(78) Eb….. Ku…..
Date: Mon, 31 Mar 2014 23:57:00 +0300
Subject: Re: 86-6-Bir hikâye bir çok yorum.
To: terzibaba13@hotmail.com
Selâmün Aleyküm Efendi Babam,
Herşey Merkezindedir konusuyla ilgili tefekkürlerimizin olduğu dosya ektedir.
Hem sizin, hem de Nü…. Annemin ellerinden öperim.
Hürmetler,
--------------------------------
(86-6-Bir hikâye birçok yorum)
31 Mart 2013
Selâmün Aleyküm Efendi Babamız,
“Herşey Merkezindedir” sözü ile başlayan sohbet konusuyla ilgili Rabbimizin bizde düşündürdükleri:
Tüm hikâyeyi bir de an’a indirgediğimizde ise Rabbim bizlerde şöyle bir açılma yaptı. Öncelikle Efendi Babamız bu sorgulatma haliyle tıpkı Sümbül Efendi Hazretlerinin ince ince işlemesi gibi Herşey Merkezindedir ifadesini bizlerin gönüllerine işliyor. Öyle ki, sorgusu yanıtıyla birlikte geliyor. Bunu bir nevi bilgisayar programı olarak farz edersek, bu sorgu halindeki .exe dosyası vücûda giriyor. Ama çalıştırıp açılma hali vücûttaki işlemci hıza ve ana işletim sisteminin gücüne bağlı olarak değişiyor. Dileriz ki bu soruyla birlikte bizim vücûdumuzdaki işletim sistemi bu sorunun açılmasına uygun düzeye çıkabilsin. Amin.
Öncelikle,
“Sıra Musa Efendi'ye geldi ve yüzünde elmaslar oynaşan Sümbül Efendi tatlı bir tebessümle:
- Eee, bir de sen söyle bakalım Musa Efendi, sen nasıl bir dünya isterdin? Âlemi sen yaratsaydın nasıl yaratırdın?
Musa Efendi başını kaldırmadan cevap verdi:
- Bu mümkün değil! Ama mümkün olsaydı, “her şeyi merkezinde bırakır-dım!” Âlem öyle tatlı bir nizam içinde ki; buna bir şey ilâve etmek veya bir şeyi eksiltmek düşünülemez!”
Musa Efendinin bu soruya cevaben ilk olarak “bu mümkün değildi” demesi mertebesi icabı merkezindedir. Çünkü kulluk noktasında buna cevap verilebilmesi imkânsızdı. Diğer bir anlatımla kul noktasından böyle bir soruya cevap vermeye çalışması, haşaa sanki Allah’ın Allah’lığını vermesi gibidir ki, elbette böyle birşey mümkün değildir. Ancak soran mürşidi olduğu için bir emâneti verme hali vardır. Çünkü bu soruyla tüm evlâtlara giydirme, yani velûdiyet inşaası yapılıyor. Tıpkı Efendi Babamızın bize yaptığı gibi.
Buradaki durum bize önceki hikâye çalışmalarından Doğdular-Yaşadılar-Öldüler, hikâyesi sonrası tüm kardeşlerden gelen açıklamalar sonrası Efendi Babamızın bizlerden gelen anlatımlarla ilgili bir sıralama yapmamızı istemesini hatırlattı. O zamanki tefekkürümüz de böyle bir sıralama hali olamayacağı yönünde idi, çünkü her bir anlatım kendi bulunduğu noktada en güzel olduğuydu. Ancak soran kişi mürşidimiz olduğundan tıpkı bu hikâyede olduğu gibi o soruya icabet etmek gerekirdi.
Bu hikâyedeki tefekkürümüzün başından itibaren Rabbim bizlere defalarca “Allah zıddıyla bilicidir” ve “Hercü, mercü, lütfu, kahrı mezcedip bir bilmişim” ifadelerini hatırlattı. Cevapları da bu ifadeler doğrultusunda vermeye çalıştık.
-
Dostları ilə paylaş: |