SECDE – 10-11-12 : Ve kâlû e izâ dalelnâ fîl ardı e innâ le fî halkın cedîd(cedîdin), bel hum bi likâi rabbihim kâfirûn(kâfirûne). Kul yeteveffâkum melekul mevtillezî vukkile bikum summe ilâ rabbikum turceûn(turceûne). Ve lev terâ izil mucrimûne nâkısû ruûsihim inde rabbihim, rabbenâ ebsarnâ ve semi’nâ ferci’nâ na’mel sâlihan innâ mûkinûn(mûkinûne).
Ve dediler ki: "Biz yerde (toprağın içinde) (toprağa) karıştığımız zaman biz mutlaka yeni bir yaratılış içinde mi olacağız?" Hayır, onlar, Rab'lerine mülâki olmayı (ulaşmayı) inkâr edenlerdir. De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği, sizi vefat ettirecek (öldürecek). Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz." Ve keşke mücrimleri, Rab'lerinin huzurunda başlarını eğerek: "Rabbimiz, biz gördük ve işittik. (Bundan sonra) bizi (dünyaya) geri döndür, salih amel yapalım. Muhakkak ki biz, mukinun (yakîn hasıl edenler) olduk." (derken) görseydin
NAHL – 28-29 : Ellezîne teteveffâhumul melâiketu zâlimî enfusihim fe elkavus seleme mâ kunnâ na’melu min sû’(sûin), belâ innallâhe alîmun bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne). Fedhulû ebvâbe cehenneme hâlidîne fîhâ fe lebi’se mesvel mutekebbirîn(mutekebbirîne).
Melekler, nefslerine zulmedenleri vefat ettirecekleri zaman onlar teslim olurken: “Biz, bir kötülük yapmadık.” dediler. Hayır, muhakkak ki Allah, yapmış olduğunuz kötü amelleri en iyi bilendir. Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.
Ama TAKVA sahipleri vefat ettirilirken onlara ne gösteriliyor ve nasıl hitap ediliyor ?
NAHL – 30-31-32 : Ve kîle lillezînettekav mâ zâ enzele rabbukum, kâlû hayrâ(hayren), lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(haseneten), ve le dârul âhıreti hayr(hayrun), ve le ni’me dârul muttekîn(muttekîne). Cennâtu adnin yedhulûnehâ tecrî min tahtihel enhâru lehum fîhâ mâ yeşâûn(yeşâûne), kezâlike yeczîllâhul muttekîn(muttekîne). Ellezîne teteveffâhumul melâiketu tayyibîne yekûlûne selâmun aleykumudhulûl cennete bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ve takva sahiplerine: “Rabbiniz ne indirdi?” denildi. “Hayır (güzellikler).” dediler. Ahsen olanlara (iradesini Allah'a teslim edenlere) bu dünyada haseneler (iyilikler, güzellikler, sevaplar, pozitif dereceler) vardır. Ve elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. Ve gerçekten muttakilerin (takva sahiplerinin) yurdu ne güzeldir. Onlar (muttakiler), altından nehirler akan Adn cennetlerine girerler. Orada, onların diledikleri herşey vardır. İşte Allah, (ahsen olan) muttakileri (bihakkın takvanın sahiplerini) böyle mükâfatlandırır. Melekler, onları tayyib (en güzel, en iyi) bir şekilde vefat ettirirler. Onlara: “Selâm üzerinize olsun. Yapmış olduğunuz (güzel, hayırlı) ameller sebebiyle cennete girin.” derler.
3-Namaz kılmak
4-Sıdk-zekat vermek
5-Affetme
***Bir başka hadis,Buhari 1.cild 43.hadis
Necidli birinin islamı sorması üzerine peygamber(SAV)efendimiz; “Bir gün bir gecedebeş vakit namaz,ramazan ayında oruc,zekat ve Allah’ı zikretmeyi emretmiş.O kişi de tabi olup gitmiş.
Bu hadis te,”hac” yok ama bu günkü uygulamada olmayan “Allah’ı zikretmek”var ve en önemlisi Peygamber(SAV) efendimize tabiyet var.Eger şimdi de kim HİDAYET’in gercek anlamını(Allah’a ulaşmak olduğunu) idrak ederek(Allah’a ulaşmayı dileyerek) o nun varisleri olan “devrin imamlarına,içinde bulunduğu kavmin resullerine veya kendisine Allah’ın gösterdiği mürşidlere” tabi olurda bu ibadetleri yaparsa mutlaka İSLAMı yaşar.
***Bir başka hadis,Buhari 1.cild 47.hadis(Cibril hadisi)
Peygamber (SAV) efendimiz sahabe ile sohbeti esnasında beyaz elbiseli bir zat İSLAMI sorar,efendimiz şöyle buyurur;”Allah’a kul olup şirkten kurtulmak,namaz kılmak,zekat vermek ve ramazan orucunu tutmaktır” buyurmuştur.Burada yine “Allah’a kul olmak şirkten kurtulmak” var ama hac yok.
Bir başka hadis,Buhari 1.cild 49.hadis
Bahreynden gelen bir grup Peygamber(SAV)efendimize tabi olduktan sonra giderlerken,”biz kabilemize döndükten sonra onlara neyi buyurursunuzki onlarda cennete gitsinler? Peygamber (SAV)efendimiz buyurdularki; (İman’ı) emrettikten (Allah’a, meleklerine,o’na-Allah’a-mülaki olmaya,resullerine ve öldükten sonra dirilmeye ) sonra “namazı kılmak,oruc tutmak ve ganimetlerin humusunu vermektir(ganimetlerden elde edilenin beştebirini zekat olarak vermek)
Bu hadiste önce imanı açıklıyor.Onun içinde ne var ? şu anda uygulamada olmayan ALLAH’A MÜLAKİ (ulaşma) OLMAK var.
***Bir başka hadis,Buhari/ 5.cild 687.hadis.
Peygamber(SAV)efendimizin sohbetinde birisi şöyle diyor; Bana öyle bir ibadet söyleki bana öyle bir ibadet söyleki onunla ben cennete girebileyim.Peygamber efendimiz de; “Allah’a kul ol ve şirkten kurtul,namaz kıl,zekat ver ve er rahim olan ALLAH’a VASIL OL(Allah’a ulaş)
Bu hadiste de yine kul olmak ve şirkten kurtulmak var ama en önemlisi “kur’an meallerinde bile anlamını değiştirdikleri ER RAHİM OLAN ALLAH’A VASIL OL”var.Vasıl olma,vuslattır,kavuşmaktır,ama –sıla-irahim-yani memleket ziyareti olarak heryerde anlam vermişler.Halbuki burada “EL RAHİM”e Allah’ın isimlerinden olan a vasıl ol buyruluyor.Bildikleri DİN de Allah’a ulaşma diye bir şey olmadığı için adamlar ne desinler olsa olsa SILA-İ RAHİM yani memleket ziyareti akraba ziyareti olabilir diye meallendirilmiş.Aynı hadis kitabında 6.cild 965.hadiste AKRABA ZİYARETİ var ama onun metininde gecen harfler değişiktir.Orada SILA-İ RAHİM-sad,lam,rı,mim-var ama bu hadiste;TASİLÜRRAHİYM-te,sad,lam,elif,lam,rı,ha,ye,mim-harfleri var.EL RAHİYM (Allah’a)e vasıl ol emri.
Allah kur’an da bu hususu nasıl açıklamış ?
Dostları ilə paylaş: |