335-SANIK BİLGİN BALANLI
Sanığın suç tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Plan Prensipler Başkanı olarak görevli olduğu,
Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiğinin anlaşıldığı, yine Gölcük Donanma Komutanlığından elde edilen 5 nolu Harddisk içerisindeki sanığın hazırladığı ihtimalat planı isimli belge incelendiğinde; sanığın Oraj harekat planının genel sorumlusu H.İbrahim Fırtına’nın 10 Şubat 2003 tarihli sözlü emrine kadar Oraj Harekat Planının uygulanması kapsamında görev aldığı, anılan sözlü emir ile birlikte bu planını hazırlığı kapsamında yaptığı tüm çalışmaları ilgili personele devrederek Oraj Harekat Planının muhtemel başarısızlığına yönelik ihtimalat planı hazırlıklarının genel koordinatörü olarak görevlendirildiği ve sanığın kendisine tevdi edilen bu vazifeyi kabul ettiği, yine anılan emre istinaden ihtimalat planı hazırlayacak ekibi belirleyerek bu yönde çalışmalara başladığı,
İhtimalat planı çalışmalarının sanığın 03 Mart 2003 tarihli sözlü direktifi ile başladığı, sanığın Oraj Hava Harekât Planının uygulanamaması veya başarısız olması durumunda alınacak tedbirler konusunda çalışma yapılması konusunda astlarına emir verdiği, planın başarısız olması durumunda ortaya çıkacak hususların belirlenerek sanık Bülent Kocababuç tarafından hazırlanan “alinacaktedbirler” isimli belge ile sanığa iletildiği,
Muhtemel soruşturmaların yürütüleceği birimlerden olan 1 nci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığındaki askeri hakimlerin ve askeri savcıların durumlarını belirleme emrini Ahmet ERDEM’e verdiği ve ilgilinin bu yönde hazırladığı listeleri hakmsavdur isimli belgenin ekinde Mart 2003 itibariyle sanık Bilgin BALANLI’ya sunduğu,
Sanığın anılan sözlü direktifi doğrultusunda 2 nci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığında da muhtemel başarısızlık karşısında uygulanacak hal tarzlarını belirlemeye yönelik çalışmalar yapıldığı ve bu çalışmalara ilişkin I.planhazirliklari isimli belge olarak dosyada yer aldığı, aynı zamanda askeri mahkemeler ve savcılık bünyesinde birtakım tedbirler alındığı ve yine bu komutanlık bünyesinde görevli personele ilişkin durum belirlemeleri yapıldığı,
İhtimalat planı kapsamında özel filonun yedeklenmesine yönelik çalışmaların İsmail Taş tarafından hazırlatılarak teklif isimli belgenin ekinde Bilgin Balanlı’ya ulaştırıldığı,
Erhan Pamuk tarafından hazırlanan Ozel Plan isimli belgeye göre planın gizliliğini ihlal eden personelin doğrudan sanık Bilgin Balanlı’ya bildirilmesi yönünde hal tarzı belirlendiği,
Beyazıt Karataş’ın Kasım 2003 itibariyle ihtimalat planı ile ilgili mevcut bilgi ve belgeleri sanık N. Güngör Kurubaş’a teslim ederek bu durumu Bilgin Balanlı’ya arz ettiği bu bilgilendirmenin sanığın ihtimalat planının koordinatörü olduğunu ortaya koyan hususlardan birisi olduğu,
Yine suga Harekat planı kapsamında Özden Örnek’in kontrol ve koordinesinde yürütülen çalışmalar dolayısıyla hazırlanan DzKdan_istekler isimli belge ve ekleri incelendiğinde Dz.K.K.lığının yeniden yapılandırma faaliyetlerinde istenen seviyeye ulaşılamaması durumunda; adli ve idari konularda oluşabilecek güçlüklere karşı, koruyucu tedbir olarak en kötü senaryolar dikkate alınarak yapılan mevzuat çalışmaları ile Koruyucu Güvenlik Önlemleri konusunda hazırlanan güvenlik brifinginin de istifade edilmek üzere sanığa gönderildiği, bu haliyle sanığın hem Oraj Harekat Planı ihtimalat planında genel koordinatörlük görevi üstlendiği hem de Suga Harekat Planının hazırlayıcıları ile işbirliği içerisinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Sanık 30.05.2011 tarihli savcılık ve sorgu ifadelerinde suçlamayı reddettiği ancak Hava Kuvvetleri tarafından 2003 yılı ve sonrasında ilgili çiftliğe yönelik olarak istihbari amaçla keşif uçuşlarının yapıldığını doğruladığı, kendisinin ise bu olayı 2008-2009 yılında önüne gelen bilgi notu içeren rapordan öğrendiğini ancak görev yaptığı süre içerisinde Hava Kuvvetleri ile herhangi bir yazışma yapmadığını beyan etmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“İddianame sahte dijital kayıtlara dayanılarak düzenlenmiştir. İddianamede yasal olarak icra edilmiş 1. Ordu Komutanlığı plan seminerinde yapılan konuşmalar ve takdimlerden ve sahteliği artık ispatlanmış olan sözde balyoz, oraj ve suga planlarından alıntılar nerede, kim ya da kimler tarafından üretildiği veya nereden ele geçirildiği belli olmayan sahte dijital kayıtlar, bazı ilgisiz kişiler arasında geçen dedikodu mahiyetindeki konuşmalar ve hiçbir hukuki geçerliliği olmayan afaki değerlendirmeler sıralanarak bizleri suçlayabilmek için gerçeğe aykırı delil oluşturma amacı güdüldüğü görülmektedir. Bütün bunlara karşılık hukuki ve somut bir kanıt niteliğinde hiçbir husus bulunmamaktadır. Bir iddianame delilleri ile birlikte ortaya konulmadığında dedikodudan, hayal ve hikayeden öteye geçemez ve mahkeme tarafından kabul edilebilir, itibar edilebilecek bir hukuki metin de olamaz. Dosyada delil olarak yalnızca sahte dijital kayıtlar bulunmaktadır. Başkacada hiçbir delil yoktur. Zaten iddianame sahte dijital verilere ve hayali senaryolara dayandırıldığından bir delil olması da düşünülemez.
Sözde balyoz güvenlik harekat planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan oraj hava harekat planın EK-1 Lahika-5’inde ismimin sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak geçtiği ileri sürülmektedir. Bundan bilgim olmadığı gibi daha da önce belirttiğim şekilde oraj hava harekat planının sahte ve düzmece bir plan olduğu çok açık seçik ortaya çıkmıştır.Donanma Komutanlığından elde edilen 5 nolu hard disk içerisinde benim tarafımdan hazırlandığı öne sürülen ihtimalat planı isimli belgeye göre oraj harekat planın genel sorumlusu Halil İbrahim Fırtına’nın 10 Şubat 2003 tarihli sözlü emrine kadar oraj harekat planı uygulaması kapsamında görev aldığım, alınan sözlü emirle birlikte bu planın hazırlığı kapsamında yaptığım tüm çalışmaları ilgili personele devrederek oraj harekat planının muhtemel başarısızlığına yönelik ihtimalat planı hazırlıklarının genel koordinatörü olarak görevlendirildiğim, bana tevdi edilen bu vazifeyi kabul ettiğim, nereden anlaşıldıysa. Yine alınan emre istinaden ihtimalat planı hazırlayacak ekibi belirleyerek bu yönde çalışmalara başladığım, bu hususları kendim hazırladığım iddia edilmektedir. Tamamen sahte, dijital kayıtlara dayanılarak öne sürülen bu iddiaların tamamı gerçek dışıdır. Oraj hava harekat planının uygulanması ve başarısız olması durumunda alınacak tedbirler konusunda çalışma yapılması için astlarıma emir verdiğim ve Turgut Atman, Bülent Kocababuç, Ahmet Erdem, Bülent Günçal, İsmail Taş, Erhan Pamuk’un çalışmalarını bana bildirdikleri, Beyazıt Karataş’ın Kasım 2003 itibari ile ihtimalat planı ile mevcut bilgi ve belgeleri SANIK N. Güngör Kurubaş’a teslim ederek bu durumu bana arz ettiği ileri sürülmektedir. Bu tarih itibari ile Hava Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanı olmam ve görevimin kapsamı nedeniyle söz konusu personele emir vermem mümkün değildir.Bu dava derhal bitirilmeli ve sanıkların beraatine karar verilmeli ve sanıklar hemen tahliye edilmeli, komplocu çetenin ortaya çıkarılıp cezalandırılması için ivedilikle bir soruşturma başlatılmalıdır.”
Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık Bilgin Balanlı savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
336-) SANIK TURGUT ATMAN
Sanığın suç tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanı Kurmay Başkanı olarak görevli olduğu,
Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiğinin anlaşıldığı,Bilgin Balanlı’nın Oraj Hava Harekât Planının uygulanamaması veya başarısız olması durumunda alınacak tedbirler konusunda çalışma yapılması konusundaki 03 Mart 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda dosyada mevcut “I.planhazirliklari” isimli belgeyi hazırlayarak planın başarısızlığı faraziyesine dayanarak kısa vadede planın yeniden yürürlüğe konulmasını, uzun vadede ise gelişen durumlara göre planın güncellenmesi ve plana muhalif personelin belirlenerek tasfiyesini önerdiği, yine astlarına Oraj Harekat Planı kapsamında görevli olan personel ile iletişimlerini engellemeleri ve gizliliğe azami riayet etmelerini emrettiği, ayrıca astlarından ihtimalat planı kapsamındaki görüş ve önerileri ile personelin güvenilirlik durumlarını tespit ederek 21 Mart 2003 tarihine kadar kendisine teslim etmeleri emrini verdiği,
Sanığın emirleri doğrultusunda A. Zeki ÜÇOK’un hazırladığı hukonlem isimli belge ile Oraj Harekat planı hakkında olası yapılacak soruşturmada soruşturmanın her aşamasını kontrol altında tutmak ve yönlendirmek amacıyla 2 nci Taktik Hava Kuvveti komutanlığı Askeri Mahkemesi ve Askeri Savcılığınca gerekli tedbirleri aldığı,
Sanığın emirleri doğrultusunda Beyazıt Karataş’ın hazırladığı ihtimal isimli belge ile kendi içlerindeki müdahale karşıtı kişiler veya mevcut hükümet tarafından planın ortaya çıkartılması durumlarında planın başarısızlığa uğrayabileceğini, Oraj planında yer alan kişilerle ihtimalat planında yer alan kişilerin orta ve alt kademede kesinlikle organik bağlarının olmaması, ihtimalat planında görev alacakların Oraj Planında görev alanlar tarafından bilinmemesi, ihtimalat planında yer alacak şahısların mevcut hükümet ile iyi ilişkiler kurabilecek ve bu çevreler tarafından sempatik görülebilecekler arasından seçilmesini önerdiği, yine 6 ncı Ana Jet Üs K.lığında görev verilebilecek personel isim listesi ve güvenilmez personelin isim listesini hazırlayarak yazıya ek olarak sanığa gönderdiği kanaatine varılmıştır.
Sanık soruşturma aşamasında 27.05.2011 tarihli ifadesinde suçlamayı reddetmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasındaözetle:
“Bana yöneltilen ve iğrenç bir iftira ürünü olduğu son derece açık olan suçlamayı asla kabul etmiyorum. Kaba sahtekarlık niteliğindeki bu oluşum içerisinde bizzat yer alarak veya bu haksız suçlamayı bildiği halde susarak şahsımı, insanlık onurumu ve aile yaşamımı karalayan, çalan her kişi, kurum ve organizasyondan sonuna kadar şikayetçiyim ve bunun takipçisi olacağım.tamamen dijital, yani sanal veriler ile oluşturulan iftira niteliğindeki bir suçlamaya karşı yapılacak en iyi savunmanın aslında susmak olduğunu, iddia sahiplerinin ise bu suça yönelik somut deliller ortaya koyması gerektiğini biliyorum. Ancak bu ülkenin adil ve evrensel hukuk kriterlerinin esas alındığı bir sistemin de geçerli olduğunu da biliyorum. Ben bu davada, buradaki pek çok sanık gibi olmayan bir suçun ve belgenin neden olmadığı gibi bir savunma yapma garabetine zorlandım. Zorunlu olarak yaptığım bu kısa savunma ile bana yöneltilen hiçbir suçlama ve sözde delili asla kabul etmediğimi bir kez daha ifade ettiğimi sanıyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Turgut Akman savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
337-)SANIK BEYAZIT KARATAŞ
Sanığın suç tarihinde Bandırma 6. Ana Jet Üssünde Harekat Komutanı olarak görevli olduğu,
Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında özel personel olarak sınıflandırılarak tali bölge komutan yardımcısı olarak belirlendiği,
İhtimalat planı kapsamında görevlendirilen sanık Turgut Atman’ın ihtimalat planı kapsamındaki görüş ve önerileri ile personelin güvenilirlik durumlarını tespit ederek 21 Mart 2003 tarihine kadar kendisine teslim etmeleri emri doğrultusunda hazırladığı ihtimal isimli belge ile kendi içlerindeki müdahale karşıtı kişiler veya mevcut hükümet tarafından planın ortaya çıkartılması durumlarında planın başarısızlığa uğrayabileceğini, Oraj planında yer alan kişilerle ihtimalat planında yer alan kişilerin orta ve alt kademede kesinlikle organik bağlarının olmaması, ihtimalat planında görev alacakların Oraj Planında görev alanlar tarafından bilinmemesi, ihtimalat planında yer alacak şahısların mevcut hükümet ile iyi ilişkiler kurabilecek ve bu çevreler tarafından sempatik görülebilecekler arasından seçilmesini önerdiği, yine 6 ncı Ana Jet Üs K.lığında görev verilebilecek personel isim listesi ve güvenilmez personelin isim listesini hazırlayarak yazıya ek olarak sanık Turgut Atman’a gönderdiği,
Sanığın ihtimalat planı kapsamında kendisinde mevcut bilgi ve belgeleri kasım 2003 tarihi itibariyle sanık N. Güngör Kurubaş’a teslim ettiği, devirteslim.doc isimli belgeden anlaşılmıştır.
Sanık soruşturma aşamasında 27.05.2011 tarihli ifadesinde suçlamayı reddetmiştir
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Sahte belgelere dayalı hakkımdaki iddiaların hiçbirini kabul etmiyorum. Buna karşılık sahteliği zaten ispatlanmış olan dijital verilerin, senaryo ve kurgularının da mantık, uygulanabilirlik, zaman ve yer açısından tamamen düzmece ve sahte olduğu tarafımca bir kez daha resmi belge ve bilgiler ile ispatlanacak, sahtekarların maskesi yerden kalkmayacak şekilde düşürülecektir. Gölcük’te ve Eskişehir’de ele geçirildiği iddia edilen belgeler arasında yer alan sahte bir dijital veriye dayandırılan birinci iddiada, dosyada mevcut Ek-I, lahika-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın balyoz güvenlik harekat planı kapsamında hava kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan oraj hava harekat planında özel personel olarak sınıflandırılarak, tali bölge komutan yardımcısı olarak belirlendiği, bu belgenin 2010/185 Sayılı soruşturma kapsamında ele geçirildiği, ayrıca aynı belge 2010/1003 Sayılı soruşturma kapsamında da Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilmiştir ifadesi geçmektedir. Şahsımla ilişkilendirilmeye çalışılan düzmece ve sahte bilgilerden oluştuğu defalarca ispatlanan iddiaları kabl etmiyorum.2. iddia ile ilgili olarak şahsımı hedef almaya yönelik 2011/451 Esas iddianame sayfa 70’de yer alan ve şahsımla ilişkilendirilmeye çalışılan düzmece ve sahte bilgilerden oluştuğu defalarca ispatlanan iddiaları da kabul etmiyorum. 3. iddia ile de ilgili olarak iddiada yer alan ve şahsımla ilişkilendirmeye çalışılan düzmece ve sahte bilgilerden oluştuğu defalarca ispatlanan 3. iddiayı da kabul etmediğimi bir kere daha belirtmek istiyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Beyazıt Aktaş savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
338-) SANIK NEDİM GÜNGÖR KURUBAŞ
Sanığın suç tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri Roma Ataşesi olarak görevli olduğu,
Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-5 isimli belgenin sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel listesi olduğu,belge incelendiğinde, sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiğinin anlaşıldığı,
Dosyada mevcut devirteslim isimli belgeyi hazırladığı, bu belge ile sanık Beyazıt Karataş’ta bulunan ihtimalat planı ile ilgili mevcut bilgi ve belgeleri Kasım 2003 tarihi itibariyle Beyazıt Karataş’tan teslim aldığı ve Bilgin Balanlı’ya bildirdiği, ayrıca yapılacak faaliyete ilişkin hazırladığı eylem planını da adı geçen belgenin ekinde Bilgin Balanlı’ya gönderdiği kanaatine varılmıştır.
Sanık soruşturma aşamasında 27.05.2011 tarihli ifadesinde suçlamayı reddetmiştir
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında;
“Tüm suçlamaları reddediyorum. 39 yıllık meslek hayatımda daima kanun, yönetmelik ve yönergeler çerçevesinde bana verilen vazife, görevleri gerektiğinde canımı vermek pahasına yerine getirmeye çalıştım. Kanunsuz hiçbir göreve katılmadım. Hükümet devirmek için herhangi bir oluşumda yer almadım. Bu konuda kimseden emir almadım, kimseye emir vermedim. Adaletin günün birinde doğruyu bulacağına güvenim şu an için tam. Bu davada SANIK olarak mağdur edildim. Ancak bu komplonun mutlaka bir gün çökeceğine ve komplocu çetenin bir gün buralarda yargılanacağına, ben de bu davada mağdur bulunacağıma bütün kalbimle inanıyorum. Adıma tanzim edilen dijital verilerin sahteliği konusundaki tespitlerimi Mahkemenize sunarak suçsuzluğumu ispat ettiğimi düşünüyorum. Ancak suçlandığım dijital verilerin gerek teknik, gerekse zaman, mekan, illiyet bakımından sahteliği çok açık bir şekilde bu güne kadar ispatlanmasına rağmen tutukluluğumun hala sürmesi, bana bu davada hükmün önceden verilerek infazın başladığı yönündeki kanaatimi kuvvetlendirmiştir.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık NEDİM GÜNGÖR KURUBAŞ savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
339-) SANIK BÜLENT GÜNÇAL
Sanığın suç tarihinde MSB Askeri Adalet Müfettişi olarak görevli olduğu,
Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiğinin anlaşıldığı,
Sanığın Bilgin Balanlı’nın Oraj Hava Harekat planının akamete uğraması durumunda yaşanacak hukuki süreç ile alınacak tedbirlere ilişkin değerlendirme hazırlanması yönündeki 03 Mart 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda, Emin Hakan ÖZBEK’e çalışma yaptırdığı, Emin Hakan Özbek’in planın başarısızlığını hukuki sonuçları bakımından değerlendirerek soruşturmanın Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığınca yürütüleceği, Hava Kuvvetleri Komutanının konunun kendisini doğrudan ilgilendirmesi nedeni ile tahkikatı yakından izleyeceği, savcılıkça gerekli tedbirlerin alınarak suç unsuru sayılabilecek delillerin yok edilebileceği, ancak idari olarak konuya müdahil olunamayacağı ve bir şey yapılamayacağı, bu nedenle de plan içerisinde yer alan şahısların emekli edilebileceği, ancak ceza almayacakları şeklindeki kanaatini plan isimli belge içerisinde sanık Bülent Günçal’a gönderdiği, Bülent Günçal’ın da hazırladığı Hukuki Prosedur isimli belgenin ekinde Hakan Özbek’in hukuki değerlendirmelerini, Bilgin Balanlı’ya 2003 yılı Mart ayı içerisinde sunduğu kanaatine varılmıştır.
Sanık soruşturma aşamasında 27.05.2011 tarihli ifadesinde suçlamayı reddetmiştir
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Tarafıma tebliğ edilmiş olan 2011/451 Esas sayılı iddianame ile hakkımızda açılmış olan dava sahte dijital yazılara dayanılarak oluşturulmuş, zorla birbirlerine montajlanmış hayali senaryolara, hukuki kılıf uydurulmaya çalışılan siyasi bir davadır. Sahte dijital yazılarla ve hayali senaryolarla evrensel hukuk kurallarına aykırı olarak, bu kadar suçsuz insanın hürriyetlerinden yoksun bırakılması telafisi asla mümkün olmayacak şekilde bir hakkın ihlalidir.Evrensel temel hukuk kurallarından uzak olan bu iddianame ile kelime ve sayfa sayısı çokluğu ardında gerçekler gizlenerek delili ve ispatı olmayan hususlar varmış, olmuş gibi yansıtılmış, kargaşa içinde kafa karışıklığı yaratılarak insan haklarımız doğrudan ihlal edilmiştir.Sahte dijital yazılardaki yanlış ve hataların şifre maksatlı yapıldığı iddiası, bu yazıları sahte olarak hazırlayan, ancak hata yapmaktan kurtulamayan sahte dijital yazı üretim merkezi çalışanlarının kusurlarını örtmeye yönelik uydurdukları akıl ve mantık dışı bir aldatmacadır. Ayrıca ben 2003 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı emrinde değil, Milli Savunma Bakanlığında Askeri Adalet Teftiş Kurulu Başkanlığı emrinde Müfettiş Askeri Hakim olarak görevliydim İstanbul 1. Ordu Komutanlığında 05-07 Mart 2003 tarihlerinde yapıldığı belirtilen seminere katılmadım.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Bülent Günçal savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
340-) SANIK EMİN HAKAN ÖZBEK
Sanığın suç tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinde Hakim olarak görevli olduğu,
Bilgin Balanlı’nın Oraj Hava Harekat planının akamete uğraması durumunda yaşanacak hukuki süreç ile alınacak tedbirlere ilişkin değerlendirme hazırlanması yönündeki 03 Mart 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda Bülent GÜNÇAL’ın talimatı ile, soruşturmanın Hava Kuvvetleri Askeri Savcılığınca yürütüleceği, Hava Kuvvetleri Komutanının konunun kendisini doğrudan ilgilendirmesi nedeni ile tahkikatı yakından izleyeceği, savcılıkça gerekli tedbirlerin alınarak suç unsuru sayılabilecek delillerin yok edilebileceği, ancak idari olarak konuya müdahil olunamayacağı ve bir şey yapılamayacağı, bu nedenle de plan içerisinde yer alan şahısların emekli edilebileceği, ancak ceza almayacakları şeklinde hukuki kanaat bildirir plan isimli belgeyi hazırlayarak Bülent Günçal’a gönderdiği kanaatine varılmıştır.
Sanığın 27.05.2011 tarihli ifadesinde suçlamayı reddettiği ve 20.05.2011 tarihli savcılık ifadesinde “...ben Ahmet Zeki Üçok’tan bunları bana yapmış olabileceğine dair şüphe ediyorum ...” dediği anlaşılmıştır.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Tüm darbelere 28 Şubat süreci dahil her türlü hukuk dışı müdahalelere, yasa dışa oluşumlara karşı duran ve duracak bir kişi olarak, millet iradesi ile seçim ile iktidar olmuş siyasi otoritenin tüm asker ve sivil bürokrasinin üstünde olmasının ve herhangi bir şekilde tehdit olarak görülemeyeceğinin değerlendiren, bunu savunan, bunu demokrasinin doğal bir sonucu olarak gören ve bu bağlamda önceden seçilmiş tüm hükümetleri ve son 3 dönemdir millet iradesiyle iktidar olmuş AK Parti Hükümetine herhangi bir konuda tehdit olarak görmeyen bir kişi olarak şunu beyan etmek istiyorum. Eskişehir’de bulunan dijital veri sahtedir. Bu verinin içeriği doğru değildir. Suçsuzum bu nedenlerden dolayı unsurları itibarı oluşmayan atılı suçtan beraatıma karar verilmesini arz ve talep ediyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Emin Hakan Özbek savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
341-) SANIK AHMET ERDEM
Sanığın suç tarihinde Askeri Hakim olarak görevli olduğu,
Bilgin Balanlı’nın Askeri Mahkeme ve Askeri Savcılıkta görevli hakim ve askeri savcıların durumlarının gönderilmesi emrine uygun olarak, 1 nci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi ve Askeri Savcılığında görevli hakim ve askeri savcıların durumlarını belirleyerek hazırladığı hakmsavdur isimli belgenin ekinde Bilgin Balanlı’ya gönderdiği kanaatine varılmıştır.
Sanık soruşturma aşamasında 06.06.2011tarihli ifadesinde suçlamayı reddetmiştir
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“ İsnat edilen suç tamamen dijital sahte bir Word dosyasına ve kanaate dayandırılmıştır. Atılı suç ile ilgili somut bir maddi delil dava dosyasında yer almamaktadır. Söz konusu iddia tamamen bir iftira niteliğinde ve asılsız olduğu gibi benim de böyle bir eyleme kişilik olarak katılmam ve karışmam mümkün değildir. Bu nedenle hakkımdaki suçlamaları reddediyorum.
Bir belgenin delil olarak kullanılabilmesi için onun gerçek olması gerekir. Gerçek belge kendisine suç isnat edilen kişi tarafından tanzim edildiğinden şüphe duyulmayan belgedir. Bu anlamda flash disk gibi dijital materyallerde yer alan Word dosyaları yazılı belge, senet değildir. Bunun sonucu olarak da belge, senet delili hakime doğrudan ispat konusu vaka hakkında kanaat verebilen deliller olduğu halde, diğerleri bu değerde değildir. Dijital verilerin içeriğinin değiştirilebilmesi, kaydedicinin yerine bir başkasının adının yazılabilmesi ihtimali söz konusu verinin tek başına delil olma gücünü ortadan kaldırmaktadır.Tespit tutanağında konu dijital veriler incelendiğinde iddiaya konu dijital verilerin o tarihlerde farklı birliklerde olup, halen Hava Kuvvetleri Komutanlığında adli müşavir, kıdemli hakim ve kıdemli savcı konumunda olan birinci sınıf hakimleri ve halen görevde bulunan generalleri kapsaması, Eskişehir’de yapılan aramada ele geçen flash bellekte muvazzaf ve emekli başkaca personelin bulunmaması göz önüne alındığında bu dijital verilerin öncelikle tespit edilen kişileri, hedef alarak özel maksat ile üretildiği ve tamamen iddia olunan balyoz darbe planına ek delil yaratılmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Sahte ve iftira niteliğindeki bulgular dikkatlice değerlendirildiğinde bu durum sadece hukukun ve adaletin iflas noktasına geldiğine değil aynı zamanda bu sahte sayısal verileri hazırlayan çetenin de varlığını açıkça ortaya koymaktadır. “
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Ahmet Erdem savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |