EBÜ NUAYM EL-CÜRCANİ
Ebû Nuaym Abdülmelik b. Muhammed b. Adî sl-Cürcânî el-Esterâbâdî (ö. 323/935) Muhaddis ve Şafiî fakihi.
242 (856-57) yılında Horasan bölgesinde Cürcân yakınlarındaki Esterâbâd'-da doğdu. Bu sebeple Esterâbâdî diye de anılır. İlk tahsiline burada başladı. Horasan bölgesindeki âlimlerden faydalandıktan sonra İlim yolculuğuna çıktı. Irak, Hicaz, Mısır ve Cezîre'de tanınmış âlimlerden dersler aldı. Şafiî fıkhını İmam Şafiî'nin önde gelen talebesi Rebî" b. Süleyman el-Murâdfden öğrendi. Fakih ve muhaddis Hasan b. Muhammed ez-Za1-ferânî, tarihçi ve muhaddis Ömer b. Şebbe. Ali b. Harb et-Tâî, fakih EbAbdul-lah b. Abdülhakem el-Mısrî, kıraat âlimi ve muhaddis Abbas b. Velîd el-Beyrûtî gibi âlimlerden faydalandı. Tahsilini tamamladıktan sonra Cürcân'a yerleşerek hadis ve fıkıh okutmaya başladı. Kendisine Ebû Ali en-Nîsâbûrî, Taberânî, Cev-zakî, kıraat âlimi İbn Mihrân en-Nîsâbûrî ve hadis münekkidi İbn Saîd el-Hâşi-mî gibi şahsiyetler talebelik ettiler.
Ebû Nuaym Horasan bölgesinde Şafiî fıkıh sistemini, sahabe ve tabiîn âlimlerinin çeşitli meselelere dair görüşlerini, Hz. Peygamber'e ulaşan rivayetlerin yanı sıra bazı âlimlerce zayıf kabul edilen mürsel ve mevkuf rivayetleri ve özellikle zayıf râvileri İyi bilmesiyle ün yapmıştır. Talebesi Ebü Ali en-Nîsâbûrî, Horasan'da İbn Huzeyme'den başka Ebû Nuaym gibi büyük bir otorite görmediğini belirtir, onun mevkuf ve mürsel rivayetleri kendilerinin Hz. Peygamber'e ulaşan merfû rivayetleri bildikleri gibi ezbere bildiğini söylerdi.
Cürcânî Zilhicce 323'te412 vefat etti. Bu tarih 322 olarak da zikredilmiştir.
Kaynaklarda onun fıkha dair birçok eseri bulunduğu söylenmekteyse de zayıf râvilere dair Kitâbü'd-Du'afâ adlı on cüzden ibaret kitabının dışında herhangi bir eserinin adı zikredilmemekte, bu eserinin ise günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. Bağdatlı İsmail Paşa Ebû Nuaym'in el-Cerh ve't-ta'dîl adlı bir eseri daha bulunduğunu kaydeder.
Bibliyografya:
Sehmî, Târîhu Cürcân (nşr. Muhammed Ab-dülmuîd Han), Beyrut 1407/1987, s. 276-277; Hatîb, Târîhu Bağdâd X, 428-429; Şîrâzi. Ta-bakâtü'l-fukahâ', s. 115; SenYânî, el-Ensâb, I, 214-215; İbnü'l-Cevzî. ei-Muntazam, VI, 245; Zehebî. Aclâmü'n-nübelâ, XIV, 541-547; a.mlf.. Tezkiremi-huffâz, III, 816-818; Sübkî. Tabakât, II, 242; İbn KesFr! el-Bidâye, XI, 183; İsnevî. Ta-bakâtü'ş-Şâfi'iyye, I, 70-71; İbn Kâdî Şühbe, Ta'bakâtuş-Şân'iyye, I, 112; İbn Tağrîberdî. en-Nücûmü'z-zâhire, III, 251; İbnü'1-İmâd, Şezerât, II, 299; Hediyyetü'l-'ârtfîn, I, 624.
EBÜ NUAYM EL-İSFAHANİ
Ebû Nuaym Ahmed b. Abdillâh b, İshâkel-îsfahânî (ö. 430/1038) Hilyetü-evliya müellifi, hadis, kelâm, tasavvuf âlimi ve tarihçi.
Receb 336'da413 İsfahan'da doğdu. Bazı kaynaklarda 330 (941-42) veya 334'te (945-46) doğduğu ileri sürülmüştür. Fars asıllı bir aileye mensuptur. Dedelerinden Mihrân. Ca'fer b. Ebû Tâlib'in torunu Abdullah b. Muâ-viye'nin (ö. 129/746-47) teşvikiyle İslâmiyet'i kabul etmiştir. Babasının anne tarafından dedesi olup Arüsü'z-zühhâd diye meşhur olan Muhammed b. Yûsuf b. Ma'dân (ö. 184/800) İsfahan'ın meşhur sûfîlerindendir. Ebû Nuaym zamanında onun zühd mektebi hâlâ faaliyetini sürdürmekteydi. Babası Ebû Muhammed Abdullah (ö. 365/976), hadis toplamak üzere Suriye ve İrak'a seyahatler yapan bir hadis hafızıdır.
Devrin önemli ilim merkezlerinden İsfahan'da yaşayan Ebû Nuaym. sekiz yaşından itibaren Ebü'ş-Şeyh ve İbnü'l-Mukrî el-İsfahânî gibi hadis âlimlerinden ders almaya başladı. Diğer taraftan babası İsfahan dışındaki birçok âlimden onun adına icazet aldı. Bunlar arasında Suriyeli muhaddis Hayseme b. Süleyman, Nîşâburlu Ebü'l-Abbas el-Esam. Basralı İbn Dâse zikredilebilir. Ebû Nuaym 356 (967) yılında çıktığı ilmî seyahati sırasında Askerimükrem. Tüster, Ahvaz. Basra, Vâsıt, Küfe, Bağdat. Mekke ve Eyle gibi ilim merkezlerine giderek buralardaki hadis âlimlerinden rivayette bulundu. Assâl. Ebû Bekir el-Ciâbî, Taberânî ve Ebû Bekir el-Katîî gibi muhaddis-lerden faydalandı. Suriye'ye gitme arzusuna rağmen Fâtımîler'in sebep olduğu karışıklıklar yüzünden buna mavaffak olamadı. Muhtemelen ikinci bir seyahatinde Cürcân ve Horasan bölgelerine giderek Esterâbâd, Cürcân ve Nîşâbur'daki âlimlerden hadis öğrendi. Ebû Nuaym, yegâne râvisi olduğu pek çok âlimden hadis nakletti ve hocalarına dair Mu'ce-mü'ş-şüyûh adlı bir eser kaleme aldı. Kendisinden rivayette bulunan birçok muhaddis arasında Hatîb el-Bağdâdî, Ebû Salih el-Müezzin, Ebû Ali el-Vahşî ve Ebû Nuaym'ın hemen bütün eserlerini rivayet eden muhaddis ve kıraat âlimi Ebû Ali el-Haddâd gibi tanınmış âlimler vardır. Uzun ömrü boyunca topladığı birçok hadisin âlî isnadına sahip olması sebebiyle muhaddisler ondan hadis öğrenmek için İsfahan'a akın etmişlerdir.
Ebû Nuaym 20 Muharrem 430414 tarihinde İsfahan'da vefat etti. Kaynaklar onun büyük bir sûfî, meşhur bir muhaddis ve tarihçi olduğu hususunda birleşirler. Ancak Ebû Nuaym, bir sûfî olmaktan çok zühd ve takvâsıy-la tanınan bir tasavvuf tarihçisi kabul edilmelidir. Nitekim sûfî tabakat kitaplarında kendisine yer verilmemesi de bunu gösterir.
Hatîb el-Bağdâdînin, Ebû Nuaym'ı bazı hadis terimlerini yerli yerinde kullanmamakla itham etmesini doğru bulmayan Zehebî415 onun hadis ilimlerini iyi bildiğini, ancak mevzu hadisleri mevzu olduğunu belirtmek-sizin eserlerine almakla hata ettiğini söylemiştir. Çağdaşı ve hemşehrisi Hanbe-lî Ebû Abdullah İbn Mende, o devirde Hanbelîler'le Eş'arîler (Şâfifler) arasında ileri seviyede olan mezhep taassubu sebebiyle Ebû Nuaym'ı ağır ifadelerle suçlamış, Ebû Nuaym da ona karşılık vermiştir. Bu iki âlimin birbiri hakkında kullandığı ifadeler, Zehebî gibi kendilerini takdir edenlerce de hoş karşıla nmamış-tr. Hanbelî âlimlerinin Ebû Nuaym"ı suçlamasında, onun kelâm ilmiyle uğraşmasının ve özellikle Eş'ariyye taraftarı olmasının rolü büyüktür. Hanbelîler'in Ebû Nuaym hakkındaki ithamları İbnü'n-Neccâr, Bağdadî, Zehebî ve Sübkî gibi Şafiî âlimleri tarafından cevaplandırılmıştır. Sübkî onun fıkıhla tasavvufu uzlaş-tırdığını, hıfz ve zabtta, rivayet ve dirayette en yüksek mertebeye çıktığını söyleyerek kendisini mübalağalı şekilde över.416
Ebû Nuaym ile İbn Mende arasındaki tartışma, İsfahan'daki Şafiî ve Hanbelî hadisçilerini karşı karşıya getirmiştir. Ebû Nuaym'ın Hanbelîler'i, Kur'an ve ha-dislerdeki teşbihe dair ifadeleri lügat mânalanyla anlamalarından dolayı tenkit etmesine karşılık İbn Mende Ebû Nu-aym'ı dinî geleneklere bağlı olmayan bir akîdeye sahip olmakla suçlamıştır. Bu tartışma yüzünden Hanbelî mezhebine mensup talebeleri onunla ilişkilerini kesmişler ve kendisini İsfahan'daki büyük camiye sokmamışlardır. Abdülvehhâb eş-Şa'rânî onun İsfahan'dan da çıkarıldığını ve muhaliflerince öldürüldüğünü söyler. 420'de {1029) Gazneli Mahmud'un oğlu Mesud'un İsfahan'da adı geçen camide yaptığı katliam sırasında Ebû Nuaym'ın camide bulunmaması taraftarlarınca onun bir kerameti olarak değerlendirilmiştir.
Ebû Nuaym el-İsfahânFnin el-Mucte-kad (el-İctikâd), eş-Şıfât, Teşbîtü'l-imame, Delâ'ilü'n-nübüvve, Şıfatü'1-cen-ne, el-Fiten, Zikrü'l-Mehdî ve nü'û-tüh, er-Red "ale'l-Laîzıyye ve'1-Hulû-Hyye gibi eserlerinin bir kısmı doğrudan veya dolaylı olarak kelâmla ilgilidir. Bunlardan bazıları günümüze ulaşmıştır. İncelenebilen eserlerinden, onun kelâmla İlgili özgün görüşlere sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Eserlerine aldığı rivayetler konusunda titizlik göstermemesi sebebiyle çeşitli itikadı mezhep mensupları bu eserlerde Ebû Nuaym'ın kendi görüşlerine meylettiğini gösteren örnekler bulabilmişlerdir. Nitekim Zehebî, Sübkî ve İbnü'n-Neccâr gibi Eş'arî âlimleri onu kendi mezheplerinden saydıkları için Şiî ve Hanbelî müelliflerin ithamlarına karşı savunmuşlardır. Ebü'l-Kasım İbn Asâkir Ebû Nuaym'ı Eş'arî taba-katı içinde sayarken417 Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzî de Eş'arîliğe meyli olduğunu kaydeder418. Takıy-yüddin İbn Teymiyye ise Ebû Nuaym'ın İbn Mende ile yaptığı Kur'an'ın lafzı konusundaki tartışmada tilâvetin mahlûk olduğu görüşünü savunduğunu ve bu hususta er-Red Cale'l-Lafzıyye ve'l-Hulûliyye adlı eseri yazarak Selefe ve selefî görüşleri savunan İbn Mende'ye karşı çıktığını belirtir.419
Öte yandan bazı Selefî müellifler Ebü Nuaym'ın Selef yanlısı olduğunu savunmuşlardır. Meselâ İbn Teymiyye, Muvd-/aJcaf'taki görüşünün aksine Mecmu cu fefdvd'sında onun Ahmed b. Hanbel taraftan olduğunu, "Bizim yolumuz kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmete tâbi olan Selef yoludur" dediğini, sıfatlar konusunda Selefin görüşlerine benzer düşünceler taşıdığını nakleder. Ebû Nuaym'ın lafız konusunda söylediklerinin İmam Ah-med'in görüşlerine ters düşmediğini belirten İbn Teymiyye onun kitabının er-Red 'ale'l-Hurûfiyyeti'l-Hulûliyye, İbn Mende'nin eserinin ise er-Red 'ale'l-Lafzıyye adını taşıdığını, her ikisinin de sıfatları inkâr edenleri hedef aldıklarını belirtir420. İbn Mende'nin Kitâbü'l-îmân'mı neşreden Ali b. Muhammed el-Fakîhî, Ebû Nuaym ile İbn Mende arasındaki ihtilâfı benzer bir yaklaşımla açıklar. Ona göre İbn Mende tilâvet ile metlûvvü (Kuran) kasteder ve onu yaratılmamış kabul eder. Ebû Nuaym'ın ise tilâvetten, okuyan kişiden çıkan sesi kastettiğini ve bu sesi mahlûk saydığını, böylece aslında her ikisinin de aynı görüşü savunduklannı ve Selefe bağlı kaldıklarını söyler.421
Şıfatü'l-cenne gibi eserlerinde konulara yaklaşım biçimiyle Zehebî ve Süyû-tî'nin onun el-Vükâd ve eş-Şıîât adlı eserlerinden yaptıkları iktibaslar dikkate alınarak Ebû Nuaym'ın Selefî bir eğilim taşıdığını söylemek mümkündür. Onun Şiî olduğunu söyleyen Mirza Muhammed Bakır el-İsfahânî ve İbn Şehrâşûb gibi Şiî müellifleri ise iddialarına delil olarak bazı eserlerinde, özellikle Hilyetü'1-ev-iiyd'da Hz. Ali hakkında yer alan rivayetlerle Mâ nezele mine'I-Km*ân fî Emîri'î-müzminin cAlî b. Ebî Tâlib, Kitâbü Menkıbeti'l-mutahharîn, Zikrü'l-Mehdî ve nü'ûtüh gibi eserlerini göstermektedirler. Ancak bunlar onun Şîa'ya nisbeti için yeterli sebepler değildir. Zira Ebû Nuaym'ın Hüyetü'î-evh-yd'da, duyduğu bütün rivayetleri naklettiğini ve bunlar arasında pek çok zayıf, hatta uydurma rivayetlerin bulunduğunu Sünnî âlimlerin yanı sıra Şiî âlimler de kabul ederler422. Ebû Nuaym Teşbîtü'l-imame. Ma'rifetü'ş-sahabe gibi eserlerinde Hiiye'dekinin aksine haberleri ayıklamaya çalışmıştır. Ayrıca Teşbî-tü'1-imâme adlı kitabında423 ashaba ta'neden Şîa'yı tenkit etmiştir. Ebû Nuaym'a ait olduğu söylenen Md nezele mine'1-Kur3ân fîEmîri'l-mü^minîn cAlî b. Ebî Tâlib adlı eser ise sadece Şiî yazarlarca ona nisbet edilmekte olup Şîa dışındaki kaynaklarda onun böyle bir
eser yazdığından söz edilmemektedir. Bu sebeple söz konusu eserin Ebû Nu-aym'a ait olması ve dolayısıyla onun Şîa'-ya nisbeti mümkün görünmemektedir.424
Eserleri
1- Hilyetü'I-evliya" ve taba-kâtü'l-aşfiyâ. 800 kadar sûfî ve zahidin biyografisini büyük ölçüde kronolojik sırayla, zaman zaman da faziletlerine göre ele almaktadır. Aşere-İ mübeş-şere ile başlayan eser diğer zâhid sahâ-bfler, ehl-i Suffe, tabiîn ve tebeü't-tâbi-în nesilleriyle müellifin zamanına kadar yaşayan zâhidleri ihtiva etmektedir.425
2- Delâ'i-lü'n-nübüwe. Hz. Peygamber'in nübüvvetini ispat etmek maksadıyla yazılan ve bu konuda delil sayılabilecek harikulade olaylarla ilgili rivayetleri bir araya getiren eser ilk olarak Haydarâbâd'-da (1320), daha sonra da Halep'te (1397/ 1977) yayımlanmıştır.
3- Zikru ahbâri İş-bahân. Târihu İşbahân adıyla da tanınan eser, İsfahan'a dair daha sonra yazılan kitaplara kaynak teşkil etmiştir. Eserin giriş kısmında, Arap olmayan milletlerin ve bilhassa İranlılar'ın faziletleri hakkında hadis diye rivayet edilen çeşitli sözlerle İsfahan'ın kuruluşuna, fethine ve özelliklerine dair bilgiler verilmekte, ardından başta muhaddisler olmak üzere bu şehre mensup din âlimleri alfabetik sırayla ele alınmaktadır. Bir âlimin hangi tarihte İsfahan'a geldiği, oradan ne zaman ayrıldığı, ne zaman vefat ettiği gibi bilgiler özellikle kaydedilmektedir. Eser iki cilt halinde önce Sven Dedering426. daha sonra da Seyyid Kisrevî Hasan427 tarafından neşredilmiştir.
4- Ma'ri-fetü'ş-sahabe. Giriş mahiyetinde olmak özere bazı sahabe grupları ve sahabenin değeri hakkında bilgi verildikten sonra aşere-İ mübeşşere ve adı Muhammed olan ashapla esere başlanmakta, ardından diğer sahâbîlerin biyografileri alfabetik sırayla verilmektedir. Eserin tamamı Topkapı Sarayı Müzesi Kütüpha-nesi'nde iki cilt halinde mevcuttur.428 Son kısmının Millet Kütüpha-nesi'nde429 bulunduğuna dair bilgi ise yanlış olup bu numarada müellifin Hilyetü'l-evliya kayıtlıdır. Cemmâîlî diye tanınan Abdül-ganî el-Makdisî, bu eseri tenkit etmek İçin Tebyînü'l-işâbe li-evhâmin haşa-let li-Ebî Nu'aym fî Ma'rifeti'ş-şahâ-be adlı bir eser kaleme almıştır. Ma'ri-fetü'ş-sahabe, Topkapı nüshası ile diğer bazı eksik nüshalan esas alınarak Muhammed Râdî b. Hâc Osman tarafından yayımlanmıştır.430
5- Kitâbüd-Du'afâ3. İbn Hacer el-Askalânrnin dediği gibi müellif bu kitabı el-Müsnedü'1-müstahrec 'ala Sahihi Müslim adlı eserine mukaddime olarak yazmış, orada geçen ve muhtelif âlimler tarafından tenkit edilen 289 zayıf râvinin durumunu belirtmiştir. Eser Faruk Hamâde tarafından yayımlanmıştır.431
6- Şıfatül-cen-ne. Cennet ve cennet hayatıyla ilgili 454 hadisin bir araya getirildiği eseri Ali Rızâ Abdullah tahkik ederek iki cilt halinde neşretmiştir.432
7- Fazîletü'l-'âdilin. Adaletle ve âdil kimselerle ilgili sahih, zayıf ve mevzu otuz yedi hadisi ihtiva eden bu risaledeki rivayetler Muhammed b. Abdurrahman es-Sehâvî tarafından Tah-ricii ehâdîşi'l-'âdilîn adıyla değerlendirilmiş, eseri Meşhur Hasan Mahmûd Sel-mân tahkik ederek yayımlamıştır433. Neşre esas alman nüshanın sonunda bulunan ve Ebû Nuaym'm rivayeti olmayan aynı konudaki sekiz hadis de risale i!e birlikte basılmıştır.
8- el-Müsnedü'l-müstahrec 'alâ Sahihi Müslim. Türkiye (Bursa), Mısır, Suriye ve İngiltere'de nüshaları bulunmaktadır434. Ebû Nu-aym'ın ayrıca Buhârî ve Müslim'in eî-Câmi'u'ş-şahîh'\eri ve İbn Huzeyme'-nin et-Tevhîd"\ üzerine de müstahrec-leri bulunduğu kaynaklarda zikredilmektedir.
9- Kitaba Tıbbi'n-nebî. Hz. Peygamber'in tıpla ilgili tavsiye ve uygulamalarına dair rivayetleri ihtiva eden eserin Antalya435 ve Adana436 kütüphanelerinde birer nüshası, Süleymaniye Kütüphanesi'nde de437 bir Türkçe tercümesi bulunmaktadır.438
10- Teşbîtü'l - imame ve tertîbü'l-hiiâîe. el-İmöme ve el-İmâme ve'r-red "ale'i-Râfiia adlarıyla da anılmaktadır. Ebû Nuaym, çeşitli fırkaların imamet konusundaki siyasî tercihlerine delil olmak üzere en faziletli sahâbîyi tesbite çalışırken ihtilâfa düştüklerini, kendisinin bu ihtilâfı gidermek maksadıyla bu eseri kaleme aldığını söyler. Ashabın faziletine dair âyetleri zikrettikten sonra başta dört halife olmak üzere çeşitli sahâbîlerin faziletlerine dair hadisleri nakleder. 225 rivayetin yer aldığı eseri İbrahim Ali et-Tihâmî, Köprülü Kütüpha-nesi'ndeki439 yegâne nüshasına dayanarak neşretmiştir.440
11- Kitâ-bü'1-Erba'în 'alâ mezhebi'!-mütehak-kikin mineş-Şûfiyye. Tasavvuf ehlinin ahlâk ve davranışlarına esas teşkil eden kırk hadisi içeren eser Bedr Abdullah el-Bedr tarafından yayımlanmıştır.441
12- Fezâ'ilü'1-hu-lefâ'i'l-erba'a ve ğayrihim. Köprülü Kütüphanesi nde bir nüshası bulunmaktadır.442
13- Câmi'u ed'iyyeti'n-nebî. Eserin bir nüshası Süleymaniye Kütüphane-si'ndedir.443
14- el-Emâlî. İki mecliste imlâ ettiği bazı rivayetlerini ihtiva eden eser Köprülü Kütüphanesi" nde bulunmaktadır.444
15- el-Müntehab min Kitâbi'ş-Şu'arâ3. Abdülazîz b. Nasır el-Mâni" tarafından yayımlanmıştır.445
16- Cüz min kitabi Riyazeti'!-ebdân. Günümüze ulaşmayan Riyazetti l-ebdân adlı kendi eserinin bir bölümü olup basılmıştır.446
17- en-Nûm'1-müşte'al min kitabi Mâ nezeîe mine'l-Kur'ân fî 'Alî 'aleyhi's-selâm. Ebû Nuaym'a nisbet edilen Mâ nezeJe mine'î-Kın3ân adlı eserden Muhammed Bakır el-Mahmû-dî tarafından toplanıp tertip edilmiştir.447
Kaynaklarda Ebû Nuaym el-İsfahânî1-nin şu kitaplarından da söz edilmektedir: Mu'cemü'ş-şüyûh, Kitâb fî "ulûmi'I-hadîş, Tesmiyetü aşhâbi 'Alî ve'bni Mes'ûd, Riyâzetü'l-müte'allimîn, el-Mu'tekad, el-Mesâcid, Zikrü'l - Mehdî ve nü'ûtüh, eş-Şıfât, Kurbânü'î-müt-takîn iî enne'ş-şalâte kurretü cayni'l-'âbidtn, Erba'ûne hadîşen 'ala mezhebi Ehli's-sünne ve'1-cemâ'a, el-Evâ3il, eAmelü'l-yevm ve'1-îeyle, es-Sü3âl, Menâkıbü'ş - Şâfi 'ı, Teşbîtü 'r-rü3 yâ, el-Müselselât, Müsnedü 'Abdillâh b. Dînâr el- 'Adevî, Cüz3 fî men yüknâ bi-Ebî Rebîca, el-Muhibbîn ma'a'l-mahbûbîn. Brockelmann, Ebû Nuayrrfa nisbet edilen Kitâbü'l-Emvâl"448 ona aidiyetinin şüpheli olduğunu söylemektedir.449
Ebû Nuaym'ın biyografisini Ebû Tâhir es-Silefî Ahbâru Ebî Nu'aym450. Abdülhafîz Ali el-Karenî de el-Hâhz Ebû Nu'aym el-İşfahânî el-faklh el-muhaddiş eş-şûfî el-müverrih451 adlı eserlerinde kaleme almışlardır.
Bibliyografya:
Ebû Nuaym, Zikru ahbâri Işbahân (nşr. S. Dedering), Leiden 1931-34, 1-11; a.mlf. Teşbî-tü't-imame, Beyrut 1986, s. 45-53; İbn Mende. Kitâbü't-îmân (nşr. Ali b. Muhammed el-Fakihî), Beyrut 1406/1985, naşirin mukaddimesi, I, 47-48; İbn Asâkir, Tebytnü kezibi't-müfteri, s. 246-247; İbn Şehrâşûb. Me'âtimü'l-'ulemâ7 (nşr. Abbas İkbal), Tahran 1355/1936, s. 21; İbnü't-Cevzî, el-Muntazam (Atâ), XV, 268; XVI, 134; İbn Hallikân, VefeySt, I, 91-92; İbn Teymiyye, Mecmû'u fetâuâ, V, 190; XII, 209; a.mlf., Minhâcü's-sünnç (nşr. M. Reşâd Salimi, Riyad 1406/1986; VII, 52; a.mlf., Müüâfakatü şahîhi'i-menkûl {Minhâcü's-sünne kenanndal, Kahire 1321, I, 160; Zehebî, Mtzânü'l-i'tidât, I, 111; a.mlf.. Tezkİretü'i-huffâz, III, 175-179; a.mlf.. A'lSmü'n-nübelâ3, IX, 125-126; XVI, 281-282; XVII, 32, 453-464; Safedî, el-Vâfî, VU, 81-84; Sübkî, Tabakât, IV, 18-25; İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 45; İbnü'l-Cezerî. Gâyetü'n-ni-hâye, 1, 71; İbn Tağrîberdî, en-Nücümü'z-zahire, IV, 59; Şa'rânî, et-Tabakât, Kahire 1315, I, 51; Keşfü'z-zunûn, I, 53, 938; II, 1276, 1279, 1411, 1422, 1433, 1465; İbnÜ'l-İmâd. Şezerât, III, 245; Hânsârî. Raozâtü'i-cennât, Tahran 1390, 1, 272-275; Erbilî, Keşful-ğumme (nşr. S. E. Miyânecî), Tebriz 1381/1961-62, III, 368-378; Ma'sûm Ali Şah, Tarâ'ik, II, 562; Abdülhüseyin Zerrinkûb. Cüstücû der Taşaovuf'i îrân, Tahran 1369 hş., s. 186; Brockelmann. GAL, 1, 445-446; SuppL, I, 616-617; a.mlf.. "Ebû Nuaym", İA, IV, 41; Abdülemîr Selîm, "Berresî-yi İcmâ-lî-yi Kitâb-ı Ziknı ahbâri İsfahan", Neşriy-ye-i Dânişkede-i Edebiyyât u cülûm-i insanî, XXVI/110, Tebriz 1353 hş., s. 197-212; Muhammed es-Sabbâğ, "Ebû Nu'aym, hayâtühû ve kitâbühü'l-Hilye", Edvâ'ü'ş-şert'a, VII, Riyad 1396, s. 263-306; J. Pedersen, "Abü Nu'aym al-lşfahâni", El2 (İng.), I, 142-143; W. Madelung, "Abû No'aym al-Eşfahâni", Elr., I, 354-355.
Dostları ilə paylaş: |