22. KÜLTÜRE KATKI DİN:SANATA KATKI DİN:Din,Edebiyatımızda, musikimizde/Müziğimizde, sanatımızda ve konuşma biçimimizde,belirgin etki etmiştir: Kültürümüzde ve edebiyatımıza vs..dinle ilgili motifler, sembolik ifadeler, çok yönlü izler vardır. Dini öğrenip bilmek, bütün bunları anlamak için gereklidir.Din bilgisi,okullardaki Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Sosyoloji vb. derslerin işlenmesinde de yardımcıdır ve gereklidir. Tarih dersinde bir olayın yorumlanmasında,Türk Dili ve Edebiyatı dersinde bir fıkranın,bir şiirin anlaşılmasında,bir naat ın okunmasında dini kaynağa daima başvurulacaktır. Kültürün en önemli öğelerinden olan ve kültürümüzü bu kadar derinden etkilemiş olan İslâm dininin öğretimi yapılmazsa o zaman kültürümüzü anlamak zorlaşacaktır.Fatih Sultan Mehmet ile Rum Mimar ın hakim önündeki davalaşmaları ve Fatih sultan Mehmet in haksız bulunmasını anlamak için ,İslam ın adalete verdiği önemin bilinmesi gerekir..**MEVLANA,YUNUS EMRE,HACI BEKTAŞ-İ VELİLERİ yetiştiren Kültür yani din hangisidir.
23..DİNİN ULUSLAR ARASI İLİŞKİLERE ETKİSİ:Diğer toplumları anlayabilmek, onlarla anlaşabilmek, iyi ilişkiler kurabilmek, bu ilişkileri geliştirebilmek için, onların inançlarını, davranışlarını, kültürlerindeki farklılığın sebeplerini ve davranışlarına yön veren değerlerini yakından tanımayı gerektirir. Çünkü, diğer toplumların dinî ve ahlâkî yaşayışları hakkında bilgi sahibi olmak, onlarla kolay-sağlıklı ilişki kurmayı sağlar.Bu bilginin öğretileceği kaynak ise Din bilgisi dersidir.. DİĞER DİN MENSUPLARIYLA İLETİŞİM: Arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerinde bile davranışlarımıza yön veren inanışlarımızı karşılıklı tanımak ve onları hesaba katmak durumundayız. Bu bakımdan sadece kendi inandığımız dini değil, çevremizdeki dinleri, dinî anlayış ve yaşayış şekillerini de tanımak ve göz önünde bulundurmak durumundayız. (Diğer din mensuplarıyla ilişkimizde onlarla hata yapmamak için dinleri öğrenmemiz gerekir.)
Örnek:bir yöneticimiz İsrail’e bazı antlaşmalar yapmak için gitmişti.Cuma günü antlaşmalar yetişmeyince Cumartesi devam edileceği düşüncesiyle kalan işler cumartesine bırakılmıştı.Ancak o gün akşama kadar bekleyen üst düzey yöneticimizin yanına hiçbir yetkili gelmeyince ,konu araştırıldı ve Yahudilerin Cumartesi günlerinin kutsal olduğu ve bu günde ocak yanmadığı,trenlerin vs çalışmadığı öğrenildi…İşte din kültürü öğrenilerek bu durumlara düşülmez.
24 .DÜŞÜNMEYE-ARAŞTIRMAYA KATKISI:Kur an Ayetlerinin 1000 e yakın kısmı eleştiriyi ve düşünmeyi emrederken bu yöndeki eylemleri de sevabı yüksek getirili davranış içine alır.Bundan dolayı Din bilgisi dersi,öğrencilerin eleştirel düşünme becerisine de katkıda bulunarak öğrencilerin ufuklarının açılmasına katkıda bulunmaktadır.Bu konuda peygamberimiz”Bir saat evreni varlığı veya bir sorunun çözümünü düşünmek BİR YILLIK nafile ibadetten daha hayırlıdır”buyurmuştur. (MEB,klavuz ktp)
25 İNSANDAKİ POTANSİYELLERİ MAKSİMUMA ÇIKARMA:in İnsanın potansiyellerini maksimum düzeyde kullanmasını sağlar…İnsandaki gücü maksimuma çıkarır.Çanakkale savaşında mevzisine bomba düşmüş ve arkadaşları ölmüş bir insanın kaldırılması mümkün olmayan 250 kg lık topu kaldırması ve savaşın seyrini değiştirmesi,Kurtuluş savaşında doğu cephesinde Nene hatunlar,kara Fatmaların savaşlarda ki kahramanlıkları bizlere bunu ispat eder…(Din İnsanın Turbo düğmesidir)Bitmiş tükenmiş bütün her şeylerine el konulmuş bir toplum normal şartlarda yenilgiyi kabul eder ve teslim olurdu;Ancak” iman bitmedikçe imkan bitmez”anlayışı ve şehitlik motivasyonı bu milleti hep motive etmiş tarihinde hep lider,öncü,büyük güç yapmıştır..Din adeta motor gibidir,kim ve hangi millet bu motoru aracına takarsa hep dünya da büyük güç olmuştur:Selçuklular,Abbasiler,Osmanlılar…vs çünkü dinde ihsan kavramı ve insanları ileri götürecek,kalkındıracak kavramlar vardır ve bunlar islamın temelidir;Düşününüz bir kere ,Namaz kılmak için Astronomi bilmek gerekiyor,Oruç tutmak için ayın hareketlerini bilmek gerekiyor,Kurban kesmek ve avlanmak için zoologi bilmek gerekiyorsa varın gerisini siz düşünün…
İslâm dininin, kültürümüz, dilimiz, sanatımız, örf ve âdetlerimiz üzerindeki etkisi azımsanmaz.İslam daha hoşgörülü ve anlayışlı davranışlarda bulunan insanların yetiştirilmesini amaçlar.
26 .DİNİN DOĞRUYA SEVKETMEDE ETKİSİ:Kur an kıssaları ve öğretileri,yer yer örnek ve önceki yaşamlardan hikayeler anlatarak insanlığı eğitir ve sıkıntılar karşısında ona yol gösterir dayanma gücü verir,İnsanların kişiliklerinin oluşmasında yol gösterir..Eyüp peygamber sabır örneği,Lokman peygamber bilge insan,Kardeş kıskançlığından ve yakışıklı olmasından dolayı cinsel saldırıya uğramış/sıkıntı çekmiş sevgi ve merhamet örneği Yusuf peygamber,İnsandaki Aklın önemine vurgu yapıldığı kıssanın öznesi olan ve mantıksal çıkarımlarla Allah ı arayan insan Hz İbrahim.(İlköğrt din ktp s83-96) DİNİN İYİLERİN ARTMASINA KATKISI:Din,İyi insanları daha iyi,Kötü insanları da daha az kötü yapmayı amaçlar. Doç. Dr. Arndt Büssing, İnsanoğlu, fark etmese bile, hem fizyolojik hem de psikolojik yönden sürekli değişir ve yenilenir. İnsanın yaratılış amacı, yaratılış gayesine uygun olarak kendini sürekli geliştirmek ve olgunlaştırmaktır. Din, insan için bu amaca ulaşmada bir kılavuz niteliği taşımaktadır
27-RUHSAL HASTALIKLARDAN KORUMA:RUHSAL DEFORMASYONLARDAN KORUMA,Psikolojik araştırmalar, dindar insanların psikolojik yönden çok daha sağlıklı olduklarını gösteren verilerle doludur.. Freud un, dinin modernleşme ile birlikte yok olacağı şeklindeki tahmini ise, tamamen boşa çıkmış durumdadır.Kur an da”İnsan a bir zarar geldiğinde yatarken,ayaktayken,otururken o zararın giderilmesi için dua eder”(yunus suresi 12.ayet) ktp s13…İnsanı sadece din/İslam gerçek anlamda mutlu edebilir ve mutluluk reçetesi sunabilir:Çünkü,O nun bozulmamış yapısına ve insanlığının gereklerine uygun kodları taşıyan dinsel öğelerdir…Örnek:İnsanın en çok istediği ve amaçladığı ne ise Ona ulaştığında belli bir zaman sonra bunun büyüsünün bozulduğunu fark edecektir..Başka doyumlara kilitlenecektir ve sonrasında çölde serap peşinde koşan insan gibi kaf dağının arkasındaki güzeli arayacaktır…O halde İnsana gerçek doyum ve haz veren Din ve dinsel değerler/yaşantılardır..
Din İnsanların aciz kaldıkları zamanlarda onları teselli ederek Psikolojik ve ruhsal çatışmaları en aza indirerek organizmayı korur ve ruh sağlığı yerinde bireyler oluşturur.Ölüm,sel ,deprem gibi durumlarda insanı pozitif yöne kan alize eder.İnsanın selde ve depremde ölenlerin şehit hükmünde olduğunu yaptığını daha sağlam yapması gerektiğini ve çevreye karşı daha duyarlı olması gerektiğini “Bizim şer gibi gördüklerimizde hayır;Hayır gibi gördüklerimizde şer olacağını”vurgulayarak daha sağlam toplum ve işler üretmemiz gerektiğini hatırlatır. . –Örnek KÖLN Witten-Herdec-ke Üniversitesinden Tıp doktoru ve Doçent Arndt Büssing çoğu Müslümanın ağır bir hastalığa yakalanma durumunda, hayatın anlamını hatırlarken, Almanların çoğununun bu durumda ağır hastalığın hayatlarında kopukluğa sebep olan rahatsız edici büyük bir talihsizlik olduğu düşüncesine kapıldığını söyledi. Witten-Herdecke bilim adamlarının soru kataloguyla yaptıkları araştırmada, iyi bir ruhsal ve psikolojik-iç durumun, pozitif bakış açısının stresi önlemede ve vücut sağlığında olumlu etkileri olduğunu gözlemlemiştir.
‘Baban sana şimdi Cennetten bakıyor’ “Şehit kurmay yarbay Fiktat Şamdancı’nın 22 aylık oğlu Mahsin, dedesinin kucağında tabutun yanına geldi. Babasının fotoğrafını okşayan Tahsin’e, annesi Emine Şamdancı ‘Oğlum, baban Cennete gitti, sana oradan bakıyor’ deyince herkes gözyaşına boğuldu.” (Sabah, 13.8.2008) “İstanbul Güngören’deki bombalı saldırıda vefat eden 12 yaşındaki Şeyma Özkan, İstanbul’da dedesinin yattığı mezarlıkta defnedildi. Şeyma’nın, olaydan bir saat öncesine kadar anneannesinin evinde birlikte oynadıkları kuzeni, 8 yaşındaki Merve Özkan’ı, ailesi ‘Şeyma Cennete gitti, artık orada oynayacak’ diyerek teselli etmeye çalışıyor.” (Yeni Asya, 30.7.2008)
Bazen bir baba, bazen bir anne, bazen bir kardeş, bazen bir kuzen... çocuklarımızın kaybettiği. Şüphesiz, bu hâdiseler karşısında fazlasıyla üzülen nazik ruhlar, teselliye muhtaç. Ve o teselli de, ‘Cennet’ten başka bir şeyle olmuyor.“Babam ve oğlum” filmini, çoğunuz izlemişsinizdir. Babasını kaybeden minik yavru, teselli edilmeye çalışılıyor; “Baban Süpermen oldu, uçtu. Şimdi yukarıdan bizi izliyor” deniliyor; ama onun “Ben babamın yukarılarda değil, burada yanımda olmasını istiyorum” tarzındaki masumca feryatları karşısında başlar öne eğiliyordu. Anlayacağınız, Müslüman bir memlekette filmin senaryosundan “Cennet tesellisi” esirgeniyordu ne yazık ki.
Halbuki fıtrat, “Cennet! Cennet!” diye haykırmıyor muydu? İşte bunun yakın örneği, Güngören’deki patlamada ölen çocuğun, kuzeninin; ve Şehirdeki mayın tuzağında şehit düşen yarbayın, oğlunun; ailelerince Cennet’le teselli edilmeye çalışılıyor olması. Başka bir şey ilâç olamıyor nazik ruhlarına. Evet, çare, ölümden kaçmak değil; bilâkis onu anlamak. Ölümü anlamak ise, Cennet fikrini de beraberinde getiriyor. Çocukları gerçek anlamda teselli etmek, ancak bununla mümkün. Yoksa 17 Ağustos depreminden sonra olduğu gibi, çocukları birtakım eğlencelerle oyalamaya çalışmak, “duygu iptaliyle geçici bir çözümden öteye geçmiyor; yarın öbür gün ölüm hadiseleriyle karşı karşıya kaldıklarında, ruhları aynı ‘dehşet Sahneleri’yle yine sarsılıyor.Halbuki, çocukların hayal dünyalarına inerek, anlayacakları dilden, onlara ölümün bir yokluk olmadığı, daha güzel bir âleme ‘geçiş kapısı’ olduğu anlatılsa, kalıcı ve gerçekçi bir çözüm olmaz mı?“Çocuklar, yalnız Cennet fikriyle, onlara dehşetli ve ağlatıcı görünen ölümlere ve vefatlara karşı dayanabilirler. Ve gayet zayıf ve nâzik vücutlarında bir manevi kuvvet bulabilirler. Ve her şeyden çabuk ağlayan gayet mukavemetsiz mizâc-ı ruhlarında, o Cennet ile bir ümit bulup, mesrurâne yaşayabilirler. Meselâ, Cennet fikriyle der: ‘Benim küçük kardeşim veya arkadaşım öldü; Cennetin bir kuşu oldu, Cennette gezer, bizden daha güzel yaşar.’ Yoksa, her vakit etrafında kendi gibi çocukların ve büyüklerin ölümleri, o zayıf güçsüzlerin endişeli nazarlarına çarpması, dayanma kuvvetlerini yıkarak , gözleriyle beraber ruh, kalb, akıl gibi bütün inceliklerini dahi öyle ağlattıracak; ya mahvolup veya divâne bir bedbaht hayvan olacaktı.” (özler, 10. Söz, Mukaddime, s. 92)
Ne dersiniz? Eşini şehit veren acılı annenin, ‘fıtratının sesini’ dinleyerek oğluna: “Baban sana şimdi Cennetten bakıyor” demesi, ne kadar da hakikatli bir teselli, değil mi?
28-KANUNLARIN DEĞİNMEDİĞİ NOKTALARI KANUN YARARINA KONU EDİNME: Toplumdaki çekişme,dedikodu,yalan,iftira,çekememezlik,kötü düşünce,yorum,yalan haber,kin,nefret,gibi manevi hastalıkları kim nasıl tedavi edebilir?Kanun kural varken neden hala insanlar yalan haber yapabilmektedirler!!!Eşcinselliği yasaklayan ve insanları bunlardan koruyan biri kanun var mı?
Kanunlarda komşuna borç ver ya da yemek ikram et,cenazesine katıl…vs emirler yoktur ;Ancak dinin kapsayıcılığı bu konuları da konu edinir ve toplum yararına insanları harekete geçirir…
29-KÖTÜMSER BAKIŞI ENGELLEME:Din İnsanın bakışlarını korur ve iyiye çevirir.Böylece O na sağlam bir irade kazandırır Aileyi yıkan zararlı ve yanlış yollara girmesini engeller"Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine,teslim ol,bırak hayat sana rağmen değil,seninle beraber aksın.Hayatım değişir,alt üst olur diye endişelenme!Nerden biliyorsun hayatının altının üstünden iyi olmadığını..."Şems-i Tebrizi...
- İnsanın tutkularını aşağılık duygu ve davranışlarını kim nasıl eğitecek?
"Bir aşk var mıdır ki iki sevgilisi olsun? Öyle birisine aşık ol ki o aşkla bütün tutsaklıktan kurtulasın . Aşk ,ruhunun nurudur,sevgi sabah şarabımdır benim; aşk öyle bir ümitir ki bütün ümitler onda toplanır."Hz Mevlana
Din insanı ,içgüdülerinin esiri olmaktan koruduğu gibi kişiyi şahsiyetli sağlam karakterli birey yapar,İçki içme ,kumar oynama,uyuşturucu kullanma-“Bir kereden bir şey olmaz iç!Günahın benim olsun” gibi teklifler karşısında,Dindar insan kararlı seçimini ortaya koyar.
Dinlerin amacı kötülüklerden kaçınan erdemli ideal üstün özellikleri taşıyan insanlar yetiştirmektir.
30 -TOPLUMU VE BİREYLERİ DÜZENE KOYMAYA KATKISI:Toplumu ve bireyleri düzene koymada-kontrol etmede,kötülükleri önlemede dinin önemini anlatınız?
1-Allah a inanan ve İslam dinini bilen bunu davranışlarına yansıtan 50.000 kişiyi kontrol etmek; İnançsız ve hiçbir değere önem vermeyen ,ölçüsüz 5.000 kişiyi kontrol etmekten daha kolaydır..Bazı eylemlerde ortaya çıkan yakıp yıkmalar/kırmalar,Devletin güvenlik güçlerine haksızca saldıranların ve malum terör örgütlerinin yaptıkları,vs. düşünüldüğünde bu düşünce daha iyi anlaşılır...Burada “Din afyondur”(Kominizm)düşüncesinden ayrı olarak ele alınmalıdır.Çünkü din,insanları kontrol etmek için değil,düzene koymak ve toplum olmanın gereklerini konu edinir…Değiştirilmiş dinler ya da orta çağ Avrupasın da din(hristiyanlık) bu amaç için kullanılıyor olmuş olabilir;Ancak İslam böyle değildir…Örnek:Hz Ömer “Ey halk ben yanılırsam beni nasıl düzeltirsiniz ?diye sorduğunda halk ,kılıçlarımızla “diye cevap verebilmiştir.
Uhud savaşı:Peygamber şehirde kalıp savunma yapalım talebinde bulunmasına rağmen istişare sonucu düşmanı şehir dışında karşılamak fikri ağır basınca peygamber bu fikre uymuştur..
Hz Ömer ,insanlara hitap ederek “Evliliği kolaylaştırınız,insanlar evlenmede zorlanıyor,mehirleri makul seviyeye çekiniz”şeklinde insanlara hitap edince ,Yaşlı bir kadın ayağa kalkıp “Ya Ömer!Kur an da Allah,kadınlara evlenirken kantarlarla tartılan altınlar verseniz de onlardan hiçbir şeyi geri almayınız”buyuruyorken sen nasıl böyle dersin!”deyince Hz Ömer hatasını anlamış ve bir yaşlı kadın Ömer’i yendi demiştir…
İslam da en sevap davranışlardan biriside yanlış yapan yöneticiye doğruyu bildirmektir.. HANİ DİN AFYONDU!İnsanları uyutmak için ve sapkın fikirlere düşürmek için “din afyondur”diyen fikirler in bizzat kendileri afyon görevi görmektedirler..
. İslam İnsanların :Kapkaççı ,tinerci,hortumcu,isyankar,hırsız,terörist,satanist, olmaması için vardır.Bu amaçlarda olan insanların okuttukları fakir fukara çocukları,terörden kurtardıkları ülkenin çocukları, az değildir.Dinimiz ”Vatan sevgisi imandandır? “diyerek vatanı bayrağı ve devleti kutsallaştırmıştır.Ayrıca Dinimiz,vatanı dini bayrağı uğrunda ölecek insanları yetiştirmekle vatanı için en değerli varlığı alternatifsiz canını verecek insanlar yetiştirir.
31- ÖZKÜLTÜRÜ KORUMAYA KATKISI:Din toplumların öz kültürlerini ve varlıklarını korur;Onları Asimile olarak başka kültürler içinde yok olmaktan korur..Örneğin Macarların ve Avarların Türk oldukları bilindiği halde;Türklük özelliklerini kaybettikleri görülmektedir.Ancak Biz Türklerin Türk kültür ve geleneklerine sahip olduğumuz görülmektedir…Acaba Türkler İslam dinine girmeselerdi bu gün Türklükten bahsedebilir miydik!!!!
32 VATAN SEVGİSİ DİN:Şehitlik gazilik ,vatan sevgisi imandandır,askerliği kutsal yer ve peygamber ocağı olarak topluma kabul ettiren etken nedir?Bu inanç olmazsa bu insanları nasıl vatana hizmete çağırabiliriz!şu an 4000 asker kaçağı vardır...Bu manada Dİn,vatan sevgisiyle eşdeğerdir.Bu manada vatanı ayakta tutmak için dinin emrettiği şehitlik kavramına ve dine bu anlamda karşı çıkmak vatan hainliğidir..Çünkü vatan uğruna ölen olmayınca vatan elden gidebilir...
33- BİLİM-TEKNOLOJİ , DİN:Cahiliye dönemindeki İnsanların peygamber öğretilerinden etkilenmeleri ,İstanbul un fethi sonrasında Avrupa da Rönesans ve reform hareketlerinin oluşması vs hep dinin ilme verdiği önemin sonucudur..”Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?(Zümer9) Dinini önemseyen toplumlarda “Allah işini iyi yapar” hadisi TEKNOLOJİ nin gelişmesine sebep olur.
Edebiyat,tarih,müzik,felsefe ,matematik vs gibi bilimlerin anlaşılmasında dinin önemini kimse yadsıyamaz…Fuzulî -Mecnun’u Hakk’a erdirirken ona şöyle dedirtir:
Kurtar beni ıztırâb-ı gamdan
Ver müjde vücûduma ademden
Yani ki “İlahî! Varlığıma yokluktan bir müjde eriştirip (varlığımı yok edip) beni gam ıztırabından kurtar!”
34- DİNİN TURİZME-MİMARİYE KATKISI: O halde dinin Turizme,kültüre-mimarinin gelişmesine katkısı nelerdir?İnsanlık tarihine baktığımızda en görkemli binalar ibadethaneler olmuştur,bu da bize Dinin Mimarinin gelişmesine olan katkısını gösterir.Dini yada dinsel motivasyonlarla yapılan mimari,kültürel ve sanatsal eserlerin görülmesi,dinsel ziyaretleşmeler sebebiyle her yıl milyarlarca insanın şehir,ülkeler arası seyahate çıktığı açıktır.
Edirne'de 'inanç turizmi' bereketi:
"Edirne'de, ramazan ayı dolayısıyla düzenlenen turlarla çeşitli illerden gelen yerli turistler, tarihi camileri gezerek kent turizmine katkıda bulunuyorlar. Selimiye Camii her zamanki gibi ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken mekan. "18 Eylül 2007 12:11 haber com .
DİN ÖĞRETİMİNİN YARARLARI(ÖZET): İnsanın gücüne güç katar, Kuvvetli bir irade, sağlam bir karakter kazandırır.İnsanların kendi aralarında güvenli, huzurlu ve mutlu yaşamalarını sağlar,Hastalıklar ve felaketler karşısında, ümitli, korkusuz ve güvenli yapar, Ahlaklı bir toplum meydana getirir. 35-SOSYALLEŞMEYE DİNİN KATKISI: Din insanları sosyalleştirme de etkendir:Bilindiği üzere ülkemiz ve toplumunuzun çoğunluğu Müslüman insanlardan oluşmaktadır.Yeni yetişen bir bireyin topluma katılması ve uyumlu olabilmesi için O toplumun kültürünü,bilgi birikimini,gelenek göreneklerini,örf ve adetlerini bilmesi gerekir.Bizim toplumumuzun kültürü ve davranışları ya dinden direkt doğmuştur ya da dini bir düşünceden özet olarak ifade edilmiştir.Mesela:”Yalan söylemek günahtır”Ayeti toplumda ,”Yalancının mumu yatsıya kadar yanar “şeklinde ifade edilmiştir.
Günlük konuşma dilinde ki”Allah’a ısmarladık,selamlaşma,inşallah,gibi terimler dinin topluma yansıması olup bunları bilen bireyler topluma daha rahat uyum sağlayabilmektedir. Başka Örnek verecek olursak,Selamlaşmak,cenaze namazları ve bu namazlarda yapılması gereken ritüeller(Amin demek,ölü evine komşuların yemek götürmesi,baş sağlığı dilemek,Ölen insan için mevlit ,Kur an okutmak,İnsanlara yemek ikram etmek,)Bayramlaşmak,Hasta ziyareti,Zekat,fitre,çeşme yaptırılması,sadaka-i cariye,Cuma namazlarına gitmek dinin topluma yansıması olup bunları bilemeyen bireylerin topluma uyum sağlamada zorlanacakları bir gerçektir.…Dolayısıyla yetişen bireyin topluma uyum sağlayıp ,mutlu,uyumlu birey ve insan olabilmesi için bu toplumun kültürünün önemli öğelerinden biri olan İslam dinini bilmesi gereklidir. . S-11-İslam ın irtica yı,taassubu yok etmeye katkısı nedir?
Onlara; «Allah'ın indirdiğine uyun!» dense; «Hayır biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız» derler. Şeytan babalarınızı alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?(Lokman21)
"Şeytan" önce insana "ALLAH' ı unutturur...Sonra çağdaş çöplükte ne bulursa yutturur... "(Hz.Mevlana)
---İrtica Nedir?İrtica kelimesinin sözlük anlamı gericiliktir. İrticai faaliyetlerde bulunanlar, toplumun sahip olduğu çağdaş değerleri reddedip akla ve bilime aykırı eylemlerde bulunarak çağ dışı bir düzeni geri getirmeye çalışırlar. Her türlü gelişim, değişim ve yeniliğe karşı tavırlı olmak irticanın en önemli özelliğidir.
İrtica Orta çağ karanlığın a geri dönmektir…oysa Orta çağ karanlığını kaldıranlar, İslam dininin mensupları olan Müslümanlardır.Kur an ın ilk ayetinin “OKU” olması,1000 tane ayetinde düşünmeyi,araştırmayı öğütlemesi,Okumayı/Bilimi İbadet sayması,İnsanı iman düzleminde görgülü-kültürlü-zamanın,hayatın gereklerini kuşanmış insanlığa çıkarmak için emirlerinin olması,yukarıda saydıklarımızın dinden kaynaklanması,İnsanı Evreni ve insanın kendisini araştırmaya yönlendirmesi,İslam İle İrtica nın farklı şeyler olduğunu göstermektedir.O halde İrtica nın can düşmanı İslam öğretileridir,İslam ın kurallarına uymaktır…Atatürk bu konuda “Bizim dinimiz en makul dindir”demektedir.
Necip Fazıl Kısakürek in deyimiyle:”Çağın dışında kalmayayım da içinde mi boğulayım”-“Biz çağı dehlemek için dışındayız”
Rabbimiz ALLAH (c.c.) şöyle buyurmaktadır. "Ne zaman onlara: ALLAH ın indirdiklerine uyun' denilse onlar: 'Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. Ya atalarınız aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?.."(Bakara 170)
ARAŞTIRMA: KONU SORULARI
Dinsizliğin sonuçları nelerdir?
1- DİNİN GÖNDERİLME SEBEPLERİ nelerdir?
2-- DİN AHLAKI İNSANA VE TOPLUMA NELER KAZANDIRIR? Dinsizliğin toplumdaki görüntüleri nelerdir?
3- DİNSİZLİĞİN İNSAN ÜZERİNDEKİ TAHRİBATLARI:Psikolojik-sosyolojik-ekonomik-çevresel sonuçları neler olabilir?
*Kuran Ahlakına Uymanın Toplumlara Getirdiği Maddi Ve Manevi Faydalar
-Din Ahlakı, Devleti İçte ve Dışta Güçlendirir -Toplum içinde din ahlakı yaşandığı takdirde devlet yönetimi rahatlar.- Din Ahlakı Ruhen ve Bedenen Sağlıklı Toplumlara Vesile Olur-
Din Ahlakının Toplum Üzerindeki Olumlu Etkileri- Ahlaksızlığın yaygınlaşması, tüm toplumu içine alan bir çürümeye neden olur.
*Dinsizliğin Toplumlara Getirdiği Belalar
Din Ahlakını Yaşamayan Toplumları Ağ Gibi Saran Belalar
Dinsizlik Devletin Bütünlüğünü Tehdit Eder-Din ahlakının yaşanmadığı bir toplumda;
Dinsiz Bir Toplum kötü İdeolojilerle Kandırılmaya Mahkumdur
-Dinsizlik, Toplumda Psikolojik Sorunları Yaygınlaştırır
Dinsiz Bir Toplumda Sevgisizlik ve Ahlaki Dejenerasyon Hakim Olur
-“Onların gözleri var görmez,kulakları var işitmez” ne demektir?
Dostları ilə paylaş: |