H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə72/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   127

Öyle ya, madem ittifakın siyasal içeriği üzerinde anlaştınız, bu durumda öteki herşeyin sizin için tali olması gerekmez miydi? Önemli olan siyasal çerçeve, buna dayalı siyasal hedefler ve kaygılar değil midir? Atılım'ın başyazısında iddia edildiği gibi, eğer “böyle bir ittifak, faşist MGK diktatörlüğüne karşı özgürlük mücadelesinin gelişimine hizmet edecek”se, bu durumda sizin de iki koltukla parlamentoda temsil edilip edilmemeniz ne önemi var? Nitekim soruna böyle bakan birçok irili ufaklı sol çevre, değil “seçilebilir yerler” listelerin altında bile yer almadıkları halde,(243)DEHAP blokunu canı gönülden destekleme yoluna gitmişlerdir.

ESP çizgisindekiler bunu yapmamışlardır; çünkü onlar için önemli olan, ittifakın siyasal içeriğinden çok mecliste koltuk sahibi olmada “eşitlik”tir. Bunun için gerekirse siyasal içerikten taviz vermeye hazırdırlar (nitekim anti-emperyalizm ilkesini bir yana bırakarak bunu yapmışlardır da), fakat liste sıralamasından taviz vermeleri kesinlikle mümkün değildir. Böyle bir taviz vermektense, “tüm tarafların mecliste temsili ilkesi”nden vazgeçmektense, ittifaktan çekilmeyi yeğlemişlerdir. İlkeli olmak adı altında ilkelerin bayağılaştırılması diye buna denilir herhalde.

Bunu böyle yapanların, dizginlenemeyen bir öfkeyle blokun öteki mensuplarını, “ESP’nin parlamenterizm ve yasalcılıkla gözleri kararmış muhatapları” olarak suçlamaya kalkmaları ise işin artık komediye varan tarafıdır. “Parlamenterizm ve yasalcılık”, başta HADEP olmak üzere blok bileşenleri için bir kusur değil benimsenmiş ve oturmuş olağan bir kimliktir artık. İllahi bir sorundan söz edilecekse bu, ESP gibi devrimci olmak iddiası taşıyan bir oluşumun neden kendine böyle “muhataplar” seçmiş olmasında aranmalıdır. Asıl göz kararması buradadır ve bu gerçekten de, tamı tamına “parlamentarizmle” kafayı bozmuş olmada ifadesini bulmaktadır. Açıklamalarına “Seçim listesi birliği değil, politik ittifak” gibi pek devrimci ve ilkeli görünen arabaşlıklar koyanlar, bu arabaşlık altında anti-emperyalist ilkeyi güme götürenler; ne hazindir ki, politik ittifak sağlanmış bulunduğu halde tam da “seçim listesi birliği” sağlanamadığı için, tutup gerisin geri ittifakı bozmuşlardır.

Bu sonuç şaşırtıcı da değildir, zira aynı arabaşlık altına sıralanan üç temel maddeden üçüncüsü tamı tamına şöyledir: “3- İttifakın seçim eksenli ve meclis hedefli olması nedeniyle bileşenlerin belirli sayıda temsilcinin ‘seçilebilecek yerlerdenaday gösterilmesi gerek”ir.

Bu herşeyi, gerçek anlayış ve hesapları, tüm açıklığı ile ele vermektedir. Bu konuda sözü uzatmayacağız. Şu kadarını söyleyelim;(244)gerçek devrimciler, hiçbir seçim ittifakını “seçim eksenli ve meclis hedefli” kurmazlar. Hedef seçim ortamını ve olanaklı olursa eğer parlamento kürsüsünü de kullanarak kitleleri devrime yöneltmek, devrimci sınıf mücadelesini geliştirip güçlendirmektir. Her devrimci seçim ittifakı da kesin olarak bu hedefe tabi olmalıdır. Bunun karşısında “meclis hedefli” bir seçim ittifakı ise tamı tamına reformist-parlamentarist bir konumu ve tutumu ifade eder. Örneğin EMEP için durum tamı tamına budur. Üç maddelik önerilerinin üçüncüsü açık-seçim biçimde gösteriyor ki, ESP için de durum tamı tamına budur. “Bileşenlerin belirli sayıda temsilcinin ‘seçilebilecek yerlerden’ aday gösterilmesi” şeklindeki “ilkesel” zorunluluk da buradan doğmaktadır. Tıpkı, bu gerçekleşmeyince, ittifaktan “ilkeli” bir ayrılık yolu tutulmasının da buradan doğması gibi.

ESP’nin parlamenterizm ve yasalcılıkla gözleri kararmış muhatapları”!

ESP’de temsil edilen siyasi çevreyi herkesten önce liberal solla bir blok kurmaya yönelten etken, hiç de öyle “faşist MGK diktatörlüğüne karşı özgürlük mücadelesinin gelişimi” gibi pek devrimci duran kaygılar değil (liberal sol ekseninde bu tür bir “mücadele” ummak gerçeklerle alay etmektir), fakat tümüyle HADEP eksenli böyle bir blokun “barajları patlatma”sı inancıdır. Bu inanç başta Ecevit olmak üzere devlet eliyle epey önceden pompalandı ve kamuoyu yoklamaları ise bunu sürekli canlı tuttu. Öyle anlaşılıyor ki ESP bu “tarihi fırsat”ın dışında kalmak istemedi. Kürt hareketinin kuyruğunda sürüklenmeyi yılların temel karakter özelliği haline getirenler, onun eteğine yapışarak meclise girmek hevesine kapıldılar ve bunu herkesten çok yılların kuyrukçuları olarak kendileri için bir hak saydılar.

Bu uğurda ilkeler bir kalemde bir yana bırakıldı. ÖDP’den EMEP’e ve SİP-TKP’ye kadar tüm liberal solun kapısı tek tek çalındı. Umutların bağlandığı asıl kapı olan HADEP içinse ol(245)mayacak fedakarlıkların en büyüğü yapıldı, anti-emperyalist ilke kabaca hasıraltı edildi. Maceranın seyrini ve hazin sonunu ise artık biliyoruz. Bunca çaba ve fedakarlığa rağmen sonuç alınamayınca da, Atılım, o hep andığımız başyazısı üzerinden, daha düne kadar kimlerle yürümek istediğini unutma pişkiliğini göstererek, şu pek devrimci platformu ilan ediverdi:

ESP, sosyalizm perspektifiyle ezilenlerin devrimci birliğini, bağımsız devrimci sosyalist adaylar etrafında örmeye devam edecektir. ESP, ezilenlerin özlemlerini dile getirecek; parlamenter alıklığa meydan okuyacak, seçimleri devrimci amaçlarla kullanacak; bütün gücüyle kitleleri özgürlük ve sosyalizm bayrağı altında örgütleme hedefine bağlı olarak çalışacaktır. İttifak arayışı çaresizliğin değil, daha güçlü bir antifaşist dalganın yaratılma amacının ifadesiydi. Bu gerçekleşmemiş olsa bile ESP kendi kuvvetleriyle bu dalgayı yaratma ve büyütme yeteneği ve azmindedir.

Bu sözlerden yansıyan, sayısız çelişkinin yanısıra korkunç boyutlarda bir samimiyetsizliktir. İşte bu sözlerdeki samimiyetsizliği kendiliğinden açığa vuracak birkaç sıradan soru: Hedefleriniz bu denli devrimciydi de, bu hedeflere ulaşmada imkan olmak bir yana ancak handikap olacak olanlarla işiniz neydi peki? “Parlamenter alıklığa” böylesine karşıydınız da, kimliği ve yönelimi tümüyle bu olanların kapısını bir bir niye çaldınız? “Parlamenter alıklığa meydan okuyaca”ğınızı söylüyorsunuz da, salt liste anlaşmazlığını nasıl oluyor da öteki bakımlardan oluşmuş bir ittifakı terketmenizin biricik nedeni haline getirebiliyorsunuz? “ESP’nin parlamentarizm ve yasalcılıkla gözleri kararmış muhatapları”ndan sözediyorsunuz da, tutup böyleleriyle (üstelik “seçim eksenli ve meclis hedefli” bir ittifak yoluyla!) “daha güçlü bir antifaşist dalganın yaratılma”sını ciddi ciddi nasıl umabililyorsunuz?


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin