5. İnsân-ı Kâmil’dir.
6. Şah damarından yakındır çizdiren.
Ellerinizden öpüyorum kızınız Ne……. Efendi babacım arkadaşımın yazısını tamamladıktan sonra aklıma şöyle bir şey geldi, hikâyede ki tasvirci, her şeyi şekillendiren gayeyi oluşturan,varlığı tasvir eden Musavvir esmâsının faaliyetidir diyebilirmiyiz.
Ze.... Ü...
*************
(30) Ze.... Ü... Em….
Subject: RE: RE
Date: Mon, 9 Jan 2012 12:10:36 +0200
Hayırlı günler ze….. kızım Gönderdiğin Em……nin yazısını aldım güzel olmuş onun da ellerine sağlık. Cenâb-ı Hakk her işinde kolaylıklar nasib etsin, herkeze selâmlar hoşça kal. Terzi Baban.
Subject: RE
Date: Sat, 7 Jan 2012 15:04:29 +0200
1. Bismillâhirrahmânirrahîm, kişi gerçek hayvânlık mertebesine hayvânlık hakikatine yani Hayy anlamına ulaşmadıkça insânlık mertebesine geçemez Allah’a en yakın madenlerdir, ondan sonra nebatlar bitkiler sonra hayvânlar ve en sonra insânlar geliyor. Burada hayvânlıktan murat avamın anladığı mânâ da yani tahkir anlamında değildir. Hayvânlık mertebesi Hayy isminin tatbikatı olması ile taltif bir kelimedir. Madenlik mertebesinde durağanlık, bu yönleri ile mutlak Hakk a tabidirler. Nebatlar mertebesinde yavaş yavaş kimlik bulmaya başlarlar. Maden yatay nebat dikeydir. Cenâb-ı Hakk’ın sıfatı subitiyesi’nin hayat, ilim, irâde, kudret kelam, semi, basar, evveli olan Hayy kelimesinin zuhuru geniş mânâda hayvânlarda görünmeye başlıyor bu yüzden tahkir değil taltif anlamındadır. Hayvân kelimesi açıldığında hay ve an yani her an yaşayan demektir. İşte biz kendimizde ki hayatı idrak edemezsek bunun üzerine ilmi idrak edemez insânlığımızıda idrak edememiş oluruz. Hayy esmâsı ile yaşamın bireysel faaliyetinin ortaya çıkmasının, ilminin idrakı sonra onu tatbik etmenin irâdesi, irâde için kudretin olması ile sıfatı subûtiyye devam etmiş olacaktır. Bunun içinde kendimizi çok iyi tanımamız gerekiyor.
2. Kader Allah’ın takdir ve arzusudur. Hiç bir kayıt ve şarta bağlı değildir, her varlığın istidatı gereğince sonradan olacak tafsil üzere yavaş yavaş his ve şahadet âleminde zuhur etmesidir. Zamanı geldikce o şey istidatı gereğince zuhur eder. Kazâ demek, bütün eşya ilm i İlâh-î de ne şekil ve ne hal ile takdir olunmuşsa toplu olarak o şekil ve halde hüküm olunmuştur denilmiştir.
3. Sadece insân kendi irâdesi ile hayatını idame ettirebilir, benliği, şuuru vardır. Sınırlar içinde dilediğini yapabilir. Bu hal bir Allah ta ve sınırlı olarak insânda mevcuddur. Diğer mahlûkat bir purogram içinde yürümektedir. İnsânda mâden ve nebat mertebelerinden ilâve olarak “Ve nefahtü” sırrı vardır bu yuzden istiklâli olduğu için bütün mahlûkat üzerine halifedir.
4. Bu mertebelere terbiye müşahade seferi denir. Mürşidi kâmilin eteğine yapışıp aklı kül e doğru uçmak gerekir. Buna Hakikati Muhammediyeye ulaşmakta denir Birinci seferin yani sûreti insana gelinceye kadar geçtiği her mertebeden renk alarak ve sıfat almakla sürüler derecesine inmiştir. Mürşidinin söyledeiklerine tabi olp itaat etmekle kötü ahlâkların hepsini terk edip evvelki hali gibi temiz ve renksiz olur, başka türlü aklı kül e dönmek mümkün olmaz. Ehlullah katında yetişkinlik sâlik için buluğa yani aklı kül e erişip reşid olmakla olur, velâyet mertebeside budur. Bu hale Hakikati Muhammediye derler. Allah önce aklımı halk etti buyurulur ki işte bu haldir.
5. Yukarıdan beri belirtilen bütün mertebe ve değerler burada zuhura gelen insân’ın bâtınında toplu halde bulunmaktadır, maharet bu mertebeleri eğitim ve gayret ile birer, birer idrak edip yaşayarak ortaya çıkıp arif olarak dünya hayatını sürdürmektir. Bu âlemler a maiyette a’ dem de yoklukta gizli, iken Ahadiyetine tenezzül ederek Zatı mutlağın kendi dileği ile aynı zamanda Hakikati insaniye olan mertebe i vahidiyerti ne oradan Uluhiyetine oradan Rahmaniyetine ve oradanda melikiyetine tenezzülü ile bütün isim ve sıfatlarının özelliklerini, mânâlarını Hz. Şehadette birey varlıklar olarak zuhura getirip faaliyet sahasına yaydı ve zıt isimlerinin faaliyetleri ile de hayat mertebedesi itibarı ile yaşanmaya başlanmış oldu. Em……..
Dostları ilə paylaş: |