Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə119/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   115   116   117   118   119   120   121   122   ...   980
NIGHTEVGALE, FLORENCE

72

73

NİGÂRÎ

doğabilimci Forskaal, tabip Gramer ve ressam Baurenfeind de eşlik etmekteydi.

7 Ocak 1761'de bir yolcu gemisiyle yola çıkan 5 kişilik heyet Cebelitarık'tan dolaşarak 30 Temmuz'da İstanbul'a vardı. Burada Danimarka Elçiliği'nde barındı ve hazırlıklarım tamamladıktan sonra, denizyoluyla iskenderiye'ye doğru yola çıktı. 10 Kasım'da Kahire'ye varıldı. Mısır'daki gözlemlerden ve Sina Dağı turundan sonra Eylül 1762'de Süveyş'ten gemiye binilerek Cidde'ye ve oradan Muha'ya varıldı. Orada Von Haven ve Sana'ya gidilirken yolda Forskaal öldü. Sana'da imam tarafından kabul edildikten ve bölge gezildikten sonra ağustosta Muha'ya dönüldü ve Hindistan'a gitmek üzere gemiye binildi. Yolda Baurenfenid, Bombay'a varıldıktan birkaç ay sonra da Gramer öldü. Tek başına kalan Niebuhr 1764 sonlarında Maskat yoluyla Buşir'e ve oradan Basra'ya geldi. Bağdat, Musul, Diyarbakır üstünden Ha-lep'e geldikten sonra Suriye ve Filistin'i gezdi ve Halep'ten yola çıkarak karayoluyla Kasım 17ö7'de istanbul'a döndü. Burada birkaç ay kaldıktan sonra Kopenhag'a doğru yola çıktı.

Kendisinin ve kaybettiği arkadaşlarının topladıkları malzemeyi bir düzene sokan Niebuhr ilk olarak 1772'de çalışmaların nüvesini oluşturan Arabistan bölümünü Beschreibung von Arabien adı altında Almanca olarak Kopenhang'da bastırdı. Ertesi yıl aynı kitabın Description de l'Ara-bie d'apres deş observations et rechershes faites dans lepays meme, adıyla yine Kopenhag'da Fransızca baskısı yapıldı. Bunları Amsterdam 1774 tarihli, Fransızca ve Felemenkçe baskıları ve Paris 1779 baskısı izleyecektir. Yolculuğun kaleme alınmış bölümünün tümünü kapsayan yapıt ise Reisebeschreibung nach Arabien und andern umliegenden Lânder adıyla 2 cilt halinde Kopenhag'da 1776'da ve 1780'de basıldı. Aynı biçimde bu son eserin "de Amsterdam baskül Fransızca ve Felemenkçe çevrileri vardır (I. c. 1776, II. c. 1780). Ayrıca Edinburgh 1792 tarihli ingilizce çevirisi ve çizimleri eksik, kısaltılmış bir Bern 1780 tarihli Fransızca baskısı vardır. Son olarak 1837'de astronomik tablolar ve bazı ekleri içeren bir üçüncü cilt Almanca olarak Hamburg'da basılmıştır.

Tüm bu baskılarda metin Niebuhr'un Basra'ya varmasıyla son bulmaktadır. Yolculuğun geri kalanı büyük bir olasılıkla kaleme alınmamıştır. Ancak İstanbul'da 1761'deki ilk ikametini anlatırken Niebuhr, yolculuk hazırlıkları içinde bulundukları bu arada kenti göremediğini, 1767-1768'de dönüşünde daha rahatça gezdiğini ve gözlemlerini bu ilk yolculuğa eklediğini yazar.

Niebuhr'un İstanbul'a ait bilgilerimize en önemli katkısı modern anlayışta kentin ilk planlarından birini çizmesidir. Bu plan kusursuz olmaktan uzaktır. Ancak, Niebuhr kentin önemli binalarını planın üstünde l'den 79'a kadar numaralamıştır, bu numaraların izahı planın üstünde değil de metinde vardır.

l'den 34'e kadar olanlar kenti ve sur-ı

sultaninin kapılarını gösterir, geri kalanlardan ise en ilginçleri şunlardır: 41 ve 42, Sultanahmet ile Ayasofya arasında, sırasıyla Arslanhane ve Cebehane; 51, Süley-maniye'nin arkasındaki Ağa Kapısı; 60, Et-meydanı, Yeni Odalar; 61, Eski Odalar; 62, Yeni Odalar'ın güneybatısında tımarhane; 69, Kasımpaşa ile Aynalıkavak arasında orta yerde forsalar zindanı (Bagno); 70, Ga-lata'da Meyyit Kapısı adı verilen Azapka-pi; 71, Beyoğlu'nda isveç Elçiliği'nin karşısındaki Danimarka Elçiliği; 74, bugünkü Galatasaray Postanesi'nin yerindeki Prusya Elçiliği; 78, Galata Suru'nun kapı isimleri (12 adet); 79, Üsküdar Sarayı.

Metinde verilen bilgiler de kısa olmakla birlikte oldukça ilginçtir. Yazar yer kazanmak için Haliç'te surların önünde denizin doldurulduğunu kaydeder. Aynı şey Marmara tarafında da yapılmıştır ve doldurulan yer üzerinde evler inşa edilmektedir. Burada söz konusu olan 17öO'ta, Laleli Külliyesi inşaatı sırasında çıkarılan toprakların Yenikapı önünde denize dökülmesi ve elde edilen sahanın mimar Tahir Ağa tarafından mahalle kurmak üzere Ermenilere satılmasıdır. Aynı şekle başka bir yerde yazar III. Mustafa'nın Üsküdar'da ve kent içinde kurduğu iki camiden söz etmektedir ki bunlar Ayazma ve Laleli camileridir. 1766 depreminden söz eden seyyaha göre bunun Fatih Camii'ni yerle bir etmesinden başka Edirnekapı Mihri-nıah Sultan Camii'nde de büyük hasara yol açmıştır. III. Mustafa'nın Boğaz'daki sarayları ihmal ettiğini ve ancak Haliç'te Eyüp'ün ötesinde bulunan Karaağaç Sa-rayı'nda ikamet ettiğini -planda 68 numara ile gösterilmiştir- de yazar. Nihayet bentlerden de söz eden yazar ilginç bir yorumda bulunarak, bunların Bizanslılardan kalma bir geleneğe bağlanamayacağını, Yemen'de görmüş olduğu Magrib bentlerinin küçüğü olduklarını söyler.

STEFANOS YERASİMOS




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   115   116   117   118   119   120   121   122   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin