Su Yönetimi
Hamburg’un su yönetimi konusunda en çok övünülen yönü, şehir şebekelerindeki su kaçaklarının% 4 gibi bir oranla, % 7 olan Almanya ortalamasının altında olmasıdır. Bizim bakış açımızla da Hamburg ve su yönetimi dendiğinde Elbe Nehri ile Alster Gölleri aklımıza gelmektedir. Elbe Nehri, kendine özgü doğal dinamik yapısı ile bütün bölge için can damarıdır. Natura 2000 doğa koruma ağında ‘istisnai öneme sahip alan’ olarak ilan edilmiştir. Taşımacılık, balıkçılık, sanayi, tarım ve rekreasyon ile su sporları amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, 1990 yılında Elbe Nehri su kalitesine bakıldığında, çok yüksek organik kirlilik bulunmuştur. Yapılan çalışmalar ve alınan önlemlere rağmen hala kirlidir, buradaki balıkların tüketilmesi ve taşkın suları ile tarım alanlarının sulanması tavsiye edilmemektedir. 2010 yılında dip çamurunun temizlenmesi ve nehirdeki kirlilik yaratan faktörlerin kaynakta önlenmesine yönelik bir çalışma başlatılmıştır. İçme ve kullanma suyu temini ile atık su arıtma da sıkıntı yaşanmamaktadır. İklim değişikliği ile yağış rejimi de değişen Hamburg da kanalizasyon ve drenaj sisteminde taşma ve sellere karşı önlem alınmıştır. Yağmur suyu yönetimine ilişkin teknik ve planlama araçları üniversite ve yerel yönetim işbirliği ile üretilmiştir. Şehrin yeşil şehirler indeksine göre en zayıf noktası Elbe Nehri kirliliğidir. Arıtma tesisinden deşarj Elbe Nehrine yapmaktadır.
Atık Yönetimi ve Arazi Kullanımı
Hamburg entegre atık yönetim sisteminde, AB atık yönetim politikaları uyarınca, atıkların en aza indirilmesi, az atık üretilmesi öncelikli hedeftir ancak geri kazanım da iki anlamda önemlidir: toplam atık hacminin azaltılması ve hammadde olarak üretime kazandırılması. Atık yönetiminin ve geri kazanımın etkin bir şekilde başarılması, CO2 miktarını yaklaşık yılda 1 milyon ton azaltmıştır. Bu rakamın 2012 de 100000 ton artması beklenmektedir. Bu başarılı yönetimin önemli bir bileşeni de bilinçlendirme kampanyalarıdır. Geri kazanım için depozito uygulaması ve alışveriş sırasında makinelerle bunların paraya dönüştürülmesi yaygındır. Arazi kullanımını incelediğimizde, şehrin %16.7’si ormanlar, rekreasyon alanları ve yeşil alanlarla kaplıdır. 3000 hektar (1460 adet park) kamu parkı mevcuttur. Belediye alanlarının % 25 inde tarım yapılmaktadır. Hamburg’daki 31 doğal rezerv alanı, toplam alanın % 8.4 dür ki bu rakam diğer Alman şehirlerinden bir hayli fazladır. Diğer koruma statüleri ile koruma alanları yüzdesi % 27.4’e çıkmaktadır. Nüfusun % 89 u parklara 300 m lik mesafede yaşamaktadır ve her hafta 1 milyon kişi bu rekreasyon alanlarından faydalanmaktadır. Şehir planlanırken, parkların, eğlence ve spor alanlarının, iş merkezleri ile bağlantılarının kurulması; bu alanlara şehir merkezinden yürüyerek ya da bisikletle kolaylıkla ulaşılabilmesi, trafik karmaşasının olmaması hedeflenmiştir.
Hava Kalitesi
Hamburg, Almanya'da kapsamlı bir iklim koruma programı geliştiren ilk şehirlerden biridir ve her yıl bu programa 25 milyon Euro ayrılmaktadır. Bu kaynak bina cephelerinin izole edilmesi, işletmelerin ve vatandaşların enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirilmesi gibi alanlarda kullanılmaktadır. Her ölçekteki, 500’e yakın endüstri kuruluşunun Elbe kenarında faaliyet göstermesine rağmen, hava kirliliği sorunu yoktur. 1984 den beri, şehrin belirli yerlerine yerleştirilen hava kalitesi izleme sistemleri ile otomatik olarak kontrol altında tutulmaktadır.
Çevresel Yönetim
Öncelikle Hamburg’un Federal Almanya Cumhuriyeti’ndeki toplam 16 eyalet içinden, hem şehir hem eyalet olan 3 eyaletten biri olduğunu hatırlatmakta fayda görülmektedir. Yönetişim kavramın doğduğu yerin 1970 lerde Almanya olduğu gerçeğinden hareketle, Hamburg’un bu alanında kaydettiği gelişme normal kabul edilebilir. Yerel Gündem 21 ile belirlenen stratejileri, diğer politikalarla entegre ve uyumlu bir şekilde uygulayan yerel yönetim anlayışı gelişmiştir. Çevresel projelerde ve karar üretmede halkın katılımı ve katkısı oldukça fazladır. Yönetimde, yerel otoriteler kendi kararlarını alarak, uygulamaktadırlar. Bütçe olarak, yine özerktirler.(URL-53)
5.TARTIŞMA VE SONUÇ
Kentler dünyanın en devamlı iki örgütlenmesinden biridir. Kent ve aile dünyadaki tüm diğer kurumlardan daha uzun ömürlü olmuşlardır. Kentler devletlerden daha uzun ömürlüdür. Mesela, İstanbul’dan üç tane imparatorluk geçmiştir. Bu imparatorlukların tamamı tarih sahnesinden çekilmiştir ama İstanbul 2700 yıldır hala bir kent olarak yaşamaya devam etmektedir. Kentlerin devamlılığının devam etmesi için eko-kent kavramı daha iyi özümsenmelidir.
İnsanoğlu yıllar boyunca sadece ve sadece kendini düşünmüş ve kendi istekleri doğrultusunda yaşamaya çabalamıştır. Kendine faydalı gelen her şeyi kullanmak adına, sonuçlarını düşünmeden hareket etmiştir ve etmeye devam etmektedir. Hiçbir şey tükenmez diye düşünmüştür. Çünkü doğa tahribe uğradığının belirtilerini çok seneler sonra göstermeye başlar. Görünürde belli bir değişimin olmaması, korku yaratacak bir durumun söz konusu olmadığını göstermiştir. İstanbul’dan söz etmek gerekirse, özellikle coğrafi konumun değerinden, tüm imparatorluklar tarafından tahrip edilmeye başlanmıştı. Bu durum insanların kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiğinin bir göstergesinden yalnızca biridir.
Mekanların fiziksel özellikleri insanoğlu için cezbedici bir nitelik taşımaktadır. İnsanlar bu yüzden güzel olan yerleri alıp kendilerine yaşam alanı seçmek ve orada kendi isteklerini gerçekleştirmek adına çeşitli şekillerde kullanmaya kalkmışlardır. Bunu da oraya binalar kurarak veya çeşitli sosyal aktivite yerleri kurarak gerçekleştirmişlerdir. Bunları yaparken doğanın ve toprağın zarara uğrayacağı düşünülmemiştir. Çünkü çıkar denilen kavram insanoğlunun gerçeklerinden biridir ve insanların isteklerinin de belirli bir sınırı yoktur.
İsteklerimizi gerçekleştirirken doğanın kapasitesi ve bize verebilecekleri düşünülmemektedir. Topraklardan en üst düzeyde faydalanılmaya çalışılmış fakat bunu, ürün yetiştirmeden ziyade mekan oluşturmak adına kullanmıştır. Böyle olunca da toprak birtakım zararlar görmek zorunda kalmıştır.İnsan ile doğa arasını dengelemek yeşil alan sistemleri oluşturularak mümkün kılınır.
Dünyada her ülke, her insan kendi ekonomisini düşünmektedir. Bu olması gereken ve beklenen bir sonuçtur fakat bunu en az tahriple sağlamamız gerekmektedir. Günümüzde hemen hemen tüm açık alanlara, imarlı arazilere toplu konut yapılmaktadır. Binalar yapılıyor, insanlar yerleşiyor, insanların ihtiyaçları doğuyor, alışveriş merkezleri yapılıyor, arabalar düşünülüyor bunlar için otopark yapılıyor ve bunun gibi birbiri ile bağlantılı olan mekanlar yaratılıyor. Bunların hepsi topraktan su kalitesine, hava kalitesine kadar bir çok kötü etki yapmaktadır.
Ekokentin amaçları düşünüldüğünde suyu boş yere kullanmama, doğal güneş enerjisinden faydalanma, araç kullanımını en aza indirgeme, organik tarımı dışarıdan almama, binaların hava akımlarını düşünmek,endüstrinin kurulacağı yerleri belirlemeye kadar her şeyi kapsamaktadır.
Mesela, ısı kaybı olmaması için binalar yanyana yapılmalıdır. Binaların, dış çevrenin ışık düzeni öyle bir düşünülmelidir ki hem tasarruf edilsin hem de fazla ışık insanı yormasın. Çünkü insanlar yoruldukları zaman verimli olamazlar uyku düzenleri de bozulur. Bu durum sosyal hayatımızın ve iş hayatımızın da büyük ölçüde olumsuz etkilenmesine sebep olur.
Endüstriye önem son yıllarda çok artmıştır. Ekonominin en büyük gelirleri buradan sağlanmaktadır. Fakat kurulacak fabrikalar özellikle denizden uzak, şehirden uzakta olmalıdır ve mutlaka bacalarına filtre takılmalıdır. Çünkü fabrikaların ürettiklerinden çok atıkları da fazladır. Bunların en düzgün şekilde depolanması gerekmektedir.
Ekokentte en önemli şeylerden biri de araçsız trafiktir. Toplu taşıma bu noktada devreye girmektedir. Hem daha çok insanın ulaşımı sağlanabilir hem de trafiğe daha az araç çıktığından egzoz salınımı daha az olur. Ne kadar çok taşıt o kadar kirliliktir. Trafik problemi de en aza indirgenmiş olur. Hava kirliliğine bu gibi katkılar sağlanabilir. Alt yapıya verilen zarar da aza indirilmiş olur. Çünkü ne kadar çok taşıt olursa o kadar çok yol isteği olacaktır. Yeni yol yapma veya yolları genişletme taşıma kapasitesine olumsuz etki yaratır. Bisiklet yolları artırılmalıdır ki insanlar bisiklet kullanabilsinler ve böylece daha az gaz doğaya salınmış olur. Fakat ülkemizde bisiklet yollarımızın ve bisiklet kullanma kültürümüzün olmaması bizi bisiklet kullanımına itmemektedir. Yerleşim alanlarının da birbirine uzak olması bu fikirden kaçılmasına sebep olmaktadır. Bu kültürü arttırma ve yeni bisiklet yolları yapmak bu soruna çözüm getirilmesinde katkı sağlayacaktır.
Binalar yapılırken, orada yaşayan insanların araçlarını koymaları için yollardan kısmak yerine bina arkalarına minik otoparklar düşünülürse bu hem gürültüyü hem de kirliliğin daha aza indirgenmesine neden olur. Ama bu bizim ülke düzenimizde uygulanabilecek bir düşünce olarak yer almamaktadır.
Planlamalardaki birtakım eksiklerin yanı sıra insanlarımız da bu konuda yeterince duyarlı değildir. Bizim de sağlayabileceğimiz katkılar vardır ve bunlar göz ardı edilmemelidir. Su konusunda israf etmemek, ışığı gereksiz yere kullanmamak, yerlere çöp atmamak, tütün mamüllerini ez aza indirgemek hatta hiç kullanmamak ve bunun gibi örnekler sayılabilir. yaşama kaynağımızdır. Bazı bitkilerin büyüyüp gelişmesi için çok seneler geçmesi lazımdır. Bunun için bile doğayı tahrip etmemek gerekmektedir.
En başta bazı problemlerin ortaya çıkmasında, insanların istek ve arzuları daha sonra da bilinçsiz ve eğitimsiz olmalarından kaynaklanıyor. Yeterli donatılar bizim ülkemizde çok fazla mevcut değildir. Okullarımızda bu bilinç çok az verilmektedir. Ve bunun için anaokulundan itibaren bilinçlendirmek için çalışmalar yapılmalıdır. Çocuklara doğa sevgisi aşılanmalıdır.
Doğa çeşitli canlıları içinde barındırır bir bütündür doğaya nasıl davranırsak o kadar olumlu sonuçlar alırız. Mesela tarım yapan çiftçiler 1 seneliğine toprağı nadasa bırakır. Sebebi de toprağı dinlendirmek içindir. Böyle olunca diğer sene topraktan daha fazla ve kaliteli ürün alınmış olunur. Bunların yanında ise doğanın sınırlı olduğunu unutmamakta fayda vardır. Bize verdiği, sunduğu imkanlar geri dönüşü olmayan (yangın) gibi tahriplerde kendini yenileyemeyebilir ve burada da bize anlatmak istediği aslında ‘ben de bir canlıyım’ kavramıdır. Zaten en başta unuttuğumuz şey budur. Doğa da canlıdır.
Ülkemizde ekokent adına bir şey yapmak istiyorsak şayet doğanın canlı olduğunu asla ve asla unutmamalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Bilinç eksikliğimizi gidermek için diğer ülkelerde bu gibi çalışmaları araştırmalıyız gerekirse yapılan seminerler varsa bunlara katılmalıyız. Ülkemiz, yurtdışından bu bilinçteki insanları getirmeli ve ülkemizde bu işle uğraşan, bu işi meslek haline getirmiş insanlara konferans imkanı sunmalıdır.
Herkese ekokenti, amaçlarını anlatma imkanımız olsa mantıklı gelebileceğini düşünüyorum çünkü tamamen doğa ve insana yönelik bir bilinçtir. İnsan, yine isteklerini, arzularını gerçekleştirebilir. Buna engel olan bir düşünce değildir. Sadece isteklerimizi optimum düzeyde istememiz gerekir. Ve kendimiz dışında doğayı da düşünmemiz gerektiğini bilmeliyiz.
Unutulmaması gereken en önemli şeylerden biri de doğanın, üzerinde yaşadığımız toprağın canlı olduğu ve bütün canlılarla bir uyum içinde olduğudur. Doğa ile iç içe yaşamaktayız çünkü ve bize bu kadar güzelliklerini sunan doğa için biz de yaşam şeklimizden ödün verip onu düşündüğümüz takdirde daha mutlu, daha güzel yaşayabiliriz. İnsanlar tükettiği kadar üretmeyi, aldıkları kadar vermeyi de bilmelidir. Aksi bir tutum nankörlükten başka bir şey değildir. İşte bunu da en güzel ekokent anlayışı ile sağlayabilir. Ve onun gereklerini yerine getirerek bundan sonra kurulacak, yapılacak her planda ekokent anlayışı içerisinde çalışmalar yapılmalıdır. Belki hepsini yapılayamayabilinir fakat bir çoğunu gerçekleştirmek için çaba sarfetmek bile bir başarıdır. Ekokent anlayışı bizden sonra gelecek nesiller ve şu an bulunan insanlar için en güzel yaşam ortamı sağlamayı hedeflemektedir. Sadece doğa değil insanların yaşam kalitesi de düşünülmüştür aslında. Bunu idrak edip bilinçlendiğimiz taktirde zamanla bize katkılarını görebiliriz.
İnsanların bunca emekleri ve çabaları eğer ki iyi ve konforlu bir hayat yaşamak ise ve bizden sonraki nesillere iyi birşeyler bırakmak ise bu şekilde devam edilmesi lazımdır. Aksi takdirde istenilen gerçekleşemez ve yaşayacağımız bir doğanın kaldığını bile göremeyebiliriz.
Sonuç olarak; bizden sonra gelen nesillere yıpranmış, tükenmiş, “katledilmiş” yaşam alanları bırakıp bu dünyayı yaşanmaz hale getirmemeliyiz.
KAYNAKLAR
Berkes,F. Ve Kışlalıoğlu,M. ,2010 Çevre ve Ekoloji, Remzi Kitabevi ,İstanbul,Türkiye
Ecocity Berkeley:building cities for a healthy future
Kocataş,A,2003.Ekoloji Çevre Ekolojisi, 7.Baskı. Ege Üniversitesi Basımevi,İzmir,Türkiye.
URL-1:www.orman.kastamonu.edu.tr.Etkileşim Tarihi: Nisan,2016
URL-2:www.unescap.org/sites/default/files/17-FS-Eco-city.pdf. Etkileşim Tarihi:
Nisan,2016
URL-3: www.habitat.org. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-4:Webnaturel.com/urunbilgi/id/1511/katid/61/ustkatid/7/cevre-ve-ekoloji.html. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-5:www.hayatmmo.org/muhendislik-mimarlık-peyzaj-mimarligi/21713-ekokent-nedir.html. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-6:http://ciseunluler.blogspot.com.tr/2009/07/surdurulebilir-yasam-ornegi-ekokent.html. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-7:www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/mkpdf/ddife06.pdf.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-8:www.journalagent.com/megaron/pdfs/MEGARON/-35220-ARTICLE-SINMAZ.pdf.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-9:http://images.slideplayer.biz.tr/11/2952219/slides/slide_4.jpg. Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-10:http://www.mimdap.org/wp-content/uploads/mim-1.jpg.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-11:http://1.bp.blogspot.com/-CAr4-vobFF8/UNl-p5LqAVI/AAAAAAAAA1w/LLai88ZZBic/s1600/Ekokent.png.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-12:https://thumbs.dreamstime.com/z/eco-city-concept-19035131.jpg. Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-13:http://assets.inhabitat.com/files/Forwarding-Dallas-1.jpg.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-14:http://yesilaski.com/ekolojik-sehrin-ozellikleri.html.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-15:https://yesilgazete.org/blog/2014/12/02/kentsel-tarim-alani-dunya-olceginde-28-avrupa-birligi-ulkesi-buyuklugunde. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-16:http://www.karbonayakizi.com/whatIsCarboonFootPrint.html.Etkileşim Tarihi: Nisan,2016
URL-17:https://www.google.com.tr/#q=karbon+ayak+izi.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-18:http://www.mimarlikforumu.com/showthread.php?t=11141.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-19:http://www.yesilaski.com/ekolojik-sehrin-ozellikleri.html.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-20:https://gaiadergi.com/wp-content/uploads/2014/12/tarim-cesitleri.jpg.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-21:http://www.yesilaski.com/ekolojik-sehrin-ozellikleri.html.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-22:https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/originals/8d/bd/02/8dbd025cf2f83fb53b328ce501014e0f.jpg.
Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-23:https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/6b/cf/a8/6bcfa8fc74f75069719931058bbd2d01.jpg. Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-24:http://www.yesilaski.com/ekolojik-sehrin-ozellikleri.html.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-25:http://www.yesilaski.com/ekolojik-sehrin-ozellikleri.html.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-26: http://www.mimdap.org/?p=138076 Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-27:http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/Derleme-Issue%201 ff891cb440334e478d17295f98030a9a.pdf. Etkileşim Tarihi: Nisan,2016
URL-28:https://www.google.com.tr/#q=karbon+ayak+izi.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-29:http://v3.arkitera.com/h9863-eko-kentler.html.Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-30:https://yesilgazete.org/blog/2014/12/02/kentsel-tarim-alani-dunya-olceginde-28-avrupa-birligi-ulkesi-buyuklugunde. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-31: http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/Derleme. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-32: http://www.nobel.gen.tr/Makaleler/Derleme. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-33:Sead.selcuk.edu.tr/sead/article/download/48/47.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-34:http://www.neredekal.com/res/haber/hb_b_28101446_l-b.jpg.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-35:http://v3.arkitera.com/UserFiles/Image/news/2007/02/14/ekokentler3.jpg
URL-36:http://www.yapi.com.tr/haberler/dongtan-eko-kent-projesinin-miari-aruptan-david-height_95733.html. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-37:https://www.google.com.tr/#q=ekokent+%C3%B6rnekler.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-38:https://www.google.com.tr/#q=ekokent+%C3%B6rnekler.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-39:http://www.turkiyeinovasyonhaftasi.com/tr/haberler-colun-ortasinda-dunyanin-ilk-ekosehri-masdar-insa-ediliyor.html. Etkileşim Tarihi:Nisan,2016
URL-40:https://www.google.com.tr/#q=masdar+ekokenti.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-41:https://www.google.com.tr/#q=masdar+ekokenti.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-42:https://www.google.com.tr/#q=tanjin+ekokenti.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-43:http://www.mimarizm.com/haberler/cin-in-gelecegi-tianjin-eco-city-neler-vaadediyor_116834. Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-44:https://www.google.com.tr/#q=tanjin+ekokenti.Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-45:http://galeri3.arkitera.com/var/thumbs/Yarisma-Projesi-4/%C4%B0stanbul-Kayabasi-Bolgesi-icin-Konut-Tasarimi-Mimari-Fikir-Proje. Etkileşim Tarihi:Mayıs,2016
URL-46:https://www.google.com.tr/#q=hamburg+ekokenti.Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-47:www.ekoyapidergisi.org. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-48:www.mimdap.org. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-49:sead.selcuk.edu.tr. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-50: www.mimdap.org. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-51:http://ozanoyunbozan.blogspot.com.tr/2012/12/kapitalist-kent-anlaysna-kars-eko-kent.html. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-52:http://www.siemens.com.tr. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
http://www.ekohaber.com.tr. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
URL-53:sead.selcuk.edu.tr. Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
www.yesilist.com/cms.php?u=-1193&id=1193.Etkileşim Tarihi:Haziran,2016
Dostları ilə paylaş: |