Vaadi gören iman, güçlü iman yalnızca Tanrıya bakar;
İmkansızlıklara güler ve, “Yerine gelecek” diye bağırır.
İman yaşamında zorlukların ve sorunların var olduğunu itiraf etmek gerekir. Tanrı imanımızın içten olup olmadığını görmek için denemeler sonucu acı çekmemize izin vererek imanımızı test eder (1.Petrus 1:7). Tanrının vaatlerinin yerine geldiğini görmek için genellikle uzun yıllar beklememiz gerekir ve bazen diğer tarafa ulaşıncaya kadar beklememiz gerekebilir. Ama “zorluklar imanın beslenmesi için gelen yiyecektir.” (George Müller)
“İman olmadan Tanrıyı hoşnut etmek imkansızdır” (İbraniler 11:6). O’na inanmayı reddettiğimiz zaman, O’nun bir yalancı olduğunu söylemiş oluruz (1.Yuhanna 5:10) ve Tanrı, Kendisini bir yalancı olarak adlandıran kişiler tarafından nasıl hoşnut edilebilir?
30 Nisan
“Eğer beni seviyor iseniz, buyruklarımı yerine getirirsiniz.” (Yuhanna 14:15)
Buyruklar? Yeni Antlaşma’da? İnsanlar ne zaman buyruklar sözünü işitseler, akıllarına hemen yasacılık gelir. Ancak iki sözcük eş anlamlı değildir. Buyruklar konusunda en çok konuşan Kişi, Rab İsa’nın Kendisidir, ancak dindar olmayan tek Kişi yine de O’dur.
Yasacılık ne demektir? Bu sözcük, Yeni Antlaşma’da bulunmamaktadır, ama buna rağmen insanın Tanrının iyiliğini kazanmak ya da hak etmek için durmak bilmeyen çabasını tanımlar. Yasacılık, temelde yasayı yerine getirerek aklanmayı ya da kutsallaşmayı kazanmak için bulunulan girişimi tanımlar. Yasacılığın gerçek anlamı budur.
Ama bu sözcük günümüzde katı, ahlak kuralları olarak düşünülen şeyi tanımlamak için daha geniş bir anlamda kullanılır. Belirli uygulamaları “tabu” olarak sınıflandırmak konusundaki herhangi bir girişim, “yasacı” bir girişimdir. Aslında “yasacılık” sözcüğü, Hıristiyan davranışı ya da her tür olumsuzluk hakkındaki neredeyse her sınırlamayı geri püskürtmek için ustaca kullanılan bir sopaya benzer.
O zaman, bir Hıristiyan’ın “yasacılık” ile bağlantılı olan tehlikeden kendisini sakınması için nasıl düşünmesi gerekir?
Her şeyden önce, bir Hıristiyan’ın yasadan özgür olduğu doğrudur, ama bu noktada onun yasasız biri olmadığını eklememiz gereklidir. Mesih’in yasası Hıristiyan’ın içindedir. Hıristiyan’ın kendisini hoşnut edeni değil, Mesih’i hoşnut edeni yapması gereklidir.
İkinci olarak, Yeni Antlaşmanın, oldukça fazla sayıda olumsuz olanın da dahil olduğu buyruklar ile dolu olduğunun da hatırlanması gerekir. Farklılığın nedeni, bu buyrukların cezanın eklenmiş olarak verildiği yasa olmadığıdır. Tanrı halkının doğru kişilerine talimat olarak verilmişlerdir.
Ayrıca, durumlar bir Hıristiyan için yasaya uygun olabilirler, ama yararlı olmayabilirler. Yasaya uygun olabilirler, ama aynı zamanda tutsak edici de olabilirler (1.Korintliler 6:12). Bir imanlının bir şey yapmak için özgürlüğe sahip olması mümkündür ve buna rağmen imanlı yine de başka birinin bunu yapmasına köstek olabilir. Böyle bir durumda bu özgürlüğünü kullanmaması doğrudur. Yalnızca biri bir yasaklamayı “yasacılık” olarak adlandırdığı için, bu yasaklamanın kötü olduğu anlamına gelmez. İnsanlar aynı zamanda davranışın belirli özelliklerini tanıtmak için “sofu” sözcüğünü de kullanırlar. Ama Puritanlar’ın (Sofular’ın) davranışı onları eleştiren pek çok kişininkinden daha fazla Mesih’i onurlandıran bir davranıştır.
Hıristiyanlar çok sık olarak tanrısayar davranış modellerini “yasacılık” olarak kınadıkları zaman, bu durum onların giderek daha izin veren kişiler haline geldiklerini ve ahlak bağlarından koptuklarını gösteren bir işaret olabilir. Sözde yasacılara ya da Sofular’a çamur atmak ile kendilerinin daha iyi kişiler olarak görüneceklerini safiyane bir şekilde hayal ederler. Bizim güvenliğimiz, elimizden geldiğince Kutsal Yazıların öğretişlerine yakın kalmamız ile mümkün olur; uçurumun kenarına ne kadar yakın gelebileceğimizi görmeye çalışmamalıyız.
1 Mayıs
“Benim adım ile benden ne dilerseniz yapacağım.” (Yuhanna 14:14)
Tanrı duaları yanıtlar. Eğer biz sınırsız bilgeliğe, sevgiye ve güce sahip olsa idik, duaları nasıl yanıtlardık? İşte Tanrı da aynı tam bu şekilde duaları yanıtlar. Bazen bize ne istiyor isek onu verir, bazen bize istediğimizden daha iyisini verir, ama her zaman ihtiyacımız olan ne ise onu verir. Bazen dualarımızı çabucak yanıtlar; bazen ise bize sabırla beklemeyi öğretir.
Dostları ilə paylaş: |