GÜZELCE HİSAR70
GÜZELCE MAHMUD PAŞA ÇEŞMESİ
İstanbul'un Eminönü ilçesinde XVII. yüzyıla ait meydan çeşmesi.
Mahmutpaşa mahallesinde. Mahmud Paşa Külliyesi'nin yakınındaki Yanık Saraylar, Mengene ve Bezciler sokaklarının kavşağında yer alan küçük meydanda olup Vezir Güzelce Mahmud Paşa (ö. 1606) tarafından yaptırılmış tek yüzlü bir çeşmedir. Sol yanına yerleştirilen, II. Osman dönemi Bâbüssaâde ağalarından Mısrî Osman Ağa'ya ait 1031 (1622) tarihti onarım kitabesinden dolayı Mısırlı Osman Ağa Çeşmesi adıyla da anılır. Eserin, yakınındaki Mahmud Paşa Külliyesi'nin banisi. Fâtih Sultan Mehmed devri ricalinden Sadrazam Mahmud Paşa (ö. 1474) tarafından yaptırılmış ve inşa kitabesinin sonradan konulmuş olduğu ileri sürülmekteyse de71 kitabenin, "Çünki devletle cülus eyledi Sultan Ahmed" şeklindeki ilk mısraında adı geçen hükümdarın, çeşmenin inşa tarihinden iki yıl kadar önce 1603'te tahta çıkan I. Ahmed olduğu açıktır. Ayrıca 7-10. mısralarda aktarılan bazı ayrıntıların yardımıyla da kitabede adı geçen Mahmud Paşa, Fâtih dönemindeki Mahmud Paşa'dan ayırt edilebilmektedir.
Kesme küfeki taşı cephenin ekseninde sivri kemerli bir niş, kemerin üzerinde de son mısraı ebcedle 1014 (1605) tarihini veren mermer inşa kitabesi bulunmaktadır. Bülbülî mahlaslı bir şairin on dört mısradan meydana gelen sülüs hatlı kitabe manzumesi on dört kartuşa taksim edilmiş ve bunların altına iki kartuş daha eklenerek sağdakine "Maşallah", soldakine de "Tamir 19 Safer sene 1170"72 ibareleri yerleştirilmiştir. Bu durum, söz konusu onarım sırasında kitabenin bütünüyle yenilendiğini göstermektedir. Kitabeyi taçlandıran beyzî madalyonun içindeki Ab-dülmecid tuğrası da çeşmenin bu hükümdar döneminde (1839-1861) bir daha onarıldığına işaret etmektedir. Sivri kemerli nişi yanlardan kuşatan ve normalde kitabeyi de yukarıdan kavraması gereken silme çerçevenin kitabenin bitiminde kesintiye uğraması, bu hizadan itibaren kesme taş örgünün yerini tuğla örgüye terketmesi ve aynca nişin içindeki kaş kemerli iki maşrapalığın arasına ampir üslûbunda dikdörtgen bir ayna taşı yerleştirilmesi bu son onarıma ait olmalıdır.
Bibliyografya:
Tanışık. İstanbul Çeşmeleri, 1, 58-60; M. Ca-vit Baysun, Güzelce Mahmud Paşa Çeşmesi, İstanbul 1945; Affan Egemen. İstanbul'un Çeşme ue Sebilleri, İstanbul 1993, s. 674; M. Baha Tanman. "Güzelce Mahmud Paşa Çeşmesi', DBİsLA, III, 462-463.
GÜZELHİSÂRİ, MUSTAFA HULUSİ
(ö. 1253/1837) Hanefî fakihi ve mutasavvıf.
Güzelhisar (Aydın) vilâyetine bağlı Denizli sancağının Buldan nahiyesinde doğdu. Babasının adı Mehmed'dir. Mensubu olduğu tanınmış bir seyyidler ve âlimler ailesinden dolayı Murâdî nisbesiyle de anılmaktadır.
Tahsilini, Konyalı fakih Ebû Saîd el-Hâ-dimî'nin oğlu Abdullah el-Hâdimî'nin yanında tamamladı. Ardından önce Bul-dan'da. daha sonra Aydın'da ikamet ederek öğretim ve manevî irşad vazifesini sürdürdü. Fıkıh usulü, kelâm ve tasavvuf alanında derinleşen Güzelhisârî, Ebû Saîd el-Hâdimî'nin Mecâmicu'I-hakâ3ik"\ ile İbrahim el-Halebî'nin Halebî şağîr adlı eserine yazdığı haşiyelerle âlimler arasında şöhret kazanmıştır. Aynca mensup olduğu Nakşibendî tarikatından birçok kimseye icazet verecek kadar tasavvufla ileri derecede alâkası olmuştur.
Güzelhisârî Aydın'da vefat etti ve Ti-rekapısı Kabristanı'na defnedildi. Hilye-tü'n-nâcî adlı eserini 1241'de (1825). Menâfiu'd-dekâ'ik-i 1246 (1830) yılında tamamladığı73 göz önüne alınırsa bazı kaynaklarda ölüm tarihi için verilen 1215 (1800) yılının74 yanlış olduğu anlaşılır.
1- Menâfi'u'd-dekâ'ik fîşerhi Mecâmici'I-hakâ3ik. Ebû Saîd el-Hâ-dimî'nin fıkıh usulüne dair Mecâmi'u'l-hakâ'ik adlı eserinin en güzel şerhidir ve Osmanlı medreselerinde Molla Hüs-rev'İn Mir^âtü'I-uşûl'ü yerine geçecek kadar meşhur olmuştur. Hâdimî'nin oğlu Abdullah'ın yarım kalan şerhinden de faydalanılarak hazırlanan eser basılmıştır.75 Me-celle heyetinin kaynakları arasında yer alan Menâfi'ud-dekö'ik, Sava Paşa'-nın İslâm Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüd adlı eserinin temelini teşkil etmiştir. Güzelhisârî'nin daha geniş bir Mecâmicu'î-hakâ3ik şerhinin bulunduğu da kaydedilmektedir.76
2- Hilyetü'n-nâcî. İbrahim el-Halebî'nin Halebî şağir diye bilinen ibadetlere dair eserine yazdığı bir haşiye olup Osmanlı medreselerinde okutulan önemli kitaplardan biridir.77
3- Zübdetül-hakâ'ik. Bİrgivî'nin bir risalesinin şerhidir.78
4- Mu'ribü'l-Avâmil. Yine Birgivî'ye ait el- cAvâmil"ın şerhidir.79
5- İcrâbü kelimâti'ş-şehâ-de ve'1-besmeie ve'1-hamdele ve kav-lihî tecâlâ: "Ve ercüleküm ile'l-kac-beyn".80 Eserin ilk bölümü ayrıca Risale fî f tâbi keîimâti'ş-şehâde adıyla müstakil olarak iki varak halinde istinsah edilmiş olup aynı kütüphanede kayıtlıdır.81
6- Risale fi'1-besmele.82
Kaynaklarda Güzelhisârî'nin ayrıca şu eserleri de zikredilmektedir: Hakîku'l-hakâ'ik fî şerhi Risâleti'l-Birgivî fi'l-cakâİd ve'1-ahlâk, Tuhfetü'n-nebî fî şerhi ve tercemeti'l - Fıkhı1-ekber îi-Ebî Hanîfe, Eşref ü'l - metâlib, Zevku'l-vişâl fî rü"'yeti'1 -cemâl.
Bibliyografya:
Güzelhisârî. Menâfi'u'd-dekâ'ik, s. 3; Osmanlı Müellifleri, II, 38; Serkîs, Mu'cem, II, 1578; Brockelmann, GAL, i, 478; Suppt., 1, 660; II, 428, 664; îzâhui-meknûn, I, 88, 261, 411, 421, 610; Hediyyetul-'âriftn, II, 454-455; 5ava Paşa, islâm Hukuku Nazariyatı Hakkında Bir Etüd ftrc. Baha Arıkan), Ankara 1956, I, 19-20; Kehhâle, Mucemü'l-muellifln, XII, 283-284; Ahmet Özel. Hanefi Fıkıh Alimleri, Ankara 1990, s. 72, 115; Kâmüsü'lalâm, I, 512; H. A. R. Gibb. "Muradı", İA, VIII, 654-655.
GÜZELYAZICI, ABDURRAHMAN ŞEREF
(1904-1978) Son devir din âlimlerinden, vaiz ve müftü.
6 Mayıs 1904'te Selânik'in Petriç kasabasında doğdu. Babası Petriç müderrisi İbrahim Edhem Efendi, annesi müderris ve hattat Hacı Ali Siyâmi Efendi1-nin kızı Latife Hanım'dır. Dört yaşında iken babasını, dokuz yaşında iken annesini kaybeden Abdurrahman Şeref, Balkan Savaşfndan dolayı ağabeyi Abdullah Hulusi ile birlikte Tekirdağ'ın Saray kasabasına göç etti (1912). İlk öğrenimini Petriç'te ve Saray'da yaptı. Daha sonra İstanbul'a giderek Dârü'l-hilâfeti'l-aliyye Medresesini (1924) ve Darülfünun İlahiyat Fakültesi'ni (1927) bitirdi. Bu arada Süleymaniye Kütüphanesi'nde açılan kütüphanecilik kursuna da katıldı.
Abdurrahman Şeref memuriyet hayatına Millet Kütüphanesinde başladı (1927), ayrıca Murad Molla ve Süleymaniye kütüphanelerinde de çalıştı. Ortaokul ve liselerde Türkçe, edebiyat ve din bilgisi öğretmenliği yaptı. 1948 yılında başlatılan İmam-Hatip mekteplerinin yeniden açılması çalışmalarına katkıda bulunduğu gibi İstanbul İmam-Hatip Okulu'nda tefsir, usûl-i fıkıh, hadis ve usûl-i hadîs dersleri verdi. 1950'de İstanbul İl Müftülüğü murakıplığına tayin edilen Güzel-yazıcı Şehzade, Valide (Aksaray), Beyazıt ve Fatih camilerinde vaizlik, 1963-1968 yılları arasında Fatih Camii'nde fahrî hatiplik görevlerinde bulundu. 1972'de getirildiği İstanbul müftülüğü görevini ömrünün sonuna kadar sürdürdü. 15 Mayıs 1978'de İstanbul'da vefat etti ve Edir-nekapı Şehitliği'nde mürşidi. Nakşibendî şeyhi Serezli Hacı Hasîb Efendi'nin yanına defnedildi. Güzelyazıcı'nın iki evliliğinden yedi çocuğu olmuştur.
Geniş bir kültür birikimine sahip iyi bir hatip ve başarılı bir şair olan Güzel-yazıcı'nın çok yönlü yetişmesinde, son devir Osmanlı âlim ve meşâyihini, edip ve şairlerini yakından tanımasının önemli rolü vardır. Medrese ve tekke kültürünü sanat ve edebiyatla birleştirip zenginleştirdiğinden vaazlarında doyurucu olmuştur. Özellikle pazar günleri ikindi namazından sonra Beyazıt Camii'nde verdiği vaazlarda kültür seviyesi yüksek bir cemaate hitap ederken esas amacı üniversite gençliğini aydınlatmaktı. Güzel-yazıcının, Nûr süresinin 39-40. âyetlerini esas alan ve yıllarca devam eden vaazları, küfrün psikolojisini veciz bir üslûpla sergilediği ve ateizmin çıkmazlarını ortaya koyduğu için yüksek tahsil gençliği üzerinde çok etkili olmuştur.
Eserleri.
1- Eylül Yapraklan83. Daha çok gençlik dönemine ait şiirlerin yer aldığı bu eserini Güzelyazıcı hocası Tâhirülmevlevî'ye İthaf etmiştir. Başarılı sayılan şiirlerin çoğu hece, bir kısmı da aruz vezniyle yazılmıştır.
2- Gönül Yolcuları.84 Yine hece ve aruz vezniyle kaleme aldığı gazel ve şarkılardan oluşan bir şiir kitabıdır.
3- Ehl-i Sünnet İnanışının Değişmez Metinleri85. Müellif bu eserinde el-Fıkhü'l-ekber, el-'Akâ'idü'l-Adudiy-ye, el-cAkâ3idü'n-Nesefî, el-Kaşîde-tü'n-nûniyye ve el-Emâii gibi temel akaid risalelerinden faydalanmak suretiyle Ehl-i sünnet akidesinin esaslarını 137 madde halinde özetlemiş ve halkın din adına bid'at ve hurafeye sapmasını önlemeye çalışmıştır.
4- Din Dersleri86. Güzelyazıcı'nın. 1950 yılından itibaren Çapa Öğretmen Okulu'nda vermeye başladığı din bilgisi derslerini dikkate alarak hazırladığı bu eseri bir ders kitabından çok daha kapsamlıdır. Eserini İki cilt halinde tasarlayan müellif, 1. ciltte "Âmentü'de ifadesini bulan iman esaslarını işlemişse de II. cildin yazımını gerçekleştirememiştir.
5- Fatih Minberinden Mü'minîere Hutbeler87. 1963-1968 yıllan arasında Fatih Camii'nde okuduğu hutbeleri ihtiva eden bu eserde aşk derecesinde bir iman ve İhlasın, takva ölçüsünde bir dindarlığın, İslâm ahlâk ve fazilet anlayışının insana kazandırdığı mutluluğun her fırsatta vurgulandığı görülmektedir.
Güzelyazıcı'nın bunlardan başka henüz yayımlanmamış Dîvân-ı Şeref, Bahar Dallan, Hakikat Çiçekleri, Telden Tele ve Abdülhak Hâmid'in Makher'ine nazire olarak yazılmış Mezar adlı şiir kitapları ile Yeni Türk Aruzu, Ruh Hakkında Söylenenler, Rüyalar ve Tabirler, Hakikat ve Görüşler adlı araştırmaları vardır.
Bibliyografya:
İstanbul Müftülüğü arşivinde bulunan özlük dosyası; "İstanbul Müftüsüyle Bir Mülakat", Büyük Gazete, İstanbul 11 Cemaziyelâhir 1396, s. 1, 15; Meserret Diriöz. "Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı", Diyanet Dergisi, XVIII/2, Ankara 1979, s. 117-120; "Alimin Sanatkârı: Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı", İslâmî Edebiyat, sy. 4, İstanbul 1990, s. 27-29 [maddenin yazımında Güzelyazıcı'nın ailesinden alınan bilgilerden de faydalanılmıştır).
Dostları ilə paylaş: |