Bilimsel sosyalizmle işçi hareketinin devrimci buluşması her toplumda kendine özgü bir seyir izler. “Bütün ülkelerde işçi hareketiyle sosyalizmin birbirinden bağımsız varlık sürdürdüğü ve ayrı yollarda yürüdüğü bir dönem olmuştur -ve bütün ülkelerde bu bölünme, sosyalizmin ve işçi hare(151)ketinin güçsüzleşmesine yolaçmıştır; ancak bütün ülkelerde sosyalizmin işçi hareketiyle birleşmesiyledir ki, ikisi için sağlam bir temel yaratmıştır. Fakat her ülkede sosyalizmin işçi hareketiyle bu birleşmesi tarihsel olarak ortaya çıkmıştır, her ülkede zaman ve mekan koşullarına göre farklı yoldan meydana gelmiştir.” (Lenin).
Türkiye’de sosyalizmle işçi hareketinin birleşmesinin teorik-ideolojik, siyasal temelleri sağlam bir tarzda döşenmiştir. Ama, sosyalizmle işçi hareketinin pratik bütünleşmesi henüz gerçek anlamda gerçekleşmiş değildir. Böyle bir bütünleşmeyi sağlamak için gerekli olan örgütsel hazırlık komünistler açısından ancak şimdi tamamlanabilmiştir. Bu nedenle, partileşme sürecinin bugün kavranması gereken halkası komünist partisinin işçi hareketiyle devrimci buluşmasını bir an önce pratik olarak sağlamaktır. Komünist örgütün -parti örgütünün- proleter sınıf kimliği üzerinde gelişmesi, yetersizliklerinden ve zaaflarından arınması bu zorlu sürecin bir sorunu ve dolayısıyla bu süreçte gösterilecek çabanın ürünü olacaktır. Bugünkü sorun ve sorumluluklara komünist bir öncünün; partinin misyonu çerçevesinde yaklaşmak durumundayız, yönündeki vurgumuz da bu temel üzerinde anlaşılmalıdır.