Çocuk ve oyun üNİte -1



Yüklə 147,8 Kb.
səhifə2/3
tarix23.01.2018
ölçüsü147,8 Kb.
#40260
1   2   3

ÖZET
Okul öncesi eğitim kurumları çocukların gelişimlerini desteklemek için oyunun yoğun olarak kullanıldığı bir eğitim kademesidir. Oyun ile çocukların bilişsel, dil, motor, duygusal ve sosyal gelişimleri için etkinliker planlanır. Çocuklar bu etkinliklerde aktif katılım gösterirken öğretmen için eğitimin kazanım göstergelerine ulaşmak daha kolay olur.

•Okul, eğitim kavramları düşünülünce ilk akla gelen ders tenefüstür belki de. Oysa okul öncesi eğitim etkinleri bir bütündür ayrı ders saatleri aralar yoktur. Düşünülünce üniversite öğrencileri bile elli dakikalık bir dersten sonra on dakika dinlemek isterken altı yaşındaki öğrencilerimiz araya ihtiyaç duymadan okul öncesi etkinliklere katılırlar. Burada okul öncesi eğitimin çocuk merkezli olması oyunu temele alması önemlidir. Oyun, çocuğun enerjisinin doğru yolla boşalmasını sağlar bazen de enerji depolamasını etkinliklerde hazır hâle gelmesini sağlar. Okul öncesi eğitim kurumlarında etkinlikerde bir araç ve amaç olarak ister istemez kullanılır.

•Öğrenme merkezlerinde oyun etkinliği, sanat etkinliği, türkçe dil etkinliği, fen ve mtametik etkinliği, müzik etkinliği, okuma yazmaya hazırlık çalışmaları günlük plan içinde okul öncesi eğitim etkinlikleridir. Bu etkinlikler çocukların gelişim dönemlerine ilgi ve ihtiyaçlarına göre planlanır ve çocuğa ulaşmanın en kolay yolu olan oyunun da yardımıyla öğrenme durumlarına dönüştürülür.

•Özel günler içinde çocukların oyun etkinlikleri ile kendilerini ifade etmeleri önemlidir. Oyun okul öncesi eğitim etkinliklerinin vazgeçilmez bir unsurudur.


OYUNLARI DERLEME – UNİTE 4

Çocuk oyunları dağarcığı oluşturulurken kitaplar, gazeteler, ansiklopediler ve süreli yayınlardan yararlanılabilir.


KAYNAKLARDAN OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUNA UYGUN OYUN SEÇİMİ

Çocuk oyunları dağarcığı oluşturulurken kitap, gazete, ansiklopediler ve süreli yayınlardan yararlanılabilir. Ayrıca eski dönemdeki oyunlar, oyunu oynayan kaynak kişilerden bilgiler alınarak ve değişik yörelerde oynanan oyunlar araştırılıp yazıya aktarılarak da derlenebilir. Oyunlar ilgili kaynağına bağlı kalarak orijinalliği bozulmadan, ya olduğu gibi alınarak derleme yapılabilir ya da içeriği bozulmadan yeniden yazılabilir. Yazının dili sade, anlaşılabilir, kısa ve öz olmalıdır.


OYUNLARIN KAYNAĞINI BELİRTEREK LİSTELEME

Oyunları not ederken oyunun kaynağını geleneksel, başka kültürden alınma veya kaynağı belli olmayanlar şeklinde belirtmek gerekir. Kaynak basılı yayın araçlarından ise; adı, yazarı, yayın tarihi, yayınevi, sayfasının belirtilmesi, kitle iletişim araçlarından ise programın adı, kanalı, yayınlandığı tarih ve saat gibi bilgilerin verilmesi yararlı olacaktır. Böylece aynı kaynağa başvurmak gerektiğinde kaynağın rahatlıkla bulunabilmesi mümkün olacaktır. Ayrıca eğitim öğretimde yararlanılabilecek nitelikli kaynaklar tespit edilmiş olacaktır.



YAŞ GRUPLARINA UYGUN OYUNLARI BELİRLEME

Çocuğun oynadığı oyun türleri ve oynanış biçimleri, onun içinde bulunduğu gelişim evresinin özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Bu yüzden de çocuğun yaşına uygun oyunları seçmek çok önemlidir. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse oyun ihtiyacı da o kadar fazladır. Bu nedenle çocuklar için çeşitli oyun alanları hazırlanmalı ve çocuğun kendi akranlarıyla oynamasına fırsat verilmelidir.



Süt Çağı Oyunları

Yaşamın ilk yıllarında görülen oyun türü çevreyi keşfetme, davranışları tekrarlama ve kendi başardıklarında mutluluk duyma şeklindedir. Doğumdan bir ay sonra bebeğin çevresini araştırmaya başlamasıyla oyun davranışlarının temeli atılır.

Bebeklerin hareket becerileri geliştikçe, merakları ve çevreye olan ilgileri arttıkça çevreyle olan iletişimleri de artar. Özellikle bebek yürümeye başladığı bir yaş civarında oldukça enerji doludur. Artık çocuk oyuncaklara ihtiyaç duymaya başlar. Oyuncakları amaçlarına uygun olarak kullanmaya başlar, örneğin; oyuncak bebeğini biberonuyla beslemek, yatağına yatırmak gibi. Ayrıca blokları, küpleri bir kutudan diğerine boşaltmak yerine artık onları başka nesnelerin yerine kullanmaya başlar.

Birinci yılın sonunda bebek, oyuncaklarını ele almada daha beceriklidir. Farklı seslerden, renklerden, görüntülerden hoşlanır. Oturup kalkma, yürüme becerileri geliştiği için tekerlekli oyuncaklarını itip çekebilir. Oyuncaklarını bir yerden başka bir yere taşıyabilir. Bebek 18 aylıkken, elindeki tarakla bebeğinin saçını taramaya başlar. İnşa blokları, yumuşak hayvan oyuncaklarla uzun süre oynayabilir; kil, hamur, su ve kumla oynamaktan zevk alır.

İki yaş civarında çocukların hareketliliklerinde ciddi bir artış gözlenir. Motor koordinasyonları artar, birçok şeyi kendi kendilerine yapmak isterler. Bu dönemdeki destek çocuğun deneyerek öğrenmesini artıracağı için hem zihinsel gelişim açısından hem de benlik saygısının gelişimi açısından büyük önem taşır. Bu dönemde onu fiziksel zararlardan koruyarak çevreyi keşfetmesine fırsat vermek, sosyal, zihinsel ve duygusal gelişiminin desteklenmesi bakımından önemlidir.

Anaokulu/Ana sınıfı (4-6 Yaş) Oyun Örnekleri

Oyun, sağlıklı büyüme, gelişme ve öğrenme için en güvenli yoldur ve her çocuk oyun oynar. Çocuklar oyun oynadıkları sürece hem oyunlarını, hem de kendilerini geliştirirler. Oyun, çocukluk yıllarının zenginleştirilmiş, zaman zaman da yapılandırılmış öğrenme ortamlarıdır. Çocuklar, oyun sırasında keşfederek öğrenirler.

Çocuklar oyun etkinlikleri sırasında kişiliğini ortaya koymayı, kendini anlamayı, doğru şekilde ifade etmeyi, sorumluluk almayı, arkadaşları ile işbirliği yapmayı, diğer insanlara saygılı olmayı öğrenir. Denemeleri ile yeni aşamalara ulaşır, mutlu olur. Başkalarıyla ilişkilerini yönetebilme becerisini kazanır. Grup içinde nasıl davranması gerektiğini öğrenir. Sağlıklı karar verme, kendi işini kendi yapması sonucu özgür hareket edebilme yeteneği gelişir ve arkadaşları ile paylaşmayı, yardımlaşmayı, grup kurallarına uymayı öğrenir. Ayrıca girişimci olma, tehlikeyi göze alma ve problem çözme yeteneğinin gelişmesine yardımcı olur. Bunların yanı sıra, oyun sırasında çocuğun kendisine güveni gelişir, kendi kendine yeterli olabilme gibi nitelikler kazanır.

Çocukların oynayabileceği her türlü oyuncak, artık materyaller ve çocukların kullanabileceği çeşitli malzemelerin öğrenme ortamlarında kullanılması, çocukların yaratıcılığını geliştirir, onların etkin öğrenmelerine katkı yapar, deneme yanılma yoluyla öğrenmelerini sağlar ve keşif duygularını geliştirir.



İlköğretim Çağı Çocuk Oyun Örnekleri

İlköğretim çağı ince motor becerilerin gelişiminin hızlandığı bir dönemdir. Kasların gelişimi ve birlikte çalışmasına bağlı olarak birçok çocuk koşma, hoplama, sıçrama, atlama gibi davranışları yapabilmektedirler. Koordinasyon yeteneğinin artması nedeniyle estetik hareketlerde başarı vardır. Koşma becerisi sekiz yaş civarında hızla olgun bir seviyeye ulaşırken bunu orta çocukluğa doğru yavaş bir ilerleme takip eder.

İlköğretim döneminde bulunan çocukların tepki süreleri kendilerinden büyüklere oranla daha uzundur. Özellikle ilköğretimin ilk üç yılında yürüme, koşma gibi kaba motor kontrolünü gerektiren becerilerin gerçekleştirilmesinde hiçbir sorun yaşamazlar. İlkokulun ikinci yarısına gelindiğinde ise ince motor kasların kontrolü büyük ölçüde başarılır.

Gençlik Dönemi ve Farklı Yaş Gruplarının Oyun Örnekleri

Psikomotor Alan. Sosyal duygusal alan

BEZİRGAN BAŞI

KURDELE BAĞLAMA-ÇÖZME YARIŞMASI
ÖZET

•Oyun, tüm çocukların evrensel ve temel dili olarak kabul edilmektedir. Eğitimci öncelikle çocukların, yaşlarını, gelişim özelliklerini, yeteneklerini ve becerilerini dikkate alarak oyun seçmelidir.

•Çocuk oyunları, bir toplumun sosyokültürel yansıması olduğuna göre büyük değer taşıyan bilgilerdir. Bu nedenle, hazırlanacak oyun albümleri, hem tarihî bir değer taşıması ve ait olduğu kültürü yansıtması hem de gelecek nesillere aktarılması bakımından büyük bir ihtiyaç ve değerli bir kaynak olması açısından önemlidir.

•Çocuk oyunları dağarcığı oluşturulurken kitap, gazete, ansiklopedi ve süreli yayınlardan yararlanılabilir. Dağarcık hazırlanırken kullanılan yazının dili sade, anlaşılabilir, kısa ve öz olmalıdır.

•Oyun, insan hayatının hemen her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte özellikle hayatının ilk yıllarında çocuğun kendini, içinde yaşadığı dünyayı tanıması, mutluluklarını, üzüntülerini, hayal kırıklıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun dil olarak ifade edilebilir.

•Çocuğun oynadığı oyun türleri ve oynanış biçimleri, onun içinde bulunduğu gelişim evresinin özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Bu yüzden de çocuğun yaşına uygun oyunları seçmek çok önemlidir. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse oyun ihtiyacı da o kadar fazladır. Bu nedenle çocuklar için çeşitli oyun alanları hazırlanmalı ve çocuğun kendi akranlarıyla oynamasına fırsat verilmelidir.


OYUNLARI DERLEME – UNİTE 5

Çocuk yaşam ile ilgili deneyimleri oyun aracılığı ile öğrenir. Oyun sırasında çeşitli roller üstlenerek dünyayı kendi duyularıyla algılamaya başlar. Büyüdüğünde üstleneceği rollere oyun sayesinde hazırlanır.

Oyun sırasında çocuk, kendi çevresi ile uzlaşmayı, sosyal yaşama uyum sağlamayı, kendi hakkını savunmayı, başkalarının haklarına saygı göstermeyi, iş birliği yapmayı ve paylaşmayı öğrenir. Çocuk, açıkça dile getiremediği kızgınlık, düşmanlık duygularını, öfkesini oyuna yansıtır. Sevgisini, mutluluğunu oyunda sergiler. Farkında olmadan iç dünyasını çevresindekilere bu yolla yansıtır. Sorunlarını oyun yoluyla dile getirir. Çocuk, oyun sırasında gizli duygularını, düşüncelerini, sözle anlatamadığı üzüntülerini, kaygılarını, korkularını dile getirir ve bu yolla sıkıntılarını dışa vurarak rahatlar.

OYUNUN HANGİ GELİŞİM ALANI İÇİN ETKİLİ OLDUĞUNU BELİRTME

Eğitimci oyun faaliyetleri ile çocuğun tüm gelişimlerine yardımcı olmayı hedeflemelidir. Seçtiği oyunların çocuğun tüm gelişimini destekleyecek nitelikte olmasına (fiziksel, psiko-motor, sosyal, duygusal, bilişsel, dil ve özbakım) dikkat etmelidir.

Oyun, genel olarak çocuğu birçok yönden etkiler ve gelişmesine katkıda bulunur. Oyunların türlerine göre etkileri farklılık gösterirken genel etkileri şu şekilde sınıflandırılabilir:

• Fiziksel ve motor gelişimi destekleyen çocuk oyunları,

• Bilişsel alan ve dil alanını destekleyen çocuk oyunları,

• Sosyal duygusal gelişimi destekleyen çocuk oyunları,

• Yaratıcılık ve problem çözme becerilerini destekleyen çocuk oyunları
Fiziksel Ve Motor Gelişimi Destekleyen Çocuk Oyunları

Oyun sırasında çocuğun tüm bedeni hareket hâlindedir. Yürüme, koşma, atlama, sürünme, tırmanma, sıçrama vb. gibi güç gerektiren hareketleri içeren oyunlar, çocuğun vücut sistemlerinin (solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım) düzenli çalışmasına ve büyük kasların gelişmesine olanak sağlar. Oyunun içerisinde, özellikle mücadele oyunları sırasında, çocuklar sürekli olarak koşmak, zıplamak, tırmanmak, itmek, çekmek, taşımak gibi hareketlerle diğer öğrencilerle mücadele etmek durumundadırlar. Çocuk, sahip olduğu fiziksel yetenekleriyle diğer oyunculara karşı bir yarış hâlindedir.


Ayrıca, açık havada oynanan oyunlar çocuğun güneşten ve temiz havadan yararlanmasını sağlayarak, bedensel gelişimini hızlandırır. Terleme yoluyla bedendeki zehirli maddelerin atılmasını, çocukta biriken enerjinin boşaltılmasını sağlar. Uykusunu düzenler, iştahını açar.

Oyun aracılığıyla çocuk uzuvları arasında eşgüdüm ve denge sağlar. Gücünü artırır. Motor becerilerde esneklik ve çeviklik kazanır

. Hareketli oyunlar, çocukların çevresini, yaşadığı dünyayı tanımasını ve keşfetmesini sağlar. Yürüme, atlama, sıçrama, tırmanma gibi hareketlerle büyük kasların gelişmesine olanak sağlanır. Yoğurma maddeleri ile oynama, kesme, katlama, yapıştırma, kalem ve fırça kullanma, bağlama, ilikleme, çözme gibi hareketlerle küçük kaslarını geliştirir. Güç, hız, dikkat, eşgüdüm, esneklik gibi yetenekleri sağlıklı bir şekilde gelişir. Hareketlerinde çeviklik ve bedensel esneklik kazanır.
Bilişsel Alan ve Dil Alanını Destekleyen Çocuk Oyunları

Oyun, çocuğun çevresini tanıması, duygu ve düşüncelerini, hayallerini bu doğrultuda kendisini ifade edebilmesi için en etkili ve uygun “dil” olarak kabul edilmektedir. Çocuklar oyunları aracılığı ile daha kolay ve kalıcı şekilde öğrenirler. Zira oyun sırasında eylem hâlindedirler ve etkinliklere beş duyuları ile katılırlar. Sorular sorarak bilgiler elde ederler. Oyun oynayarak büyüyen çocuk pek çok kavramı, bilimsel deneyimleri oyun içinde öğrenir. Sorular sorarak bilgiler elde eder. Bilgilerini başkalarına aktarır. Mantık yürütmeyi, yargılamayı öğrenmeğe, neden-sonuç ilişkisi kurmaya başlar. Oyunda ortaya çıkan sorunları görmeyi, bunlara çözüm bulmayı öğrenir. Çocuklar farkında olmadan dikkat, kıyaslama, hızlı düşünme yeteneklerini oyunlarla kazanırlar.

Çocuk oyun ortamında konuşma becerisini arttırır. Düzgün cümleler kurma alışkanlığı kazanır. Kendini rahat ifade edebilme becerisi kazanır. Arkadaşlarını dinlemeyi ve anlamayı öğrenir. Çocuk, oyun sırasında sesleri, tonlamaları, doğaçlamayı, kafiyeleri, kullanma imkânı bulabilir. Özellikle dramatik oyunlar, sözcük sayısının artmasına, daha uzun cümleler kurarak konuşmasına katkı sağlamaktadır. Az konuşan, çekingen çocuklar oyunlarda akranları ile konuşarak; konuşma, sözlü ifade ve başkaları ile iletişim kurma becerilerini geliştirirler.



Çocuk, şekil, renk, boyut, ağırlık, sayma, zaman, mekân, uzaklık ile ilgili kavramları, erime, buharlaşma, soğuma gibi doğa olaylarını öğrenmeyi, eşleştirme, sıralama, sınıflama, analiz, sentez, değerlendirme, problem çözme gibi zihinsel süreçlerin işleyişini hızlandırmayı, nesneleri tanımlamayı, işlevlerini kavramayı ve kullanmayı oyun yolu ile kazanır. Yeni kavramları ve nesneleri tanıma ve kullanmayı öğrenen çocuk, farkında olmadan bu kavramları ve nesneleri birbiri ile mukayese eder. Oyun anında çocuk sürekli olarak düşünme, algıla, kavrama gibi zihinsel yönden bir faaliyet içerisindedir. Oyun akışı içerisinde, diğer çocukların (rakiplerin) durumları ile ilgili de tahinde bulunma ve akıl yürütme durumundadırlar. Bu, birtakım verilere dayanılarak yapılan akıl yürütme, ileriki hayatta bilimselliğin temelini oluşturmaktadır.
Sosyal Duygusal Gelişimi Destekleyen Çocuk Oyunları

Toplumsallaşma, toplumda geçerli olan kültürel değerleri öğrenerek, yetişkinlerin dünyasına hazırlanma ve yetişkinlerin davranış biçimlerini yaşantısına uygulayabilir duruma ulaşma anlamına gelir.

Sosyal beceriler, toplumla bütünleşmeyi sağlayan ve toplumsal hayata katılmayı kolaylaştıran, iletişim, kendini kontrol etme, uyum ve atılganlık gibi becerilerle, gözlenebilen-gözlenemeyen bilişsel ve duyuşsal öğeleri içeren ve öğrenilebilen davranışlardan oluşur. İçinde bulunan sosyal ortama uygun davranma becerisi olarak tanımlanan sosyal beceriler, kişiler arası ilişkilerin kurulmasında ve sosyal amaçların gerçekleştirilmesinde önemli rol oynar. Yardım etme, yardım ya da bilgi isteme, teşekkür etme, özür dileme, bir konuda konuşma başlatabilme, sorulan sorulara yanıt verme, kurallara uyma, sırasını bekleme, işbirliği yapma, eleştiri kabul etme, kendini tanıma gibi sosyal beceriler; topluma uyumunu, toplumla bütünleşmesini, yaşıtları ve diğer bireylerle iletişimini ve etkileşimini sağlar.

Oyun, çocuğun yaşamla ve yaşamın kurallarıyla karşılaştığı, yaşamı tanıdığı, yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirdiği, temel sosyal beceriler edindiği önemli bir olgudur. Çocuk, oyun yoluyla duygusal sorunlarını açıklayarak çözüm yoluna gider; benmerkezcilikten kurtulur. Çocuğun davranışları, istekleri, düşünceleri, duyguları en açık biçimde oyun oynarken ortaya çıkar. Rekabet, kıskançlık, kızgınlık, düşmanlık gibi duygularının, kendisi ile ilgili kuşkularının üstesinden gelmesine, duygusal sorunlarını açığa çıkarmasına yardımcı olur. Sevgisini, mutluluğunu oyun yoluyla sergiler. Çocuk oyun sayesinde duygusal tepkilerini denetim altına almayı öğrenir. Kendine olan güvenini geliştirir. Sorunlarından uzaklaşır. Çocuğun iç dünyasında olumlu, olumsuz tüm yaşananların öğrenilmesi ve onun olumlu etkileşimlere doğru yönlendirilmesi oyun aracılığıyla gerçekleşebilir.

Çocuk, oyun sırasında çaba harcamayı, başladığı işi bitirmeyi, zevk almayı öğrenir. Ayrıca yardımlaşmayı, paylaşmayı, iş birliğini ve birlikte çalışmayı öğrenir.

Başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı gösterme, kendi hak ve özgürlüklerini koruma bilinci kazanır. Başkalarının haklarına saygılı olurken, kendi haklarını korumak için mücadele verirler ve mücadele azimleri gelişir. Grup oyunlarında yönetmek ve yöneltilmek durumları söz konusudur. Bu gibi durumlarda bazı çocuklar, kendilerini ve fikirlerini kabul ettirmek, diğerlerini yönetmek isterler ve karşılıklı etki altına alma mücadelesine başlarlar. Bu sayede, çocuklar liderlik özelliklerini geliştirirler.



Çocuk oyun ortamında özgür olmalı, oyundaki bütün problemleri kendi başına çözmelidir. Bu davranışlar çocuğun büyüdüğünde karşılaştıkları güçlükleri kendi kendine çözmesine yardımcı olur. Çocuğun oyunu, oyun içindeki davranışları büyükler tarafından kısıtlanır ya da engellenirse çocuk yetişkin olduğunda özgürce hareket edemeyen, kararsız bir kişilik ortaya koyar.

Bireylerin çocukluk döneminde aile dışındaki kişilerle bir araya gelip, beraber bir şeyler yaptığı ilk ortam oyun ortamıdır. Bir bakıma oyun sosyalleşmenin başladığı ve şekillendiği bir etkinliktir. Bu nedenle çocukların ilerideki kişiler arası ilişkilerinin temeli oyunlarla başlar ve gelişir. Oyunlara katılamayan, oynamayan çocuklar ileriki yıllarda da yalnızlığa alışmış ve çevresiyle rahat iletişim kuramayan bireyler olacaklardır. Bu nedenle çocukluk dönemindeki oyunlara katılmanın ve oyunlarda aktif rol almanın önemi büyüktür.



Oyunlarda kuralları benimseyen, sırasını bekleyen, başkalarına saygıyı öğrenen çocuklar yetişkinlikte de bu olumlu davranışları sergilemeye devam edeceklerdir.
Yaratıcılık ve Problem Çözme Becerilerini Destekleyen Çocuk Oyunları

Hızla gelişen ve değişen dünyada üretici, yenilikçi, yaratıcı bireylere ihtiyaç duyulmaktadır. Çocukta yaratıcılığın gelişimi, onun kişilik özelliklerini ve buna bağlı olarak gelecekteki yaşamını önemli ölçüde etkilemektedir. Yaratıcı bireylerin; kendilerine güvenen, problemlere pratik çözümler bulabilen, esnek ve bağımsız düşünebilen, daha kolay empati kurabilen ve yeniliklere daha açık bir görüntü sergileyen kişiler oldukları görülmektedir.


Çocuklar yaratıcılık ve problem çözme becerilerini en iyi oyun ortamında geliştirebilir. Çocukluk döneminin temel amacı olan oyun, öğrenme, yaratma, deneyim kazanma, iletişim kurma ve yetişkinliğe hazırlanma aracıdır. Oyun, özgürce yapılan, haz ve mutluluk kaynağı olan, çocuğun tüm gelişim alanlarını uyaran, yetenekleri kadar duyuları ve duyguları geliştiren etkinliklerin tümüdür. Oyun sırasında çocuk pek çok şeyi kendi kendine deneyerek öğrenir, kendisinde gizilgüç olarak var olan yetenekleri geliştirir, birçok beceri kazanır, yetişkinin ve dış dünyanın baskısından kurtulur.

Yaratıcılığın geliştirilmesinde ister anne baba olsun, ister öğretmen olsun yetişkinin önemi büyüktür. Yetişkin çocuğu tanımalı, onun etkinliklerini sabırla izlemeli, çocuğu eleştirmekten çok özgürce üretmesi konusunda teşvik etmeli, başarılarını ödüllendirmeli, deneyerek öğrenmesine olanak sunmalı, problemlerle karşılaştığında onun yerine problemleri çözmemeli, problemleri çözmesine fırsat vermelidir. Ayrıca yaratıcı özellikleri ile çocuklara olumlu model olmalı, onların yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri ortamlar hazırlamalıdır.


Oyunun Kurallarını Belirtme

Oyunun kurallarını belirtmek oyunun sağlıklı oynanabilmesi için önemlidir. Öğretmen oyunun kurallarını çocuklara iyi açıklamalıdır. İlk açıklamada karmaşık gelebilecek kurallar oyun tekrarlandıkça daha iyi öğrenilecektir. Oyun sade ve basit bir dille çocukların anlayabileceği biçimde açıklanmalıdır.

Kurallar anlatılırken eğitimcinin dikkat edeceği en önemli nokta oyuna karşı, çocukların istekli olmalarını sağlamak, onların ilgilerini uyandırmaktır. Bu sayede çocukların etkin olarak oyuna katılımları sağlanabilir.
ÖZET
•İnsan yaşamında önemli bir yeri olan oyun, çocuğun gelişimi için yaşamsal bir öneme sahiptir. Oyun, çocuğu gerçek hayata hazırlayıcı etkin bir araçtır. Çocuk yaşam ile ilgili deneyimleri oyun aracılığı ile öğrenir.

•Oyun, çocuğun tüm gelişim alanlarına yardımcı olur. Oyun, çocuğun kendisini, bedenini ve yeteneklerini anlaması yönünden önemlidir. Oyun sırasında çocuk, pek çok şeyi kendi kendine deneyerek öğrenmekte, gizil güçlerini geliştirmekte, birçok beceriyi de zorlanmadan kazanmaktadır. Oyun, çocuklar için doğal bir öğrenme aracıdır.

•Eğitimci oyun faaliyetleri ile çocuğun tüm gelişim alanlarına yardımcı olmayı hedeflemelidir. Seçtiği oyunların çocukların tüm gelişimini destekleyecek nitelikte olmasına (fiziksel, sosyal, duygusal, psikomotor, bilişsel, dil ve özbakım) dikkat etmelidir.

•Oyun, genel olarak çocuğu birçok yönden etkiler ve gelişmesine katkıda bulunur. Oyunların türlerine göre etkileri farklılık gösterirken genel etkileri; Fiziksel ve motor gelişimi destekleyen çocuk oyunları, Bilişsel alan ve dil alanını destekleyen çocuk oyunları, Sosyal duygusal gelişimi destekleyen çocuk oyunları, Yaratıcılık ve problem çözme becerilerini destekleyen çocuk oyunları şeklinde sınıflandırılabilir.



OYUN ETKİNLİKLERİ – ÜNİTE 6

İlkçağdan günümüze kadar oyun hakkında farklı görüşler ileri sürülmüş, farklı oyun tanımları yapılmıştır. Bu durum, oyunun ne olduğunun bilinmesine rağmen oyunu tanımlamanın zor olduğunu gösterir. Oyunla ilgili görüşlerden bazıları şunlardır:



Aristotales: “Oyunlar, çocukların daha sonra ciddi olarak yapacakları şeylerin provası olmalıdır.”

Ouantilianus: “Çocuğa verilecek ilk eğitim oyun şeklinde olmalıdır.”



Comenius: “Oyun önemli bir öğrenme aracıdır; disiplin ve düzen kazanmada da önemli rolü vardır.”

Rousseau: “Oyun çocukluk dönemindeki gelişimin doğal bir parçasıdır, çocukları sevmeliyiz, oyun oynamalarına ve eğlenmelerine izin vermeliyiz. Oyun ve neşe çocukların doğal hakkıdır.”

Locke: “Derslerin daha çekici olmasını istiyorsanız çocuğun oyun isteğinden faydalanınız.”



Lombrosso: ”Oyun, çocuk için yetişkinlerin çalışmaları kadar ciddi, o denli önemli bir uğraştır; çocuk için gelişimin bir yoludur ve çocuğun oyun oynama gereksinimi vardır.”

Fröbel: “Çocukta oyuna karşı içsel motivasyon vardır, bu nedenle yetişkinlerin teşviğine gerek yoktur. Yetişkinin müdahalesi bu doğallığı bozar, çocuğun oyun davranışını olumsuz etkiler.”



Montessori: “Oyun çocuğun işidir. Daha uygun bir iş bulamadığında oyun oynar.”

Dewey: “Oyun, haz ve mutluluk veren, belirli bir sonuca varma amacı olmadan yapılan faaliyetlerdir.”


OYUNLA İLGİLİ KURAMLAR

19. yüzyıl itibariyle oyun ile ilgili görüşler yerini kuramlara bırakmaya başlamıştır. Bu kuramlar ‘klasik kuramlar’ ve ‘çağdaş kuramlar’ olarak iki ana başlık altında ele alınabilir.



Klasik Kuramlar

Çoğunlukla felsefi yorum şeklinde olan, deneysel çalışmalara dayanmayan klasik kuramlar çocukların neden oyun oynadıklarını açıklamaya çalışır.



Fazla Enerji Kuramı

Şair Friedrich Schiller ve İngiliz filozof Herbert Spenser tarafından ortaya konmuş bu kurama göre çocuk, metabolizmasının ürettiği enerjinin bir kısmını yaşamını sürdürmek için harcar, diğer kısmını ise biriktirir. Biriken bu fazla enerji baskıya neden olur, atılması gereklidir. Çocuk da bu baskıdan kurtulmak, fazla enerjiyi harcamak için oyunu araç olarak kullanır, yani oyun çocuğun enerjisini boşaltma yoludur.


Örneğin, sınıfta uzun süre hareketsiz kalan çocuklar harcayamadıkları, biriken enerjilerini teneffüslerde oynayarak harcarlar. Çocuk, gerginlik yaratan fazla enerjiyi atabildiği zaman sağlıklı bir dengeye kavuşur. Çok oynayan çocuk bu nedenle sağlıklıdır. Oyunun şekli ve içeriği önemli değildir. Bu bağlamda, oyun oynamak doğuştan gelen fizyolojik bir gereksinim ve amaçsız bir eylemdir.
Yüklə 147,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin