GüÇLÜ meclis güÇLÜ HÜKÜmet güÇLÜ TÜRKİye yaparsa yine ak parti yapar



Yüklə 2,56 Mb.
səhifə27/53
tarix12.08.2018
ölçüsü2,56 Mb.
#70180
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   53

    1. Tasarruflar


AK Parti olarak yüksek ve istikrarlı büyümenin güvenli ve daha az maliyetli bir yapıda finanse edilebilmesi için yurtiçi tasarrufların artırılmasına özel önem vermekteyiz.

Özellikle küresel kriz sonrasında yoğun bir biçimde üzerinde durduğumuz tasarruf politikalarımız sayesinde yurtiçi tasarruflarımız GSYH’nın yüzde 24,5 seviyesine ulaşmış durumdadır.



a. Neler Yaptık

Özellikle küresel kriz sonrası dönemde mali disipline yönelik uyguladığımız politikalarla kamu tasarruflarımızı artırdık. Özel sektör tasarruflarımızın ise belirli bir düzeyde kalmasını sağladık.



Yurtiçi tasarrufların artırılmasına yönelik programımız hanehalkı tasarruflarını artmıştır. Hanehalkı tasarruflarının kullanılabilir gelir içindeki payı 2015 yılı itibarıyla yüzde 13,5 seviyesine yükselmiştir.

Tasarrufların artırılmasına yönelik vergi politikalarımızın yanı sıra, israfın azaltılmasına yönelik politikaları uygulamaya koyduk.



Tamamlayıcı sigortacılığın geliştirilmesini sağladık.

Bireysel emeklilik yoluyla tasarrufları artırdık. Bireysel emeklilik sisteminde yaptığımız düzenlemeler sonucunda devlet katkısı dahil fon büyüklüğünü yaklaşık 80 milyar TL’ye yükselttik.

Bireysel emeklilik sisteminde, 2013 yılı başında yaklaşık 3,1 milyon kişi olan katılımcı sayısı 2017 yılı sonu itibarıyla 6,9 milyon kişiye ulaşmış, sistemdeki fon büyüklüğü ise aynı dönemde yaklaşık 20,4 milyar TL’den 68,1 milyar TL seviyesine çıkmıştır. 2017 yılı sonu itibarıyla katılımcılara yaklaşık 11,6 milyar TL devlet katkısı ödemesi yapılmıştır.

BES’te otomatik-katılım uygulamasını başlatarak çalışma hayatına giren kişilerin otomatik olarak BES’e kaydedilmesini sağladık. Yürürlüğe giren otomatik katılım uygulamasına göre çalışan ve 45 yaşını doldurmamış tüm vatandaşlarımızın kapsam altına alınmasıyla sistemin yaygınlaşması için önemli bir adım attık. 2017 yılı Ocak ayından itibaren sistemde bulunan çalışan sayısı yaklaşık olarak 3,5 milyona ulaştı.

Tasarrufları baskılayan yurtiçi kredi hacmindeki aşırı hızlanmayı önlemek amacıyla, makro-ihtiyati düzenlemeler yaptık. Bu kapsamda, kredi kartı limiti ve gelir ilişkisini yeniden düzenledik.

Ayrıca, tasarrufların üretken alanlara yönlendirilmesi ve kredi kompozisyonunun ticari krediler lehine değişmesini hedefledik. Bu çerçevede, ihracat kredileri ve KOBİ kredileri için uygulanan genel karşılık oranlarını düşürdük ve Eximbank ihracat kredisini sigorta poliçeleri kredi riski azaltım teknikleri kapsamına aldık.

b. Neler Yapacağız

Önümüzdeki dönemde de ekonomik büyümenin önemli dinamiklerinden biri olarak gördüğümüz yurtiçi tasarrufların üretken yatırımlara dönüşmesini, doğrudan uluslararası sermayeye ilave olarak yurtiçi tasarruflarla da finanse edilen bu yatırımlarla sağlıklı bir büyüme yapısı oluşturmayı hedefliyoruz.



Ekonomimiz yüksek oranlarda büyürken yurtiçi tasarruflarımızı artırarak cari açığı azaltacak ve ekonomimizin daha dayanıklı hale gelmesini sağlayacağız.

Uygulayacağımız para ve maliye politikalarının yanı sıra, hanehalkı ve firmalara sağlayacağımız teşviklerle yurtiçi tasarruf oranlarını, büyüme ve cari açık hedeflerimizle uyumlu bir şekilde yükselteceğiz.



Kamu tasarruflarını artırmayı sürdüreceğiz. Kamu gelir ve harcamalarında etkinliği sağlayacağız.

Vatandaşlarımızın yastık altında tuttuğu tasarruflarının mali sistemde değerlendirilmesine yönelik teşvikleri çeşitlendireceğiz.

Hanehalklarının borsada işlem yapmalarının teşvik edilmesi çerçevesinde küçük yatırımcılara daha güçlü bir koruma sağlayacağız.

Uluslararası yükümlülükleri gözeterek, lüks ve/veya ithalat yoğunluğu yüksek tüketim mallarını tespit edecek ve caydırıcı vergilendirme yapacağız.

İhtiyaç fazlası tüketim davranışlarının yoğun olduğu alanlarda israfla mücadele edeceğiz.

Başta dayanıklı tüketim malları olmak üzere tüketim mallarına ilişkin ikinci el piyasasının ekonominin geneline yayılmasını sağlayacağız.

Türkiye’de finansal konularda farkındalığın artırılması için çeşitli kesimlere yönelik eğitim ve tanıtım faaliyetleri düzenleyeceğiz.

Uygulayacağımız bütün bu politikalarımızın sonucunda yurtiçi tasarruflarımızın milli gelire oranını 2023 yılında yüzde 30’a yükseltmeyi hedefliyoruz.


    1. Yatırımlar ve İş Ortamı


Hükümetlerimiz döneminde yatırımlara ve iş ortamının iyileştirilmesine verdiğimiz önemle üretim ve ihracatta ciddi başarılara imza attık.

Önümüzdeki dönemde de sadece büyüme ve istihdam açısından değil, bölgesel kalkınmanın sağlanması, insan kaynaklarımızın geliştirilmesi, vatandaşlarımızın refahının ve yaşam kalitesinin artırılması açısından etkin ve verimli yatırımlara hız kesmeden devam edeceğiz.

Kamu yatırımlarıyla eş zamanlı yürüttüğümüz yatırım ortamının geliştirilmesine yönelik politikalarımızla, özel sektör yatırımlarının önünü açmayı ve bu yatırımları teşvik etmeyi sürdüreceğiz.

İş ortamının daha da iyileştirilmesi için gerekli beşeri ve fiziki altyapının tesisi ile ülkemizin rekabet gücünün geliştirilmesi için yenilikçi politikalarımızı hayata geçireceğiz.



a. Neler Yaptık

İktidarlarımız süresince yaptığımız kamu yatırımlarıyla bir taraftan vatandaşlarımıza verdiğimiz hizmetlerin hız ve kalitesini artırırken, diğer taraftan tamamlayıcı mahiyetteki altyapı yatırımlarımızla özel sektör yatırımlarını destekliyoruz.



Hükümet olarak kamu yatırımları için ayrılan kaynakları önemli oranda artırdık. Bu kaynakları etkin kullanarak birçok projeyi kısa sürede tamamlayarak hizmete aldık.

Türkiye, 2017 fiyatlarıyla, 2002 yılında 60 milyar liralık kamu yatırımı yaparken, bu seviyeyi hükümetlerimiz döneminde 2 katından fazla artırarak 2017 yılında 128 milyar liraya çıkardık.

15 yıllık dönemde ise, 2017 fiyatlarıyla, toplam 1,3 trilyon liralık kamu yatırımı yaptık.

Hükümetlerimiz döneminde özel sektör yatırımları da çok önemli miktarda artış gösterdi.

Özel sektör tarafından, 2017 fiyatlarıyla, 2002 yılındaki 182 milyar liralık yatırım tutarı, 2017 yılında 4 katını aşarak 801 milyar liraya ulaştı.

Aynı dönemde özel sektör tarafından, 2017 fiyatlarıyla, toplam 7,9 trilyon liralık yatırım yapıldı.

Dolayısıyla aynı dönem için toplam yatırım seviyesi 2017 fiyatlarıyla, 2002 yılındaki 242 milyar liralık seviyesinden, 2017 yılında 4 katına yaklaşarak 929 milyar liraya ulaştı. 15 yıllık dönemde toplamda 9,2 trilyon liralık yatırım yapılmıştır.

İktidarımız süresince kamu yatırımları bağlamında hem önceki yıllardan devam eden projeleri tamamladık, hem de yeni projeler geliştirerek yapımına başladık.

Kamu yatırımlarını tamamlama süresini kısalttık. 2002 yılında kamu yatırımların tamamlanma süresi 8,5 yıl iken, 2017 yılında bu süreyi 3,8 yıla düşürdük. Kamu yatırım programının etkinliğini önemli ölçüde artırarak programı rasyonel bir yapıya kavuşturmuş olduk.

Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modelleriyle önemli altyapı yatırımları gerçekleştirdik. Kamu yatırımlarını bütçe kaynaklarının yanı sıra yenilikçi yöntemlerle finanse ettik.

1986-2002 döneminde KÖİ modelleri kapsamında, 2018 yılı fiyatlarıyla toplam sözleşme değeri 11,9 milyar dolar, toplam yatırım tutarı 11,4 milyar dolar olan 67 adet projenin sözleşmesi imzalanmışken, 2003-2017 döneminde toplam sözleşme tutarı 122,9 milyar dolar, yatırım tutarı 50,2 milyar dolar olan 158 adedinin sözleşmesi imzalanmıştır.

KÖİ yöntemiyle yapılan İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçidi (Avrasya Tüneli), Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Odayeri-Paşaköy Kesimi ile Osmangazi Köprüsü ve Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolunun iki kesimini tamamlayarak işletmeye açtık.

Kayseri, Yozgat, Mersin, Isparta ve Adana Şehir Hastanelerini hizmete aldık.

KÖİ modelli şehir hastanesinin toplam 21 tanesinin uygulama sözleşmesini imzaladık. 10 adet şehir hastanesi projesi ise ihale aşamasındadır.

Yatırım Destek Ofislerini kurduk. Kalkınma Ajansları bünyesinde, illerde yatırımcıya sağlıklı bilgilendirme yapacak ve bürokratik işlemlerini kolaylaştıracak bir mekanizma olarak Yatırım Destek Ofislerini (YDO) oluşturduk.

KÖYDES, SODES, BELDES, SUKAP, Cazibe Merkezleri, GAP Eylem Planı gibi yenilikçi uygulamalarla yerel ve bölgesel açıdan önemli işler başardık.

Yatırım teşvik sistemimizi dinamik hale getirerek, yatırımların nitelik ve değerini artıracak yeni teşvikler geliştirdik.

2002 ile 2017 yılları arasında özel sektör yatırımlarına yönelik teşviklerimizi sürekli geliştirdik. 2002 yılında 135 bin kişilik istihdam öngören 11,7 milyar TL tutarında 2.655 adet yatırım teşvik belgesi düzenlemişken, 2017 yılında rekor kırarak yaklaşık 227 bin kişilik istihdam öngören 178,9 milyar TL tutarında 7.457 adet teşvik belgesi düzenledik.

2002 yılında yatırım teşvik sistemimizde sadece KDV İstisnası ve Gümrük Vergisi muafiyeti ile Yatırım indirimi sağlanıyordu. 2009 yılında teşvik sistemimizde radikal bir değişiklik gerçekleştirerek büyük yatırımların yanında bölgesel ve sektörel öncelikleri dikkate alarak hazırlanan yeni bir yatırım teşvik sistemini uygulamaya başladık ve şimdiki sistemin temellerini oluşturan adımları attık.

2012 yılında ise makroekonomik, teknolojik, stratejik ve bölgesel öncelikler doğrultusunda KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, KDV iadesi, vergi indirimi gibi vergisel destekler, faiz desteği gibi finansal destekler, sigorta primi işçi ve işveren hissesi desteği, gelir vergisi stopajı teşviki gibi işverenin üzerindeki yükün azaltılmasına yönelik istihdam desteklerini ve yatırımın başlangıç maliyetlerini düşürmeye yönelik yatırım yeri tahsisi gibi destekleri uygulamaya koyduk.

Sanayimizde orta teknolojili üretim yapısından yüksek teknolojili üretim yapısına geçişi sağlayacak ve bölgesel gelişmeyi hızlandıracak yatırımlara yönelik destekleri artırdık.

Dışa bağımlılığı azaltacak ve rekabet gücümüzü artıracak yatırımları teşvik etmek üzere 2016 yılında uygulamaya koyduğumuz kamuoyunda “süper teşvik” olarak adlandırılan Proje Bazlı Teşvik Sistemini geliştirdik.

Cazibe Merkezleri Programı kapsamında görece az gelişmiş 23 ilimizde gerçekleştirilecek belirli yatırımlara özel teşvikler sağladık.

Yatırım ortamını iyileştirme çalışmaları ile ülkemize daha fazla doğrudan yabancı yatırım çektik. Uluslararası doğrudan yatırımlar 1975-2001 döneminde 14 milyar dolar seviyesindeyken, 2002–2017 döneminde kümülatif olarak yaklaşık 14 kat artarak 194,3 milyar dolara ulaşmıştır.

2002 yılına kadar ortalama 518 milyon dolar yabancı sermaye çeken Türkiye bugün bölgesinde lider ülke olma konumunu yakalayarak 2002 yılından bu yana yılda ortalama 12,1 milyar dolar doğrudan yatırım çekmiştir.

Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için güvenli bir liman olduğunu kanıtlayan bir diğer önemli husus da ulaşılan yabancı sermayeli şirket sayısıdır. 2002 yılında ülkemizde yaklaşık 5 bin yabancı sermayeli şirket varken bugün bu rakam 12 kat artarak 60 bini geçmiştir.

Özel kesime yönelik yatırım ortamının iyileştirilmesi kapsamında birçok düzenleme gerçekleştirdik. Bu kapsamda;


  • Bir günde şirket kurulmasını mümkün hale getirdik.

  • Doğrudan yabancı yatırım için aranılan en düşük sermaye miktarını kaldırdık.

  • İzin sisteminden bilgilendirme sistemine geçtik.

  • Şirket kurma öncesindeki işlemlerde, yabancı ve yerli yatırımlar arasındaki ayırımı kaldırdık.

Girişimcilerimizi ve yatırımcılarımızı desteklemek, tüketici refahını artırmak üzere iktidarlarımız döneminde vergi oranlarını önemli ölçüde düşürdük. Bu kapsamda;

  • Kurumlar vergisi oranını yüzde 33’ten yüzde 20’ye indirdik. (Geçici olarak yüzde 22 düzeyindedir.)

  • Vergisini düzenli ödeyen mükelleflerin, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan vergilerinin yüzde 5’inin indirim konusu yapılabilmesine imkân tanıdık.

  • Tarımsal üretimi teşvik etmek amacıyla yem ve gübredeki KDV’yi tamamen kaldırdık.

  • Birçok makine ve cihazın finansal kiralama yoluyla ediniminde KDV oranını yüzde 1’e indirdik, yatırım maliyetleri ile finansal yükleri azalttık.

  • Beyaz eşya, mobilya, otomobil, konutta dönemsel vergi indirimleri yaptık.

  • Damga vergisi ve harçları önemli ölçüde azalttık.

  • Defter tasdiki işlemlerindeki harç uygulamasını kaldırdık.

  • Vergi indirimlerimizle ayrıca enerji tasarruflarını teşvik ettik. Bu kapsamda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamaların ticari kazanç ve gayrimenkul sermaye iradından indirilmesine imkân sağladık.

  • ÖTV oran farklılaştırması yaparak, hibrit araçların Türkiye’de üretilmesini ve düşük enerji tüketimini teşvik ettik. Yaptığımız düzenleme ile elektrikli araçlardan daha düşük ÖTV alıyoruz.

Hukuki süreçlerin iş ortamını kolaylaştırmasını sağladık. Yargı sürecinin hızlanması, yatırımcılar için büyük önem arz eden tahkimin ülkemizde yaygınlaştırılması ve tahkim kültürünün yerleştirilmesine yönelik düzenlemeleri içeren Hukuk Muhakemeleri Kanununu yürürlüğe koyduk.

Türkiye’de çalışacak yabancılara verilecek çalışma izinleri ile ilgili esasları belirledik. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızı bu izinlerle ilgili tek yetkili kuruluş olarak tespit ettik.

Sektörel izinlere ilişkin basitleştirme ve bürokrasinin azaltılması çalışmalarımızı sürdürdük.

Tüm izin ve ruhsat süreçlerinin basitleştirilmesi, izin süreçlerinin maliyetlerinin ölçülmesi ve azaltılmasına yönelik Standart Maliyet Modeli (SMM) çalışmalarını gerçekleştirdik.

Yatırımların teşviki kapsamında Hazine taşınmazını yatırımcıların kullanımına sunduk ve küçük sanayi siteleri ve organize sanayi bölgelerini destekledik.

İhracatın artmasına katkı sağlayan, istihdam potansiyeli yaratan, beraberinde yan sanayiyi destekleyen ve ülkemizin savunma ihtiyaçlarına katkıda bulunan gemi inşa sanayisini destekledik ve sözleşme sürelerini 49 yıla çıkardık.

Sanayi sicil belgesini haiz ve üretim faaliyetiyle uğraşan KOBİ’lerin birleşmelerinde, üç yıl süreyle kurumlar vergisinin yüzde 75’e kadar indirimli uygulanabilmesine olanak tanıdık.

Vergiye uyumlu mükelleflerin borçlarının 60 aya kadar daha düşük faiz oranı ile teciline imkân sağladık.



Fikri mülkiyet sisteminin hukuki ve kurumsal yapısını büyük ölçüde tamamladık. Fikri mülkiyet sisteminde cezai ve hukuki yaptırımların etkin uygulanmasını sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri aldık.

Fikri mülkiyet haklarına yönelik stratejilerin oluşturulması, kurumlar arası koordinasyon ve işbirliğinin geliştirilmesiyle etkin uygulamanın sağlanması amacıyla Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları Koordinasyon Kurulu oluşturduk.

Ulusal Fikri Haklar Stratejisi ve Eylem Planını hazırlayarak uygulamaya koyduk.

Fikri mülkiyet sisteminden daha çok kullanıcının yararlanmasını sağlamak amacıyla yurtdışı piyasalarda, pazarlama ve tanıtım desteğine kadar geniş bir yelpazede destekleme araçlarını uygulamaktayız.



b. Neler Yapacağız

Yeni dönemde de yüksek ve istikrarlı büyüme ve istihdam oranlarına ulaşabilmek için kamu ve özel kesim yatırımlarını birbirini tamamlayacak şekilde bütüncül bir bakış açısıyla ele almayı sürdüreceğiz.



Kamu yatırımlarını, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmada ve bölgesel gelişme potansiyelini değerlendirmede etkili bir araç olarak kullanacağız. GAP, DAP, KOP, DOKAP gibi bölgesel eylem planları kapsamındaki projelere öncelik vereceğiz.

Özel sektör yatırımlarını hızlandıracağız. Bu kapsamda illerde başlattığımız Tek Durak Ofislerimiz aracılığıyla yatırım konusundan yer seçimine, şirket kuruluşundan teşvik başvurularına kadar geniş bir alanda hizmet vereceğiz.

Yatırım programının rasyonel yapısını koruyacağız. Projelerin geciktirilmeden hayata geçirilmesini sağlayacağız.

KÖİ yöntemiyle yapılanlar başta olmak üzere altyapı yatırımlarına sermaye piyasaları aracılığıyla fon aktarılmasına odaklanacak, finansal araç çeşitliliğinin artırılması ve kurumsal yatırımcılar aracılığıyla fon aktarımına öncelik vereceğiz.

KÖİ yöntemi ile yapımına başlanan İstanbul Yeni Havalimanının ilk etabını 2018 yılının son çeyreğinde, Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolunun kalan kesimleri ile Kuzey Marmara Otoyolu Kurtköy-Akyazı ve Kınalı-Odayeri kesimlerini 2019 yılında işletmeye açacağız. 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli, Kanal İstanbul ve İzmir Körfez Geçişi projelerinin yapımına ise 2018 yılında başlayacağız.

Yapımı devam eden şehir hastanesi projelerinden Bilkent, Elazığ, Eskişehir ve Manisa Şehir Hastanelerini 2018 yılı içerisinde hayata geçireceğiz.

Önümüzdeki dönemde Şehir Hastaneleri, Mersin, Çandarlı, Filyos Limanı Ankara-Niğde Otoyolu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale (Çanakkale-Malkara Kesimi) Otoyolu, Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu, Aydın-Denizli-Burdur Otoyolu, Mersin-Erdemli-Silifke Otoyolu, Ankara-Sivrihisar Otoyolu, Burdur-Antalya-Alanya Otoyolu, Batı Antalya Havalimanı, Alaçatı Havalimanı gibi büyük projeleri tamamlayacağız.



KÖİ modelini uygulama alanını içme suyu, atıksu, katı atık ve sulama gibi alanları da dahil ederek genişleteceğiz.

Mevcut kurulu kapasitenin rekabet gücünü artıracak verimlilik temelinde yapacağı modernizasyon yatırımları ile dijital dönüşümü sağlayacak ve arz güvenliğini temin edecek yatırımlara yönelik devlet yardımları sağlayacağız.

Başta imalat sanayiimizin olmak üzere ülkemizin ithalat bağımlılığını çözecek ve Ar-Ge’ye dayalı teknoloji yoğunluğu yüksek yeni kapasite oluşturacağız. Bu çerçevede uygulamaya koyduğumuz Proje Bazlı Teşvik Sistemi kapsamında kendi küresel markalarımızı yaratacağız.

Yeni nesil ihtisas serbest bölgeleri kuracak, yerli ve yabancı yatırımcılar için önemli avantajlar sunan serbest bölgelerimizi birer ticaret ve istihdam merkezleri haline getireceğiz.

Devlet destekleri başvuru, izin ve teşvik belgesi gibi işlemlerin elektronik ortamda yapılmasını sağlayarak, süreci kolaylaştıracağız. Diğer yandan farklı teşvik programlarını sadeleştirerek etkinliğini artıracağız.



Önümüzdeki dönemde özel yatırımların teşvikine yönelik uygulamalarda maliyet-etkinlik, hesap verebilirlik, şeffaflık, öngörülebilirlik, esneklik, atıl kapasite oluşturulmaması ile verimlilik ilkelerini gözeteceğiz. İstihdam, yüksek katma değer ve ihracat artışına yönelik yatırım alanlarına öncelik vereceğiz.

Coğrafi bilgi sistemleri altyapısını geliştireceğiz. Türkiye’de yatırıma uygun arazi envanterinin yatırımcıya elektronik ortamda sunulmasını sağlayacağız.

Endüstri Bölgeleri ve Organize Sanayi Bölgelerinde, özellikle yatırım yeri tahsisine ilişkin uygulama sürecinde karşılaşılan sorunların çözümüne yönelik mevzuat düzenlemesi yapacağız.



Türkiye’de iş ve yatırım ortamına ilişkin hukuki süreçleri ve altyapıyı geliştireceğiz. Adli ve idari yargıda uyuşmazlıkların yargı öncesi çözüm usullerini daha etkin hale getireceğiz.

Yargı, gümrük ve kolluk hizmetleri başta olmak üzere, kamuda fikri hakların korunması ve denetlenmesiyle ilgili birimlerde yeterli beşeri ve kurumsal kapasite oluşturacağız.

İşletmelerin fikri haklar sisteminden ve desteklerinden daha etkin yararlanmalarını sağlamak üzere, teknoloji transfer ve yenilik merkezlerinde hizmet kapasitesini geliştireceğiz.

Küçük çiftçinin kendi ürettiği ürünleri tüketiciye doğrudan satışında vergisel düzenlemelerden kaynaklanan engelleri kaldıracağız.

Birçok sektörde yoğun olarak kullanılan tıbbi ve aromatik bitkiler ile süs bitkilerinin yurtiçinde üretiminin artırılması ve ithalatının azaltılması amacıyla bu türlerin yetiştirilmesini teşvik etmeye yönelik olarak 10 milyon metrekare yüzölçümlü Hazine taşınmazını kiralama amaçlı olarak sunacağız.




    1. Yüklə 2,56 Mb.

      Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   53




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin