30 Temmuz 2002
Stajımın bu ilk gününde Haliç Tersanesi Müdürlüğü binasında bulunan dizayn bürosundan elde ettiğim tersanenin tarihçesi ile ilgili dokümanı size sunmakta yarar görüyorum zira tarihi geçmişi bu denli zengin bir tersaneyi tanımaya önce geçmişinden başlamanın yerinde olduğunu düşünüyorum.
29 Mayıs 1453 yılında İstanbul’un fethi Osmanlılara Akdeniz ve Karadeniz’in kilidini elde etme imkanı vermiştir. Devrin en gelişmiş ülkelerine kıyı olan bu iki denizden elde edilecek çıkarlardan yararlanmanın ancak ulusal bir deniz gücüyle gerçekleştirilebileceğini çok iyi değerlendiren Fatih Sultan Mehmet 1455’lerde İstanbul’da devrin büyük tersanelerini kurma çalışmalarına girmiş ve Haliç’te Kasımpaşa deresi ile bugünkü Camialtı meydanı arasında 11 Aralık 1455’de birkaç göz tersane ile Kasımpaşa divanhanesi ve bir cami inşaatını başlatmıştır. Günümüze kadar canlı olarak kalabilen bu tersanelerden ikisi Haliç Tersanesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı Taşkızak Tersanesidir.
Haliç Tersanesi Atatürk Köprüsü ile Kasımpaşa arasında 72000 m2 lik bir alana yayılmıştır.
Kuruluşundan yıllarca sonra, 3. Sultan Selim tarafından (3) numaralı kuru havuz inşaa edilmiş ve Sultan Aziz devrinde tevsii yapılmıştır.(2) numaralı havuz inşaatı Sultan 2. Mahmut devrinde başlamış ve 1825 yılında bitirilmiştir. Son olarak Atatürk Köprüsü tarafındaki (1) numaralı havuzun inşaatına Sultan Abdülmecit devrinde başlanılmış ve 1870 yılında Sultan Abdülaziz devrinde tamamlanmıştır.
Tersane 1910 yılına kadar Türk Bahriyesine hizmet etmiş, bu tarihten sonra sivil idareye devredilmiştir. Daha sonra 1952 yılında kurulan Denizcilik Bankası T.A.O. ‘ne bağlanmış ve 1984 sonunda Türkiye Gemi Sanayii A.Ş. ‘ye devredilmiştir.
31 Temmuz 2002
Bugün de Haliç Tersanesi ile ilgili genel bilgileri sunmak istiyorum.
Tersanede tarihi önem taşıyan 3 kuru havuz, 2 tane gemi inşaa kızağı, İnşaiye, Makine, Elektrik, Elektronik, Ahşabiye atölyeleri, 1000 ton/yıl kapasiteli Dökümhane, İnce Sac ve Pervane atölyeleri bulunmaktadır.
Şu anda 1496 kişilik personeli ile birlikte gemi bakım, onarım, tadil, ve inşaa faaliyetleri ile çeşitli döküm ve yedek parça imalat faaliyetlerini sürdürmektedir.
Şimdi sizlere tersane ile ilgili sayısal verileri sunuyorum:
İmkan ve Kabiliyetleri |
|
Tersane Alanı
|
72000 m2
|
Rıhtım Uzunluğu
|
475 m
|
Yeni İnşaat Kızakları
|
No. 1 56x18 m
No. 2 90x22 m
|
Kuru Havuzlar
|
No. 1 118,75 m boy 20,0 m Ağız Açıklığı
No. 2 83,85 m boy 16,0 m Ağız Açıklığı
No. 3 153,40 m boy 16,3 m Ağız Açıklığı
|
Çelik İşleme Kapasitesi
|
4000 ton/yıl
|
Gemi İnşaa Kapasitesi
|
8000 DWT/yıl
|
İnşaa edebileceği en büyük tonajdaki gemi
|
5800 DWT/yıl
|
Havuzlayabileceği en büyük tonajdaki gemi
|
8000 DWT/yıl
|
Tamir Kapasitesi
|
Yılda 100-120 geminin tamir ve havuzlama
hizmeti yapılabilmektedir.
|
Kaldırma Kapasitesi
|
1 adet 100 tonluk yüzer vinç
1 adet 30 tonluk raylı kızak kreyni
1 adet 15 tonluk raylı rıhtım
2 adet 5 tonluk raylı kızak kreyni
1 adet 25 tonluk mobil kreyn
1 adet 15 tonluk mobil kreyn
1 adet 5 tonluk mobil kreyn
|
1 Ağustos 2002
3. gün tersaneyi genel olarak tanımak üzere incelemelerde bulundum. Haliç Tersanesi’nde diğer(özel) tersanelere nazaran, bünyesinde daha fazla sayıda departman içeriyor. İnşaa edeceği gemi için dışarıdan neredeyse tamamen bağımsız. Ayrıca kızaklar dışındaki 3 büyük kuru havuz sayesinde teknelere zarar vermeden bakıma almak üzere zemine oturtuluyor.
Tersanenin girişine yakın bir bölümde Ahşabiye Atölyesi bulunakta. İnşaası veya bakımı yapılacak gemi için ahşap malzemeden üretilmesi icap eden parçaların üretimi için gerekli her türlü donanımı ve iş gücünü barındırıyor.
Ahşabiye Atölyesi’nin hemen karşısında (3) numaralı kuru havuz bulunuyor. Havuzun yanında iki adet mobil vinç bulunmakta. Stajım süresince bu havuzda Telli Tabya adlı bir teknenin bakımı yapıldı. Tekneyle ilgili işler(boyama,belli yerlerde sacların değişimi, tutya külçelerin yenilenmesi, vs.) bittikten sonra teknenin tahliyesi ile ilgili işlemleri gözlemledim.
Önce bir nevi baraj görevi üstlenen büyük bir kapağın üstündeki küçük kapaklar açılarak Halic’in sularının havuzu doldurması sağlandı. Teknenin havuzun arka tarafına sürüklenmemesi için su doldurma işlemi olabildiğince yavaş yapıldı. Sonra kapağın kilit mekanizması açılarak kapağın su üstüne yükselmesi sağlandı. Böylece kapak çıkıştan rahatlıkla uzaklaştırılabildi.
(3) numaralı havuzun biraz ilerisinde Döküm Atölyesi bulunmaktadır. Burada genelde tutya, külçeler halinde dökülmekte ve su altında korozyona karşı önlem olarak bu külçeler teknelere bağlanmaktadır.
Döküm atölyesinin karşı paralelinde Makine Atölyesi bulunmaktadır. Burada gemilerde kullanılmak üzere makine elemanları tezgahlarda üretilmektedir. Atölye içinde radyal matkap, vargel, planya, torna, taşlama, freze tezgahları ve bir de motor atölyesi bulunmaktadır.
Makine atölyesini geçince diğerlerine göre daha küçük olan (2) numaralı kuru havuzu görüyoruz. Staj süresince bu havuzun kapağının bakım ve onarımı yapılmaktaydı.
Sonra Tekne Atölyesi karşımıza çıkıyor. Burada tekne yapımında kullanılmak üzere saclar üzerinde çeşitli işlemler yapılıyor. Atölye içerisinde oksi-gaz ve elektrik ark kaynakları yapılmaktadır.
Makine ve Tekne Atölyelerinde elde ettiğim bilgileri daha detaylı olarak ilerde ele alacağım.
Tekne Atölyesinin ilerisinde ise (1) numaralı kuru havuz ve 30 tonluk büyük bir raylı vinç bulunmaktadır. Bu bölgede (2) numaralı havuzun kapağının bakımı ve iki ayrı teknenin sac değiştirme işlemleri yapılmaktaydı. Ayrıca biraz ileride bir teknenin yüklü su hattı altında kalan bölgenin muhtelif yerlerinde sac kalınlığı ölçümü yapılmıştı.
Bu bölgenin de ilerisinde iki adet kızak bulunmaktadır.
Müdüriyet binasında bulunan Dizayn Büroda 80’li yıllara değin tersanede inşaa edilmiş su araçlarının(vapur,feribot,duba,vs.) projelerini inceledim.
Ayrıca tersanede İnce Sac,Pervane, ve Elektrik Atölyeleri bulunmaktadır.
2 Ağustos 2002
Bugün Makine Atölyesi’ndeki tezgahların işlevleri ve kullanımı hakkında edindiğim bilgileri sunacağım.
Dostları ilə paylaş: |