Ebû hayyâN el-end£lusî



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə29/42
tarix15.01.2019
ölçüsü1,08 Mb.
#96538
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   42

EBÜ NUAYM EL-CÜRCANİ

Ebû Nuaym Abdülmelik b. Muhammed b. Adî sl-Cürcânî el-Esterâbâdî (ö. 323/935) Muhaddis ve Şafiî fakihi.

242 (856-57) yılında Horasan bölge­sinde Cürcân yakınlarındaki Esterâbâd'-da doğdu. Bu sebeple Esterâbâdî diye de anılır. İlk tahsiline burada başladı. Ho­rasan bölgesindeki âlimlerden faydalan­dıktan sonra İlim yolculuğuna çıktı. Irak, Hicaz, Mısır ve Cezîre'de tanınmış âlim­lerden dersler aldı. Şafiî fıkhını İmam Şafiî'nin önde gelen talebesi Rebî" b. Sü­leyman el-Murâdfden öğrendi. Fakih ve muhaddis Hasan b. Muhammed ez-Za1-ferânî, tarihçi ve muhaddis Ömer b. Şebbe. Ali b. Harb et-Tâî, fakih EbAbdul-lah b. Abdülhakem el-Mısrî, kıraat âlimi ve muhaddis Abbas b. Velîd el-Beyrûtî gibi âlimlerden faydalandı. Tahsilini ta­mamladıktan sonra Cürcân'a yerleşerek hadis ve fıkıh okutmaya başladı. Kendi­sine Ebû Ali en-Nîsâbûrî, Taberânî, Cev-zakî, kıraat âlimi İbn Mihrân en-Nîsâbû­rî ve hadis münekkidi İbn Saîd el-Hâşi-mî gibi şahsiyetler talebelik ettiler.

Ebû Nuaym Horasan bölgesinde Şafiî fıkıh sistemini, sahabe ve tabiîn âlimle­rinin çeşitli meselelere dair görüşlerini, Hz. Peygamber'e ulaşan rivayetlerin ya­nı sıra bazı âlimlerce zayıf kabul edilen mürsel ve mevkuf rivayetleri ve özellik­le zayıf râvileri İyi bilmesiyle ün yapmış­tır. Talebesi Ebü Ali en-Nîsâbûrî, Hora­san'da İbn Huzeyme'den başka Ebû Nu­aym gibi büyük bir otorite görmediğini belirtir, onun mevkuf ve mürsel rivayet­leri kendilerinin Hz. Peygamber'e ulaşan merfû rivayetleri bildikleri gibi ezbere bildiğini söylerdi.

Cürcânî Zilhicce 323'te412 ve­fat etti. Bu tarih 322 olarak da zikredil­miştir.

Kaynaklarda onun fıkha dair birçok eseri bulunduğu söylenmekteyse de za­yıf râvilere dair Kitâbü'd-Du'afâ adlı on cüzden ibaret kitabının dışında her­hangi bir eserinin adı zikredilmemekte, bu eserinin ise günümüze ulaşıp ulaş­madığı bilinmemektedir. Bağdatlı İsmail Paşa Ebû Nuaym'in el-Cerh ve't-ta'dîl adlı bir eseri daha bulunduğunu kay­deder.



Bibliyografya:

Sehmî, Târîhu Cürcân (nşr. Muhammed Ab-dülmuîd Han), Beyrut 1407/1987, s. 276-277; Hatîb, Târîhu Bağdâd X, 428-429; Şîrâzi. Ta-bakâtü'l-fukahâ', s. 115; SenYânî, el-Ensâb, I, 214-215; İbnü'l-Cevzî. ei-Muntazam, VI, 245; Zehebî. Aclâmü'n-nübelâ, XIV, 541-547; a.mlf.. Tezkiremi-huffâz, III, 816-818; Sübkî. Tabakât, II, 242; İbn KesFr! el-Bidâye, XI, 183; İsnevî. Ta-bakâtü'ş-Şâfi'iyye, I, 70-71; İbn Kâdî Şühbe, Ta'bakâtuş-Şân'iyye, I, 112; İbn Tağrîberdî. en-Nücûmü'z-zâhire, III, 251; İbnü'1-İmâd, Şe­zerât, II, 299; Hediyyetü'l-'ârtfîn, I, 624.



EBÜ NUAYM EL-İSFAHANİ

Ebû Nuaym Ahmed b. Abdillâh b, İshâkel-îsfahânî (ö. 430/1038) Hilyetü-evliya müellifi, hadis, kelâm, tasavvuf âlimi ve tarihçi.

Receb 336'da413 İsfa­han'da doğdu. Bazı kaynaklarda 330 (941-42) veya 334'te (945-46) doğduğu ileri sürülmüştür. Fars asıllı bir aileye mensuptur. Dedelerinden Mihrân. Ca'fer b. Ebû Tâlib'in torunu Abdullah b. Muâ-viye'nin (ö. 129/746-47) teşvikiyle İslâ­miyet'i kabul etmiştir. Babasının anne tarafından dedesi olup Arüsü'z-zühhâd diye meşhur olan Muhammed b. Yûsuf b. Ma'dân (ö. 184/800) İsfahan'ın meş­hur sûfîlerindendir. Ebû Nuaym zama­nında onun zühd mektebi hâlâ faaliyeti­ni sürdürmekteydi. Babası Ebû Muham­med Abdullah (ö. 365/976), hadis topla­mak üzere Suriye ve İrak'a seyahatler yapan bir hadis hafızıdır.

Devrin önemli ilim merkezlerinden İs­fahan'da yaşayan Ebû Nuaym. sekiz ya­şından itibaren Ebü'ş-Şeyh ve İbnü'l-Mukrî el-İsfahânî gibi hadis âlimlerinden ders almaya başladı. Diğer taraftan ba­bası İsfahan dışındaki birçok âlimden onun adına icazet aldı. Bunlar arasında Suriyeli muhaddis Hayseme b. Süleyman, Nîşâburlu Ebü'l-Abbas el-Esam. Basralı İbn Dâse zikredilebilir. Ebû Nuaym 356 (967) yılında çıktığı ilmî seyahati sırasın­da Askerimükrem. Tüster, Ahvaz. Bas­ra, Vâsıt, Küfe, Bağdat. Mekke ve Eyle gibi ilim merkezlerine giderek buralar­daki hadis âlimlerinden rivayette bulun­du. Assâl. Ebû Bekir el-Ciâbî, Taberâ­nî ve Ebû Bekir el-Katîî gibi muhaddis-lerden faydalandı. Suriye'ye gitme arzu­suna rağmen Fâtımîler'in sebep olduğu karışıklıklar yüzünden buna mavaffak olamadı. Muhtemelen ikinci bir seyaha­tinde Cürcân ve Horasan bölgelerine gi­derek Esterâbâd, Cürcân ve Nîşâbur'daki âlimlerden hadis öğrendi. Ebû Nuaym, yegâne râvisi olduğu pek çok âlimden hadis nakletti ve hocalarına dair Mu'ce-mü'ş-şüyûh adlı bir eser kaleme aldı. Kendisinden rivayette bulunan birçok muhaddis arasında Hatîb el-Bağdâdî, Ebû Salih el-Müezzin, Ebû Ali el-Vahşî ve Ebû Nuaym'ın hemen bütün eserle­rini rivayet eden muhaddis ve kıraat âli­mi Ebû Ali el-Haddâd gibi tanınmış âlim­ler vardır. Uzun ömrü boyunca topladığı birçok hadisin âlî isnadına sahip olması sebebiyle muhaddisler ondan hadis öğ­renmek için İsfahan'a akın etmişlerdir.

Ebû Nuaym 20 Muharrem 430414 tarihinde İsfahan'da vefat etti. Kaynaklar onun büyük bir sûfî, meş­hur bir muhaddis ve tarihçi olduğu hu­susunda birleşirler. Ancak Ebû Nuaym, bir sûfî olmaktan çok zühd ve takvâsıy-la tanınan bir tasavvuf tarihçisi kabul edilmelidir. Nitekim sûfî tabakat kitap­larında kendisine yer verilmemesi de bu­nu gösterir.

Hatîb el-Bağdâdînin, Ebû Nuaym'ı ba­zı hadis terimlerini yerli yerinde kullan­mamakla itham etmesini doğru bulma­yan Zehebî415 onun hadis ilimlerini iyi bildiğini, ancak mev­zu hadisleri mevzu olduğunu belirtmek-sizin eserlerine almakla hata ettiğini söy­lemiştir. Çağdaşı ve hemşehrisi Hanbe-lî Ebû Abdullah İbn Mende, o devirde Hanbelîler'le Eş'arîler (Şâfifler) arasında ileri seviyede olan mezhep taassubu se­bebiyle Ebû Nuaym'ı ağır ifadelerle suç­lamış, Ebû Nuaym da ona karşılık ver­miştir. Bu iki âlimin birbiri hakkında kul­landığı ifadeler, Zehebî gibi kendilerini takdir edenlerce de hoş karşıla nmamış-tr. Hanbelî âlimlerinin Ebû Nuaym"ı suçlamasında, onun kelâm ilmiyle uğraş­masının ve özellikle Eş'ariyye taraftarı olmasının rolü büyüktür. Hanbelîler'in Ebû Nuaym hakkındaki ithamları İbnü'n-Neccâr, Bağdadî, Zehebî ve Sübkî gibi Şafiî âlimleri tarafından cevaplandırılmış­tır. Sübkî onun fıkıhla tasavvufu uzlaş-tırdığını, hıfz ve zabtta, rivayet ve dira­yette en yüksek mertebeye çıktığını söy­leyerek kendisini mübalağalı şekilde över.416

Ebû Nuaym ile İbn Mende arasındaki tartışma, İsfahan'daki Şafiî ve Hanbelî hadisçilerini karşı karşıya getirmiştir. Ebû Nuaym'ın Hanbelîler'i, Kur'an ve ha-dislerdeki teşbihe dair ifadeleri lügat mânalanyla anlamalarından dolayı ten­kit etmesine karşılık İbn Mende Ebû Nu-aym'ı dinî geleneklere bağlı olmayan bir akîdeye sahip olmakla suçlamıştır. Bu tartışma yüzünden Hanbelî mezhebine mensup talebeleri onunla ilişkilerini kes­mişler ve kendisini İsfahan'daki büyük camiye sokmamışlardır. Abdülvehhâb eş-Şa'rânî onun İsfahan'dan da çıkarıldığı­nı ve muhaliflerince öldürüldüğünü söy­ler. 420'de {1029) Gazneli Mahmud'un oğlu Mesud'un İsfahan'da adı geçen ca­mide yaptığı katliam sırasında Ebû Nu­aym'ın camide bulunmaması taraftarlarınca onun bir kerameti olarak değer­lendirilmiştir.

Ebû Nuaym el-İsfahânFnin el-Mucte-kad (el-İctikâd), eş-Şıfât, Teşbîtü'l-ima­me, Delâ'ilü'n-nübüvve, Şıfatü'1-cen-ne, el-Fiten, Zikrü'l-Mehdî ve nü'û-tüh, er-Red "ale'l-Laîzıyye ve'1-Hulû-Hyye gibi eserlerinin bir kısmı doğru­dan veya dolaylı olarak kelâmla ilgilidir. Bunlardan bazıları günümüze ulaşmış­tır. İncelenebilen eserlerinden, onun ke­lâmla İlgili özgün görüşlere sahip olma­dığı anlaşılmaktadır. Eserlerine aldığı ri­vayetler konusunda titizlik göstermeme­si sebebiyle çeşitli itikadı mezhep men­supları bu eserlerde Ebû Nuaym'ın ken­di görüşlerine meylettiğini gösteren ör­nekler bulabilmişlerdir. Nitekim Zehebî, Sübkî ve İbnü'n-Neccâr gibi Eş'arî âlim­leri onu kendi mezheplerinden saydık­ları için Şiî ve Hanbelî müelliflerin itham­larına karşı savunmuşlardır. Ebü'l-Ka­sım İbn Asâkir Ebû Nuaym'ı Eş'arî taba-katı içinde sayarken417 Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzî de Eş'arîliğe meyli olduğunu kaydeder418. Takıy-yüddin İbn Teymiyye ise Ebû Nuaym'ın İbn Mende ile yaptığı Kur'an'ın lafzı ko­nusundaki tartışmada tilâvetin mahlûk olduğu görüşünü savunduğunu ve bu hususta er-Red Cale'l-Lafzıyye ve'l-Hulûliyye adlı eseri yazarak Selefe ve selefî görüşleri savunan İbn Mende'ye karşı çıktığını belirtir.419

Öte yandan bazı Selefî müellifler Ebü Nuaym'ın Selef yanlısı olduğunu savun­muşlardır. Meselâ İbn Teymiyye, Muvd-/aJcaf'taki görüşünün aksine Mecmu cu fefdvd'sında onun Ahmed b. Hanbel taraftan olduğunu, "Bizim yolumuz kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmete tâbi olan Se­lef yoludur" dediğini, sıfatlar konusun­da Selefin görüşlerine benzer düşünce­ler taşıdığını nakleder. Ebû Nuaym'ın la­fız konusunda söylediklerinin İmam Ah-med'in görüşlerine ters düşmediğini be­lirten İbn Teymiyye onun kitabının er-Red 'ale'l-Hurûfiyyeti'l-Hulûliyye, İbn Mende'nin eserinin ise er-Red 'ale'l-Lafzıyye adını taşıdığını, her ikisinin de sıfatları inkâr edenleri hedef aldıklarını belirtir420. İbn Mende'nin Kitâbü'l-îmân'mı neş­reden Ali b. Muhammed el-Fakîhî, Ebû Nuaym ile İbn Mende arasındaki ihtilâfı benzer bir yaklaşımla açıklar. Ona göre İbn Mende tilâvet ile metlûvvü (Kuran) kasteder ve onu yaratılmamış kabul eder. Ebû Nuaym'ın ise tilâvetten, okuyan ki­şiden çıkan sesi kastettiğini ve bu sesi mahlûk saydığını, böylece aslında her ikisinin de aynı görüşü savunduklannı ve Selefe bağlı kaldıklarını söyler.421

Şıfatü'l-cenne gibi eserlerinde konu­lara yaklaşım biçimiyle Zehebî ve Süyû-tî'nin onun el-Vükâd ve eş-Şıîât adlı eserlerinden yaptıkları iktibaslar dikkate alınarak Ebû Nuaym'ın Selefî bir eğilim taşıdığını söylemek mümkündür. Onun Şiî olduğunu söyleyen Mirza Muhammed Bakır el-İsfahânî ve İbn Şehrâşûb gibi Şiî müellifleri ise iddialarına delil olarak bazı eserlerinde, özellikle Hilyetü'1-ev-iiyd'da Hz. Ali hakkında yer alan riva­yetlerle Mâ nezele mine'I-Km*ân fî Emîri'î-müzminin cAlî b. Ebî Tâlib, Kitâbü Menkıbeti'l-mutahharîn, Zik­rü'l-Mehdî ve nü'ûtüh gibi eserlerini göstermektedirler. Ancak bunlar onun Şîa'ya nisbeti için yeterli sebepler değil­dir. Zira Ebû Nuaym'ın Hüyetü'î-evh-yd'da, duyduğu bütün rivayetleri nak­lettiğini ve bunlar arasında pek çok za­yıf, hatta uydurma rivayetlerin bulundu­ğunu Sünnî âlimlerin yanı sıra Şiî âlim­ler de kabul ederler422. Ebû Nuaym Teş­bîtü'l-imame. Ma'rifetü'ş-sahabe gibi eserlerinde Hiiye'dekinin aksine haber­leri ayıklamaya çalışmıştır. Ayrıca Teşbî-tü'1-imâme adlı kitabında423 as­haba ta'neden Şîa'yı tenkit etmiştir. Ebû Nuaym'a ait olduğu söylenen Md neze­le mine'1-Kur3ân fîEmîri'l-mü^minîn cAlî b. Ebî Tâlib adlı eser ise sadece Şiî yazarlarca ona nisbet edilmekte olup Şîa dışındaki kaynaklarda onun böyle bir



eser yazdığından söz edilmemektedir. Bu sebeple söz konusu eserin Ebû Nu-aym'a ait olması ve dolayısıyla onun Şîa'-ya nisbeti mümkün görünmemektedir.424

Eserleri



1- Hilyetü'I-evliya" ve taba-kâtü'l-aşfiyâ. 800 kadar sûfî ve zahi­din biyografisini büyük ölçüde kronolo­jik sırayla, zaman zaman da faziletleri­ne göre ele almaktadır. Aşere-İ mübeş-şere ile başlayan eser diğer zâhid sahâ-bfler, ehl-i Suffe, tabiîn ve tebeü't-tâbi-în nesilleriyle müellifin zamanına kadar yaşayan zâhidleri ihtiva etmektedir.425

2- Delâ'i-lü'n-nübüwe. Hz. Peygamber'in nü­büvvetini ispat etmek maksadıyla yazı­lan ve bu konuda delil sayılabilecek ha­rikulade olaylarla ilgili rivayetleri bir ara­ya getiren eser ilk olarak Haydarâbâd'-da (1320), daha sonra da Halep'te (1397/ 1977) yayımlanmıştır.

3- Zikru ahbâri İş-bahân. Târihu İşbahân adıyla da tanı­nan eser, İsfahan'a dair daha sonra ya­zılan kitaplara kaynak teşkil etmiştir. Eserin giriş kısmında, Arap olmayan mil­letlerin ve bilhassa İranlılar'ın faziletleri hakkında hadis diye rivayet edilen çe­şitli sözlerle İsfahan'ın kuruluşuna, fet­hine ve özelliklerine dair bilgiler veril­mekte, ardından başta muhaddisler ol­mak üzere bu şehre mensup din âlim­leri alfabetik sırayla ele alınmaktadır. Bir âlimin hangi tarihte İsfahan'a geldi­ği, oradan ne zaman ayrıldığı, ne zaman vefat ettiği gibi bilgiler özellikle kayde­dilmektedir. Eser iki cilt halinde önce Sven Dedering426. daha sonra da Seyyid Kisrevî Hasan427 tarafından neşredilmiştir.

4- Ma'ri-fetü'ş-sahabe. Giriş mahiyetinde olmak özere bazı sahabe grupları ve sahabe­nin değeri hakkında bilgi verildikten son­ra aşere-İ mübeşşere ve adı Muhammed olan ashapla esere başlanmakta, ardın­dan diğer sahâbîlerin biyografileri alfa­betik sırayla verilmektedir. Eserin ta­mamı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüpha-nesi'nde iki cilt halinde mevcuttur.428 Son kısmının Millet Kütüpha-nesi'nde429 bu­lunduğuna dair bilgi ise yanlış olup bu numarada müellifin Hilyetü'l-evliya kayıtlıdır. Cemmâîlî diye tanınan Abdül-ganî el-Makdisî, bu eseri tenkit etmek İçin Tebyînü'l-işâbe li-evhâmin haşa-let li-Ebî Nu'aym fî Ma'rifeti'ş-şahâ-be adlı bir eser kaleme almıştır. Ma'ri-fetü'ş-sahabe, Topkapı nüshası ile diğer bazı eksik nüshalan esas alınarak Muhammed Râdî b. Hâc Osman tarafın­dan yayımlanmıştır.430

5- Kitâbüd-Du'afâ3. İbn Hacer el-Askalânrnin dediği gibi müel­lif bu kitabı el-Müsnedü'1-müstahrec 'ala Sahihi Müslim adlı eserine mukad­dime olarak yazmış, orada geçen ve muh­telif âlimler tarafından tenkit edilen 289 zayıf râvinin durumunu belirtmiştir. Eser Faruk Hamâde tarafından yayımlanmıştır.431

6- Şıfatül-cen-ne. Cennet ve cennet hayatıyla ilgili 454 hadisin bir araya getirildiği eseri Ali Rı­zâ Abdullah tahkik ederek iki cilt halin­de neşretmiştir.432

7- Fazîletü'l-'âdilin. Adaletle ve âdil kimselerle ilgili sahih, za­yıf ve mevzu otuz yedi hadisi ihtiva eden bu risaledeki rivayetler Muhammed b. Abdurrahman es-Sehâvî tarafından Tah-ricii ehâdîşi'l-'âdilîn adıyla değerlendi­rilmiş, eseri Meşhur Hasan Mahmûd Sel-mân tahkik ederek yayımlamıştır433. Neşre esas alman nüshanın sonunda bulunan ve Ebû Nuaym'm riva­yeti olmayan aynı konudaki sekiz hadis de risale i!e birlikte basılmıştır.

8- el-Müsnedü'l-müstahrec 'alâ Sahihi Müs­lim. Türkiye (Bursa), Mısır, Suriye ve İngil­tere'de nüshaları bulunmaktadır434. Ebû Nu-aym'ın ayrıca Buhârî ve Müslim'in eî-Câmi'u'ş-şahîh'\eri ve İbn Huzeyme'-nin et-Tevhîd"\ üzerine de müstahrec-leri bulunduğu kaynaklarda zikredilmek­tedir.

9- Kitaba Tıbbi'n-nebî. Hz. Pey­gamber'in tıpla ilgili tavsiye ve uygula­malarına dair rivayetleri ihtiva eden ese­rin Antalya435 ve Adana436 kütüphanelerinde birer nüshası, Süleymaniye Kütüphanesi'nde de437 bir Türkçe tercümesi bulunmaktadır.438

10- Teşbîtü'l - imame ve tertîbü'l-hiiâîe. el-İmöme ve el-İmâme ve'r-red "ale'i-Râfiia adlarıyla da anılmaktadır. Ebû Nuaym, çeşitli fırkaların imamet ko­nusundaki siyasî tercihlerine delil olmak üzere en faziletli sahâbîyi tesbite çalı­şırken ihtilâfa düştüklerini, kendisinin bu ihtilâfı gidermek maksadıyla bu ese­ri kaleme aldığını söyler. Ashabın fazile­tine dair âyetleri zikrettikten sonra baş­ta dört halife olmak üzere çeşitli sahâ­bîlerin faziletlerine dair hadisleri nak­leder. 225 rivayetin yer aldığı eseri İbrahim Ali et-Tihâmî, Köprülü Kütüpha-nesi'ndeki439 yegâne nüshasına dayanarak neş­retmiştir.440

11- Kitâ-bü'1-Erba'în 'alâ mezhebi'!-mütehak-kikin mineş-Şûfiyye. Tasavvuf ehli­nin ahlâk ve davranışlarına esas teşkil eden kırk hadisi içeren eser Bedr Abdul­lah el-Bedr tarafından yayımlanmıştır.441

12- Fezâ'ilü'1-hu-lefâ'i'l-erba'a ve ğayrihim. Köprülü Kütüphanesi nde bir nüshası bulunmak­tadır.442

13- Câmi'u ed'iyyeti'n-nebî. Ese­rin bir nüshası Süleymaniye Kütüphane-si'ndedir.443

14- el-Emâlî. İki mecliste imlâ ettiği bazı rivayetlerini ihtiva eden eser Köprülü Kütüphanesi" nde bulunmaktadır.444

15- el-Müntehab min Kitâbi'ş-Şu'arâ3. Abdülazîz b. Nasır el-Mâni" tarafından yayımlanmıştır.445

16- Cüz min kitabi Riyazeti'!-ebdân. Günümüze ulaş­mayan Riyazetti l-ebdân adlı kendi ese­rinin bir bölümü olup basılmıştır.446

17- en-Nûm'1-müşte'al min kitabi Mâ nezeîe mine'l-Kur'ân fî 'Alî 'aleyhi's-selâm. Ebû Nuaym'a nisbet edilen Mâ nezeJe mine'î-Kın3ân adlı eserden Muhammed Bakır el-Mahmû-dî tarafından toplanıp tertip edilmiştir.447

Kaynaklarda Ebû Nuaym el-İsfahânî1-nin şu kitaplarından da söz edilmektedir: Mu'cemü'ş-şüyûh, Kitâb fî "ulûmi'I-hadîş, Tesmiyetü aşhâbi 'Alî ve'bni Mes'ûd, Riyâzetü'l-müte'allimîn, el-Mu'tekad, el-Mesâcid, Zikrü'l - Mehdî ve nü'ûtüh, eş-Şıfât, Kurbânü'î-müt-takîn iî enne'ş-şalâte kurretü cayni'l-'âbidtn, Erba'ûne hadîşen 'ala mezhe­bi Ehli's-sünne ve'1-cemâ'a, el-Evâ3il, eAmelü'l-yevm ve'1-îeyle, es-Sü3âl, Menâkıbü'ş - Şâfi 'ı, Teşbîtü 'r-rü3 yâ, el-Müselselât, Müsnedü 'Abdillâh b. Dînâr el- 'Adevî, Cüz3 fî men yüknâ bi-Ebî Rebîca, el-Muhibbîn ma'a'l-mahbûbîn. Brockelmann, Ebû Nuayrrfa nisbet edilen Kitâbü'l-Emvâl"448 ona aidiyetinin şüpheli olduğu­nu söylemektedir.449

Ebû Nuaym'ın biyografisini Ebû Tâhir es-Silefî Ahbâru Ebî Nu'aym450. Abdülhafîz Ali el-Karenî de el-Hâhz Ebû Nu'aym el-İşfahânî el-faklh el-muhaddiş eş-şûfî el-müverrih451 adlı eser­lerinde kaleme almışlardır.

Bibliyografya:

Ebû Nuaym, Zikru ahbâri Işbahân (nşr. S. Dedering), Leiden 1931-34, 1-11; a.mlf. Teşbî-tü't-imame, Beyrut 1986, s. 45-53; İbn Men­de. Kitâbü't-îmân (nşr. Ali b. Muhammed el-Fakihî), Beyrut 1406/1985, naşirin mukaddime­si, I, 47-48; İbn Asâkir, Tebytnü kezibi't-müf­teri, s. 246-247; İbn Şehrâşûb. Me'âtimü'l-'ule­mâ7 (nşr. Abbas İkbal), Tahran 1355/1936, s. 21; İbnü't-Cevzî, el-Muntazam (Atâ), XV, 268; XVI, 134; İbn Hallikân, VefeySt, I, 91-92; İbn Teymiyye, Mecmû'u fetâuâ, V, 190; XII, 209; a.mlf., Minhâcü's-sünnç (nşr. M. Reşâd Salimi, Riyad 1406/1986; VII, 52; a.mlf., Müüâfakatü şahîhi'i-menkûl {Minhâcü's-sünne kenanndal, Kahire 1321, I, 160; Zehebî, Mtzânü'l-i'tidât, I, 111; a.mlf.. Tezkİretü'i-huffâz, III, 175-179; a.mlf.. A'lSmü'n-nübelâ3, IX, 125-126; XVI, 281-282; XVII, 32, 453-464; Safedî, el-Vâfî, VU, 81-84; Sübkî, Tabakât, IV, 18-25; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 45; İbnü'l-Cezerî. Gâyetü'n-ni-hâye, 1, 71; İbn Tağrîberdî, en-Nücümü'z-za­hire, IV, 59; Şa'rânî, et-Tabakât, Kahire 1315, I, 51; Keşfü'z-zunûn, I, 53, 938; II, 1276, 1279, 1411, 1422, 1433, 1465; İbnÜ'l-İmâd. Şezerât, III, 245; Hânsârî. Raozâtü'i-cennât, Tahran 1390, 1, 272-275; Erbilî, Keşful-ğumme (nşr. S. E. Miyânecî), Tebriz 1381/1961-62, III, 368-378; Ma'sûm Ali Şah, Tarâ'ik, II, 562; Abdülhüseyin Zerrinkûb. Cüstücû der Taşaovuf'i îrân, Tah­ran 1369 hş., s. 186; Brockelmann. GAL, 1, 445-446; SuppL, I, 616-617; a.mlf.. "Ebû Nuaym", İA, IV, 41; Abdülemîr Selîm, "Berresî-yi İcmâ-lî-yi Kitâb-ı Ziknı ahbâri İsfahan", Neşriy-ye-i Dânişkede-i Edebiyyât u cülûm-i insanî, XXVI/110, Tebriz 1353 hş., s. 197-212; Mu­hammed es-Sabbâğ, "Ebû Nu'aym, hayâtühû ve kitâbühü'l-Hilye", Edvâ'ü'ş-şert'a, VII, Riyad 1396, s. 263-306; J. Pedersen, "Abü Nu'aym al-lşfahâni", El2 (İng.), I, 142-143; W. Madelung, "Abû No'aym al-Eşfahâni", Elr., I, 354-355.




Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   25   26   27   28   29   30   31   32   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin