342-) SANIK AHMET ZEKİ ÜÇOK
Sanığın suç tarihinde Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığında Adli Müşavir olarak görevli olduğu,
Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-5 isimli belgenin sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel listesi olduğu.Belge incelendiğinde, sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiğinin anlaşıldığı,
Oraj Harekat planı hakkında olası yapılacak soruşturmada soruşturmanın her aşamasını kontrol altında tutmak ve yönlendirmek amacıyla 2 nci Taktik Hava Kuvveti komutanlığı Askeri Mahkemesi ve Askeri Savcılığınca gerekli tedbirleri aldığı ve bu durumun hazırladığı hukonlem isimli belge ile Turgut Atman’a bildirdiği kanaatine varılmıştır.
Sanık 01.06.2011 tarihli savcılık ve sorgu ifadelerinde suçlamayı reddetmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Türkiye Cumhuriyetini İcra Vekilleri Heyetince, ben ıskat veya vazife görmek cebren men etmek, teşebbüs etmek suçlamalarıyla ilgili, iddianamede yer alan hiçbir iddia doğru değildir. Bu suçlamaları kabul etmediğimi öncelikle belirterek ve böyle bir belgeyi yazmadığımı belirterek savunmama başlıyorum.Tarafımdan işlendiği ve suç teşkil ettiği iddia edilen ilk eylem Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan oraj hava harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirilmek eylemidir.Hava kuvvetleri unsurlarınca yani başkalarınca benim vazifelendirildiğim belirtilmektedir. İddianamede suç olarak kabul edilen vazifelendirme fiilinin benim tarafımdan değil, başkalarının tarafında yapıldığı açıkça belirtilmektedir. Ayrıca bu vazifelendirmenin benim olayım veya bilgim dahilinde yapıldığına ilişkin olarak herhangi bir iddia da yer almamaktadır.
Balyoz darbe planında yer alan general, subay, astsubay gibi asker kişileri soruşturma görevi acaba hangi askeri savcılığın ve kovuşturma görevi hangi askeri mahkemenin görevine girmektedir. İddianamede benim işlediğim iddia edilen suç, tekrarlıyorum oraj harekat planında, planı hakkında olası yapılacak soruşturmada soruşturmanın her aşamasını kontrol altında tutmak ve yönlendirmek amacı ile 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi ve Askeri Savcılığınca gerekli tedbirleri aldı ve bu durumu hazırladığı hukuk önlemi isimli belge ile Turgut Atman’a bildirmektedir. Sözde oraj harekat planında 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığında görevli olarak sadece ben ve Tuğgeneral Turgut Atman görevlendirilmiştir. Bu durumda askeri yargılama usulünü iyi bilmeyen kişiler tarafından benimle beraber bu suçu işlediği iddia edilen Turgut Atman’ın ve benim hakkımda olası yapılacak soruşturmanın 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığınca yapılacağını düşünebilir. Oysaki 353 Sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluş ve Yargılama Usulü Kanununun general ve amirallerin yargılanması başlıklı 15. maddesinde yer alan general ve amirallerin askeri mahkemelere tabi suçlarından dolayı yargılanmaları Genelkurmay Başkanlığı nezdinde kurulan Askeri Mahkemede yapılır. Amir hükmü nedeni ile Tuğgeneral Turgut Atman’ın ve onunla beraber suç işleyen benim hakkımdaki soruşturma Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığınca yapılacaktır. Bu nedenle 353 Sayılı Kanunun 15. maddesi nedeni ile görevsiz olan 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcı ve Hakimlerini ayarlamamın hiçbir anlamı yoktur. 353 Sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usul Kanununun 15. maddesine göre general ve amirallerin ve bunlar ile beraber suç işleyen asker kişilerin askeri yargıya giren suçlarını soruşturma görevi 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Savcılığına ait olmayıp, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığına ait olması nedeni ile Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçunu işlemeye uygun ve suçun kanuni tanımında ön görülen fiili meydana getirmeye elverişli hareket değildir.İşlediğim iddia edilen 765 Sayılı Mülga Türk Ceza Kanununun 147. maddesinde tarif edilen Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs etmek suçu unsurları itibari ile oluşmadığı anlaşıldığından müsnet suçtan hakkımda beraat kararı verilmesini talep ederim.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Ahmet Zeki Üçok savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
343-) SANIK İSMAİL TAŞ
Sanığın suç tarihinde Ankara Akınca 4. Ana Jet Komutanlığında Harekat Komutanı olarak görevli olduğu,
Oraj Hava Harekat planında yer alan Emirle Ege uçuşları sırasında Yunan Hava Kuvvetlerine ait uçaklar taciz edilerek tahrik edilecek bir çatışma ortamı oluşturulacağı, mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesinin sağlanacağı, bu gerçekleşmediği takdirde yeniden teşkilatlandırılan ÖZEL FİLO personelinden bir pilotun uygun zaman ve yerde kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesinin sağlanacağı, uçağın, Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürüldüğü yönünde medyada haberler yaptırılarak, mevcut hükümetinin bu konudaki acizliğinin ortaya konulacağı ve özel filo personeline yönelik, özel görevlere ilişkin planlama yapılacağı hususlarına paralel olarak sanık Mehmet Eldem’e çalışma yaptırdığı, Mehmet Eldem’in bu doğrultuda, Özel Filo K.lığının ayrık yapısı dolayısı ile personel bütünlüğünün sağlanmadığı bu nedenle yeni kurulacak Özel Filo Komutanlığının 141 nci Filo K.lığı bünyesinde oluşturulmasının, 141 nci Filo K.lığına görev alacak personelin Oraj Harekat ihtimalat planında görev alabilecek personelden seçilerek atamalarının yapılmasının uygun olacağı şeklindeki ofk.doc isimli belge ile kanaatini sanık İsmail Taş’a bildirdiği, sanık İsmail Taş’ın da bu değerlendirmeyi, hazırladığı teklif isimli belge ile Bilgin Balanlı’ya gönderdiği kanaatine varılmıştır.
Sanık 02.06.2011 tarihli savcılık ve 03.06.2011 tarihli sorgu ifadelerinde suçlamayı reddetmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“5-7 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Karargahında yasal platformda icra edildiği belirtilen plan seminerinden basında gündeme gelmesi ile haberdar oldum. Seminere katılmadım. Planlanmasında ve icrasında görev almadım.Bilgin Balanlı’dan ihtimalat planı çalışmaları için yazılı veya sözlü herhangi bir direktif almadım. İhtimalat planı çalışmaları için yazılı veya sözlü herhangi bir direktif almadığım gibi Mehmet Eldem’e de çalışma yapması için emir vermedim. Onun bana yazdığı iddia edilen OFK.doc isimli dijital yazı konusunda bilgim yoktur.Mahkemenizden gerçek adaletin en kısa sürede tecelli ettirilmesini bekliyor ve umut ediyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık İsmail Taş savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
344-) SANIK MEHMET ELDEM
Sanığın suç tarihinde Ankara da 143. Filo Komutanı olarak görevli olduğu,
Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-5 isimli belgenin sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel listesi olduğu .Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiği, Oraj Hava Harekat planında yer alan emirle Ege uçuşları sırasında Yunan Hava Kuvvetlerine ait uçaklar taciz edilerek tahrik edilecek bir çatışma ortamı oluşturulacağı, mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesinin sağlanacağı, bu gerçekleşmediği takdirde yeniden teşkilatlandırılan ÖZEL FİLO personelinden bir pilotun uygun zaman ve yerde kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesinin sağlanacağı, uçağın, Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürüldüğü yönünde medyada haberler yaptırılarak, mevcut hükümetinin bu konudaki acizliğinin ortaya konulacağı ve özel filo personeline yönelik, özel görevlere ilişkin planlama yapılacağı hususlarına paralel olarak sanık İsmail Taş’ın yönlendirmesi ile Özel Filo K.lığının ayrık yapısı dolayısı ile personel bütünlüğünün sağlanmadığı bu nedenle yeni kurulacak Özel Filo Komutanlığının 141 nci Filo K.lığı bünyesinde oluşturulmasının, 141 nci Filo K.lığına görev alacak personelin Oraj Harekat ihtimalat planında görev alabilecek personelden seçilerek atamalarının yapılmasının uygun olacağı şeklindeki kanaatini içerir ofk isimli belgeyi hazırlayarak İsmail Taş’a gönderdiği, dosyada mevcut belgelerin dijital kullanıcı yollarında yer alan bilgiler doğrultusunda sanık İsmail Taş’ın hazırladığı teklif, sanık M.Erhan Pamuk’un hazırladığı Ozel plan, sanık Mehmet Erkorkmaz’ın hazırladığı ek-e lhk-4 isimli belgelerin 06 Kasım 2003 tarihi itibariyle sanık tarafından son kez kaydedildiği görülmüş.
