Disney Company 196
Uzun metrajlı çizgi filmleri. Disney, bulunduğu yerle yetinen biri değildi. Uzun süredir kısa filmlere ek olarak uzun metrajlı canlandırma filmleri yapmayı da düşünüyordu. 1935'te klasik masal uyarlaması Snow White and the Seven Dwarfs (1937; Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler) üzerine çalışmaya başladı. Bu tasarı stüdyodaki yaratıcı ve teknik yetenekler arasında büyük bir düzenleme ve eşgüdüm çalışması gerektiriyordu. Disney'in, bu tür bir işin gerektirdiği eşsiz bir yeteneği vardı. Zaten filmlerinin yapımının bütün aşamalarıyla etkin biçimde ilgilenir, ama işin sanatsal yanıyla uğraşmaktan çok, eşgüdümü sağlar ve son karar organı işlevi görürdü. Pamuk Prenses eğlenceli ve duygusal bir aşk öyküsü olarak eleştirmenlerle izleyicilerin övgüsünü topladı. Pamuk Prenses, Prens ve Kötü Kraliçe tiplerinde insan figürlerinin canlandırılması ve Yedi Cüceler'de karikatür insan figürlerinin yaratılmasıyla Disney, kısa filmlerin içerik ve tekniğinden uzaklaşıyor, böylece sinemasının niteliğinde önemli bir geçişi gerçekleştiriyordu. İnsan özellikleri kattığı küçük hayvanlarıyla bir süre daha kısa filmler yapmayı sürdürürken, bir yandan da uzun metrajlı çeşitli eğlence filmleri çekmeye başladı.
Pamuk Prenses'i üç yıl sonra Pinocchio (1940; Pinokyo) ve uçabilen bir filin öyküsü olan Dumbo (1941; Uçan Fil Dumbo) gibi öteki uzun metrajlı çocuk klasikleri izledi. Disney bu arada bütünüyle olağandışı ve ilginç bir film yaptı. Çok bölümlü ve stilize Fantasia (1940; Fantazya) filminde çizgi figürler ve renkli desenler, J. S. Bach, Stravinski, Paul Dukas, Çaykovski, Beethoven, Mussorgski, Schubert gibi bestecilerin müzikleriyle hareket ediyordu.
Ama bu tür iddialı projelerde, müzik eleştirmenleri ve aydınlar Disney'in beğenisini ve sanatsal yeteneklerini sorgulamaya başladılar. Onu ticari açıdan fırsatçılık yaptığı ve sanatsal eğretilemeleri birbirine karıştırdığı gerekçesiyle eleştirdiler. Disney bu suçlamalardan fazla rahatsızlık duymadı. 1940'ta şirketini California'nm Burbank kentindeki yeni bir stüdyoya taşıdı. Ertesi yıl personeli greve gitti. Disney ve Roy bu duruma dayandılar, ama Disney'in, yanında çalışan sanatçılara dostça davrandığı ve cömert olduğu yolundaki imaj sarsıldı.
Başlıca filmleri ve televizyon yapımları. Disney stüdyosu II. Dünya Savaşı sırasında ordu ve federal hükümet için birçok iş yaptı ve bu arada da canlandırmayla gerçek görüntüleri birleştirme yöntemlerini yetkin- leştirdi. Disney bu karma tekniklerle pek çok film yaptı. Bunlar arasında The Reluc- tant Dragon (1941; Gönülsüz Ejder), Salu- dos Amigos (1942; Selam Dostlar), The Three Caballeros (1944; Renkli Mucizeler), Make Mine Music (1946; Renkli Besteler) ve Song of the South (1946; Güney'in Şarkısı) sayılabilir.
.Disney stüdyoları artık büyük bir işletme haline gelmiş, değişik türde ve çok sayıda eğlence filmi yapmaya başlamıştı. Disney'in "True-Life Adventures" (Gerçek Yaşamdan Serüvenler) adlı çok sevilen dizisinde gerçek doğa filmleri kullanılıyordu; ama bunlar öylesine yanıltıcı biçimde kurgulanmıştı ki, belgesel olmaktan çok, Disney'in fanteziye olan eğilimini sergiliyordu. Bunlar arasında Seal Island (1948; Fok Adası), Beaver Valley (1950; Kunduz Vadisi) ve The Living Desert (1953; Yaşayan Çöl) gibi filmler sayılabilir. Disney ayrıca oyunculu filmler yapmaya da yöneldi. Cinderella (1950; Külkedisi), Alice in Wonderland (1951; Alice Harikalar Diyarında) ve Peter Pan (1953; Peter Pan) gibi uzun metrajlı canlandırma filmleri, The Parent Trap (1961) ve The Absent-Minded Professor (1961; Dalgın Profesör) gibi küçük bütçeli, oyunculu filmler yaptı. Disney stüdyosu, televizyonun popüler bir eğlence aracı olarak taşıdığı potansiyeli önceden gören ve doğrudan televizyon için film yapan ilk stüdyolardandı. Zorro ve Davy Crockett dizileri çocuklar arasında çok büyük ilgi gördü. Bunlarla bağlantılı olarak rakun postundan yapılma kuyruklu şapka, boynuzdan barutluk ve Zorro pelerini gibi şeylerin satışıyla şirkete ek kârlar sağlandı. W alt Disney's Wonderful World of
Color (Walt Disney'in Harika Dünyası) değişmeyen televizyon yapımlarından biri oldu. Disney, öykülü film yapımcısı olarak mesleğinin doruğuna 1964'te Mary Pop- pins'le (Gökten inen Melek) ulaştı. Pamela L. Travers'ın bu sevilen çocuk öyküsünün uyarlaması bütün dünyada övgü topladı. Disneyland. Bu arada Disney daha 1950'lerin başlarında, Los Angeles yakınlarında büyük bir eğlence parkı kurmak üzere planlar yapmaya başlamıştı. 1955'te Disneyland açıldığında, Disney'deki geçmişe ve fanteziye düşkünlüğün parkın tasarımına ve yapımına açıkça yansıdığı görülüyordu. Park kısa sürede dünyanın dört köşesinden gelen turistlerin gezmeden geçemediği yerlerden biri oldu. Disney öldüğünde Flori- da'da yapımı süren ikinci park 1971'de açıldı. Bunu Tokyo'daki Disneyland izledi. 1992'de de Euro Disney adıyla Paris'te dördüncü park açıldı.
Değerlendirme. Disney'in yaratıcılığı, enerjisi, düş gücüne dayanan mizahı ve halkın beğenisine uyum sağlama yeteneği, dünyanın her yanındaki "her yaştan çocuklar" için geliştirdiği eğlencelerin esin kaynağı olmuştur. O, toplumun hemen her kesimi için eğlence üreten bir yaratıcı ve ürünlerinin çok usta bir satıcısı olarak elde ettikleri açısından, başarılı bir sanayiciyle karşılaştırıİabilir. Ama son yıllarında Disney ve yapıtları konusundaki değerlendirmeler önemli ölçüde değişmiş, bazılarınca onun muhafazakâr siyasal görüşleri kadar beğenisi de eleştirilmiştir. Sosyal bilimciler ve eğitimciler Disney filmlerinin, estetik açıdan kaba yanlarının yanı sıra pek çoğundaki şiddet, vahşet ve sadizm öğelerine de karşı çıkmışlardır. Disneyland de birçokla- rınca bir "eğlence süpermarketi" olarak nitelenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |