Bileşik Sınıfı*
|
Örnek
|
Toksisite
|
Alkoloidler (10.000)
|
Senecio jacobaea’da senecionine
|
Sığırlarda kümülatif zehirlenme (hepatotoxin)
|
Kardenolidler (200)
|
Acokanthera ouabaio’da ouabain
|
Kalp zehirlenmesi; Sıçan’da LD50 14 mg kg-1
|
Siyanogenik glikozitler (60)
|
Prunus amygdalus’da amygdalin
|
Yaygın zehir; insanda öldürücü doz 50 mg
|
Furanokumarinler (400)
|
Pastinaca sativa’da xanthotoxin
|
Mollussisid; karakurbağasında zehirli, insanlarda allerjik
|
Glukosinolatler (150)
|
Brassica oleracea’da sinigrin
|
Sığırlarda troid, akciğer ve böbrek zararı
|
Iridoidler (250)
|
Aucuba japonica’da aucubin
|
Memeliler, kuşlar ve böceklere zehirli
|
Isoflavonoidler (1000)
|
Derris elliptica’da rotenone
|
İnsektisit ve balıklara zehirli, farede LD50 2.8 mg kg-1
|
Amino asitler (400)
|
Vicia sativa tohumlarında ß-Cyanoalanine
|
Neurotoxin; Sıçanlarda LD50 13.4 mg kg-1
|
Peptidler (50)
|
Viscum album meyvesinde viscotoxin
|
Memelilerde kalp kaslarında zehirlenme
|
Poliasetilenler (650)
|
Oenanthe crocata köklerinde oenanthetoxin
|
Koyun ve sığırlara zehirli
|
Proteinler (100)
|
Abrus precatorius tohumlarında abrin
|
İnsanlarda öldürücü doz 0.5 mg
|
Quinonler (800)
|
Hypericum perforatum yapraklarında hypericin
|
Koyunlarda yüz egzamasına sebep olur
|
Saponinler (600)
|
Phytolacca dodecandra’da lemmatoxin
|
Salyangoza zehirli, LD50 1.5 mg l-1
|
Sesquiterpene laktonler (3000)
|
Hymenoxys odorata’da hymenoxin
|
Çiftlik hayvanları zehirlenmesi
|
*Parantez içinde verilenler bilinen maddelerin tahmini rakamlarıdır.
Tablo 2. Solanum Yapraklarında Trchome Toksinleri (Dey ve Harborne, 1997).
Trichomenin Tipi
|
Mevcut
Toksin
|
Böcek Üzerine
Etkisi
|
A
|
Polifenol/fenolaz sistemi
|
Afitleri yokeder, beslenmeyi ve açlığı durdurur
|
B
|
Sakkaroz asit esterleri
(Ör. 3, 4-di-isobutyl-6-caproyl sakkaroz)
|
Afitleri yokeder, beslenmeyi ve açlığı durdurur
|
B
|
ß-Caryophyllene ve E-ß- farnesene
|
Afitleri uyarır, beslenmeyi bozar
|
Tablo 3. Biyoaktif İkincil Bitki Ürünlerinin Bulunduğu Bitki Familyaları, Bitki Organları ve Etkileri (Larcher, 1995).
Sınıf
| Olay |
Etki
|
Terpenoidler
|
Monoterpenler
|
Sıklıkla Angiospermlerde
|
Çekici tat ve koku
|
Sesquiterpenler
|
Temel yağlardır. Özellikle Asteraceae familyasında temel yağ ve reçine maddesi olarak bulunur
|
Acı ve zehirli
|
Diterpenoidler
|
Sıklıkla reçine ve latex maddeleridir.
|
Biraz zehirli ve yapışkan
|
Saponinler
|
Özellikle Liliflorae, Solanaceae, Scrophulariaceae familyalarında
|
Zehirli ve antimikrobiyal
|
Kardenolidler
|
Özellikle Apocynaneae ve Asclepiadaceae familyasında bulunur.
|
Zehirli ve acı
|
Steroller
|
Özel dağılmış
|
Bitkide işaret veren bir maddedir
|
Karotenoidler
|
Genel dağılmış
|
Renk maddesi
|
Politerpenler
|
Laticifer familyasında bulunur
|
Ayırıcı, önleyici maddedir
|
Halojene olmuş terpenler
|
Deniz alglerinde bulunur
|
Zehirli maddedir
|
Fenolikler
|
Basit fenoller
|
Deniz yosunu ve likenlerde Genellikle korteks ve yapraklarda bulunur
|
Antimikrobiyal, allelopatik ve önleyici
|
Halojene olmuş fenoller
|
Deniz alglerinde bulunur. Genele dağılmış parankima hücrelerinde ve özel tanin hücrelerinde ve likenlerde bulunur.
|
Acı
|
Flavonoidler
|
Üniversal dağıtıcı
|
Renk maddesi
|
Taninler
|
Parankima hücreleri ve likenlerde
|
Acı ve antimikrobiyal
|
Dibenzofuran
|
Likenlerde
|
Zehirli ve antimikrobiyal
|
Nitrojen bileşikleri
|
Alkaloidler
|
Çoğunlukla Angiospermlerde, özellikle kök, yaprak ve meyvede bulunur
|
Zehirli ve acı
|
Amines cyclic
|
Çoğunlukla angiospermlerde, yaygın olarak çiçektedir
|
Çekici kokulu
|
Polipeptidler
|
Zehirli alglerde (özellikle Cyanobacteria, Dynophyceae, Chrysophyceae fam.)
|
Zehirli ve antibiyotik
|
Protein içermeyen amino asit
|
Özellikle Fabales familyasında bulunur, çok seyrektir.
|
Çok zehirli
|
Siyanogenik glikozitler
|
Nadiren, örneğin meyve ve yapraklarda
|
Zehirli
|
Glukosinolatler
|
Nadiren, Brassicaceae familyasında bulunur
|
Ekşi ve acı
|
Diğer ikincil bileşikler
|
Kumarinler
|
Sıklıkla, özellikle Fabales, Rubiaceae ve Poaceae familyasında bulunur
|
Allelopatik ve antimikrobiyal
|
Poliasetilenler
|
Başlıca Apiaceae ve Asteraceae familyasında bulunur
|
Bazısı zehirli
|
EKOSİSTEMDE ALLELOKİMYASALLARIN ETKİLERİ
Allelokimyasallar, ekosistemde savunma, zehirleme ve engelleme (inhibitör) maddeleri olarak büyük rol oynarlar. Allelokimyasallar farklı şekillerde toprağa geçerek serbest hale gelebilmektedirler. Hücre bölünmesinin ve büyümenin yavaşlamasına allelokimyasal maddeler neden olabilmektedir (Avers ve Goodwin, 1956). Bunlar besin maddelerinin kökten direk olarak alınmasına mani olabilir (Glass, 1973) veya doğrudan respirasyon veya oksidatif fosforilasyonu engeller (Demos ve ark., 1975) ya da fotosentezle alakalı olabilir (Bhowmik ve Doll, 1984; Patterson, 1981).
Allelopatik etkili kimyasallar bitkilerde aşağıda belirtilen olayları etkiler.
-
Tohum çimlenmesi
-
Besin maddesi alımı
-
Hücre bölünmesi
-
Uzama
-
Fotosentez
-
Zar geçirgenliği
-
Enzim aktivitesi ve protein sentezi
-
Solunum
Ayrıca bitkilerde oluşturulan ikincil maddelerin aşağıda belirtilen olaylarda da etkili olduğu belirlenmiştir (Dey ve Harborne, 1997).
-
Fenolik maddelerden antosiyanin gibi bazı önemli pigmentler oluşturulmaktadır.
-
Flavonoidler, meyve ve çiçek renklerinin ana kaynağıdırlar.
-
Fenolik maddelerin, hayvanları ve böcekleri çekici / itici özellikleri vardır.
-
Stres anında bitkiler hücre içi ve hücreler arsında fenoilk maddeler biriktirmektedirler.
-
Fabrikasyon gıda ürünlerinde, renk verici ve koruyucu amaçlı bitki pigmentlerinin kullanılması.
-
İkincil maddelerinin tıpta ve eczacılıkta kullanılması.
-
Bitki ıslahında özellikle hastalık ve zararlılara dayanıklılıkta rol oynaması.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Tabiatta gerçekleşen bir çok biyokimyasal olayın, özellikle allelopatinin anlaşılabilmesi, meydana gelen kimyasalların, etkili maddelerin, etki şekillerinin, reaksiyonlarının ve kimyasal etkileşimin gerçekleştiği ortamın gerçek yapısının anlaşılması ile mümkündür. Toprağın, bakteri, fungus, alg ve protozoa gibi mikroorganizmalara yaşam ortamı sağlayan canlı bir biyolojik sistem olduğu (Wild, 1996) ve allelokimyasalların toprak mikroorganizmaları yada toprak organik maddesine bağlanarak taşınabildiği unutulmamalı ve allelopati ile ilgili çalışmalarda toprağın dinamik yapısı ihmal edilmemelidir. Ayrıca, allelopatik etkileşimin, ekolojik üretime katkı sağlaması (yabancı otları baskı altında tutma, hastalık ve zararlılarla mücadele ve bir çok biyolojik ve ekolojik problemin aşılması), doğal denge, çevre koruma ve insan sağlığı bakımından da oldukça faydalı yönlerinin olabileceği göz ardı edilmemelidir.
Ekolojik üretimde, bitkilerin kendi öz savunma mekanizmalarının daha da aktif olması söz konusudur. Bu nedenle, kültür bitkilerinin kendileriyle ve diğer bitkilerle uyuşabilirlik durumlarının da dikkate alınması gereklidir. Ekosistem içerisinde bitkilerin uzun süre hayatta kalabilmesi yine onların savunma mekanizmalarının iyi kurulması ile yakınan ilişkilidir.
Dostları ilə paylaş: |