- Divan başkanı
Değerli arkadaşlar raporları dinledik raporlar üzerinde görüşmelere başlayacağız. Bu arada raporlar üzerinde görüş belirtmek isteyen değerli üyelerimiz lütfen isimlerini divana bildirsinler ve o sıralamayla devam,
- Kemal Çolak, Şükrü Şenel, Ertan Zafer Akgüç, Sabri Kömet, Temel Öztürk, , Ömer Bekar, Ali İhsan Özdemir, İsmet Uğurlu, Adem Arslan, Turgut Arı, Masis Yongan, İbrahim Kılıç.
- Divan başkanı
Konuşmalar 3 dakika ile sınırlandırılmıştır. Ama siz 3’er dakika içinde çok özlü söyleyebileceklerinizi söyleyecek insanlar olduğunuza inanıyoruz ve bu temenni ile bu düşünceyle görüşmelere başlıyoruz. Sırayla söz veriyorum. Burada oylandığı gibi temsili gruplar falan olduğunu zannetmiyorum o olay da sıkmaya başladı herhalde. Kemal Çolak buyurun efendim.
- Sayın divan, değerli konuklar, saygıdeğer meslektaşlarım. Hepinizi Demokratik Birlik Grubu adına saygı ile selamlıyorum. 4. genel kurulumuza hoş geldiniz. Grup olarak mesleğimize, kurumumuza olan sorumluluğumuzdan dolayı mali genel kurulumuz için bir komisyon oluşturduk. Gelir gider tablosu ve bütçe üzerinde derin çalışmalar yaptık. Bugün elimizde olan şeyin denetim kurulu raporunu incelediğimizde sormak istediğimiz bazı kesitlerin denetim kurulu raporunda olduğunu gördük. Burada hepinizin huzurunda denetim kuruluna yapmış olduğu bu çalışmadan dolayı teşekkür ediyorum. Denetim kurulları asker mantığında olmamalıdır, genel kurulların güvenine layık bir şekilde bu ve benzeri çalışmalar yapılmalıdır, yavaş yavaş olgunlaştığımızı görüyorum. Denetim kurulu raporuna ilave olarak bizim yapmış olduğumuz tespitler şunlardır. Öncelikle tespitlere geçmeden önce gelecek yönetimlerde bunları talep ediyoruz. Gelir gider tabloları denetime açık güvenilir bir şekilde hazırlanmalıdır. Gelir ve giderlerde tahakkuk esas alınmalıdır. Gelir gider tablosu, bilançolar, açıklayıcı notlar, mali tablolar ekinde sunulmalıdır. Yeni yöneticilerin dikkatle dinlemelerini, yorum yapmadan açık ve net bir şekilde sormak istediğim olaylara cevap vermelerini istiyorum. Raporlar incelendiğinde Disiplin Kurulu gideri 100 milyon lira, Denetim Kurulu gideri 60 milyon lira olarak gözüküyor. Bu giderler hakkı huzur mudur, yoksa başka gider midir? Huzur hakkı gideri ise lütfen tablolara doğru yazın. Diğer kalemler içerisinde komisyon ve temsilcilik gideri 134 milyon küsur gösterildi. Bu komisyonun bir üyesiyim, ben de bu komisyonlarda görev yaptım, yönetim kurulu genel kuruldan böyle bir yetki olmadığı halde yetkisi olmadığı halde tüm komisyon üyeleri ki bunlar gönüllülük esasında kuruluşlardır huzur hakkı şeklinde tahakkuk yapmışlar. Biz bu parayı almadık, böyle bir yetkileri olmadığını kendilerine ilettik, burada kendilerine teşekkür ediyorum bu uygulamadan vazgeçtikleri için. Odalar birliği genel kurul gideri gözüküyor, 193 milyon küsur. Odalar birliği genel kurul giderini odalar birliği İstanbul odasının veya herhangi bir odanın odalar birliğinin harcama kalemlerini kendisi yapamaz. Bu gideri reddediyoruz. Bilanço ve gelir gider tablolarını başka bir bakış açısından değerlendirdiğimizde bu dönem hedefleri olarak geçen yıl ki bütçede yetki verdik. Gayri menkul alımı 1 milyar 840 milyon 550 bin lira öngördükleri halde bu alımı gerçekleştirememişlerdir, bu alımlarda başarısızdırlar bu yıl bütçeye koymaları bana göre gayri ciddi. Toplumda saygınlığımızın artmasını her alanda talep ettik. Saygınlığımızın artması bilgili olmamızdan geçiyor. Biz hepimiz biliyoruz ki mesleki anlamda bilgimiz yetersizdir. Bu muhalefet, iktidar bütün kurum ve kuruluşların ortak hedefidir. Oda yönetimleri bu eksikliğimizi giderecek faaliyet içersinde olmalıdır. Bu anlamda kurs eğitim seminerleri düzenlenmiştir.
- Sayın Çolak toparlar mısınız?
- Toparlıyorum başkanım. Burada kar amacı güdülmüş, bu işten 124 milyon lira kar edilmiştir. Eğer bu iş maliyetine yapılsa daha fazla insana geniş tabana yayılsa daha faydalı olur düşüncesindeyim. Meslektaşlara, mesleğe yeni girenlere her türlü hizmeti parayla yapmış. Örnek, kayıt olmak parayla, kimlik cüzdanı parayla, staj parayla, ücret levhası parayla, eğitim kurs parayla, ajanda parayla, devir teslim tutanağı parayla, staj dosyası parayla, sınav soru kitapçığı parayla, vergi levhası parayla, bastırılan kitaplar parayla, emanet para makbuzu parayla, sınav dosyası, kimlik, rozet, oto etiketi, anahtarlık, geçici ruhsatlar parayla. Ticari işletme olmaktan çıkıp hizmet işletmesi olması hedeflenmelidir. Yönetim, denetim gideri 720 milyon, personel gideri 661 milyon, dışarıdan sağlanan hizmetler 99 milyon, kira gideri 246 milyon, mutfak gideri 37 milyon, apartman gideri 30 milyon. Bu kalemleri alt alta topladığınızda 2 milyar 576 milyon liralık bir harcama. Karşılığı parayla sattıkları için böyle. Bu maliyet dengesi yanlış, bu anlayışı terk etmek lazım. Dergi, bülten, birkaç gazete ilanı toplam maliyeti 1 milyar 230 milyon. Bu parayla belki matbaa tutulabilirdi.
- Sayın Çolak 7 dakika oldu lütfen toparlayın.
- Gelir kalemlerini bildiğiniz birim fiyatlara böldüğümüzde sonuçta aynı rakam çıkmadı. Acaba bunlar yuvarlak rakam değil, küsurlu olursa daha inandırıcı olur mantığından mı yapılmıştır. Örnek, kayıt ücreti, kimlik cüzdanı, yıllık aidat, sözleşme geliri, ücret tarifesi, balo geliri, vergi levhası geliri, stopaj kitabı, A.Ş kitabı bunlar bilinebilir fiyatlara bölünüp ... çıkar. Düzenlenen tabloların ciddiyetten uzak olduğu kanaatindeyiz. Bütçede önceki dönem 400 milyon lira reklam geliri öngörülmüş. Bir önceki genel kurulda konuştuğumuzda sayın oda yönetimleri bunun reklamdan sağlanacağını söylemişti. Artı maliyeti geçen dönemki bütçede görüşülüp kabul edilen üye .......... gideri bu yıl 54 milyon lira olarak niye tekrarlandı? Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
- Divan Başkanı
Teşekkürler. Değerli arkadaşlar bir uyarıda bulunmadan geçemeyeceğim. Evet maalesef 10 dakika oldu, gerçi konuşan örgütlerden yanayız, ama her şeyin bir kuralı var. En önemli kural da genel kurulun iradesine saygılı olmaktır, genel kurul vermiştir bu 3 dakika kararını lütfen buna saygılı olalım. Arkadaşım ilk konuşmacı olduğu için pek fazla kesmek istemedim ama bu böyle giderse çalışmalarımız çok daha tehlikeli boyutlara varır. Teşekkür ederim ve devam ediyoruz, sayın Şükrü Şenol.
-Sayın divan, genel kurulun sayın delegeleri. Bu genel kurulda muhalefetin bir üyesi olarak Demokrat Muhasebeciler Birliği’nin bir üyesi olarak hepinizi arkadaşlarım adına saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bu genel kurulda bizler eleştirilerimizin odak noktasını meslek üyelerinin tümü muhalefetin tümü olarak seçmeye karar verdik. Kimler?
1-Bu genel kurul toplantısına katılmak gereğini duymamış 9500 üye.
2-Demokrat Muhasebeciler Birliği’nin İstanbul yürütme üyeleri ve tüm üyeleri.
3-Demokratik Birlik Grubu’nun yürütmesi muhalefeti ve tüm üyeleri.
4-Birleşik demokratlar grubunun yeminli ve yeminsiz tüm üyeleri.
5-Meslekte Birlik Grubu’nun genel kuruldan genel kurula meydana çıkan üyelik aidatlarını ödemiş ödememiş tüm üyeleri.
- Çağdaş Demokratlar Grubu’nun en çağdaş muhalefet üyeleri ve 7. olarak da herhangi bir gruba angaje olmamış ve ne yapacağı belli olmayan ve ortalıkta yalpalayan meslek üyelerinin tümü. Yani işin açıkçası bugün bu genel kurulda yönetim organları ve onların programları, ilkeleri uygulamaları ile yön veren en az çağdaş demokrat grup eleştirilmeyecektir. Bugünkü genel kurul 2 yıl önceki mali genel kuruldan farklı değildir. Tamamen aynıdır. Bugün buradaki 500 kişi veya 400 kişi sayımız aynıdır ve her genel kurulda aynı insanlar aynı simalar hazır ve nazırdır. Odamızın üye sayısı bugün 10 bine ulaşmıştır katılım yine aynı. 2 yıl önceki mali kurulda 7 bin civarındaydı katılım yine aynı. Muhalefeti oluşturan tüm gruplar bunun sorumlusudur. Çünkü yeterince çalışmadık, kafamızı deve kuşu örneği kuma gömüp bürolarımızdan çıkmadık ve bugüne kadar da çıkarmadık. Yönetimin ve iktidar grubunun başka işleri vardır, zaten böyle bir görevleri yoktur, başka işleri için aslanlar gibi çalışmalarını zaten devam ettirdiler. Geçtiğimiz 1 yıl içinde işletme yönetim merkezleri gündemdeydi. Tüm meslek kitlesini yakından ilgilendiren bu konuyu basit birkaç demeç, toplantı ve bildiri ile geçiştirdik. Oysa ki yönetim kurulunun önerdiği gibi derneklerimizle, temsilciliklerimizle, gruplarımızla telgraf eylemimizi başarıya ulaştırabilir bunu yaygınlaştırabilirdik ve mutlaka yasa tasarısı Maliye Bakanlığı tarafından geri çekilirdi. Bu eylemin başarısızlığının sorumlusu, altını çizerek söylüyorum bozguncu dernek yöneticileridir. Temsilcilik seçimlerini iyi yapmamıştır. Bu seçimler demokratik altını çizerek söylüyorum çok katılımcı, hemen ilave ediyorum 10 bin üyeli İstanbul odasının 9 bini katılmıştır ve temsilcilerimiz seçilmiştir. Hemen ardından bazı kendini bilmez temsilciler, değersiz temsilciler istifa etmişlerdir. Bunun sebebi de malum. Odalar birliği seçimlerine katılım ve bu seçimlerdeki grupların aktiviteleri ise taktire şayan. Başta bizim grubumuz yine bildiri dağıtmış .............. kamuoyu yanlış yönlere yönlendirilmiştir. Demokratik Birlik Grubu yöneticileri bol miktarda çay içmişlerdir. Birleşik Demokratlar Grubunun yeminli ve yeminsiz yöneticileri dirsek temasını geliştirmişlerdir. Meslekte Birlik Grubu ibadetine devam etmiş Ankara'da maalesef bulunamamıştır. Çağdaş Demokratlar Grubu, pardon odalar birliği başkanımız kendisinden özür dileyerek ifade ediyorum kendi ifadesiyle sosyal demokratlar grubunun üyeleri parasal katkıları ile Cumartesi gecesi içkili, sazlı, sözlü bir yemek düzenlemişler aldığımız bilgiye göre. İstanbullu çağdaş demokratlar bu gecenin parasal yükünü çoğunluk kısmını yüklenmişlerdir. Denetim kurulu faaliyet raporunda da açıkça belirtilmektedir. Bu genel kurul toplantısı için odamız yönetim kurulu 193 milyon 816 bin 700 liralık harcama yapmıştır.
- Sayın Şenol lütfen toparlayınız.
- Odamızın komisyonlarında bugün bütün grupların en verimli, çalışkan ve ileri unsurları görev almış durumundadır. Gruplarda oluşan değişik düşünceler bu komisyonlarda tartışılmakta ve burada oluşan düşünce birliği yönetim kurulumuza ışık tutmaktadır. Bunun en somut örneği Ücret Tespit Komisyonu’nda yaşanmıştır. Bu komisyonun hazırlamış olduğu rapor yönetim kurulunca odalar birliğine sunulmuş bu raporu birileri onaylamış ve Maliye Bakanlığı bu raporu aynen onaylayarak resmi gazetede yayınlamıştır. Yönetim kurulumuzun Maliye Bakanlığı’nın üstatlarımızla olan sıcak ilişkileri halen devam etmektedir. Bu husus her ne kadar çağdaş demokratlar grubu programında yer alan maliyenin vesayetine aykırı bulunsa da yöneticilerimiz tarafından böyle uygun görülmektedir. Odamız faaliyetleri içerisinde önemli bir yer işgal eden balo, yemekli toplantılar faaliyetlerinde bol miktarda şilt dağıtılmış olup, bunlardan birisi de yemin ederek mesleki faaliyetini sürdüren kendisinden özür dileyerek ifade ediyorum Sayın Sabri Tümer’e, diğeri ise mesleki mücadeleye yaptığı katkılardan dolayı bu dönemde delege seçilemeyen sayın Adem Aslan’a verilmiş.
- Sayın Şenol süreniz bitmiştir, aştınız, lütfen.
- Özür dileyerek bitiriyorum. Dileğimiz Sabir Tümer’i yeminli mali müşavir olarak odamızın mali müşavirliğinde görmektir. Arkadaşlarım, değerli meslektaşlarım yukarıda karikatürünü çizdiğim tablo gerçektir. Sizleri uyarıyor ve tümünüzü ciddiyete sorumluluğa davet ediyoruz. Tüm muhalefet grupları ve bu gruplara dahil olmamış arkadaşlar muhalefet görevimizi acil olarak yerine getirmeliyiz. Ücret tarifeleri konusunda bizim başımıza gelen yeminli mali müşavirlerinden başına gelmiş ve daha acı bir biçimde yaşanmıştır. İşletme yönetim merkezleri konusu hala gündemdedir. Mesleki kuralların bir an önce yaratılması ve hayata geçirilmesi gerekiyor. Meslek üyelerimiz müşterilerini kaybediyor, yaşam standardı düşüş gösteriyor, iş yükü gün geçtikçe yoğunlaşarak artıyor, yönetim ve iktidar grubu kısır döngü içersinde çıkmaz bir yolda ilerliyor. 1994 seçimlerini nasıl kazanacağı hesabını bugünden yapıyor. Muhalefetin pasif hale gelmiş olmasını fırsat bilerek kendi grubu içerisindeki duyarlı insanları da pasif hale getiriyor. Sonucun ne olacağını kestirmek güç değildir. Ülkemizde bir dönem illerden düşmeyen sözcük sendika ağalığı bugün oda ağalığı kurumlaşmaya doğru gidiyor. Bu gidişe bu genel kurulda dur diyebiliriz.
- Değerli arkadaşlarım lütfen genel kurul kararlarına saygılı olmadıktan sonra burada konuştuklarımızın bir anlamı olduğunu zannetmiyorum. 8 dakika oldu lütfen rica ediyorum.
- Bitiriyorum sayın başkan bitiriyorum. Bugünü bekledik sayın başkanım bugünü bekledik.
- Ama herkes konuşacak.
- Herkes konuşacak. Bu toplantıda herkes bugüne kadar biriktirdiği bütün düşüncelerini ifade etmelidir.
- Herkesin konuşmasını engelliyorsunuz değerli arkadaşım.
- Engellemiyorum. Arkadaşlarımdan özür dileyerek devam ediyorum. Bunun mantığı ile,
- Genel kurul kararı uygulansın.
- Arkadaşlar lütfen müdahale etmeyin.
- Şu anda uygulamaya çalıştığınız ekip mantığının grup mantığının bir göstergesidir. Ret edilmesi gereken budur.
- Arkadaşlar lütfen müdahale etmeyin.
- Böyle devam ederseniz terk ederim, saygısızlık etmiş olmak istemiyorum.
- Lütfen cevap vermeyin Sayın Şenol.
- Teşekkür ederim.
- Zaten saygısızlık yapılıyor, 3 dakika ile sınırladık genel kurul kararıyla.
- Lütfen, söylediklerim acı gelebilir lütfen dinleyin.
- Niye acı gelecek ?
- Muhalefet olarak, görev yapmayan bizler, karşımıza sorumsuzca çıkmış bir genel kurul faaliyetiyle karşı karşıyayız. Raporda, 40 bin liralık ajanda satış geliri, 20 bin liralık rozet satış geliri diye unsurlar yer almaktadır. Hele hele muhasebecilerin literatüründe hiç olmaması gereken A.Ş kitabı, stopaj kitabı da bunun bir örneğidir. Değerli arkadaşlarım genel kurulun 500 milyon olarak bundan sonraki dönem için söylüyorum 500 milyon olarak öngördüğü genel kurul kaleminin 75 milyon liraya indirilmesini ve bu harcama kaleminin çeşitli grupların harcama kalemi haline dönüşmesini talep ediyorum. Kıymet alımı konusunda da bu yönetim kuruluna yetki verilmemesini öneriyorum. Teşekkür eder, hepinize saygılar sunarım.
- Divan başkanı
Değerli arkadaşlar burada demokrasi dersi verenlere sesleniyorum. Demokrasi, demokratik sistem başı bozukluk sistemi değildir. Demokrasi kurallarla işler. Bu kuralların da konulduğu kurumlar vardır o kurumlardan bir tanesi de bu genel kuruldur. Bu genel kurulunun koyduğu kurallara lütfen uyalım aksi halde söylediklerimiz hepsi boşlukta kalır. Sayın Erhan Zafer Akgüç buyurun efendim.
- Sayın divan, değerli konuklar, saygıdeğer meslektaşlarım. Bu tanışma faslını çok kısa geçeceğim çünkü 3 dakikam olduğu söyleniyor. 3 dakika içerisinde bir şeyler ifade etmenin ne kadar güç olduğundan hepiniz takdir edersiniz. Ben yine de bu 3 dakikalık süreye uymaya çalışacağım. Şayet 1-2 dakika aşarsam şimdiden affınızı diliyorum. Ben konuşmamı yönetim kurulumuzun genel kurulumuza sunduğu raporla yoğunlaştırmak istiyorum. Benim için çok enteresan bir rapor. Bugün buraya gelirken bir formaliteyi yerine getireceğim düşüncesiyle gelmiştim, ama elime geçen bu raporu okuyup irdelediğim zaman muhasebeci olmanın hem zevkini hem de üzüntüsünü bir arada yaşadım. Denetim Kurulu’nu standartlar üzerinde hazırladığı bu rapor için kutluyor Yönetim Kurulu’nu ise mesleğimizi bu hale getirdiği için yeriyorum. Ben okunan bu raporun elinizde bulunmadığı varsayımıyla bazı pasajlarını bir kere daha kendi yorumumla birlikte gündeme getireceğim. Bir önceki 16 Mayıs 93 tarihi itibarıyla önceki yönetimle ilgili devir teslim işlemlerinin yapılmaması, bu bana çok doğal geldi. Demin bir arkadaşımın ifade ettiği üzere yönetimde bulunan arkadaşlarım 3 dönemdir yönetimde ve hiç değişiklik yapmadılar, dönemsellik diye bir ilke yok, bundan sonrada burada kalacakları konusunda kendilerinin herhalde teminatları var, bir şeyi devretmenin gereğini hissetmemişler doğal karşılamak gerekiyor. İkincisi yine dikkatimi çeken olaylardan biri ki, bunu arkadaşlar gündeme getirdiler odalar birliği harcamaları. Ben tekrar girmek istemiyorum. Ama çok enteresan gelen bir olay var defalarca uyarmamıza rağmen, kanunen tutulması zorunlu olan defterlerin 31 Mart 93 tarihine kadar yazılmadığı için mali konular üzerinde yapılan incelemelerimiz evraklar baz alınarak yapılmıştır. Bu arada istediğiniz değişiklikleri yerine getirmekte mümkün. Bilgisayarı icat eden kimse Allah ondan bin kere razı olsun, bilgisayar çıktı mertlik bozuldu herhalde. Odamız da bu uygulamayı örnek almış olsa gerek, kendileri bu uygulamayı canları istediği zaman geçmiş evrak ve belgeleri oraya koymak istiyorlar herhalde ki Vergi Usul Kanunu öngördüğü biçimde öngördüğü biçimde bunları yapma gereği hissetmemişler. Bir olayımız daha var, o da çok enteresan geldi bana reklam veren firmalarla ilgili reklam ve ilan gelirleri içeren gelir tahakkuklarına rastlanmamış, sonra uyarılmışlar bilahare gerçekleşmiş. Aradan geçen süre pek önemli değil, gördüğüm kadarıyla. Reklam alma dönemiyle reklamın kayıtlara intikal ettiği zaman arasında tahmini 1 yıl var 6 ay gibi süre var. Çok da önemli değil, finansman denilen olay Türkiye’de enflasyon sıfır olduğu bir dönemde maliyet unsuru taşımadığı için herhalde yönetim tarafından da önem taşımıyor. Kasa tespitlerinde paralar çıkmış demin de dediğimiz gibi dönemsellik önemli olmadığı için kendilerinin devamlı bulunacağı varsayımı bu sefer onların aleyhine işlemiş, 5 milyon lira kasa açığı var eskiden kalma bunlar eski yönetimler .......... etti şimdi bunu ....... ederken bu 5 milyon liradan da bir kere daha kurtarmış olacaklar, bu da çok güzel olacak tabi. Bizim yaşadığımız bu olaylar mesleğe norm, standart katmak gibi iddiası olan bizlerin yaklaşık 1989’dan bu yana geçen sürede toplantılar, seminerler, çalışmalar, tek düzen hesap planları hepsi bir yoğun uğraş, ama bu yoğun uğraşlara karşın biz hala kendi mesleki kurumumuzda norm ve standardı yakalamadığımız gibi bana göre ahlak anlayışında da bir takım eksiklikleri beraberinde getirmiştir. Oda iç yönetmeliğinin 29’a t bendi gereğince oda sekreteri o görevini yapmıyor. Aslında bizim yönetimi oluşturan grubumuzun mensupları hak veriyorum kendilerine mazeretsiz hiç toplantıya katılmadığım için beni Danışma Meclisi görevimden attılar. Ben de kendilerine saygı duydum, mazereti de tabii yazılı olarak bildirme şansına da sahip değildim, o dönemde bir enfarktüs geçirmiştim yoğun bakımda yatıyordum, doğal olarak kendilerine bildiremedim. Bundan sonra da bunu politik konusu haline getirmemek için kendilerine yazılı müracaat etmek gereğini bile hissetmedim. Ama ne hikmetse yine aynı dönemde yayınlanan oda iç yönetmeliğinde oda sekreteri görevini yapmadığı için onun için ilgili maddeyi uygulamak gereğini hissetmemişler. Bu da bana enteresan geldi. Burada,
- Toparlar mısınız.
- Özür dilerim sayın başkanım. Bir, iki dakika daha rica edeceğim genel kuruldan sözümü bitirmek için. 16 Eylül tarihinde açılan bir vadeli hesap 2 Temmuz tarihinde bozulmuş. Bir ........... daha anlayışı bu da çok önemli, iyi hesap yapmamışlar, bir de çok acele randevuları var, ana başlıklarıyla söyleyeceğim, söylemeden geçemeyeceğim tepkinizi alsam bile. Çıkar sağlamak biçiminde Denetim Kurulu raporunda bir tür uygulama var. Nedir bu? Örnek, avukata yapmadığı işin parası verilmiş. Muhtasarları ödememiş vaktinde, zarara uğratmış kurumumuzu. Bunun dışında sigortada bir çok arkadaşım sigortacılığı yaptı geçmişte, ben hiçbir dönemde şimdiye kadar nakit anlamda sigorta primlerinin ödendiğini görmedim. Bizim odamız yeni bir çığır açmış, parası çok herhalde muhtasar ödemiyor, avukata para veriyor sigortacının prim ödemeleri merkez yapıyor. Tabii bunu da doğal karşılamak gerekiyor, bunlar da normal olaylar. 500 kişiyle anlaşma yapıldı diyorlar, ne hikmetse bu baloda ben de buradaydım, 500 kişiden yapılan anlaşma garantisi 600 kişinin yerine ödemeye dönüştürülüyor. İşte bu paramızın çokluğundan. Gayrimenkul almak gibi bir derdimiz de yok bizim, böyle bir anlayışımız da yok, kendimize ait bir lokalimizin olması düşüncesi yok. Ben daha bunları çok genişletebileceğim ama bu raporu okuyan arkadaşlarım yoruma açıklık bırakmayacak şekilde ifade ettiler. Ben oda yönetiminde bulunan arkadaşlarımızın bu denetim kurulu raporundan sonra kendilerinin herhalde dünyada yaşandığı biçimde, yani belli şayialar belli spekülasyon nedeniyle devlet başkanlarının ihtilaf ettiği dünyada kendileri için söylenen bu denetim kurulu raporundan sonra istifa edeceklerini umuyor hepinize saygılar sunuyor, Denetim Kurulu’nu bir kere daha kutluyorum.
- Sayın Sabri Kömet buyurun efendim.
- Sayın divan, sayın odalar birliği yöneticileri, sayın oda yöneticilerim, değerli meslektaşlarım, saygıdeğer basın mensupları. Genel kurullar üyelerinden bir şeyler alıp üyelerine bir şeyler vermek için yapılan toplantılar oluyor. Şimdi ben 3 dakika konuşacağım. Birileri çıkıyor buraya, hep konuşmaktan yanayım da konuşulsun istiyorum beni tanıyanlar iyi bilirler ama konuşturulmayız, yöntemi var tabii konuşturulmamanın veya konuşmanın. Ben şunu söyleyeceğim Birleşik Demokratlar Grubu adına konuşuyorum ve diyorum ki kurumlarımıza sahip çıkalım. Hiçbir şey söylemiyorum sadece yönetim kuruluna yapmış olduğu bu güzel çalışmadan dolayı teşekkür ediyorum ve grup olarak aldığımız kararda şu bugün düşüncelerimizi bir kitapçık haline getireceğiz, gelememek herhangi bir nedenle gelemeyen, gelmek istemeyen arkadaşlara ulaştıracağız ve mali müşavirler muhasebeciler birliği değil Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nı gerçekten oda yapıp böylesine 400-500 kişilik değil 4 bin veya 5 bin kişilik toplantılar yapacak oda durumuna nasıl getireceğimizi anlatacağım. Hepinize saygılar sunuyorum.
- Çok teşekkürler Sayın Kömet. Herhalde bazı şeyler daha netleşmeye başladı sayenizde katkılarınızla. Sayın Temel Öztürk
- Sayın divan, değerli misafirler, çok kıymetli meslektaşlarım. Hepinizi saygımla selamlıyorum. Evvela bu 3 dakikaya alışamadık, bu 3 dakika sesin kısılmasıdır. Bizim mesleki genel kurullarda bu 3 dakika uygulandı. Bundan bir netice istikrar etmek hakikaten güç, ama öyle uygun görüldü bizde buna uymaya çalışırız. Bir usul meselesi üzerinde durmak istiyorum, genel kurulun açılışında divana iki tane gündem sunuldu. Birisi oda yönetimi tarafından bir gündem bir de bizim önerdiğimiz değişiklik önergesi. Sayın başkan bizim önergede 5’de 2 imza aradı bu yanlıştı onu kabullendik. Bir diğer yanlış değerli genel kurul üyeleri, siz şu anda kabul etmediğiniz olmayan odanın öneri halindeki gündemini görüşmeye devam ediyorsunuz. Çok büyük hata. Bunu sevgili Erkin Balaban’dan çok sevdiğim ve güvendiğim inandığım arkadaşımdan bekleyemezdim, diliyorum dalgınlığına gelsin kasıtlı olmasın. Bu hususun düzeltilmesi şart. Şimdi geliyorum faaliyet raporuyla ilgili ve hesaplarla ilgili ve denetim kurulunun raporuyla ilgili düşüncelerime. Arkadaşlarım benden evvel bunları gayet güzel açıkladılar bundan sonra da açıklayacaktır dostlarım. Dolayısıyla benden evvel konuşanların ifadeleriyle bu şekle gelmiştir. Şimdi bakın bir arkadaşım da verdi, bütün gelir 3 milyar 478 bin lira bütün gelir. Bunun oda payı düşüldükten sonra kalan kısmı 2 milyar 545 bin. Öyle görmemek lazım onlarda genel yönetim gideridir 2 milyar 170. Burada bir yanlışlık var. Ne yapılmalıdır? O zaman bu aidatları artıralım biz, bu şekilde bir hizmet verilemez. Eğer artıracak idiysek odamız şuandaki yöneticilerimiz bundan evvelki genel kuruldaki tahmini bütçelerini buna göre yapmaları gerekir. Şimdi bir hususa kısaca değinip vakti aşmak benim huyum adetim değildir kimseyi rahatsız etmek istemem ama bir fonlar meselesi var, tabii oraya gelince görüşeceğiz. Şimdi böylesine bir bütçeden bir gayri menkul almak çıkarmak fevkalade zordur bunu söylüyorum. ..... odasının binasını görüyorum 3 milyona tutmuşlar. Ara sokakta olsun, bizim tabelamızı ana caddenin üzerinde varsın holdingler çok kazandılar onlar versin. Bunu çok evvelden de söyledim çok evvelden de arkadaşlarıma bire bir de söyledim, bu görüşmelerde de söyledim. 1990 yılı genel kurulundaki nakit paramız ............ liraydı. Bugün geldiğimiz noktaya bakın. Ama işin esası da şudur, biraz evvel arkadaşlarımız söylediler, eğer 10 bin, 11 bin 150 kişi diyorlar üyemiz böyle bir üye topluluğundan buraya 300-500 kişi geliyorsa vallahi billahi bu yönetime helal olsun, çok bile çalışmış. Saygılar sunuyorum.
- Divan başkanı
Teşekkür ediyoruz dikkatli davrandınız süre bakımından. Bu arada ben çok kısa süre almak istiyorum engin hoşgörünüze güvenerek. Gündem kabul edilmemiş bir gündem değil. Şöyle değil değerli arkadaşlar, gündemi yönetim kurulları belirler, gündeme geçilmeden önce yeterli çoğunlukla gündemde değişiklik yapılır veya yapılmaz. Gündeme geçilir ondan sonra gündemin oylanmasına gerek yoktur. Ancak bizim genel yapımız itibarıyla bir şey daha koysak ne olur manasıyla genellikle oylama yapıyoruz bunu açıklama ihtiyacı duydum. Yine de teşekkür ediyorum. Sayın Ömer Bekar buyurun efendim.
Dostları ilə paylaş: |