensiz ve huzursuz çocuklardır. Bazılarında saldırganlık duyguları görülebilir. Okul ortamı veya arkadaş grubu içinde oyuna katılma cesaretini bulamazlar. Ondan ne beklendiğini veya yeni bir durumu nasıl ele alacaklarını bilmediklerinde normalin üzerinde bir huzursuzluk gösterirler.

Çoğu insan çekingen çocuklar için üzülüp endişelenir ancak çoğu zaman onlara nasıl yardımcı olacaklarını bilmezler. Bu nedenle son yirmi yıldır çocuklara yaşadıkları sosyal sorunlarda yardım etme başlıca psikoloji araştırma konuları arasına girmiştir. Hazırladığımız program akranları tarafından az kabul gören çekingen çocukların arkadaş ilişkilerini geliştirme ve ilgili sosyal becerileri kazandırma amacındadır.

Program sonucunda sosyal hayata uyum sorunu yaşayan çekingen çocukların toplum içerisinde kendilerini daha rahat ifade edebilmesini hedefliyoruz.




Yüklə 1,18 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   174




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin