BİRLİKTE EKİM VE PESTİSİT KULLANIMININ AZALTILMASI
Bir çok hastalık ve zararlı türü monokültür tarım sisteminde hızlı ve yoğun biçimde yayılır. Birlikte ekim metotlarının zararlıların yayılma hızını düşürdüğü, araştırıcılar tarafından bildirilmektedir.
BİRLİKTE EKİM VE BÖCEK POPULASYONU
Birlikte üretimde ortaya çıkan yapısal ve bitkisel çeşitlilik, zaman ve yer olarak ortama farklı bitki türlerinin ilave edilmesi ile elde edilir (Francis, 1986). Matteson ve ark.(1984) söz konusu çeşitliliğin böcek populasyon yoğunluğuna etkisini belirtmek amacıyla yürüttükleri bir çalışmada, bir çiçek thripsi olan Megalurothrips sjostedti' nin, mısır-börülce birlikte ekimlerindeki populasyon yoğunluğu araştırılmış ve bu zararlının yalın ekilen börülceye göre birlikte ekim parsellerinde % 42 oranında azaldığı saptanmıştır. Hindistanda Bhatnagar ve Davies (1981) tarafından yürütülen bir diğer çalışma ise Heliothis armigera ya ait larva populasyonlarının yalın börülce parsellerine oranla, sorgum ve börülcenin birlikte ekildiği parsellerde daha az bulunduğu belirlenmiştir. Pamuğun gelişme döneminde etkili olan zararlıların kontrolünde birlikte ekimin etkisini belirlemek amacıyla Çin’de yürütülen bir diğer çalışmada (Zhang, 1991), buğday ile birlikte ekilen pamuktaki afit çıkışı 5-7 gün gecikmiş ve yalın pamuk ekimine oranla buğday-pamuk birlikte pamuk ekimindeki afit sayısı % 79.3 oranında daha az bulunmuştur. Ayrıca çalışmada, birlikte ekimde predatör böcek sayısı yalın ekime göre 4.9 kat daha fazla saptanmıştır .
Birlikte ekim sisteminde böcek populasyonlarındaki bu azalma, söz konusu sistemlerde; predatör türlere ait alternatif besleme kaynaklarının artması ve ortamdaki maskeleyici ya da itici özelliğe sahip bitki türlerinin varlığı ile açıklanmaktadır (Francis,1986).
Polikültürler de predatör yoğunluğunun daha yüksek olduğu görüşü ise; predatör türlerinin bu sistemlerde daha fazla alternatif beslenme ortamları (mikrohabitatları) bulunabildiği hipotezine dayanmaktadır. Nitekim (Risch, 1981), birlikte ekimlerin; monokültürlerde ( tekli üretimlerde ) olmayan ve predatörler için gerekli çeşitli polen ve nektar kaynakları sağladığını ve böylece predatör neslinin artmasına uygun bir ortam hazırladığını bildirmektedir .
Ortamdaki bitki türlerinin böceklerin hareket dinamikleri ve kın kanatlı populasyonu üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yürütülen bir diğer çalışmada (Risch, 1981); mısır ve fasulyenin birlikte ekildiği parsellerde zararlı böcek populasyonu daha az bulunmuştur. Araştırıcı bu sonucu, yüksek boylu mısır bitkisinin gölge etkisinin zararlının beslenme ortamını etkilemesi ile açıklamış ve bunu test etmek amacıyla farklı seviyelerde ışığı geçiren kafeslerdeki bitkiler üzerinde böcek sayımları yapmış ve sayım sonucunda % 65 oranında ışık geçirmeyen kafese oranla % 25 oranında ışık geçiren kafesteki kın kanatlı sayısının daha az olduğunu belirlemiştir.
Gölge etkisi mısırın tek engelleyici mekanizması değildir. Mısır sapları da kafes ya da bariyer etkisi ile böcek hareketliliğini engelleyebilmektedir (Francis, 1986). Nitekim Bottenberg ve Irvin (1992), Uroleucon imbrosiae nin fasulyelere yerleşme zamanı üzerine rüzgar hızının ve mısırın bariyer etkisini belirlemek amacıyla yürüttükleri bir çalışmada; yalın fasulyeye oranla mısır ve fasulye birlikte ekimlerinde ki afit yoğunluğunun daha düşük olduğunu belirlemişlerdir. Söz konusu araştırıcılar bir bitkiden diğerine yürüyerek ya da uçarak hareket eden afitlerin hareketliliğinin, rüzgar hızına ve bitkiler arasında köprü vazifesi gören, yaprakların yoğunluğuna bağlı olduğunu bildirmişler ve elde edilen bu sonucu; fasulye ile birlikte ekilen mısırın bariyer görevi görerek rüzgarın ve afidin yayılma hızını engellemesi ile açıklamışlardır.
Dostları ilə paylaş: |