Sanık 27.05.2011 tarihli savcılık ifadesinde M.ELDEM isimli kullanıcı adının hiç olmadığını beyan etmiştir. İddia olunan Ergenekon terör örgütü kapsamında İlknur ÖZKAN isimli şahıstan elde edilen CD de yer alan savaşteztakdim.doc isimli belgede kullanıcı adı olarak hv.plt.kur.bnb.mehmet ELDEM isimli kullanıcı adını kullandığının anlaşıldığı, Harp Akademilerinde düzenlediği tezin İlknur ÖZKAN isimli kişi tarafından temin edilmiş olabileceğini söylediği, bu şekilde sanığın açık isimni kullanıcı adı olarak kullandığı da anlaşılmıştır.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“İddianame ve eklerinde iddia edilen suça ilişkin olarak benim ile ilişkilendirilen hiçbir eylem olmadığı gibi hakkımdaki iddialara yönelik olarak delil niteliği taşıyan hiçbir somut olgu ve maddi delil de yoktur.Hakkımda düzenlenen iddianame, 3. kişilerden elde edilen vatan hainleri tarafından ne maksatla hazırlandığı da belli olan, sahte dijital kayıtlar esas alınarak içeriksel nitelikleri gerçek hayatla bağdaşmayan asılsız, tamamen sanal dijital bilgisayar kayıtlarına dayanılarak hazırlanmıştır.Ben hiçbir şekilde iddia edilen sözde kanunsuz oluşum içinde asla ve asla bulunmadım. Sözde sahte dijital verilere dayanılarak oluşturulan iddianamedeki suçlamaları şiddetle tekrar reddediyorum. “
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Mehmet Eldem savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
345-) SANIK MUSTAFA ERHAN PAMUK
Sanığın suç tarihinde 192. Filo Komutanı olarak görevli olduğu,
EK-I LAHİKA-4 isimli belgede, sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında özel personel olarak sınıflandırılarak planın hayata geçirilmesi ile birlikte Balıkesir Üniversitesi’nin kontrolünü sağlayacak personellerden birisi olarak sınıflandırılarak Balıkesir Üniversitesi sorumlusu olarak belirlendiği,
İhtimalat planı kapsamında 9 ncu Ana Jet Üs K.lığı içerisinde Oraj Harekat planının gizliliğinin korunmasına yönelik olarak faaliyet icra edileceği, Planın deşifre olması durumunda ise gizlilik ihlali yapan personelin doğrudan Hv.Plt.Tümg. Bilgin BALANLI’ya bildirileceği, soruşturma açılması durumunda planın inkar edileceği, planı inkar etmeyenlerin tespit edileceği, planın öncelikli olarak aleyhinde veya lehinde hiçbir görüş ortaya konulmayacak, eğer soruşturma derinleşirse planın aleyhinde görüş belirtileceği, yeniden görevlendirme ile atanan Komutanlara ve personele özellikle dikkat edileceği, bu kişilerin durumlarının izlenebilmesi için mümkün olduğunca yakın durulacağı hususlarını hazırladığı Ozel plan isimli belge ile belirlediği kanaatine varılmıştır.
Sanık 27.05.2011 tarihli savcılık ifadesinde suçlamayı reddetmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“İddianamedeki tüm suçlamaları ve polis tespit tutanaklarında belirtilen bütün değerlendirmeleri reddediyorum. İddia Makamının hiçbir yasal ve somut kanıtı yoktur.Bana hiç kimse tarafından sözde ne oraj hava harekat planı ne de ihtimalat planı ile ilişkin bir görev vermemiştir. Özellikle de 9. Ana Jet Üs Komutanlığı oraj hava harekat, hava ihtimalat planı hazırlama görevi verilmemiştir. Ben böyle bir plan hazırlamadım. Meslek hayatım boyunca mevzuatla belirlenmiş görevim dışında herhangi bir yasal olmayan faaliyette bulunmadım. Hakkımdaki suçlamalar 3. şahıs kişilerden ele geçirilen dijital bilgilere dayanmaktadır. Bu dijital kayıtları destekleyen somut bir maddi delil veya iddia edilen kişilere ait iletişim tespit tutanakları da bulunmamaktadır. Ön yargı, kin, nefret ve intikam kişisel duygulardır. Bu duygulardan arınmış olması gereken hukuk kurumlarımızın söz konusu duygularla tutsak edilirse ülkede gerek toplum gerek bireyler için, ülke gerek birey gerekse toplum için yaşanamaz hale gelir. Ne hukuk ve adalet ne barış ne de özgürlük kalır. Adalete güveniyorum. Yüce Mahkemenin kısa sürede yargılamayı tamamlayarak mağduriyetimi gidereceğine, suçsuzluğumu ve hakkımda bu komploları yapan asıl failleri ortaya çıkaracağına inanıyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Mustafa Erhan Pamuk savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
346-) SANIK MEHMET ERKORKMAZ
Sanığın suç tarihinde Akıncılar 4. Ana Jet Komutanlığında görevli olduğu,
EK-I LAHİKA-5 isimli belgenin sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel listesi olduğu, sanığın belirtilen listede isminin bulunduğu görülmüştür.
Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat planında sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiği,
Oraj planının yürürlüğe girmesi ile birlikte veya Oraj Planının başarısız olması durumunda İhtimalat planı yürürlüğe girecek olan ihtimalat planı kapsamında 4 ncü ana jet üs komutanlığında yapılacak işlemleri ve bu birimde görevli personelin güvenilirlik durumunu gösteren ek-e lhk-4 isimli belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.
Sanık 20.05.2011 tarihli savcılık ve sorgu ifadelerinde suçlamayı reddetmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“ Sözde oraj harekat planına EK-I Lahika-5 isimli dijital kayıtın gerçek olduğunu varsaysak bile sözde sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel listesinde ismimin geçmesi belgenin benim iradem ya da rızam ile hazırlandığını ya da bana tebliğ edildiğini göstermemektedir.Aleyhimize delil olarak kullanılan dijital kayıtların sahteliği benden önce savunmasını yapan personel tarafından ispatlanmıştır. Hazırladığım iddia edilen sözde ihtimalat planı ile genel olarak hiçbir şey söylenmemekte ve hiçbir şey açıklanmamakta, sadece hayali cetvellere atıfta bulunulmaktadır. Kendimi savunmamı gerektiren bir suçum olmadığı gibi suçlanmam için aleyhimde somut bir delil de yoktur.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Mehmet Erkorkmaz savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
347-) SANIK BÜLENT KOCABABUÇ
Sanığın suç tarihinde Hava Harekat Merkez Komutanı olarak görevli olduğu,
Sanık Bilgin Balanlı’nın Oraj Hava Harekât Planının uygulanamaması veya başarısız olması durumunda alınacak tedbirler konusunda çalışma yapılması noktasında verdiği 03 Mart 2003 tarihli sözlü direktifi doğrultusunda, planın başarısız olması durumunda bu başarısızlığın en büyük nedeninin insan kaynaklı olabileceği, plan içerisinde yer alan şahısların bazı Komutanlara bilgi sızdırabileceği ya da kötü maksatlı olmayarak gizliliğe yeterince hassasiyetin gösterilmemesinden dolayı bilgilerin istenmeyen kişilerin eline geçebileceği, bu kapsamda; yeni bir plan hazırlanmadan önce öncelikle gizliliği ihlal eden faktörlerin tespit edilmesi yani bilgi sızdıran personelin ortaya çıkartılması, bilgi sızdıran kişilerin hakim iradeye yakın oldukları ve bundan sonraki süreçte de yakın olacakları düşünülerek bu şahıslarla temas kurabilecek personelin onlarla beraber hareket etmesinin sağlanması, Oraj Hava Harekât Planının başarısız olması durumunda yeniden yapılanabilmek için ortam ve şartların gerektirdiği şekilde hareket edilmesi, oluşturulması muhtemel soruşturma komisyonları vb. faaliyetlerde yer alarak bu alanların boş bırakılmaması, planın uygulanmasını engelleyen Komutanın kendi düşüncesine uygun kişileri kritik noktalara getireceği göz önünde bulundurarak Komutana yakın ve onun beğenebileceği söylem ve eylemlerde bulunulması şeklindeki kanaatlerini hazırladığı “alinacaktedbirler” isimli belge ile Bilgin Balanlı’ya bildirdiği anlaşılmıştır.
Sanık 28.05.2011 tarihli savcılık ve sorgu ifadelerinde suçlamayı reddetmiştir.
Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Hakkımdaki suçlamalar 3’ncü bir kişiden ele geçirilen dijital kaydında bulunan bilgilere dayanmaktadır. Dijital kayıtları destekleyen somut bir maddi delil veya iddia edilen ilişkilere ait iletişim tespit tutanakları da bulunmamaktadır. Ayrıca yazılı savunmamda da detaylı olarak belirtildiği üzere bu dijital kayıtlar hakkında Emniyet tarafından düzenlenen iki farklı teknik tespit raporu olması dolayısı ile bunlara itibar edilemeyeceği açıktır. Suçsuz olduğumu tekrarlar, savunmamın kabul edilerek Mahkemenize sunduğum yazılı savunmamda belirtilen ayrıntılı gerekçeler ile re’sen görülecek nedenler gereği ve bugüne kadarki tutukluluk halim de dikkate alınarak bihakkın tahliye edilmeme ve nihayetinde beraatime karar verilmesini talep ederim.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık Bülent Kocababuç savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı suçu işlediği kanaatine varılmıştır.
348-353-) SANIKLER ALİ CENGİZ ŞİRİN, CUMHUR ERYÜKSEL, TÜLAY DELİBAŞ, DOĞAN UYSAL, ONUR ULUOCAK, AHMET DİKMEN
Sanık Ali Cengiz Şirin suç tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığında Adli Müşavir olarak görevli olduğu,
Sanık Cumhur Eryüksel suç tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığında Askeri Savcı olarak görevli olduğu,
Sanık Tülay Delibaş suç tarihinde Genelkurmay Başkanlığında Askeri Savcı olarak görevli olduğu,
Sanık Doğan Uysal suç tarihinde Askeri Yargıtay Tetkik Hakimi olarak görevli olduğu,
Sanık Onur Uluocak suç tarihinde Kuzey Deniz Saha Askeri Komutanlığında Mahkeme Hakimi olarak görevli olduğu,
Sanık Ahmet Dikmen suç tarihinde Donanma Komutanlığı Proje Subayı olarak görevli olduğu,
Özden ÖRNEK adına imzaya açılan “DzKdan_istekler.doc” isimli belgede “Dz. K.K.lığının yeniden yapılandırılması faaliyetlerinde istenen seviyeye ulaşılamaması durumunda; adli ve idari konularda oluşabilecek güçlüklere karşı, koruyucu tedbir olarak en kötü senaryolar dikkate alınarak yapılan mevzuat çalışmaları”ve “Koruyucu Güvenlik Önlemleri konusunda hazırlanan güvenlik brifingi” şeklinde iki ayrı konu başlığının ele alındığı ve kapsamında çalışmaların yapıldığı anlaşılmıştır. Belirtilen belgenin Ahmet DİKMEN isimli sanık tarafından hazırlandığı dosyada mevcut bilirkişi raporlarından anlaşılmıştır.
Bu belgeden hareketle çalışmaların tamamlanmış olduğu anlaşılmış, belgenin ekinde yer alan “Hukuk Koruması” ve “İKK Güvenlik Brifingi” isimli klasörlerin de bulunduğu görülmüş, klasörler içerisindeki belgeler incelendiğinde yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere hukuk koruması adı altında Askeri Personel Kanununda değişiklik yapılması ön görülerek adli ve idari soruşturmalar ile ilgili önlemlerin alındığı ve olası bir soruşturma karşısında terfiler ile ilgili sıkıntı yaşamamak için bir dizi çalışma yapıldığı görülmüştür.
Mevzuat çalışmaları yapmak üzere bir grup teşkil edildiği, bu grup içerisinde de A.Cengiz ŞİRİN, Cumhur ERYÜKSEL, Tanju ÜNAL, Tülay DELİBAŞ ve Doğan UYSAL isimli sanıkların bulunduğu görülmüştür. Bu grup tarafından, yapılan görevlendirmeye uygun olarak çalışmaların yapıldığı görülmüştür. Mezkur sanıklar ile ilgili belgeler incelendiğinde rütbe sırasına bağlı kalmak şartıyla resmi yazışmalarda uygulanan paraf sistemine benzer şekilde alt rütbedeki kişi tarafından belgelerin oluşturulduğu ve sırasıyla grup üyeleri tarafından belge üzerinde işlem yapılarak en son Cengiz ŞİRİN tarafından kaydedildiği ve 1. Ordu ile koordinatörlük vazifesi verilen Cem GÜRDENİZ’ e aktarıldığı görülmüştür.
Mevzuat çalışma grubu haricinde, Gölcük Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada elde edilen sıkıyön..doc isimli BİLGİ NOTU başlıklı sanık Cengiz ŞİRİN adına imzaya açılmış belgede SUGA Harekat Planının başarıya ulaşması sonrasında Sıkıyönetim İlanı ile birlikte Deniz Kuvvetleri birimlerince TRT nin yayınlarına ve haberleşmeye el koymak, İstanbul ve Çanakkale Boğazları bölgesine giriş ve çıkışlarını kontrol etmek gibi görevlerin yapılacağının belirtildiği görülmüştür.
Mevzuat çalışma grubunun oluşturulduğunun belirtildiği “KALKAN.doc” isimli Donanma Komutanı Oramiral Özden ÖRNEK adına imzaya açılmış olan belgenin teknik özellikleri incelendiğinde onur uluocak isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğu görülmüş Onur ULUOCAK isimli sanığın de teşkil edilen grup ve çalışmalarından haberdar olduğu kanaatine varılmıştır. Gölcük Donanma Komutanlığı’ nda yapılan aramada elde edilen belgelerde sanık Onur ULUOCAK adına imzaya açılmış “mahkeme_K.PAŞA.doc” isimli belgede sıkıyönetim ilanıyla birlikte Kasımpaşa/İstanbul’da kurulacak sıkı yönetim mahkemesinde görev alacak müzahir yapının oluşturulması için çalışmalar yaptığı, yine aynı dijitaller arasında personel listelerinin oluşturulmuş olduğu da görülmüştür.
Sanık Ahmet DİKMEN ile ilgili olarak dosyada mevcut “Personel Görevlendirme.doc” isimli belgede Oraj Hava Harekat Planı çerçevesinde özel kurye olarak görevlendirildiği, bu bağlamda dosyada mevcut TRANSFER isimli belgenin de kuryelik görevlerine ilişkin olduğu ve sanık ile irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut “HvKoor..doc” isimli belgede ORAJ Hava Harekat Planı gereğince yapılacak faaliyetlere yönelik olarak Hava Kuvvetleri ile yapılacak müşterek eğitimlere ilişkin görüş ve önerilerin 6 Mart 2003 tarihine kadar bildirilmesine dair yazı olduğu,belirtilen bu yazının sanık Ahmet DİKMEN tarafından oluşturulduğu, ayrıca yine dosyada mevcut belgeler arasında Feyyaz ÖĞÜTÇÜ isimine imzaya açılan “havkom koordine” isimli belgenin belirtilen yazıya cevabi olarak yazıldığı ve tarihinin de 4 Mart 2003 olduğu görülmüştür.
Oluşturulan çalışma grupları tarafından “ülke sathında kamu görevlerini devralacak personel listelerinin oluşturulması, TSK’dan ilişiği kesilecek ve görev yeri değiştirilecek personelin tespit edilmesi, Ülke genelinde milli mutabakatın oluşturulması maksadıyla gerekli eylem planlarının hazırlanması” görevlerinin yerine getirileceği belirtilmiştir.
Bu bölüm altında belirtilen bütün sanıklar ın bu planlar çerçevesinde oluşturulan çalışma gruplarına bağlı listelerde isimlerinin geçtiği görülmüştür.
Sanıklar soruşturma aşamasında vermiş oldukları ifadelerde suçlamaları reddetmişlerdir.
Sanık A.CENGİZ ŞİRİN yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“28 yıllık meslek hayatımda hiçbir zaman doğruluktan ayrılmamış, hiçbir yasal ve veya yasadışı oluşum içinde yer almamış, çok başarılı ve takdirler ile dolu öğrenim ve meslek hayatı olmuş bir hakim olarak aleyhimde hiçbir delil olmadığı halde hakkımda kamu davası açılmış olması ve kişiliğim ve inançlarım nedeni ile bana yakışmayacak ve beni tanıyanlarca da bana yakıştırılmayacak bir takım iddialar ile burada sanık sıfatı ile bulundurulmuş olmam onurumu ziyadesi ile zedelemiştir. Olay ile herhangi bir ilgi ve bilgim bulunmadığından, aksini doğrular nitelikte herhangi bir delil olmadığından, söz konusu dijital yazılar başka kesin deliller ile doğrulanmaması halinde hiçbir hukuki değer ifade etmeyeceğinden beraatime karar verilmesini ve bana bu şekilde iftira atanların tespit edilerek haklarında gerekli yasal işlem yapılmasını arz ve talep ederim.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık CUMHUR ERYÜKSEL yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“İddianamede lehime olan delillere yer verilmemiş iken, buna karşılık gerek suç tarihi ile ve gerekse müsnet suçla alakası olmayan bir maili nedense iddianamede hangi eylem ve suçu oluşturduğu konusunda detaya yer verilmeden yer verilmiştir. öncelikle 12 yıllık 1’nci sınıf hakim olmam itibari ile Anayasa Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli kararına istinaden görevsizlik kararı verilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı beraatimi talep ediyorum. “
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık TÜLAY DELİBAŞ yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Ankara Bölgesi müzahir subay ve astsubay listesini hazırladığı iddia edilen Deniz Kurmay Yarbay M Nuri Alacalı’yı tanımam. Benim adımın bu listelerde neden yer aldığını bilmiyorum. Hiç kimse bana bu listede yer alıp almak isteyip istemediğimi sormadı. Dolayısı ile benim iradem dışında adım bu listede geçmektedir.Yapıldığı iddia edilen planlar konusunda hiçbir bilgim yoktur. Özetle şunu söylemek isterim; tasarıda tasarının hazırlandığı iddia edilen tarihte, tekrar olacak ama ücretsiz izindeydim. İddia edilen kanun tasarısı çalışmasına hiç katılmadım, haberimde yoktur. Teknik özelliklerde adı geçen Tülay isimli kişi herhangi bir kişi olabilir. Herhangi bir kişi bu ismi kullanmış olabilir. Ancak ben değilim. Varsayımlarla eylem ve ceza kurulamaz. Tülay isimli kullanıcının kanun tasarısına bakmasıyla benim aramda cezai sorumluluk getirecek şekilde hukuken bir bağlantı kurulması mümkün değildir.Suç tarihinde ücretsiz izinde olduğum ve iddia edilen eylemi gerçekleştirmediğim için maddi ve manevi unsurları itibariyle oluşmayan müsnet suçtan beraatime karar verilmesini talep ediyorum.Adaletinize sığınarak beraatime karar verilmesini talep ediyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık DOĞAN UYSAL yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“İddianamede bahsedilen Dogan Uysal kullanıcı isimli kişi ben değilim. Buyurun ispatlayın. Bu husus ispatlanmadan, yani Dogan Uysal isimli dijital kaydı oluşturan kişinin ben olduğum ispatlanmadan, Nisan 2003’te oluşturulduğu söylenen kanun tasarısı taslağı çizelgesinde neden 2005 tarihinin yasa numarasının ve değişikliğinin olduğunu, metin içerisinde terminoloji hatasını, yapılmak istenen kanun değişikliğinin ölü doğmaya mahkum olduğunu, ilk şahsi bilgisayarımı 2004 Ocak ayında satın aldığımı, Askeri Yargıtay’da Tetkik Hakimliği görevinde bulunduğum sırada DZKK şirket isimli kurumsal bilgisayarımın olmadığını, bu hususun bile araştırılmadığını ve bunlar gibi daha bir sürü hususlara ilişkin herhangi bir savunma yapmayacağım. Öncelikle Dogan Uysal isimli kullanıcı isminin tarafıma ait olduğunun, bunun somut olarak ben olduğumun ispatını bekliyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık ONUR ULUOCAK yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Üzerime atılı suçlamaya dayanak yapılan 2 adet dijital kayıt tamamen sahtedir. Bir darbeye teşebbüs edilir de kurulacak yeni düzende ya da işler yolunda gitmezse, nasıl olur da hukukçuya ihtiyaç olmaz şeklindeki bir düşünce ile darbe iddialarına ciddiyet ve inandırıcılık kazandırmak amacına yönelik olarak şahsımı da bu senaryoya dahil etmek üzere üretilmiştir. Gerçekten de başlangıçta 196 sanık ile açılan balyoz davası sanıkları arasında hiçbirimiz yer almazken, aynı senaryoya benden önceki Deniz Kuvvetleri Adli Müşavirinin, Deniz Kuvvetleri mensubu 4 ayrı Hakim Subayın, Hava Kuvvetleri Adli Müşaviri ile Mahkeme Başkanı ve Savcısının da dahil edilmesi bu yöndeki kanaatimi kuvvetlendirmektedir.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanık AHMET DİKMEN yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle:
“Hakkımda hiçbir maddi delile dayanmayan tüm suçlamaları reddediyor, söz konusu dijital veriler hazırladığımı kabul etmiyorum. Bunlar çirkin bir iftira için oluşturulmuş dijital ve imzasız sahte verilerdir. Ayrıca 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığında icra edilen seminere katılmadım.Ben 31 Ocak ile 07 Ağustos 2003 tarihleri arasında Azerbaycan Deniz Harp Okulunda Öğretim Görevlisi olarak Azerbaycan’da bulunmaktaydım. Bu süreçte Türkiye’ye hiç giriş, çıkış yapmadım.Söz konusu 2 adet dijital ve imzasız, sahte verinin şahsımca hazırlandığına, herhangi bir oluşumun içinde özel kurye olarak veya bir başka biçimde görev aldığıma yönelik iddiaları şiddetle reddediyor tahliyemi ve beratimi talep ediyorum.”
Şeklinde beyanlarda bulunmuştur.
Sanıklar Ali Cengiz Şirin,Ahmet Dikmen,Cumhur Eryüksel,Doğan Uysal,Tülay Delibaş ve Onur Uluocak savunmalarında üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemişler ise de;
Dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirimesi ve yapılan yargılama sonucunda Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldıkları ve üzerine atılı suçları işledikleri kanaatine varılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |