EğİTİm biLİmleri


İdealizm: Gerçeğin maddî güçlerden çok zihin, düşünce ile bağlantılı olduğunu ileri süren kuramdır. Realizm



Yüklə 0,82 Mb.
səhifə3/21
tarix23.01.2018
ölçüsü0,82 Mb.
#40581
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21

İdealizm: Gerçeğin maddî güçlerden çok zihin, düşünce ile bağlantılı olduğunu ileri süren kuramdır.

Realizm: Dış dünyanın bilgi ve duyularımızdan bağımsız olarak var olduğunu savunan felsefe ekolüdür.

Empirizm: Tüm bilgimizin deneyden kaynaklandığını savunan felsefe türüdür.

Rasyonalizm: Bilgi edinmede akla öncelik veren felsefe akımıdır.

Pragmatizm: Bir kavram, ilke ve görüşün anlam ve doğruluğunu pratik yararlarıyla belirleyen felsefe akımıdır.

Enistantializm (Varoluşçuluk): İnsana önem veren bir felsefe akımıdır. Bu akım da insan yaşamı boyunca ne yapacağına kendisinin karar vermesi ve özgür olduğu görüşlerinin ağırlık taşıdığı felsefe görüşüdür.

Program geliştirmenin psikolojik temelleri:
Program geliştirmenin her aşamasında, psikolojiden yararlanılmaktadır. Özellikle hedefterin eğitime uygulanabiiirliği belirlenirken psikolojiden yararlanılır. Program hazırlanırken öğrencilerin ilgileri, yetenekleri, eğilimleri ve hazır oluşları arasındaki farklar dikkate alınmalıdır. Bu farklar psikolojinin çalışma alanına girer. Psikoloji bu farkların olup olmadığını, varsa dağılımını gözlem ve ölçme yoluyla saptar. Ulaşılan bilgiler nesnel ve olgusal nitelikte bilgilerdir. Programlar öğrenci gereksinimlerini karşılayacak nitelikte olmalıdır. Öğrencide öğrenme güçlüğü yaratacak; anlamayı, algılamayı, gelişmeyi olumsuz etkileyecek yönde olmamalıdır.
Program geliştirmenin toplumsal temelleri: Eğitim programı geliştirilirken bireylerin beklentileri toplumsal değerler, normlar ve kültürel değerler dikkate alınmalıdır. Toplumda çatışma yaratacak programlar hazır-lanmamalıdır. Bu nedenle toplum dikkatle değerlendirilmeli, değişme eğilimleri programda yer almalıdır. Eğitim programları toplumsal yapıdan uzak kalmamalıdır. E:ğitim programı, bireyin sosyal gelişimini topluma uyum sağlayacak şekilde geliştirilmelidir. Okullar toplumun istediği bireyleri yetiştiren ve topluma kazandıran kurumlardır.

Program geliştirme modelleri: Maddeler, objelerin en iyi şekilde temsil edildiği taklitlerdir. Program geliştirme modelleri bilimsel teknik, bilimsel teknik olmayan modeller olmak üzere ikiye ayrılır. Bilimsel teknik maddelere göre program geliştirme zaman, uzay, malzeme ve personel arasındaki koor-dineyi sağlayarak çevreyi yapılandırma plânıdır.
Bilimsel teknik olmayan modellere göre program geliştirme, öznel bireysel, estetik ve geçişlilik özelliklerine sahiptir. Öğrencinin duyuşsal yönlerine ağırlık verilir. Bazı program geliştirme yaklaşımları şunlardır:

TYLER MODELİ
En akılcı modeldir. Tüme varım yöntemi ni kullanır. Tyler ilerlemeci bir yaklaşımı benimsemiş ve konu, birey ve toplum üzerinde ayrı ayrı çalışmıştır. Bunların birbiri üzerine etkileri araştırılmıştır. Tyler program geliştirmeyi okulun hedeflerini belirleme, hedeflerle ilgili eğitim yöntemleri saptama ve bu metotların organizasyonunu yapma hedefleri değerlendirme olarak sıralamıştır.

TABA MODELİ
Programla ilgili herkesin program geliştir me etkinliklerine katılması, program uygulayıcı tarafından programın geliştirmesi tasarlanmıştır. Model 7 aşamadan oluşur:
1. Gereksinimleri belirler.
2. Öğrenci hedefleri belirlendikten sonra ulaşılmak istenen hedefler belirlenir.
3. Program ünitelerinin konu alanı ve içeriği hedefleri belirler.
4. Öğretmenler tarafından seçilen içerik, öğrencilerin olgunluğuna, ilgilerine, başarılarına göre düzenlenir.
5. Program içeriği ile öğrenciler arasında bağ kuran yöntemler seçilir.
6. Öğrenme etkinlikleri düzenlenir.
7. Değerlendirme şekillerine yer verilir.

TAYLOR, ALDCANDER VE LEWİS MODELİ
Bu model program geliştirmeyi sistematik bir yaklaşımla geliştirmiştir. İlk aşamada genel ve özel hedefler belirlenir. İkinci basamakta program deseni düzenlenir. Desen oluşturulduktan sonra öğretmenler öğretim plânlarını hazırlar.

GOODLAD MODELİ
Bu program geliştirme modeli var olan kültürel değerleri analiz ederek eğitimsel amaçları saptar. Saptanan eğitim amaçları davranışsal eğitim hedeflerine dönüştürülür. Bu hedefler eğitim fırsatlarını ortaya koyar.

HUNKİSN GELİŞİM MODELİ
Burada önemli olan insanların kendi felsefi yaklaşımlarına göre geliştirecekleri fikridir. Bu maddede 7 aşama bulunur:
1. Programın kavramsallaştırılması
2. Teşhisi
3. İçerik seçimi
4. Yaşantıların seçimi
5. Uygulama
6. Değerlendirme
7. Bakım ve koruma

MİLLER VE SELLER MODELİ
Bu madde eğitim programları öğrencilere, toplumun gerçeklerini, değişmelerini, becerilerin kazandırılmasını hedeflemektedir. Bu modelde ilk yönelim iletme pozisyonu.

ikinci yönelim etkileşimini taşınması, üçüncü yönelim sosyal ve kişisel değişimdir. Model 5 basamaktan oluşur:
1. Oryantasyon
2. Gelişimsel araçlar
3. Öğretim modelleri
4. Uygulama plânı
5. Değerlendirme

OLİVA MODELİ
Model hem program geliştirme şeması hem de öğretimin tasarlanmasını bir araya getirmektedir. Bu model öğretimin yapılacağı alan ve gidiş yollarını plânlamada olduğu gibi okuldaki dersler arası nitelikler meslekî eğitim, rehberlik ve sınıf dışı etkinliklerde de kullanılabilir.

WHEELER MODELİ
Değerlendirme sürecinin bütün evrelerde yer almasını savunur. Bu model Tyler mode linde yer alan aşamalara yer vermiş fakat değerlendirmenin bütün aşamalarda yapılmasını savunmuştur.

KERR MODELİ
Bu model için bilgi, değerlendirme, okuldaki öğrenme ve amaçlar önemlidir.

ROGERS MODELİ
Üründen çok yeniliğe ve değişime açık esnek bir program modelidir. Bu model için öğretmen öğrencileri dinleyen, yeni düşünceler arayan problemleri birlikte çözmeye çalışan bir yapı sergiler.

PROGRAM GELİŞTİRME YAKLAŞIMLARI

Sosyal güç yaklaşımı: Bu yaklaşım eğitim sürecini etkileyen, sosyal yaşantıların araştırılmasını hedefler. Eğitim bir sosyal süreçtir. Bireyin bu süreç içinde bir şeyler öğrendiği ve aktif olduğu oranda başarılı olacağı dikkate alınmalıdır. Bu yaklaşım konuyu değil; öğrenciyi, etkinliği, konu ve yaşantı arasındaki ilişkiyi önemser.

Çekirdek (Core) program yaklaşımı: Bu program yaklaşımı zorunlu sosyal ihtiyaçlara programın merkezinde yer vermektedir. Bu yaklaşım okulların toplumsal gelişmede fonksiyonel olmayışına karşı bir tepki olarak doğmuştur.

Geniş alanlar yaklaşımı: Benzer özellik taşıyan alanlar birleştirilip, daha geniş alanlı program yapma desenine denir. Bu yaklaşımda yaklaşımlar arasındaki farklar kalkmakta, konu geniş olarak ele alınmakta ve halen ilköğretim düzeyinde uygulanmaktadır.

Teknoloji yaklaşımı: Öğrencilerin en iyi şekilde öğrenmesi ve başarılı olabilmesi için eğitim ve ders programlarının planlanması ve geliştirilmesidir. Bu yaklaşım üretim alanında gereksinim duyulan insan tipinin yetiştirilmesine yönelik, özellikle meslekî - teknik eğitim alanında kullanılan bir yaklaşımdır. Teknolojik yaklaşımın temel ilkeleri; hedef, işlev, konu ve yöntem, kapsam, program, personel, süreç, çevre, başarı ve değerlendirmedir.

Konu alanı merkezli yaklaşım: Eğitim uygulamalarında en fazla kullanılan yaklaşımdır. Bu yaklaşım insanın en önemli yetisi olarak aklı görür. Akıl bilgiye ulaşmada en önemli unsurdur. Konu yaklaşımında program çeşitli disiplerden oluşur. Fizik, kimya, matematik gibi her biri bir konu alanını oluşturur. Programın amacı konunun yetiştirilmesine yöneliktir. Bu yaklaşımda dersler tamamen birbirinde bağımsız verilir. Konu alanı uzmanları düzenlemede çok etkilidir.

Fonksiyonel yaklaşım: Bu yaklaşım öğrenci davranışlarının açıkça belirtilmesi temeline dayanır. Eğitimde her davranış bir sonraki aşama için giriş davranışını oluşturur. Her bir adım iyi tanımlanmış davranışsal ifadelerle açıklanmalıdır.

HEDEFLER

Hedef: Belli bir alanda eğitilecek bireylere eğitim yoluyla kazandırılması istenen özelliklerin tümüdür. Bir dersin hedefi öğrenciye yeni davranışlar kazandırmak ya da var olan davranışta değişim oluşturmaktadır. Öğrenciye kazandırılmak istenen davranışlar bilgi, beceri, alışkanlık, tutum ve yetenekleilgili olabilir. Eğitimde yer alan hedefleri bilişsel, psikomotor ve duyuşsal alan diye sayabiliriz. Eğitimde hedef kişide: bilgi, beceri, değer yargıları, ilgi, tutum, kişilik ve alışkanlıklar kazandırmak olabilir.

İstendik davranışlann belirleyicileri aşağıdakileri göz önüne almalıdır:

a. Toplumsal gerçek: Hedef davranışlar, kültürel davranışlar, toplumsal gerçeklerle uyuşmalıdır. Toplumsal değerlerinize uymayan, ters düşen hedef davranışlar programaalınmamalıdır. Toplumsal gerçeklik, toplumsal, ekonomik ve siyasal sistem olarak ele alınmalıdır. Bu durumda eğitim sistemi toplumsal sorunlara ve çözüm yollarına dayalı hedef ve davranışlar, içerik, öğretim yöntemleri, eğitim durumları ve sınama durumları saptanmalıdır.



b. Konu alanı: Bir diğer belirleyici de öğrencilere kazandırılacak içeriktir. Burada hedef davranışlar bilim, sanat ve düşünce alanlarındaki gelişmelere ve değişmelere uygun olmalıdır. Hedef davranışlar konu alanlarına göre seçilmelidir.

c. Birey: Hedef davranışlar belirlenirken bireyin ilgi ve gereksinimleri göz önüne alınmalıdır. Her insan birbirinden farklı yeteneklere sahiptir. Bu yetenekler doğrultusunda bireyler eğitilmelidir.

ç. Doğa: Hedef davranışların son belirleyicisidir. İnsan doğal bir ortamda doğar ve bu ortamda büyüyerek yaşamını sürdürür.
İnsan içinde bulunduğu doğal ortamı koruya rak ondan en iyi şekilde yararlanmalıdır. Ak si hâlde insan yaşadığı ortamı yok edebilir. Bu nedenle doğayı koruyacak ve onunla denge kuracak bireyler yetiştirilmelidir.
Aday hedefler bu dört belirleyiciyle uyumlu olmak zorundadır. Bunlardan birine uyumsuz olan hedef olay. hedef listesinden elenir.

Eğitim süzgeçleri: Programa konulması düşünülen aday hedefler, programa konulmadan önce eğitim süzgeçlerinden geçirilirler. İlgili uzmanlar tarafından değerlendirilirler. Eğitim süzgeçlerini, şöyle sıralayabiliriz:

1. Eğitim felsefesi süzgeci: Aday hedefle-r eğitim felsefesiyle tutarlılık göstermelidir. Temele alınan felsefeye göre saptanan hedefler felsefenin mantığına uygunluk göstermelidir. Eğitimde hedef davranışlar saptanırken, davranışın içeriğinin ve sınanmasının eğitim felsefesine uygunluğu üzerinde durulur. Eğitim felsefesine ters düşen aday hedef programdan çıkarılır.

2. Eğitim sosyolojisi süzgeci: Eğitimde istendik davranışların belirleyicilerinden biri de toplumdur. Aday hedefler, toplumun genel özelliklerine, değer yargılarına, toplumsal normlar uygun ve onlara ters düşmeyecek şekilde saptanmalıdır. Ülkenin toplumsal gerçeklerine göre saptanan aday hedeflerin, bireyin yaşadığı yerlere ve oraların özelliklerine göre saptanmasına dikkat edilmezse, etkili bir eğitimden bahsedilemez.

3. Eğitim psikolojisi süzgeci: Eğitimde öğrenme kişilerde oluşan davranış değişikliğidir. Değişimlere bakılarak kişilerin öğrenip öğrenmediğine karar verilir. Eğitimle psikoloji arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Psikoloji davranışların nasıl ve hangi yollarla kazandırılacağını araştıran ve sorunlara çözüm üreten uygulamalı bir bilim dalıdır. Aday hedefler eğitim psikolojisiyle öğrencilere kazandırabilir. Ölçütlere uymayan bireylerin öğrenmesini zorlaştıran hedefler listeden çıkarılmalıdır.

4. Eğitim ekonomisi süzgeci: Bu süzgeçte aday hedeflerin ekonomik olması önemsenir. Ekonomik olmayan ve aşırı ekonomik yük getiren hedefler daha baştan programdan çıkarılmalıdır. Elimizdeki tüm kaynaklardan en üst düzeyde yararlanmalıyız. Bu nedenle seçtiğimiz hedef davranışlar hem en kısa zamanda kazandırılmalı hem de ekonomik olmalıdır. Kişi tutarlı ve ekonomik bir tüketici olmalıdır. Tüm bu hedefler aday belirlemede önemlidir.

Okulun Genel İşlevi
• Okul, içinde bulunduğu toplumun kültür özelliklerini aksettirir.
• Bir ülkenin millî eğitiminin amaçları, o ülkede yapılacak bir toplum analizine dayanmalıdır.
• Okul öğrencileri, toplumun kültürünü tanımak kadar geliştirme yönünde de geliştirme sorumluluk taşımalıdır.
• Eğitimin, birey ve toplum refahı arasında denge kurulmalıdır. Çünkü eğitimin ortaya çıkan problemlerin çözümünde büyük sorumluluğu vardır.

Ekonomik kalkınmanın ve demokratik hayatın gerçekleşmesi, bireylerin kaliteli anlamda eğitimi ile mümkündür.


Ülkemizde okuryazar oranı aranırken diğer yandan okuryazarlığın kazandıra cağı davranışların niteliği ile ilgili çalışmalara gereksinim vardır.
Okul, eğitimin eğitici fonksiyonunun yanında koordine edici bir sosyal ortam hizmetini görür.
Organize eğitim kurumu olan okul, öğrenciler ve veliler, eğitimde üç temel öğeyi oluştururlar. Program geliştirme bu üç öge arasındaki değerler korelâsyonu saptamak ve izlemek zorundadır. Bu incelemeler, deneysel çalışmaların temelini olduğu kadar yönünü de gösterecektir.

Günümüzde bireyin büyüme ve gelişmesi yalnızca biyolojik bir olay değil, aynı zamanda kültürel bir olgu olarak görülmektedir.


Bu kültürel fenomenin ayrıntıları ile analizi, program geliştirme faaliyetlerinin teorik ve uygulamalı temellerinin kurulmasına yardım edecektir.

Bilişsel alan hedefleri şunlardır:
1. Anımsama
2. Kavrama
3. Uygulama
4. Analiz
5. Sentez
6. Değerlendirme

Psikomotor alan hedefleri şunlardır:
1. Algılama
2. Kurulma
3. Kılavuzla yapma
4. Bütünleştirme
5. Karmaşık etkinlik
6. Duruma uyma
7. Yaratma

Duyuşsal alan hedefleri şunlardır:
1. Alma
2. Karşılıkta bulma
3. Değer verme
4. Bütünleştirme
5. Nitelenme

TÜRK MİLLÎ EĞİTİM SİSTEMİNİN HEDEFLERİ ŞUNLARDIR:

a. Uzak hedefler: Politik felsefemizi yansıtır. Fonksiyonu yön göstermek, eğitim hizmetlerinin amaçlarını belirlemektir. Amaç politik felsefemizin dönük olduğu ideale uyum sağlayacak insanlar yetiştirmektir. Bu tür hedefler çok zor değiştirilir. Ülkede siyasal



b. Genel hedefler: Belli bir eğitim kuru iktidarlar değişse bile bu hedefler çok zor değişir.
munun genel hedeflerinden söz edilebilir. Genel hedefler eğitim ürünü olarak yetişmesi istenen ideal insanın niteliklerinden oluşur. Bir ulusal eğitim sisteminin genel he deflerini belirleme işi ülkenin geleceği açısından çok önemlidir. Genel hedefleri iki aşamada düşünebiliriz:
1. Eğitimin genel hedefi
2. Okulun genel hedefi

c. özel hedefler: Bir ders, bir disiplin ya da bir çalışma alanı için hazırlanmış hedeflerdir. Doğrudan öğrencide davranışsal olarak görülmek istenen hedeflerdir. Belli bir alanda öğrencilerin yetiştirilmesi için çalış maların kararlaştırılması o işteki özel hedeflerdir.

Hedeflerin genel özellikleri: Hedefler, öğrenci davranışlarına çevrilebilir olmalıdır. Hedef öğrencide gerçekleştirmek istenen davranış değişikliğidir.
• Hedefler süreç sonunda öğrencinin hangi niteliklere sahip olacağını göstermelidir.
• Hedef ifadeleri açık, seçik ve anlaşılır olmalıdır.
• Hedeflerin hangi konu içeriğiyle ilgili olarak gerçekleştirilecekleri belirtilmelidir

ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİNİ PLANLAMA

Giriş Bölümü
a. Dikkati çekme:
Öğretmen derse başlamadan öğrencinin dikkatini konuya yönlendirmelidir.

b. Öğrencileri hedeften haberdar etme: Öğrenci o derste hangi hedef ve hedef davranışa sahip olacağını bilecek olursa, kendi plânlamasını ona göre yapabilir.

c. Öğrencileri derse motive etme (güdüleme): Öğretmenin bu dersten öğreneceklerinin bir sonraki derste ne işe yarayacağının ifade edilmesidir.

ç. ön koşul olabilecek öğrenmelerin hatırlatılması: Daha önceden öğrenilen konuların ön koşul olarak anımsatılmasıdır.
Sonuç etkinlikleri: Bu basamakta öğretmenler aşağıdaki etkinlikleri yapmaktadır.

1. Öğretmenler hem konular arasında hem de konular işlenirken özetler yaparak davranışın kalıcılığını sağlamalıdır.


2. Öğrencileri yeniden güdüler, ilginin devamını sağlar.
3. Ders tamamlandıktan sonra kısa özdeyişler ve aktarımlarla konunun kapanışını yapar.

Değerlendirme: Öğrencilerin öğrenme eksikliklerini saptamak amacıyla yapılır. Öğrenme eksikliklerine çözüm yolları aranır. Bu tür değerlendirme de amaç not vermek değil durumu değerlendirmektir.

Gezi, gözlem, deney plânlan: Bunlar, günlük ders plânlarının parçası durumunda dır. Gezi, gözlem plânı, gezi - gözlem yoluy la bilgi ve beceri kazandırmaya yönelik çalış maların plânlanmasıdır. Deney plânı ise bir günlük ders plânının bir parçası olarak bir derste yapılacak bir deney etkinliğini düzenleyen plândır.


EĞİTİM BİLİMLERİ



ÖĞRETİM STRATEJİLERİ YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

Strateji: Bir şeyi elde etmek için yol ya da plânın uygulanmasıdır. Strateji dersin amacına ulaşmasını sağlayan yöntem, teknik ve araç - gerecin belirlenmesine yön veren genel bir yaklaşımdır.

kuram strateji yöntem teknik
Yöntem:
Bir amaca ulaşmak için izlenen yoldur.
Teknik: Bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin bütünüdür. Yöntem tasarlama, teknik ise tasarının uygulanmasıdır.
Başlıca öğretim stratejileri şunlardır:
a. Sunuş yoluyla öğretim stratejisi
b. Buluş yoluyla öğretim stratejisi
c. Araştırma - inceleme yoluyla öğretim stratejisi

Sunuş yoluyla öğretim stratejisi: Bu strateji okullarda çok yaygın bir şekilde bilginin aktarılması, kavram ilke ve genellemelerin açıklanmasında kullanılmaktadır. Uygulanışı;

1. Öğrenilecek kavramların diğer yapılarla ilişkilendirilmesi,


2. Kavram ya da kuralın belirlenmesi,
3. Kavram ya da kuralın özelliklerinin belirlenmesi,
4. Olumlu - olumsuz örnekler verme,
5. Öğrencilerden örnekler isteme.

Öğretmen merkezli bir sistemdir. Bu yöntemi benimseyen öğretmen, ders plânı hazırlamadan derse girmemelidir. Anlatım yöntemi görsel ve işitsel araçlarla zenginleştirilmelidir.



Teknikler:
a. Küçük grup tartışması
b. Büyük grup tartışması
c. Münazara
ç. Karşıt panel
d. Panel
e. Forum (açık oturum)
f. Beyin fırtınası (fikir taraması)

Araştırma soruşturma yoluyla öğretim stratejisi: 2-8 öğrencinin bir araya gelerek bir problemi ya da bir konuyu araştırmak ve rapor etmek amacıyla yürütülen, öğrencilerin sosyal etkileşime girmeleri ve birlikte çalışma alışkanlığı kazanmalarını sağlayan yöntemdir.

Teknikler
a. Örnek olay
b. Problem çözme
c. Gösteri
ç. Rol oynama
d. Kubaşık öğrenme (iş birliğine dayalıöğrenme)
e. Proje çalışma
f. Gezi - gözlem
g. Soru - yanıt

a. örnek olay: Herhangi bir alanda karşılaşılan sorunun çözümüne yönelik önerilerdir.

b. Problem çözme: Bu tekniğin öncüsü John Dewey'dir. Aşamaları şunlardır:
• Problemin farkına varma
• Kaynak tarama ve bilgi toplama
• Denenceler kurma
• Veri toplama araçlarını hazırlama
• Verileri toplama ve organize etme
• Denenceleri kabul ya da reddetme
• Çözüme ulaşma önerilerde bulunma

Bu tekniğin en önemli yararı öğrencilerin karar verme, eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmesidir.



c. Gösteri: Sınıf içinde uzman kişilerce izleyici bir grubun önünde bir işin nasıl yapılacağını göstermek ve genel ilkeleri açıklamak için kullanılan bir tekniktir. Gösteride, etkinliği önce uzman yapar sonra öğrencilerin yapmasını ister. Bu teknikte öğrenciler görerek, işiterek,yaparak öğrenme olanağı bulurlar.

ç. Rol oynama (dramatizasyon): J.J. Ro-ussaeau bu akımın öncüsüdür. Öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kılığa girerek ifade etmesini sağlayan bir tekniktir. Bu teknikte iletişim, öğrenme ve eğlenme vardır.

d. Kubaşık öğrenme (iş birliğine dayalı öğrenme): Öğrencilerin sınıf içinde küme oluşturarak birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı olacak şekilde çalışmalarıdır. Öğrenciler kümeler durumunda ödüllendirilir.

e. Proje çalışması tekniği: Öğrenciler gerçek yaşam koşullarında birinci elden bir konunun nasıl yapılacağını deneme olanağı tanıyan, zihinsel süreçleri ve fiziksel etkinlikleri kapsayan bir tekniktir. Proje konusu kitaptan, televizyondan, gazeteden öğrenci ya da öğretmen tarafından saptanabilir. Bu tekniğin en önemli yararı, gerçek yaşam koşullarında pratik deneyim kazandırmasıdır.

Workshop tekniği: Genellikle iş yaşamında işverenler tarafından, iş verimi artırmak için kullanılan bir tekniktir. Tekniğin uygulama basamakları şunlardır:

• Her grup kendisine bir ad bulur


• Konuyla ilgili problemleri grup kararıyla sıralarlar
• Her grup büyük renkli kartonlara kendi problemlerini yazarlar
• Daha sonra gruplar çözümlemek için bir tek problemi alırlar
• Kartonun arka yüzüne seçtikleri problemi ve problemle ilgili sloganlarını yazarlar
• Daha sonra grup üyeleri arasında tartışarak belirledikleri problemin çözüm önerilerini yazarlar
Her grup, çalışmasını sınıf ortamına sunar ve tartışırlar.

f. Gezi - gözlem: Öğrencilere gerçek dünyayı görmelerini sağlayan, eğitsel amaçları gerçekleştirmek için okul tarafından düzenlenen geziye ilişkin tüm etkinliklere denir. Örneğin; Anıtkabir, müzeler, galeriler,fabrikalar gibi. Bu çalışma öğrencilerin ufuklarının gelişimi sağlanabilir. Gezi öncesi öğrencileri gezinin amacı, plânı, nelerin gözleneceği konusunda ayrıntılı bilgi verilmelidir.

g. Soru - yanıt: Bu teknik, öğretmenin daha önceden hazırladığı soruları öğrencilere sorarak onlardan gelen cevapları alarak,bu cevaplara göre eğitim sürecini sürdürmeyi amaçlamaktadır. Soru - yanıt tekniğinde iki önemli husus söz konusudur:

1. Soru sorma düzeyi: Bu öğretmenin bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirmeyi bilmesidir.

2. Soru sorma tekniği: Soru sorma teknikleri ise bekleme süresi, ipucu, pekiştirme, irdeleme, yeniden odaklandırma davranışlarıdır.
Bu iki boyutu kullanan öğretmen, öğrencinin hem bilgileri hatırlamasını hem de düşünmelerimi sağlar, yaratıcılıklarını geliştirir.


ÖĞRENME KURAMLARI
Öğrenmeyi açıklayan kuramlar şu başlıklarda toplanabilir.
• Bağlaşımcı kuram
• Geştalt kuram (bilişsel alan)
• Güdüleme, kişilik, toplumsal ağırlıklı kuramı
• Bilgi işlem kuramı.

1. Bağlaşıma kuram: Temsilcileri Pavlov, Torndike, Skinner'dir. Bu kurama göre öğrenme uyarım + davranım arasında bağ kurmadır.

a. Yaparak yaşayarak öğrenme


b. Tekrar
c. Pekiştirme
ç. Güdüleme
d. Kazanılan davranımlar farklı durumlar-
da kullanılmalıdır.

Thorndike'nin öğrenme ilkeleri şunlardır:

Etki ilkesi: Öğrenmede ödül cezadan daha etkilidir.



Alıştırma ilkesi: Ezber yerine tekrar yapmalıdır.

Anlama ilkesi: Öğrenme için hazırlıklı olmak etkilidir.

2. Gestaltçı kuram: Temsilcileri W. Köhler ve Kaffka Ausubel'dir.

öğrenme: zekâ + güdüleme + transfer

İlkeleri şunlardır:

a. İçeriğin tutarlı olması
b. Konunun basitten karmaşığa doğru sıralanması
c. Anlayarak - kavrayarak öğrenme
ç. Öğrenilen bilgileri uygulama
d. Öğrenciye eksik ve hatalarını bildirme
e. Öğrenciyi hedeften haberdar etme

3. Güdüleme kişilik, toplumsal, psikolojik ağırlıklı kuram: Temsilcileri Piaget, M. Müller'dir.

Yüklə 0,82 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin