Eleştirel Düşünme
Eleştirel düşünme önyargıları ve tutarlığı değerlendirme, fikirleri, düşünceleri ve iddiaları ayırt etme, birincil ve ikincil bilgi kaynakları ayırt etme, düşüncelerin ve açıkla maların yeterliğini ve sonuçların uygunluğu nu belirleme ve değerlendirme gibi zihinse etkinlikleri kapsar. Zihnin geçerli yöntem
tekniklere dayalı olarak var olan öneri ve düşünceleri değerlendirmesi, ilgili tüm etkenleri dikkate alması ve sonuçları değerlendirmesine dayanan düşünme biçimidir.
Eleştirel düşünme, kuşku temelli sorgula-yacı bir yaklaşımla konulara bakma, yorum yapma ve karar verme becerisidir. Sebep-sonuç ilişkileri bulma, ayrıntılarda benzerlik ve farklılıkları yakalama, çeşitli kriterleri kullanarak ıralama yapma, verilen bilgilerin kabul edilebilirliğini, geçerliliğini belirleme, analiz etme, değerlendirme, anlamlandırma, çıkarımda bulunma gibi alt becerilerini içerir. (MEB, 2005)
Eleştirel düşünme, bireyin yaptığı gözlemlere ve ürettiği bilgilere dayanarak sonuçlara ulaşma sürecidir. Birey bu süreçte bilgiyi etkili bir biçimde elde ederek, değerlendirir ve kullanır.
Eleştirel düşünme, bireyin kendi düşüncelerini farkında olması, tutarlı ve farkı olanları ayırabilmesi, başkalarının düşüncelerini anlayabilmesi, farklılıkları görebilmesi ve çevreyi tanıyabilmesine ilişkin zihinsel süreçleri kapsar. Böylece bireyler daha doğru kararlar alabilir ve daha çok yönlü düşünebilir. Eleştirisel düşünme bireylerin bilgiyi üretme, kullanma ve değerlendirme yapma etkinliklerinin bir sonucudur.
Birey eleştirel düşünme sürecinde; bilgi üretme ve değerlendirme, tutarlılık, uygulanabilirlik, yeterlik, bütünleştirme ve iletişim kurma gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirilir.
Öğretme - öğrenme süreci öğrencilerin konulara duyarlı olmalarını açık, eksiksiz ve doğru düşünerek konu alanlarını (bilgi birimlerini) anlamalarını ve edindikleri bilgiyi günlük yaşamlarnıda kullanmalarını sağlamalıdır.
Yansıtıcı Düşünme
Dewey'e göre yansıtıcı düşünme, dikkatli, tutarlı, alternatifli ve etkinlik düşünme şeklidir. Özellikle okul öğrenmelerinin yaşama aktarılmasının (yansıltılmasının) önemi yansıtıcı düşünmeye yön vermektedir. Yansıtıcı düşünme bireyin kendisinin ve başkalarının görüşlerine açık olması, düşüncelerini açıklayabilmesi, ileriyi görebilmesi ve açık davranabilmesi gibi zihinsel süreçlere dayanır.
Yansıtıcı düşünme sürecinde öğretmen ve öğrencilerin görevleri
• Öğrenme sürecini öğretmen ve öğrenciler birlikte yönlendirilir.
• Öğrenciler öğrenme sorumluluğunu alır.
• Öğrenci öğrenmede etken (aktif) dir.
• İşbirlikçi öğrenme gerçekleşir.
• Açık ve tutarlı iletişim vardır.
• Öğrenci görüşlerini açıkça söyler.
• Öğrenciler merak duyguları ve araştırma becerileri üzerinde çalışırlar.
• Eleştiri, hoşgörülü olma ve fikirleri ifade etme sağlanır.
• Öğrencilerin bireysel ve sosyal gelişimi sağlanır.
• Geleceği birlikte kestirirler. Hedeflet belirler ve çaba gösterirler.
Üst düzey zihinsel işlemler gerçekleştirilir.
Analitik Düşünme
• Bir bütünü parçalara ayırabilme (tümden gelimsel) ve parçalar ile bütün arasındaki ilişkiyi yorumlayabilme ve farkları ayırt edebilmeye dayalı etkinliktir.
Yakınsak Düşünme
• Farklı düşüncelerin dayandığı ortak düşünceleri (noktayı) bulmaya dayalı zihinsel etkinliktir.
Iraksak Düşünme
• Ortak düşünceden (odak nokta) hareketle farklı düşünceler ulaşabilmeye dayalı zihinsel etkinliktir.
Etkin / Aktif Öğrenme
Öğrencilerin öğrenme sürecine yaparak -yaşayarak (etkin) katılımını gerektirir. Öğrenciler merak duyarak ve kuşkuyla birlikte bilgiyi öğrenmelidir. Bu nedenle eğitim bilgi-ledirme değil, bilgiyi üretme ve kullanma odaklı olmalıdır. Bu nedenle öğrenciler düşünen, düşündüğü için neyi, niçin ve nasıl yaptığını bilmelidir. Öğrenci öğrenme sürecine zihinsel olarak katılmalı ve yaparak etkin olmalıdır. Öğrenci sınıfta bilginin pasif alıcısı değildir. Öğrenci, bizzat konuşarak, yazarak, soru sorarak, düşünce üreterek, tartışarak, ilişki kurarak, problem çözerek bilgiyi üretir ve yaşamında kullanır. Geleneksel eğitimde gerçekli olan ezber bilgi ve aktarmacı öğretimmodeli yerini merak, kuşkulanma, deneyimlere girme; araştırma ve uygulama yapma, işbirlikçi çalışma, ortak görüş geliştirme gibi çalışmalara bırakmıştır. Etkin öğrenmenin gerçekleştirildiği sınıflarda, işbirlikçi çalışma, karar alma, özdenetimi sağlama, enerjik olma ve özgüven görülür.
Bu nedenle her öğrencinin öğrenmeyi öğrenme stratejileri ve öğrenme düzeyleri dikkate alınarak, uygun öğretim etkinlikleri (staretji-yöntem) kullanılır. Öğrenci öğretimin merkezine alınır. Öğrenciler, araştırmacı ve bilgi kaynaklarına kendileri ulaşarak elde ettikleri bilgileri örgütleme ve sunma, bireysel ve grup olarak olarak sorumluluklar alma ve yerine getirme, etkileşimde bulunma ve ortak bilgi üretiminde yeterlik kazanırlar.
Aktif öğrenme, öğrenenin öğrenme sürecinin sorumluluğunu taşıdığı, öğrenene öğrenme sürecinin çeşitli yönleri ile ilgili karar alma ve özdüzenleme yapma fırsatlarını verildiği ve karmaşık öğretimsel işleri de öğrenenin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme sürecidir. (Açıkgöz, 2003, s. 17)
Aktif öğrenmenin Temel özellikleri
• Öğrenme sürecinin sorumluluğu öğrencidedir.
• Öğrenci üst düzey ve karmaşık zihinsel süreçleri kullanır.
• Öğrenci araştırma yaparak farklı kaynaklardan bilgiye ulaşır.
• Öğrencinin öğrenmeyi - öğrenme yeteneği gelişir.
• Öğrenme sürecini sorgular.
• Bilgiyi keşfeder, uygular ve değerlendirir.
• Öğrencinin özdüzenleme ve özgüveninin artırır.
• Öğrenci dinleyen değil, katılımcıdır.
• Öğrenmeye güdülenmeyi artırır.
• Öğrenciler işbirlikçi ve bireysel çalışır.
Etkin öğrenme sürecinde öğrenci;
• Bireysel öğretim hedeflerini belirler.
• Öğrenme etkinliklerini planlar.
• Uygun öğrenme staratejilerini seçme.
• Görev ve sorumluluk alma.
• Üst düzey zihinsel becerilerin kullanma.
• Etkinlikte bulunma.
• Öğrenme sürecini değerlendirme gibi aktivitelerde bulunur.
EĞİTİM DURUMUNUN ÖZELLİKLERİ
Öğretim ilkeleri, eğitimin hedeflerinin gerçekleştirilmesinde, öğrenme-öğretme etkinliklerinin planlanmasına ve uygulamasını rehberlik eden temel düşüncelerdir.
Öğretim İlkeleri
Öğretme - öğrenme sürecinde yer alan öğretim ilkeleri aşağıda verilmiştir:
• Hedefe görelik
• Öğrenci düzeyine görelik
• Öğrenciye yönelik (çocuğa yönelik)
• Bilinenden - bilinmeyene
• Yaşama yakınlık (dönüklük)
• Hayatilik
• Yakın zamandan uzak zamana
• Yakın çevreden - uzak çevreye
• Somutta - soyuta
• Açıklık (ayanilik)
• Ekonomiklik
• Güncellik (aktüalite)
• Uygulanabilirlik (iş-aktivite, yaparak-ya-şarak öğrenme)
• Tümdengelim ilkesi
• Transfer bilgi
Öğrenci Düzeyine Uygunluk: Öğrenme - öğretme etkinliklerinin öğrencinin hazır-bulunuşluluk (ön koşul bilgilere sahip olma, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun) ve sahip olduğu hedef-davranış düzeyine göre düzenlenir.
Öğrenciye Görelik (Çocuğa Görelik) İlkesi:
Öğretme - öğrenme sürecinde yapılacak tüm etkinliklerin öğrencinin gelişim özellikleri ve bireysel farklılıklarına
göre yapılması ve öğrenciyi merkeze almasıdır. Öğrenme sürecinde öğrencinin ilgi, güdüleri ve tüm bireysel özellikleri dikkate alınmalıdır. Öğrenci merkezli eğitim anlayışına dayanır ve diğer öğretim ilkelerinin temelidir.
Hedefe görelik: Eğitim durumları işe koşul-duğu hedeflere hizmet edebilmeli, onlara ulaşılabilir olmalıdır.
Bilinenden - Bilinmeyene Öğretim İlkesi:
Öğrenme-öğretme sürecinde yeni öğretilecek bilgi ve becerilerin daha önce öğrenilen bilgi ve becerilerden hareket edilerek öğretilmesidir. Böylece öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi dikkate alnır ve sağlam bir alt yapı oluşturulur. Kısaca bu ilke, yeni öğrenilecek konular ile önceki öğrenilen konular arasında bağlantı kurmayı gerektirir.
Somuttan - Soyuta öğretim İlkesi: Somut, gözlenen, incelenen ve ölçülebilen nesne, olgu ve olaylardır. Soyut ise duyu organlarından bağımsız düşünebilmelidir. Özellikle küçük yaşlarda (İlköğretim 1., 5. sınıf) bulunan öğrencilere yapılan öğretim etkinliklerinin duyu organlarına bağlı olarak gerçekleştirilmesi önemlidir.
Yaşama Yakınlık (dönüklük) İlkesi: Öğretim etkinliklerinin öğrencilerinin ilgi ve gereksinimlerini karşılamaya uygunluğu ve yaşamı ilgilendiren konularını kap-sayabilmesidir.
Hayatilik İlkesi: Bu ilke okulu, öğrencileri yaşama hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın kendisi olmalıdır anlayışına dayanmaktadır. Öğretme - öğrenme etkinlikleri bireyin yaşamda karşılaşacağı problemlere ve durumlara yönelik olmalıdır. Öğretim öğrencinin yaşamla bağlantısını kurmalıdır.
Yakından - Uzağı öğretim İlkesi: Öğrenmenin yakın çevreden konulardan ve ilgilerden başlayarak uzak çevre, konulara ve ilgilere doğru yönelmesidir.
Açıklık İlkesi: Ayanilik ilkesi olarak da ifade edilen bu ilke öğrenme konusu olan konu, nesne, olay ve olgularla öğrencinin direk etkileşimini, karşı karşıya gelmesini ve duyu organlarını etkin olarak kullanmayı gerektirir. Öğretmenin açık ve anlaşılır dil kullanmasını gerektirir.
Ekonomiklik İlkesi: Yaşantı, zaman, materyal açısından uygun olmalıdır. Öğrenme yaşantıları birden fazla davranışı gerçekleştirici olmalıdır. Aynı zamanda diğer yaşantılarla tutarlı olmalıdır.
Güncellik (Aktüalite) İlkesi: Öğretme- öğrenme süresindeki etkinliklerin yaşamda geçerli ve ilişkisel olarak ele alınmasıdır. Öğrencilerin yaşadıkları hayatın gerçekleriyle karşı karşıya gelmeleri için ders konularıyla aktüel (güncel) olay ve sorunlar arasında ilişkili kurularak öğretim yapılmalıdır. Her derste,
özellikle mihver derslerde, belirli gün ve haftalarda ve özel anlam ve önemi olan günler, mahallî etkinlikler, ilgili tarihlerde verilmelidir.
Uygulanabilirlik (iş-aktivite. yaparak - yaşayarak öğrenme) İlkesi: Öğretimin ya-parak-yaşayarak gerçekleştirilmesidir. Nispeten kalıcı izli davranış değişikliği olarak nitelendirilen "öğrenme" sürecinde davranışın kalıcılığı yaparak ve yaşarak gerçekleştirilen aktivitelerle kazanılır.
Tümdengelim (Bütün-Parça-Bütün İlişkisi) İlkesi: Öğrenme konuları ana başlıklarda (bütünden) alt başlıklara (parçaya) ayrılarak düzenlenmelidir. Yani bütün-parça-bütün ilkesine uygun olmalıdır.
Bütünlük ilkesi: Eğitimin hedefleri ve konu birimleri düzenlenirken bireyin bütün olarak gelişimini sağlayıcı özellikler dikkate alınmalıdır. Öğrenme konuları ve etkinlikleri birbirine bağlı ve tamamlar şekilde düzenlenmeli ve sunulmalıdır.
Transfer edilebilme (bilgi): Transfer, başlangıçta kazanılan bilginin, çok çeşitli,' benzer, yeni durumlarda da uygulanmasıdır. Transfer, bilgiyi geri getirmeyi ve başlangıçta kodladığı kapsamdan farlı kapsamlarda da bilginin uygulanmasını gerektirir. Bireyde meydana gelen öğrenmeler yalnızca sınıfta öğrenilene ve bir duruma ilişkin (durağan bilgi) olmamalıdır. Öğrenciler öğrendiği bilgiyi benzer ya da farklı durumlarla ilgili problemlerin çözümünde kullanabilmelidir.
öğretim sürecini düzenlemede öğretim etkinliklerini belirleme kullanılan ilkeler
• öğrenci düzeyine uygunluk
Temel özellik: Öğrencilerin hazırbulunuş-luk, ön koşul bilgilere sahip olma ve hedef-davranışlara sahip olma düzeyi
• Yaşama Yakınlık (Dönüklük)
Temel özellik: Öğrencinin gereksinimi (ihtiyacı) olan bilgi ve becerilerin öğretilmesi. Öğrenme konularının yaşama dönüklüğünü sağlama
• öğrenciye Görelik (Uygunluk)
Temel özellik: Öğrencinin ilgi, yetenek ve bireysel özelliklerine uygun öğrenme
• Hedeflere Görelik (Uygunluk)
Temel özellik: Hedeflere ulaşılabilir ve gerçekleştirebilir olma.
• Somuttan - Soyuta
Temel özellik: Öğrencinin duy organlarına dönük öğrenme, öğretimde nesne, materyal ve yaşantı kullanma
• Sadelik
Temel özellik: Açık ve net anlaşılır olma
Yaparak-yaşayarak öğrenme (öğrenci katılımı)
Temel Özellik: Öğrenci öğretim sürecine bizzat katılmalı okumalı, yazmalı, tartışmalı ve bilgiyi önceki yaşantılarıyla ilişkilendir-melidir. En etkili öğrenme yoludur.
• Transefer Edilebilme (aktarma)
Temel Özellik: Öğrenilen bilgileri benzer ve farklı durumlarda kullanabilme
Eğitim Durumlarında öğretme Etkinliklerini Uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:
• Kazanımlardan (hedef-davranışlardan) haberdar etme
• Öğrencinin dikkatini çekme ve ders boyunca sürdürme
• Yeni bilgilerle ön bilgiler arasında bağ kurma
• Güdüleme
• Konulara günlük yaşamla ilişkilendirme
• Yaşam becerilerini geliştirme (çevreyi tanıma, diğer bireylerle iletişim kurma, farklı becerileri öğrenme, değişim ve gelişime ayak uydurma)
• Öğretim staratejisi, yöntem ve teknilerini etkili kullanma
• Üst düzey zihinsel becerileri (araştırma yapma, yaratıcı düşünme, problem çözme, eleştirel düşünme) pekiştirecek etkinlikler sunma
• Etkili bir iletişim ortamı oluşturma
• Öğrencinin katılımını sağlama
• İpuçları kullanma, pekiştireç kullanma, dönüt düzeltme kullanma
• Dersi ve öğrenmeleri değerlendirme
Öğrenci Öğrenmelerini Sağlamada Temel İlkeler
• Öğrenmede öğrencinin katılımı (yapması ve açıklama) etkilidir.
• Pekiştirilen davranışlar daha kalıcı öğrenilir.
• Hedeflerin (kazanımlarm) gerçekçi ve ihtiyacı karşılayabilir olması öğrenmeleri etkiler.
• Yaşantı zenginliğine ve olabildiği kadar duyu organına bağlı öğrenmeler daha etkilidir.
• Öğrenme yaşantısı öğrencinin gereksinimini karşılayabilir olmalıdır.
• Eğitim etkinliklerinin seçimi, öğrütlen-mesi ve uygulanmasında bireysel farkı-lıklar dikkate alınmalıdır.
• Farklı yöntem ve teknikleri kullanma etkili öğrenmeyi sağlama.
• Sınıftaki farklı düzeydeki öğrenciler için her öğrencinin düzeyine uygun etkinlik (program) düzenlenmelidir. Öğrenme, (her) öğrencinin hızına göre ayarlanmalıdır.
• Öğrencinin hazırbulunuşluğu öğrenmede önemlidir.
• Öğrenilen bilgiler transfer edilmelidir.
• İpucu ve dönüt-düzeltme öğretimi etki-lileştirir ve öğrenmeyi güçlendirir.
• Aralıklı tekrarlar ve pratik yapma öğrenmeyi güçlendirir.
• Problem durumları üzerinden öğrenme, araştırma yapma, problem çözme öğrenmeyi güçlendirir.
• Planlamış öğrenmeler kazanımları (hedefleri) kazandırmada etkilidir.
ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
Anlatım (Sunu) Yöntemi
Öğretmenin merkezde olduğu bir öğretim yaklaşımıdır. Sınıf ortamında bir konunun öğretmen tarafından anlatılarak, öğretilmesi şeklinde uygulanır. Sunuş yoluyla öğretim sratejisinde ve daha çok bilgi düzeyindeki hedef alanının kazandırılmasında kullanılır. En eski öğretim yöntemi olarak kabul edilir.
Anlatım yöntemi bir dersin girişinde, öğrencileri güdülemek, konuların açıklanmasında, özetlenmesinde ve anlaşılması güç olan konuların açıklanmasında kullanılır. Anlatım yöntemi kısa zamanda, fazla miktardaki konuları (geniş müfredatı), kalabalık gruplara aktarabilmedeki avantajlardan dolayı (ekonomiklik ilke) fazla kullanılan bir yöntem olmasına rağmen etkili öğrenmeyi sağlamadaki gücü zayıftır. Çünkü, öğrenci daha çok pasif durumdadır. Bu neden (öğrencinin pasif kalması) anlatım yönteminin en önemli sınırlılığıdır.Anlatma yöntemi başlıca iki türlüdür.
Formal öğretmen anlatımı (düz anlatım):
Öğretmen ders planı ve öğretim tasarımı çerçevesinde, tek yönlü olarak.konuyu aktarır. İletişim tek yönlüdür. Öğrenci katılımı yoktur.
İnformal öğretmen anlatımı (informal düz anlatım): Öğretmen ders planı ve öğretim tasarımı dışında, günlük ve aktüel konuları da içeren, iletişimin çok yönlü olduğu anlatım tekniğidir. Öğrencilerin katılımı söz konusudur.
Anlatma Yönteminin Etkisi:
• Dersin giriş bölümünde, dikkat çekmede ve güdülemede kullanılır.
• Bu konunun temel kavramlarının verilmesinde, konunun açıklamasında, karmaşık konuların açıklanmasında kullanılır.
• Öğretmen dersi istediği hızda ve düzeyde gerçekleştirir.
• Dersin sonunda özet ve tekrar yapmada kullanılır.
• Duyusal hedef alanlarının kazandırılmasında kullanılır.
• Ekonomik bir yöntemdir.
Anlatma Yönteminin Uygulanmasında Dikkat Edilecek Hususlar
• Ders planı iyi yapılmalıdır.
• Dikkat çekme ve güdülenme sağlan malıdır.
• Konular basit, kısa ve öz ifadelerle su nulmalıdır.
• Araç - gereç kullanılmalıdır.
• Süre iyi ayarlanmalıdır.
• Beden dili, ses tonu etkili kullanılmalıdır.
• Uygun örnekler verilmelidir.
• Soru - cevap ve tartışma teknikleri kullanılarak etkisini artırmaladır.
Tartışma Yöntemi
Tartışma, bir konu üzerinde öğrencileri düşünmeye yöneltmek, iyi anlaşılmayan noktaları açıklamak ve verilen bilgileri pekiştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem daha çok bir konunun kavranması aşamasında karşılıklı olarak görüşler ortaya konurken, bir problemin çözüm yollarını ararken ve değerlendirme çalışmaları yaparken kullanılır. Bu açıdan bakıldığında buluş yoluyla öğretim staratejisinin kullanımında ve kavrama düzeyindeki davranışların kazandırılmasında kullanılır. (Demirel, 2004)
Belli bir konuda bir grup olarak tartışma yoluyla düşüncelerin ortaya konması ve tartışılan konuya yönelik olarak çözüm üretmek amacıyla kullanılan bir öğretim yöntemidir. Buluş stratejisiyle dersin işlenmesidir. Tartışma yönteminin kullanımı genellikle kavrama düzeyinde zihinsel etkinlik gerektirir. (Tan, 2005)
Tartışma yönteminde öğretmen - öğrenci etkileşimi sağlanarak öğrencilerin bir konu üzerindeki düşünmelerini ve düşüncelerini ifade etmelerine ve yorum yapmalarına olanak sağlanır. İyi anlaşılamayan konular belirlenir, gerekli düzeltmeler yapılır ve pekiştirme kullanılır. Öğrencilerin konu üzerinde analiz, sentez ve değerlendirme yapma güçleri geliştirilir. Tartıma yönteminin uygulanmasında öğrencilerin karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde olaylara farklı bakış açısı ve yorum getirmeleri sağlanır. Öğrencilerde demokratik tutumu geliştirilir.
Tartışma yönteminin faydaları;
• Özgür bir ortamda düşünme ve düşündüğünü ifade edebilme
• Grup etkileşimi sağlama
• Fikir birliğine ulaşma
• Farklı düşünceleri anlayabilme
• Çelişkileri ortaya çıkarma
• Konuya farklı yönlerden bakabilme
• Öğrencinin güvenini geliştirme
• Eleştirel düşünmeyi ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmesi
• Tutumların tekrar gözden geçirilmesini sağlama
• Öğrencilerin konu ile ilgili bilgi ve deneyim kazanmaları
• Uzlaştırma
• Zihinsel becerileri kullanma
• Sosyal becerileri geliştirme
• Aktif katılım sağlaması
• Öğrencinin ilgi alanlarını belirleme
• Liderlik özelliklerinin ortaya çıkması
Tartışma yönteminde kullanılan başlıca tartışma çeşitleri (teknikleri)
Münazara:
İki grubun bir konuyu tez-antitez şeklinde (zıt fikirler olarak) ele alarak dinleyicilerin ve jürinin önünde tartışması-dır. Jüri fikirlerini en etkili savunma gücüne ve konuşma yeteneklerine göre grupların performansına karar verir. Dili etkili kullanma, neden-sonuç ilişkileri kurmayı geliştirir. Sınırlılığı: Bireyleri inanmadığı düşünceyi açıklama ve savunma durumuna düşürmesidir.
Panel:
• Belirli bir konuda 3-5 kişilik grup tarafından dinleyicilerin önünde (aralarında) tartışmanın yapılmasına dayalı bir tekniktir.
• Panelin amacı gerçeği bulmaktan çok, bir konunun çeşitli yönlerini aydınlatmak ya da konuyla ilgili çeşitli eğilim ve görüşleri ortaya koymaktadır.
Zıt Panel: Sınıfta işlenilen konuların tekrarı ve pekiştirilmesi için sınıf soru soran ve cevap veren (tartışan) olarak iki gruba bölünür ve ders işlenir. Ya da sınıfta soru soran ve soruların cevabını aralarında tartışan iki konuşmacı grup oluşturularak uygulanır.
Kollegyum: Sınıfa ya da panale misafir (uzman konuşmacı) getirilir. Bir grubun uzman kişilerden (kaynak grup), bir grubunda tartışmacılardan oluşturulduğu iki grubun katılımına dayanır. Tartışmacı grubun görüş ayrılığında ya da belirsizliğe düştüğünde uzmanlardan oluşan grubun görüşüne başvurulur.
Sempozyum:
Bilimsel, sanatsal, düşünsel ağırlıklı konuların çeşitli yönleriyle bir grup tarafından sunumudur. Grup üyeleri uzmanlardan oluşur ve konuşmalarına "tebliğ" ya da "bildiri" denir. Her üye belirli bir konuda konuşma yapar. Sempozyumun sonucunda soru-cevap yapılır ve eleştiri kullanılır.
Açık Oturum:
3-5 kişilik grubun belirli konularla ilgili fikir ve görüşlerini sırayla dinleyecilere aktardığı bir tekniktir. Panelden farklı üyeler başkandan söz alarak konuşurlar ve aralarında tartışmazlar. Sadece bir konu ile ilgili görüş ve düşüncelerini açıklarlar. Başkan üyelere söz vererek oturumu yönetir. Sonunda tüm sınıf tartışmaya katılabilir.
Forum:
Değişik görüşlere sahip kişi ya da grupların herhangi bir konudaki sorun lan tartışarak bir sonuca varmak içir yapılır. Bir grup, başkanın yönetimin de, dinleyiciler karşısında görüşlerin savunurla. Dinleyicilerde konuyla ilgil olarak kendi düşüncelerini açıklayarak
soru sorarak katılımında bulunurlar. Toplantıya katılanlara soru sormaya, eleştiri yapmaya ve katkıda bulunmaya çalışabilir. Bazen de panelden ya da açık oturumdan sonra yapılır.
Seminer:
Uzmanlık ve bilgi gerektiren konuda uzman bir kişinin sunu yapmasıdır. Öğretmenlerin sınıfta verdiği ders bir seminerdir.
Konferans:
Belirli bir konuda uzman kişinin dinleyicilere bilgi vermesini içeren bir öğretim etkinliğidir.
Söylev:
Dinleyicileri belli bir konuda duygusal olarak etkilemek için yapılan bir konuşma türüdür. Belli özel günlerde töreninde yapılır. (Örneğin 10 kasım Atatürk'ü anma etkinliklerinde yapılan duygusal bir konuşma).
Brifing:
Bir kurumun yapısınm ve işleyişinin tanıtımı ya da teknik bir konunun yetkili bir kişi ya da uzman tarafından sunumuna dayanan tekniktir.
Demeç:
Otoriter ya da yetkili bir kişinin belli bir konuda basın-yaym organlarına yaptığı özel konuşmadır.
Örnek olay, gerçekleri ve sorunlan yansıtan, öykülemeler etrafında organize edilmiş öğrenme yöntemlerinin toplu halidir. Bu yöntem, gerçek ve aktif öğrenmeyi sağlayarak, öğrencilere her konuyu kavratmak ve o konuda uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır. Öğrencinin yakın çevresiyle ilişkilendi-relebileceği örnek olaylar geliştirerek olu-yan, içerisindeki sorunun nedenlerini ortaya çıkarıp, o soruna ilişkin çözüm önerilerinin sınıf ortamında tartışılmasıyla uygulanan bir yöntemdir. Örnek olay çalışmaları, özel bir olayın, durumun, incelenmesi olarak da tanımlanmaktadır. (Tok, 2006, Nausmes, 1999) Örnek olay inceleme öğrencilere dersin hedef davranışlarına uygun olarak gerçek bir olayın sunulup bu olayla ilgili olarak öğrencilerin tartışma ve yorum yapmalarını içeren bir öğretim yöntemidir. Öğrencilerde, problem çözme, tartışma, empati, kritik düşünme ve yaratıcılığı geliştirir. (Tan, 2004)
Gerçek hayatta ortaya çıkan, gerçek hayatta yaşanma ihtimali olarak kullanılır. Öğretmen tarafından hazırlanan problemlerin sınıf ortamında çözümlenerek öğrenmenin gerçekleşmesine dayanan bir yöntemdir. Uygulamada öğrencilere örnek olay bir metin halinde dağıtılmalı ya da VCD ile gösterilmelidir. Öğrenciler örnek olayı okur ya da izleyip anladıktan sonra yorum yapar analiz eder ve değerlendirilir. Öğrenci merkezli bir yaklaşımdır. Öğrenciyi, gerçek yaşam sorun-larıya yüz yüze getirir. Öğrencilerde problem çözme, karar verme, eleştirel düşünme, yansıtıcı düşünme, yaratıcı düşünme gibi zihinsel becerileri geliştirir. İş çevreleri, tıp, hukuk, psikoloji eğitiminde sık kullanılır. En önemli faydası; öğrencileri bildiklerini ve kavradıklarını gerçek duruma getirir. Örnek
olay gerçek olaylardan ya da yazılı olarak hazırlanan olaylar seçilir. Öğrenciler örnek olay üzerinde düşünerek farklı bakış açıları geliştirerek problemi çözmeye çalışırlar. Buluş yoluyla öğretim stratejisinde ve kavrama ve üzerindeki hedef alanları kazandırmada kullanılır.
Dostları ilə paylaş: |