b) Cümlelerin Siyakı
Cümlelerin siyakının karine olmasından maksat, Kurân-ı Kerim’den bir cümlenin aynı ayette başka bir cümle için karine sayılıp, o cümlenin maksadını tayin etmede etkili olmasıdır. Müfessirler Kurân ayetlerinin tefsirinde eskiden beri bu tür siyaktan yardım almışlardır.
Ehl-i Sünnet’in eski müfessirlerinden olan Taberi;
“İnkâr edenler, göklerle yer bitişik halde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi?”382 Ayetinin tefsirinde şöyle demiştir: “Ayetin tefsirinde doğruya en yakın görüş şu sözdür: Gök ve yer, yağmur ve bitkiye kapalıydı (yağmur ve bitkiden yoksundu); sonra gök yağmurla ve yer bitkiyle açıldı. Ayetin daha sonra gelen şu bölümü: “Her canlı şeyi sudan yarattık” bu sözün delilidir.”383
Seyyid Razi, “Mülkü dilediğine verirsin”384 ayetindeki maksadın cennetteki varlık olduğunu iddia edenlerin sözünün reddinde şöyle der: “Bu söz bence benimsenemeyen bir sözdür. Çünkü bu ayet ve sonrasında gelen ayetin siyakı (yani bu iki ayetteki cümlelerin siyakı), Yüce Allah’ın (dilediğine) verdiği ve (dilediğinden) çekip aldığı mülkün ahirette değil, sadece dünyada olduğuna delalet etmektedir. Acaba bu cümlenin devamında gelen Yüce Allah’ın “dilediğini aziz kılarsın ve dilediğini zelil edersin…” sözünü görmüyor musun? Bunların tümü dünyadaki durumlardandır ve ahiretle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.”385 Bu tür siyakın din âlimleri ve Kurân müfessirleri nezdinde karine sayılması kabul görmüş ve itibarında şüphe duyulmamış olmakla birlikte onun gerçekleşmesinde iki temel şart vardır. Bunları ayetlerin siyakını açıkladıktan sonra beyan edeceğiz.
Dostları ilə paylaş: |