H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə90/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   86   87   88   89   90   91   92   93   ...   127

Proleter Doğrultu'nun bilgiç yazarları bilgiç olarak niteledikleri “yoldaşlar”ına soruyorlar: “ÖD’nin bilgiç yazarlarına soruyoruz: ‘Alevi-Sünni, Kürt-Türk, laik-,şeriatçı’ çelişkisi ve kutuplaşması, Türkiye ve Kürdistan’ın bugün, sosyal ve siyasal gerçekleri midir, değil midir? Yoldaşlar, bunları, MLKP-K icat etmedi, yaratmadı; o, sadece bir veri olarak kabul etti...” (s.43)

Bütün sorun da zaten bu “veri olarak” kabul ettiğiniz şeylerden çıkıyor. Sorunları nesnel toplumsal-siyasal özü ve kaynağı üzerinden koyacağınıza, tutup onları egemen sınıfın yerleştirmeye çalıştığı çarpıtılmış bilinç üzerinden koyuyorsunuz ve sonra da biz olanı “veri” aldık diyorsunuz. Temel sınıfsal çelişkilerin yanısıra ezilen ulus ve mezhep gerçeğine, emekçilerin bir kesiminin buradan gelen çifte, hatta üçlü ezilmişliğinin devrimci sınıf mücadelesi için yarattığı olanaklara işarete edeceğinize, tutup etnik ve mezhepsel temele dayalı toplumsal çelişki ve kutuplaşmalardan sözediyorsunuz. Bununla da kalmıyor işi iyice saçmalığa vardırıyorsunuz; bu çelişki ve kutuplaşmalara dayalı çatışmalar üzerinden devrime, giderek de devrimin zaferine yol alınabileceğini söyleyebiliyorsunuz.

Hala da savunma budalalığı gösterdiğiniz o orijinal formülasyonunuz nesnel mantığı yönünden tamı tamına bu anlama(299)geliyor. Kaldı ki “Strateji belgesi”nin konuya ilişkin öteki bazı formülasyonları bunun hiç de rastlantı olmadığını ayrıca gösteriyor. İşte onlardan biri:

Devrimin belli başlı özgün karşıtlıkları üzerinde iç savaşlar serisi halinde ve nispeten uzunca bir zaman dilimine yayılarak gelişmesi, dengesiz özellikler göstermesi, özellikle Batı'da merkezlerden çevrelere doğru bir gelişme eğrisi çizmesini belirleyen başkaca faktörler de söz konusudur. En başta, alevi-sunni, laik-şeriatçı, Türk-Kürt vb. karşıtlıklar, devrime olduğu kadar karşı-devrime de önemli yedekler sunmaktadır...” (s.91)

Son kongrede yapılan düzeltmeye göre, bu “özgün karşıtlıklar”ın ürünü çatışmalar, tümüyle faşizmin kışkırtmalarının ürünü olabilir ancak. Bunlardan doğacak iç savaşlar da bu nedenle tümüyle gerici ve karşı-devrimcidir. Oysa yukardaki pasajın ilk cümlesi devrimin tam da bu “özgün karşıtlıklar”dan doğacak “iç savaşlar serisi halinde gelişeceğini” söylemektedir. İkinci cümle ise yeterli açıklıktadır ve her şeyi ele vermektedir. “Alevi-sunni, laik-şeriatçı, Türk-Kürt vb.” biçimdeki bu “özgün karşıtlıklar” devrime önemli yedekler sağlamaktadır, her ne kadar benzer biçimde karşıdevrime de sağlasa da!..

Strateji belgesi” hesapların birçok bakımdan bu “özgün karşıtlıklar” üzerine yapıldığını ele veren çok sayıda düşünce içermektedir. Ama ne bizim yerimiz bunların her birini tek tek ele almaya olanak veriyor, ne de bunca açıklama ve kanıttan sonra artık buna gerek vardır. Sorun gerçekte yeterince açıktır; 3. Kongrede hala da savunulan bu düşünce çizgisi, devrimci olmak iddiasındaki bir parti için skandal olarak nitelenebilecek düzeyde bozuktur ve MLKP’nin “öncü parti” bilincinin nişanesi olmaya hak kazanmaktadır.

Bütün bunların ışığında son olarak söyleyeceğimizi daha en baştan söylemiş bulunuyoruz: Bu kafayla “öncü” değil olsa olsa kuyrukçu olunur...

(SY Kızıl Bayrak, Sayı: 90-96, Ocak-Şubat 2003)(300)

****************************************************

Solda ciddiyet ve samimiyet bunalımı (Temmuz 2003)(301)...(302)

****************************************************


-I-

Geleneksel solda ciddiyet ve samimiyet bunalımı

Sol hareketin durumunu etraflıca ele almak gelinen yerde artık bir ihtiyaç. Ama bunu ayrıca yapmak gerekecek. Burada, dünyadaki son gelişmelerin ve bunun bölgemizdeki yansımalarının esas konuyu oluşturduğu bir konferansta, sol hareketteki mevcut duruma ancak bazı çizgileriyle değinilebilir.

Ciddiyet ve samimiyet bunalımı

Bugün devrimci-demokrat ve reformist kanatlarıyla geleneksel sol hareket bir bütün olarak genel bir gerileme ve zayıflama içerisinde. Elbette salt gerileme ya da zayıflama olgusundan kalkarak bir siyasal akım ya da partide her zaman kusur aranmaz, ya da ona esasa ilişkin bir kusur atfedilemez. Siyasal akımlar kendi iradeleri dışında, nesnel ortamın güçlüklerinden, sınıfsal-siyasal güç ilişkilerinin aşırı dengesizliğinden, bununla bağlantılı olarak karşı güçlerin basıncından dolayı da güç kaybedebilirler, dönemsel olarak gerileyip zayıflayabilirler. Salt bu olgusal durumdan hareketle şu veya bu siyasal akımda temelli kusurlar aramak her zaman doğru ve yerinde bir tutum olmayabilir. Fakat yazık ki bugünün Türkiye sol hareketindeki asıl sorun güç kaybetmek, dönemsel olarak zayıflamak değil, fakat uzun yılları bulan tasfiyeci süreçlerin ardından artık ciddiyetini ve samimiyetini de yitirmiş olmaktır. Zayıflaması da bundan ayrı değildir, bunun kaçınılmaz bir uzantısı olarak yaşanmaktadır.(303)

Ciddiyet ve samimiyet, devrimci olmak iddiasındaki bir siyasal akımın olmazsa olmaz temel niteliklerindendir; davasında, çizgisinde, mücadelesinde ve çalışmasında ciddiyet, davasına ve uğruna mücadele ettiğini iddia ettiği sınıfa ve emekçilere karşı samimiyet. Devrimci olmak iddiasındaki bir akımın birçok şeyi eksik, zayıf ya da yetersiz olabilir, ama ciddiyeti ve samimiyeti yoksa ya da artık yitirilmişse, o akım gerçekte bitmiş, kendini tüketmiş demektir. Bugüne kadar geleneksel akımların temel önemde birçok yapısal zaafından sözedebiliyorduk, fakat herşeye rağmen, zaman içinde epeyce erozyona uğramış olsa da, yine de belli bir ciddiyet ve samimiyetle mücadele ettiklerini de hep söylüyorduk. Bir süreden beridir artık bunu söyleyebilecek durumda değiliz. Ciddiyetini ve samimiyetini yitirmiş olmak, bugün neredeyse genel sol hareketi belirleyen ortak özellik haline gelmiş bulunuyor. Bu, uzun yıllardır sürmekte olana tasfiyeci çözülme ve çürümenin ortaya çıkardığı en temel sonuçlardan biridir ve denebilir ki en öldürücüsüdür.


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   86   87   88   89   90   91   92   93   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin