Biz orada bir tahlil yapıyoruz, sözkonusu hareketin ideolojik-sınıfsal karakterine ilişkin bir çözümleme yapıyoruz ve ortadaki eklektik kimliğin bu şekliyle korunmasının artık olanağı yoktur; burada durulmaz, ya ileriye çıkılır ya geriye düşülür, diyoruz. Nitekim o günkü TDKP bu ayrışmayı yaşadı da, kendi içinden yönleri ileriye ve geriye olan iki ayrı akım çıkardı. Biz ileriye çıktık ve bu gelişme bugünkü TKİP’ye vardı, ötekiler geriye düştüler ve bu gelişme belli evrelerden geçerek sonuçta bugünkü EMEP’e vardı. Bir zamanların o pek kibirli ve keskin TDKP’sinden bugün devrimcilik adına geriye iğne ucu kadar bir şey kalmadı.