SONUÇ
Sonuç olarak tarımda kimyasal gübreler yerine alternatif olarak doğal kaynakların kullanılmasıyla, kimyasal gübreler nedeniyle oluşan çevre kirlenmesi ve bitkisel artıkların bilinçsizce atılıp yakılması önlenecek, topraklar daha verimli, bu topraklarda yetişen ürünlerle beslenen hayvan ve insanlar daha sağlıklı olacaktır.
Böylece hem petrolden sonra dışarıya en fazla para harcadığımız gübre sektöründe ülke ekonomisine katkıda bulunulacak, hem de topraklarımızın üretkenlikleri arttırılarak gelecek kuşaklara daha nitelikli topraklar bırakılacaktır.
Ancak bu konudaki çalışmaların yok denecek kadar az olması nedeniyle anılan bu materyallerin kullanım ve etki düzeylerinin arttırılması amacıyla detaylı bilimsel araştırmalara hız verilmelidir.
KAYNAKLAR
ÇOLAKOĞLU, H., OKUR.B. 1999. Kompost Yapımı ve Organik Tarımdaki Önemi. Sayfa: 79-85. Ekolojik Tarım Kongresi, İZMİR.
GODEFROY, J. 1975. Estimation des Pertes par les Eaux de Ruissellement at de Drainage des Elements Fertilisants dans un Sol de Bananeraie du Sud de la Gote d'ivoire. Fruits, 30, 4, 223-235.
GODEFROY, J. 1982. Fertilization Minerale en culture Bananiene Industrielle. Diagnostic Sol Applique a la Programmation de la fumure. Fruits, 37, 4, 225-227.
KAPLAN, M., SÖNMEZ, S., ALAGÖZ, Z. 1999. Antalya Yöresinde Tarımsal Faaliyetler Sonucu Meydana Gelen Bazı Çevre Sorunları ve Çözüm Önerileri.
KARA, E.E., PENEZOĞLU, M. 2000. Yeşil Gübrelemenin Toprağın Biyolojik Aktivitesi ve Organik Madde İçeriğine Etkisi. Anadolu, J. of AARI, 10(1); 73-86, MARA.
LAHAV, E., TURNER, D.W. 1983. Fertilizing for High Yield Banana, IPI-Bulletin- 72-62p.
MARTIN-PREVEL, P. 1962. Les Elements Mineraux dans le Bananier et dans son Regime. Fruits, 17, 3, 123-128.
PAYDAŞ, S., GÜBBÜK, H. 1992. Bazı Çilek Çeşit Adaylarının Verim ve Kaliteleri Üzerine Değişik Kompost Ortamlarının Etkileri. Derim, 9(4): 146-152.
TORTOPOĞLU, A.İ. 2000. Ekolojik Tarım ve Geleceği. Hasad, Yıl: 16, Sayı:182; 38-41.
TURNER, D.W. 1979. Growt and Mineral Nutrition of the Bananaan I ntegrated Approach. Ph. D. Thesis. Macquarie Univ., Nort Ryde.
YILMAZ, İ., ÖZKAN, B., AKKAYA, F., KUTLAR, İ. 2000. Antalya İli Sera Sebzeçiliğinde İlaç ve Gübre Kullanımının Analizi. IV. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi, Tekirdağ.
TARIM VE KIYI EKOSİSTEMLERİNİN YÖNETİMİ
K. Tuluhan YILMAZ1, Hakan ALPHAN 1, Yüksel İZCANKURTARAN 1
ÖZET
Kıyılardaki kumullar ve sulak alan sistemleri flora ve yaban hayatı için olduğu kadar, tarımsal kullanımlar için de büyük önem taşımakta, böylelikle bu alanların planlı yönetimi zorunlu olmaktadır. Kıyı alanlarındaki çevre koşulları, bu alanlarda gerçekleşen tarımsal faaliyetlerin nitelik ve niceliğine bağlı olarak etkilendiğinden tarım da çevre koşullarına bağımlıdır (De Soet, 1974). Çevre koşullarına daha iyi uyum sağlayan tarımsal aktivitelerin geliştirilmesini amaçlayan ekolojik tarım, hatalı ve bilinçsiz uygulamalar sonrasında bozulan ekolojik dengenin yeniden tesis edilebilmesini amaçlayan bir tarım şeklidir (Aksoy, 1999). Tarım, kıyı alanları üzerinde potansiyel pozitif, ama aynı zamanda negatif etkiler yaratmaktadır. Bu nedenle de sürdürülebilir tarım uygulamaları, söz konusu negatif etkilerin en aza indirilmesine ve özellikle kıyı alanlarında yukarı alanlardan gelen etkilerin ortadan kaldırılmasına hizmet etmelidir. Ülkemizde bu amaca yönelik çalışmalar yapılmasına karşın, halen korunmaya muhtaç kıyı alanlarında tarımsal faaliyetleri düzenleyecek bir yasal çerçeveye gereksinim vardır.
