H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə704/829
tarix03.01.2022
ölçüsü1,69 Mb.
#50669
növüYazı
1   ...   700   701   702   703   704   705   706   707   ...   829

Türkiye’nin devrimci-demokrasisi tarihsel olarak burjuva reformizminden kopuşun bir ifadesidir; fakat ideolojik-sınıfsal konumundan dolayı bütün ideolojik bağlarını koparma, araya kesin ve net bir sınır çekme iradesinden ve yeteneğinden de yoksundur. Burada sözkonusu olan bir niyet ya da tercih sorunu değildir. Sosyalizmden etkilenme düzeyi ne olursa olsun, -ki çağımızda sos(370)yalizmden etkilenmeyen devrimci akım yok gibidir-, Türkiye’de devrimci demokratik hareketi var eden gerçek temel, tamamlanmamış burjuva devrim görevlerinin varlığıdır. Devrimci-demokrasi bu görevleri mutlaklaştırıp program edinerek siyaset sahnesine çıktı. İşte onun burjuva reformizmi karşısında zayıflığı tam da buradan kaynaklanıyor. Burjuva devrim görevlerini abartmak reformizme aralanan bir kapı olmakla kalmaz, bir kısım burjuva güçlere bel bağlamanın da zemini haline gelir. (Sözü edilen TDKP örneği bu açıdan açıklayıcıdır). Geçmişte CHP, bugün SHP karşısında yaşanan zayıflığın kökleri buradadır. Bu kök kurutulmadıkça, burjuva reformizminin ideolojik etki sahasında kalmak ve çeşitli vesilelerle burjuva güçlerden yardım ve destek ummak kaçınılmaz olur. Bunun her zaman seçim destekleri biçiminde ortaya çıkması da gerekmez. SHP’de çalışan sözde “devrimci” devrim döneklerine hoşgörülü yaklaşmaktan, hatta onlarla açık-gizli işbirliğine girmekten tutun da, burjuva partilerin olanaklarından yararlanmak gerekir kılıfı giydirilmiş legalist ve faydacı eğilimlere, başı sıkıştıkça kendini SHP binalarına atmaya kadar, bunun hayli anlamlı bir çok örneğini gündelik mücadelenin kendisinde bulmak mümkün. Gündelik mücadelede bu davranışları kolaylıkla gösterebilen grupların, açıkça böyle görmeseler bile, SHP’yi “bizim tarafta” görme içgüdüsüyle hareket ettiklerinden kuşku duymak için bir neden yok.


Kaldı ki, faşizme karşı siyasal demokrasi stratejisiyle hareket eden, özgürlük mücadelesini burjuvaziyi devirme mücadelesinden koparan ve içlerinde açıkça, bu aşamada burjuvazinin tümüyle hesaplaşamayız diyebilenlerin(Bunu diyenler, emek-sermaye çelişkisi temel çelişkidir demeyi de ihmal etmiyorlar artık. Maoculuğa verip veriştiriyorlar, ama maocu “baş çelişki” anlayışı iliklerine işlemiş olmalı ki onu yeni biçimler içinde yeşertebiliyorlar.)bulunduğu küçük-burjuva demokrasisinin burjuvazinin belirli kesimlerine ilgi ve yakınlık duyması, en azından belli bir zayıflık ve zaafiyet göstermesi mantıklıdır da. SHP’ye duyulan ilgi, gösterilen “esneklik” ve yumuşaklık, bu mantığın kendini dayatmasının sonucudur; reformizme karşı esip savurmakla ortadan kaldırılamayacak kadar derin ideolojik köklere sahiptir.(371)

Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   700   701   702   703   704   705   706   707   ...   829




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin