EğİTİm sen



Yüklə 2,07 Mb.
səhifə25/39
tarix18.05.2018
ölçüsü2,07 Mb.
#50700
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   39

SORUNLARIMIZ


Bugün sendikal hareket dünyada ve ülkemizde ciddi bir kriz yaşamaktadır. Sürdürdüğümüz kamu çalışanları sendikal mücadelesini de olumsuz etkileyen bu krizin nedenlerini iki ana başlıkta toplamak mümkündür.

  1. Sendikal hareketin dışından kaynaklanan nedenler

  2. Sendikal hareketin içinden kaynaklanan nedenler

SENDİKAL HAREKETİN DIŞINDAN KAYNAKLANAN NEDENLER


Artık dünyanın tek merkezli hale gelmesinden sonraki Küreselleşme ve Yeni Dünya Düzeni (YDD) uygulamaları (özelleştirme, işsizleştirme, taşeronlaşma, geçici veya parça zamanlı çalıştırma, eve iş verme) dünyada ve doğal olarak ülkemizde sendikal mücadeleyi olumsuz yönden etkilemektedir.

Küreselleşmeciler bir yandan teknolojinin olanaklarını kullanarak tüm dünyada ideolojik bir hegemonya kurarken, öte yandan kendi ülkelerinde ve dünyanın diğer ülkelerinde gelişen sendikal hareketi ya zamanında boğmak ya da en azından kendi istedikleri yönde yürümesini sağlamaya çalışmaktadırlar. Bunun için özel örgütler, özel paralar, özel görevliler ayırıp bir yolunu bularak sendikal mücadeleyi etkisizleştirmek istemektedirler.

Ülkemizi yönetenler ise, dünyadaki bu gidişe koşulsuz entegre olmaya çalışmaktadırlar. Ekonomik bağımsızlıkları nedeniyle de uluslar arası sermaye karşısında sürekli tavizlerle ayakta kalabilmektedirler. Bunun sonucu olarak tek merkezden kontrol edilen uluslar arası sermayenin ülkemizde yarattığı Şubat krizinin sorumlusudurlar. Zaten yoksullukla boğuşan ülkemiz çalışanları ve yoksul kesimlerinin, bir gecede % 40 daha yoksullaştırılmasının nedeni buralardadır. Üstelik krizi yaratanlar, yine faturayı toplumun yoksul kesimlerine kesmişler, yine yeni işsizler, yoksulluk, insan hakları ihlalleri, anti-demokratik uygulamalar, sosyal devletten vazgeçme sonuçlarını dayatmaktadırlar.

Özellikle son 20 yıldır sürdürülen ekonomi politikalarının daha da azgınlaşarak sürdürülmesini sağlayacak yasalar;



  • Özelleştirmenin anayasaya koyulması

  • Tahkim

  • Sosyal güvenlik yasaları

  • Tütün yasası

  • Kamu Yönetimi Temel Kanunu, Yerel Yönetimler Yasası, SSK’ların Devri, Sosyal
    Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası, Gelir İdareleri Kanunu ve Kamu Personeli
    Yasası, son olarakta (4688) Kamu Görevlileri Sendikaları Yasası olarak Meclis tarafından Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir hızla çıkarılarak ihtiyaç karşılanıyordu.

Ülkemizdeki yönetim mantığı, 12 yıllık kamu çalışanları mücadelesinin, ilk gününden beri gösterdiği anti-demokratik bir tutumla, kendi memuruna, örgütlenme hakkı tanımıyordu. Tanımak istemiyordu.

12 Eylül'den sonra gerçeklik olarak Mayıs 1990'da EĞİTİM-İŞ'le başlayan, EĞİT-SEN ve diğerleriyle devam eden kamu çalışanları mücadelesi, tüm hukuki zeminlerde varlığını yargı kararlarıyla ortaya koymuş olmasına karşın, ülkeyi yönetenler durumu kabullenemiyor, yıllardır kapıkulu mantığıyla yönettiği memurunu muhatap almak istemiyordu. Ancak, kurulan sendikalar tüm olumsuz koşullara karşın çalışanların ilgisini çekiyor ve büyüyordu.

Öte yandan Anayasanın 90. Maddesi ve buna uygun olarak imzalanmış uluslar arası sözleşmeler ve artık bunlardan çok daha önemlisi kamu çalışanlarının, sendikaları aracılığıyla ortaya koyduğu irade karşısında sendikaların varlığını açıkça reddedemeyen işveren, Avrupa'ya karşı "bizim memurlarımızın da sendikası var" derken, ülke içinde merkezi hükümetten her türlü il, ilçe, yöneticisine kadar önümüze engeller çıkarıyor, şubelerimizi kapatarak, üyelerimizi, yöneticilerimizi sürgünlere göndererek görevden alarak mücadeleyi engellemek istiyordu. İşveren, hukukun kendisine tanımadığı hakkı, yürütme erkiyle, çalışanları yıldırarak, mücadelenin önünü kesmeye çalışıyordu.

İşte dünyadaki Yeni Dünya Düzeni (YDD) uygulamalarının ve buna bağlı olarak ülkemizi yönetenlerin anti-demokratik tutumları sendikal hareketin bu gün yaşadığı krizin dış kaynaklı nedenlerinden bazılarıdır.

KAMU YÖNETİMİ TEMEL KANUNU

YEREL YÖNETİMLER YASASI

GELİRLER İDARESİ YASASI

SSK’LARIN DEVRİ VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI

KAMU PERSONELİ YASA TASARISI (Meclise getiriliyor)

SENDİKAL HAREKETİN İÇİNDEN KAYNAKLANAN NEDENLER


Dünyada ve dolayısıyla ülkemizde sendikal mücadeleyi olumsuz etkileyen, hareketin krizinde etkili olan nedenler sadece dış kaynaklı olanlarla sınırlı değildir.

EĞİTİM SEN, kamu çalışanları sendikal mücadelesi içinden iddialı olduğumuz sendikadır. Son 6-7 aydır % 35 civarında üye artışını da sağlamıştır. Ancak buna karşın halen işkolu çalışanlarının %15-20’sini örgütleyebilmiştir. İşte örgütlenme düzeyimizdeki bu düşüklüğün ve diğer sorunlarımızın bir çok önemli nedeni de kendimizden kaynaklanmaktadır. Üstelik kendi içimizden kaynaklanan bu nedenler, günlük yaşamın pratiği içinde, bazen, dış nedenlerin bile önüne geçebilmektedir. Bu nedenler;


Sendikacılık bilgimiz yeterli değildir


Ülkemizde kamu çalışanları sendikacılığı yenidir, gençtir. Bu nedenle de sendikacılığı yeterince öğrendiğimiz söylenemez. Özellikle öğretmenlerin ciddi bir örgütlenme geleneği hatta bir miktar sendikacılık deneyimimiz olsa da sendikacılık bilgimiz yetersizdir. Bu yetersizlik çoğu kez daha işin başında sendikanın amacı, işlevi konusunda yanlış bir savrulmaya neden olmaktadır. Öyle ki, sendikanın çalışanların, var olan haklarını koruma, yenilerini kazanma, koruyup geliştirme, işverenle çalışma ilişkilerini düzenleme, bu düzenlemelerde çalışanlar lehine sonuçlar elde etme biçiminde özetlenebilecek işlevi yerine, sendikanın ve sendikal mücadelenin altından kalkması mümkün olmayan sistemin değiştirilmesi gibi işlevler yüklenebilmektedir.

Elbette böyle yapanlar açıkça “biz sendikalara sistemin değiştirilmesi işlevini yüklüyoruz” dememektedirler. Ancak söyledikleri ve yaptıklarının toplamından başka bir sonuç çıkmıyor.

Oysa hepimiz biliriz ki, sendikalar var olan sistemin içinde örgütlenmelerdir. Mücadele alanları sınırlıdır. Sömürüyü ortadan kaldıran değil, ancak sınırlayabilen örgütlenmelerdir. Bu nedenle halen ciddi olarak sendikacılığı öğrenmeye ihtiyacımız var. Elbette, öğrenmekten kastımız bir takım teorik terimleri soyut bir biçimde tekrarlamak değil, teorik doğruların gerektirdiği tutum ve davranışları gösterebilmektir.


Yüklə 2,07 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   39




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin