Dış lastik bak lastik



Yüklə 2,3 Mb.
səhifə247/324
tarix03.01.2022
ölçüsü2,3 Mb.
#48986
1   ...   243   244   245   246   247   248   249   250   ...   324
diplomatik, özellikle hukuksal ve yönetsel önem- taşıyan belge ve resmî kayıtları malzeme ve içerik yönünden inceleyen bilim dalı. En önemli işlevi belgelerin gerçeğe uygunluğunu saptamaktır. Bu alandaki çalışmalar özellikle ortaçağ Avrupa belgeleri üzerinde yapılmıştır.

Diplomatik, ortaçağda, savaşlar sırasında kayıtların kaybolması sonucu ortaya çıkan çok sayıdaki sahte belgelere karşı bir önlem olarak ve daha önce yazılı' olmayan gelenek hukukunu yazılı kanıta dönüştürme gereksiniminden doğdu. Bununla birlikte sahte belgeleri ortaya çıkarmada titiz ve bilimsel yöntemler ancak 17. yüzyılda kullanılmaya başladı. Paleografinin(*) öncülerinden sayılan Fransız Benedikteıı keşişi Jean Mab'il- lon, 1681'de yayımladığı De re diplomatica adlı yapıtında belgelerin doğruluğunu saptamanın temel ilkelerini ortaya koydu. Rene Prosper Tassin ve Charles François Tousta- in Nouveau traite de diplomatique\t (1750- 65; Diplomatik Üzerine Yeni İnceleme) Mabillon'un çalışmalarını genişletti. 1821' de Paris'te arşivcilerin eğitimi için Ecole des Chartes kuruldu. Almanya ve Avusturya'da bilim adamları, actum (sözlü hukuksal İşlem) ile datum (bu işlemin resmen belgelenmesi) arasında ayrım yaparak ve özel noter ve yazmanların yazılarının doğruluğunu saptamaya yönelik bir teknik geliştirerek diplomatik yöntemlerini daha da geliştirdi. Günümüzde belgeler resmî-özel, kanıtla- yıcı-düzenleyici gibi ayrımlara göre çeşitli biçimlerde sınıflandırılır. Gönderen ya da alanın buyruğuyla düzenlenen ve işlemi kanıtlamaya yarayan metinlerin yanı sıra işlemin onaylanmasından önce ya da sonra hazırlanan kopyalar da belge kapsamına girer; işlem öncesi bir kopya teknik açıdan taslak olarak kabul edilir. Noter onaylı kopyalar hukuksal açıdan asıl metinle aynı değeri taşır. Diplomatik araştırmacısı bir belgenin doğruluğunu ölçmek için, kullanılan mürekkep ile üstüne yazı yazılan malzemeyi, yazının dilini ve kullanılan kısaltmaları, elyazısı üslubunu, belgenin biçim ve içeriğini, tarihini ve son olarak da mührünün madeni bileşimini inceler. Belgelerin yazılmasında tarih boyunca çeşitli malzemeler kullanılmıştır. Eski belgeler taş, metal levha, balmumu, papirüs ve parşömen gibi malzemelerden oluşur. Ortaçağda en yaygın yazı malzemesi parşömen ve papirüstü. 12. ve 13. yüzyıllarda kullanılmaya başlayan kâğıt, zamanla öteki malzemelerin yerini aldı. Bütün belgeler mürekkeple yazılmakla birlikte, mürekkebin rengi bölgeden bölgeye değişirdi. Roma İmparatorluğu boyunca belgelerde kullanılan dil genellikle Latinceydi. İS 6. yüzyılın sonlarına doğru Doğu'da geçerlilik kazanan Yunanca, Bizans Imparatorluğu'- nun 1453'te yıkılmasına değin resmî belge dili olarak kaldı. Batı belgelerinde ise 15. yüzyılla birlikte Latincenin yerini yerel diller almaya başladı. Bir belgede kullanılan dilin yanı sıra kısaltmaların belli özellikleri de belgenin tarih ve kaynağının doğru olarak saptanmasına yardımcı olur.

El yazısı üslupları dönemlere göre değişiklikler gösterdiğinden, belgenin doğruluğunu belirlemede önemli bir etkendir. Bu bakımdan paleografi diplomatik araştırmacıları için büyük önem taşır.

Belgelerin biçim ve içeriği, özellikle hükümdar ve papaların resmî işlemlerini yürüten resmî evrak dairelerinin (chancery) kullandığı örnek metinlerle karşılaştırmayla elde edilen bulgular ışığında, belgelerin gerçeğe uygunluklarını incelemeye olanak sağlar. Noterlerin belgeleri düzenlerken yararlandıkları örnek metin kitapları da önemli bir kaynaktır. Resmî belgeler çoğunlukla üç bölüme ayrılırdı: Giriş, ana metin ve sonuç kalıbı. Bu bölümlerin her biri, Tanrı'ya yakarış gibi kalıplaşmış belirli ifadeleri içerirdi. Bu nedenle biçim ve içerik bakımından yerleşmiş kalıplara uymayan belgelerin geçerlilikleri kuşkuludur. Bir belgenin üstündeki tarih, doğruluğunu belirlemeye yarayan bir ipucudur. Tarih, yasal işlemin (actum) yapıldığı ya da daha önce yapılmış yasal işlemin kayda geçirildiği günü gösterir. Kullanılan takvim sistemine göre tarihler de değiştiğinden tarihin veriliş biçimi belgelerin kaynağını ve doğruluğunu saptamada son derece yararlı olur. Son olarak bir belgenin doğruluğuna, mührün belgeye uygun düşüp düşmediği çözümlenerek karar verilebilir. Örneğin Bizans imparatorları altın mühürler kullanırken. kilise ve krallık görevlileri kurşun ve gümüş mühür kullanırlardı. Roma ve Bizans imparatorlukları döneminde belgelerin resmî evrak dairelerinde (Roma'da ab epis- tulis) düzenlenmesi biçimindeki gelenek, yönetimin bölümlere ayrılmasının merkezî bir evrak dairesini gereksiz kıldığı 17. yüzyıla değin sürmüştür. Resmî evrak daireleri aracılığıyla yayımlanan belgeler arasında yasalar, fermanlar, resmî kararlar, dış ülkelerle yazışmalar, ilamlar, beratlar, ayrıcalık belgeleri sayılabilir. Yakın tarihli belgelerin gerçeğe uygunluklarını belirleme fazla bir uzmanlık eğitimi gerektirmediğinden diplomatik araştırmaları daha çok ortaçağ ya da daha erken dönemlerle ilgili Avrupa belgelerine yöneliktir.




Yüklə 2,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   243   244   245   246   247   248   249   250   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin