Modern bir siyasal akım olarak Ecevit’in şahsında simgelenen burjuva reformizmi, 1960’ların ortasında doğdu. Kuşkusuz bu bir rastlantı değildi.
1950’lerde hızlanan kapitalist gelişmenin sosyal ve siyasal sonuçları ‘60’lı yıllarda etkisini göstermeye başladı. Modern sınıf ilişkilerinin yayılıp güçlenmesi, beraberinde sınıf çelişkilerinin sertleşmesini ve bu temel üzerinde açık sınıf çatışmalarını getirdi. Aşağı sınıflar belirgin bir şekilde hareketlendiler, kapitalist gelişmenin baskısı karşısında bir dizi demokratik-siyasi istemle mücadele sahnesine çıktılar. Kendiliğinden bir karakter taşısa da modern Türkiye tarihinin ilk ciddi, etkili ve yaygın kitle eylemlerine sahne oldu ‘60’lı yıllar. Sosyal hareketliliğe düşünsel-siyasal oluşum ve gelişmeler eşlik etti. Burjuva yorum ve içeriklerle çarpıtılıp bozulmaya uğratılmış olsa da, sol düşünce ve sosyalizm istemi, yine modern Türkiye tarihinde ilk kez olarak kitlesel bir etki alanına, gide gide tabana bu dönemde kavuştu. TİP’in kendisi, bu gelişmenin bir parçası, dolaysız bir ifadesiydi.