14. Gelbaği İli
Kürdistan Bölge Valiliği
Gelbaği adı hakkında anlatılanlara göre, uzun yıllar önce Azerbacan Ustaclu ili ileri gelenlerinden Abbas Ağa isimli bir şahıs, ata topraklarını terk ederek Kürdistan’a gider. Bu sırada Kürdistan’ı Ardelan aşiretinden Bige-Beg بيگه بگ isimli bir şahıs yönetmektedir. Abbas Ağa, Kürdistan hâkiminin (yönetici) yanına giderek, hayat hikâyesini anlatır. Abbas Ağa, buranın insanları arasında varlık içerisinde yaşamaya başlar. Güçlü, dayanıklı, dürüst ve sadık bir kişi olması nedeniyle hâkim kendisini beğenmektedir. İlin ileri gelenlerinden İlyas Ağa’nın kızı ile evlenir. Kendisine suyu bol ve verimli topraklar verilir. Abbas Ağa ve karısı buraya yerleşerek, toprağı işler ve bir bağ dikerler. Halk onların bağının yakınından gelip geçmektedir. Yoldan geçenlerden birini bağına davet etmek için Türkçe “Gel bağa!” diye seslenir. Kürt olan şahıs, bunu anlamaz ama bundan sonra kendisine Abbas Ağa Gelbaği adı ile seslenilir.
Abbas Ağa, Azerbaycan’daki Ustaclu iline birkaç kişi göndererek, orada kalmış olan kız kardeşini ve yakın akrabalarını yanına getirtir, burada evlendirir. Ancak Abbas Ağa’nın hâkime olan yakınlığını kıskananlar vardır. Bu şahıslar, Abbas Ağa’nın hâkimi öldüreceği yönünde suçlamada bulunurlar. Bunu haber alan kardeşinin oğlu Yarullah’ın yardımı ile aile üyelerini yanlarına alarak Bilaver’e göç ederler. Burada Lek, Süleymani, Madeki ve Kelhor aşiretleri ile birleşirler. Abbas Ağa, bunların arasında itibar kazanır.
Şah Tahmasb Safevi (1524-1576), Özbeklerle savaş için Ürgenç’e gitmektedir. Abbas Ağa ve yeğeni Yarullah, Şah’ın yanında savaşa katılır. Şah, kendisine olan bağlılıklarından ötürü, fermanla birkaç aşireti kendisine bağlayarak, Bilaver topraklarını Abbas Ağa’ya verir.
Abbas Ağa, birkaç sene burada hükümet ettikten sonra Süleymani, Madeki, Kelhor ve Remziyar aşiretlerinin kendisine katılmalarının ardından yeni bir il/ ulus oluşturur. Bu yeni il Gelbaği adıyla tanınmıştır.
Birkaç defa Gelbağiler ile Gôran illeri arasında çatışma çıkmıştır. Yarullah’ın oğlu Memmed-kulu, Mamed Beg-Gôran’ın kızı ile evlendikten sonra aralarındaki husumet son bulur.
Bir süre sonra Gelbaği ili reisi Abbas Ağa vefat eder. Bu arada Yarullah, Bige Beg’e hediyeler göndererek, Abbas Ağa ve oğlu hakkında bilgi verir. Bige Beg, Abbas Ağa’nın torunu Ali Beg’i Gelbağilerin ilbegi ve yöneticisi olarak kabul eder.
Ali Gelbaği adını alan Ali Beg, Osmanlı devletinin temsilcisi Sinan Paşa’nın muvafakatını alarak, Gelbaği ili ile birlikte Kerend ve Şeyhan’a göç etti eder. Sinan Paşa, Yarullah vasıtasıyla bu gelişmeyi mektupla Sultan Süleyman’a bildirdi bildirir. Osmanlı Padişahı, Sinan Paşa’nın bu uygulamasını uygun görerek, fermanla Kerend, Şeyhan, Çekran, Tefabad تف, Hurhure/ Horhore, Tire-Zend ve Kale-tepe nahiyelerini Ali Beg’e, Erkele, Renk é Rajan ve Sühbanan سهبانان aşiretlerini de Yarullah’a bağladı bağlar.
Ali Beg’in aldığı tedbirler sayesinde, Gelbaği ili yavaş yavaş büyüdü büyür ve zenginleşti zenginleşir. Her yıl İran Kürdistanı hâkimine vergi ve hediyelerini muntazaman gönderdi gönderir.
Bahar mevsiminin ilk günlerinde Gelbağiler hayvanları ile birlikte Kerend’e, ardından Kubad Beg yönetimindeki Zehab topraklarına giderlerdi. Kubad Beg, Gelbağilere ait hayvanların Zehab’ın otlaklarından ve sularından istifade etmesine karşı çıktı çıkar. Bu nedenle aralarında gerginlik vuku buldu oluşur. Bu arada Ali Beg öldü ölür. Oğulları Haydar Beg ve Kah Beg ilbeyi oldular olurlar. Bu esnada Yarullah Beg yüz yaşına ulaşmıştı ulaşmıştır. Ali Beg ve Yarullah’ın ölümünden sonra oğulları ilbegi oldular olurlar. Takip eden yıllarda gelenek gereği, ilbegliğine onların çocukları olan Haydar Beg ve Seğab Begler seçildi seçilir.
Bir süre sonra akraba olan bu iki il arasında anlaşmazlık baş gösterdi gösterir ve çatışma başladı başlar. Haydar Beg ve Seğab Beg öldürüldüler öldürülür. Daha sonra Hüseyin Beg, kardeşi Murad Han’ın verdiği destekle ilbegi oldu olur. Kelhor ili reisinin kızı Begüm Hanım ile evlendi evlenir. Rivayete göre, Begüm Hanım Alevi Kelhor aşiretinden bazı şahısları tahrik edip, Gelbaği ve Renkerej illerinin yönetimini elinden almak için Murad Beg’i öldürtmüştür. Bu karmaşadan istifade eden Zehab hâkimi, Gelbaği iline bir gece baskını düzenler. Hüseyin Beg, ili ile birlikte Sirvan çayını geçerek, Halo Han-Ardelan’ın yanına giderek, H/K. 1092/ 1681 yılında onun hizmetine girer. (Emir Şeref Han BidliSi, ŞerefName, Tarih-i Mufassal-ı Kürdistan, s.426-423; İrec Afşar, Îlhâ, Çâdurnişînan…, 1.cilt, s.246-247)
Ş. 1301/ 1922 yılında sonra Gelbaği ili Kürdistan’dan ayrılarak, İran’ın farklı yerlerine göç etmiştir. Araştırmacı Dr. İskender Emanullahi, “Köçnişînî der-İran” isimli kitabında şöyle demektedir: “Gelbağiler, Kürdistan’dan ayrılarak Hemedan, Isfahan, hatta daha uzak olan Yezd’e kadar gittiler. Ovalık yerlere göç ettiler. Göç sırasında zorluklarla karşılaştılar. Dağlara sığındılar, aylarca yol kesen Şakilerle çarpıştılar, yenildiler. Bir bölümü yok olup gitti. Rıza Şah’ın istifasından sonra eski yurtlarına geri döndüler. Türk dilli olan bu il, Kürdistan’ı terk etti. Devlet tarafından Gelbaği köylerine yerleştirildiler. (Dr. İskender EManullahî Baharvend, Köçnişînî der-İran, s.238)
Ş.1333/ 1954 yılından sonra Muhammed Ali Gabza, Muhammed Emir Hüseyni, Yahya Emin Gelbaği ve Tevfik Kelali ilbegi oldular.
Dr. Mesud Keyhan, Ş. 1311/ 1932 ve İhtisabiyan Ş. 1315/ 1936 yılı itibariyle Gelbaği ilinin 500 hane, Merduh Kürdistani ise, Ş. 1351/ 1972 tarihindeki nüfuslarının 2 bin aile olduğunu kaydetmiştir. Sazman-ı Umur-u Aşayir/ Aşiret İşleri teşkilatı’nın raporuna göre, 1360/ 1981 yılındaki nüfusları 3.735 hane ve 18.679 kişidir.
Gelbaği ili, iskân edilerek köylere yerleştirildi. Halen Kilekero كيله كرو , Getel گتل , Mereder مره در , Hancere حنجره , İbrahimabad, Kürsi-Ömer ve Rezine’yi yaylak ve Kışlak olarak kullanmaktadırlar. (Coğrafya-yı Keyhan, 2.cilt, s.62; Tarih-i Merduh,s.108)
Bu il Galgali, Cücereşi, Kamlı, Murad-Gôrani ve Senduli tayfalarından oluşmaktadır. Buğday, tütün ve hayvancılıkla geçimlerini sağlarlar. “Salname-i Kişver-i İran, yıl:9, s. 358”de Sünni/ Şafii oldukları yazılıdır. Ancak Gelbaği’ler, Türk-Lekler gibi Alevi’dirler. Bunun yanı sıra, zengin ve servet sahibi olmalarıyla dikkat çekerler. Her iki ilin Türk soylu olmasının yanı sıra, inanç ve zenginlik bakımından da birbirlerine benzerler.
Gelbaği, Lek, Çalabi ve Kürdistan’da yaşayan diğer Türk il ve tayfaları, Kürtlerle karışmış olan yarı Türk, yarı Kürt olan ve Türkçe-Kürtçe karışımı bir dil kullanan il ve aşiretler ile bölgede yaşayan Kızılbaş/ Gôran’lar, Kürdistan bölgesindeki etnik ayrımcılığa her zaman karşı çıkmışlar, hem Şah döneminde, hem de rejim değişikliğinin ilk yıllarındaki kargaşada bölgenin İran’dan kopmasını engelleyen unsurlar olmuşlardır. Bu anlayış ve yaklaşımları nedeniyle yönetimlerce desteklenmişlerdir.
Ayetullah Şeriatmedari’nin, Alevi/Kızılbaş ve Gôranları “Pâk” olarak nitelemesi, kendisine bağlanmalarına neden olmuştur. Vefat etmesine rağmen, hazrete ve onun takipçisi olan din adamlarına bağlılıkları devam etmektedir.
Dostları ilə paylaş: |