GİRİŞ
Kıyı kaynaklarımız günümüzde yoğun kullanım süreci içerisinde önemli ölçüde zarar görerek doğal karakteristiklerini az ya da çok kaybetmiş durumdadır. Diğer taraftan söz konusu kıyı alanlarında doğal karakteristiklerini büyük ölçüde koruyan alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar, koruma yaklaşımında öncelikle ele alınması gereken önemli rezervler olarak değerlendirilmelidir. Tarım, kıyı alanlarını kullanan temel sektörlerden biridir. Tarımsal aktiviteler kıyı alanlarındaki doğal kaynakları pozitif ya da negatif olarak etkileyebilmekte ve bu alanlarda süregelen uygulamalardan etkilenebilmektedir. Tarım yapılan çoğu kıyı alanında tarımsal üretimler, bölgesel ekonomiye ya da ülkesel tarımsal üretim potansiyeline ciddi katkılar sağlamaktadır. Örneğin Mısır ve Bangladeş gibi ülkelerdeki delta alanları sahip oldukları zengin ve değerli tarım toprakları ile tarım sektöründeki en önemli alanlar olmaktadır.
Geleneksel yöntemlerle veya ekolojik yaklaşımla da olsa, tarımsal aktivitelerin yapılabilmesi için her şeyden önce tarımsal ürün yetiştirmeye uygun alana gereksinim vardır. Yüksek çeşitliliğe sahip olan tarımsal ürünler ve üretim teknikleri, bu anlamda çok farklı ortamların tarımsal amaçlı kullanımını olanaklı kılmaktadır. Yamaçlar veya taban araziler gibi rölyefin belirlediği faktörlerin yanı sıra, taban suyu seviyesi, tuzluluk düzeyi ve toprak bünyesi gibi faktörlerdeki değişkenlik; bunların kombinasyonları ile ortaya çıkan farklı ortamların değişik ürün veya yetiştirme teknikleri için kullanımını ortaya çıkarmaktadır. Bilindiği gibi topraklar, tarımsal üretime uygunluğu açısından I.-VII. sınıf arasında sınıflanmıştır. Kıyı bölgelerine bakıldığında, akarsularla üst havzada taşınarak biriktirilmiş çökellerin oluşturduğu derin oluşumlu alüviyal ovalar, tarımsal üretim için değerli bir potansiyel yaratmaktadır.
Ülkemizin Akdeniz kıyılarında bu niteliğe sahip kıyı ovaları, günümüze dek yoğun tarıma konu olmuş alanlardır. Akdeniz ikliminin de yarattığı uygun koşullar nedeniyle çoğu kez bu alanlar sub-tropik karakterleri bahçe bitkilerinin yetiştiriciliği için kullanılmıştır. Kıyı ovalarının denize yakın kesimlerinde oluşmuş hidromorfik alüviyal topraklar ise, yüksek taban suyu ve tuzluluk faktörleri nedeniyle sınırlı ürün desenine olanak vermektedir. Tarım toprağı olarak adlandırılan ve farklı nitelikleri nedeniyle değişik ürün seçenekleri sunan bu kıyı arazileri; çoğu zaman akarsuların durumu, denizel akıntılar, rüzgar paterni ve jeomorfolojik yapıya bağlı olarak kıyı çizgisini takiben oluşmuş kumullar ile denizden ayrılırlar. Kıyı kumulları olarak adlandırılan bu oluşumlar, tarımsal üretim literatürlerinde “toprak” teriminden ayrı tutulmuş ve tarıma uygun olmayan alanlar olarak sınıflandırılmıştır. Ancak günümüzde, kıyı kumullarının tarımsal amaçlı kullanımı yaygınlaşmaktadır. Uzun yıllardan beri yoğun tarıma konu olan kıyı ovalarında artan alan ihtiyacı ve bu alanlara uyum sağlayabilen tarım ürünlere yönelik talepler kıyı kumulları gibi marjinal alanların tarımda kullanılmasına ve bu yolla tahribine neden olmuştur.
Dostları ilə paylaş: |