Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm

RAS34-35VF14

RAS3637VF15

36/13/46 İstanbul'da, Sultan Süleyman câmi‘evkafının mahlulünden talebe-i ulumdan Mehmet'e günlük on akçe verilmesine dair hüküm.

Mahrûse-i İstanbul'da Sultân Süleymân Hân câmi‘-i şerîfi evkãfı mütevellîsi olan (boş) zîde mecdûhuya hüküm ki:

Talebe-i ulûmdan Mehmed nâm kimesne gelüp fakïru’l-hâl olup mahall-i merhamet olmağla istid‘â-yı inâyet itmeğin sen ki mütevellî-i mezkûrsun düşen mahlûlden yevmî on akçe vazîfe arz eylemek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı C sene 1113 [13-22 Kasım 1701]

36/80/314 İstanbul'da, icâreteynli evin kiracısı tarafından babasına ferağ edildiğini, onun ölümüyle evin kendisine intikal ettiğini bildiren şahıs ve ferağ ettiği evi geri almak isteyen kimse arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Nazmîzâde Abdülhamîd zîde ilmuhû gelüp bundan akdem (boş) nâm kimesne mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ (boş) evkãfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı menzilde izn-i mütevellî ile bunun babası mezkûra bir mikdâr akçe mukãbelesinde ferâğat idüp mutasarrıfiken fevt olup ol menzil buna intikãl eyleyüp bir vechile dahl olınmak îcâb itmez iken mezkûr zuhûra gelüp ben ol menzili babana bedel-i ferâğı virdiğümde ol menzili bana ferâğat üzre virmişidüm diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf zabta mâni‘ olup te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Tarih yok]

36/111/439 Yedikule'de, Bucakbağı mahallinde Fatma bint-i Ali vakfının tasarruf nöbetinin kendisine intikal ettiğini bildiren Fatma Hatun ve buna haksız yere müdahale eden kimseler arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmı olan vezîrüm Osmân Paşa'ya ve monlâsına hüküm ki:

İstanbul sâkinelerinden Fâtıma nâm hâtûn gelüp bundan akdem Fâtıma bint-i Alî nâm hâtûn mahrûse-i mezbûrda Yedikulle'de Bucakbâğı dimeğle ma‘rûf mahallde tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf eyledüği hâne vesâir evkãfınun gallesin evvelâ kendüye ve ba‘de vefâtihâ ammisi kızları Rahîme ve Nisâ nâm hâtûnlara ba‘dehû ütekãsınun batnen ba‘de batn-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâdına şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyye yine vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup ve vakfiyyenün ütekãsından rabt olınan evlâd-ı evlâdından olup şart-ı vâkıf mûcebince nevbet-i tasarruf buna intikãl itmişiken (silik) sânîden olan (boş) ve (boş) ve (boş) ve dahi ba‘zıları hilâf-ı şart-ı vâkıf hâsıl olan galleden hisse (silik) buna te‘addî üzre oldukların ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup men‘ u def‘ olınmak bâbında hüküm recâ eyledüği ecilden hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl ü rencîde olınmamak içün yazılmışdur.

Fî evâil-i B sene [1]113 [2-11 Aralık 1701]

36/119/473 İstanbul'da, yangında yıkılan zaviye ile süknasını kendi malıyla bina eden Şeyh Nazmi Efendi'nin ölümünden intikal eden hisse hususunda mirasçılar arasında ortaya çıkan ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Mevlânâ Abdülmecîd zîde salâhuhû gelüp meşâyih-i kirâmdan babası Şeyh Nazmî Efendi'nün mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ zâviyesi ve şeyhi sâkin olacak süknâsı (...) harîkde münhedim olmağla babası mezkûr zikr olınan zâviye ve şeyhi sâkin olacak süknâyı izn-i mütevellî ve kendü mâlıyla müceddeden binâ eyledükden sonra bin yüz on (boş) senesinde fevt olmağla mahrûse-i mezbûrda sâkin kebîr karındaşı (boş) nâm kimesne zâviye-i mezbûrı ben kendi mâlumdan binâ itdürdüm diyü isâbet iden hissesin virmekde te‘allül üzre olduğın bildürüp şer‘le görilüp müteveccih olan hakkı alıvirilüp te‘allül ider ise der-i devlet-medârıma i‘lâm olınmak bâbında hüküm recâ eyledükleri ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı B sene [1]113 [12-21 Aralık 1701]

36/122/530 İstanbul'da, Kabasakal mahallesinde mutasarrıf olduğu altı odanın tevliyetinin bekçibaşı olanlara şart edildiğini bildiren şahıs ve bunların bir odasını haksız yere zapteden mahalle imamı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Hâssa Bekcibaşı İbrâhîm gelüp bundan akdem müteveffâ Doğancı Ahmed Beğ hâl-i huyûtında mahrûse-i mezbûrede Kabasakal mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmetü’l-hudûd mutasarrıf olduğı altı bâb müteehhilîn odalarınun tevliyeti bekcibaşı olanlara ta‘yîn ve hâsıl olan icâresin eczâ-i şerîfeye vakf ve şart eyledüği vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup mûmâ ileyh ber mûceb-i şart-ı vâkıf mütevellî olmağla âhardan kimesnenün alâkası yoğiken mahalle-i mezbûrede imâm olan (boş) nâm kimesne zikr olınan odalardan bir bâb menzil içün imâma meşrûtadur diyü hevâsına tâbi‘ kimesneleriyle yekdil ve bir sahte vakfiyye ibrâz ve şuhûd-ı zûr ikãmesiyle hilâf-ı şer‘ zabt itmeğle murâfa‘a-i şer‘ olduklarında hilâf-ı şart-ı vâkıf ta‘arruzdan men‘ birle kıbel-i şer‘den hüccet-i şer‘iyye virilmişiken hâlâ ol hüccet-i şer‘iyyeye muğãyir hilâf-ı şart-ı vâkıf te‘allül eyledüğin bildürüp yedinde olan vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince şer‘le görilüp hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale itdürilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı B sene [1]113 [12-21 Aralık 1701]

36/158/636 İstanbul'da, Abdi Çelebi mahallesinde Hurşit Hatun evkafına ait evin, Silahtar Hayreddin mahallesindeki İsmail Efendi'nin mülk evi ile istibdaline dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin mektûb gönderüp müteveffiye Hûrşîd Hâtûn'un evlâdına meşrûta vakfı olan evkãfun hasbî mütevellîsi olan İsmâ‘îl nâm kimesne meclis-i şer‘a varup mahmiyye-i mezbûrda Abdî Çelebi mahallesinde vâkı‘ bi hisâb-ı terbi‘i yüz seksen bir zirâ‘ binâlı ve binâsız arsa üzerine mebnî tahtânî bir bâb sağïr oda ve bir sağïr suffa ve sağïr bâğçeyi müştemil mütevellîsi olduğı evkãfdan olan vakf menzili yine mahmiyye-i mezbûrda Silahdâr Hayreddîn mahallesinde vâkı‘ fevkãnî iki bâb oda ve bir suffa ve tahtânî bir bâb oda ve âhûr ve bi’r-i mâ ve kenîfi müştemil bî hisâb-ı terbi‘i iki yüz kırk bir zirâ‘ arsa üzerinde mebnî İsmâ‘îl Efendi dimeğle ma‘rûf kimesnenün tasarrufında olan mülk menzil ile istibdâl murâd itmeğin taraf-ı şer‘den hâssa mi‘mâr ile zikr olınan menzillerün üzerine varılup mu‘âyene ve müşâhede olındukda mülk olan menzil-i vakf menzilden rub‘ ve rağbet ve kıymet cihetlerinden evfer ve ekser olup istibdâli vakfa enfa‘ olmağla vakf olan menzili mülk ve mülk olan menzil vakf olmak üzre izn-i hümâyûnum virilmek recâsına mütevellî-i mezkûrun ilhâhıyla arz eyledüğin ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le istibdâl olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i B sene 1113 [22-31 Aralık 1701]

36/185/745 Ayasofya-i Kebir vakfına ait dükkana ortak olan şahıs ile kendisine noksan hisse teklif eden ortakları arasındaki anlaşmazlığın muhakemesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve Haremeyn-i şerîfeyn müfettişi vekîline hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da sâkine Emine Hâtûn gelüp mahrûse-i mezbûrda Du‘â meydânı'nda vâkı‘ Ayasofya-i kebîr evkãfından beş akçe bir yol icâresinde olan dükkâna Hüseyin ve Abdüllatîf nâm kimesneler ile mütevellî temessüki ile ber vech-i iştirâk mutasarrıflar iken müşterekleri mezbûrlar bunun hissesin noksân teklîf idüp gadr eyledüklerin bildürüp mütevellî temessüki mûcebince ber vech-i iştirâk zabt itdürilüp isâbet iden hissesine dahl olınmamak bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

[Fî] evâil-i Ş sene 1113 [1-10 Ocak 1702]

36/198/796 İstanbul'da, Kumkapı yakınında Kürkçübaşı vakfına ait icâreteynli arsanın kiracısı ve bu arsanın câmi‘n çeşmesi olduğunu ileri süren vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

(Boş) nâm kimesne gelüp mahrûse-i İstanbul'da Kumkapu kurbında Kürkcibaşı vakfı arsasından Badesin(?) nâm zimmînün ferâğından mütevellî-i vakf temessüki mûcebince icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı ma‘lûmu’l-hudûd arsa-i hâliyenün beher mâh vakfa âid olan icâresin taraf-ı vakfa edâ idüp dahl olınmak îcâb itmez iken hâlâ vakf-ı merkúm mütevellîsi (boş) nâm kimesne ol arsa mütevellîsi olduğum câmi‘-i şerîfün çeşmesi ider diyü bin yüz (boş) senesinde bi gayri hakkın zabt idüp gadr eyledüğin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ş sene 1113 [10-19 Ocak 1702]

36/230/924 İstanbul'da, Mercan câmi‘ evkafının katibi ve mütevellisi arasındaki alacak ihtilafının ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Mercan câmi‘-i şerîfi evkãfınun berât-ı şerîfümle kâtibi olan Mustafâ zîde kadruhû gelüp bu vakf-ı merkúmun berât-ı şerîfümle kâtibi olmağla edâ-yı hıdmet idüp hıdmeti mukãbelesinde berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesinden zimmetinde on bin sekiz yüz altmış akçesi olmağla mahrûse-i mezbûrda sâkin mütevellîsi Mehmed nâm kimesneden zimmetinde olan mâl-ı vakfı taleb eyledükde virmekde te‘allül üzre olduğın ve bu bâbda da‘vâsına muvâfık şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince şer‘le görilüp berâtı mûcebince müstahıkk olduğı vazîfesi alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]113 [20-29 Aralık 1702]

36/231/931 İstanbul'da, Hüsam Efendi vakfından olan vazifesini alamadığını iddia eden kimse ve vakıf malını almakla suçladığı mütevelli vekili arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da sâkin Îsâzâde evlâdından Abdurrahmân ve Abdullâh zîde ilmuhûmâ arz-ı hâl idüp bunlarun ceddleri müteveffâ Hüsâm Efendi evkãfınun hâsıl olan gallesinden vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında her birine yevmî beşer akçe vazîfe şart ve ta‘yîn itmişiken mahrûse-i mezbûrede sâkin vakf-ı merkúmun mütevellî vekîli olan müderrisînden Mustafâ zîde ilmuhû hâsıl olan galle-i vakfı ahz idüp bin yüz (boş) senesinde on seneden mütecâviz bunlarun şart-ı vâkıf mûcebince müstahıkk oldukları vazîfelerin virmeyüp küllî gadr u te‘addî eyledüğin ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp müstahıkk oldukları vazîfeleri alıvirilmek bâbında hüküm recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Ş sene [1]113 [20-29 Aralık 1702]

36/252/1019 İstanbul'da, Defterdâr Hasan Paşa evkafına ait Kırkçeşme yakınında ve Katip Sinan mahallesindeki Defterdâr vekilince mülkiyet üzere satılan vakıf odalar vesair evkafın tekrar mütevellisince vakıf olarak zaptedilmesine dair hüküm.
[Derkenar] Müceddeden bir def‘a dahi emr-i şerîf yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Ra sene 1114 [5-14 Ağustos 1702]

İstanbul monlâsına hüküm ki:

İstanbul'da vâkı‘ müteveffâ Defterdâr-ı sâbık Hasan Paşa'nun evkãfı mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhû gelüp vakf-ı mezbûr musakkafâtından mahmiyye-i mezbûrda Kırkçeşme kurbında ve Kâtib Sinân mahallesinde vâkı‘ vakf odaları vesâir evkãfını İstanbul'da sâbıkã Defterdâr vekîli Yeşilli Mehmed nâm kimesne bundan akdem arzı yedinde olan vakfiyyeye nazaran ra‘y itmeyüp mülkiyyet üzre âhara bey‘ itmeğle hâlâ müste’cirlerinden icârelerin almak istedükde taraf-ı mîrîden mülkiyyet üzre iştirâ eyledük diyü te‘allül ve vakfun ibtâline bâ‘is olmalarıyla vakfiyye mûcebince zabt itdürilmek üzre virilen emr-i şerîfümle taleb eyledükde taraf-ı mîrîden satılmışdur diyü icrâ-yı hakk olınmayup gadr olmağla vakfiyye mûcebince icâreleri alıvirilüp musakkafâtun vakfiyyeti sahîh ve lâzım oldukdan sonra men‘ olınduğı vâkı‘ ise vakfiyyet üzre şer‘le mütevellîsine zabt itdürilüp ihkãk-ı hakk içün bundan akdem merhûm ve mağfûrun leh ammim Sultân Süleymân Hân tâbe serâhu zemânında emr-i şerîfüm virildüğin bildürüp mûcebince müceddeden emr-i şerîfüm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]113 [30 Ocak-8 Şubat 1702]

36/279/1115 İstanbul'da, Sultan Mehmet evkafının azledilen mütevellisinin kendi malından vakfa harcadığı paranın tarafına ödenmesine dair hüküm.

Âstâne kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Abdullâh gelüp İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Mehmed Hân tâbe serâhu evkãfınun sâbıkã mütevellîsi iken vakf içün bin yüz (boş) senesinde kendü mâlından hüccet-i şer‘iyye ile dört yük yiğirmi bin akçe sarf idüp meblağ-ı mezbûrı almadın tevliyetden azl olınmağla hâlâ vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) zîde kadruhûdan mâl-ı vakfdan taleb eyledükde edâda te‘allül üzre olduğın bildürüp hüccet-i şer‘iyyesi mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâil-i N sene [1]113 [30 Ocak-8 Şubat 1702]

36/360/1441 İstanbul'da, icâreteyn usulü ile kiraladığı evin ecr-i misle denk kirasını vermeye razı kimseden vakıf mütevellisince ziyade kira talep edilmemesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

(Boş) nâm kimesne gelüp (boş) vakfından İstanbul'da vâkı‘ icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olduğı menzilün ecr-i misli mu‘âdi[l] icâresin virüp kusûrı yoğiken hâlâ vakf-ı mezbûr mütevellîsi (boş) nâm kimesne ecr-i mislinden ziyâde akçe talebiyle te‘addî itmeğle şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

[Fî] evâsıt-ı L sene [1]113 [10-19 Mart 1702]

36/404/1626 İstanbul'da, Molla Hüsrev mahallesindeki Sarı Ali Bey avarız vakfı mütevellisi ve mahalle ahalisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sulehâdan Mustafâ zîde salâhuhû ile mahrûse-i İstanbul mahallâtından Monlâ Hüsrev mahallesi ahâlîsi gelüp mezbûr Şeyh Mustafâ'nun ceddi müteveffâ Sarı Alî Beğ dimeğle ma‘rûf kimesnenün mahalle-i mezbûre avârızına vakf eyledüği dört yüz elli guruş nükúdun mütevellîsi olan mahrûse-i mezbûrede sâkin İbrâhîm nâm kimesne mâl-ı vakfı ekl [ü] bel‘ idüp vakfa gadr itmeğle nezâretleri hasebiyle şer‘le muhâsebesin görmek istedüklerinde te‘allül eyledüğin bildürüp şer‘le görilüp mâl-ı vakf zuhûra getürilmek bâbında hüküm recâ eyledükleri ecilden şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene 1113 [20- 29 Mart 1702 ]

36/404/1627 İstanbul'da, Molla Hüsrev mahallesindeki vakıf ev arsasında vakıf için bina yapan kadının ölmesi üzerine burada mülkiyet iddia eden kocası ve vakfedenin evladı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına hüküm ki:

Sulehâdan Mustafâ zîde salâhuhû ile el-Hâcc Alî nâm kimesne gelüp mahrûse-i İstanbul mahallâtından Monlâ Hüsrev mahallesinde vâkı‘ ceddlerinün vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince evlâd-ı evlâdına meşrûta vakfı olan menzil arsası üzerine vakfun olmak üzre bînâ ihdâs iden Paşa nâm hâtûn müteveffiye olmağla zevci (boş) nâm kimesne hevâsına tâbi‘ İmâm vekîli İbrâhîm nâm kimesne ile yekdil olup bir müzevver temessük peydâ ve mülkiyyet iddi‘âsıyla ta‘arruz idüp te‘addî eyledüğin ve bu bâbda da‘vâlarına muvâfık fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyeleri olduğın bildürüp mûcebince amel olınup icrâ-yı şer‘ ve ihkãk-ı hakk olınmak bâbında hüküm recâ ve fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene 1113 [20-29 Mart 1702]

36/410/1651 Sadrazam Mustafa Paşa evkafının İzmir'de bina ettiği kargir hanın demir kapı ve pencere kapaklarının İstanbul'da yapılmasına mani olunmamasına dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve mi‘mârbaşıya hüküm ki:

Kandiye vâlîsi vezîrüm Alî Paşa tarafından arz-ı hâl sunılup meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olduğı vezîr-i a‘zam-ı sâbık babası müteveffâ Mustafâ Paşa'nun evkãfından İzmir'de binâ olınan kârgîr hân içün yetmiş iki guruş timur kapı ve pencere kapakları iktizâ idüp yine mahrûse-i İstanbul'da yapdırılmak vakfa enfa‘ olmağla ba‘zı kimesneler mâni‘ ve ibtâline bâ‘is oldukların bildürüp hilâf-ı şer‘ mümâna‘at olınmamak bâbında hükmün virilmek recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene [1]113 [20-29 Mart 1702]

36/416/2 İskefes(?) kazasına bağlı Kuzbahçe köyünde Balkan(?) Hatun vakfı yararlananları ve bu vakfı haksız yere üzerine berat ettiren kimse arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülüp sonucunun bildirilmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına hüküm:

Kıdvetü’l-kuzât ve’l-hükkâm İskefes(?) kãdîsı Mahmûd mektûb gönderüp kazâ-i mezbûra tâbi‘ Kuzbâğçe nâm karye sâkinlerinden Mevlânâ Hâcı Mehmed Halîfe ve Mustafâ Halîfe ve Yûsuf Halîfe nâm kimesneler meclis-i şer‘a varup ceddelerin Balkan(?) nâm hâtûn karye-i mezbûrede vâkı‘ sağïresi üzerinde(?) evlâdından olanlar yevmî bir cüz-i şerîf tilâvet itmek üzre vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında şart ve ta‘yîn eylemeğin hâlâ ecânibden Şeyh Ahmed nâm kimesne hilâf-ı şart-ı vâkıf berât itdürdüp gadr eyledüğin ve yedinde hüccet-i şer‘iyyeleri olduğın bildürüp vâkı‘ hâlî ilhâhlarıyla arz itmeğin hisseleri İstanbul'da olmağla sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin murâfa‘a idüp arz eylemek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene 1113 [20- 29 Mart 1702 ]

36/417/2 İstanbul'da, Mercan vakfının defterlerini, kadim uygulamanın zıddına vakfın bezzazistandaki sandıklarında tutmayan vakıf mütevellisi ve hasımları arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

İstanbul'da müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Mercân ve¹⁰¹ vakfınun defterleri kadîmden şart-ı vâkıf mûcebince bezzâzistânda mevzû‘-ı vakfun sanduklarında hıfz olınur iken hâlâ vakf-ı merkúm mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne vakfun nükúd ve defterleri bezzâzistânda vaz‘ itmeyüp hilâf-ı şart-ı vâkıf kendü hânesinde hıfz olmağın nükúd-ı vakf vâkı‘ oldukda mâl-ı vakf zâyi‘ ve telef oldı diyü vakfa ve mürtezikaya gadr olınmak muhtemel olmağın nükúd-ı vakf ve vakfun defterleri şart-ı vâkıf mûcebince ma‘rifet-i şer‘le bezzâzistânda hıfz olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.

Fî evâhir-i L sene [1]113 [20-29 Mart 1702]

36/421/2 Kurşunlu türbe yakınındaki Hasan Ağa'nın nükud vakfının mütevellisi ve bunun vakıf malına müdahaleyle suçladığı kadın arasındaki ihtilafın usulüne uygun olarak çözülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve müfettiş-i evkãf vekîline hüküm:

Kurşunlı türbe kurbında müteveffâ Hasan Ağa evkãfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevelliyesi olan Şerîfe Râbi‘a Hâtûn gelüp mezbûrenün mütevelliyesi olduğı nükúd akçeden âharun alâkası yoğiken İstanbul'da sâkine Hûriye nâm hâtûn bin yüz (boş) senesinde fuzûlî zabt ve mühürleyüp gadr itmeğle şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]113 [30 Mart-9 Nisan 1702]

36/428/4 İstanbul'da, Malulzade Seyit Mehmet Efendi'nin Zencîrlikuyu yakınındaki dar-ı kurra ve muallimhanesi vakfının mütevellisi ile vekili ve bunları dar-ı kurradaki odaların sakinlerine tayin olunan mum parasını talep ederek rahatsız eden müderris arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

İstanbul'da şeyhülislâm nezâretinde vâkı‘ evkãf müfettişi vekîline hüküm:

Müteveffâ Ma‘lûlzâde es-Seyyid Mehmed Efendi'nün mahrûse-i mezbûrda Zencîrlikuyu kurbında vâkı‘ dâr-ı kurrâ ve mu‘allimhânesi vakfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan es-Seyyid Mehmed Alî gelüp vakf-ı mezbûrun gallesi usûl-i vakfa kifâyet itmeyüp vakfdan müsâ‘ade yoğiken ba‘zı kimesneler vakfiyye-i ma‘mûlün bihâya muğãyir hilâf-ı şart-ı vâkıf vazîfe ihdâs eyledüklerinden gayri âhar vakfdan vazîfe ile zikr olınan ve dâr-ı kurrâda müderris olan Hasan nâm müderris dâr-ı kurrâda vâkı‘ odalarun sükkânına ta‘yîn olınan birer akçe şem‘ bahâların alurum diyü bunu ve vekîlin dâimâ ta‘cîz ve rencîdeden hâlî olmamağla sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin müderris ile beynlerinde olan nizâ‘ı şer‘le görmek içün bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan Mevlânâ es-Seyyid Feyzullâh edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû tarafından mektûb virildüğin bildürüp mûcebince amel olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin Mevlânâ-yı müşârun ileyhün mektûbı mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.

Fî evâil-i Za sene [1]113 [30 Mart-9 Nisan 1702]

36/465/2859 İstanbul'da, Koğacı Dede mahallesinde Ramazan Çelebi evkafına ait odaların ecr-i misle denk kiralarını vermeye razı olan kiracıları ve bunlardan yüksek kira bedeli isteyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.

İstanbul müfettiş-i evkãf vekîline hüküm ki:

Müteveffâ Ramazân Çelebi evkãfı akãrâtından İstanbul'da vâkı‘ Koğacı Dede mahallesinde vâkı‘ vakf-ı mezbûrun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed odalarında sâkin müste’cir gelüp bunlar sâkin oldukları odalarun şart-ı vâkıf ve ecr-i misli mu‘âdil icârelerin virmeğe râzîler(?) içün vakf-ı mezbûr mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp hilâf-ı şart-ı vâkıf ecr-i mislinden ziyâde icâre talebiyle rencîde itmeleriyle te‘addîsi men‘ olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin hilâf-ı şer‘ te‘addî olınmaya diyü hüküm yazılmışdur.

Fî evâsıt-ı Za sene [1]113 [10-19 Nisan 1702]

36/505/3005 İstanbul'da, İsmail Efendi'nin vakfettiği Unkapanı yakınındaki Salih Paşa sarayı yararlananı Fatma Hanım ve burayı icâreteyn usulü ile kiralayan, yandığında da enkazı ile tamir eden Hacı Yusuf'un mirasçıları arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.

İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:

Fâtıma nâm hâtûn gelüp bunun ceddi İsmâ‘îl Efendi mahrûse-i İstanbul'da Unkapanı kurbında vâkı‘ Sâlih Paşa sarâyı dimeğle ma‘rûf mutasarrıf olduğı mülk sarâyda tescîl-i şer‘î ve teslîm-i ile’l-mütevellî birle vakf tevliyet ve gallesin evlâdına ve evlâd-ı evlâdına şart idüp vech-i meşrûh üzre vakfiyyeti vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mastûr u mukayyed olup evlâd-ı vâkıfdan Abdurrahmân(?) nâm kimesne tevliyet-i mezbûra mutasarrıfiken sarây-ı mezbûrı cümle odaları ve birkaç bin zirâ‘ arsa-i hâliye ve ebniyesiyle yevmî bir akçe müeccele ve bir mikdâr mu‘accele ile tulûğı(?) Hâcı Yûsuf nâm kimesneye îcâr eyleyüp ba‘dehû sarây-ı merkúm ihrâk-ı kebîrde muhterik oldukda sarây-ı mezbûrun nice dîvârları vesâir demür ve kurşun ve mermer taş ve kürsi taşları ve cevânib-i erba‘asınun dîvâr taşları vesâir enkãzın zabt ve bir mikdârın fürûht ve bilâ izn-i mütevellî bilâ keşf etrâf dîvârlarınun ba‘zı münhedim olan mahallerini kendü nakzı ile ta‘mîr ba‘dehû fevt oldukda kızı (boş) nâm sağïreye intikãl eyleyüp sağïre-i mezbûre dahi müteveffiye olmağla sarây-ı mezbûr vakfa intikãl idüp mezbûre ol mahallde sağïre bulınmağla müteveffâ-yı mezkûr Hâcı Yûsuf ol sarâyı kendi nakzı ile ta‘mîr itmişiken müteveffâ-yı mezkûrun veresesi müteveffâ kendi zimmetinden ta‘mîrine yüz seksen üç bin akçe sarf itmişdi diyü kavl-i mücerredleriyle keşf ve hüccet itdürüp bir mikdârın istîfâya çıkarup bakïyyesi vakfun imişdür diyü fuzûlî zabt itmeleriyle vakfa gadr ve mezbûreye gadr eyledüklerin bildürüp şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak üzre yazılmışdur.

Fî evâhir-i Za sene 1113 [20-29 Nisan 1702]

36/509/3020 İstanbul'da, Balatkapısı dışında Karabaş mahallesinde binası Koca Yusuf evkafına ait iki Yahudi evinin yanan çatısını eskisi gibi yapmak isteyen vakıf mütevellisi ve bu evlerin arsasına sahip olan Ayasofya vakfı mütevellisi arasındaki ihtilafın usulüne uygun olarak çözülmesine dair hüküm.

İstanbul kãdîsına ve Haremeyn ve şeyhülislâm nezâretinde olan evkãf müfettişi vekîlleri (boş) ve (boş'a) hüküm ki:

Şeyhülislâm Mevlânâ es-Seyyid Feyzullâh edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhûnun taht-ı nezâretinde olan evkãfdan müteveffâ Koca Yûsuf Efendi evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Ahmed gelüp İstanbul'da Balat kapusı hâricinde Karabaş mahallesinde vâkı‘ arsasınun yedi yüz yiğirmi akçe ve yedi yüz akçe mukãta‘alu Ayasofya vakfı ve binâsı müteveffâ Yûsuf Efendi'nün vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed evkãfından olan iki bâb yehûdîhânelerün sakfı muhterik olup temel ve dîvârları kãim olmağla binâ mütevellîsi mezkûr arsanun mukãta‘asını arsa mütevellîsine virüp ol sakfı ke’l-evvel binâ itmek istedükde arsa mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne mücerred sakfı yanmağla dîvârları arsa-i vakfiyçün zabt iderüm diyü mütevellî-i mezkûrun ta‘mîrine mümâna‘at eyledüğin ve şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyyesi olduğın bildürüp şer‘le görilüp hilâf-ı şer‘ te‘addîsi men‘ ve sıhhati üzre i‘lâm itmek bâbında hüküm recâ itmeğin vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.

Fî evâhir-i Za sene [1]113 [20-29 Nisan 1702]