Özgür Kürdistan ile bağımsız Kürdistan tümüyle iki ayrı nitelikte olgudur; Kürdistan özgürlüğünü kazandığı halde bu durum ayrı bir devlet varlığım gerektinneyebilir, tersinden de, Kürdistan ayrı bir devlet varlığına kavuştuğu halde pekala özgür olmayabilir. Devrimci proletarya “özgür Kürdistan” istemini kayıtsız koşulsuz destekler; fakat somut anlamı ayrı bir devlet olarak var olma anlamına gelen “bağımsız Kürdistan” istemi karşısında, devrimin ve sosyalizmin genel çıkarları çerçevesinde, tümüyle somut tarihi durumun gerektirdiği bir tutum alır. Kendi bağımsız bayrağı olan, tüm milliyetlerden Türkiye proletaryasını temsil eden bir parti/örgüt, ulusal sorunda “özgürlük, eşitlik ve gönüllü birlik” hedefleriyle hareket eder. Ayrılma hakkını savunmayı ilkesel bir sorun olarak görür, fakat ayrılma isteğini somut bir durum olarak ele alır, tutum ve tercihini buna göre saptar. Devrimin ve sosyalizmin o anki genel çıkarları bu saptamanın belirleyici çerçevesini oluşturur. Sonuçta ezilen ulusun ortaya koyacağı farklı bir tercihe(276)saygı duysa ve meşru bir hak olarak bunu içtenlikle savunsa bile...