Boya formülasyonlarında bulunan yardımcı kimyasal maddeler – Bu katkı maddeleri boyanın sınıfına ve kullanılan aplikasyon yöntemine bağlı olarak boya formülasyonlarında yer almaktadır. Bu maddeler lifler tarafından emilmediği veya liflere fikse olmadığı için tamamıyla atık suya deşarj edilir. Bu katkı maddeleri, sulu ortam yaşamı için toksik olmamasına rağmen, genel olarak biyobozunurlukları zayıftır ve kolaylıkca biyolojik olarak elimine edilemezler. Bu durum, özellikle küp, dispers, ve kükürt boya formülasyonlarında bulunan dispergatörler için geçerlidir. Bu boyalar suda çözünmez, ve kumaşa sulu dispersiyon şeklinde uygulanabilmeleri için, bu özel yardımcı maddelere ihtiyaç duyulur. Sıvı ve toz formülasyonlar arasındaki farkın da belirtilmesi gerekir. Sıvı halde sağlanan boyalar, toz boyaların normalde içerdiğinin 1/3’ü kadar dispergatör içerir. Bu farkın nedeni toz boyaların üretim proseslerinden ileri gelmektedir: öğütme sırasında meydana gelen çok küçük partiküllerin daha sonraki kurutma işlemleri sırasında korunması gerekir, ve bu da ancak yüksek oranda dispergatör ilavesiyle mümkün olmaktadır. Tipik katkı maddeleri bu altbölümün sonundaki tabloda yer almaktadır.
Boyama işlemlerinde kullanılan temel ve yardımcı kimyasal maddeler (örn. alkaliler, tuzlar, indirgen ve oksidize maddeler)– kimyasal maddeler ve yardımcı maddeler bakımından aşağıdakilere değinmekte fayda vardır.:
Kükürt içeren indirgen maddeler - kükürt boyama atık suları, işlem sırasında indirgen madde olarak kullanılan sülfürleri içerir. Bazı durumlarda sülfür, boya formülasyonunda bulunur ve bazen de boyama öncesinde boyama banyosuna ilave edilir. Sülfürler sulu ortamda yaşayan organizmalar için zehirlidir ve KOİ yükünü arttırır. Ayrıca sülfür anyonları, asidik koşullar altında hidrojensülfüre dönüşür ve koku ve aşındırıcılık sorunlarına neden olur. Kükürt içeren diğer bir indirgen madde de, sadece kükürt ve küp boyama işlemlerinde değil, aynı zamanda PES boyamada da indirgen art temizleme maddesi olarak kullanılan sodyumhidrosulfittir (sodyumditiyonit olarak da adlandırılır). Sodyumditiyonit boyama işlemi sırasında sülfite dönüşür (balık ve bakteriler için zehirlidir) ve bazı durumlarda sülfata oksitlenir. Atık su arıtma tesislerinde sülfit normalde sülfata oksitlenir, fakat bu da hala sorunlara neden olabilmektedir. Sülfat, aslında, beton borularda aşınmaya neden olabilir veya anaerobik koşullarda hidrojensülfüre indirgenebilir. Makine (yarı dolu boyama makineleri) içerisinde bulunan oksijenin tükettiği indirgen madde miktarının da hesaba katılması gerekmektedir. Sadece boyarmaddenin indirgenmesi için gerekli olan indirgen madde miktarının kullanılması yerine, makine içerisinde bulunan oksijen tarafından tüketilen miktarı da karşılamak için, genellikle önemli bir miktarda fazladan indirgen madde ilavesi gerekmektedir. Bu da, atık suların oksijen ihtiyacını belirgin şekilde arttırmaktadır.
Oksidasyon maddeleri- Dikromat, küp ve kükürt boyaları ile boyama sırasında oksidasyon maddesi olarak bundan böyle Avrupa’da kullanılmayacaktır, fakat yün boyamacılığında krom boyalarının fiksajı için hala geniş çapta kullanılmaktadır. Cr(III) düşük oranda zehirlilik segilerken, Cr(VI) çok zehirlidir ve hayvanlar için kanserojen etki gösterir. Krom boyaları ile boyama işlemi sırasında, eğer işlem kontrol altında ise, Cr(VI) iyonları Cr(III)’e indirgenir, fakat boyanın hazırlanması sırasında dikromatın yanlış kullanımı nedeniyle Cr(VI) emisyonları oluşabilmektedir (dikromatın kanserojen olması ve kullanan işçilerde sağlık sorunlarına neden olabilmesi nedeniyle dikakt gösterilmelidir). Küp ve kükürt boyama işlemlerinde oksidasyon maddesi olarak bromat, iyodat ve klorit kullanımı ve hatalı mamullerin renk sökümü veya boyama makinelerinin temizliği için renk sökücü olarak hipoklorit kullanımı, AOX emisyonlarına neden olabilmektedir. Bununla birlikte, sadece hipoklorit ve elemental klor içeren bileşiklerin zararlı AOX oluşumuna neden olma ihtimali vardır. Tuzların farklı türleri, boyama işlemlerinde farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Özellikle kesikli pamuk boyama işlemlerinde reaktif boyalarla birlikte yüksek miktarda tuz kullanılmaktadır. Tuzun ham madde olarak kullanımına ek olarak, yaygın olarak kullanılan asit ve alkalilerin nötralizasyonu sonucunda yan ürün olarak da tuz oluşmaktadır. Tuzlar, geleneksel atık su arıtma sistemlerinde uzaklaştırılamamakta, bu nedenle sonuçta alıcı su ortamına deşarj edilmektedir. Yaygın olarak kullanılan tuzların memeli hayvanlara karşı ve sulu ortamdaki toksisitesinin çok düşük olmasına rağmen, kurak veya yarı kurak bölgelerde büyük ölçekli tuz kullanımı, zehirlilik sınır değerlerinin üzerindeki konsantrasyonlara neden olabilmekte ve yer altı sularının tuzluluğunu arttırabilmektedir.
Carrierler - Polyester yün karışımlarının boyanmasında halen gündemde olan bir sorundur. Carrierlar, üreticiler tarafından boyalara ilave edilebilmiş halde bulunabilir. Bu durumda tekstil terbiyecilerinin, deşarj edilen yüklerle ilgili fazla bilgisi olmamaktadır. Carrierlar, birçoğu buharla uçucu olan, biyobozunurluğu zayıf olan ve sulu ortamdaki yaşama ve insanlara karşı zehirli olan çok farklı organik bileşikler içermektedir. Bununla birlikte, aktif maddelerinin (hidrofobik türdekilerin) genellikle liflere karşı yüksek afiniteye sahip olması nedeniyle bunların % 75-90’ı lifler tarafından emilmekte ve atık sularda sadece emülgatörler ile fenoller ve benzoat türevleri gibi hidrofilik yapıdaki carrierlar bulunmaktadır. Boyama ve yıkama sonrası liflerde kalan carrierlar, kurutma ve fiksaj işlemleri sırasında kısmen uçucu hale gelmekte ve hava emisyonlarının oluşumuna yol açmaktadır. Bitmiş mamul üzerinde kalabilen carrier artıkları ise, tüketiciler için sorun oluşturabilmektedir.
Çevresel öneme sahip diğer yardımcı kimyasal maddeler- boyama yardımcı kimyasalları içinde bulunabilen ve su kirliliğine neden olabilen diğer maddeler egaliz maddeleri, katyonik boyalar için retarderler, haslık geliştirici yardımcı maddeler, dispergatörler, kompleks oluşturucu maddeler ve benzeridir. Bunlar, suda çözünebilen, biyolojik bozunmaya uğraması zor olan bileşiklerdir ve bu nedenle atık su arıtma sisteminden değişikliğe uğramadan veya sadece kısmen parçalanarak geçebilmektedir. Ayrıca, bunlardan bazıları zehirlidir veya sulu ortam koşullarındaki üremeyi etkileyebilen metabolitlere yol açabilirler.
İşlem zincirine girdiği sırada liflerde mevcut olan kirleticiler (açık elyaflarda ve iplik boyamada, yün üzerinde pestisitlere rastlanabilmektedir ve aynı durum sentetik liflerin üzerindeki spin finishlerde (lif terbiye maddesi) de görülmektedir).