Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı


Sistan ve Beluçistan Bölge Valiliği



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə159/430
tarix07.01.2022
ölçüsü9,25 Mb.
#82928
1   ...   155   156   157   158   159   160   161   162   ...   430
42.Sistan ve Beluçistan Bölge Valiliği

استان سيستان وبلوچستانن

Merkezi: Zahedan زاهدان
“Tarih-i Sistan” kitabının müellifi şöyle yazmaktadır; “Şöyle ki, Sistan GerŞasp’ın eliyle kuruldu”. GerŞasp, Kiyûmers’in (Hz.Adem veya onun mesAbesinde bir şahsiyet olduğu söylenir) ondördüncü neslidir. Sistan’ın tarihi, İslam’ın zuhrurundan önce dörbin yıl geriye gitmektedir. (Melik’üş-Şuarâ Bahar, Tarih-i Sistan, s.2-3)

Bilim adamlarının ifadesine göre, Sistan adının aslı “Sagistan”dır. “Sicistan” bunun muarrEbi, yani Arapçalaştırılmışıdır. Sakistan, “Saka Yurdu” anlamını taşır. Saka kavminin adı, Daryuş’tan hatıra olarak günümüze ulaşan Bisütun, ayrıca Taht-ı Cemşid ve Nakş-ı Rüstem’deki çivi yazılı kitAbelerde de kayıtlıdır. Saklar bu memleketi ele geçirmeden önce adı Zereng idi. (Nasreddin Şah-Hüseyni, Tagaddüs-ü Serzemîn-i İran der-Âyin-i İrani, s.25-26)

Sistan, destana göre cihan Pehlivanı Zaloğlu Rüstem’in memleketidir. Rüstem’in karısı Turan hükümdarının kızı Tahmine’dir. Rüstem, Turan ordusu saflarındaki oğlu Zöhrab ile kırk gün güreşmiştir. Sistan, Hehâmeneşî memleketinin bir parçasıdır. Daryuş’tan kalan Bisütun, ayrıca Taht-ı Cemşid ve Nakş-ı Rüstem kitAbelerinde, kendine ait üç şark memleketinden biri olduğu kayıtlıdır. Bu üç memleket; Pârsâ (Horasan), HeRiv (Herat), diğeri ise Zereng, yani Sistan’dır. Diğer şark memleketleri; Belh, Soğd, Harezm, Kandehar ve diğerleridir.

Nakş-ı Rüstem Kitabesinde, Karadeniz Sakaları dâhil olmak üzere üç Saka kabilesinden bahsetmektedir. (Üstad Purdavud, Yeşthâ, 2.cilt s.291-293)

Taşkend, Ferğana ve Kaşğar, bu kavmin ikamet yeridir. Çinliler bunları “Se/ Seu”, Parslar ve Hindliler “Şaka, Saka veya Çaka”, Yunanlılar ise “Saka” adı ile tanımaktadır. Sakalar/ Yüeçüler, Türkistan ve Batı Sibir’den gelmişlerdir. m Ö. 127-128 yıllarında Eşkaniler, II.Ferhad’ın saltanatı döneminde güneye inerek Zerengyân (Sistan), ÂRahûzî’yi (Rahc= Kandehar) ele geçirmişlerdir. Bu döneme ait fihristlerde İran memleketleri sayılırken Sakalar meleketi “Sakastana”nın adı da geçmektedir. Bu memleket, günümüzdeki Sistan’dır. (İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2.cilt, s.735-736)

İrec Afşar böyle dese de, günümüz Sistanlılarını, Turani bir kavim olan Sakalarla ilişkilendirmek söz konusu değildir. Zaten bunların kökeni, İran dilli Sit-Sarmatların bir kolu olarak kabul edilmektedir. İrani Sakaların, Turani Sakalarla sadece isim benzerliği bulunmaktadır.

İngilizler, Sistan ve Beluçistan’ın tamamını ele geçirmek için uzun yıllar mücadele etti. Lord John Russell, 1864 yılında İran-Afganistan savaşı karşısında İngiltere’nin tarafsızlığını ilan etti. Bunu fırsat bilen İran, 1865-1866 yıllarında Sistan’a asker sevkederek, işgal etti. Paris Muahadesi sırasında İran ve Afganistan arasındaki problemlerin halli için General Goldsmith hâkem tayin edildi. O da Hirmend/ Hilmend nehrini iki ülkenin sınırı olarak belirledi. Sistan memleketi böylece Afganistan Sistanı ve İran Sistanı olmak üzere iki ülke arasında taksim edildi.
Sistan Afşarları
Sistan Afşarları, Türklüklerinden çok şey yitirmiş ve/ veya tamamen yitirmiş olan Sistan Halaclarının (Gılzai/ Gılzay) alt tire/ cemaatlerinden biridir. Sistan, Beluçistan, Gülistan/ Sahrâ-i Türkmen ve Horasan bölge valiliklerinde oturmaktadırlar. Yaklaşık 4 bin ailedir. Bu aşirete bağlı cemaatler bugün Sistan’da; Kûşe-ulyâ, Kûşe-süfla, GezMum, Muhammedabad, Çahar-Hamî خمى , Se-kûhe (=Sekbâ سكبا ), Cezînek, Kasımabad (Zabul’un güneyi), Tağzî, Sedekî, Deh-Keyhâ, Çeng-i Morğân, Neygerd, Deh-i Melikpur (eski Espî köprürü civarı), Edîmî, Celâlabad, BâLahane, Deh-i Âgâyî, Behramabad, Deh-i gulam-Ali, Serigzey, Deh-i Serigzey ve diğer köylerde yaşamaktadır. Bu aşiret, Afganistan toprakları dâhil, İran-Afganistan sınırı boyunca meskûndur. Horasan/ Tayyibad sınırından, Sistan ve Beluçistan’daki Rébat’a kadar olan topraklarda bu aşiret yaşamaktadır.

Afşar kabilesinin kurucusu, Hüseyin Afşar SerGılzai’dir. Zabul’a bağlı ŞîhAb nahiyesinin Kûşe-ulyâ köyündendir. Zahedan ve Meşhed’te oturdu. Afşar cemaatine karşı çok cömert davrandı. Bu nedenle çevresinde sevildi sayıldı. Bundan ötürü SerGılzai, Kerbelayi, Efhamî ve İrandost cemaatleri de Hüseyin Afşar’a bağlandılar.

Sistan Afşarı olarak sunulan bu tayfanın dilinde, Türkçe’den eser yoktur. (İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 2.cilt, s.770, 276)

*

Sistani ve Herat Cemşidîlerinin dili Hehâmeneşî dönemi özelliklerine sahiptir ve bu özelliğini korumaktadır. Dil bilimcileri, Sistanice veya Zavulî/ Zabulî olarak adlandırılan bu dili kadim Farsça’nın yedi lehçesinden biri olarak kabul ederler. Haliyle bu bölge halkının Hint Aryalarına daha yakın olduğunu söyleyebiliriz. Zaten Farslar da Hint Aryalarının yakın akrabasıdır. Sünni, Caferi ve Alevi’dirler. Sistanlı SaffâRi süLalesinden önce Hint Brahman-Budist kültürüne sahiptiler.



Güneydoğu bölgesinin en önemli dillerinden biri olan Beluçça’daki kelimelerin büyük bölümü, önemli bir İran dilini oluşturur. Beluçistan halkının büyük bölümü Sünni/ Hanefi’dir.


Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   155   156   157   158   159   160   161   162   ...   430




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin